![]() |
Alıntı:
|
Alıntı:
|
Benim palmiyem Bursa'yı çok sevdi hala yaprak vermeye devam ediyor kış sıcak geçicek gibi görünüyor eğer kış böyle sıcak geçerse korumama gerek kalmaz ama biraz daha soğursa korumaya alacağım bakalım Hindistan cevizimiz bu seneyi çıkarabilecek mi
|
Alıntı:
Youtube kanalınızı beğendim, bilgilendirici videolarınız için teşekkürler. Ekvatora en uzak hindistan cevizi yetiştirmiş kişi olarak tarihe geçersiniz umarım :) Hindistan cevizi ağacı palmiyenizin videosu varmı, paylaşırsanız sevinirim. Her şey gönlünüzce olsun :) |
3 Eklenti(ler)
Türkiye'de yetişir mi yetişmez mi? Yetişse ne olur, yetişmese ne olur? Bu soruları pek de kafaya takmadan kazmayı küreği elime aldım. Yetişir mi? Bilmem, ama dikmezsem yetişmeyeceği kesin. Yetişse ne olur? Ağaç bu sonuçta, ekin bu. Ekin demek, kültür demek. Herhalde yetişmesi hiç yetişmemesinden iyidir.
Eklenti 700704 Soldaki resim ilk diktiğim haziran 2019, sağdaki ise şimdi kasım 2019'da çekildi. Hindistan cevizinin hem palmiyesinin o egzotik görüntüsünü hem de taze meyvesini çok severim. Biraz araştırınca Hindistan cevizi hakkında öğrendiğim en önemli iki şey soğuğa dayanamadığı ve köklerinin kışın soğuk yağmur sularıyla hastalanıp öleceğiydi. Ben de bahçemde kışın soğuğa karşı en korunaklı aynı zamanda toprağı en geçirgen yeri seçtim. Denize sıfır bir nokta bu iş için uygundu. İki ceviz fidanım vardı, onları diktim ancak birisi bir süre sonra kuruyup öldü. Diğeri ise geçen 5 ayda sağlıklı görünüyor. Normalde ne kadar büyümesi gerekiyor bilmiyorum ancak benimki bu yıl 50 cm boya ulaştı. Buraya kadar kolay. İş kışı atlatmakta. Kasımda etrafını naylonla çevirip korumaya almayı düşünüyordum ancak havalar şu an için gayet sıcak. Soğumaya başladığında etrafını 1 m yüksekliğinde naylonla çevireceğim. Bakalım kışı atlatabilecek mi? İnşallah. Eklenti 700705 Eklenti 700706 |
2 Eklenti(ler)
Alıntı:
Oldu olacak yanına birde coccoloba uvifera ekin, denize yakın olduğunuz için verimli olabilir, belgesellerde falan kıyılarda güzel bir manzara oluşturuyor, hindistan cevizi yanında görsel açıdan iyi uyum sağlıyor, zannediyorum, coccoloba uvifera tam halofit, hindistan cevizi ise halofit olmadan yaşamını sürdürebiliyor muş: http://www.quora.com/Why-doesnt-Flor...actual-beaches Misal, mangolarda falan rekor gelişim isminde bir toprak düzenleyici kullanılıyor, egzotik bitkilerin çoğunun köklerinde çamurdan dolayı hastalıklar oluşuyor, isterseniz rekor gelişimi bir deneyin, yanlış anlamayın bu ürünün reklam veya satışını yapmıyorum. Denize yakın olması bence şansını artırabilir. Eğer meyve alabilirseniz. Ki umarım Allah'da bunu diler, o zaman o meyveleri çimlendirerek anaç olarak kullanabilirsiniz. Hayırlı uzun ömürler diliyorum, umarım meyveleri çimlendirecek günleriniz kısmet olur. Umarım haddimi aşmış olmuyorum dur, forumu biraz teknik bir alıntı ile mayalamak fena olmaz: |
Alıntı:
|
Alıntı:
Akdeniz ikliminde Hindistan cevizini hayatta tutanlar var. Birkaç meraklı İspanya, İtalya ve Güney Kıbrıs'ta Hindistan cevizini birkaç yıl yaşatmayı başarmışlar. Çevremde ise benden başka iki kişide daha gördüm. Birisi kışın ölmüş diğeri ise serada, saksıda bir kış atlatmayı başarmış. Sonuç olarak henüz Akdeniz ikliminde meyve veren bir ceviz ağacı örneği yok. Varsa da ben bulamadım. Şimdilik meyve için konuşmak çok ama çok erken ancak Allah izin verirse tabi ki meyveleri çimlendirmeyi deneyeceğim. Şu kışları bir atlatsın önce. Deniz üzümünü pek araştırmadım, bildiğim kadarıyla deniz