Validebağ Korusu

[Erguvan Muhibbi]

Dostlar,
Validebağ korusunun Milli Eğitim Bakanlığı tarafından bir protokolle
Nitelikli koru projesine uygun olarak düzenlenmesi, bakımı, onarımı ve korunması Üsküdar Belediyesine bırakılmıştı.

Üsküdar Belediyesi Validebağ korusu ile ilgili toplantı düzenlemiş.
Toplantı Programı şöyle:
Üsküdar Belediye Başkanı Sn.Mehmet Çakır'ın açış konuşması
Halen devam eden çalışmalarla ilgili bilgi verilmesi,
Prof.Dr. Ünal ASAN ın "geçmişten geleceğe Validebağ" konulu sunumu
katılımcıların görüş ve temennilerinin alınması

14 Kasım Salı günü saat:19
Altunizade Kültür Merkezi ( Capitol'ün arkasında kalıyor)

Ağaclar.Net mensuplarına ve site müdavimlerine duyurulur.

[acer]

Yaklaşık 10 hektar büyüklüğünde bir koru.İsmini Abdülaziz'in kızkardeşiAdile Sultan Kasrından alıyor;Adile Sultan Validebağı Korusu.Tür açısından fazla zengin değil ama çok güzel gelişmiş Atlas Sedirleri, Himalaya Sedirleri oldukça yaygın.Kızılçam,Fıstık Çamı,Sahil Çamı ve defneler büyük gruplar halinde dikilmiş.Kasrın etrafında Paulownia Tomentosa,Karaağaç,Defne,Himalaya ve Atlas Sedirleri,Serviler,Saplı Meşeler görülür.Koruda meyve ağaçları çoğunluktadır.Yaşlı Armutlar,ak ve mor Dutlar ve Ayvalar...

[Erguvan Muhibbi]

354 dönümlük bir arazi olduğunu öğrendim bugün Valide bağının.
Toplantı ile ilgili notlar aldım. Birkaç gün içinde yazacağım.
Çoook meşgulüm çok.

[Erguvan Muhibbi]

Üsküdar Belediyesi Validebağı Korusu toplantısı: 1.Bölüm

Dostlarım,
Dün akşam Saat 19.00 da Altunizade Kültür Merkezinde
hazır ve nazır olacağımı duyurmuş ve daveti sizlerle de
paylaşmıştım. Bilmem aranızdan gelen oldu mu?
Oruç tutan asistanım neşe ve arkadaşlarının sofrasından
istifade edip, akşamki mesaiye hazırlandım.
Tabanvayla Cevizlibağ Tercüman Sitesindeki ofisten
yola çıktım. Allahtan yağmur kesilmişti zira zalim minübüs
şöförlerinin sıçrattığı sıçratmak ne kelime Tabanvay
yolcularını yıkadığı güzergahtan bir kazaya uğramadan
Taramvay durağına vardım.
( parantez açıp Minübüsçüler Odası üyesi olupta sitemizi
ziyaret eden veya edecek olan dostlardan ricamdır.
Zeytinburnu belediyesi Eski Tercüman gazetesi yeni
Sabancı Holding arazisi önünden tramvay durağına
giden yolu unutmuş görünüyor. Bütün gün minübüslerinizden
indirdiğiniz yolcular sizin muhteşem formula sürüşleriniz
sayesinde kahvaltılarıyla doldurdukları poşetleri
çitin kenarına bırakıyorlar. Basmamak için keklik gibi
sekerken bir de lastiklerinizin altından bir sel gibi üstümüze
boşalan sulardan kaçacağız diye bel fıtığı olmamız yakındır.)
Tramvayda bir boş yer bulup, Sirkeciye kazasız ulaştım.
Üsküdar vapurunun saati yakın hızlı bir yürüyüş yapmam gerek.
Karşıya geçiyorum duraktan Halk Ekmek büfesinin arkadaki
kocaman yayla gibi alan varken kaldırımın üçte birini işgali
nedeniyle insan trafiği tıkanınca hızım kesildi. Her seferinde
kendime kızarım İstanbulun vapurları mı bitti bir sonrakine
bin. Işıklara varıyoruz bu sefer de ışığın son anında kendine
hala yeşil yandığını iddia edip yeşilde yaya trafiğinin içinde
kalan veya ötede kalıp diğer taraftan akacak trafiği engelleyen
..... lara ( siz münasip bir lisanla doldurun bu kısmı )
söylenerek turnikeleri aşıp vapura kendimi attım.
Üst kata çıkıp arka güverteye ulaştım. Güzel bir İstanbul
akşamı keyfi yapacağım. İskeleden yavaş yavaş ayrılırken
eskise de Yeni Cami, muhteşem Süleymaniye, Rüstempaşa,
köprü, galata kulesi, gittikçe açılan panorama ile İstanbul
Rabbim şükürler olsun İstanbul'da sağ ve sıhhatteyim.
Aslında geceden kalma bir hüznüm var. Neşeleniyorum.
Sevdiğim İstanbulu seyrediyorum gözlerim açık.
Derin derin nefesler alıp İstanbulu kokluyorum. Ama.
Yan koltuk komşum sigara içme özgürlüğünü kullanıyor.
İstanbul yerine sigara dumanı çekiyorum. Hatırın büyük.
(buradan da İDO ya sesleniyorum. Vapurlar bir toplu taşıma
aracıdır. Benim açık havada sigara dumanı çekmeden
oturma özgürlüğüm ne oluyor? Vapurların tamamında ve
her yerinde sigara içmek yasaklanmalıdır. Hazret beni affet)
Kızkulesi ve 15 sene oturduğum Salacakla hasret gideriyorum.
Sinan'ın deryanın dudağına kondurduğu Şemsipaşa ya merhaba.
Üsküdar meydanı malum inşaatler nedeniyle felaket.
Üsküdar Altunizade otobüsüne doluşuyoruz. Tam Ticaret
lisesinin orada gençler arasında itişmeler ellerinde kesici aletler
birbirlerine saldıran gençler görüyoruz. Şiddet felaket her yerde.
Adamın birisi söyleniyor. Gebertsinler birbirlerini diyor. Diğeri
müdahil oluyor beyefendi sizin çocuğunuz da olabilir aralarında.
Benim çocuğum böyle serserilerin arasında olmaz diyor.
Pekala olabilir çocuk oralarda otobüs durağında. Belki de
her an kim vurduya gidecek çocuğu haberi yok.
Adama kaderle veya azrail le sözleşmeniz mi var. İstisnai diyorum.
Sinirleniyor damı yoksa zaten orada mı inecekti iniyor.
Altunizade de iniyorum otobüsten. Vakit var iyi geldim.

