![]() |
Sayın Şafak,
Çok teşekkürler. Bağlantıdaki yazılara baktım. Adı geçen bakteri daha çok mantar ve diğer mikroorganizmalara karşı etkin görünüyor. Kurtçuk ya da nematod gibi şeylerden sözetmemiş.Nematodşarı okurken onlara karşı bir bakteriden sözediyordu. Tekrar bir bakayım, bulmaya çalışayım, bu bakteri işe yarıyor mu diye. Teşekkürler |
Icmesuyu sterilizasyonunda kullanilan filtreler var, bir kismi icerisinde komur ve tuz bulunanlar, bir tanesi UV lamba li. Bu lambalar kucuk organizmalar icin oldurucu etkilidir. Su temizleme malzemesi satanlardan alip sisteme takabilirseniz ve yuksek debi uygularsaniz sistemde yuzer hald bulunanlari belki oldurebilirsiniz, sanirim yuzer durumdaki ve ya yuksek debi nedeniyle suya karuzabilecek yumurtalari yokedebilirsiniz. Elinde bu UV filtre bulunan bir tanidiktan birkac gunlugune enanet alabilseniz deneme olurdu, eminolmadan para vermezdiniz, alsaniz bile hic olmazsa evin suyunu temizlemekte ise yarardi.
Bulabildigim her makaleyi okudum, bu namatodlari yok etmek neredeyse imkansiz, azaltmak ve uremelerini kontrol etmek tek yol, aslinda tum mucadelenin hedefi bu, yokedilemiyorlar. Azalttiktan sonra ekim yaparken nematoda dayanikli tip tohum kullanmak gerekiyor. Kolay gelsin |
Sayın Kızıltan,
Çok teşekkürler yeni öneriler için. Bende var UV lamba. Su arıtma cihazına seri bağlı. Yumuşatmadan sonra bir e UV'den geçiyor su. Ama yine benm bildiğim, UV bakteri-mikrop türü canlılar için. Bu nematodlar baya baya hayvan sınıfına giriyor. Küçükler ama, dediğim gibi ayakları da var.Oldukça gelişkin yaratıklar. Çok sayıda ve hızlı üremeleri de cabası. Çarpılmadan kasa içinde çalıştırma yöntemini becerebilirsem yine de bir denerim. En azından kanser falan olur, hemen olmasa da yakında ölürler; kısırlaşırlar falan... Bu iki günlük çalışma sonunda kısmi başarı eldeettim diyebilirim. Çok uzun süredir ilk defa EC düşmeye başladı. Yani bu, sayılarını epeyce azaltabildim demek. Bir de bugün öğleden sonra 10 litreye yakın su kullandılar. Normalde bir tam günde ancak kullanıyorlardı. Bu da kökler daha sağlıklı çalışıyor demek. Zaten köklerde gözle görülür bir canlanma var. Hala tek tek elle kurtçuk avlamaya devam ediyorum. Bir de eczaneden oksijenli su arayayım, yeterince yoğun ise onun yararı olur diye düşünüyorum. |
Sayin Sulukok
Bu lambalara ciplak gozle, hatta kazayla soyle bir, bakmak cok cok tehlikelidir ! Kesin korluk tehlikesi var !!! Icerisinde kurt olan birkac litre suyu lambali filtreden gecirip cikan suyu bir sisede toplarsaniz sonucu gorursunuz. Filtrenizi sokun girise huni koyun ve suyu dokun, cikisa kisa bir hortum koyup bir kova ve ya damacanaya bosaltin.Lutfen cok dikkatli olun. Siz suyu yuksek debi ile tanktan cekebilmeyi basarirsaniz kisa sure icin ( 10 saniye kadar ) cok yuksek isiya cikartip tekrar kisa surede sogutup tanka verip sistemi durdurmadan bu islemi defalarca yapmak mumkun. Yeterki populasyonun cogunu su ile disari alip isitabilin. Bu sistem UHT sut icin uygulanan sistem. Siz basaltma vanasindan suyu bosaltip kurtcuklarin da gelip gelmedigine bir bakin eger basarirsaniz bildirin size bu UHT islemi hic masrafsiz nasil kuracaginizi yazayim. Kurtlarin bir kismini cekmeyi basarin sistemi otomatik yapip gun icinde istediginiz kadar tekrarlamak kolay. Her seferinde 50-100 olsun yeter. Okuduklarima gore solarizasyon bunlari etkiliyor, solarizasyonda isi 50 derece civari, biz bunu 70-80 derece yapabiliriz, sorun cekilecek su icerisinde kurtlarin ve ya yumurtalarinin olmasi. Basarilar |
Sayın sulukök, madem kurtçuklar o kadar büyük birde ince gözlü mesela bir serigrafi ipeği gibi bir kumaştan filtre torbası yapsanız küçük bir akvaryum pompası ile bir süre veya devamlı süzmeyi deneseniz.