kenarındaki kum tepeciklerinde yetiştiriliyor. Benim böyle bir imkanım yok. Hindistan cevizini de zaten denize sıfır ancak toprak bir zemine diktim. Rekor gelişimi kullanan tanıdıklarım var iyi diyenler oldu, bir fark göremedim diyenler oldu. Hatta bir videosunda röportaj yapılan kişilerden birisi yakın bir dostumuz. Bana bahçesinde herhangi bir fark göremediğini söyledi. Belki biraz önyargılı olabilirim ancak bana böylesi mucize ürünler inandırıcı gelmiyor. Yıllardır muz yetiştiriyorum. Sonradan başım ağrımasın diye kendini kanıtlamış mantar ilaçlarını tercih ediyorum. Ancak zemin suyu tutuyorsa, çamursa yapacak pek bir şey yok. Dikkat ettiyseniz muz bahçeleri yamaçlara kurulur. Çünkü yamaçlar suyu süzer Düz yerler suyu tuttuğu için ilk başlarda verim alınsa da 5 yıl içinde bahçe hastalanıp ölüyor. Belki ilerde rekor gelişim bu soruna çare olur. |
www.youtube.com/watch?v=OZSReKWgIkc
İzleyin gayet açık ve net, zemin suyu bol olan yerlerde bile üstün başarı sağlıyor, bence ürünü gerektiği kadar doğru miktarda kullanmak elzemdir. Buradaki yorumların çoğunu okudum çoğu şehir efsanesi hatta bir kısmı da zararlıdır, deniz suyu veya tuz ile köklere besleme yapanlar, ormus veya gans verenler bile var, bunların hiç birini yapmayın, halofit bitkileri besleyeceğim derken, arazinizdeki toprağın niteliğini kalıcı olarak bozarsanız, telafi edemeyeceğiniz boyuta gelirse, başka tür hiç bir şey yetiştiremezsiniz. Doğru ve bir çok çeşit tarım ürünü varken, gans vs gibi maceralara kalmışmayınız: http://www.agaclar.net/forum/temel-k...tm#post1577069 |
|
S.A bende foruma yeni kayıt oldum. ama paylaşılan metinlerin hiç birinden bişey anlamadım. Okulda bıktık çoğrafya dersinden burdada karşıma çıktı. çok karışık teknik şeyler yerine sade şeyler paylaşsanızda bizde nasiplensek olmazmı abiler ablalarım :) Yani türkiyede hindistan çevizi varmı yokmu, bir aydır foruma taktım kafayı çözemedim. Dün akşam ustabaşına olayı özet geçtim, işine bak lan lak lak etme dedi :( Biraz daha zorlayınca. otosunu tamir ettiren abi bizi duymuş. gel sana bir hıkaye anlatayım ozaman cevabı kendin bulursun dedi.
Hıkaye: Bir gür sakallı hacı amca varmış, mahallenin en iri sakallısıymış bu, neyse bir gün yeni yetme veletlerden biri gelmiş, haçı amca demiş, bende büyünce sakal bırakacağım, ama aklıma bişey takılıyor, sen gece yatarken sakalını yorganın altınamı koyuyorsun yoksa üstünemi bırakıyorsun demiş. Haçı şaşırmış, bilmem evlat demiş, hiç dikkat etmedim demiş, ama bu gece bakarım nereye koyduğuma, yarın olunca sana haber veririm demiş. Neyse herkes yoluna. Haçı gece olmuş girmiş yatağa, veletin sorduğu sual aklına gelmiş, sakalı yorganın altına mı koycak yoksa üstünemi koycak? Neyse bizim haçı sakalı yorganın altına koymuş olmamış, üstüne koymuş yine olmamış, bu kısır döngü telaşı sabaha kadar sürmüş gitmiş, derken artık seher vakti ezanlar okunası olmuşki, haçı canından bezmiş, 40 yıllık sakalı dibinden sıyırmış atmış :)) Sonra ertesi gün veledi zinayla karşılaşmışlar, çocuk tam cevabı alacağım diye beklerken, haçı demiş, lan p..ç sakalınında yorganında seninde...... biiip.... Ulan demiş senin yüzünden sakaldan olduk. Benim gibi ucube geldi, şimdi ağaçlar forumu kapatmasınlar :))) |
Alıntı:
|
Alıntı:
|
Alıntı:
GM 5 Plus d cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi |
Alıntı:
|
Alıntı:
GM 5 Plus d cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi |
1 Eklenti(ler)
Alıntı:
|
Alıntı:
GM 5 Plus d cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi |
