Domates

[Selahattin Yılmaz]

Normaldir. Toprağınızın asit karakterde olduğunu gösterir. Eğer o renk beyazsa asit, maviye çalan bir renkteyse alkali toprağınız var damektir.

[nevsune]

Orijinal Mesaj Sahibi Arzu Kasapoğlu

Tekin Bey'in elindeki domates tohumları Malinaya ulaşabilirse hepsi bir seferde gönderilebilir sanırım.

Bu kadar farklı türde dometes tohumunu kaçırmak istemem.

Yalnız bu konuda dikkat edilmesi gereken bir şey var. PDA, pembe domateslerin saflığının korunması ve melezleşmemesi adına farklı türlerin bir arada yetiştirilmesini doğru bulmuyor. Benim geçen yıl Mersin Kazanlı beldesi menşeli domates tohumlarından olanlarla, bu yıl denemek istediğim başka yöreye ait domatesleri bir arada yetiştirmemem rica edildi.

Örneğin Arzu'cuğum sen aldığın farklı türlerdeki domatesleri aynı yerde yetiştirmeye kalkarsan, bir süre sonra birbirlerinden etkilenip genlerinde değişim yaşayabiliyorlarmış. Hani aynı birbirlerinden etkilenmeleri için yanyana bıraktığımız farklı renklerdeki menekşe, sardunya ve petunya örneklerinde olduğu gibi.

Bu konuda Mine Hanım ve Selahattin Bey de bize daha geniş bilgi verirler sanırım.

[Selahattin Yılmaz]

Domateslerde izolasyon mesafesi 0 m dir. Yani iki ayrı domates çeşidi arasındaki mesafe sıfır metredir. Kendine döllenen bir bitki olduğu için yabancı tozlaşma oranı çok düşük rakamlardadır.

Eskiden bu mesafe 50 m idi ancak ıslah tecrübeleri bu mesafeyi sıfırlamıştır. Kısaca tarlanın bir ucunda bir çeşit domates diğer ucunda başka bir domates yetiştirmenin hiç bir mahsuru yoktur. PDA deyince sanki domatesin safiyetini sağlayan bir mekanizaymış gibi algılanıyor. Oysa saflığı koruyan bir oluşumun en azından ıslah bilgileriyle de kendilerini yenileyip bu işin genetik mekanizmasını da birbirlerine tavsiye etmeliler.

PDA'yı bir zaman takip ettim. Hatta üye de olmaya çalıştım. Ancak kendileri oluşturdukları kuralları gereği üye olma yeterliliğine ulaşamadım bu anlamda bana göre ya ben onlara göre yeterli değilim veya onların insanlarda aradıkları yeterliliklere üye olmak konusunda iyi cevap veremedim. Elinde 250 pembe domates tohumu olup her tohumu kendisi elleriyle ayırmış olan birisi için acaba ben mi kaybettim onlar mı bilemiyorum.

Pembe domates hakkında dergimizin Temmuz sayısında ülkemizin 25 yıllık yerli sebze tohum üreten firması Bursa Tohum'dan aldığım bilgilerden derlemeler bulunmaktadır. O yıllarda ticari değerinden dolayı ülkemize girmiş olan bu çeşit ki pembe domates olarak adı "marmande" dir hatta Bursa Tohum firmasının ortaklarından Sevgili Ali ERKMEN ağabeyimden aldığım bilgiler bu işin ticari boyutlarını da içermektedir.

Ayrıca o yazımda pembe domatesden nasıl tohum alınır değindiğim gibi dergimizin sonraki aylarında sebzelerden tohum alınması konusuyla da özellkle domatesden nasıl tohum alınır açıkladım.

[Arzu Kasapoğlu]

Bilgilendirme için teşekkür ederim Nevsune Hanım, Selahattin Bey.