[Erguvan Muhibbi]

Üsküdar Belediyesi Validebağı Korusu toplantısı: 2.Bölüm

Altunizade Kültür Merkezi’ne gelmeyi hep severim. Hele benim için İstanbul Sazendeleri konser veriyorlarsa bu sevincim iki kat artar. Bu seferki sebeb-i ziyaretim konser değil.
Karilerim bilir Üsküdar Belediyesi Park Bahçeler Müdürü Sabiha Akardaş ve yardımcıları Gülbin ve Filiz hanımlara pek bir hürmetim vardır. Zira bu kadar zamandır ağaçlarla çiçeklerle uğraşım dolayısı ile pek çok belediyenin Park Bahçe yöneticileri ile tanışmışımdır. Ama Üsküdar Belediyesi ile Esenyurt Belediyesi’nin bu amatör ruhlu profesyonellerine muhabbetim ve hürmetim ziyadedir. Üsküdar Belediyesi Ağaçlarla ilgili bir Sivil Toplum Kuruluşu olan Erguvan muhiblerini şimdi dernekleşmiş adıyla Erguvanistanbul Derneği üyelerini tüm etkinliklerinden haberdar ederler. Sabiha hanım bizzat arayarak daha önce duyurusunu yaptığım toplantıya hem hemizi davet, hem de siz ağaç dostlarını haberdar etmemi benden rica etti. Böylece davete icabet eylemiş olduk.

Önce Üsküdar Belediye Reisi Mehmet Çakır bey bir takdim nutku irat eyledi.. Peşinden İstanbul Orman Fakültesinden Prof.Dr. Ünal Asan bey bir beyaz perdede suretler göstererek Muhterem Validemizin bağı nasıl kurduğundan, geçmişinden, nasıl salam gibi dilimlendiğinden söz etti. Valide Bağı için nasıl bir koruma planı hazırladığını anlattı.
Ben toplantıda söz kaptığımda parlak fikirlerimi anlatabilmek için cebimde her zaman taşıdığım kartona not almıştım. Gördüm ki Ünal hoca bu parlak fikirlerimi benim rüyamdan kaydedip planına dahil eylemiş.

Ünal hocanın planına göre Valide Bağı bir sit alanı olduğundan üstüne hiç bir yeni yapı yapılmayacakmış. Valide Bağı içinde tabii su kaynakları olan bir vadiye ve iki yakaya sahip bir arazi olduğundan ortadaki vadinin ucundaki su kaynaklarının tabii akışı sağlanarak vadide bir sulak alan oluşturulacakmış.Sulak vadinin alt ucunda bir gölet olacak ve iki yamaçta bir miktar arazi bu sulak alanda tabii olarak muhafaza edilecekmiş. Göçmen kuşlar bu sulak alanın denize aşağı bakarken sol yamacında leyleklerin indiği alan boş kalacakmış. Sol yamacın üst sınırında ise vadiyi ve arazideki kuşları görebilecek seyir noktaları oluşturulacakmış. Arazinin sınır bölgelerinde yoğun karma yeşil alan kuşakları oluşturulacakmış.

Takdimci Hanımefendi va mı söz isteyen deyince koltuğun üstüne fırlayıp iki elimi havaya kaldırarak görülmeme ihtimalini ortadan kaldırarak ilk sözü kaptım. Ama ilk sözü kapana ikramiye falan olmadığını da bilahare öğrendim.
****** tahmin ettiğiniz üzre önce erguvanlardan başladım. Valide Bağı İstanbulun en yaşlı erguvan ağacını barındırdığı için bizim hatırımıza sit alanı ilan edilmiştir demeye getirerek Valide Bağına yeni erguvanlar dikilmeli Pretoryanın Jakarandaları Japonyanın Sakuraları gibi özel bir erguvan bölgesi oluşturulmalı diyerekten söze başladım. Mustabey Armudu’nun geliştirildiği tarihi armut bahçesi korunmalı, bir numune bağ eklenmeli Vadideki sular ihya edilmeli diye sözü bağladım. İkinci bölümün sonu.