3 Eklenti(ler)
Alıntı:
Epeydir foruma girmiyordum baya değişimler gelişimler gerçekleşmiş..şifremi de unuttum yeni üyelik almak zorunda kaldım.. Sayın siflera , Ben olsam o fidanı biraz daha büyüdükten sonra , bir akdeniz sahil koyununa dikerdim..evet bu konuda biraz pisikopatımdır..tabi ama şöyle kimsenin dokunmayacağı bir noktaya dikerdim..Sanırım buna benzer bir metodu burada birileri sormuştu..ancak konu pek açıklığa kavuşmadan teğet geçilip gidilmiş..Eğer 'bir şey gerçekleşmeyecekse o proje insanın aklını meşgul etmezmiş' derler eskiler.. Atlantik de kilometrelerce uzağa yüzen hindistan cevizlerinin ingiltere kıyılarında bile çimlendiği kayıtlara geçmiş..Tabi kış gelince çimlenen tohumlar ölüyor , çünkü o bölge hayli soğuk.. Akdeniz kapalı bir denizdir , palmiyeden düşen hiç bir tohum bizim sahillerimize uğrama şansına sahip değildir , eğer bir şekilde ulaşmış olsaydılar , deniz kıyılarının ıslak kenarlarında çimlenip bir daha ölmeyeceklerini düşünüyorum..Yabancı bir forumda , üç yıl önce bu konu hakkında yine birisi bu projenin çalışıp çalışmayacağını sorduğunda , forum üyeleri , akdeniz ikliminde yetişmeyeceğini klasik destanlarla tekrarlamışlar.. Elbette akdeniz iklimde denenmiş bir çok talihsiz deney var , ancak insanlar , ya kendi mülk bahçelerinde denemişler , ya saksıklarda, veya sahile en az içeride kalan denize 30 metre uzaklıkğa dikmişler ve hiç sonuç alamamışlar..Akdeniz ikliminde hindistan cevizi adaptasyonlarının başarısız olma sebeplerine gelince: bir kısmı kurak yaz ayları dolayısı ile olmuş, diğer neden ise meristem üşümesi kaynaklı değil , yağmurlu soğuk havalardan dolayı yaygın kök çürümesi nedeni ile başarısız olunmuş.. Aslında, akdenizde hiç denenmediğine inandığım bu kıyı dikim şeklinin, kıyı şeridinde iyi çalışacağını düşünmekteyim: |
Alıntı:
GM 5 Plus d cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi |
1 Eklenti(ler)
Alıntı:
|
Alıntı:
Bir gün akacak göz yaşların kalmadığında, o kadar geç olacak ki, pişanlığını her iki cihanda da telafi edemeyeceksin... O günlerde ne hindistan cevizi aklına gelecek, ne umrunda olacak, ne de o hindistan cevizi seni kurtarıverecek... Biliyorum ki senin gibilere nasihat falan tesir etmez, bile bile yorganı yakacaksın pireye, devam et. 'söylediklerimi bir yere not et istersen' Bir kâhin |
1 Eklenti(ler)
Alıntı:
Eklenti 701115 |
Alıntı:
GM 5 Plus d cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi |
2 Eklenti(ler)
Alıntı:
|
Ben taze Hindistan cevizini nereden bulabilirim acaba yani ben açıkçası tırsıyorum marketten alıp olmamasına
|
Alıntı:
|
2 Eklenti(ler)
Coco bonsai. Hindistan ceviziyle yapılmış sanat eseri.
https://m.facebook.com/story.php?sto...00039356870496 |
Alıntı:
|
1 Eklenti(ler)
Çoğu egzotik meyve ya da çoğu plamiyenin satışı var , ama hindistan cevizi fidanı temin etmek çok zor , çokta pahalı. Marketlerde satılanların geneli , malayan dwarf palm meyveleriymiş , dünyada ticari anlamda en yaygın olanlar bunlarmış. Lezzet bakımından tercih edilen bölge: filipinler, endonezya, malezyadan gelenler makbulmüş , ithal edilenlerin çoğu buradan geliyormuş. Tabi bu ağaçlar hibrit mi bilmiyorum, marketteki tohumlar taze olsada çimlenmiyor. Çimlense bile, fidan seçimi ve tür tespitide çok önemli, sonuçta yıllarca emek verdikten sonra ortaya göze hoş görünmeyen bir şey çıkması hayal kırıklığı olabilir.
|
3 Eklenti(ler)
Bu minyatür kokanat nereden temin edilebilir, biraz büyüyünce o cevizi oradan kesip atsak bitki ölürmü? Görünümü çok çirkin duruyor.
