![]() |
|
|
|
|
|
#1 | |||
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 07-12-2011
Şehir: manisa
Mesajlar: 520
|
Sn MeTePe, Elektrik sarfiyatlarını düşürmek için kurulum yapan fabrikalar işletmeler gördüm ben, hiç yok demek yanlış olur. Ayrıca rüzgar santrallerinin bakım maliyetlerin sabit ve az olduğu bilgisini edindim hep, Mesela Yıldız Teknik ünv. hocaların yaptığı araştırmada rüzgar santrallerinin yıllık işletme ve bakım maliyetinin , yatırım maliyetinin %2 si kadar olduğu belirtilmiş. Bu akademik kaynakta belirtilen %2 fazla mıdır? Analizde kaçırdığım bir nokta varsa beni bilgilendirirseniz sevinirim. http://www.yildiz.edu.tr/~okincay/dersnotu/RuzgBol2.pdf Alıntı:
Siz hep ticari ve maliyet açısından bakıyorsunuz meseleye , bu yüzden ki halen ülkemde üretilen yerli bir otomobilimiz yok. Hobi gereği %100 elektrikli araba yapımı üzerine çalışıyorum. İnanın kullanmayı düşündüğüm değerlerde elektrik motorundan elektronik kontrol ünitesine kadar ülkemde bulunmadığı için yurt dışından sipariş vermem gerekiyor. Yurt dışında bir çok firma var ama ülkemde yok .Güneş hücreleri de ülkemde üretiliyor olsaydı , maliyetlerimi düşürür servis bakım aşamasında daha çok destekçim olurlardı eminim.Alıntı:
Alıntı:
Güneş panellerinin de yaygınlaştıkça, piller gibi toplanılıp bertarafının sağlanacağı görüşündeyim. Saygılarımla. |
|||
|
|
|
|
|
#2 | ||
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 09-03-2012
Şehir: ANKARA
Mesajlar: 209
|
Alıntı:
Şu makalede de üretilen enerji başına işletme ve bakım maliyetlerinin %20-35 civarında olduğu belirtilmiş: Operation and maintenance costs of wind generated power ************** Şimdi enerji maliyetlerini düşürmek için bu tür tesisler kuran firmalar olduğunu söylemişsiniz. Evet, doğrudur. Ama bu tesisler ya lisanslıdır (yani subvansiyondan yararlanıyordur) ya da maliyet dışındaki kriterlerle hareket ediyordur. Zaten dikkat ederseniz kendi enerjisini üreten fabrikalar genellikle doğalgaz santrali kuruyor. En kolayı o. Altı üstü büyükçe bir jeneratör. Alıntı:
![]() Öyle bakmamın nedeni çevreyi veya başka şeyleri umursamadığımdan değil, yeterince paranız varsa her şeyi yapabileceğinize inandığım içindir. Örneğin, yeterince ucuza elektrik üretebilirseniz, ısınmak için ne gaz, ne fueloil, ne kömür kullanmazsınız. Bütün araçlarınızı elektrikli hale getirirsiniz. Elinizdeki parayla çok büyük yeşil alanlar oluşturabilir, ağaçlandırmalar yapabilir, doğal parklar kurabilirsiniz. Yani işin ucu dönüp dolaşıp paraya bakıyor. Ülkemizde vatandaş gerek elektriği, gerekse doğal gazı çok pahalı kullandığı için nüfusun ciddi bir kısmına sobada yakması için kömür dağıtılıyor. Sobada yanan kömür kontrolsüz bir çevre kirliliği yapar. Paranız varsa aynı kömürü santrallerde çevresel önlemler alarak yakabilir, çok daha az zarara yol açabilirsiniz. Elbette ARGE çalışmaları için maliyet/yararlılık vs. gibi kriterlere bakılmaz. Bizim ülkemizde de deneysel solar santraller vs. kurulmasına karşı değilim. Ancak, enerji üretim sistemlerinin tek tek "yarar-zarar" diye değerlendirmesinin, "en temizi şudur, hep onu kullanalım" diye kategorize edilmesinin uzun vadede yarardan çok zararlı olacağı kanısındayım. Elimizdeki kaynakları en optimal ve verimli şekilde kullanmak, yeni teknolojilere de yer vermek en anlamlısı olacaktır. Örneğin PELTIER adı verilen bir malzeme var. Bu malzeme ısı gradienti ile elektrik üretiyor. Solar hücrelere bu kadar takılmışken termoelektrik malzemeler üstüne neden hiç ARGE yapılmaz ben anlam veremiyorum. Bildiğim kadarıyla bu malzemelerin verimini yükselten bir kaç bilim adamımız var. Henüz oldukça bakir bir konu... Ama yatırım yapan kimse yok. Sevgi ve saygılarımla... |
||
|
|
|
![]() |
|
|