![]() |
|
![]() |
#241 |
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 9,019
|
Başaltma yarı çapı 20 km'ye çıktı. Sızıntı resmen açıklandı. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#242 |
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 9,019
|
from Reuters: Japan nuclear authorities say high possibility of meltdown at Fukushima Daiichi No. 1 reactor Soğutmanın başarılamayıp çekirdeğin erime ihtimalinin yükseltiği bildiriliyor. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#243 |
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 9,019
|
Bu arada, "santral görmeden konuşulmaz diyenler" için hatırladığım bir şey. 1996 yılında ABD'de Peco Energy'nin kontrol prosesleri üzerinde 3-4 ay çalışmıştım. 20 binden fazla ana kontrol prosesi vardı. Böyle bir tesis için kaçınılmaz olmakla birlikte kompleksitenin kendisi bir risk oluşturuyor. Japonlarınkinin daha aşşağı olduğunu sanmam. Buna rağmen soğutma jeneratörleri çalışmadı ve zincirleme felaketler dizisi başladı. Polis, Fukushima'ya 60 km mesafenin içine girişleri engelliyor. Meraklıları gidip kucaklayamayacak. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#244 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
|
Büyük bir felaket. Allah herkesi bu tür felaketlerden korusun. Atom ne kadar küçük olsa da, gizli enerjisi o kadar büyük. Ama önemli olan bunu kimin kontrol ettiğidir. Henüz, bu kontrol doğada, bizde değil. Bakmayın kurulan istasyonlara, güvenlik konusundaki söylemlere. Alıntı:
Bazen bildiklerimiz değil bilmediklerimiz bizi yönetir. Bildiklerimizle övünmek yerine bilmediklerimize saygı göstermeyi öğrenmeliyiz. Aynı hız ve aynı açıyla aynı noktadan milyonlarca kez atılan aynı hacim ve ağırlıktaki taş, hiçbir zaman aynı noktaya düşmez. Sizin fizik kurallarınızın hiçbiri mutlak değildir hepsi yaklaşıktır ve özel koşullarda geçerlidir. Özel koşullar sürekli değişir. Çünkü dünya sürekli değişir. Evren sürekli değişir. Böyle bir dünyada yaşıyoruz, o yüzden en iyi bildiğiniz şey de bile bilmediğiniz ve hesaplayamayacağınız noktalar vardır. Düzenleyen Dogasever : 12-03-2011 saat 12:44 Neden: ek |
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#245 | |
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 9,019
|
Geçmişi karanlık..
Alıntı:
Dolayısıyla nükleer meraklılarına bir soru daha ekleniyor. Mukavelen mi var? Garantiyi kimden alacaksın? Kime güveneceksin? Son haber, halka iodin dağıtılmaya başlandı. |
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#246 | |
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 9,019
|
Alıntı:
|
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#248 |
Kaybettik, Allah rahmet eylesin
|
greeenpeace'de santralle ilgili bilgiler |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#249 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 15-02-2011
Şehir: Gebze-Kocaeli
Mesajlar: 61
|
çok,çok üzücü,sonuçlarıda bir o kadar ağır bir durum. Allah tüm felaketzedelerin yardımcısı olsun... Ancak bu durum süprizmi ? her ne kadar istenmesede olasılıkları önceden bilinmiyormuydu ? ****** biliyorlar.peki bile bile niçin dünyanın en riskli bölgesinde kaza tecrübeleri olmasına rağmen ! nükleer santral kullanıyorlar ? hemde japonların nükleerden vazgeçememelerin nedeni ne ? |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#250 |