Alıntı:
|
Alıntı:
|
Alıntı:
Belki mesafe olarak en fazla 100 km yüzüp yakın bir kıyıda çimlenme fırsatı bulabilirler. Akdenize pek uzak sahillerde yaşayan hindistan cevizlerinin, milyarlarca yıl geçsede yolunu şaşırıp akdenize ulaşması mucize ötesi bir vaka olurdu. Akdenizde çimlenip çimlenmeyeceği hususunu sorgulamıyorum, akdenizde yüzen bir hindistan cevizi meyvesi yoktur, gören varsa söylesin. Eğer yoksa helikopterle yukarıdan üç beş tane atalım, şans onları nereye götürürse o kıyıya kök salarlar, belkide... Yahu işinizmi yok, gidin muz yetiştirin kivi yetiştirin, mango yetiştirin :D İyi forumlar diliyorum |
Kış gelip kapıya dayanınca, hindistan cevizi aklıma geliyor. Genelde palmiyeleri insan bedenine benzetirler ya hani. Mesela hurma ağacı ile alakalı çok ortak noktası olduğu söylenir insan yapısının, ne kadar doğrudur bilemiyorum ama, insan vücudu 22 derece sıcaklığa göre ayarlanmış, acaba bu hindistan cevizi de insanla aynı hava koşullarına göre mi tasarlanmışlar? Mesela yazın evin içi 24 dereceyi gösterirken bile hindistan cevizi yağı hala erimiyor, bu noktadan bakınca sanki, özelliklede ayçiçek veya zeytin yağı ile bir kıyas yapılınca iklim değerleri sanki ortaya çıkıveriyor. Mesela, karite yağı veya kakao yağı hindistan cevizinden daha da geç eriyor, buradan anlaşılıyorki, tropiklerde kendi aralarında kademe kademe iklimlerin ip uçlarını işaret ediyor... (Sadece fikrimi söylemek istedim)
Birde ağız alışkanlığı sanırım, bu bitkiler ağaç formunda olsada ağaç değilmişler, bunları sadece palmiye olarak zikretmek gerekiyormuş. (Bu kendi fikrim değil alıntı bir bilgidir) |
1 Eklenti(ler)
Alıntı:
Belki bu dediğim şeyi onlarca kez denedim ama hiç biri sonuç vermedi. Hatta bir daha ki sefere bunu videoya alıp burada paylaşmak isterim. Bu tohumların nereden geldiği hakkında bir fikrim yok, kızıldenizden akıntı yoluyla gelmişte olabilir, meyve ithalatı yapan gemilerdende düşmüş olabilir, sonuç itibari ile akdeniz sahilinde hindistan cevizi şimdilik yetişmiyor diyebilirim. İşin birde şu yüzü var ki, bazı meyveler kısırdır, çoğaltılamaz ve çimlendirilemezler, eğer bu tip tür ceviz ise bunun hakkında derin bildi sahibi değilim. Doğru tohum tespiti çok önemlidir. Ancak yinede denemelerime devam edeceğim, farklı metotlarla tabi... Madem hindistan cevizi için en ideal mevziler ıslak deniz kıyıları olarak işaret ediliyor, o halde buralara ya çimlenme kabiliyeti yüksek olan tohumlar ekilebilir veya fidanlar dikilebilir. Sadece bir tahmin yürütmek gerekirse eğer: şunu belirtmek isterim, akıntı yolu ile bu tohumların kızıldenizden akdenize ulaşabileceği olasılığı çok zayıf bir ihtimal gibime geliyor. Çünkü biraz mantık yürütüldüğünde, yani cevizlerin çimlenme kabiliyetinin olmayışı bunların ticari gemilerle ithal edilen hibrit meyveler olabileceği olasılığını artırıyor. Fotoğraf gerçektir, yumurtalık sahili: |
5 Eklenti(ler)
Bizim forumda Hindistan cevizi hakkında yanlış bilinen bir konu var. Nedir o? Hindistan cevizi su gereksinimini denizden karşılayabilir. Tuzlu suyu kullanabilir. Yav, yok öyle bir şey! :dilli:
Bu fikir gittikçe yaygınlaşıyor ve forumda, farklı başlıklarda sık sık Akdeniz kumsallarında Hindistan cevizinin kendi başına hayatta kalabileceğine ilişkin yazılar okuyorum. Bunlara karşılık şimdiye kadar bunun neden olmadığına dair itirazlar var. İşi iklime bağlayıp milyarlarca yılda neden olmadı diyenler var. Okyanus akıntıları, kıtaların sürüklenmesi teorisi, buzul çağları gibi lisede, coğrafya dersinde öğrenilmiş olması gereken konuları yok sayan böyle yorumları tebessümle okuyorum. Coğrafya dersiniz boş geçiyordu da derse beden eğitimi öğretmeniniz mi giriyordu sizin? Neden milyarlarca yılda Akdeniz sahillerinde bir tane bile Hindistan cevizi çimlenip hayatta kalmadı? Düzeltilecek bir çok yanlış var. En başta şu coğrafi yanlışları bir düzeltelim. Aşağıdaki görsel bir dünya haritası. Üzgünüm ama bu kadar basitten başlamak gerekiyor. Eklenti 701558 20. yy'ın başlarında Alman biliminsanı Alfred Wegener bu resme bakarak kıtaların hareket halinde olduğu ve günümüzdeki biçimini bu yolla aldığı fikrine kapıldı. İlerleyen yıllarda yapılan çalışmalar bu fikri destekledi ve bize biraz da sanatsal bir