agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Doğaya ve Yaşamınıza Sahip Çıkın > Doğa, Çevre, Ekoloji, Gıda Hukuk ve Politikaları
(https)




Beğeni Düzeni15Beğeniler

Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 04-08-2006, 13:20   #1
agaclar.net
 
malina's Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-04-2004
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 37,245
Galeri: 88
Alıntı:
Bu sorunun tek ekonomik çözümü, fındık arzını en yüksek fiyatın oluştuğu noktada sabitlemeye çalışmaktır. Bu da iki şekilde olabilir ve her ikisinin de yapılması aya gitmekten kolaydır: Fındık ekim sahalarını kısıtlamak, belli bölgelerin dışında fındık ekimini yasaklamak. Yasakla eşzamanlı olarak depo inşa edip arz fazlasını üretimin düşük olduğu yıllarda pazarlamak üzere saklamak.
Fındık iklim koşullarının uygun olduğu bölgelerde çok kolay büyüyen bir bitkidir. Çok az bakım ister. Doğu Karadeniz platoları için idealdir çünkü buralardaki üçüncü sınıf tarım arazilerinde para getiren başka ürün ekmek şansı çok azdır. Ama fındık rekoltesinin sadece % 40-45'i bu bölgelerden elde ediliyor.

Geri kalan, Akçakoca'ya ve hatta Düzce'ye kadar uzayan bir hat üzerinde, birinci sınıf tarımın yapılabileceği verimli ovalardan çıkıyor. Buralarda fındık yerine daha fazla gelir getirecek başka ürün ikame etmek pekâlâ mümkündür. Ama fındıkçılık ova çiftçilerinin neredeyse tamamının ikinci işidir. Bunlar biri ilaçlama, diğeri hasat mevsiminde olmak üzere yılda iki defa tarlalarına giderler, geriye kalan zamanlarda şehir ve kasabalardaki esas işleriyle uğraşırlar.

Hükümet para teklif etti
Ovalardaki, özellikle birinci sınıf tarım arazilerinde, fındık üretiminin durması şarttır. Nitekim hükümet buralarda fındıkları söküp başka tarımsal alanlara geçmeleri için üreticilere toptan para teklif etti. Ama son derece az bir talep geldi. Çünkü, dediğim gibi, buralarda fındık ekimi ikinci iştir. Toprakta yaşamayan çiftçinin bakım istemeyen fındığın yerine koyacak ikinci bir ürünü yoktur.

Çözüm, afyon ve tütünde olduğu gibi, belli alanların dışında fındık plantasyonlarına sınırlamalar getirmek, yasaklamaktır.
Metin Münir (Milliyet)

Soho, merhaba;
Doğrudan bilen biri olarak size sorayım. Kimi yazılarda fındıkçılığın zor ve emek yoğun bir iş olduğu yazılırken kimi yerlerde de böyle deniyor. Hangisi doğru?

Bizim için baştan sonra geçen aşamaları yazar mısınız?

malina Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 09-08-2006, 09:11   #2
Ağaçsever
 
SOLO's Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-08-2006
Şehir: ankara
Mesajlar: 35
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi malina
Metin Münir (Milliyet)

Soho, merhaba;
Doğrudan bilen biri olarak size sorayım. Kimi yazılarda fındıkçılığın zor ve emek yoğun bir iş olduğu yazılırken kimi yerlerde de böyle deniyor. Hangisi doğru?

