agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Doğaya ve Yaşamınıza Sahip Çıkın > Doğa, Çevre, Ekoloji, Gıda Hukuk ve Politikaları
(https)




Beğeni Düzeni4Beğeniler

Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 26-10-2009, 14:07   #1
Yeni Üye
 
yesimcim's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-03-2009
Şehir: istanbul
Mesajlar: 16
GDO yönetmeliği (Genetik Yapısı Değiştirilmiş Organizmalar)

Madde 5/8
"GDO suz ürünlerin etiketinde ürünün GDO suz olduğuna dair ifadeler bulunamaz."

Bu madde bile tüm yönetmeliğin bakış açısını özetlemeye yetiyor!Yeni yönetmeliğimiz hayırlı olsun arkadaşlar!!!Satır satır okumakta fayda var...Malum her nedense hala bir türlü ulaşamadığımız Biyo Güvenlık Yasa tasarısının emekleme aşaması buymuş!

http://rega.basbakanlik.gov.tr/eskil...20091026-4.htm

26 Ekim 2009 PAZARTESİ
Resmî Gazete
Sayı : 27388

YÖNETMELİK


Tarım ve Köyişleri Bakanlığından:

GIDA VE YEM AMAÇLI GENETİK YAPISI DEĞİŞTİRİLMİŞ ORGANİZMALAR
VE ÜRÜNLERİNİN İTHALATI, İŞLENMESİ, İHRACATI, KONTROL VE
DENETİMİNE DAİR YÖNETMELİK

BİRİNCİ BÖLÜM

Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Amaç

MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı, insan yaşamı ve sağlığı, hayvan sağlığı ve refahı, tüketici çıkarları ve çevrenin en üst düzeyde korunması için genetiği değiştirilmiş organizma ve ürünleri ile genetiği değiştirilmiş organizma ve ürünlerini içeren gıda ve yem maddeleri hakkında karar verme, işleme, ithalat, ihracat, izleme, tescil, etiketleme, kontrol ve denetim ile ilgili usul ve esasları belirlemektir.

Kapsam

MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik;

a) Tohumluklar dışındaki genetiği değiştirilmiş organizma ve ürünleri ile genetiği değiştirilmiş organizma ve ürünlerini içeren gıda ve yem maddeleri hakkında karar verme, işleme, ithalat, ihracat, izleme, tescil, etiketleme, kontrol ve denetim ile ilgili usul ve esasları kapsar.

b) Sağlık Bakanlığınca ruhsat veya izin verilen ürünleri kapsamaz.

Dayanak

MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelik; 18/4/2006 tarihli ve 5488 sayılı Tarım Kanununun 10 uncu maddesi, 7/8/1991 tarihli ve 441 sayılı Tarım ve Köyişleri Bakanlığının Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, 27/5/2004 tarihli ve 5179 sayılı Gıdaların Üretimi, Tüketimi ve Denetlenmesine Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanun, 29/5/1973 tarihli ve 1734 sayılı Yem Kanunu ile 29/6/2001 tarihli ve 4703 sayılı Ürünlere İlişkin Teknik Mevzuatın Hazırlanmasına Dair Kanuna dayanılarak hazırlanmıştır.

Tanımlar

MADDE 4 – (1) Bu Yönetmelikte geçen;

a) Ayırıcı kimlik: Aktarılan her bir gen için bir kod ve her bir GDO için ise, taşıdığı genin kodunu da içeren nümerik ve alfa nümerik kodlama sistemini,

b) Bakanlık: Tarım ve Köyişleri Bakanlığını,

c) GDO: Genetik yapısı değiştirilmiş organizmayı,

ç) Genetik yapısı değiştirilmiş organizma: Modern biyoteknoloji kullanılarak genetik materyali değiştirilmiş olan, insan haricindeki organizmayı,

d) GDO ve ürünleri: GDO, GDO içeren, GDO lardan oluşan, GDO içerdiği hâlde GDO lardan oluşmayan ve/veya kısmen veya tamamen GDO lardan elde edilen ürünleri,

e) GDO lu gıda: GDO, GDO içeren veya GDO dan üretilen bileşen içeren veya GDO dan üretilen gıda maddelerini,

f) GDO lu ürün: GDO, GDO içeren veya GDO dan üretilen bileşen içeren veya GDO dan üretilen ürünleri,

g) GDO lu yem: GDO, GDO içeren veya GDO dan üretilen bileşen içeren veya GDO dan üretilen yem maddelerini,

ğ) GDO suz eşdeğer ürün: Genetik değiştirme teknolojisi uygulanmayan eşdeğer gıda veya yemi,

h) Gen sahibi: GDO ve ürünlerinde değiştirilmiş olan gen ya da genlerin patent hakkını elinde tutanı,

ı) İzleme: Bir GDO ve ürününün, biyolojik çeşitlilik, bitki, hayvan ve insan sağlığı üzerindeki etkilerini belirlemek üzere bir program dâhilinde yürütülen gözlem, analiz ve kontrolleri,

i) İzlenebilirlik: GDO ve ürünlerinin, üretim ve dağıtım zinciri boyunca her aşamada geriye dönük takibini, belirlenmesini ve tanımlanmasını,

j) KKGM: Koruma ve Kontrol Genel Müdürlüğünü,

k) Komite: Bu Yönetmelikle kuruluşu öngörülen bağımsız, bilimsel, teknik risk değerlendirme komitesini,

l) Risk değerlendirme: GDO ve ürünlerinin, genetik değişiklikten dolayı, insan, hayvan ve bitki sağlığı, biyolojik çeşitlilik ve çevre üzerinde, doğrudan veya dolaylı, derhal veya gecikmeli sebep olabileceği risklerin ve risk kaynağının olumsuz etkiye sebep olma potansiyelinin test, analiz, deneme gibi bilimsel yöntemlerle belirlenmesi ve değerlendirilmesi sürecini,

m) Risk yönetimi: Risk değerlendirme sonucunda öngörülen ve/veya tahmin edilen olumsuz etkilerin gerçekleşmesini önlemek veya gerçekleşmesi durumunda zararı en az seviyede ve kontrol altında tutarak ortadan kaldırmak, GDO ve ürününün izin verilen amaç ve kurallar dâhilinde kullanılmasını ve muamelesini sağlamak amacıyla alınan önlemleri,

n) TAGEM: Tarımsal Araştırmalar Genel Müdürlüğünü,

o) TÜBİTAK: Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumunu,

ö) TÜGEM: Tarımsal Üretim ve Geliştirme Genel Müdürlüğünü,

p) Uzmanlar listesi: GDO ile ilgili çalışmalara yön verecek Bakanlık tarafından oluşturulan uzman listesini

ifade eder.

İKİNCİ BÖLÜM

Genel Hükümler ve İzin Koşulları

Genel hükümler

MADDE 5 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerine aykırı olan GDO lu gıda ve yemlerin işleme ve tüketim amacıyla ithali, piyasaya sürülmesi, tescili, ihracatı ve transit geçişleri yasaktır. Gümrük idarelerince bu Yönetmelik kapsamındaki ürünler için GDO ya ilişkin ek bir belge aranmaz.

(2) İthal edilen, üretilen veya dağıtımı yapılan GDO lu gıda veya yemin çevre, insan veya hayvan sağlığı açısından olumsuzluğu tespit edildiğinde, gıda veya yem işletmecisi sağlığı ve çevreyi korumak amacıyla gerekli tedbirleri almak, Bakanlığı, diğer ilgili mercileri ve tüketicileri acilen bilgilendirmek ve söz konusu gıda veya yemi, piyasadan geri çekmek zorundadır.

(3) GDO lu ürünlerin, bebek mamaları ve bebek formülleri, devam mamaları ve devam formülleri ile bebek ve küçük çocuk ek besinlerinde kullanılması yasaktır.

(4) İnsan ve hayvan tedavisinde kullanılan antibiyotiklere karşı direnç genleri içeren GDO ve ürünlerinin ithalatı ve piyasaya sunulması yasaktır.

(5) Bakanlık, GDO lu gıda ve yemlerin ithalat ve ihracat kapılarıyla ilgili gerektiğinde düzenleme yapabilir.

(6) Gıda veya yem, GDO lardan biri ya da birkaçını toplamda en az % 0,9 oranında içeriyor ise, GDO lu olarak kabul edilir.

(7) Gıda veya yemin % 0,5 ten fazla izin verilmeyen GDO içermesi halinde ithalatına, işlenmesine, nakline, dağıtımına ve satışına izin verilmez.

(8) GDO suz ürünlerin etiketinde ürünün GDO suz olduğuna dair ifadeler bulunamaz.

(9) Bu Yönetmelikte yer almayan hususlarda Bakanlık her türlü düzenlemeyi yapmaya ve tedbiri almaya yetkilidir.

İzin koşulları

MADDE 6 – (1) Her bir GDO için, bilimsel esaslara göre değiştirilmiş gen ya da genler esas alınarak bir defaya mahsus olmak üzere Komiteler tarafından risk değerlendirmesi yapılır.

(2) Her bir risk değerlendirmesinin sonucuna göre GDO lu gıda veya yemin çevre, insan veya hayvan sağlığı ile diğer inceleme konularında herhangi bir olumsuzluğun tespit edilmediğine dair bir karar belgesi hazırlanır. Karar belgesi en az aşağıdaki hususları içerir:

a) İznin geçerlilik süresi,

b) GDO ve ürünlerinin ithalatı için uygulanacak kural ve işlemler,

c) Kullanım amacı ve kısıtlamalar,

ç) Risk yönetimi, piyasa denetimi ve gerektiğinde aşamalı üretim planlaması,

d) İzleme ve izlenebilirlik koşulları,

e) Belgeleme ve etiketleme koşulları,

f) Ambalajlama, taşıma, muhafaza ve nakil kuralları,

g) İşleme ile atık ve artık arıtım ve imha koşulları,

ğ) Güvenlik ve acil durum tedbirleri,

h) Kullanım ile ilgili yıllık raporlama koşulları,

ı) Devir ve/veya kullandırmaya ilişkin koşulları,

i) Tedarik ve amaca göre kullanım ve işleme koşulları.

(3) Bakanlık onaydan önce, GDO ile ilgili Komite kararını kamuoyunun görüşlerine açabilir.

(4) Komitenin kararı, Bakanlık onayından sonra yürürlüğe girer.

(5) Bakanlık, izin verilen GDO ve diğer GDO larla ilgili bilgileri Bakanlık internet sitesinde yayımlar.

(6) İzin verilen GDO ve ürünlerinin kayıt altına alınması ve ürünün her aşamada takibinin sağlanması amacıyla, GDO ve ürünlerini ithal edenler, işleyenler ve piyasaya sunanlar Bakanlığa beyanda bulunmak, GDO ve ürünlerini GDO içerdiğine dair belgeler eşliğinde nakletmek, taşımak ve etiketleme kurallarını uygulamakla yükümlüdür.

(7) İzin, karar belgesinde belirtilen koşulların ihlali veya olası zarar ve risklerle ilgili yeni bilimsel bilgilerin edinilmesi, kullanım sonucunda olumsuz sonuçların ortaya çıkması durumunda, Bakanlıkça iptal edilir. İzni iptal edilen GDO ve ürünleri toplatılır ve imha edilir.

(8) Karar belgesinde belirtilen hususlara uyulmaması hâlinde izin iptal edilir. İznin iptal gerekçesine göre idari yaptırımlar uygulanır.

(9) GDO lu ürünler, izin verilen amaçlar dışında kullanılamaz.

(10) Gen sahibi, GDO ve ürünleriyle ilgili olarak yeni bir risk ya da risk şüphesini öğrendiği takdirde durumu derhal Bakanlığa rapor etmek ve tedbir almakla yükümlüdür.

(11) Gen sahibi, aldığı izne konu olan GDO ve ürünlerinin satışı ve dağıtımı sırasında taşıma, depolama, işleme ve ambalajlama gibi işlemlere ilişkin güvenlik kuralları ve tedbirler hakkında alıcıları bilgilendirmekle yükümlüdür.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Komite, Başvuru ve Çalışma Grupları

Komite

MADDE 7 – (1) Bakanlık tarafından GDO ile ilgili bilimsel ve teknik verileri araştıracak, yorumlayacak ve görüş oluşturacak, görev süreleri iki yıl olan uzmanlar listesi teşkil edilir. Uzmanlar listesi, Bakanlık TAGEM, TÜGEM, KKGM birimlerinden temsilciler ile üniversiteler, TÜBİTAK ve araştırma enstitülerinde görevli konu ile ilgili uzman veya öğretim üyelerinden oluşur. Uzmanlar listesinden Bakanlık tarafından belirlenecek on bir üyeden oluşacak bir komite her bir başvuru için ayrıca oluşturulur.