dokunuşla aşağıdaki görseli sundu. Eklenti 701559 200 milyon yıl öncesine ait temsili dünya haritası ve efsanevi Pangea kıtası. Görüldüğü gibi ortada henüz Akdeniz diye bir yer yok. Akdeniz günümüzden yaklaşık 5.5 milyon yıl önce oluşmuştur. İşin bir de Hindistan cevizi boyutu var. Bu Hindistan cevizi diyebileceğimiz en eski fosil ise 20 milyon yıl öncesine ait. Yani milyonlarca yıl önce dinozorlar çekirdek niyetine Hindistan cevizi çitlemiyordu. İklim konusu da önemli. İklimler sürekli değişim halinde. Bu değişimin en keskin olduğu dönemler buzul çağları. Bize en yakın buzul çağı 10.000 yıl önce yaşandı. Bir de o kadar meşhur olmasa da mini buzul çağları var. Günümüze en yakını 20. yy'ın ortalarıdır. II. Dünya Savaşı, Soğuk Savaş gibi olaylar bu dönemde görülen sert kış koşullarını gölgesinde bırakır ve tarih kitapları bu durumu görmezden gelir. Ancak bu dönem dünyada kısa süreli bir buzul çağı yaşanmış hatta İstanbul Boğazı, 1954 yılında buz kütleleri nedeniyle gemi trafiğine kapanmıştır. Sizin anlayacağınız okyanusta yüze yüze kendini Akdeniz kumsallarına bırakan bir Hindistan cevizinin önünde milyarlarca yıl değil en iyi ihtimalle birkaç bin en kötü ihtimalle 50 yıl var. Tabi Hindistan cevizi öyle bir navigasyon becerisine sahipse. Hindistan cevizleri gerçekten okyanusları aşabilir. Ama bu maceraperest cevizler hem kör, hem sağır hem bilinçsizdirler. Bu yüzden yön bulma becerileri yoktur. Nereye yüzeceklerini Allah bilir. Yine dünya haritasına dönelim. Bu kez harita okyanus akıntılarını da göstersin. İşte bu akıntı yolları aynı zamanda Hindistan cevizlerinin göç yollarıdır. Gemiyle taşınmadığı sürece bir Hindistan cevizi Akdeniz'e ulaşamaz. Eklenti 701560 Gulfstream akıntısı Hindistan cevizlerini Amerika'dan Britanya kıyılarına taşımaktadır. Ulaşırsa sağ kalabilir mi? Hop, en başa döndük. Yanıt, tabi ki hayır. Hindistan cevizinin su gereksinimini denizden karşılaması fikri sanırım foruma palmtalk.org'dan taşınmış. Zaten forumdaki Hindistan cevizi konulu yazıların büyük kısmı buradaki yazılardan esinlenilmiş. Aynı görseller kopyalanıp kullanılmış hatta aynı cümleler Türkçe'ye çevrilip yazılmış. Tabi ki bilgi edinirken hepimiz interneti kullanıyoruz ancak internette ulaştığımız bilgilerin doğruluğunu kontrol etmeliyiz. Yoksa yanlış bilgiyi yayarız ve internet tabiriyle trollenmiş oluruz. Forumdaki yorumlara bakınca da ben bunu görüyorum. Birisi trollemiş, ötekiler trollenmiş, trollenenler bir daha trolü trollemiş. Kim balık, kim balıkçı belli değil. Eklenti 701561 Hindistan cevizi tuzlu ortama karşı dayanıklıdır ve bu yeteneği sayesinde kumsallar gibi güneşi bol yerlerde yayılım gösterebilir. Hatta bazı ceviz ağaçları daha fazla güneş ışığı almak için denizin üzerine doğru yatar. Gerçekten hoş bir görüntüdür. Bu görüntüye bakıp hemen romantikleşmeyin. Hindistan cevizi su gereksinimini denizden karşılayamaz. Deniz suyuyla Hindistan cevizine sulama yapılamaz. Yapılan çalışmalar Hindistan cevizinin en fazla %0.6 oranında tuzlu suyu kullanabildiğini gösteriyor. Örnek olarak Akdeniz'in tuzluluk oranı %3,5 yani neredeyse azami oranın 6 katı. Peki sahilde cevizler nasıl hayatta kalıyor? Tıpkı diğer ağaçlar gibi yağmur ve yeraltı sularıyla. Hindistan cevizi yetişen sahiller aynı zamanda bol yağış alan yerlerdir. Cevizler su gereksinimini yağmurdan ve yeraltı suyundan karşılayabilir. Bu sayede hayatta kalırlar. Akdeniz sahiline bırakılan çimlenmiş bir Hindistan cevizi içindeki besini kullanarak bir süre hayatta kalır. Ancak hazirandan eylüle kadar neredeyse hiç yağmur yağmadığından kuruyup ölür. Eklenti 701562 Tropik bir adanın yeşil görünmesini sağlayan yeraltı suları Ben Akdeniz sahillerinde, mikro iklim alanlarında Hindistan cevizi yetişebileceği fikrine karşı değilim. Denenebilir, zaten biliyorsunuz ben de deniyorum. Ama Akdeniz'de Hindistan cevizi yetiştirilmek isteniyorsa sulanması şart. Keşke yetişse. Hindistan cevizine Hindistan'da "gerekli her şeyin yetiştiği ağaç", Endonezya'da "1000 işe yarayan ağaç" denir. Meyve vermese de olur. Bize o ağaçları görmeye gelen turistler yeter. Ama sahile üç beş ceviz gömelim yok öyle olsaydı kendiliğinden olurdu zaten gibi romantik tartışmalarla bir yere varılamaz. Maalesef, bu haliyle forumumuz bilgiden çok fantastik kurguya göz kırpan trollük denemeleriyle dolu. |