Bizim için baştan sonra geçen aşamaları yazar mısınız?
Bir gazetenin bürosunda oturup "fındık kolay büyür" demek bence üreticiye hakarettir , bence
Hangi ürün kolay büyür, bakmazsanız gübrelemezseniz hangi ürün verim verir. Bunlar bence yanlış düşünceler. Fındık gübre ister , dallarını budamak zorundasınız ki kökü güneş alsın ve büyüsün, ilaçlamanız gerekir ki böceklenmesin ve içi boşalmasın. Karadeniz bölgesinin coğrafi yapısını hepimiz bilmekteyiz bu ürün toplanırken ve de tüm bu bakım işlemleri yapılırken bu coğrafayaya kafa tutmak zorundasınız. Tam büyüme aşamasında da hava koşullarının uygun geçmesini beklersiniz. Geçen yıl dallarda yemyeşil olan fındık
nisan ayında bir donla karalara büründü . Bu da doğanın insana oynadığı en büyük oyundu biz hiçbir bahçemizden ürün alamadık yani bir yılımız boşa geçti masrafları bile ödeyemedik. Ve toplanması buğday değilki traktör le biçesiniz tek tek dalından insan eliyle toplanıyor kurutuluyor ve patos dediğimiz makinalara verilip bir daha kurutuluyur en son olarak da kilosu 2 ytl den satılıyor.Bu çok komik bir rakam orduda dalından topladığım fındığın ankarada
kuruyemişçide kilosunun 17 ytl olduğunu görüncede daha da bir kızıyor insan.

Şimdi şu konuya gelmek istiyorum . Fındık üretim alanlarının kısıtlanması konusuna. Bu haşhaş değilki bunun alanını kısıtlayasın. Allah aşkına zaten köylünün canına tak ettirdiler tarım konusunu bitirdiler. Bakın ben istanbul yolunda oturuyorum 9 yıldır burdayım ve daha önce bu yoldan giderken yol kenarların da buğday başaklarının olduğu uzun tarlalar vardı ama şimdi köylü fiyattı, gübreydi derken o kadar bıktı ki artık o tarlalarda büyük fabrika inşaatları **** konut inşaatları başladı, oysa başakların rüzgarla dalgalanmasını izlemeyi isterdim. Şimdi konuyu şuraya getirmek istiyorum.
Fındık üretiminde bu alanları söküp bunların yerine hangi tarım ürününü ekecekler? **** üreticiye ne diyecekler bu fikir nasıl bir fikirdir ya. Dünyada yenen her üç çikolatanın ikisinde bizim fındığımız var . Bunun bilincinde olmak gerek her ülke elindeki en iyi ürünü ön plana çıkarırken biz en arka plana atmaktayız . Bir yerlerde yanlışlıklar yapılıyor monitör karşısında oturup ahkam kesmek kolaydır ama bakış açısını değiştirmek gerekir. Her yıl fındık zamanı aynı tartışmayı yaparlar ama herkes konuşur yine olan olur.
Benden bu kadar , umarım konununun kapsamını aşmamışımdır.

SOLO Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 09-08-2006, 09:34   #3
agaclar.net
 
malina's Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-04-2004
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 37,245
Galeri: 88
Açıklamaların için teşekkürler...

malina Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 09-08-2006, 09:37   #4
agaclar.net
 
malina's Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-04-2004
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 37,245
Galeri: 88
Fındığın Çözüm Önerileri

* Türkiye’de, 395.000 çiftçi ailesi olmak üzere, toplam iki milyon kişi fındık üretimi ile ilgilenmektedir.
* Fındığın Doğu Karadeniz bölgesi halkının önemli bir kısmının hemen hemen tek geçim kaynağı olması nedeni ile sosyal boyutu da oldukça önemlidir.
* Türkiye dünya fındık üretiminde kalite ve üretim miktarı itibarı ile monopol durumdadır.
* Ülkemizde fındık üretimi miktarı, periyodisite (alternans) nedeniyle, yıldan yıla değişmekle birlikte, artan bir seyir izlemektedir.
* Türkiye fındık üretiminin son beş yıl ortalaması 534 000 tondur. Buradan fındığın ortalama veriminin son beş yıl itibarı ile 110 Kg./da olduğu görülmektedir.
* Türkiye, dünya fındık ihracatının yıllar itibariyle değişmekle birlikte yaklaşık %70-80’ini karşılamakta ve 50’nin üzerinde ülkeye fındık ihraç etmektedir.
* Fındık fiyatları son yılların en yüksek fiyatı olan 1 Kg kabuklu fındık 5 ABD Doları seviyelerine çıkmıştır.
* Bugüne kadar sadece kabuklu ve iç fındık ihraç eden ülkemiz, fındık sanayinin gelişmesi sonucu işlenmiş fındık ihracatına ağırlık vermeye başlamış ve bu oran toplam ihracatın yaklaşık % 8’e ulaşmıştır.
* 2004 yılı fındık ihracatının 1.5 Milyar Dolar olarak gerçekleşmesi sevindirici olmakta ve bu oranın ürün çeşitlendirilmesi ile birlikte 2 Milyar Dolar miktarına çıkması beklenmektedir.