Kaybettik, Allah rahmet eylesin
|
Paranın tadı yok mu bu nerelerde yaprtırıyor işleri. İki milyon Iraklının ölmesi petrolün çalınması için yapılan plana engel oldu mu? Çok insan öldü bu işten vaz geçelim, dediler mi? O masraf değdimi binlerce insanın evinden ayrılmak zorunda kalmasına. Kirlilikten etikilenenlerin vebalini kim taşıyacak? Ukrayna'nın önemli bir kısmını kirlilik altında olmasını kim umursuyor? Durum kesinlikle süpriz değil, biz zaten söylemiştik. İlki de değil sonucusu da olmayacak. İnsanlar etkilenecek sermaye kazanacak. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#251 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
|
Japonya'da radyasyondan zehirlenen 3 sivilin (daha başka var mı bilmiyorum şu anda) buraya bu istasyonu kurmayın deme şansı oldu mu çok merak ediyorum? Eğer bu 3 kişinin söz söyleme hakkı olsaydı ne derlerdi? ![]() |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#252 | |
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 9,019
|
Alıntı:
Enerji lazım, başka çare yok, hem bak teknoloji ne kadar ileri, 9 depreme dayanır, çernobil mi, sarhoş hatası, başka çernobil olmaz, doğa mı, o da neymiş, değiştirirsin olur biter, vs.vs. Bu başlıkta bile yazılı hepsi. Bunlar söylenenler, destekçilere söyletilenler. İşin gerçeği, olan biten sermaye yönetiminden ibaret. Karar verenler riskleri, olası sonuçları vs. hepsini biliyorlar, ama kendi insanları için bile "tohumuna para mı saydık" mantığından hareket edebiliyorlar. Bunu yaparken de, kısmen kendilerini inandırdıkları "biz yaparız, üstünüz, tekniğimize güveniriz, çok tedbir alırız, şöyleyiz böyleyiz" yalanını yaratıyorlar. Bu insanın ilkelliği. Türkiye'nin deprem kuşağında olması bir sürpriz mi? Bazılarımız ille de nükleer demiyor mu? Bunu yaparken, boyunlarını büküp "evet, nükleere iyidir demiyoruz ama ne yapalım başka da çare yok" riyakârlığını göstermiyorlar mı? Bak, 442 faal santral var, 24 sivil kaza olmuş dediğimizde,"istatistiktir, zaten bizim hoca şunu bunu söylediydi, hem de zaten google" gibi garabet şeyler söylenmiyor mu? "bir küresel ekonomidir tutturmuşuz". Bunu pazartesiden itibaren önümüzdeki aylar boyunca hep birlikte göreceğiz. Japonya'daki felaketler dizisi, japonun radyasyonu, bizim yurdum insanını nasıl tırmalayacak. |
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#253 |
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 9,019
|
Bu son kaza Türkiyeye nükleer santral kurulduktan sonra da gerçekleşebililirdi. Az bir umut, belki biraz basiret üstün gelir. Zaman olarak çok uygun bir noktadayız. Yenilenebilir enerji üretimi henüz başlangıçta. ABD ve Avrupa'da çok iddalı ama ciddi yenilenebilir enerji kullanımı hedefleri var. Yıllardır boşlanmış olan ar-ge çalışmalarıyla yenilenebilir kaynakların verimliliklerinin geometrik olarak olarak artacağı ortada. Tüm stratejiyi buna odaklamalıyız. Öte yandan kayıpları ortadan kaldırmalıyız. Şebeke kayıplarımız %19. Bu oran Avrupada %3.4. Aradaki farkın miktarı 30 Milyar kWh. Altyapıya yatırım yaparak kayıpların Avrupa seviyesine gelmesi zaten başlı başına bir kazanç. Bunu yaparken, yasası yönetmeliği çıkan bireysel üretilen enerjinin şebekeye verilebilmesi de uygulanır hale gelir. Bu hiç kuşkusuz, çok daha verimli teknolojinin seri imalat ile ülkeye yayılmasına sebep olur. Bu uygulanabilir hale geldiği anda, yıllık