![]() |
1 Eklenti(ler)
Alıntı:
https://www.tripadvisor.com/Location...erto_Rico.html Planting Coconut Trees on North Ambergris Caye ******** Sanırım arkadaş engelli bir vatandaş ona saygılı davranalım. Gerçekten engelli olduğu için saygı duyuyorum. Bu arada diğer tüm engelli insanlardan özür diliyorum, elbette engelli diye çoğu insan uyarılmaz yaftalanmaz, ancak bu arkadaş ucube bir engelli olduğu için onu açıktan uyarma gereği duydum. Sıfırbir nedenmi? Araştırmadan etmeden kaynaksız sözler sarf etme lütfen, bermuda da yetişen cocos nucifera palmiyeleri meyve vermektedir, al sana gps adresi ve fotoğrafı: http://www.google.com/maps/place/St+...8!4d-64.675827 |
Ben kimsenin mesajını alıntılayıp da sen trolsün demedim. Forumda trollük yapanlar var. Teyitsiz bilgi yaymayalım dedim. Döküldünüz geldiniz. Ama ne dökülmek. Bakın, burası çok komik;
hatta şöyle denilse daha yeridir; aslında o sahillerde bulunan ağaçların tamamı yapay hindistan cevizidir. deseymiş o kalforniya üniversitesindekiler, tam kitabına uyacakmış bu söz Kaliforniya Üniversitesi de nereden çıktı acaba?:confused: Durun bir fikra da ben paylaşayım. İki adam bir yerde oturuyorlarmış. Derken yanlarına bir turist gelmiş. "Hello, can you speak English" demiş. Bizimkiler "Yok." -French? -Yok. -Deutch? -Yok. "Thank you." demiş gitmiş turist. Bizimkilerden biri öbürküne "Biz de mi yabancı dil öğrensek?" demiş. Öteki de "Yok be, bu o kadar dil biliyor da ne oluyor." demiş. Sizinki de o hesap. Bence hemen Florida Universitesine bir e-posta atın. Her ne kadar mesajınızda sorduğunuz saçma soruların yanıtları yazımda olsa da bu soruları bir de onlara sorun. Eminim engin bilginizle onlar da ikna olur. Botaniğine de Hindistan cevizine de lanet olsun deyip mesleği bırakırlar. Diğer forum üyelerinin yazdığı gibi özel bir durumunuz varsa geçmiş olsun. Bu arada paylaştığınız manzara resimleri güzeldi. Doğruya doğru. |
5 Eklenti(ler)
Bu konuda ki görüşüm hala değişmedi. Üzgünüm yine fotoğraflar paylaşacağım, ama siz yinede inanmayın denize çok yapılan bu ağaçlandırma çalışmalarının görüntüleri fotomontaj değildir, daha buna benzer olarak çok görsel var isteyen gogul hazretlerinden kolayca teyit edebilir :)
Bu dikim şekli akdenizde yapılamaz, bizim kumsamllarımız daha tuzludur falanlar filanlar, demeyin; çünkü adama sorarlar: hiç denedinmi? Nereden teyit ettin akdeniz kıyısında hayatta kalamayacağını? |
1 Eklenti(ler)
http://www.agaclar.net/forum/agaclar...tm#post1578143
Bu sıralar hindistan cevizi gündemi değişti herhalde, bu kervana birde halophyte kelimesi mi eklendi? Olmadı Datça hurmasının da tuz'cul olduğu falan ortaya atıldı. Şu var ki, hurma palmiyesi ne kadar tropikal çöllerde yetişse, veya ne kadar egzotik bir tür olsa da, ak deniz de, hatta ege bölgesine bile kolay adapte edilebilir. Ancak şu var ki; ülkemizin bağıl nem oranı çöllerden çok yüksek olması sebebi ile belki meyve kalitesi çöllerde yetişen hurmalara nazaran iri olmayabilir. Hindistan cevizi için ise, olay bambaşka, bırakın meyve alabilmeyi yahut meyve kalitesini falan konuşmak için çok erken, çünkü hindistan cevizi ağacının henüz hayatta kalabilitesi bile neredeyse imkansızdır, önce ağacı yetiştirmeyi başarın meyve işine sonra bakarsınız :D Mesela Datça hurması ve Hindistan cevizini kıyaslarken, ortak nokta arama çabaları ile nereye varılacağını