FINDIĞIN SORUNLARINA, ÇÖZÜM ÖNERİLERİMİZİ, SİZLERE 4 ANA BAŞLIK ALTINDA SUNACAĞIM

1- Fındık yetiştiriciliği ve teknik uygulamalar,
2- Üretim politikaları ve desteklemeler,
3- Sanayi yönüyle sektörün gelişimi ve örgütlenme,
4- Ticaret, pazarlama ve yeni açılımlar

• Ülkemiz fındık üretiminde en büyük sorun olan verim ve kalite düşüklüğünün ortadan kaldırılması için mevcut fındıklıkların gençleştirilmesi, yeni tesislerde tek dal dikim sistemine geçilmesi gerekmektedir. Tesis gençleştirmesine mutlaka destek sağlanmalıdır.

• Yenileme yapılacak bahçelerde kullanılacak fidanların, sertifikalı olma şartı aranmalıdır. Bu nedenle Fındık Araştırma Enstitüsü ve Tarım İl Müdürlüklerince fidanlıklar oluşturularak, bahçe yenilemelerinde buralardan sağlanacak sertifikalı fidanlar kullanılmalıdır.

• Doğu Karadeniz bölgesinde fındığa alternatif yeni ürünlerin teşvik edilmesi yerine, fındıkla beraber ürün desenini çeşitlendirilerek ilave gelir getirecek yeni ürünlere yönlendirilmelidir.

• Uygulamada gübreleme, sulama, budama, ilaçlama, hasat ve hasat sonrası gibi kültürel tedbirlerin tekniğine uygun bilinçli bir şekilde yapılması için çiftçi eğitim ve yayım çalışmalarına ağırlık verilmelidir. Özellikle erken hasadın engellenmesi yönünde yaptırımlar sağlanmalıdır.

• Organik tarım ve iyi tarım uygulamaları çerçevesinde fındık yetiştiriciliği özendirilmelidir. Bu konuda gerek DGD pirimleri, gerekse kredi faizleri, organik tarım yapanlar için teşvik edici miktarlardadır. Bunların tanıtımına önem verilmelidir.

• Üretim maliyetinin düşürülmesi ve harman işleminin kısaltılması için makineli hasat ve kurutmaya yer verilmelidir. Bu konuda araştırma ve geliştirme çalışmaları yapılması için altyapı desteği sağlanmalıdır. Özel fındık sanayi sektörü de bu desteklerden faydalanmalıdır.

• Piyasaya fındığın arzını düzenli hale getirmek, fiyat istikrarını sağlamak, üreticiyi korumak, biyolojik kirliliği önlemek ve insan sağlığını korumak amacıyla, (özellikle aflatoksin sorununu minimize etmek için) çiftçiye yönelik bölgesel fındık depolarının kurulması sağlanmalıdır. ( FKB depoları bu anlamda kulanılabilinir)

• Fındık Danışma Kurulu şeklinde olan çalışmaların, daha organize hale getirilerek Ulusal Fındık Konseyine dönüştürülmesi için Bakanlıkça yürütülen mevzuat çalışmaları hızlandırılarak en kısa sürede sonuçlandırılmalıdır.

• Fındık sektöründe Ar-Ge çalışmalarında önemli rol üstlenen dünyanın tek Fındık Araştırma Enstitüsünün, mali ve teknik yönden kapasitesi artırılmalı ve gerekli destek verilmelidir. (17 Aralık 2005 tarihinde bununla ilgili, Doğu Karadeniz Ziraat Odası Başkanları Giresun da toplanarak, konuyu ilgili ve yetkili yerlere, 300 dosya ile bildirmiştir.)

• 2844 sayılı “Fındık Üretiminin Planlanması ve Dikim Alanlarının Belirlenmesi Hakkında Kanun” çerçevesinde, fındık üretimine izin verilen alanlarda fındık yetiştiriciliği yapan üreticiler desteklenmelidir.