|
Biraz once bazi ABD universite arastirmalarini okudum. UV lambalarin belli tur nematodlarda cok etkili oldugu yazilmis. Sure 10 dakikaya ciktiginda basari orani % 100 u buldugu bile oluyor.
Onemli olan suyu cekince icerisinde olmasi ve filtreden gecmesi. Dogrudan tanka lamba ile aydinlatma yapmak ve sivi miktarini gozonunde bulundurarak 15 dakika uygulamak etkili olabilir. Lambaya bakmamak hatta tank kenarindan cok kucuk bir isik kacmasi olmamasina dikkat etmek sart !!! Lutfen asiri dikkatli olun !!! Bu islemi tekrarlamak gerek, bazi kurtlar bitkide yerlesik olup suya girmeyebilir, tekrarlayarak onlari da oldurmek gerekebilir. Saglicakla kalin |
Merhaba
Arastirma sonuclarina gore 60 ila 100 derece ( C) arasinda 30 dakika kalirlarsa nematodlar oluyor. Besinli siviyi belli araliklarla 60-100 derece arasinda 30ar dakikalik surelerle tutabilirseniz olecekler. Ancak sivi icerisinde olmayip bitki kokunde bulunanlar kalacak, bu islemi tekrarladikca azalacal;ar. Icerisinde kurtcuklar olan bir miktar siviyi 70-80 derecede 30 dakika tutarak deneme yapabilirsiniz. Ornegin kurtlu siviyi siseye koyup siseyi kaynamaya yakin sicaklikta su bulunan tenceredeki suya 30 dakika batirirsaniz ( benmari ) siseyi cikardiginizda olup olmediklerini gozleyebilirsiniz. Saglicakla kaliniz. |
Sayın Kızıltan,
Yardımlarınız için teşekkürler. "Haşlama" işlemini iki gün tekrarladım, zaten o sayede belirgin bir azalma oldu, bitki biraz canlandı. Önce besinli suyu elektrik süpürgesi ile emip atıyorum (atmayıp kaynatsam da olacakmış). Kökleri havaya kaldırıp askıya alıyorum, dibe değen kısmı olmasın diye. Sonra boş kalan tankın dibine kaynar su döküyorum. Yarım saat bekliyorum. Zaten her tanka sıra ile aynı işlemi yaptığım için toplamda en az yarım saat beklemiş oluyor, normalde 45 dakikayı buluyor. Sonra bu sıcak suyu emip atıyorum. Tanka taze-temiz besin koyuyorum. Sorun köklerde. Orada küçük kurtçuklar, daha önemlisi yumurtalar var. Kökleri 50C derecede su ile yıkıyorum. Elektrikli süpürge ile emiyorum. Ama orada canlı kalma olasılığı yüksek; ya da en yüksek olduğu yer. Kökleri haşlamak istemiyorum. Orada çok sıcak su kullanamıyorum. UV konusuna yarın bakacağım. Bir tür seyyar UV lamba yapıp tankın kapağına içten takmam lazım. Sulamayı durdurup, lambayı asıp çalıştırıp yarımşar saat beklerim. Özellikle köklerdeki küçük kurtçuklara ve yumurtalara etkisi olacaksa bunu da birkaç gün tekrarlarım. |
Sn Sulukok
Okudugum tum belgeler ayni seyi soyluyor, enfekte olan bitkiler maalesef sokulup yakilacak.Kurtarma sansi yok. Yapilacaklar meyve verme durumunda olan bitkiler varsa meyvenin birkismini kurtarip sonra bitkiyi yakmaya yonelik. Ikinci olarak da sistemde kalmasi muhtemel kurtlar ve ya yumurtalarindan bir sonraki urunu korumak. Saglicakla kaliniz |
Dün önce yine güneşlenmeye bıraktım işi. Kasalar ön taraftan epeyce güneş aldıkları için oldukça ısınıyor. Nematodların da etkinlikleri sıcaklıkla önce artıyor, sonra azalıyor. 30C dereceden sonra onlar da yavaşlıyor. Kasaların içi yaklaşık 40C dereceye kadar ısınıyor. Sonra yine canlanıyorlar.