toplamda bir kWh bile borçlu kalmayacağıma garanti veririm. ABD'de özel şirketler geliyorlar, evinizin çatısını paneller ile kaplıyor, aletini, edevatını koyuyor. Oradan ürettiği elektriği şebekeye veriyor, siz de şebeke fiyatının %25'i ucuza enerjiyi alıyorsunuz, ayrıca beş kuruş vermiyorsunuz. Devletin enerji verimliliği planı bir çok önemli ve olumlu tesbit ve tedbirle dolu. Bunları uygulamaya koyacak kaynağı ve iradeyi bulduklarında elde edilecek verimlilik kazancı birden çok nükleer santralin vereceğinden fazla olur. Bunları yaparken, kimse ile mukavele yapmamıza, kimseden garanti beklememize ve kimseye güvenmemize gerek de kalmaz. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#254 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 22-06-2010
Şehir: Bulgaristan/Istanbul
Mesajlar: 225
|
japonya`daki felaketi bende endise ile izliyorum,, ne kadar dogrudur bilmiyorum ama japonyanin %30 enerji ihtiyacini nukleerden sagladigi yaziyor haberlerde,, yarin en kotu senaryo gerceklesse ve 10binlerce insan hayatini kaybetse bile bir yil sonra yeniden ve daha buyuk nukleer santral kurulacaktir.. Bununda sermayeyle v,s. alakasi yok,, seve seve olmasada alternatifi yok.nukleerden para kaldiran sermayeler gunesden ruzgardan para kazanamazlar mi? isterseniz anket yapalim,, japonyada en kotu senaryo gerceklesse yeniden nukleer santral yapilir mi yapilmaz mi? dunyadaki ulkeler kendi santrallerini kaldirip yerine soya fasulyesi ekerler mi ekmezler mi? 1. kazanlik nukleer 1, soya fasulyesi 0 2. meyvelitepe 3.dogasever 4.memet sonucun ne cikacagi malum,, nukleer teknoloji zaten birkac ulkede var,, onlarda kendi santrallerini gelistirmeye bakiyor,, kapatmaya degil,, ayrica ``riyakar``kelimesinden alindim,, tartismanin seviyesini dusurmeyin lutfen. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#255 | ||
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 9,019
|
Alıntı:
Alıntı:
Bir de, bazı devletlerin yenilenebir kaynaklarla önümüzdeki yıllarda toplam tüketimin %80'ini karşılama hedeflerinin var olduğunu yazdığımda galiba siz yazmıştınız bunlara inanılmaması gerektiğini. Galiba, "dünyayı yanıltmak için öyle söylüyorlar" demeye getirmiştiniz, değil mi? |
||
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#256 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 22-06-2010
Şehir: Bulgaristan/Istanbul
Mesajlar: 225
|
Sn. Dogasever, az once 1000kWh lik PV santral kurulum teklifini yeniden inceledim, Haklisiniz ,, yanlis yazmisim,, 2.8milyon euro fiyati sabit paneller icinmis, geri odeme sureside 3 yil degil 6.35 yil. OPSIYON olarak sunulan gunesi takip eden hareketli sistemler ise 3.8milyon euro ,, geri odemeside 6,1 yil olarak hesaplanmis. Sistemin geri odemesi devlet garantisiyle gerceklesiyor, yani devlet cepten yerse, devlet garantisi demek 10 kurusa sattigi elektrigi 80 kurusa satin alirsa. aradaki 70 kurusuda sade vatandasa fatura ediyor. biyodizel destegi verilmeye basladigi 3 yildan bu yana yag ve seker fiyati 3 kat artti. ucuz yag ve seker icindeki tehlikelerden haberiniz var mi? |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#257 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 22-06-2010
Şehir: Bulgaristan/Istanbul
Mesajlar: 225
|