anlayabilmiş değilim... O kadar kaliteli toprak düzenleyiciler varken, üst düzey gübreler varken, nebiliyim yani gizli kök izolasyonları ile çözüm aramak varken; tuzu neden bir mucize gibi göstermeye çalışıyorsunuz, kaynağınız nedir? Koskoca ülkede, bu iş ile alakalı o kadar uzman ve yetkili makamın, güya bilmediği görmediği bir şeyi ortaya koymaya çalışmak niye? Hiç kimse göremedi de, bir tek siz mi fark ettiniz bunu? Bu kadar arge ve deneme yanılmalar var. O zaman eğer, iddianıza göre hindistan cevizi ağaçlarının, ak deniz kıyısında hayatta kalma ihtimali varsa, bunu test edin, haklı çıkarsanız, yapılan tüm araştırmaları madem baştan yazdırın, klavye başında yazarak bu işler yürümüyor, akıl vermeyin uygulayın bizlerde inanalım! Şunu belirteyim ki; ülkeye özellikle erişkin palmiye ithalatları yasal değil, bu sebeple, size tavsiyem, çimlendirebildiğiniz tohumları serada bir kaç yıl büyütün, sonra kıyılara transfer edersiniz. Ha illa ben yeni filizlenmiş tohumu ya da henüz hiç filizlenmemiş tohumu kıyıya ekerim diyorsanız o da sizin bileceğiniz iş... Bence madem bu işe kalkıştınız üç ayrı aşamayı da deneyin, kıyı da tohumların filizlenme potansiyeli var mı hem bunu da teşhis etmiş olursunuz. 1) Birkaç yaşında büyümüş erişkin palmiyelerin ekimi 2) Filizlenmiş tohumların ekimi 3) Filizlenmemiş tohumların ekimi Not: Başkalarının argo yorumları, tenkitleri onları bağlar, forumda ne döndüğünü bilemiyorum ancak, eğer tavsiye formunda bir şeyler karalamak gerekiyorsa, bu işe kafa yormayın, yol yakınken geri dönün, devlet değilsiniz, işinizi gücünüzü boş şeylere harcamayınız. Nacizane görüşüm, saksında bahçende yetiştir o na bir şey demem, ancak takıntılı boyutta kendinizi kaptıracak kadar önemli değil, hayat kısa, enerjinizi verimli şeylere odaklamaya bakınız. E zaten elbette kabul görmüş dünya üzerinde bizlerde bir tuzu kuruluk modu da var, batılılar bizim yerimize her araştırmayı sağolsunlar yapıyorlar, yani nil nehrinde yaşayan dişi kırılmış bir timsahın bile damağına implanta varıncaya kadar yapıyorlar. Çok şeye gerek yok, evinize köyünüze bakın, dediğim gibi, devletten zengin değilsiniz, çevrenize hizmet edin, hindistan cevizine daha çok yol var. |
Asıl sazancı olan kendinizsiniz , farklı hesaplarla girip , millete ucube damgası vurup , fişliyor musunuz ya da şişliyormusunuz belli değil. Hepi topu şurada yazan gerçek kişi sayısı beş parmağımı geçmez, hatta belkide o kadar bile kişi yoktur. Tutarsız yorumlarınız artık kabak tadı veriyor , önce kılavye başından kalkmamak ve boş iddialarla hiç bir şey yapmamaktan falan bahsederken , sonra duruma tam tersi bir elbise geçirip , yok bu işlerle bukadar uğraşmayın , boş işler hayat kısa diyorsunuz , artık bir yerde durmak şart. Uğraşalımmı uğraşmayalımmı? Arge marge işine kalkıştığım felan yok, merak etme gaza gelen bir yapım da yok, kafa karıştırma taktiğiyle algı yönetimini ancak sen evde kendi çocuğuna dene de, sütünü zamanında içsin. Hindistan cevizi üzerine tesis kurma, arge yapma meşgalesi niyetim olduğundan falan söz ettiğimi hiç hatırlamıyorum , böyle bir şeye gücüm yetse bile kalkışacak kadar enayi de değilim , hali hazırda zaten işletmemde çalışan tek elamanımın öğle yemeğini bile veremeyecek bir krizin içersindeyken , banane hindistan cevizinden şundan bundan. Süslü ama, üstü kapalı hakaret kokan yorumlarınız çok abes.