(2) Komitenin sekretaryası TAGEM tarafından yürütülür. Komite TAGEM in daveti üzerine toplanır.

(3) Komite en az dokuz üye ile toplanır. Komite her başvuru için bir başkan seçer. Kararlar üye tam sayısının salt çoğunluğu ile alınır. Lehte ve aleyhteki kararların gerekçeleri sahipleri tarafından yazılıp imzalanarak, karar ekinde yer almak üzere başkana teslim edilir.

(4) Komite, başvuruları toplantının ilk gününden başlamak üzere doksan gün içinde karara bağlamak zorundadır. Ek bilgi ve belge istendiğinde bu süre durdurulur. Komite tarafından ek bilgi ve belgenin talep edilmesi durumunda ek bilgi ve belgenin en fazla otuz gün içerisinde tamamlanması zorunludur.

(5) Komitenin başvuruyu reddetmesi durumunda aynı ürün için ret tarihinden itibaren bir yıl dolmadan ve yeni bilimsel veri ve bulgular sunulmadan yeniden başvuru yapılamaz.

(6) Komiteye sunulan bilgilerin üçüncü şahıslarla veya kamuoyuyla paylaşılması, başvuru sahibinin talebi dikkate alınarak Komitenin iznine tabidir.

(7) Komite, her türlü iş ve işlemlerinde Bakanlığa karşı sorumludur.

Komitenin görev ve yetkileri

MADDE 8 – (1) Komitenin görev, yetki ve yükümlülükleri aşağıda belirtilmiştir:

a) Yapılan başvurularla ilgili değerlendirmeler yapmak, hazırlanan raporu Bakanlığa sunmak,

b) Yapılan bir başvuru ile ilgili olarak işlem sürecinde Bakanlık izni olmadan herhangi bir açıklama yapmamak, bilgi ve belge vermemek,

c) İhtiyaç duyması hâlinde uzmanlar listesinden danışma amacıyla uzmanlardan bir veya birkaçını, en çok iki defa olmak kaydıyla toplantılara davet etmek.

Başvuru

MADDE 9 – (1) GDO lu ürünün Komite tarafından ilk değerlendirilmesinin yapılması amacıyla gen sahibi, aşağıdaki bilgi ve belgelerle Bakanlığa başvuruda bulunmak zorundadır.

a) GDO nun yapısında değişikliğe neden olan gen veya genlerle ilgili bilgi ve belgeler,

b) GDO nun tespitinde kullanılacak yöntem ve referans materyal ile tespit için yapılacak iş ve işlemleri kolaylaştıracak her türlü bilgi, belge ve destekleyici doküman,

c) Ayırıcı kimlik bilgileri,

ç) GDO ile ilgili risk değerlendirmeye esas bilgi ve bilimsel çalışma sonuçları,

d) Kullanım amacı ve kısıtlamalarla ilgili talep ve bu talebi destekleyen bilgi ve belgeler,

e) Kullanım ve üretim koşullarını açıklayan bilgi ve belgeler,

f) Risk yönetimi, otokontrol ve üretim planlaması ile ilgili bilgi ve belgeler,

g) İzleme ve izlenebilirlik koşullarının nasıl olacağını açıklayıcı bilgi ve belgeler,

ğ) İşleme sonucu atık ve artıkların arıtım ve imha koşullarını açıklayıcı bilgi ve belgeler,

h) Güvenlik ve acil durum tedbir planı ve uygulamaları ile ilgili açıklayıcı bilgi ve belgeler,

ı) Devir veya kullandırmaya müsaade edilip edilmeyeceği, müsaade edilmesi durumunda uyulması öngörülen şartlar,

i) Başvuru yapılan GDO lu gıda veya yemin taşıma, muhafaza ve nakil koşulları,

j) Başvuru yapılan gen veya genlerin, geliştirilmiş oldukları ülkede başvuru yılından en az üç yıl öncesinde tescil edildiğini, piyasada satışının serbest olduğunu gösterir bilgi ve yetkili mercilerden alınmış onaylı belgeler,

k) Çeşidin başta tescil edildiği ülke olmak üzere ilgili mevzuatın uygulanmakta olduğu ülkelerde de ticari olarak üretildiğini gösterir bilgi ve yetkili mercilerden alınmış onaylı belgeler,

l) Türkiye flora ve faunası için potansiyel bir tehlike oluşturmasını engellemek üzere GDO nun Türkiye’de yakın akraba ve yabanileri olan türlere ait olmadığını gösterir bilgi ve belgeler.

(2) Komite, gerek gördüğü durumlarda ek bilgi ve belgeler de isteyebilir.

(3) Komite tarafından istenilen belge ve bilgilerin süresi içinde temin edilmemesi durumunda başvuru reddedilir.

(4) Yapılan bir başvurunun sonucu diğer başvurular için emsal teşkil etmez. Yapılan bir başvuruya verilen izin başvurulan ve takip eden ithalatlar için geçerlidir. Ancak, ithalatın gerçekleştirilebilmesi için ilgili diğer mevzuat hükümlerinin de yerine getirilmesi zorunludur.

Çalışma grupları

MADDE 10 – (1) Aşağıdaki konularda çalışma yapmak üzere; uzmanlar listesinden oluşan, üye sayısı ve çalışma süresi TAGEM tarafından belirlenen çalışma grupları kurulabilir:

a) Uluslararası gelişmeleri izleyerek ülkenin GDO ve ürünleriyle ilgili politika ve stratejileri için önerilerde bulunmak,

b) Hassas tüketici grupları için GDO ve ürünleriyle ilgili değerlendirmeler yaparak tavsiyelerde bulunmak,

c) Uluslararası kullanımda bulunan GDO ve ürünleriyle ilgili değerlendirmeler yaparak Bakanlığa önerilerde bulunmak,

ç) GDO çalışması yapılmış ve üretime sunulmuş riskli ürünleri belirleyerek ilgili kurumları bilgilendirmek,

d) Biyogüvenlikle ilgili yakın, orta ve uzun vadeli risk senaryoları hazırlamak ve bunlarla ilgili çözüm önerileri sunmak,

e) Ülke ihtiyaçları dikkate alınarak, özellikle acil durum tedbirleri ile ilgili önerilerde bulunmak.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

GDO lu Ürünlerin İthalatı, İşlenmesi ve Depolanması, İhracatı, Etiketlenmesi,

İzleme ve İzlenebilirlik, Denetim ve Kontrolü

İthalat

MADDE 11 – (1) Komite tarafından değerlendirilmesi yapılarak Karar belgesinde ithalatı uygun görülmüş GDO ve ürünlerinin ithalatında aşağıdaki hususlar dikkate alınır:

a) GDO ve ürünlerinin üretildiği ülkenin yetkili otoritesinden parti numarası, miktarı ve GDO çeşidini belirten belge aranır.

b) Ürünün üretildiği ülke dışında başka bir ülkeden yüklenmesi durumunda üretici ülkenin vermiş olduğu belgeyle beraber yüklendiği ülkenin yetkili otoritesince düzenlenmiş, parti numarası, miktarı ve GDO çeşidini belirten belge aranır.

c) Bakanlık, kontrol ve denetim amaçlı analizler yapabilir.

ç) Yapılacak analizlerin sıklığı, risk esasına göre Bakanlıkça belirlenir.

(2) GDO riski taşıyan ancak, GDO suz ürün olduğu taahhüt edilen ürünlerin ithalatında aşağıdaki esaslar uygulanır:

a) İthalatta, GDO riski taşıması nedeniyle analize tabi tutulacak ürünler ve bunların sıklıkları Bakanlık onayı ile belirlenir. Gerektiğinde yine Bakanlık onayı ile güncellenir.

b) Belirlenen analiz sıklıklarına göre ürünlerin analizi yaptırılır. Analiz sonucunun uygun olması durumunda söz konusu ürünlerin ülkeye girişine izin verilir.

c) Yapılan analiz sonucunda GDO lu olduğu tespit edilen ürünün ülkeye girişine izin verilmez. Söz konusu ithalatçı ve ihracatçı firma ve ülke risk listesine alınır.

(3) Tespit ve kontrol işlemleri için istenecek her türlü analiz yöntemi ve analizlerde kullanılan özel ürünler de dâhil, bilgi, belge, ürün ve malzemeyi temin etmekle ithalatçı yükümlüdür.

GDO lu ürünlerin işlenmesi ve depolanması

MADDE 12 – (1) İthal edilen GDO ve ürünlerinin gıda veya yem maddelerinin üretiminde kullanılabilmesi için bu ürünlerin izin, ruhsat ve tescil başvurularında gıda veya yem işletmecisi, gıda veya yem mevzuatında belirtilenlere ilave olarak aşağıda belirtilen şartları sağlamak zorundadır:

a) Hammadde olarak kullanmak üzere temin ettiği GDO ve ürünleri ile ilgili aşağıdaki bilgi ve belgeleri bir ay içerisinde Bakanlığa vermek;

1) Ürünü kimden, ne miktarda temin ettiği ile ilgili bilgiler,

2) Bu ürünlerin ne amaçla kullanılacağı,

3) Etiket ve/veya GDO ve ürünlerinin beraberinde taşınması zorunlu belgelerin sureti.

b) GDO suz gıda veya yem, GDO lu gıda veya yemin işlendiği hattan farklı bir hatta üretilmeli ve depolanmalıdır. Aynı üretim hattının kullanılması durumunda, üretim hattında gerekli temizliği yapmak,

c) İşleme sonrası risklerin öngörülmesi hâlinde acil tedbir planları, muhafaza ve nakil koşullarıyla ilgili ek tedbirleri Bakanlığa bildirmek,

ç) Atık ve artıkların güvenli arıtım ve imha koşullarını belirleyerek Bakanlığa bildirmek.

GDO lu ürünlerin ihracatı

MADDE 13 – (1) İhracatta alıcı ülkenin talebi doğrultusunda işlem yapılır. Alıcı ülkenin GDO ile ilgili talebinin olmaması durumunda genel ihracat mevzuatına göre işlemler gerçekleştirilir.

Gıdaların etiketlenmesi

MADDE 14 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerine göre izin verilen GDO lu gıdaların % 0,9 un üzerinde GDO içermesi hâlinde, 16/11/1997 tarihli ve 23172 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliğinde yer alan gerekliliklere ilave olarak aşağıdaki hususlar çerçevesinde etiketlenmeleri zorunludur.

a) GDO lu gıdanın tek bileşenden oluşması durumunda “genetik olarak değiştirilmiştir” veya ürün ismi ya da hammaddenin ismi “genetik olarak değiştirilmiş ...........’den üretilmiştir” ifadesi ile birlikte etiket üzerinde yer almak zorundadır.

b) GDO lu gıdanın birden fazla bileşen ihtiva etmesi durumunda, ürün ismi ya da bileşen ismi, “genetik olarak değiştirilmiş ..........” veya “genetik olarak değiştirilmiş ….......’den üretilmiştir” ifadeleri ile birlikte bileşen listesinde söz konusu bileşenden hemen sonra gelecek şekilde parantez içerisinde yer almak zorunda olup, parantez içindeki ifade diğer bileşenlerle aynı karakter büyüklüğünde olmalıdır.

c) GDO lu dökme gıdaların beraberinde, etiket bilgilerini içeren belge bulundurulmak zorundadır.

ç) Yukarıda belirtilen etiketleme gerekliliklerinin yanı sıra, GDO lu gıdaların GDO suz eşdeğer ürünlerden; bileşimi, beslenme etkileri veya beslenme değeri, kullanım amacı açısından farklılık gösterdiği durumlarda, bu hususlar etiket üzerinde belirtilmelidir. Besin bileşeninde farklılık gösteren GDO lu gıdalarda, beslenme etiketlemesi yapılması zorunludur.

d) GDO lu gıdaların GDO suz eşdeğer ürünlerden farklı olması durumunda, tüketilmesi sonucunda sağlık riski oluşturabilecek tüketici gruplarına ait uyarıların etiket üzerinde belirtilmesi zorunludur.

e) GDO kullanılarak elde edilen gıdanın GDO suz eşdeğerinin olmaması durumunda, söz konusu ürünün doğası ve özelliklerine ait bilgilerin Türk Gıda Kodeksinde belirtilen hükümlere uygun olarak etiket üzerinde belirtilmesi zorunludur.