Sn. Meyvelitepe, benim alternatif aramadigimi nerden cikardiniz? ``kac insan olse makuldur? `` diye usenmemissiniz , tekrar sormussunuz,, bende tekrar cevap vereyim, ``sifir``. sizin alternatiflerinizi de cok merak ettim dogrusu,, |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#258 | |
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 9,019
|
Alıntı:
Bunları söylerken, gerçek bir güç sahibiyle mukaveleniz yok ise, riskleri kişisel olarak da göze alıyorsunuz ve alınması gerektiğine inanıyorsunuz anlamına gelir. Bu sizin kişisel duruşunuzun da bir ifadesidir. Bu yüzden soruyorum, sizce makul olan nedir diye. Şayet yazdığınızda samimi iseniz ve nükleer sebepler ve radyasyon sebebiyle tek bir insanın bile ölmesi sizce makul değil ise, kabul edilemez ise, nasıl oluyor da pek çok insanın ölmesine, radyasyon sızıntılarına sebep olacak bir şey karşısındaki duruşunuz risklerin göze alınabilir olduğu yönünde? Bunun açıklaması nedir? |
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#259 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 22-06-2010
Şehir: Bulgaristan/Istanbul
Mesajlar: 225
|
belliki sizin bakisiniz ve benim bakisim,, sizin frekansiniz ve benim frekansim cok farkli. Israrla nukleeri savunanlari riyakarlikla, sermayecilikle, umursamazlikla suclamaya devam ediyorsunuz. sizin dusuncenizle elektrik insani carpiyor deyip kullanmamali, kaza oluyor diye araba kullanmamali, GMO`lu diye yemek yememeli, kopekbaligi var diye Floridada yuzmemeli, Su anda evinize 220V, 50Hz elektrik kesintisiz gelebilsin diye kac kisinin calistigini, kac kisinin RISK`e girdigini, hatta kac kisinin hayatini kaybettigini tahmin edebiliyorsunuzdur sanirim,, madem sizin icin `RISK` varken kullanilmamali,, o zaman LUTFEN kapatin PC`nizi , yakin gaz lambanizi. Benim iki arkadisim elektrik carpmasindan yanarak hayatini kaybetti. ben yuzumun yarisini yaktim, neredeyse kor oluyordum ama hala bu isi severek yapiyorum, Sahsen, sizin optimist dusuncelerinize hayran kaldim,, ne is yaptiginizi sorabilir miyim? |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#260 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 13-01-2011
Şehir: Alanya / Antalya
Mesajlar: 55
|
Sayın kazanlik, İnsan dünyaya ne şartlarda gelir ve ne şartlarda büyür? Hepimiz, küçük bir bebek olarak dünyaya geliriz. Bu bebeğin, hem fiziksel hem ruhsal ihtiyaçları vardır. Bu ihtiyaçları varken ebeveynleri yoksa bu yükümlülüğü almış büyükleri tarafından karşılanır ya da karşılanmaya çalışılır. Bu şartlarda iken henüz kendine yetemeyen insanoğlu ehil ya da ehil olmayan kişinin yetiştirme şartları ve bilgisine muhtaçtır. Hepimiz böyle bir ortamda büyüyoruz ve genel olarak , büyüklerin ya da muhtaç olduğumuz otoriteniz bilgi birikimine, kapasitesine mahkumuz. Bu tabi olumlu da olabilir oılumsuz da. Düşünün ki bir çocuk ailesinin ya da bir otoritenin sevgisi, bilgisi ya da koruması olmadan büyüsün. Bu mümkün değil. Bir de şunu düşünün, bir çocuk bu otoritenin doğru dediğini kabul etmeden yaşama imkanı bulsun. Bu söylediklerim öyle basit şeyler değil. Aileler ya da otoriter güç herşeyin en doğrusunu bilir diye bir durum söz konusu değil ve genelde yaşanan sorun bu. Çıkar sahibi yönetimler, eğitimden, ekonomiye, kültürel değerlere karşı söz sahibi olmaya çalıştıklarından beridir, insanlar haklarını, benliklerini, doğalarını savunmaktan uzaklaşmış, uzaklaştırılmışlardır. Ama düşünün ailenizin ya da otoritenizin