|
3 Eklenti(ler)
Yani evet dünyadaki referanslara bakılırsa, hindistan cevizi ağacının akdenizde yetişmeme sebebi yağışlı kış aylarıdır, ancak siz kıyı şeridi ekimi metodu kullanarak, kış mevsimi ile alakalı sorunu belki çözebilirsiniz ama, bu defa bitkiyi ayazdan değil, yaz aylarında tuz ve sıcaktan dolayı riske atacaksınız.
Tartışmaktan konuya odaklanamıyorum, taksit taksit yazamaktan yoruldum. Ancak küçük ve önemsizmiş gibi görünen, önemli bir şey var, hindistan cevizinin tolere edebileceği bir tuz oranı var. Akdeniz tüm dünya okyanuslarına kıyasla, bildiğim kadarıyla en fazla tuz oranını içermektedir, yaz ayları üstelik yağışsız geçeceği için, yoğun tuz bitkiyi yakabilir. Var sayalım kıyıya yakın bir dikim yapıldı, yılın 9 ayı yağışlı, zemin yağışlarla ıslanacağı için tuzu kısmen olsun azaltabilir, haziran, temmuz, ağustos ayları kurak geçeceği için akdenizin yoğun tuz içeren dalgaları bitkiyi öldürebilir. https://tr.climate-data.org/asya/tue...a/alanya-1033/ |
2 Eklenti(ler)
Ha, ha, ha. Evet ak deniz o kadar tuzlu ki kenarında ot bile bitmez. Sizler hindistan cevizi yetiştirmeye engel olanlarsınız, bana ne Florida araştırmaların dan, Florida ile benim deniz minerallerin, havam, rüzgarım toprağım aynı değil ki, belki hatta onların kastettiği yerlerde denenmiş ve de yetişmezken, benim sahillerimde oralardan daha da güzel ve verimli olmayacağı ne malûm? İşte bir batılı ile ortadoğulu arasındaki fark bu, eminim o florida araştırmalarını yapanlar, benim söylediklerimin mantığını anlar ve test aşamalarını farklı yörelerde denedikten sonra bir karara varırlardı. İster yetiştirin, ister yetiştirmeyin, kimseyi enterese etmez, halâ ısrarla iddia ediyorum ki, eğer kıyılara şu fotoğraftaki yere, tarif ettiğim şekilde dikilirse kesinlikle hayatta kalacak, hatta meyve bile verecektir. İsterseniz bahse bile girerim. Hani troll dediniz ya, aksini ispatlamaya hazırım.
Örneğin: |
3 Eklenti(ler)
Evet akdenizin yaz ayları kurak, hem kurak hemde tuzlu kıyılarda yetişme özelliği olan, çam ve zeytin ağaçlarının, veya akdeniz kıyısında yetişme özelliği olan tüm farklı bitkilerin, tuzlu zemini hindistan cevizine oranla nekadar tolere edeceğini tam biliyormusunuz? Hindistan cevizinin, bunu tolere edip etmeyeceği konusu bambaşka bir kıyastır.