Yemlerin etiketlenmesi

MADDE 15 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerine göre, yem veya yemlik madde olarak kullanımına izin verilen GDO lu yemlerin % 0,9 un üzerinde GDO içermesi hâlinde, yem mevzuatında yer alan etiket gerekliliklerine ilave olarak aşağıdaki şekilde etiketlenmesi zorunludur.

a) GDO lu yemin özel adının yanında parantez içinde “genetik olarak değiştirilmiş ………” ifadesi bulunmalıdır. Bu ifade yem bileşen listesi altında dip not olarak da yer alabilir. Bu durumda yazı karakter büyüklüğünün listede belirtilen ürünlerin karakter büyüklüğünden az olmaması gerekir.

b) GDO dan elde edilen yemin adının yanında parantez içinde “genetik olarak değiştirilmiş ………’den elde edilmiştir” ifadesi yer almalıdır. Bu ifade yem bileşen listesi altında dip not olarak da yer alabilir. Bu durumda yazı karakter büyüklüğünün listede belirtilen ürünlerin karakter büyüklüğünden az olmaması gerekir.

c) GDO lu dökme yemlerin beraberinde, etiket bilgilerini içeren belge bulundurulmak zorundadır.

ç) GDO lu yemin GDO suz eşdeğerinden farklı olması hâlinde bileşiminin, besleme özelliklerinin, kullanım amacının, belirli hayvan türü ya da kategorisi için yapılan sağlık beyanlarının etiket üzerinde bulundurulması zorunludur.

d) GDO lu yemin GDO suz eşdeğeri yok ise, o yemin yapısı ve karakteristikleri ile ilgili uygun bilgilerin etiket üzerinde bulundurulması zorunludur.

İzleme ve izlenebilirlik

MADDE 16 – (1) GDO ve ürünlerini ithal veya ihraç eden, işleyen, depolayan, dağıtan ve tüketime sunanlar, son tüketiciye ulaşıncaya kadar olan süreçte gerekli kayıtları tutmak ve izlenebilirliği sağlamak, ayırıcı kimlik numarası ile ilgili tüm bilgi ve belgeleri ürün ile birlikte bulundurmak zorundadır.

(2) GDO ve ürünlerini ithal veya ihraç eden, işleyen, depolayan, dağıtan ve tüketime sunanların, ürünlerle ilgili bilgi ve belgeleri yirmi yıl saklaması ve bu belgelerle ilgili bir kayıt sistemine sahip olması zorunludur.

(3) GDO ve ürünleri ile ilgili olarak karar belgesinde belirtilen koşullara uyulup uyulmadığı Bakanlık tarafından görevlendirilen birimler tarafından izlenir. Şikâyet durumunda Bakanlık tarafından görevlendirilen birimler bu Yönetmelik hükümleri ile birlikte ilgili mevzuata göre işlem yapar.

Denetim ve kontrol

MADDE 17 – (1) GDO ve ürünlerinin denetim ve kontrolleri bu Yönetmelik hükümleri ile birlikte ilgili mevzuata göre yapılır.

BEŞİNCİ BÖLÜM

Çeşitli ve Son Hükümler

Numune alma ve analiz

MADDE 18 – (1) GDO lu gıda ve yemin numune alma ve laboratuvar analizleri ile ilgili usul ve esaslar Bakanlıkça belirlenir.

İdari Yaptırımlar

MADDE 19 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerine aykırı hareket edenler hakkında;

a) 4703 sayılı Kanunun 11 inci ve 12 nci maddeleri,

b) 5179 sayılı Kanunun 29 uncu maddesi,

c) 1734 sayılı Kanunun 12 nci, 13 üncü, 14 üncü maddeleri

uyarınca işlem tesis edilir.

Yürürlük

MADDE 20 – (1) Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 21 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Tarım ve Köyişleri Bakanı yürütür.

Bu yazıyı da dikkatle okumak lazım...

http://www.gidahareketi.org/Ankara-K...42-haberi.aspx

Sevgiyle kalın
Yeşim Güriş

yesimcim Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 07-12-2009, 13:51   #2
agaclar.net
 
MeyveliTepe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 9,019
Haberden alıntılar

Alıntılar bir önceki mesajda adı geçen referans gazetesinden.

Alıntı:
26 Ekim'de yayımlanan yönetmeliğin bakanlığın savunduğu gibi GDO'lu ürünleri yasaklamadığını tam tersine üretim ve ithalatına izin verdiğini düşünen Gonca Eren, zaman kaybetmeden Danıştay'ın kapısını çaldı. Mesleği avukatlık olan Ankaralı Eren'in itirazının en önemli dayanağı ise yönetmeliğin bağlı olduğu bir yasanın olmamasıydı. "Bu hukuki açıdan büyük eksiklikti. Bakan bey bu konuda yanıldı" diyen Gonca Eren'i Danıştay da haklı buldu.
Davayı açan genç avukat GDO karşıtıymış. En azından öyle söylemiş. Sanki GDO evvelden yasakmış da yönetmelik serbest bırakmış gibi hemen davayı açmış ve Danıştay da kararında "Türk Milleti Adına" başlığının altında yönetmeliği durdurmuş. Artık avukatın beklentisi meclisin GDO'yu tümden yasaklayacak yasayı çıkartmasıymış (!) Yasayı beğenmezse ona karşı da dava açarmış (bir gün bir yasa çıkarsa ona karşı da dava açacağından hiç kuşkum yok).

Alıntı:
Danıştay'ın kararını olumlu karşılayan Eren, "Bakanlık eğer bu kez GDO'lu ürünleri yasa ile getirmeye kalkarsa yine itiraz edeceğim. Yasayı da iptal ettireceğim. Çünkü anayasa bana bu hakkı veriyor. Vatandaş olarak isteğim GDO'yu tamamen yasaklayan yasanın çıkarılması" diyor.
GDO'lu ürünleri yasa ile getirmeye ne hacet olabilir ki? Hazır yönetmelik de ortadan kalkmışken.

Alıntı:
"Bu itirazı avukat kimliğimle değil sade vatandaş olarak yaptım. Sonuçtan da memnunum. Toplum ve çevre sağlığını etkileyecek önemli bir yanlışı engellemiş oldum" diyen Eren, itiraz sürecinin arkasında ne bir dernek ne bir şirket ne de başka bağlantı olduğunu söylüyor.
Sn.Avukat sonuçtan çok memnun kalmış. Aslında kendisinden çok daha fazla memnun olanlar da var. Bu sn.avukata ömür boyu maaş bağlamaya hazır olduklarına neredeyse eminim.

Alıntı:
Danıştay'a itirazının tamamen kişisel duyarlılıktan kaynaklandığını belirten Gonca Eren "Sağlıklı beslenmeye özen gösteren bir ailede büyüdüm. Bu konudaki titizliğimin temelinde biraz da ailem var.
Bundan sonra kendisine sağlıklı günler dilemekten başka yapacak bir şey yok.

MeyveliTepe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 07-12-2009, 13:58   #3
Ağaç Dostu
 
Passion's Avatar
 
Giriş Tarihi: 25-10-2007
Şehir: Türkiye
Mesajlar: 513
Galeri: 21
Danıştay'ın GDO Yönetmeliğinin bazı maddelerinin yürütmesini durdurması ile ilgili olarak, 4 Aralık 2009 Cuma günü ODA‘mızda bir basın toplantısı düzenlendi.


Danıştay 10 ve 13 üncü Daireleri Müşterek Heyeti‘nin, 26 Ekim 2009 tarihli Gıda ve Yem Amaçlı Genetik Yapısı Değiştirilmiş Organizmalar ve Ürünlerinin İthalatı, İşlenmesi, İhracatı, Kontrol ve Denetimine Dair Yönetmelik‘in 11 inci ve 20 inci maddelerinin yürütmesini durdurması ile ilgili olarak, 4 Aralık 2009 Cuma günü ODA‘mızda bir basın toplantısı düzenlendi.

Toplantıda, basın açıklaması metni GDO‘ya Hayır Platformu adına ODA Başkanımız Dr. Gökhan GÜNAYDIN tarafından okundu.



- BASIN TOPLANTISI -

GDO YÖNETMELİĞİNİN YÜRÜRLÜĞÜ DURDURULDU !..

Ortaya çıkan hukuki boşluk korkutucudur, derhal bir yasal düzenleme gereklidir.

4 Aralık 2009



Danıştay 10 ve 13 üncü Daireleri Müşterek Heyeti, 26 Ekim 2009 tarihli Gıda ve Yem Amaçlı Genetik Yapısı Değiştirilmiş Organizmalar ve Ürünlerinin İthalatı, İşlenmesi, İhracatı, Kontrol ve Denetimine Dair Yönetmelik‘in 11 inci ve 20 inci maddelerinin yürütmesini durdurmuştur. 20 inci maddenin yürürlük maddesi olması nedeniyle, böylelikle, nihai karar verilene kadar tüm Yönetmeliğin yürürlüğü durdurulmuştur.

Danıştay Kararı‘nda, temel olarak, Ulusal Biyogüvenlik Yasası çıkarılmadan, ilgili alanın Yönetmelik ile düzenlenilmesinin yasama yetkisinin devri niteliğinde olduğu belirtilmiştir. Böylece, Danıştay, zımnen, ilgili Yönetmelik düzenlemesinin Anayasa‘ya aykırı olduğunu ifade etmektedir.

Bu durum, ODA‘mızın başlangıçtan bu yana ortaya koyduğu görüşlerin haklılığını bir kez daha teyit etmiştir. Bilindiği üzere Ziraat Mühendisleri ODASI, Biyogüvenlik Yasası çıkartılmadan GDO‘lu ürünlerin ticaretinin düzenlenmesinin hukuka aykırı olduğunu sürekli olarak ifade edegelmiştir.

Bunun yanında, Danıştay‘ın ilgili dairelerinin ilgili kararıyla, Yönetmeliğin "İthalat" başlıklı 11 inci maddesinin de yürütmesi durdurulmuştur. Ancak sözkonusu madde hükmü, zaten uygulamada değildir. Şöyle ki;

26 Ekim 2009 tarihli Yönetmelik, yayımından itibaren bir ay geçmeden, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından, 20 Kasım 2009 tarihinde değiştirilmiştir. Yapılan değişiklik ile Yönetmeliğin içlerinde 11 inci maddenin de bulunduğu üç madde hükmünün uygulanması, 1 Mart 2010 tarihine kadar ertelenmiştir.

Dolayısıyla, ilgili Danıştay Kararı‘yla, 1 Mart 2010 tarihine kadar uygulamada olmayan "ithalat" başlıklı 11 inci madde hükmünün yürürlüğü durdurulmuş bulunmaktadır.

26 Ekim 2009 tarihli Yönetmelik, 20 Kasım 2009 tarihli Yönetmelik değişikliği ve sözü edilen Danıştay Kararı birlikte değerlendirildiğinde, ortaya çıkan hukuki sonuç şöyle özetlenebilir;

•· Danıştay‘ın ilgili Daireleri nihai karar (iptal isteminin kabulü veya reddi) verene dek, 26 Ekim 2009 tarihli Yönetmelik yürürlükte değildir.

•· Ana Yönetmeliğin yürürlüğü olmadığı için, 20 Kasım 2009 tarihli değişiklikler de yürürlükte değildir.

•· Bu çerçeve içinde, günümüz itibariyle, GDO‘lu ürünlerin ithalatını düzenleyen hiçbir genel düzenleyici işlem bulunmadığından, GDO‘lu ürünler ülkeye serbestçe girebilmektedirler. Asıl olarak, 20 Kasım 2009 tarihli Yönetmelik değişikliğinden bu yana hukuki ve fiili durum bu yöndedir.

•· Verdiği ara kararla, ilgili Yönetmeliğin dayanağının olmadığını ifade eden ve bu düzenlemeyi, haklı olarak, "yasama yetkisi devri" ifadesiyle niteleyen Danıştay‘ın, nihai kararıyla Yönetmeliği iptal etmesi olasılığı yüksek olarak değerlendirilmektedir.