• 2001/3267 sayılı “Fındık Alanlarının Tespitine Dair” Kararnamede gerekli revizyonlar yapılarak izin verilen, fındık alanlarında rakım sınırlaması yeniden gözden geçirilmeli, fındık alanlarının net bir şekilde belirlenmesi için uzaktan algılama ve coğrafi bilgi sistemlerinden de yararlanılmalıdır.

• Üretim alanı, üretim miktarı, tüketim, piyasa fiyatı, iç - dış alım, iç - dış satım ve stoklar gibi güncel bilgilerde şeffaf bir veri tabanı oluşturulmalıdır.

• Tarım ve Köyişleri Bakanlığı koordinatörlüğünde Türkiye Ziraat Odaları Birliği, Fiskobirlik, İhracaatcı Birlikleri, Üniversiteler ve ilgili diğer kuruluşların katılımıyla rekolte ve maliyet hesapları Devlet İstatistik Enstitüsü, ürün tahmin formlarına uygun olarak hazırlanmalı ve tek elden açıklanmalıdır.

• Pazara odaklı üretim ve ürün çeşitlendirilmesine yönelik çalışmalara ağırlık verilerek, işlenmiş ürün ihracatını artırmaya yönelik bölgesel bazda, sektörel destekleme araçları geliştirilmelidir.

• Fındık sektörünün bileşenleri olan üretici, tüccar, sanayici, ihracatçı ve tüketiciler ile kamunun hakemliği ve katılımı ile ulusal fındık politikası belirlenmeli, sürekli ve tavizsiz uygulanmalıdır.

• Tanıtım ve yeni pazarların geliştirilmesi konusunda, Fındık Tanıtım Grubu çalışmaları güçlendirilmeli, halen ülkemizden kısıtlı olarak ihracat yapılan Uzakdoğu ve İskandinav ülkeleri, G. Amerika ve Afrika gibi bölgelerde koordineli tanıtım faaliyetleri sürdürülmelidir. Ayrıca milli düzeyde iştirak sağlanan uluslararası gıda ihtisas fuarlarına fındık sektörü olarak çok daha güçlü ve ses getirecek boyutta katılım sağlanmalı, yurt içi ve dışı yoğun lobi, bilgilendirme ve promosyon faaliyetleri yapılmalıdır.

• Fındık İhtisas Borsası’nın (FİB); Salon satışı - Elektronik ürün senedi - E-ticaret - Vadeli işlemleri ve Lisanslı depoculuğu kapsayacak şekilde mutlak suretle kurulmalıdır.

• Ülkemizdeki fındık işleme tesislerinde farklılaşmaya gidilmeli, kapasite kullanım oranları artırılmalı, zayıf yapılı küçük aile şirketleri yerine, ortaklı kobiler desteklenerek kurumlaşma sağlanmalı ve işlenmiş ürünlerde Türk fındığını öne çıkararak markalaşma yoluna gidilmelidir.

• Yaklaşık 200 dekarlık modern bir fındık plantasyonu içerisinde, fındıkla ilgili bütün tesislerin inşa edileceği ve ticari-kültürel faaliyetlerin en iyi şekilde yürütüleceği bir “DÜNYA FINDIK TİCARET, FUAR, SERGİ ve KÜLTÜR KOMPLEKSİ” Doğu Karadeniz’de kurulmalıdır.

SONUÇ OLARAK

Sizlere sunduğum bu bilgiler ve çözüm önerileri doğrultusunda; Tarım Strateji Belgesine uygun şekilde fındık üretiminin geliştirilmesi, kalitesinin artırılması, ürün çeşitliliğinin sağlanması, pazar imkanlarının geliştirilmesi, sektöre gerekli desteğin sağlanması, Ar-Ge çalışmalarına hız verilmesi, yeni mevzuat düzenlemelerinin yapılması hedeflenerek, ileriye yönelik projeksiyonlar belirlenerek, Ulusal Fındık Politikası oluşturulmalıdır.

GİRESUN ZİRAAT ODASI
Özer AKBAŞLI Başkan



malina Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla


Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 13:52.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025