Akdeniz kıyılarındaki florayı bir referans olarak almamalısınız, tüm bitkilerin yapısı farklıdır, örneğin çam ağacı tuz ve kuraklığa daha dayanıklı demekki, ancak hindistan cevizi kuraklıkta tökezler, sıcak havalarda özellikle bol sulama ister. Üç aylık yaz dönemindeki az gerçekleşen yağışları tolere edipte, iklime adapte olup olmayacağı konusu riskli bir süreç. Son yıllarda popüler olan bu yöntemi yabancı forumlarda da anlatıyorlar, bugün keşfedilmiş bir şey değil, buyrun fotoğrafları buraya bırakıyorum. Bakın ilk en üstteki fotoğrafta, çok sayıda hindistan cevizi sahile dikilmiş, ağaçların ne kadar verimsiz oldukları belli, hepsi sararmış. Israrla, buna rağmen macera seviyorsanız demekki... Neyse saygı duyuyorum, ayrıca her türlü iddiaya varım. |
Bu kadar velvele, bu kadar demogoji, laf oyunları, en ince makul detayları bile paylaşmama rağmen her şeye bir kulp takmanız fazlasıyla tuhaf. Gün gibi ortada olan bir şeyi neden süslü laflarla evirip çeviriyorunuz. Sanki asıl troll sizler gibisiniz, bir kişi kaç tane ayrı ayrı hesabı kullanıyor kestiremiyorum ve hala kuşku içindeyim. Anladımki olay hindistan cevizinin burada yetişip yetişmeyeceği falan değil, aslında birileri hindistan cevizinin yetişmemesini istiyor! Gerçekten sebep ne? Hindistan cevizi istilacı bir bitki falanmı? Diğer bitkilere ya da insan sağlığına bir zararı falan var da ben mi bilmiyorum?
|
Alıntı:
'yapamazsın, edemezsin, boşuna deneme, bu olmaz' falan denildikten sonra, kimileri neleri değiştirip ne başarılara imzalar atmışlar. Ruhunuzda böyle bir inanç veya ilham varsa aksini kanıtlayınız o zaman, burada ki atışmaların kimseye faydası yok. Madem bu kadar iddialısınız, bunu kanıtlayınız, elle tutulur bir sebeple geliniz ve insanlar inansın. Tüm araştırmaları çürütmek istiyorsunuz madem bunu gösteriniz. |
1 Eklenti(ler)
Alıntı:
|
Bu başlıkta çok fazla üyenin üyelik isimlerinin başına sonuna boşluk vs. koyarak defalarca yeni üyelik alıyor. Aynı kişi ise niye? Farklı kişiler ise zaten yanıltıcı.
Bu şekildeki üyeliklerin paylaşımının niteliğine bakılmaksızın engelleneceğini bildirmek isterim. |
Alıntı:
|
Alıntı:
|
Alıntı:
|
4 Eklenti(ler)
21 Aralık itibariyle kışa girdik. Hindistan cevizi için de zor zamanlar başlamış oldu. Kışa girerken ne durumda göstermek istedim. Paylaştığım fotoğraflar 26 Aralık tarihinde çekilmiştir.
Perşembe günü üç günlük yağışın sona erdiği gündü. Bu aralar hem yağmurdan hem de şiddetli rüzgardan muz bahçem zarar görüyor. Olumsuz şartlardan Hindistan cevizi de payını almış ve üzerine muz devrilmiş. Neyse ki sadece yapraklarında hafif zedelenme olmuş, göbek sağlam görünüyor. Resimde görülen koruma naylonunu ise yeniden düzeltmem gerekecek. Hem bir miktar ısıtır hem de rüzgara karşı korur diye etrafına naylon çekmiştim. İyi yapmışım, devrilen muz ağacı naylonun çıtalarına takıldığı için ceviz ezilmemiş. Eklenti 702070 