Bu durum, ülkemizde tüketici ve halk sağlığının ciddi ve açık bir risk ile karşı karşıya bulunduğunu ortaya koymaktadır. Tüm ısrarlı taleplerimize karşın, yıllardır doğru içerikli bir Ulusal Biyogüvenlik Yasa‘sını, görüşülmek üzere TBMM‘ne sevk etmeyen Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, ortaya çıkan kaosun baş sorumlusudur.

Bu bağlamda, halkımızın ve gelecek nesillerin sağlığı ve ülke ekonomisi açısından yaşamsal önem taşıyan bu konuda,

•· Tarım ve Köyişleri Bakanlığı‘nı, derhal ve geniş katılımlı toplantılar yaparak Ulusal Biyogüvenlik Yasa Tasarısı Taslağı‘na doğru bir içerik vermeye,

•· Bakanlar Kurulu‘nu, ilgili düzenlemeyi ivedilikle TBMM‘ne sevk etmeye,

•· TBMM‘de bulunan tüm parti ve milletvekillerini, halkımızın büyük duyarlılık içinde bulunduğu konuda doğru ve hızlı bir tutum alarak, halk sağlığını ve tüketici istemlerini karşılayan bir Ulusal Biyogüvenlik Yasası çıkarmaya davet ediyoruz.

Kamuoyuna saygı ile duyurulur.



Dr. Gökhan GÜNAYDIN

Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı


KAYNAK : http://www.zmo.org.tr/genel/bizden_d...&tipi=2&sube=0

Passion Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 07-12-2009, 15:31   #4
Ağaç Dostu
 
Passion's Avatar
 
Giriş Tarihi: 25-10-2007
Şehir: Türkiye
Mesajlar: 513
Galeri: 21
Bu konuyu basından ve meslek örgütlerinin açıklamalarından takip etmeye çalışan biri olarak çıkardığım sonuçları şu şekilde özetlemek istiyorum:

-Tüm dünyada ilk kez 1994 yılında ticari olarak piyasaya sürülen GDO‘lu ürünler, 1998 yılından bu yana, hiçbir denetime tabii tutulmadan Türkiye‘ye giriyor.

-GDO‘lar konusunda 10 yıla ulaşan bir zaman dilimi boyunca kamuoyunu aydınlatma çabası içinde olan meslek örgütleri, demokratik kitle örgütleri, tüketici tüketici kuruluşları, çevreci kuruluşlar ve bilim insanları var ki bunların büyük bir kısmı GDOya hayır platformu adı altında birleştiler.

- Onlar 10 yıldır bu konuda kamuoyunu uyardılar ve GDOyu yasaklayan bir yasa çıkarılması konusunda açıklamalar yaptılar, imza kampanyaları düzenlediler vs..

- Bu konunun TBMM ye taşınıp tartışılması ve meslek örgütlerinden fikirler alınması gerekirken, bir yasa çıkarmak yerine 26 Ekim 2009 da bir yönetmelik çıkardılar. Bu yönetmelik de bu konuyu gündeme taşıdı ve günlerce tartışıldı. Hükümet yönetmeliğin GDO ya yasak getirdiğini savunurken , GDO ya karşı olan grup yasak değil bu yönetmelik kontrollü geçiş sağladığı fikrini savundu. .Yapılması gereken bir yasa çıkarıp bunu tamamen engellemektir dediler.

-Yönetmelikte belli başlı ne vardı : * AB deki gibi %0,9 limiti koyuldu bu limite kadar olanlar GDO suz , bunun üzeri GDO ludur .* GDOlu ürünlere etiket yapıştırılacak ama GDO suz olanlar bunu etikete yazamıyacaklar .* Bir bilimsel komisyon kurulacak GDOların tehlikesiz olanlarına o komisyon karar verip ona göre geçişi sağlanacaktır .*Bebek mamalarında GDOlu ürün kullanılmayacak ve* antibiyotik direnci geliştiren GDO lar ülkeye girmeyecek. ( Yani GDOların ülkeye girişleri belli şartlara bağlanmış , kontrollü bir geçiş var)

- Yönetmelik anayasaya uygun olmadığından, çünkü bir kanuna dayanması gerekiyordu, dava açıldı.

- Yönetmeliğe itirazların olması üzerine 20 Kasım 2009 da yönetmelik değiştirildi. Ne değişiklikler oldu:
Şu maddeler de kaldırıldı
5. madde:
(6) Gıda veya yem, GDO lardan biri ya da birkaçını toplamda en az % 0,9 oranında içeriyor ise, GDO lu olarak kabul edilir.

(7) Gıda veya yemin % 0,5 ten fazla izin verilmeyen GDO içermesi halinde ithalatına, işlenmesine, nakline, dağıtımına ve satışına izin verilmez.

(8) GDO suz ürünlerin etiketinde ürünün GDO suz olduğuna dair ifadeler bulunamaz.

Aynı Yönetmeliğin 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi değiştirilmiş (b) bendi yürürlükten kaldırılmıştır:
MADDE 11 – (1) Komite tarafından değerlendirilmesi yapılarak Karar belgesinde ithalatı uygun görülmüş GDO ve ürünlerinin ithalatında aşağıdaki hususlar dikkate alınır:
Değiştirilen (a) bendi
a) GDO ve ürünlerinin üretildiği ülkenin yetkili otoritesinden parti numarası, miktarı ve GDO çeşidini belirten belge aranır.
Kaldırılan (b) bendi
b) Ürünün üretildiği ülke dışında başka bir ülkeden yüklenmesi durumunda üretici ülkenin vermiş olduğu belgeyle beraber yüklendiği ülkenin yetkili otoritesince düzenlenmiş, parti numarası, miktarı ve GDO çeşidini belirten belge aranır
(a) bendi şu şekilde değiştirildi:

a) İthalatçı firmadan, GDO ve ürünlerinin üretildiği veya yüklendiği ülke yetkilileri tarafından düzenlenmiş ürünün miktarı ve aktarılan geni belirten belge veya uluslararası akredite bir laboratuvardan alınmış analiz raporu istenir

Ayrıca bilimsel komisyon özerk hale getirildi .

Bunlar eskisine göre daha ilerleme kaydediyordu fakat buna bir geçici madde eklendi :
“GEÇİCİ MADDE 1 – (1) 26/10/2009 tarihinden önce kontrol belgesi alınmış ürünlerin ithalatında, bu ürünlerin Avrupa Birliğinin kabul ettiği kriterlere uygun olması koşulu ile, bu Yönetmeliğin 6 ncı, 9 uncu ve 11 inci madde hükümleri 1/3/2010 tarihinden itibaren uygulanır
6. ve 9. maddeler ne idi:
MADDE 6 – (1) Her bir GDO için, bilimsel esaslara göre değiştirilmiş gen ya da genler esas alınarak bir defaya mahsus olmak üzere Komiteler tarafından risk değerlendirmesi yapılır.

(2) Her bir risk değerlendirmesinin sonucuna göre GDO lu gıda veya yemin çevre, insan veya hayvan sağlığı ile diğer inceleme konularında herhangi bir olumsuzluğun tespit edilmediğine dair bir karar belgesi hazırlanır. Karar belgesi en az aşağıdaki hususları içerir:

MADDE 9 – (1) GDO lu ürünün Komite tarafından ilk değerlendirilmesinin yapılması amacıyla gen sahibi, aşağıdaki bilgi ve belgelerle Bakanlığa başvuruda bulunmak zorundadır.


Yani bu geçici madde ile ilk yönetmelikten önce ithalat için başvurulmuş GDO lu ürünlerin 1 Mart 2010 na kadar risk değerlendirilmesi yapılmadan ülkeye girmesine müsade ediyor.

Yönetmelik çıkarıldığında bu ürünleri kontrol edebilecek 3 laboratuvar vardı Türkiye de.Yönetmelikten sonra yönetemeliğe göre kontrol yapacak laboratuvarların eksikliği farkedildi ve 4 laboratuvar daha kurulması için talimat verildi.

Son durumda ise danıştayın bu kararıyla ne 1. ne de 2. yönetmelik uygulanmayacak yine bir boşluk oluştu.

Şu sonuca gelmek istiyorum.

Bütün uyarılara rağmen GDO konusu senelerdir ihmal edilmiş bir konudur.

Şu anda yapılan yönetmeliklerle ise 'eskiden hiç düzenleme yoktu şimdi biz bu şekilde hiç olmazsa kontrol altına aldık ' denilmeye çalışılmaktadır.Oysaki bu yönetmelikler de tam bir yasaklama getirmemektedir. Bunun yerine bu kadar hassas bir konuyu ,TBMM ye getirip tartışılmasını ve GDO yu tamamen engelleyen bir yasanın çıkarılmasını sağlamak neden bu kadar zor?
Acil çözüm içinürettklerini iddia ediyorlarsa 7 yıldır neden bu yasa çıkarılmamış ve ertelenmiştir hala da yönetmeliklerle savuşturulmaya çalışılmaktadır.

Şu anda acilen yapılması gereken hemen bu konunun TBMM ye taşınması ve GDO yu tamamen engelleyen bir yasa çıkarılmasıdır. Bu meselenin kökten çözümü budur. Ve bu ürünlerin ülkeye girmesini engellemek için de yeterli sayıda labaoratuvar oluşturulup çok güçlü bir kontrol / denetim sistemi kurulmalıdır. Aynı şekilde ülke içinde GDOlu üretim her ne kadar yapılmıyor GDO lu tohum girmiyor densede bunu denetleyen sıkı bir sisteme ihtiyaç olduğu kesindir.

Passion Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 07-12-2009, 15:45   #5
agaclar.net
 
MeyveliTepe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 9,019
Ortada hiç bir yasa ve kısıtlama yokken yönetmeliğin var olması (özellikle ertelemesiz halinin), yeni bir yasa çıkmasına engel değildi. Yani yasa yok, yönetmeliğe de lüzum yok yaklaşımı eski kontrolsüz durumu getirir, ki, durum aynen böyledir.

Yeni bir yasa çıkar mı? Ne zaman çıkar? Nasıl çıkar? tamamen meçhul. Aylar, yıllar alabilir. O zamana kadar da GDO'lu ürünler girmeye devam eder. Dahası, bazı çiftçi birliklerinin istediği gibi GDO'lu tohumlar da girer. Ondan sonra çıkacak yasanın zaten faydası yok, zira çapraz tozlaşma ile GDO'lu tohumlar memleketin tamamını kontamine etmiş olur.

MeyveliTepe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 07-12-2009, 15:50   #6
Ağaç Dostu
 
Passion's Avatar
 
Giriş Tarihi: 25-10-2007
Şehir: Türkiye
Mesajlar: 513
Galeri: 21
Evet yasanın çıkarılmasına bir engel yok, şimdiye kadar da yoktu. Yasanın çıkmasına aylar yıllar sürdürecek bir durum da yok. Bu yasanın çıkması uzun süredir bekleniyordu ama onun yerine yönetmelik çıkarıldı. Ve şu andaki yönetmelikte zaten Mart 2010 a kadar izin veriyor geçişe.. Bu ülkede bir gecede ne yasalar çıktı. Uzaması için hiçbir sebep yok..

Passion Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 07-12-2009, 15:59   #7
agaclar.net
 
MeyveliTepe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 9,019
Uzaması için bir sebep olmaması malesef gerekli bir yasanın çıkması için yeterli olmuyor.

GDO karşıtı olup da az da olsa konuyu gündemde tutacak, GDO'lu ürün girişini zorlaştıracak yönetmeliğin iptali için uğraş verenlerin bir planı olmalı.

MeyveliTepe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 07-12-2009, 16:00   #8
Ağaç Dostu
 
Passion's Avatar
 
Giriş Tarihi: 25-10-2007
Şehir: Türkiye
Mesajlar: 513
Galeri: 21
Evet planları, bir an önce yasanın çıkarılmasını sağlamak.

Passion Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 07-12-2009, 16:05   #9
agaclar.net
 
MeyveliTepe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 9,019
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Passion Mesajı Göster
Evet planları, bir an önce yasanın çıkarılmasını sağlamak.
Çıkarsınlar o zaman Sadece yönetmelik dava edip, bir şekilde yasanın çıkarılmasını sağlayamıyorlar ise GDO'lu ürün ithalatçılarıyla gizli işbirliği içinde olduklarını düşünmeden edemiyorum.