5 Eklenti(ler)
Alıntı:
Türkiye'de hindistan cevizi yetiştirilmesi denenmişmi, Türkiye'de varmı soruları asıl merak konusu olsa da, ben bunlarla ilgilenmiyorum. Mutlaka denenmiştir, çünkü meraklı insanlar azımsanmayacak kadar fazla. Kıta hareketliliği ise insan ömrü içerisinde gözle görülür bir kayma bile değilken, bu çok uzun vadeli iklim değişimleri bitki mutasyonlarıyla birlikte gerçekleşen sayamayacağımız bir dönemdir, konumuz dışı. Belki astronomik olarak gezegenimizin ani eksen kaymaları ile günümüzde iklim değişikliği olması zaten söz konusudur... Yeraltı suları, yağışlar ve tuz üçgeninde ise yaptığınız yorum kendi tahmininiz doğrultusunda bir yaklaşımdır, bu bağlamda bende kendi tahminimi ortaya koymak isterim, deniz kıyısında yetişen tüm halofit bitkilerde ister yer altı suları olsun, ister yağış olsun tuzluluğu gideremez, bence tuzlu su orada sulama için her daim üstünlük sağlayacaktır. Ama ülkemiz yaz aylarında bile yağışlı olduğu için çok risk söz konusu değil. Ama çöl kenarları için bile olsa bu yöntem ideal, arap yarım adasında buna eş değer yığınla örnek teşkil edecek bitki türleri var: https://www.google.com/maps/place/Se...3!4d54.1107505 En aşağıda paylaştığım görsellerdeki gibi tall palmiyelerin tohumlarından temin edilebilirse eğer, çimlenme kıyıya sıfır şeritlerde eminim rahatlıkla başarılı olacaktır. Şunuda belirtmek isterim, onun dışında, isterse mikro iklim olsun, iç kesimlerin neresi olursa olsun hindistan cevizi asla doğal ortamda yetişmez, hiç boşuna emek zaman telef etmeyiniz. İç kesimlerde şöyle yetişebilir(belki): kıyıda adaptasyon sağlandıktan sonra meyve alınırsa, alınan meyvelerden anaç olarak klonlanma yapılabilir... Ancak, meyveye gelince, meyve alabilmek; işte o asla garanti değil, akdenizde zaten yetişmesi mümkün olmayan bir bitkiden meyve alabilmek imkansızdır, bildiğim kadarıyla bermuda adalarında mesela hindistan cevizleri yetişmektedir, ülkemizden daha sıcak iklimi olmasına rağmen hindistan cevizleri meyve üretemiyorlar: https://www.google.com/maps/place/St...8!4d-64.675827 Bu durumda, Karayiplerden falan, yetişkin, en az 10 metre uzunluğunda sağlıklı hindistan cevizi ağaçları ithal ederek kıyıya uyarlayıp bir kaç yıl ülke iklimini tanıdıktan sonra alınan meyvelerinden tekrar adaptasyon yapılabilir. Bu zahmetli aşamalar ile zaten kimse uğraşmaz, belki ispanya, italya, portekiz ya da israil bunlar üzerine kafa yorar ise eğer, biz onlardan hazır fidanlar temin edebiliriz :)) Sadece mangrovlarda durum değişik, o da tuz ile bağlantılı değil, med cezir şarttır, sürekli kökler bataklığı sevmez, bir dönem kurak zemin, bir dönem ıslak bir zemin ortamı sağlanması gerekir, tabi bu değişmeyen bir kural ölçütü değildir, yinede denenmeden bilinemez: youtube.com/watch?v=bl9QiAqwhCE Ayrıca: Trollük iddialarınız abartılı, bu site en son trollük yapılacak bir yer, kim kimi niye sazanlamak istesin ki, burada trollük yapanın ne menfaati olacak, zan altında bırakacak sözler sarf etmişsiniz. |
Alıntı:
https://hort.purdue.edu/newcrop/duke..._nucifera.html HS40/MG043: The Coconut Palm in Florida Purdue Üniversitesi web sayfasında şu ifadeleri kullanmış. There is no evidence that salt is beneficial as is sometimes claimed. They can withstand a degree of salinity, about 0.6%, which is lethal to many other crops. Zaman zaman aksi iddia edilmesine rağmen Hindistan cevizleri için tuzun gerekli olduğuna dair bir kanıt yoktur. Bir çok bitki için ölümcül bir değer olan %0,6 civarında tuzluluk oranına dayanabilirler. Florida Üniversitesi de benzer ifadeler kullanmış. The coconut palm is typically found along tropical, sandy shorelines since it can tolerate brackish soils and salt spray. However, salt is not required for the growth of healthy coconut palms, which can be successfully grown well inland. Coconut palms grow well in a wide range of soil types and in a wide pH range, from 5.0–8.0, provided the soils are well drained. Tuzlu toprağı ve tuz spreyine dayanabildiği için Hindistan cevizi tropikal kumlu sahillerde sıklıkla görülür. Ancak Hindistan cevizinin sağlıklı büyümesi için