Neredeyse üç gün sürekli yağmur yağdı. Fotoğrafı çektiğimde ise yağmur dineli birkaç saat olmuştu. Toprağın üzerinde hiç su yok. Ben bunu toprağın geçirimi iyi olarak yorumluyorum. Eklenti 702073 Hindistan cevizi ise sağlıklı görünüyor. Yapraklarında kahverengi ben büyüklüğünde lekeler var. Nedenini bilmiyorum, şimdilik tek can sıkan nokta o. Eklenti 702071 Alttaki resimde ise göbek kısmını yakından çekmeye çalıştım. Kış gelmesine rağmen yeni yaprak büyümeye devam ediyor. benim için beklenmedik bir durum. Havalar biraz soğuyunca büyümesini durdurur diye düşünmüştüm. Yazınki kadar hızlı büyümüyor ancak büyümeye devam ediyor. Eklenti 702072 Dediğim gibi hava bu sıralar genelde kapalı ve yağmurlu. Yine de geceleri 10°C'nin altına düşmüyor. Gündüzleri kapalı olsa da 15°C'nin üzerini görüyor. Güneşli günlerde 20°C'yi gördüğü bile oluyor. Tabi bu benim evin dışındaki veriler. Deniz kenarında olduğu için Hindistan cevizinin olduğu yere fazladan 1°C ekleyebiliriz. İlerleyen günlerde havalar biraz daha soğuyacak ancak Hindistan cevizini öldürecek derecelere düşeceğini sanmıyorum. Don olmaz demiyorum ama Hindistan cevizinin bulunduğu yer dona karşı oldukça korunaklı. Buradaki muzlarda soğuktan dolayı oluşan zararlar daha yüksekteki bahçelere göre oldukça düşük ve muzlar kışın bile yeşil kalıyor. Biz burada denize sıfır konumdaki bahçelere şakadan açık sera deriz. Hindistan cevizi hayatta kalırsa bunu kanıtlamış olacağız. Şunun şurasında iki ay sonra daha var. İnşallah, mart başında forumda Hindistan cevizimin sağlıklı resimlerini paylaşmak nasip olur. |
Alıntı:
|
4 Eklenti(ler)
Alıntı:
Eklenti 702722 Eklenti 702723 Oysa daha geçen hafta oldukça sağlıklı görünüyordu. Aşağıdaki fotoğrafları da 5 Ocakta çekmiştim. Eklenti 702724 Eklenti 702725 Sizde durumlar nasıl? |
Alıntı:
|
1 Eklenti(ler)
Deniz suyu temin etmeniz kolaysa, bir sprey yardımı ile deniz suyu ile yaprakları hafifçe ıslatın, kökünede bir fincan deniz suyu verin, çok abartmamak kaydı ile... Bu adaptasyon sürecine start verebilmeye destek için iyi olacaktır. Deneme için tek fidan kullanmayın bir kaç adet olsun, olmazsa da denemekten vazgeçmeyin, tekrar deneyin. Deniz suyunu zaten bir kaç ayda bir az miktarda uyum aşamasında vereceğiniz için toprağa veya çevre bitkilere zararı olmayacaktır, hatta minarallerde barındırdığı için faydalı bile olabilir, zaten eğimli ve geçirgen arazide hele hiç risk olmaz. Önemli olan bulunduğunuz beldenin hava şartlarına yönelik bir adaptasyon olacağı için, kırmızı topraktan yapılma, hazneli saksılarda kullanabilirsiniz, saksılarda gelişebilirler, büyük ölçüde erişkinliğe kadar saksıda tutup, sonra yine aynı beldeye transfer edebilirsiniz. Hörmetler
|
eğer amaç insanlara doğru bilgi vermekse bunu düzgün yapalım. tuz emilimi yapan bitkiler topraktaki tuzu çeker, çevredi tarıma tuzun zararı kalmaz, tabi tutupta bir varil tuz dökmeyin.