doğrusunu mecburen kabullenseniz dahi, benliğinizle, yaşamsal deneyimlerinizle çatışmaya başlarsınız. Bir hikaye vardır; bu hikayede kimsenin çıkamadığı yüksek bir dağ ve o dağa çıkmaya çalışan kurbağalar vardır. Bu kurbağalar hep oraya çıkmak için yarışır ama hiçbirisi çıkamazlar. O dağa çıkmak imkansızdır, hep öyle söylerler. Bir gün bir kurbağa o dağa çıkar ve diğerleri nasıl çıktığını merak eder ona sorarlar. Cevap vermez kurbağa, çünkü sağırdır! (onlara) Kendi doğamızla, kendimizle çatışmaktansa kendimize inanıp, iç sesimize kulak verip, felaketler yerine kendimizi gerçekleştirmeye çalışsak inanın hepimiz çoktan başarırdık. Halen de başarabiliriz. Ayrıca elektrik çarpmasıyla nükleer facia siz de takdir edersiniz ki kıyaslanamaz. Bir nükleer facianın olduğu yerde sadece insanlar değil tüm canlılar çok uzun yıllar yaşam bulamayacak. Bu az bir şey olmadığı gibi, her insanın, her canlının hayatı değerli olmasıyla birlikte gerçekten kıyaslanamayacak bir durum. Lütfen bunu takdir edin. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#261 | |
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 9,019
|
Alıntı:
Öte yandan, ülkede nükleer reaktör kurulması, hiç kaza olmaması durumunda dahi -uzun vadeli çevresel kirlenmenin dışında-, riskler bakımından (uçak kazasından 15bin misli daha fazla olasılıkla) bu riski göze almayanları da, toplumu da riske sokar. Evet, frekanslarımız farklı. Ülkede nükleer reaktör kurulmasını savunanları, her şeyden önce sorumsuzlukla, ülkeye karşı suç işliyor olmakla suçluyorum. Zamanında televizyonda radyasyonlu çay içip toplumu da buna teşvik edenleri suçladığım gibi. Bir yandan kimsenin bu sebepten ölmesine razı değilim deyip, öte yandan insanların istekleri dışı ölmelerine sebep olacak bir şeyin yapılmasını savunmuyorum. Kimsenin isteği dışı radyasyondan etkilenmesini istemiyorum, o halde bunu sağlayacak her girişimi de kökten reddediyorum. İşin sermaye tarafı, bu suçu işlemeye hazır olanların motivasyonları ile ilgili. Şu anda Fukushima'dan başka yerlere götürülmeye çalışılan, bir yandan da iodine yutturulan insanların, bu felaketten sonra mühürlenecek olan santralın yanına bir yenisinin inşa edilmesi arzusunu taşıdıklarını düşünmüyorum. Bu insanların şimdi çektiklerini kendilerine hak gördüklerini de sanmıyorum. Bu kadar basit. "PC'yi kapatın, gaz lambasını yakın" saçmalığını da bırakın lütfen. Siz kendinizi radyasyona bularsanız sizin seçiminizdir. Kandırılmamışsanız, biliyorsanız mesele yok. Ama sizin bu merakınız benim çocuğumu etkileyecek ise buna karşıyım. Evet, GDO konusu da böyle. O da insanların isteği dışında, gizlenerek, adeta zorla insanlara yedirilmek istenen bir şey. Bunu yapabilmek için devletler, ticaret örgütleri vs. neler yaptıkları da meydanda. Asla insanların aslında ne yediklerini bilmelerini istemiyorlar. Oysa bundan korkmasalardı, bir kısım insan GDO'lu bir şey yemezken belki bazı meraklıları iştahla yerdi. Bakın, açlığın eşiğindeki bir ülkeye yediremediler. Size göre bunu da tevekkül ile karşılayıp iştahla yemek gerekiyor olabilir. O da sizin seçiminizdir, ama benim değil. Ne iş yaptığımın bir önemi yok. Bir zamanlar Peco energy'nin kontrol prosedürlerine bile bulaşmışım (yeni hatırladım). Bunun optimistik olmak ile de alakası yok. Sadece neyi istediğimi, neyi neden istemediğimi söyleyebiliyorum, hepsi bu. |