Öğleden sonra UV denemesi yaptım. Sulamayı kesip, lambayı yine her ihtimale karşı özel kristal tüpü içinde kasaların tabanına yakın yükseklikte yerleştirdim. Kapakları kapadım. Kapıyı- panjuru kapadım, fişi uzaktan taktım. 15er dakika bekledim. Şu an ortalıkta büyük kurtçuk görünmüyor. Ama küçükler gece çalışmış. Artıklarını görüyorum, EC yükselmiş. Çünkü UV ışınımını direk göremeyen yerlerde kalanlara birşey olmuyor. Lamba uzun, 63 santim ama tabii köklerin arkaları gölgede kalıyor. Yani sıcaklık bir yere kadar, UV bir yere kadar. Fiziksel mücadele bu kadar oluyor. Kimyasalda denemyemediğim bir Oksijenli Su kaldı. Başkabir kimyasal denemeyi düşünmüyorum. Sanırım daha fazla mücadelenin bir anlamı olmayacak. En azından denedik. Olamayacağını gördük. |
Sn Sulukok
Akvaryumcularda satilan mavi ilac vardir, metilen mavisi. Dezenfekte eder. Vazgecme noktasindaysaniz suya bir miktar damlatmati deneyin derim. Baliklara bulasan parazit ve bazi mantarlarda iyi gelir. |
2 Eklenti(ler)
Kudret Bey'in 1 Eylül tarihli notunu görmemişim. Onlar ele gelen büyükleri. Görebildiklerim 2mm ye kadar falan olanlar. Sonra çok inceliyorlar, görülmüyorlar. Büyük çoğunluk çok küçük, kendilerini değil artıklarını görüyorum. Kökleri un gibi öğütüyorlar.
Süzmekten öte, ekeltrikli süpürge ile emip dışarı atıyorum. Şu an derdim besin çözeltisini kurtarmak değil, domatesleri kurtarmak. Kökleri de emdiriyorum süpürge ile ama hala birşeyler kalıyor köklerde. Larva, yumurta gibi. Onlardan kurtulamıyorum. Sayın Kızıltan sağolsun sürekli yeni öneriler getiriyor. Bugün Hidrojen Peroksit ve Metilen Mavisi aldım. Az önce ilk H2O2 uygulamasını yaptım. Eczaneden %3lük H2O2 aldım. Litreye 5ml hesabıyla tanklardaki besine karıştırdım. Ardarda 5-10 püskürtme yaptırdım. Artık ne kadar etkisi olacak, bekleyip göreceğiz. Elimde 100 ml H2O2 var. 5 gün falan yetecek. Sonucu o zaman anlayacağız. Metileni de ondan sonra deneyeceğim. Bazı köklerde son bir haftada gördüğüm gelişme umut veriyor aslında. Resimdeki köklenme çok yeni ve bir haftalık, oldukça sağlıklı ve sık görünüyor. Bunu yaygınlaştırabilşrsem, kurtardık demektir. |
Sayın sulukök, eğer dediğim gibi serigrafi ipeğinden bir filtre yaparsanız büyük olanlar yani ançlar süzülür çoğalmaya sebep olan ergenler devre dışı kalır üreme durur, filtreden geçenler büyür ama biraz daha büyüyünce artık geçemez ve bir süre sonra besin eriyiği tamamen temizlenmiş olur. Bence uygulamaya değer derim. Ama tabii ki karar sizin.