MeyveliTepe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 07-12-2009, 16:10   #10
Ağaç Dostu
 
Passion's Avatar
 
Giriş Tarihi: 25-10-2007
Şehir: Türkiye
Mesajlar: 513
Galeri: 21
Ben de aynı şeyi yasayı çıkarmakta direnenler için düşünmeden edemiyorum ... Bir boşluk doğdu şu anda, bu konuda neler olacağını bekleyip göreceğiz..

Passion Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 07-12-2009, 16:14   #11
agaclar.net
 
MeyveliTepe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 9,019
Netice şu ki, GDO severler ile GDO karşıtları, GDO severler lehine pratik ve süresiz olarak iş birliği yapmış oldular.

MeyveliTepe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 13-12-2009, 20:12   #12
Ağaç Dostu
 
karinca70's Avatar
 
Giriş Tarihi: 14-04-2007
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 3,235
GDO yönetmeliğini iptal ettiren davayı açan Gıda Hareketi'dir (www.gidahareketi.org).

Gıda Hareketi GDO ve Domuz Gribi aşısına karşı etkili bir kampanya düzenlemektedir. Başbakan'ı Domuz Gribi aşısı olmaktan vazgeçiren Gıda Hareketi'nden Kemal Özer'in danışmanlarıyla olan toplantısıdır.

Yasa olmadan yönetmelik, yönetmelik olmadan yasa bir işe yaramazdı zaten...

karinca70 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 13-12-2009, 20:25   #13
Ağaçsever
 
Giriş Tarihi: 21-10-2009
Şehir: muğla
Mesajlar: 47
gdo ya hayır ölüm ekme

citrus Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 13-12-2009, 20:26   #14
agaclar.net
 
MeyveliTepe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 9,019
Evet. Bu hareket yönetmeliğin yürürlükten kalkması başarısının(!) kendilerine ait olduğunu idda etmiş. GDO'lar hakkında da tek pratik girişimleri de bu olmuş anlaşılan. Yönetmelik kalkıp eskisi gibi GDO kavramının var olmadığı duruma dönünce de rahatlayıp amaçlarına ulaşmış olmalılar ki, konuyu kendi açılarından kapatmış görünüyorlar.

MeyveliTepe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 25-12-2009, 23:16   #15
Ağaç Dostu
 
karinca70's Avatar
 
Giriş Tarihi: 14-04-2007
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 3,235
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi MeyveliTepe Mesajı Göster
Evet. Bu hareket yönetmeliğin yürürlükten kalkması başarısının(!) kendilerine ait olduğunu idda etmiş. GDO'lar hakkında da tek pratik girişimleri de bu olmuş anlaşılan. Yönetmelik kalkıp eskisi gibi GDO kavramının var olmadığı duruma dönünce de rahatlayıp amaçlarına ulaşmış olmalılar ki, konuyu kendi açılarından kapatmış görünüyorlar.
İlgili hareket, sadece GDO'ya karşı değil; genel olarak sağlıksız gıda ve domuz gribinin de karşısında. Başbakanın domuz gribi aşısı olmasını önlemesi dolayısiyle tüm Türkiye'nin aşı olmasını engellemek gibi inanılmaz büyük bir etkisi olduğu için bazı amaçlarına ulaştıkları kesin. Ayrıca hareket seminerler düzenleyerek GDOya karşı sağ kanattan akın düzenlediğini de görmezden gelmemek gerekiyor.

karinca70 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 21-01-2010, 14:56   #16
agaclar.net
 
malina's Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-04-2004
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 37,245
Galeri: 88
Bebek mamasına dikkat!..

GDO'lu ürünlere ilişkin tasarı Meclis'teyken ilgili yönetmelikte üçüncü kez değişiklik yapıldı. GDO'lu ürünlerin ithalatında uygulanacak istisnaların sınırı genişletildi. Buna göre 1 Mart 2010'a kadar GDO'lu ürünleri içeren bebek mamaları ithal edilebilecek. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ise AB kriterlerine uygun olmayan hiçbir ürünün ithalatına izin verilmeyeceğini açıkladı.

Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın, Gıda ve Yem Amaçlı Genetik Yapısı Değiştirilmiş Organizmalar ve Ürünlerinin İthalatı, İşlenmesi, İhracatı, Kontrol ve Denetimine Dair Yönetmelik'te yaptığı değişiklik, Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlanarak yürürlüğe girdi.

Değişiklik ile 26 Ekim 2009'da yayımlanan yönetmelikte, 20 Kasım 2009'da yapılan değişiklik ile daha önce kontrol belgesi alanlara ithalatta bazı kolaylıklar sağlanmasına yönelik uygulamanın kapsamı genişletildi.

Yönetmelikte, 20 Kasım'da yapılan değişiklik ile AB kriterlerine uygun olması halinde 26 Ekim 2009'dan önce kontrol belgesi alınan ürünlerin ithalatında, 1 Mart 2010'a kadar bazı kontrollerin yapılmaması ve izinlerin alınmaması öngörülüyordu.

Bugün yapılan değişiklik ile 26 Ekim 2009'dan önce kontrol belgesi alınan ürünlerin ithalatında, yönetmeliğin 5. maddesinde yer alan "genel hükümler"in de 1 Mart 2010'a kadar uygulanmaması istisnası getirildi.

Yönetmeliğin 5. maddesinde, "GDO'lu ürünlerin, bebek mamaları ve bebek formülleri, devam mamaları ve devam formülleri ile bebek ve küçük çocuk ek besinlerinde kullanılması yasaktır" ve "insan ve hayvan tedavisinde kullanılan antibiyotiklere karşı direnç genleri içeren GDO ve ürünlerinin ithalatı ve piyasaya sunulması yasaktır" hükümleri de bulunuyor.

Buna göre, AB kriterlerine uygun olmak şartı ile 26 Ekim 2009'dan önce kontrol belgesi alınan ürünlerin 1 Mart 2010'a kadar ithalatında, "GDO'lu ürünlerin, bebek mamaları ve bebek formülleri, devam mamaları ve devam formülleri ile bebek ve küçük çocuk ek besinlerinde kullanılması yasaktır" ve "insan ve hayvan tedavisinde kullanılan antibiyotiklere karşı direnç genleri içeren GDO ve ürünlerinin ithalatı ve piyasaya sunulması yasaktır" hükümleri uygulanmayacak.

İthalatta 1 Mart 2010'a kadar uygulanmaması öngörülen yönetmeliğin 5. maddesinde şu hükümler yer alıyor:
* Yönetmelik hükümlerine aykırı olarak, GDO'lu gıda ve yemlerin işleme ve tüketim amacıyla ithali, piyasaya sürülmesi, tescili ve ihracatı yasaktır.
* GDO'lu gıda ve yemlerin transit geçişine ilişkin usul ve esaslar bakanlıkça belirlenir.
* Gümrük idarelerince, bu yönetmelik kapsamındaki ürünler için GDO'ya ilişkin ek bir belge aranmaz.
* İthal edilen, üretilen veya dağıtımı yapılan GDO'lu gıda veya yemin, çevre, insan veya hayvan sağlığı açısından olumsuzluğu tespit edildiğinde, gıda veya yem işletmecisi sağlığı ve çevreyi korumak amacıyla gerekli tedbirleri almak, bakanlığı, diğer ilgili mercileri ve tüketicileri acilen bilgilendirmek ve söz konusu gıda veya yemi piyasadan geri çekmek zorundadır.
* GDO'lu ürünlerin, bebek mamaları ve bebek formülleri, devam mamaları ve devam formülleri ile bebek ve küçük çocuk ek besinlerinde kullanılması yasaktır.
* İnsan ve hayvan tedavisinde kullanılan antibiyotiklere karşı direnç genleri içeren GDO ve ürünlerinin ithalatı ve piyasaya sunulması yasaktır.
* Bakanlık, GDO'lu gıda ve yemlerin ithalat ve ihracat kapılarıyla ilgili gerektiğinde düzenleme yapabilir.
Yönetmelikte, kasım ayında yapılan değişiklikle, 26 Ekim'den önce kontrol belgesi alınmış ürünlerin ithalatında, bu ürünlerin AB'nin kabul ettiği kriterlere uygun olması koşulu ile yönetmeliğin "ithalatta izin koşullarını" düzenleyen 6'ncı, "başvuruda sunulacak belgeleri" düzenleyen 9'uncu ve "ithalatta sunulacak analiz belgelerini" düzenleyen 11'inci maddelerin 1 Mart 2010'a kadar uygulanmamasına ilişkin istisna sağlanmıştı.

Söz konusu istisnaların, ithalatta yaşanan sorunlar nedeniyle özellikle yem sanayicilerini rahatlatmak, hammadde fiyatlarındaki artışı önlemek ve kazanılmış hakları korumak amacıyla getirildiği belirtilmişti.

Tarım Bakanlığı'ndan açıklama

Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, "Gıda ve Yem Amaçlı Genetik Yapısı Değiştirilmiş Organizmalar ve Ürünlerin İthalatı, İşlenmesi, İhracatı, Kontrol ve Denetimine Dair Yönetmeliğin" bugün bazı maddelerinde değişikliğe gidildiğini ancak AB kriterlerine uygun olmayan hiçbir ürünün ithalatına izin verilmeyeceğini açıkladı.

Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, 26 Ekim 2009 tarihinde "Gıda ve yem Amaçlı Genetik Yapısı Değiştirilmiş Organizmalar ve Ürünlerin İthalatı, İşlenmesi, İhracatı, Kontrol ve Denetimine Dair Yönetmeliğin" yürürlüğe girdiği hatırlatıldı.

Söz konusu yönetmeliğin yayınlanmasından itibaren basında, sivil toplum örgütlerinde ve bilim çevrelerinde tartışmalar yaşandığı, yönetmeliğin bazı maddelerinin net olarak anlaşılamadığının görülmesi üzerine, 20 Kasım 2009 tarihinde bazı maddelerde değişiğe gidildiği kaydedildi.

Ancak bu konuda çeşitli sivil toplum kuruluşlarıyla şahıslar tarafından açılan davalar sonucunda, Danıştay tarafından söz konusu yönetmeliğin yürütülmesinin durdurulmasına karar verildiği belirtilen açıklamada, Bakanlığın Danıştayın vermiş olduğu karara itiraz ettiği ve bu itirazın da Danıştay tarafından kabul edildiği kaydedildi.

Açıklamada şöyle denildi: "Bu süreç sonunda ortaya çıkan fiili durumun zaruri kılması nedeniyle 20 Ocak 2010 tarihinde son değişiklik yapılmıştır. Bu değişiklikle ortaya çıkan hukuki duruma uyum sağlanması amaçlanmaktadır. Yine AB kriterlerine uygun olmayan hiçbir ürünün ithalatına izin verilmeyecektir.

Ürünlerin ithalinde Bakanlık tarafından gerekli kontrol ve denetimlerin yapılmasına devam edilmekte olup, etiketlemeye ilişkin hususlar da dahil yönetmeliğin diğer kuralları aynen uygulanmaktadır ve uygulanacaktır. Gıda güvenliği konusunda en yetkin ve en yaygın teşkilata sahip olan Bakanlığımız, her zaman olduğu gibi bundan sonra da etkin denetimleriyle vatandaşlarımızın sağlıklı gıda hakkının korunmasının sonuna kadar takipçisi olacaktır."

Biyogüvenlik Yasa Tasarısı Meclis gündeminde

Bu arada GDO içeren ürünlerin ülkeye girişini denetim altına almayı hedefleyen Biyogüvenlik Yasa Tasarısı Meclis gündeminde.
Tarım Komisyonu'nda tartışılan tasarı üzerinde daha ayrıntılı çalışma yapılması için alt komisyona sevk edildi.

Muhalefet ve iktidar milletvekillerinin yanı sıra sivil toplum kuruluşları da tasarının bir an önce çıkması konusunda birleşti, ancak yine de itirazlar var.
Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, Türkiye'nin GDO'lu ürünlere ihtiyatla yaklaşan ülkeler arasında olduğunu söyledi.

Tasarının GDO'lu ürün üretimine izin vermediğini ve ithalatın denetim altına alındığını belirten Eker, "Risk taşıyan hiçbir ürünün kullanılmasına izin verilmeyecek" dedi.