tuza gerek yoktur ve iç bölgelerde de başarılı bir şekilde büyür. Hindistan cevizi su geçirimi iyi olan zeminlerde 5.0'dan 8.0'e kadar pH aralığında farklı toprak tiplerinde büyüyebilir. Yine Florida Üniversitesinden, bu kez ıslak zeminlerle ilgili; Coconut palms are tolerant of waterlogged or flooded soil conditions for a few days. However, trees may decline and die when exposed to prolonged flooding or waterlogged soils. Hindistan cevizi çok ıslak ya da sel altında kalan zeminlerde birkaç gün dayanabilir. Ancak bu durum uzarsa ağaçlar zayıflar ve ölür. Anlaşılan dalgaların ıslattığı kumsallara Hindistan cevizi dikmek berbat bir fikir. Türkiye'de bu şekilde ekilen bir Hindistan cevizi kısa sürede ölecektir. Hatta muhtemelen bu yöntemle Tayland'da bile başarılı olunamaz. Zaten paylaştığım her iki yazıda da Hindistan cevizinin dikiminin nasıl yapılması gerektiği uzun uzun anlatılmış ancak hiç birisinde kumsalda dikim yapılması önerilmemiş. Türkiye'de mikro iklim alanlarında Hindistan cevizinin yetişebileceği fikri bana ait. Elimde bununla ilgili başarılı bir çalışma yok. Üstünkörü deneyen bir kaç kişi olmuştur ama bu bize bir fikir vermez. Ama iddiam mesnetsiz de değil. Florida Üniversitsi'ne göre Hindistan cevizi iklim istekleri ve soğuğa dayanımı; Successful growth requires a minimum average temperature of 72°F and an annual rainfall of 30–50 inches or more. Coconut palms are not suitable for areas that regularly experience freezing temperatures. Coconut palms require full sunlight and are tolerant to wind and to temporary flooding. Başarılı gelişim için en az 22°C ortalama sıcaklık ve yıllık 800 mm yağış gerekir. Hindistan cevizleri düzenli biçimde dondurucu soğuklar görülen yerlere uygun değildir. Hindistan cevizleri tam güneş ışığı ister. Rüzgara ve kısa süreli sellere dayanabilir. Coconut palms will be injured and may be killed by temperatures below 32°F (0°C) and may show chilling injury symptoms of leaflet necrosis at temperatures as high as 40°F (5°C). Prolonged exposure to non-freezing temperatures in the low to mid 30s°F can result in permanent trunk damage and even death of the palm. More severe freezes can also result in death of the bud. Research has shown that the severity of cold injury is greatly reduced for these palms when they have been properly fertilized. Hindistan cevizleri 0°C'nin altındaki sıcaklıklarda zarar görür ve ölebilir. 5°C'nin altındaki sıcaklıklarda soğuktan zarar görebilir ve yapraklarında kurumalar olabilir. 2-3°C'de, dondurucu olmayan uzun süreli soğuklar gövdeye zarar verebilir hatta ağacı öldürebilir. Daha da düşük sıcaklıklar tomurcuğun ölümüyle sonuçlanabilir. Araştırmalar, uygun gübrelemenin soğuk nedeniyle oluşan zararları önemli oranda azalttığını göstermiştir. Elimde mikro iklim görülen yerlere ait iklim verileri yok ancak Alanya merkez için konuşmak gerekirse yıllık ortalama sıcaklık 18-19°C, yıllık yağış ise 1000 mm'nin üzerindedir. Sıcaklığın en düşük olduğu aylarda bile ortalama sıcaklık 11°C'nin üzerinde. Mikro iklimlerde bu oran daha da yüksek. Yağış yazın yok denecek kadar az olsa da bu durum sulamayla giderilebilir. Güneşe de diyecek yok. Birkaç yılda bir görülen kısa süreli donlara karşı da uygun gübreleme ve basit önlemler işe yarayabilir. Kısacası Türkiye'de, Hindistan cevizi yetiştirilebilir. Ama ıssız bir kumsalda değil. Geçirimi yüksek bir zeminde, soğuğa karşı korunaklı bir yerde ve uygun gübreleme ve sulama yapılarak. Trollük iddiam hiç de abartılı değil. Birisi ortaya yalan yanlış bilgiler atıyorsa, saçma sapan, hiçbir bilimsel yanı olmayan ekim dikim yöntemleri öneriyorsa, bu yaptığını da ısrarla tekrarlıyorsa ortada bir trollük var demektir. Dikkat edin bunu yapanların hepsinin varsa 1-2 mesajı var. Neden? Şifresini unutmuş, yersen. Bundan ne menfaat elde eder onu da yapana sormak gerek. Haklısınız bu site trollük yapacak en son yer. Bu tip yazılardaki fikirlerin doğruluğuna kanıt olarak birkaç manzara resmi paylaşılacağına adam akıllı referanslı bilgiler paylaşılırsa kimse zan altında kalmaz. |
salt: youtube.com/watch?v=xm3cE_gbXRI