|
Ben bir ara notlara bakmamışım galiba, Sayın Kızıltan'ın bir notunu da atlamışım, UHT önerisi ile ilgili olanı. Önceki notumda da anlattım, ama benim sistem hakkında biraz ek bilgi versem iyi olacak galiba.
Sistemde 10 litrelik bir besin deposu var, dolaşımda olan su ise 5 litreden az. Her kasadaki besin kanalı yuvarlak hesap 4x4 cm kesitli 80 cm uzunluğunda. Yani bir kasada 1.280 litre besin dolaşıyor. 4 kasada 5 litre gibi oluyor. 10 litre besin taze, temiz bekliyor. Daha yüksekte, orada kurtçuk yok. Dolaşımdaki 5 litre püskürtme ile köklerle temasta, uzaysn sarkan kökler de besin kanalına uzanıyorlar ayrıca. Be temizlik yaptığım zaman, bir seferde en çok 5 litre besin heba etmiş oluyorum. Bunu dert etmiyorum. 5 litre besini elektrik süpürgesi ile emip atıyorum. Bunun üzerine kasalara yine 5 litre pH 6 besinsiz su koyup kökleri yıkıyorum. Sonra emip atıyorum. Sonra bir daha 5 litre su ile yıkama. Yani sistemde dolaşımda su kalmıyor, besin kalmıyor. Su ya da besin içinde kurtçuk kalmıyor. Kökleri de elektrikli süpürge ile emdirdiğim halde, köklerde birşeyler kalıyor. Köklere çok yüksek sıcaklık uygulayamadığım için oradakiler yaşamaya devam ediyor. Solarizasyondan beklentim, köklerdekileri yoketmesi. Şimdi bunu H2O2 ve meyilen ile destekleyeceğim. |
MONOKLORAMINE
Hidroponik besinde sterilizasyon icin tavsiye ediliyor. Diger klor bilesenleri gibi kalintinin tehlike yaratmadigi bircok yerde yazili. Denemek isterseniz bildirin kullanim miktarini ( % ) arastirayim. |
Sayın Kızıltan,
Tekrar teşekkürler. Hızla baktım, normal çeşme suyu dezenfeksiyonunda klorun yerine kullanılmaya başlayan bir madde. Hatta klorlama sırasında da ortaya çıkabilen, belli dozlarda insan sağlığına da zararlı olmadığı söylenen bir madde. Genel olarak suya klor ve amonyak ilavesiyle oluşturuluyor sanırım. Oluşması da suyun sıcaklık ve pH derecesine bağlı. Ev ortamında kontrollu olarak nasıl üretilir bilmiyorum ama, pek pratik olmayabilir. Yine de bakmakta yarar olabilir. |
Müjde, Müjde! İlk domates meyve bağladı!
4 Eklenti(ler)
Tabii sevinmek için çok erken ama, bu da bir olumlu gelişme, bir başarı. Muhtemelen dün ya da daha önce oluşmuştur ama ben daha çok kurtçuklara baktığım için görmemişim.