[Selahattin Yılmaz]

İzolasyon mesafesi demek iki aynı çeşit bitki arasındaki mesafe demektir ıslahçılar tedbir için 50 metre mesafe komuşlar ancak çiçeğin ve bitkinin yapısı tanındıkça bu mesafye gerek olmadığı anlaşılmış. Örneğin biberde durum böyle değildir hala 250 metre izolasyon mesafesi biberlerde korunuyor. Böcekler ve rüzgar bu tür bitkilerde (Kendinde döllenen bitkiler) tozlaşmada etkili değildir zira dişi organın etrafını erkek organlar örtmüştür ve dışardan toz gelmeden erkek toz direkt dişicik tepesini döller.

Resimde bir domates çiçeğini görüyorsunuz. Dişicik tepesi uzamış ve erkek çiçeğin üzerine çıkıp ileriye doğru gitmiş. Bu ilerleme esnasında dişicik tepesi erkek çiçek tozlarına da dokunarak dışarı çıkar bu esnada çoktan döllenmiştir.



Yine aşağıda Olgunlaşmamış bir domates çiçeğinde erkek organların dişicik etrafında nasıl sarılı olduğunu ve dişiciği nasıl kapattığını görebilirsiniz. Çiçek olgunlaştıkça dişicik uzar ve ortamndan dışarı çıkarken döllenir. Bu esnada böcek gelse bile **** rüzgar dişcik bulamadığı için tozlar döllemede yapamaz. Hibritleme yaparken işte o saran erkek organlar olgunlaşmadan yani tozlama olmadan alınır ve başka bir çeşidin çiçekleriyle elle döllenir. Burada ayrıca bu işlemi görebilirsiniz.

[Oyaman]

Selahattin Bey , verdiğiniz güzel bilgiler için teşekkür ederim.

[eczadolabi]

Orijinal Mesaj Sahibi Selahattin YILMAZ

İzolasyon mesafesi demek iki aynı çeşit bitki arasındaki mesafe demektir ıslahçılar tedbir için 50 metre mesafe komuşlar ancak çiçeğin ve bitkinin yapısı tanındıkça bu mesafye gerek olmadığı anlaşılmış. Örneğin biberde durum böyle değildir hala 250 metre izolasyon mesafesi biberlerde korunuyor. Böcekler ve rüzgar bu tür bitkilerde (Kendinde döllenen bitkiler) tozlaşmada etkili değildir zira dişi organın etrafını erkek organlar örtmüştür ve dışardan toz gelmeden erkek toz direkt dişicik tepesini döller.

Resimde bir domates çiçeğini görüyorsunuz. Dişicik tepesi uzamış ve erkek çiçeğin üzerine çıkıp ileriye doğru gitmiş. Bu ilerleme esnasında dişicik tepesi erkek çiçek tozlarına da dokunarak dışarı çıkar bu esnada çoktan döllenmiştir.

Eklenti 26631

Yine aşağıda Olgunlaşmamış bir domates çiçeğinde erkek organların dişicik etrafında nasıl sarılı olduğunu ve dişiciği nasıl kapattığını görebilirsiniz. Çiçek olgunlaştıkça dişicik uzar ve ortamndan dışarı çıkarken döllenir. Bu esnada böcek gelse bile **** rüzgar dişcik bulamadığı için tozlar döllemede yapamaz. Hibritleme yaparken işte o saran erkek organlar olgunlaşmadan yani tozlama olmadan alınır ve başka bir çeşidin çiçekleriyle elle döllenir. Burada ayrıca bu işlemi görebilirsiniz.

Eklenti 26635

Merhaba Selahattin Bey
Ben domatesleri kapalı terasımda yetiştirmek istiyorum, fakat döllenme ile ilgili kuşkularım vardı. Zira rüzgar ve arı-böcek gibi taşıyıcılardan izole bir ortam.
Bu mesajınızdan çıkartmam gereken sonuç;
döllenme oluşmaması gibi kuşkularımdan kurtulmam mı olmalıdır?

[Selahattin Yılmaz]

[QUOTE=eczadolabi;229211...döllenme ile ilgili kuşkularım vardı. Zira rüzgar ve arı-böcek gibi taşıyıcılardan izole bir ortam. Bu mesajınızdan çıkartmam gereken sonuç; döllenme oluşmaması gibi kuşkularımdan kurtulmam mı olmalıdır?[/QUOTE]

Evet aynen öyle...