tuza yatkın hücresel yapıdaki bitkiler topraktaki tuzu temizler. deniz suyunu spreye koymayın spreyi bozar yani pompa ucundaki mekanizmayı tıkar. deniz suyunu başka bir yöntemle bitkilerin gövdesine ve yapraklarına fışkırtın. aynen buyurduğunuz gibi ek olarak, toprağın geçirgenliği ve yağmur hatta eğimli arazi de tuzu temizler. Kök kısmına deniz suyu verirken, az ölçüde kullanın, çevreye geniş açıda yaymayın, gövde ile toğrağın birleştiği bölgeyi ıslatın yeterli. |
Ben 3 adet Hindistan cevizi ile konunun başındaki nemli poşet yöntemiyle köklendirme ye çalıştım ama sadece çürüdüler maalesef. Sanırım çok taze olması gerekiyor? Sn. siflera12 demişti sanırım bu konuda: ceviz yerine doğrudan satılmakta olan ufak fide/ağaç alarak yapılabilir ancak bir diğer üye kırmızı palmiye zararlısından bahsetmiş (2006 link/haberi olsa da) ve ithalat yasak yazılmış. Hala güncel mi bilmiyorum tabi; eğer satılıyor ise yasağın kalktığını varsaymak yanlış olmaz sanırım. Eğer görürsem alıp denemeyi düşünüyorum (zaten cevizin tanesi 7-10 lira arası değişiyor 3 ceviz 30 lira çöp oldu ki daha fazla denemenin de bir şey değiştireceğini sanmıyorum, zira çok taze olmuyor sanırım cevizler geldiklerinde gümrük'te bekliyor vs).
Ayrıca Sn. Eeomer07 ve siflera12'ye çaba ve denemelerinden ve ayrıca ilerleyiş ve aşamalarını paylaşmış olmalarından dolayı tebrik ediyorum. Forum'ların mantığı bilgi, deneyim ve tecrübe paylaşımıdır netice itibari ile ve kendileri son dönemde bu yönde paylaşım yapan nadir kişiler. Gelişmelerden bizi haberdar etmeye devam edin lütfen. |
Alıntı:
https://www.fidanistanbul.com/urun/5...,-saksida.html Mesajınız için teşekkürler. Denememde gelişme oldukça paylaşım yapmaya devam edeceğim. |
Merhaba
Konu hakkında çok bilgi kirliliği var. İzmir'de ekiliyor dediği ağaç kral palmiyenin bir türü. Sera daha elindeki ağacın türünü bilmiyor. Hindistan cevizi Akdeniz havzasında kışın etkili olan kuzey rüzgarları ve yazın etkili olan kurak ve sıcak dönem sebebiyle yetişmez. Tropikal iklimlerde hava sıcaklığı 20 derecenin altına düşmez ve hemen hemen her gün yağmur yağar. Sıcaklık ve nem sabittir. Hindistan cevizi sıcaklık farkını tolere edebilecek bir bitki değil. Aranızda tropikal iklimin hakim olduğu ülkelere gidenler mutlaka bilir, nefes almakta bile zorlanılacak kadar nem vardır. Bu nem oranını Marmaris, Antalya gibi yerlerle kıyaslamanız mümkün bile değil. |
Alıntı:
Neden inatlaşalım konuştuğumuz konu bitkiler :) Verdiğiniz örneklerde paralel uzaklığı olarak Türkiye'ye en yakın konum olan nokta Nepal fakat ortalama 27 derece paralelinde yer alan Nepal en güney noktası 36 derece paralelindeki Türkiye'den 900 km kadar daha Ekvator çizgisine yakın ve Nepal'de Muson iklimi hakim. Nispeten soğuk kış aylarında çok az yağış alıyor fakat sıcak yaz aylarında anormal derecede yağmur yağıyor. Bizde ise bu durum tam tersi. Nepal iklim anlamında Türkiye ile hiçbir benzerlik göstermez. Türkiye'de Muson iklimine benzer bir iklim de yoktur. Hindistan, Meksika ve Florida gibi yerler de tropikal ve ekvatoral iklim kuşağı içerisinde bulunuyor. 25 derece enleminde bulunan ve ekvator çizgisine bizden 1100 km daha yakın Miami'de bile tropikal kasırgalar sebebiyle zaman zaman sıcaklıklar -5 derecelere düşüyor ve her yıl birçok tropikal bitki ne yazık ki bu soğuğa dayanamayıp ölüyor. Cidde'de kuru çöl iklimi hakimdir. Yağış yok denecek kadar azdır. Cidde sahildeki hindistan cevizi ağaçları sürekli olarak sulanmakta ve nemli kalmaları sağlanmaktadır. Benzer durum Dubai'de de var. Yine de Güney Kıbrıs'ta Stelios adlı bir ağaçsever arkadaşımız bir hindistan cevizi yetiştirmeyi başardı. İlk yıllarda kış aylarında hindistan cevizini elektrikli soba ile ısıttı ve kış yağmurlarından korumak için üzerine branda serdi. Şimdilerde 10 yaşını geçen hindistan cevizi oldukça bodur bir görünüme sahip ve her kış yaprakları yanıyor. |