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#262 | |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 15-02-2011
Şehir: Gebze-Kocaeli
Mesajlar: 61
|
Alıntı:
bu kadar enerjiye ne gerek var derken kasteddiğiniz miktar ne kadar. bunun askeri ve azami sınırları nedir. belki bu sınırları bilirsek sayısal olarak nelerin gerekli nelerin fuzuli olduğu daha net ortaya çıkabilir diye düşünüyorum . |
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#263 | |
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 9,019
|
Alıntı:
|
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#264 |
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 9,019
|
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#265 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-02-2008
Şehir: Tekirdağ
Mesajlar: 533
|
Sevgili Dostlar, Aramızda gelişimin ve değişimin olmazsa olamaz oldüğünu inanarak kabul ettiğimizi inkar eden yoktur sanıyorum, Değişim için enerji gerektiği sürece ve de mevcut teknolojiler ile bu gereksinme karşılanmayacak ise Nükleer Enerji kaçınılmaz olarak TEKNOLOJİSİ ile birlikte gerekli olacaktır. Nasreddin hoca hikayesindeki gibi herkes haklı. Üzülerek söylüyorum REAKTÖR PATLASA dahi Japon lar ya da diğer gelişmiş ülkeler bu patlamadan da ders alarak yenilerini inşa edeceklerdir. Günümüze gelene kadar kaç baraj doğal afetler sonucu yıkılıp patladı ? Ama yenileri daha gelişmiş olarak inşa edilmeye devam ediyor ve de edilecektir, Hayatta her şeyin bir bedeli vardır ve bu bedel mutlaka ödenir. Çok alakasız gibi gelecek ama hepimiz sağlıklı diye piyasa fiyatlarını çok üstünde ki fiyatlara ürettiğimiz meyve ve sebzenin ya da yaşam biçiminin peşinde koşmuyormuyuz? Bedel bir şekilde ödeniyor. Önemli olan bedelin aşagıya çekilebilmesi. Sevgiyle kalın, Düzenleyen ensar : 12-03-2011 saat 22:58 Neden: düzeltme |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#266 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 22-06-2010
Şehir: Bulgaristan/Istanbul
Mesajlar: 225
|
forumu az once tekrar basindan sonuna okudum,, ve sunu farkettim,, nukleere evet diyenlerin ortak yani ya disa bagimli olmak istememeleri **** Yenilenebilir enerji kaynaklari hakkinda TECRUBE leri olmasi. bildigim kadariyla henuz Turkiye`de yenilenebilir enerji kaynaklarina tesvik verilmiyor **** yeterli degil. Burdaki durumdan bahsedeyim,, eger bir termik santral kurar ve komur yerine Ormandan AGAC kesip yakarak elektrik elde ederseniz devlet sizden alis fiyatini kendi sattigi fiyatin 2,37 katina almayi garanti ediyor, bu santral TERMIK santral , sera gazi salinimi en ust noktada. YAS agac kesilerek KAZANlarda yakilacak,, Bu isi yapanlara verilecek parada benim faturama %7 yansiyacak. mart -2011 tarihli aldigim teklifte saatte 600kWh elektrik uretecek santral maaliyeti 1,25milyon euro. geri odemesi 2,7 yil. yakilacak odun (atik degil, ormandan odun) 40.000ton/yil .nukleere esdeger metrekare ormani buyrun hesaplayin,, odunun yanma enerjisi 2,7kW/kg,, termik santral verimi %36,5 (aklimda kalan) herkez termik santral kurarsa o zaman odun fiyatlari tavan yapar.