[Selahattin Yılmaz]

Ben yetiştiricilik yaparken gördüm ki hobi amaçlıda olsa kendi sebzesini kendi yetiştirenler artıyor bu beni çok sevindiren bir durum. Her zaman savunduğum bir şeydir ki savaş görmeyen bir neslimiz yok ve ülkemiz sürekli savaş için gelgitlerle boğuşuyor. Ben insanların kendi yiyeceklerini yetiştirebilecekleri bilgisiyle donanımlı bir ülkeyi savunuyorum. Kendi yiyeceklerimizi yapmayı öğrenmek zorundayız. Yoksa yeme alışkanlığını lokantalara andeksleyen bir ülke savaşta ekmek yerine un bulamacı, sebze meyve yerine o ağacın kabuğunu yerler. Kapitalizmin üretim mantığının güvencesi insanların kafasında öyle yer ediyor ki en ufak bir krizde hemen ülkede bir şeyler karaborsaya düşüyor. Elbette karamsar değilim ama tedbiri elden bırakmamaktan yanayım. Ekmek yapmayı bilmeliyiz, yoğurt yapmayı bilmeliyiz, gıdaların nasıl saklanacağını bilmeliyiz, yetiştirmeyi bilmeliyiz sebzelerden kendi tohumlarımızı almasını bilmeliyiz.

[Süha Şendoğan]

Orijinal Mesaj Sahibi Selahattin YILMAZ

Ben yetiştiricilik yaparken gördüm ki hobi amaçlıda olsa kendi sebzesini kendi yetiştirenler artıyor bu beni çok sevindiren bir durum. Her zaman savunduğum bir şeydir ki savaş görmeyen bir neslimiz yok ve ülkemiz sürekli savaş için gelgitlerle boğuşuyor. Ben insanların kendi yiyeceklerini yetiştirebilecekleri bilgisiyle donanımlı bir ülkeyi savunuyorum. kendi yiyeceklerimizi yapmayı öğrenmek zorundayız. Yoksa yeme alışkanlığını lokantalara andeksleyen bir ülke savaşta ekmek yerine un hellesi, sebze meyve yerine o ağacın kabuğunu yerler. Kapitalizmin üretim mantığının güvencesi insanların kafasında öyle yer ediyor ki en ufak bir krizde hemen ülkede bir şeyler karaborsaya düşüyor. Elbette karamsar değilim ama tedbiri elden bırakmamaktan yanayım. Ekmek yapmayı bilmeliyiz, yoğurt yapmayı bilmeliyiz, gıdalaraın nasıl saklanacağını bilmeliyiz, yetiştirmeyi bilmeliyiz sebzelerden kendi tohumlarımızı almasını bilmeliyiz.

Selahattin hocam,
Ne kadar doğru yazmışsın bu tür yazılarını zevkle okuyoruz.
Saygılar..

[berduray]

Ben de sayın Turco'ya katılıyorum.Selahattin Bey'in tespitleri çok doğru.

Tüket, tüket nereye kadar?, yok ki birkaç sömürgemiz oradan idare edelim.İngiltere misali!!!



Bu arada "UN HELLESİ" ne olaki acep?

[gummi]

Orijinal Mesaj Sahibi Selahattin YILMAZ

Ben yetiştiricilik yaparken gördüm ki hobi amaçlıda olsa kendi sebzesini kendi yetiştirenler artıyor bu beni çok sevindiren bir durum. Her zaman savunduğum bir şeydir ki savaş görmeyen bir neslimiz yok ve ülkemiz sürekli savaş için gelgitlerle boğuşuyor. Ben insanların kendi yiyeceklerini yetiştirebilecekleri bilgisiyle donanımlı bir ülkeyi savunuyorum. kendi yiyeceklerimizi yapmayı öğrenmek zorundayız. Yoksa yeme alışkanlığını lokantalara andeksleyen bir ülke savaşta ekmek yerine un hellesi, sebze meyve yerine o ağacın kabuğunu yerler. Kapitalizmin üretim mantığının güvencesi insanların kafasında öyle yer ediyor ki en ufak bir krizde hemen ülkede bir şeyler karaborsaya düşüyor. Elbette karamsar değilim ama tedbiri elden bırakmamaktan yanayım. Ekmek yapmayı bilmeliyiz, yoğurt yapmayı bilmeliyiz, gıdalaraın nasıl saklanacağını bilmeliyiz, yetiştirmeyi bilmeliyiz sebzelerden kendi tohumlarımızı almasını bilmeliyiz.