Ancak GDO'lu üretimin yasaklanmasından memnun olanlar yanında, ithalata karşı çiftçinin rekabet edebilmesi için Tarım Bakanlığı'nın gözetiminde GDO'lu üretim yapılmasını isteyenler de var.
Meslek örgütlerinden, özellikle de tasarıyla getirilen cezalara da itiraz geldi.
Tasarı, kanuna aykırı davranarak GDO kullanan ya da kullandıranlara 2 yıla kadar hapis ve para cezası getiriyor. Ancak başta tohumculuk ve yem sanayi olmak üzere çeşitli örgütler bu cezaların çok ağır olduğu görüşünde.
Tohumculuk sektörü temsilcileri, "ürünlere istemeden bulaşma olduğunda bile doğrudan hapis gösteriliyor. Cezalar gevşetilsin" talebinde bulundu.
Ayrıca GDO'lu ürünler için bir eşik değer tanımlanması isteniyor.

cnnturk.com
21.01.2010

malina Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 14-12-2009, 00:11   #17
Ağaç Dostu
 
Passion's Avatar
 
Giriş Tarihi: 25-10-2007
Şehir: Türkiye
Mesajlar: 513
Galeri: 21
Ziraat Mühendisleri odasının sayfasından alıntı:

ULUSAL BİYOGÜVENLİK KANUNU TASARISI TOPLANTISI

Yayına Giriş Tarihi: 11.12.2009 Güncellenme Zamanı: 12.12.2009 13:07:13 Yayınlayan Birim: GENEL MERKEZ



Toplantıya ODA Başkanımız Dr. Gökhan GÜNAYDIN ve Yönetim Kurulu Yazman Üyemiz Fatih TAŞDÖĞEN katılarak, görüşlerimizi aktardılar.


Tarım ve Köyişleri Bakanlığı‘nda 11 Aralık 2009 Cuma günü Ulusal Biyogüvenlik Kanun Tasarısı Taslağı ile ilgili olarak düzenlenen toplantıya, ODA Başkanımız Dr. Gökhan GÜNAYDIN ve Yönetim Kurulu Yazman Üyemiz Fatih TAŞDÖĞEN katılarak, görüşlerimizi aktardılar. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Müsteşarı Vedat MİRMAHMUTOĞULLARI Başkanlığında yapılan toplantıda, Müsteşar Yardımcısı Nihat PAKDİL, Koruma ve Kontrol Genel Müdürü Muzaffer AYDEMİR, Genel Müdür Yardımcısı Ahmet ARSLAN ve ilgili daire başkanları, TAGEM Genel Müdürü Masum BURAK ve ilgili daire başkanları, Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Daire Başkanı Dr. Mustafa İMİR, I. Hukuk Müşaviri Celal SUMAYTAOĞLU ile Gıda Mühendisleri Odası, TÜDEF, Veteriner Hekimleri Birliği, TÜSİAD, TOBB, SET-BİR, BESD-BİR, Türkiyem-BİR, Yumurta Üreticileri Derneği, Su Ürünleri Üreticileri Derneği, TÜGİDER, Türkiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Federasyonu ve bazı öğretim üyeleri yer aldı

http://www.zmo.org.tr/genel/bizden_d...&tipi=2&sube=0

Passion Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 17-12-2009, 08:27   #18
Ağaç Dostu
 
alice's Avatar
 
Giriş Tarihi: 14-09-2007
Şehir: ORDU
Mesajlar: 232
GDO'lu ürün üretenlere hapis
Türkiye gündemini uzunca süre meşgul eden GDO'lu ürünlere ilişkin yasal düzenleme Meclis Başkanlığı'na sunuldu

GDO ve ürünlerine yönelik maddeleri içeren Biyogüvenlik Kanunu Tasarısı ülke içerisinde üretim yapılmasını yasaklıyor. Zaman gazetesinin haberine göre, GDO ve ürünlerinin transit geçişinde her bir geçiş için bakanlıktan izin alınmasının zorunlu hale getirildiği düzenlemeye göre genetiği değiştirilmiş bitki ve hayvanları çevreye serbest bırakan veya üretenlere 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası verilecek. Bin 500 günden 2 bin 500 güne kadar adli para cezası kesilecek. GDO'lu ürünlerin üretimi nedeniyle zarar meydana gelmesi halinde ise verilecek hapis cezası yedi yıldan ve adli para cezası da iki bin günden az olmayacak. Bu tür zararların tazmin edilmesini talep hakkı, zarar görenin, zarardan veya zarar vereni öğrenmesinden itibaren 2 yıl ve zararı doğuran olayın meydana gelmesinden itibaren 20 yıl sonra düşecek. Bu ürünlerin Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu kapsamında düzenlenen suçlara konu olması halinde, söz konusu kanunda öngörülen cezalar iki katına kadar artırılarak uygulanacak.

Biyogüvenlik Kurulu'nda biri üniversite diğeri meslek örgütünden olmak üzere iki temsilcinin bulunması zorunlu olacak. 3 yıllık süre için, ilgili bakanlar tarafından belirlenen toplam 9 üyeden oluşacak Kurul'un başkanı, bakan tarafından belirlenecek. Tasarıya göre, GDO ve ürünleri ile ilgili faaliyetlerde bulunanlar, izin almış olsalar dahi, insan, hayvan ve bitki sağlığı ile çevrenin ve biyolojik çeşitliliğin korunması, sürdürülebilirliğinin sağlanmasına karşı oluşan zararlardan sorumlu olacak. Sorumluluk, zarar oluşmasa dahi geçerli olacak. GDO ve ürünlerini piyasaya süren, ticari olarak işleyen, dağıtan ve pazarlayanlar meydana gelebilecek zararlar ve bunlara ilişkin sorumluluklar hakkında birbirlerini bilgilendirmek zorunda olacak.

200 bin liraya kadar para cezası

GDO ve ürünlerinin kurul tarafından piyasaya sürme kapsamında belirlenen amaç ve alan dışında kullanılmasıyla, ithalatı ve ülke içinde dağıtımı sonucunda bir zarar meydana gelmesi halinde verilecek hapis cezası 5 yıldan, adli para cezası bin 500 günden az olamayacak. GDO ve ürünlerini kurul kararlarına aykırı olarak kullananlara veya kullandıranlara 2 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası, 500 günden bin güne kadar adli para cezası verilecek. Kurul kararlarına aykırı olarak kullanım sonucunda bir zarar meydana gelmesi halinde verilecek hapis cezası 3 yıldan ve adli para cezası 750 günden az olamayacak. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'na yapılacak başvurularda gerçeğe aykırı beyanda bulunanlar 2 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası alacak. Bazı fiillerin tüzel kişinin faaliyeti kapsamında işlenmesi durumunda tüzel kişiye fiilin ağırlığına göre yüz bin liradan iki yüz bin TL'ye kadar idari para cezası verilecek.

Tarım Bakanlığı Danıştay'ın GDO kararına itiraz etti

Danıştay 10. ve 13. daireleri müşterek heyetinin GDO'lu ürünlerle ilgili yönetmeliğin bazı maddelerin yürütmesinin durdurulmasına yönelik kararına Tarım Bakanlığı'ndan itiraz geldi. Mahkemenin karar için dün İdari Dava Daireleri Genel Kurulu'na başvuruda bulunuldu. Edinilen bilgilere göre 18 sayfadan oluşan gerekçede kararın hukuka uygun olmadığı vurgulandı. Bir vatandaş, 26 Ekim 2009 tarihli "Gıda ve Yem Amaçlı Genetik Yapısı Değiştirilmiş Organizmalar ve Ürünlerinin İthalatı, İşlenmesi, İhracatı, Kontrol ve Denetimine Dair Yönetmelik"in iptali ve öncelikle 11. ve 20. maddelerinin yürütmesinin durdurulması istemiyle Danıştay'da dava açmıştı.

17 Aralık 2009 Perşembe

http://www.haberturk.com/ekonomi/hab...ere-hapis.aspx


Düzenleyen alice : 17-12-2009 saat 16:23 Neden: Kaynağın tam adresi
alice Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 17-12-2009, 09:44   #19
agaclar.net
 
malina's Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-04-2004
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 37,245
Galeri: 88
Ürün yönetmeliği iptal edildi GDO'ya eşik değer geliyor

Genetiğiyle oynanmış gıda ürününe eşik değer By-pass'ı geldi. Hükümetin Meclis'e gönderdiği 'Biyogüvenlik Yasa Tasarısı'na göre belli bir eşik değeri aşan ürünler GDO'lu olarak kabul edilip etiketlenecek. Eşiğin altındaki üründe 'GDO'ludur' ibaresi yer almayacak

HÜKÜMET, GDO Yönetmeliği'nin Danıştay tarafından iptal edilmesi üzerine B Planı'nı yürürlüğe soktu. Biyogüvenlik Yasa tasarısı, TBMM'ye sevk edilerek, bu alana ilişkin yeni kurallar getirildi. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı iptal edilen GDO Yönetmeliği'nde, 'eşik değer' tanımına yer vermiyordu. Bir ürünün GDO'lu sayılması için içeriğinde hangi oranda GDO'lu katkı maddesinin yer alması gerektiğini ortaya koyan 'eşik değer', yönetmelikte tanımlanmamıştı.

Bakanlık, bu durumu överek, 'GDO'da eşik değer, yapılan bilimsel çalışmalar sonucunda AB tarafından yüzde 0.9 olarak kabul edilmiştir. Ülkemizde yapılan yönetmelik değişikliği ile GDO'lu ürünler için tüm eşik değerler kaldırılmış, bir üründe yüzde 0.1 oranında GDO tespit edilse dahi, o ürünün GDO'lu olduğunun belirtilmesi zorunluluğu getirilmiştir' diyordu.

Oysa hazırlanan yasa tasarısında bir ürünün GDO'lu sayılması için 'eşik değer' aranacağı belirtilerek, iptal edilen yönetmeliğin daha gerisinde kalan bir düzenlemeye gidildi. Üstelik GDO'daki eşik değerin ne olacağı da belirtilmeyerek, bunu saptama yetkisi Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'na verildi. Tasarıda, 'GDO ve ürünlerinin özelliklerine göre eşik değeri belirlemek Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın yetkisindedir' ifadesi bulunuyor.

Her bir GDO'lu ürün kayıt altına alınacak

Tasarıda GDO'lu ürünlerin ülkeye girişi ve dolaşımının izlenmesi için beyanda bulunma ve etiketleme zorunluluğu getirildi.
Her bir GDO ve ürününe ayırt edici kimlik verilerek kayıt altına alınacak.
Herhangi bir ürünün Bakanlık tarafından belirlenen eşik değerin üzerinde GDO ve ürünlerini içermesi halinde; etikette, GDO içerdiğinin açıkça belirtilmesi zorunlu olacak.
İlgililer, GDO ve ürünleriyle ilgili olarak yeni bir risk ya da risk şüphesini öğrendiği takdirde durumu derhal Bakanlığa rapor edip tedbir alacak.

Ebru ÇEKİÇ
Akşam

malina Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 17-12-2009, 09:41   #20
agaclar.net
 
malina's Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-04-2004
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 37,245
Galeri: 88
Kaynağın tam adresini yazıyoruz.

http://www.haberturk.com/ekonomi/hab...ere-hapis.aspx
ya da, böyle...
Haberturk

malina Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 21-12-2009, 12:46   #21
Ağaç Dostu
 
Passion's Avatar
 
Giriş Tarihi: 25-10-2007
Şehir: Türkiye
Mesajlar: 513
Galeri: 21
GDO’lar Konusunda Bilgi Kirliligini Kim Yaratıyor?
17 Aralık 2009

Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından hazırlanmış olan “Sorularla GDO Gerçeği” isimli broşürün yaklaşık 5 milyon kişiye internet yoluyla gönderilmesine devam ediliyor. Broşürün amacı kamuoyunda oluşan bilgi kirliliğinin giderilmesi! Ancak, broşür incelendiğinde bilgi kirliliğinin artarak devam ettiği görülmektedir.

Broşürde Bakanın hitap bölümünde, 26 Ekim 2009 tarihli GDO Yönetmeliğinin yürütmesini Danıştay’ın 3 Aralık 2009 tarihinde durdurması konusu da bilgi kirliliğinden etkilenmiş olabileceği ile ilişkilendirilmektedir. Son derece yersiz bu saptama ile kamuoyunun kafası bir kez daha karıştırılmaya çalışılmaktadır!