evet evet fotoğraflara bakılırsa deniz kıyısında yetişen hindistan cevizlerinin kökünde hiç tuzlu su yoktur, aslında görsellerdeki o en mutlu görünen kıyılardaki ağaçların hepside ölmüştür. florida ordaysa arşın burada. meşhur kinaye aklıma geldi..."oh! öldüm!" der ve kepçeyi tekrar çorbaya batırır. hoca en sonunda dayanamaz ve adamın elinden kepçeyi alarak: "yahu ver şunu da biraz da biz ölelim!" der. hatta şöyle denilse daha yeridir; aslında o sahillerde bulunan ağaçların tamamı yapay hindistan cevizidir. deseymiş o kalforniya üniversitesindekiler, tam kitabına uyacakmış bu söz ayrıca, denizin içersindeki tuzluluk oranını falan tartışmıyorum, sonuçta tuz var mı var, tuz zararlıysa peki, neden en yakışıklı ağaçlar sahil kenarında yetişenler peki? farzı misal yağmur yağdı, bu koskoca denizin içindeki tuzu yüzde kaç yok edecek, kaç gün kaç saat yok edecek? bu mantığa göre yağmur yağdığı için kıyılarda 365 gün sadece tatlı su var demek anlamına geliyor ki, bu imkansız hergün yağmur yağması gerekir, farklı farklı yağış türleri, iklim türleri, farklı hava koşulları var herşey yazıldığı gibi işlemiyor ne yazıkki, ona kalırsa, çoğu yerde 10 derece altında hindistan cevizinin öleceği bilgisi yaygın, öte yandan gözle görülür kanıtlar var ki bunun aksini zaten ortaya koymaktadır. ben sizinle tartışmak iççin burada değilim. bir cümle ile özetleyeyim, hindistan cevizi ile alakalı görsellerin çoğunda, özellikle sahilde bulunan ağaçların nekadar sağlıklı göründüğü aşikardır. bende buradan yola çıkarak düşündüm. üstelik akdenizde yılın büyük kısmı yağışlı, sahile dikim yapılırsa, çok yağış nedeni ile sizin mantığınıza göre akdenizdeki tuzluluğu da azaltabilir. muz için, çok işitiriz; 'muz denize yakın olacak' şeklinde bir kaide bile var, bölge halkı bunu gayet iyi bilir. sonuç olarak: akdeniz ikliminde bu sert ve yağışlı kışlar varken hindistan cevizi hayatta kalamaz. toprak geçirgen bile olsada, zemin sürekli nemli kalacağından, kökler çürüyecektir, iç kesimlerde kök çürümesini önleyebilcek bir gübre ya da ilaç icad edilmedi. kök çürümesini ancak tuz önleyebilir, tuzlu su yahut deniz suyunu iç kesimlerde kullanmak toprak kalitesini kalıcı olarak bozacağından. hindistan cevizinin kışın en güzel hayatta kalabileceği yerin kıyılara en yakın yerler olduğunu ileri sürdüm. kendi fikrim olduğunu belirttim. bunu nesi trollük? hiç bir şeyi test etmeden tersini iddia edemezsiniz. akdenizde; bir tane kıyıda yapılmış talihsiz bir dikim deneyi örneği gösterin o zaman haklısınız demektir! |
Forumu ne hâle getirdiniz ? Boş boş konuşup insanlarla dalga geçmeye bayılıyorsunuz anlaşılan , burası eğlence yeri değil eğlenmek isteyenler lunaparka falan gitsinler Konunun adına tekrar bakmanızı öneririm Hindistan Cevizi konusu değilmi ? Peki biz bu konuda ne yapıyoruz ? Hindistan Cevizini ülkemize nasıl adapte edebiliriz ve nasıl yetiştirebiliriz bunları tartışıyoruz değilmi ? Siz de gelmişsiniz habire farklı hesaplar açıp milletle dalga geçiyorsunuz farkındaysanız biz bunlara gülmüyoruz ve yaptığınız şeylerin komik olduğunu da düşünüyorsanız yanılıyorsunuz komik değilsiniz Kusura bakmayın ama sizin bu yaptıklarınızı benim 7 yaşındaki yeğenim bile yapmaz Forumu kirletemezsiniz ve burdaki insanların emeğinede laf edemezsiniz kusura bakmayın ama kendiniz bir halta yaramayıp başkalarının emeğine laf etmekte sizin gibi ukala insanların işi Ayrıca buraya gelip te yok psikolojim bozuk yok şunu kullanıyorum yok bunu kullanıyorum diye kendini acındırmana gerek yok hasta olabilirsin herkes hasta olabiliyor ama kimse senin gibi yapmıyor Forumun yetkilileri nerede ? Tatile çıktılar sanırım hiçbirşeyle uğraştıklarını göremedim ? Madem forumu açıyorsun kontrol altındda tutmayı da Bileceksin , Öyle forumda yöneticiyiim diye gezmeyle olmuyor bu işler , Forumda sırf bu yüzden insan kalmadı 20-25 kişi anca var epi topu gerisi de ya hiç girmiyor **** ayrılıyor , Peki bu kişiler neden forumdan ayrılıyor ? Cevabını da hemen vereyim bazı üyeler yeni üyeleri kovmaktan beter ediyor da ondan Neyse forumu bırakan insanların yazmak istediklerini teker teker yazdım , Görüşmek üzere
|
Forum saati Türkiye saatine göredir.
GMT +2. Şu an saat: 09:23. (Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.) |
Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025