kesinlikle +1

[bahtiyar02]

http://www.resimekle.gen.tr/files/o4...1mm3uqnnt5.jpg
www.resimekle.gen.tr/files/5prjhf1u3idtinzs3d5c.jpg

Dostlar aldığım domates ve mor dolmalık biberlerimin tohumlarını ormanda çam dibinden aldığım toprağı kullandım.ilk ektiğim tohumları banyoya aldım.suladım ve 6 gün sonunda tohumlar çimlendi.

saksıyı salona pencere kenarına aldım.salonumda büyük bir akvaryumum var.evim kaloriferli.çimlenme bitti gibi.şimdi renkleri yeşillendi ancak, filizler uzadı zayıf gibi sizce ne yapmam lazım?

Ayrıca kapalı bir balkonumu sera yapmıştım içinde akvaryum var tüm kapalı cam sistemi gece sıcaklık 12-13 derece gündüz ise 16-17 derece arası akvaryumdan dolayı ısı ve nem sabit gibi.tamamen ışık alıyor.

http://www.agaclar.net/forum/attachm...3&d=1188419702

balkonumun resimleri burda var.çimlenen sebzeleri balkon serayamı alsam veya salonda mı bırakmam daha uygun olur.cevaplarsanız sevinirim.saygılar

[şükran ünal]

Sayın Bahtiyar02, eğer balkonunuz ışık alıyor ama direk güneş ışığı almıyorsa maalesef boyunlarını uzatıyorlar. Ben denemelerimden bunu öğrendim ve mart ortalarını bekleyeceğim. Balkon sıcaklığınız yeterli sayılabilir ama 15-20 derecede daha verimli olacaktır. Acele etmeyiniz ya da güneş alan bir pencere önünde bir ay kadar daha tutunuz. Yinede Selahattin hocam daha sağlıklı bilgiyi verecektir.

[bahtiyar02]

Sayın Şükran hanım çok teşekkür ederim ilgilendiğiniz için saygılar

[Atomkkarınca]

Şükran Hanım;özür dileyerek katılıyorum..Pencere önü derken şayet ısı cam yani çift cam ise o da UV yi kesiyor ve güneş ışığının bir yararı olmuyor..

[Hakan KINACI]

Bu da pencere önü bu senenin fidesi. İstenirse pencere önünde de çift cam olması hiç önemli olmuyor, yeterki ısı ve ışık uygun olsun.
Sabah güneşini alıyor.

[Atomkkarınca]

Tebrikler Sn. Hakan Kınacı ben teorik olarak pek faydası olmayacağını vurgulamıştım...keşke aynı fidenizin direkt güneş ışığında yetişenide yanında olsaydı da farkı görebilseydik..

[denizakvaryumu]

Saksıda yetişen domatesle-tarlada yetişen domatesi

Saksıda tüm gün güneş gören yerdeki domatesle- saksıda öğleden sonra güneş gören yerdeki domatesi karşılaştırmamak lazım.

Güneş ışığı domates için belirleyici bir faktör.

Yine domates bazı ufak türler hariç dış ortam yani hava akımı isteyen bir bitkidir bu durumda cam arkası domateslerin hastalıklara daha açık olduğu unutulmamalıdır.

[Hakan KINACI]

Teşekkür ederim Atomkarınca,
Direkt güneş ışığı alan yerde zaten, dışarıda yetşen derseniz bu mevsimde dışarıda veya balkonsa ne çimlenir ne de bu şekilde fideye dönüşür.Burada hava sıcaklığı geceleri -10 derceye düşüyor ki böyle bir fidenin yetişmesi imkansızdır.
Aslında şuan bulunduğu yer (pencere önü) fidenin sabah güneşi aldığı bölüm ve öğleden sonra gölgeye kalıyor, pencerenin tam oratasına koyarsam saksıyı tüm gün güneş alma imkanı var.Ancak, yaında bir çok saksı olduğu için şuan en uygun yer olarak orada durmakta.