Dün yine temizlik yaptım. 15 litre 50-60C sıcak su ile kökleri yıkadım. Tabii kasaların içi de yıkanmış oldu. Elektrik süpürgesi ile herşeyi emdim, attım. Bazı kökler biraz zarar gördü, koptu-kısaldı, bir domatesin gövdesi kaza sonucu kırıldı. Biz de epey telefat verdik, nematodlar da. Sonra taze besin koydum. Bolca metilen mavisi ekledim. Bir süre sonra EC başladı yine yükselmeye. Köklerdekilerden kurtulmak mümkün değil. Ortalıkta birşey görünmüyor, EC yükseliyor. Sonra kök kırıntıları da birikmeye başlıyor. Sıcak su galiba bu sefer biraz fazla geldi, kökler keçe gibi oldular. Yine de son çıkan yaprak ve çiçekler daha sağlıklı gibi duruyor. Bu meyve bağlsyan bitkinin kökü aslında oldukça sağlıksız görünümlü. Resmini ekledim. Gövdesi de cılız. Ama bu becerdi. Bakalım büyütüp kızartabilecek miyiz. Genelde çiçekler biraz daha düzgün açıyor ve yapraklar ve gövdede çiçek tozları görülmeye başladı. Arılar da çoğaldı. Yani galiba doğru yoldayız da, olacak gibi değil. Domateslerden ziyade nematodları besliyoruz. Tam bırakayım sökeyim diyordum, domates çıktı. Hadi biraz daha mücadele... |
İkinci domates belirdi
3 Eklenti(ler)
Birinci domates bezelye büyüklüğünü geçti, nohut kadar oldu derken ikincisi de belirdi. Bunun kökü biraz daha sağlıklı gibi. Gövdesi de kalın. Daha iyi beslenme şansı olabilir.
Daha da gelişkin köklü bitkiler var ama henüz onlardan ses yok, onların daha sağlıklı meyve vereceğini umuyorum. EC yükselmeye devam ediyor ve kök kırıntı birikimlerini görebiliyorum. Ama erişkin sayısında epey bir azalma oldu. Bakalım böyle devam edecek mi, arkası kesilecek mi. Şu ara haşlama ya da ilaçlama yapmıyorum. EC yi düşürmek için iki gündür sıfır besin ile minimum EC su veriyorum. Halen 2.0 nin üzerinde. Hedef 1.5. |
5 Eklenti(ler)
Şimdi artık beş domatesimiz var. Çok yavaş büyüyorlar ve de kızarmaya vakitleri olacak mı bilmiyorum. EC sürekli artmakta. Ben suyu değiştirmezsem 4 5 gidiyor. Beslenemiyorlar. Besini kesip sırf su versem EC ancak 1 1.5 a düşüyor. Tabii yine beslenemiyorlar.
Yapay ve zoraki bir yaşam mücadelesi devam ediyor. Artık şok tedavi uygulamıyorum. O zaman da yine strese giriyorlar. Umudum hep yeniden oluşan köklerde ama, o bitkilerde hala meyve yok. İki tankta kökler yeniden oluştu, gelişti. Meyve yok. Meyveler neredeyse öldü dediğim kökleri olan bitkilerde. Son duruma ait birkaç foto. İkiz domatesimiz bile var. |
EC nedeniyle beslenemiyorlarsa, Sn Ateskaptan`in basliginda anlattigi yapraktan besin verme seklini deneseniz belki faydasi olur.
Konsantrasyon ve uygulama sekli icin bilgiyi kendisinden sorsaniz.. Saglicakla kaliniz |
Sayın Kızıltan. Öneri için teşekkürler. Domatesler için benden fazla çözüm üretiyorsunuz.
Yapraktan besleme her ne kadar daha çok destek amaçlı ise de, zaten benim durumumda asıl beslenme sistemi düzgün çalışamadığından (Köklerin en önemli kısımlarının kaybı, ve yüksek EC), mutlaka ve fazlasıyla işe yarayacaktır. Lynette Morgan'ın çilek için bir yapraktan besleme makalesini okumuştum. Ben normalde daha düşük EC kullanılmasını beklerdim. Yanlış anlamadıysam daha yüksek EC kullanmış: standard 1.70 yerine 2.0 (başlangıç hariç, ilk birkaç hafta 1.0 EC). Püskürtme yapıyor ve çözeltinin tutunabilmesi için ön ıslatma yapıyor. Sayın Ateş Kaptan'a da sorarım, ama sanırım domateste denememişti. Tek sorun artık domateslerin pek askıda olmayışı olabilir. Güneş görsünler diye dışarı yere salıvermiştim. Sprey yapmak biraz zor/verimsiz olabilir. Son bir deneme de bunu yapmış olayım,bakalım ne sonuç alacağız. Köklerden olabildiğince sade su verip beslenmeyi yapraklara kaydırayım. |
Kaybedecek birsey olmadigina gore denemekte fayda var. Kokten alamadigi maddeleri yapraktan vererek uzerindeki meyveleri kurtarabilseniz kardir saniyorum.