1 Eklenti(ler)
Alıntı:
Şubat ayı sorunsuz geçtimi? Son durum nedir, merak ettim, hindistan cevizi ağacı yetiştirilmesi ile alakalı Türkiye'de ilk çalışma olarak sizinkine denk geldim. Bir de bir görsel paylaşmak isterim, bu fotoğraftaki ülke nerede bilen var mı, tür olarak hangi tür bu palmiyeler? Gerçekten harika bir görüntü: |
3 Eklenti(ler)
Alıntı:
Denemem maalesef başarısız oldu. Daha erken yazacaktım ama şöyle kafamda bir derleyip toparlayayım istedim. Aşağıdaki fotoğrafları 11 Martta çektim. Ocak ayının son haftası şiddetli bir kuru ayaz Hindistan cevizinin yapraklarının yanmasına neden oldu. -Düşük nem, düşük sıcaklık, geceleri 5°C kadar, şiddetli rüzgar- Bu koşullar altında Hindistan cevizimin yaprakları yandı ve kurumaya başladı. Şubat ayını yaprakları kuruyarak geçirdi. Sadece göbek kısmı kalmıştı. En son göbek de kurudu. Hâlâ göbek kısmında biraz yeşillik var ama o da uzun sürmeyecektir. Eklenti 704185 Eklenti 704186 Eklenti 704187 Yine de kış boyunca yeşil kalan bir parça var. Bu denememde Hindistan cevizi, hakkında hiçbir şey öğrenemeden kuruyup gitse üzülürdüm. Ama birşeyler öğrendiğim için mutluyum. Öncelikle cevizin yapraklarında soğuk dışında herhangi bir hastalık ya da köklerde mantar oluştuğunu gösteren bir iz görmedim. Forumda sık sık yazılan kışın köklerde mantar oluşur o yüzden Hindistan cevizi kurur fikrinin altı boş. Diğer bir konu ise düşük sıcaklık tek başına Hindistan cevizini öldürmüyor. Ama kuru ayazın şakası yok. Hindistan cevizinin palmiye olduğu için aklımda hep kalın sert yapraklar vardı ve ayazdan bu kadar etkilenebileceğini düşünmemiştim. Ancak Hindistan cevizinin yaprakları çok narin. Belki erişkin ağaçların yaprakları daha dirençlidir. Ayaz diğer tropikal ağaçların da yapraklarını ve ince dallarını yakıyor ancak onlar baharda yeniden filizlenebiliyor. Hindistan cevizinin böyle bir şansı yok. Bütün yıl bir sıkıntı yaşamadan hatta kışın ilk günlerinde bile gelişimini sürdüren bir bitkinin sadece üç günlük olumsuz hava koşullarında ölmesi insana acaba dedirtse de aldanmaya gerek yok. Bu tür hava koşulları neredeyse her yıl görülüyor. Hatta zaman zaman daha şiddetli ayazlar da görmüştüm. Denenmeye devam edebilir. Sonuçta Türkiye'de en korunaklı bahçe benimki değil. Geçirimli toprak, bol güneş, düzenli sulama. Bunun yanına bir de kuru soğuk rüzgarlara karşı korunaklı bir yer eklenirse daha farklı sonuç alınabilir. Denememden çıkardığım sonuç bu. Elime fırsat geçerse yine denemek isterim. |
Benim Hindistan cevizi de ölü gibi görünüyor ama ilginç bir şekilde yeni kökler üretmeye başladı ne olucak bilemiyorum , aslında çok fazla ihmal ettim çok fazla suya maruz kaldı ve bu yüzden çürümeler oldu �� Uzun süre Hindistan cevizi ile ilgilenemedim bir takım problemler oldu ( çok büyük sorunlar yaşadım bu yüzden ilgilenemedim) şimdi ne olucak bilmiyorum ama kökleri canlı , gövdesi ölü anlamadım ��
|
Benimkisi öldü , don olacağı zaman çok ihmal ettim maalesef , o aralar çok kötü şeyler yaşadım bu yüzden ilgilenemedim [emoji17]
GM 5 Plus d cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi |
acaba marketten alsak tutar mı
|
Alıntı:
GM 5 Plus d cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi |
Alıntı:
|
Köklendirmek üzere bende tohum aradım ancak taze bulamadım, sanırım mahsul sezonu değilmiş.