[şükran ünal]

Arkadaşlar, bizim pencerelerde çift cam. inanın güneş alan pencere önü ile almayan pencere önü arasında ki fide bir haftada farkını bariz bir şekilde gösteriyor. Şu an elimde konacak resim ne yazık ki yok.henüz ekmedim. ama bunu diğer bitkilerimde ve daha önceki fidelerimde yaşadım. Özellikle Deniz akvaryumu nun da dediği gibi güneş belirleyici faktör, bunu domates ve biber fidesinde yoğun görebilirsiniz.

[BurcuBurcu]

Ben de bu yaz domates için domates yetiştirmek istiyorum fakat çimlenme aşamasında hastalık veya sineğe neden olmasından özellikle de böyle bir durumda salondaki bitkilerimin zarar görmesinden korkuyorum.

[şükran ünal]

Sevgili Burcu,sen bir ucundan başla,daha sonra çok basit hazırlanabilecek ev yapımı ilaçlarımız var o aşamada eğer hastalık olursa zaten burada yardım alabileceğin ilgili bir çok bölüm var.Anlayacağın bitkilerimize ,çiçeklerimize her branşta yardımcı olacak süper dokrorlarımız var ve seve seve yardıma koşarlar. Daha şimdiden ekmediğin fidedeki sineği böceği düşünürsen birşey yetiştiremezsin ve buradaki güzellikleri yaşayamazsın. Sevgiler...

[Atomkkarınca]

Benim yazdığım yani söylemek istediğim çift cam ile tek cam arasındaki geçirgenlik farkı.. mukayese edelim dediğim de aynı güneş ortamını gören çift cam ile tek cam önünde yetişen fideler arasındaki fark..selamlar

[Hakan KINACI]

Sn.Atomkarınca,
Size katılıyorum bu konuda elbette tek camda çok daha verimli olabilir, hatta dışarıda direkt güneş ışında fideler çok daha da verimli oluyorlar (geçen yaz denedim) ancak, kışın yetiştirilen fidenin tek camla ve/veya dışarıya bırakmamız fide açısından sakıncalı görüyorum sebebi ise soğuklar malum tek cam arkasında akşamları ve gece ısı çok daha fazla düşer fakat, ısıcamda bu bir avantaj olarak duruyor. Sizce yanılıyormuyum?

Resmini gördüğünüz fideyi, aslında kış fidesi olarak dikmedim. Tamamen tesadüfi bir şekilde büyüdü Fullüm ölmak üzere idi forumda ki arkadaşlar sulu domates koymamı önerdi, ben de domatesi ezerek toprağa koydum sineklenmemesi için de üzerini toprakla örttüm, bir gün bir baktım bir şeyler yeşillenmiş, minik bir fide çıkıyor, ben de koparmadım bakalım ne çıkacak diye, tabii büyüyünce anladım ki bir domates fidem oldu ben de farklı bir saksıya aldım ki, bakalım meyve de verecekmi? yoksa sadece fide olarak mı? kalacak.Bunu da zaman gösterecek artık...

[Atomkkarınca]

Anlaştık sn. Hakan Kınacı.. Selamlar

[Harun Parlak]

Erkenci domateslerim çimlendi.

[limon]

Çok güzel görünüyorlar Tekin Bey, ellerinize sağlık. Bunlar bahsettiğiniz lezzetli olanlar mı?

[Harun Parlak]

Bunlar CARMEN ve ÇERİ evet lezetlidirler ince kabuk.

[Özhan]

Herkese Selamlar...

Hayatımda ilk olarak başlamış olduğum domates yetiştiriciliğinin görüntülerini sizlerle paylaşmak istedim. Tohumdan daha önce hiçbir bitki yetiştirmediğimden E-Dergi deki yazıları (Selahattin YILMAZ) takip ederek uygulamaya çalıştım.