Saglicakla kaliniz. |
4 Eklenti(ler)
Yapraktan beslemeyi biraz daha okudum. Sabah erken yapraklar tam ıslanıncaya kadar spreyleme şeklinde öneriyorlar. Güneşte suyu gidip tuzlar kurumasın diye. Başlangıçta düşük EC ile başlayın, sonra artırın diyorlar. En çok haftada iki besleme öneriliyor. Çoğunlukla da mikro element takviyesi için kullanılıyor.
Zaten artık üretimden ziyade deney ortamına dönmüş vaziyette burası. Neyi başarsak kardır. Dün bakarken görmemişim, bugün rüzgar biraz savurunca altta saklanan domatesler meydana çıkmışlar. O sağlıklı dediğim köklere ait bir dalda tam 6 domates var. Bir üçlü, bir ikili, bir de tek. Fotoya hepsini sığdırmaya çalıştım ama bu sefer de küçük olduğu için görülmeyebilirler, en altta üç domates var. Görüldüğü gibi dal oldukça sağlıklı ve güçlü. |
Savasa devam, kanserli annenin 5 aylik dogan cocugunu yasatmaya calismak gibi bir sey.
Hedef onlari yasatmak, yemek degil. Profesyonel olsaniz coktan sokup atmistiniz domatesleri, amatorlugun iyi tarafi burada. Domatesler oluyor ama kurtlarin keyfi yerinde. Hep iyiler olur zaten !! Saglicakla kalin |
Bazi tohumlar belli hastaliklara dayanikli olarak tanitilip pazarlaniyor.
Sizin sistemdeki hematodlara dayanip yasayabilen domateslerin belli bir bagisikligi olabilir mi ? Bunlari olgunlastirabilseniz, tohumlarini kullansaniz ( hibrit degillerse ) bu belaya dayanikli bitki olabilirler mi ? Insan zorda kalinca kafasi daha mi cok calisiyor yoksa her aklina gelene mi sariliyor ? Belki de her beladan bir hayir cikartmak icgudumuz var ? |
5 Eklenti(ler)
Sayın Kızıltan,
Domateslerin bir özelliği var mı bilmiyorum ama, sizin verdiğiniz sürekli destek, öneri, ve aeroponik yapının sağladığı kolaylıklar sayesinde hem kurtçuklar hem domatesler birlikte yaşıyorlar. Tabii bu domatesler aleyhine birliktelik. Sürekli köklerini kaybediyorlar, bıraksam kurtçuklar alıp başını gidecekler. Şimdi artık sadece elle büyükleri avlıyorum. Kökler belli bir büyüklüğe geldikleri için EC değeri çok çok fazla yükselmeden besini tüketiyorlar. Tabii ben de düşük EC veriyorum, 1.0 1.5 arası. Sonuçta domatesler çok da yeterli beslenmiş olmuyorlar. Yapraktan beslemeyi denedim. Önce bir dalda EC 1.0 1.5 dolayında denedim. Zararı olmadı. Daha sonra tüm bitkilere üç günde bir 1.5 düzeyinde besin verdim. Yeni yeşillenme arttı. Çiçeklenme arttı. Daha önemlisi meyve bağlama arttı. Beşiz salkım bile var. Yani kesinlikle daha iyi beslenme olanağı sağlıyor. Tabii burada otomasyon yok, alıp fısfısı sabah sekizde elle spreyliyorum bitkileri. Sonuçlar fotoğraflarda. Köklerdeki kurtçuklardan ayrı yapraklara musallat olan başka yaratıklar da var ama artık onlarla uğraşamıyorum. Görüntüyü ve kaliteyi bozuyorlar ama, buna da razıyım artık. |
Kolay gelsin, yapraktan uygulamanin cevapvermesi sevindirici.