(zaten bu ise orman yetmez, ) odun fiyatlari artarsa kagit ve ahsap tarih olur, heryerde plastik kullanilmaya baslar. termik santrallerin atiklari, seragazlari, filtrelerin eneji ihtiyaci, temiz su tuketimi. issiz kalacak orman isletmeleri. gordugunuz gibi yenilenebilir enerjininde RISKleri var. Burada tesvik var, ve forumdaki arkadaslarin israrla soyledikleri gibi, elektrik faturamin%7si kadar yesil enerji odememe secme sansim YOK. tahillarin ,ayciceklerin biyoDIZEL yapilip bana GDO`lu kalitesiz yag satilmasina karsi cikma sansim YOK, Secme sansim YOK. diyebilirsiniz ki sonucta radyasyon yok, nukleer yok, ee, burda 3 tane nukleer var. yesil enerjiye tesvikte var. isteyenlere resmi yazilari gonderirim,, Turkiye`de bundan farkli olacak hali yok, cepten yiyecek sonucta. Demek ki nukleer`in alternatifi once nukleer santralleri kuracaksiniz, mevcut ihtiyaci karsilayacaksiniz,, sonrada soya fasulyesi yetistireceksiniz. Dunyada herkez boyle yapiyo. ALLAH askina herkez boyle yapiyo diye bizde boyle yapmak zorunda degiliz, onlar camdan atlarsa sendemi atlayacak sin demeyin,, Alternatiflerinizi soyleyin,, benim alternatifim once nukleer kurulacak, sonra HES veTES ler kapatilacak, ondan sonra yenilenebilir ve alternaifler kurulacak. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#267 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 12-02-2010
Şehir: Istanbul
Mesajlar: 47
|
Nükleere evet diyen yenilenebilir enerji konusunda tecrübeli olanlar acaba benim yanıtını bulamadığım iki konuda beni aydınlatabilirler mi ? Nükleer santralde elektrik üretmek madem ucuz neden devreye girdiğinde en pahalı elektriği nükleerden alacağız ? (ilk yıl 18 sent/kwh'ten başlayarak ortalamada 15.35cent'ten) ? Şu anda devlet rüzgardan üretilen enerjiyi 7.5sentten alırken, iş adamları rüzgar santrali kurmak için sıraya girmişken ve hidrodan sonra en ucuz birim elektrik üretim fiyatı rüzgarda iken, devlet bu desteği 18sente çıkarsa kurulacak bu iki nükleer santral kadar elektrik üretecek rüzgar santrali kurulmasının önündeki engel nedir ? Aynı hesabı nükleer enerjinin riski ve öngörülmeyen maliyetleri için bir ek maliyet koysanız -örneğin %40- gibi sonuçta elde edeceğiniz rakam 25sent olacaktır, böyle bir rakama aynı kapasitede güneş enerjisinden elektrik elde etmenizi engelleyen nedir ? Son olarak ben çatıya koyacağınız paneller ile son kullanıcı elektrik alış fiyatına elektrik üretebileceğinizi söyledim, hesabını da verdim, siz hesabımın doğru olamayacak kadar güzel olduğunu söylediniz de neresi yanlış onu söylemediniz, bir zahmet onun da doğrusunu söylerseniz sevinirim. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#268 |
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 9,019
|
Bana göre olması gerekenler ile olacak olanlar arasında büyük fark var. Evet, ülkede nükleer santraller kurulacak. Bunu yaparken değişim, gelişme, büyüme vs. tüm tumturaklı sözler söylenecek. Tepkileri pasifize etmek için nasıl da tedbirler alındığını sıralayacaklar, mecbur olmasaydık yapmazdık diyecekler. Kimsenin burnunun kanamasına razı olmadıklarını vugulayarak mukavelelerinin olduğunu imâ edecekler. Fakat yeri geldiğinde hayatta her şeyin bir bedeli vardır da diyecekler. Bir iki santral da biz patlatacağız ki ders alıp, iyice gelişip değişelim. Zaten yirmi bin küsür kontrol prosedürü de bize fazla gelip bine indireceğiz. Bunları yaparken %19'luk şebeke kayıplarımızı %3'e indirmek için bir şey yapmayacağız çünkü paralar nükleer santrallere gidecek, zaten 30milyar Kwh da nedir ki, devede kulak. Zavallı bir kaç bürokratın verimli