Yönetmeliğin yayımlandığı ilk günden itibaren GDO’ya Hayır Platformu öncelikle Biyogüvenlik Yasası’nın çıkması gerektiğini, yönetmeliğin “dayanak” kısmında yer alan hiçbir yasanın dayanak oluşturmayacağını, bu kısımda yer alan iki yasanın GDO tarımı daha yeryüzünde başlamadan önce çıkmış olduğunu, dayanakta yer alan yasaların GDO’lar konusunda herhangi bir düzenlemeyi içermediklerini belirtmiştir. Danıştay son derece haklı olarak yasa ile düzenlenmesi gereken bir alanın yönetmelikle düzenlenmeye çalışılmasının Anayasa’ya aykırılık içerdiğini belirtmiştir.

Bakanlık, bu durum karşısındaki savunmasını broşürde, Biyogüvenlik Yasası çıkarılıncaya kadar oluşacak boşluğu yönetmelik ile doldurmak şeklinde açıklamaktadır. Platformumuzun bileşeni TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası 1998’den beri, GDO’ya Hayır Platformu kurulduğu 2004’ten beri ülkemize GDO’ların girdiğini, bunun önlenebilmesi için gerekli yasal düzenlemelerin yapılması gerektiğini AKP hükümetinden istemektedir. 2010 yılına gireceğimiz bu güne kadar herhangi bir adım atmadan konunun alelacele bir yönetmelikle ve son derece eksik bir şekilde düzenlenmeye çalışılmasını hiçbir şekilde doğru ve inandırıcı bulmuyoruz.

Broşürde GDO’lar, “Klasik melezleme yöntemleri ile gen değişimi mümkün olmayan türler arasında, biyolojik metotlarla gen transferi yapılan organizmalara denir.” şeklinde tanımlanmaktadır. Bu tanımlama AB’nin 2001/18 EC Direktif’inde “İnsan hariç olmak üzere, genetik materyali doğal yolla gerçekleşemeyecek şekilde değiştirilmiş organizmadır.” şeklinde tanımlanmaktadır. Burada dikkat edilmesi gereken nokta GDO’lardaki gen değişimini doğanın yapmadığı, ancak laboratuarlarda ileri teknolojiler kullanılarak gerçekleşebildiğidir. Melezlemeyi doğa da yapabilmekte aynı türler birbirini dölleyebilmektedir. İleri teknolojiler kullanılarak yapılan aktarımlarda ise bir toprak bakterisinin geni tohuma aktarılarak bitki yabancı ot ilaçlarına dayanıklılık kazanmakta ya da topraktaki bir bakterinin zehir üreten geni tohuma aktarılarak bitki tüm dokularında bu zehiri üreterek haşerelere karşı direnç göstermektedir. Doğa hiçbir zaman o bakterinin genini o bitkiye aktarmamaktadır.

Bilgi kirliliğini önlemek amacıyla hazırlanmış broşürde İspanya, Çek Cumhuriyeti, Romanya, Portekiz, Polonya, Almanya ve Slovakya’da GDO’lu mısır yetiştirildiği bilgisi yer almaktadır. Bu ülkelerden Almanya Nisan 2009 itibarıyla GDO’lu mısır üretimini yasaklamış olup listeden çıkarılmalıdır. Ayrıca belirtmek gerekirse, tüm Avrupa’da (sadece birkaç AB ülkesinde GDO’lu tohumla üretim yapılmaktadır) 2005 yılında 165 bin hektar olan GDO ekim alanı 2008 yılında 107 bin hektara gerilemiştir. Avrupa halkının %71’i GDO’lu gıdalar tüketmek istememektedir.

Danıştay’ın durdurduğu yönetmelikle ilgili olarak AB mevzuatı ile uyumlu olduğu belirtilmektedir. Bu kapsamda gıdanın içindeki GDO oranının binde 1 bile olsa halkın ne yediğini bilme hakkı çerçevesinde bu oranın belirtileceği ön plana çıkarılmaktadır. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından ilk çıkarılan 26 Ekim 2009 tarihli yönetmelikte böyle bir uygulamaya yer verilmezken, binde dokuzun altı etiketlenmeye bile gerek görülmezken, olmayan şeyi yazmanın bilgi kirliliğine yol açacağı belirtilirken, GDO’ya Hayır Platformu’nun vatandaşın bilme hakkı olduğu, AB’de değil binde 9 milyarda 9 oranında GDO bulunsa bile gıdanın GDO’lu olarak etiketlendiği, GDO içermeyen ürünlerin ise GDO’suz diye etiketlendiği (ilk yönetmelikte GDO’suz yazmak yasaktı) konularında yaptığı kamuoyu bilgilendirmelerinin 20 Kasım 2009 tarihli yönetmelik değişikliğine yansıdığı görülmektedir. Platformumuzun başarısının Bakanlığın övünç kaynağını oluşturduğunu görmek bizleri de sevindirmektedir.

Bakanlığın sürekli GDO mevzuatımızın AB mevzuatı ile uyumlu olduğundan bahisle binde 9 eşik değer üzerinden örnek vermesi konusunda da bazı yanılgılar bulunmaktadır. Gerek gıda gerekse yemde GDO’suz üretim yapan üreticinin ürününe kazara bir GDO bulaşması söz konusu ise ya da teknik bir nedenle bulaşma olmuş ise üreticiyi korumak amacıyla binde 9 eşik değer uygulaması yapılmaktadır. AB ülkelerinde içinde GDO kullanılan gıdalar oranına bakılmaksızın doğrudan “GDO’ludur” şeklinde etiketlenmektedir. Bu yönüyle yönetmelikteki binde 9 uygulama mantığı ve halka anlatılış şekli AB ile uyum sağlamamaktadır. Uyarılarımızın sadece bir kısmı 20 Kasım 2009 tarihli yönetmelik değişikliğinde yer almıştır.

Bakanlık broşüründe GDO’ların yemler vasıtasıyla hayvanların etine, sütüne ve yumurtasına geçmediği, Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi’nin (EFSA) bilimsel araştırma sonuçlarının da bu doğrultuda çıktığı için bu tür hayvansal ürünlere GDO etiketi konmadığı belirtilmektedir. EFSA’nın güvenilirliği ve doğruluğu bizzat AB ülkelerinin birçoğunda tartışılırken, bu kurumun görüşlerinin ve yeterince araştırma yapılmamış olan bu yaşamsal konunun doğru kabul edilip bu broşüre eklenmesini Bakanlığın büyük bir sorumluluk altına girmesi şeklinde yorumluyoruz.

Broşürde Bakanlığın bir diğer övünç kaynağı olarak antibiyotik direnç genli GDO’ların da yasaklandığının gösterilmesi de GDO’ya Hayır Platformumuzun 5 yıldır bu konudaki ısrarından kaynaklanmaktadır.

GDO’ya Hayır Platformu geçmişte olduğu gibi gelecekte de GDO konusunda halkımızın, çiftçimizin ve doğanın korunmasından yana mücadelesini bilgiye dayalı bir şekilde devam ettirecektir.

Kamuoyuna saygıyla sunarız.

GDO’YA HAYIR PLATFORMU
Kaynak: http://www.gdoyahayir.org/node/154

Passion Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 21-12-2009, 19:21   #22
Ağaç Dostu
 
Passion's Avatar
 
Giriş Tarihi: 25-10-2007
Şehir: Türkiye
Mesajlar: 513
Galeri: 21
GÜNAYDIN: ORAN VE ETİKETLEME EKSİK

Yayına Giriş Tarihi: 17.12.2009 Güncellenme Zamanı: 18.12.2009 16:04:39


TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Başkanı Gökhan Günaydın, genetiği değiştirilmiş organizmalı (GDO) ürünlerle ilgili yönetmeliğin Danıştay tarafından yürürlüğünün durdurulmasının ardından Biyogüvenlik Yasa Tasarısı‘nın TBMM‘ye sevk edilmesini "çok olumlu ve doğru bir gelişme" olarak değerlendirdi. Günaydın, tasarının genel olarak AB düzenlemelerine uygun olduğunu belirtirken, "GDO oranı" ve "etiketleme" ile ilgili düzenlemenin tasarıda yer almamasını "önemli bir eksiklik" olarak nitelendirdi. ZMO Başkanı Günaydın, Biyogüvenlik Kurulu‘nun gerçekten bağımsız çalışabilmesi için "devlet memuru ağırlığından kurtarılması gerektiğini" vurguladı ve araştırma amaçlı GDO üretiminin mutlaka kamunun öncülüğünde ve gözetiminde yapılması gerektiğini kaydetti.

Tasarıda AB‘ye ve Cartagena‘ya uyum açısından fazla sorun görünmediğini belirten Günaydın, AB‘de bir ürünün GDO‘lu sayılabilmesi için gerekli oranın ‘GDO oranının‘ direktiflerle belirlendiğini, bunun da yasa niteliğinde olduğunu hatırlatarak, tasarıda GDO oranına yer verilmemesini "önemli bir eksiklik" olarak nitelendirdi. Ayrıca, etiketleme kurallarına ilişkin düzenlemelerin de tasarıda yer alması gerektiğini anlatan Günaydın, "Bu konuların Bakanlığın çıkaracağı yönetmeliğe bırakılmasının halk sağlığı açısından garanti edici bir güvenlik sağlayamayacağını" öne sürdü. Cartagena açısından da bir sorun görünmediğini kaydeden ZMO Başkanı Günaydın, "Genel olarak bir-iki düzeltme ile doğru kapsamlı bir tasarı olarak nitelendirilebilir. Umarım TBMM‘de tersi yönde müdahaleler yapılmadan kısa sürede çıkarılır" dedi

http://www.zmo.org.tr/genel/bizden_d...tipi=24&sube=0

Passion Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 24-12-2009, 15:35   #23
Ağaç Dostu
 
cello's Avatar
 
Giriş Tarihi: 01-09-2006
Şehir: iSTANBUL
Mesajlar: 298
Galeri: 1
http://www.haberturk.com/ekonomi/hab...netmeligi.aspx

cello Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 21-01-2010, 17:53   #24
Ağaç Dostu
 
Passion's Avatar
 
Giriş Tarihi: 25-10-2007
Şehir: Türkiye
Mesajlar: 513
Galeri: 21
ÜÇ AYDA ÜÇ DÜZENLEME, İKİ YARGI KARARI !..

GDO‘LARIN ENGELLENEMEYEN YÜKSELİŞİ (!)

21 Ocak 2010

Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, 26 Ekim 2009 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren "Gıda ve Yem Amaçlı Genetik Yapısı Değiştirilmiş Organizmalar ve Ürünlerinin İthalatı, İşlenmesi, İhracatı, Kontrol ve Denetimine Dair Yönetmelik" te, 20 Kasım 2009 tarihinde yaptığı değişiklikten sonra, 20 Ocak 2010 tarihinde ikinci değişikliği de yapmıştır.

Dikkat çekici olan, üç ay içinde yapılan üç düzenleme ve değişikliğin kendi içinde çelişkilerle dolu olması ve değişikliklerin üretici ve tüketici niteliğindeki milyonlarca yurttaşımızın aleyhine, ticaretin ve rantın lehine bir yönelim izlemesidir...

Bilindiği üzere, 20 Kasım 2009 tarihli değişiklikle, 26 Ekim tarihli Yönetmeliğin kamuoyunda yoğun eleştiri konusu olan hükümlerinde beş maddelik olumlu düzenleme yapılmış; ancak geçici birinci madde hükmü ile 26 Ekim 2009 tarihinden önce kontrol belgesi almış ürünlerin, asıl Yönetmeliğin izin - başvuru ve ithalat başlıklı düzenlemelerinden 1 Mart 2010 tarihine kadar muaf olmaları sağlanmıştı.

21 Kasım 2009 tarihinde yaptığımız Basın Toplantısı‘nda sormuştuk: 26 Ekim 2009 tarihinden önce kontrol belgesi almış ürün miktarı kaç tondur, bunların ürün dağılımı nasıldır ve ithalatçıları kimlerdir? Kamuoyunun merak ettiği bu sorular, bugüne dek yanıtlanmış değildir. Üstelik, Türkiye‘ye bir gram GDO‘lu ürün girerse istifa ederim diyenler koltuklarında oturmaya devam etmektedirler...