Domateslerden tohum alip denemek mumkunse, bagisiklik varmidir belli olur. Saglicakla kaliniz. |
domateslerinizi sökmeden birde bunu deneyin bakalım.
böcekler için doğal ilaç Organik, ev yapımı bahçe ilaçları! | Mia'nın Bahçesi birdahaki sezona hazırlık olur. |
SAyın Şafak,
Önerileriniz için teşekkürler. Geçmiş yıllarda benzer reçeteleri uyguladığım çok oldu. Ağaçlar Net'de de bol miktarda benzer ev yapımı ilaç reçeteleri var. Sarımsak, kırmızı biber, ada çayı, şu bu denemediğim kalmadı. Pek de başarılı olduklarını söyleyemeyeceğim. Belki tipik ya da basit diyebileceğim sorunlarda işe yarıyorlardır da, ben üç sene "Sarı Kıvırcık Yaprak Virüsü " ile uğraştım. Kısacası, çözümü yok. Herhangi bir ilaç para etmiyor. Neem dahil. "Kültürel Mücadele" dedikleri çevreyi temiz tutmak (hastalık anlamında) yalıtım, bir süre domates ekmeme vb önlemler ile ancak önü alınabiliyor. Bir tür salgın, ve de yıllarca sürebiliyor. Nematodlar da öyle. Burada Sarı Kıvırcık yok diye seviniyordum, şimdi de bunlar çıktı. Bunlar da kitlesel biçimde ürediklerinden mücadele zor. Aslında bunlar hayvan sınıfına giriyor, yani bakteri, mantar, mikrop vs değil. Kırkayak gibi birşey. İlacı var. Ben kullanmak istemiyorum. Doğal mücadele çok kısıtlı. Toprakta olsa zaten yapacak birşey yok, düşmanı görmeniz bile mümkün değil. Aeroponik ortam olduğu için açıp bakabiliyorum, görüp öldürebiliyorum. Ama görebildiklerimi. Büyük olanlaını, anaç olanlarını. Kalan birnlercesi de kökleri kemirmekte. Normalde sökp atıp, tamam bu kadar demek lazım. Hadi belki bir ikisi kızarır diye uğraşıyorum. Yoksa alacağımız dersi aldık. Doğru sera ortamını yaratmadan, hijyenik fide üretimini gerçekleştirmeden bu işe kalkışmak yanlış. Zaten çok geç başladım, biliyorum. Ama sistemi denemek istedim. Kurtçukları temizleyince sağlıklı köklerin kolayca geliştiğini gördüm. Benim için de işin kar tarafı bu. |
ilk domatesimiz kızardı
3 Eklenti(ler)
Evet, uzun uğraşılar sonunda ilk domatesimiz kızardı. Belki tam yenecek kıvamda değil ama, yarın Denizli'ye gidiyorum ve bir hafta - on gün yokum. Ne olur ne olmaz, şimdiden resmini çekip paylaşayım dedim.