|
Alıntı:
|
Alıntı:
|
Aslında hindistan cevizi bitkisini yetiştirmenin bir çok yolu var, ancak mahiyet kalıcı olarak bir bitkiyi hangi iklime uyarlamak istediğiniz ile alakalıdır.
Bu başlık altında gördüğüm ise; ev içerisinde yetiştirilmekte olan saksı bitkileri mi ele alınıyor? Yoksa örtüsüz alanda yahut örtülü olarak hobi amaçlı uğraşlar mı ön planda? Yoksa daha teknik ve kapsamlı çalışmalar mı ele alınmakta, bazen komik tartışmalar, bazı saplantılı kişilerin hindistan cevizini akdeniz ikliminde korumasız yaşatabilme hayali veya bir çok uçuk önlemler okudum. Ticari anlamda ülkemizde üretimi sahiden imkansız, bu sebeple uğraşılmıyor, kültürümüz de hiç tanınmayan bir bitki. Ancak farklı ülkelerde azımsanmayacak kadar fazla bu bitkiye aşina olanlar var. Abscisic acid ile birlikte kaliteli hümik fulvik asitler, toprak düzenleyici tozlar sanırım bu hayali gerçekleştirebilir. Ayrıca ek olarak simbiyotik probiyotik gibi desteklerde, nemli soğuk toprak hasebi ile gerçekleşme olasılığı yüksek kök küf oluşumunu engelleyebilir. Karşılaşılan sorunlar tam olarak nedir, deneme yanılmalar var mı hiç? Foruma baktığımda iki kelimeden birisi kök çürümesi söylemi, ancak kökten önce bitkilerin baştan kendileri henüz soğuktan yanmış ve ölmüş; bir kaç yıl kökler tam gelişim sağlayana kadar yapraklar soğuk aylarda iyi korunmalı, bu hindistan cevizi için değil, her bitki için geçerlidir, ağaç yahut genç fidanlar bir yere taşındığında eğer gövdesi erişkin ise, 1-2 yıl tüm iştahını köklere verir, tohum yahut mini fidan ise daha da fazla zaman almaktadır, hayvan gübresi sakın vermeyin, bitkisel kompost ve diğer saydıklarım ile toprağı ve bitkiyi gövde ile yapraktan besleyin. Rekor gelişim hakkında bir malumatım yok, palmiyeler üzerinde denenip denenmediği hususunu duymadım. |
1 Eklenti(ler)
Muzkentin denize bakan tarafında yetişir, bir iki yıl kışın örtü altına alınarak kök gelişimi derine atarda korunursa, sorun olmayacağını düşünüyorum. Çok zahmetli ancak kimse uğraşmaz. Forumdan da anlaşılacağı üzere elle tutulur pek bir referans yok gibi. Kıbrıs rum tarafında biri deniyor, uzun süredir takip ediyorum, hatta ölmek üzere falan derken toparladı, galiba 7. senesini tamamladı ve hala hayatda: https://www.palmtalk.org/forum/index...cyprus/&page=2
|
1 Eklenti(ler)
Hayır daha yakında da var, mesela Mısır Hurghada yetişiyor: https://www.google.co.uk/maps/place/...4!4d35.7247925
|
Yabancı forumlarda akdeniz havzası olarak iskenderiye sahillerinde var olduğu hatta meyve de verdiği söyleniyor.
|
Alıntı:
|
Forum saati Türkiye saatine göredir.
GMT +2. Şu an saat: 06:23. (Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.) |
Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025