enerji kullanılsın diye çalışıp hazırladıkları planı uygulamayacağız, nasılsa nükleerimiz olacak. Belki bir kaç kanser ilacı üreten fabrika kurup dışa bağlılığımızı da azaltma zekiliğini gösteririz. Hepsi bu değil tabii. GDO'lu tohumlar tarım politikamızın baş tacı olacak. Bu arada Monsanto bayiliği kapmak isteyenler çoktan bu şansını kaybetti, çünkü on üç tane şirketle mükkemmel bir örgüt hazır zaten. Gelişimin bir göstergesi olarak Monsanto, ilgili elçilik ve bakanlıklar periyodik toplantılar yapacaklar, bizim için ağır sulara dirençli transgenik tohumlar yapıp, santrallerimizin suyundan da faydalanacağız. Round-up'ın en ekonomik bir şekilde uçaktan atılmasını sağlayarak tasarruf edeceğiz. Bu şirketler round-up için indirimler yapacaklar, çiftçiye ipotek karşılığı cazip tohum kredileri verecekler. Böylece ürettiğimiz sağlıklı besinlerin maliyetlerinin piyasa fiyatlarına inmesini de sağlayacağız. Yenilenebilir kaynaklarla sonradan, sırası gelince ilgileneceğiz. Önce ülkenin iyice gelişip çok dersler alması lazım. O zamana kadar yenilenebilir kaynakların verimlilikleri yükselip üstünden de 10-15 sene geçmiş, rüştünü ispatlamış olur. Daha önce olsa riske girmek olurdu zaten. Bu arada araba fabrikalarımız rekor üstüne rekor kıracaklar ama demiryolu ile ilgilenmiyeceğiz. Minnacık Küba filan gibi ülkelerde bizim kadar demiryolu olması gerilerde kalmış bir şey. Gelişim ve değişim için Avrupa ve ABD'nin çok demiryolu olmasına da aldanmayacağız, onlar da eskiden, henüz gelişmemişken yaptıkları şeyler nasılsa. Böylece nükleerlerimizle uydu fotoğraflarında geceleyin en çok parlayan ülke olma yarışması açıp birinciliği bile hedefleriz. Hatta, ay yıldız gibi parlasa galakside şanımız da yürür. Üretim fazlası transgenik mısırımızı Zambia'ya bir de biz teklif ederiz. kazma değiller ya, bizden olunca kabul ederler. İnsanlığa karşı sosyal görev yaparak milli duygularımızı da tatmin ederiz böylece, her yerde övünürüz. Böylece yaşam biçimlerimiz tam da istediğimiz şekilde değişmiş olur. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#269 |
Kaybettik, Allah rahmet eylesin
|
Kazanlık, nükleer evet dediğinizde santralin bütünüyle dışa bağımlı odluğunu bugüne kadar bilmiyorduzuz sanırım .Ülkede uranyum olması bunun yakıt olarak kullanılacağı anlamına gelmiyor. Kullanılaiblir biçimdeki nükleer yakıt dışarıdan alınmak zorunda. Herkes nükleer santral kurdu diye bizde mi kendimizi camdan atalım işte daha tehlike canlı olarak karşımızdayken bile mi bunu yapalım. Nükleer santral kurup bütün bir geleceği tehlikeye atmak depremle de sabit olduğu gibi sonuçları kaldırılamaz boyutlarda olabiliyor. Ama benim bu kadar yazıdan sorna gördüğüm sizin her ne tehlike gösrterilirse gösterilsin konunun cididyeti ve tehlikesiyle ilgili kaygılarınız insan hayatının riske girmesiyle ilgili endişeleriniz yok. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#270 |
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 9,019
|
Fukushima 3 nolu reaktörden de radyoaktif buhar bırakılmaya başlanmış. Şimdi bu kadir kıymet bilmez Japonlar bundan da şikayet ederler. Halbuki, santral duvarlarına bizim gibi google'dan değil de gözleriyle bakabiliyorlar. Pencereleri açıp derin derin gelişmişliği solumaları lazımdı. Bedava iodine'de burun kıvırıyorlarmış. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
|
|