25 Haziranda dikmiştim fideleri. Kabaca 100 günde, az çok normal sürede olgunlaşmasını tamamladı. Tabii binbir özel çaba ile. Köklerdeki kurtçuklar yetmedi, yaprak ve meyve kurtları da yaprakları ve domateslerin meyvelerini kemiriyor. Şu an küçüklü büyüklü 50'den fazla meyve var, yarıya yakınını kurt delmiş. Zaten bitkilerin de dörtte biri falan kurudu, kökleri gitti. Benim önem verdiğim kısım köklerin gelişebiliyor olması. Yani kurduğum sistem kökleri yeterince besleyebiliyor, gelişmesini sağlayabiliyor. Ve bunu çok az suyu çok az süre dolaştırarak yapıyorum. 24 bitki için dersek, kabaca 4 litre suyu 5 dakikada bir beş saniye dolaştırıyorum. Yani 24 saatte sadece 24 dakika ve sadece 4 litre. Yani demek istediğim, işletim giderleri bakımından çok çok ekonomik. Akan Su kültüründe olduğu gibi, 24 saat litrelerce suyu dolaştırmıyorum. Kurtçukları bir biçimde bastırınca kökler gelişme şansı buldular ve de çiçek açıp meyve verebildiler. Sırada bekleyen 5 6 domates daha var kızaracak, tabii ben burada olmayacağım. Bu arada yapraktan beslemeye de mecburen ara vermiş olacağım. Domateslerin besinlerini verip çıkacağım. EC yükselmesi olasılığına karşı da yeni besin ilavesi çok çok az olacak, su ile idare edecekler. Bugün son bir kurtçuk temiziliği yaptım, elle 15-20 kurtçuk öldürdüm, bir süre idare eder. Zaten dönüşte 3 5 domates daha kızartıp artık denemeye son verir, domatesleri sökerim. Kızaran domatesimiz ve sıradakiler aşağıda... |
Bu hikayenin sonu...
5 Eklenti(ler)
Dün akşam eve döndük. Elektrik yok. Seraya baktım, herşey kurumuş. Evde çok antika bir sigorta panosu var. Her fırsatta sigorta atıyor. Şimşek çakıyor, sigorta atıyor, elektrik kesiliyor, yine sigorta atıyor. Bir Kaçak Akım Rölesi var, sigortanın atma sebebi o. Elektrikçi iyi birşey olduğunu söylemişti ama sürekli sorun yaratmasından başka birşey görmedim. Gitmeden, sigorta şalterinin altına yay koymuştum, ama işe yaramamış.
Dönünce domatesleri zaten sökecektim ama böylesi iyice tatsız oldu. Neyse, sonuçta 3 4 domates kızarmış, ama kalan herşey kurumuş. Su var, besin var ama sifon kadar besin boşaldıktan sonra yerine henisi gelmediğinden besin akışı durmuş. Birkaç resim çekip bu işi kapatalım dedim. Bugün de domatesleri söküp sistemi dağıttım. Şimdilik mola. Yeni bir denemede buluşana kadar... |
Gecmis olsun. Bu arada kurtcuklar nerede ?
|
Geçmiş olsun
|
Geçmiş olsun dilekleriiçin teşekkürler. Gerçekten fazlaca yorucu bir çalışma oldu. Sayın Kızıltan, size özellikle teşekkürler. Çözüm önerileriniz hem uygulamada hem de moral - motivasyon bakımından yararlı oldu.
Kurtçuklar köklerle birlikte kurumuştur herhalde diye düşündüm. Kökleri söktüm attım. Kasaları söküp yerleri yıkarken baktım, besin/su sızıntısı/birikimi olan yerlerde hala yüzen birkaç anaç var. Artık sinir ve yorgunluktan saklamak üzere alıp koymadım bir yerlere. Nasıl bakıp koruyacağımı da bilmiyorum zaten. Var olanları, geldikleri yere, toprağa gittiler. Kasaları basınçlı su ile yıkadıktan sonra güneşe koydum. Dün 2 saat güneşlendiler. İçinde-dibinde kalan olduysa onlar da kurumuşlardır diye umuyorum. Tekrar kullanmadan önce yine iyice bir güneşlendirir, kaynak su ile tekrar yıkarım. En başta da yazdığım gibi sistemi denemiş oldum. ELektriği açtığımda bilgisayar normal çalışmasına devam etti ve pompalar çalışmaya başladı. Kökler kurumuşta ama, beslesem sanki yeniden canlanacak gibi görünüyorlardı. Artık nasıl olsa sökecektim deyip yeni bir denemeye başlamadım. Be senelik bu kadar yetsin dedim. |
Forum saati Türkiye saatine göredir.
GMT +2. Şu an saat: 13:23. (Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.) |
Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025