Ancak anlaşılan GDO ticareti yapanların talepleri karşılanmış değildir ki; Bakanlık çok daha geniş ve esnek bir düzenlemeyi, Biyogüvenlik Yasa Tasarısı TBMM‘de görüşülmekte iken yapmaktan çekinmemiştir.

Sözü edilen düzenleme ile getirilen geçici madde hükmü ile bu kez 20 Ocak 2010 tarihinden önce kontrol belgesi almış ürünlerin, asıl Yönetmeliğin genel hükümler - izin - başvuru ve ithalat başlıklı düzenlemelerinden, 1 Mart 2010 tarihine kadar muaf olmaları sağlanmıştır.

Böylece, bir taraftan 26 Ekim - 20 Ocak 2010 tarihleri arasında kontrol belgesi almış ithalatçılar kollanmakta; diğer taraftan daha evvel yasaklanmış olan antibiyotiğe dirençli GDO‘ların ülkeye girişi, GDO‘lu ürünlerin bebek mamalarında kullanımı serbest bırakıldığı gibi, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, bu Yönetmelikte yer almayan hususlarda her türlü düzenleme yapma ve tedbir alma yetkisini de ortadan kaldırmakta sakınca görmemektedir. Bundan da öte, asıl Yönetmeliğin 20 Kasım 2009 tarihli Yönetmelikle değiştirilen 5, 11 ve 15 inci madde hükümleri de böylelikle 1 Mart 2010 tarihine kadar by pass edilmiş olmaktadır.

Şimdi bir kez daha soruyoruz: 26 Ekim 2009 tarihinden günümüze kadar kontrol belgesi alınan ürün kaç tondur, bunların ürün dağılımı nasıldır, ithalatçıları kimlerdir? Bakanlık 26 Ekim‘de yurtiçi edilmesine izin vermediği ve 20 Kasım 2009 tarihinde tedbirlerini geliştirme ihtiyacı duyduğu riski büyük GDO‘ların ithalatına, ne olmuştur da izin verme durumunda kalmıştır?

Biyogüvenlik Yasa‘sı çıkmadan alanın Yönetmelikle düzenlenmesi, ardından hızlı ve esnek değişikliklerin gündeme gelmesi, Danıştay dairelerinin bu konuyu yasama yetkisinin devri niteliğinde görerek 20 Kasım 2009 tarihinde yürütmesinin durdurulmasına karar vermesi, Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu‘nun Yönetmeliğin maddeleri itibariyle inceleme yapılmadığı gerekçesiyle yürütmenin durdurulması kararını kaldırması, sözü edilen ara kararların tebliğ süreleri, GDO‘lar ile ilgili düzenlemeleri içinden çıkılmaz bir duruma sürüklemiştir.

Doğru içerikli bir Biyogüvenlik Yasası‘nın çıkması, bu konudaki duraksamaları giderir nitelikte olacaktır. Ancak sözü edilen Yasa Tasarısı‘nın gerek içeriği, gerekse TBMM‘deki ele alınış biçimi, bu alandaki kaygılarımızı artırmaktadır.

Biyogüvenlik Yasa Tasarısı 12 Ocak 2010 tarihinde TBMM‘ne ulaşmış, Çevre - Avrupa Birliği - Sağlık ve Adalet olmak üzere dört adet tali Komisyon‘da büyük bir hızla görüşmeleri tamamlanarak, 19 Ocak 2010 tarihinde esas Komisyon olan Tarım Orman ve Köyişleri Komisyonu‘nda görüşmeye açılmıştır.

Öncelikle belirtilmelidir ki, Tasarı‘nın genetiği değiştirilmiş bitki ve hayvan üretimini yasaklayan içeriğine katılıyor ve destekliyoruz. Bir gen bankası niteliğinde olan Türkiye‘nin, hem yeni bağımlılık ilişkileri yaratan hem de biyoçeşitliliği ve çevre için zararlı olan GDO‘lu tohumlara kapalı tutulması yararlı ve zorunludur.

Bununla birlikte Tasarı‘nın alerjik reaksiyon, antibiyotiğe dayanıklılık, kan biyokimyasında bozulma, organ hasarı, doğum anomalileri ve kısırlık yaratma riski bulunan GDO‘lu ürünlerin ithalatını serbest bırakması, insan sağlığı açısından kabul edilemez. Bunun yanında GDO‘lu ithalatın sürmesi, üreticimizin üretim kapasitesini kırmaya devam edecektir.

Tasarı‘da, ülkenin biyogüvenliğini sağlamaktan sorumlu olacak Biyogüvenlik Kurulu‘nun Tarım ve Köyişleri Bakanı‘nca 4, Çevre ve Orman Bakanı‘nca 2, Sağlık Bakanı‘nca 1, Sanayi ve Ticaret Bakanı‘nca 1 ve Dış Ticaret Müsteşarlığı‘nca 1 olmak üzere toplam 9 atanmış üyeden oluşması, tüm sistemin en kırılgan noktasını oluşturmaktadır. Bakanlığın kendi çıkarttığı Yönetmeliği delme konusundaki yoğun çaba ve çalışmaları, söylemimizin kanıtı niteliğindedir. Hangi Bakanlık tarafından nasıl seçileceği belli olmayan biçimde, üyelerden en az ikisinin üniversite veya meslek örgütleri temsilcileri arasından seçileceği hükmü, yalnızca kamuoyu tepkisini yatıştırmaya yönelik yararsız bir ifadeden ibarettir. Bu bağlamda, Biyogüvenlik Kurulu‘nun, konu ile çıkar çatışması içinde olmayan bilim insanları ve halkın temsilcileri olan meslek, üretici ve tüketici örgütleri tarafından seçilmesi, kamu yararı odaklı bir çalışma düzeni için zorunlu olarak değerlendirilmektedir.

GDO‘ların insan ve hayvan sağlığı ile çevre ve biyoçeşitliliğimize zarar vermemesi, üretici - tüketici - halk yararına bir Biyogüvenlik Yasası çıkması için, tüm halkımızı, gizli ve açık lobi faaliyetleri konusunda daha fazla duyarlı olmaya, Bakanlık ve TBMM çalışmalarını dikkatle izlemeye davet ediyoruz.

Kamuoyuna saygı ile duyurulur...

GDO‘YA HAYIR PLATFORMU
http://www.zmo.org.tr/genel/bizden_d...&tipi=2&sube=0

Passion Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 25-01-2010, 11:18   #25
Ağaç Dostu
 
Oğuz Karsan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 04-12-2006
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 1,085
Galeri: 181
Merhaba.

Elektronik posta yolu ile gelen mektubu paylaşıyorum. Birçok kez yapılan değişiklikler GDO'lu gıdaların ülkemize kesinkes girmesini yasaklamamaktadır. Hatta ülkeye hangi yollardan girebilecekleri belirtilmektedir.

Uyuşturucu ile mücadelede nasıl yetersiz kalıyorsak ki bu bizim esikliğimiz değil bu işi yapanların çok iyi organize olmalarından dolayı önlenememesidir. GDO olayında da sanki biraz geride kalır gibiyiz. Adamlar bu işe bu kadar yatırım yaptıklarına göre demek ki neler kazanamayı ümidediyorlar. Bayağı karlı bir işmiş.


Alıntı:
YÖNETMELİK DEFALARCA DEĞİŞTİRİLEREK HALK UYUTULMAYA ÇALIŞILIYOR
YEŞİLLER PARTİSİ TARIM ÇALIŞMA GRUBU

GDO BASIN AÇIKLAMASI (21.01.2010)

YÖNETMELİK DEFALARCA DEĞİŞTİRİLEREK HALK UYUTULMAYA ÇALIŞILIYOR

GDO Yönetmeliği 20 Ocak 2010 tarihinde yeniden değiştirilmiştir. Yapılan değişikliklerin anlamı şudur:

1- 26 Ekim 2009- 20 Ocak 2010 tarihleri arasında kontrol belgesi almış ithalatçılar kollanmaktadır.

2- 20 Kasım 2009 tarihli Yönetmelikle yapılan bazı iyileştirmeler 1 Mart 2010' a kadar geçersiz olacaktır.

3- Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Biyogüvenlik Yasa Tasarısı TBMM‘de görüşülmekte iken yetkisini son zerresine kadar kullanmaya çalışmaktadır.

Yani, ülke insanının büyük çoğunluğunun GDO' lu ürün tüketmek istememesine ve GDO' ların yasaklanmasını istemesine rağmen hükümet küresel sermayenin yaptırımlarına boyun eğerek GDO' ların Türkiye' ye girişini yasal kılmaya çalışmaktadır.

Art arda çıkarılan 3 yönetmelik ile konuya tepki duyan vatandaşın kafası karıştırılarak olay unutturulmaya çalışılmaktadır.

Biyogüvenlik Yasa taslağı da mevcut hali ile GDO' ların ülkeye girişine izin vermektedir.

İnsan sağlığına olumlu etkisi olmadığına emin olduğumuz ancak zararlı etkileri hala net olarak bilinmeyen GDO' ların doğa tahribatı yaptıkları açık ve nettir.

İnsan doğayı kaybederse, diğer canlı dostlarının haklarını gasp ederse, geleceğini de yok eder.

Bunun bilinci ile bizler hem genetiği değiştirilmiş organizmalara (GDO), hem de laboratuara sokularak ve genetik mühendisliğinin müdahalesine uğrayarak ışınlanmış, genetiği değiştirilmiş veya hibritleştirilmiş tüm tohumlara ve bu tohumlardan üretilen mahsullere ve bu mahsullerden türetilen gıda ve gıda katkı maddelerine karşıyız. Bizler klasik yöntemlerle ıslah edilmiş veya edilmemiş tohumlar kullanarak üretim yapan tarımsal üreticinin desteklenmesini savunuyor ve tohumumuzun laboratuara sokularak genetik mühendisliğinin müdahalesine uğratılmasına karşı çıkıyoruz.

Bu bağlamda gerek Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından çıkarılan yönetmeliklerde gerek TBMM‘de görüşülmekte olan Biyogüvenlik Yasa Tasarısının, GDO’ların ülkeye nasıl gireceğini değil, bunların girmesinin nasıl önleneceğini düzenleyerek GDO’ları etkin şekilde ülkeden uzak tutmayı sağlamasını istiyoruz.


Hakan Ozan Erzincanlı
Yeşiller Tarım Çalışma Grubu Koordinatörü
Umarım bu işin ticaretini yapanların menfaat sağlayabileceği düzenlemeler yerine, Milletin sağlığı yararına olan düzenlemeler kısa sürede yapılabilir.



Saygılar

Oğuz Karsan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 05-03-2010, 13:06   #26
agaclar.net
 
malina's Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-04-2004
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 37,245
Galeri: 88
Üniversitelerde moleküler biyoloji ve genetik mühendisliği dallarında hocalık yapmakta olan okurlarımın bana gönderdiği belge ve bilgilere göre, “Türkiye’de Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar (GDO) hakındaki yasa tasarısına” Meclis Tarım ve Orman Komisyonu’nda “balık-fare-yılan-çıyan yavrusu-sirke sineği türü deney hayvanlarının” üzerinde araştırma yapmak önceden izne bağlandı.

Aslında zora sokuldu.

Pratikte bilim yasaklandı.


***

Bilim adamları üniversitenin moleküler biyoloji ve genetik dalında, biyoloji bölümlerinde, biyoteknoloji departmanlarında, tıp fakülteleri araştırma laboratuvarlarında, genetik bölümlerinde, yüksek teknoloji enstitülerinde (Türkiye’de bu tür araştırma bölümlerinde çalışan yaklaşık 2 bin profesör ve doçent varmış) araştırma yapıyor. Diyelim ki, kan hastalığı olan thalasemiyi, ölümcül hastalık olan fibrozu, kas distrofisini, kansere neden olan yeni mutasyonları araştırıyorlar. Araştırmanın kesintisiz olması gerekir. Bunun için de bütün dünyada yapıldığı gibi genetiği değiştirilmiş canlılar; fare, balık, sinek, solucan ve hatta tek hücreli maya ile, bakteri ile deney yapmak zorundalar.

Tasarıya koymuşlar.

Fare üzerinde deney mi yapacaksın, sineğin genetiğiyle mi oynayacaksın, mantarın genine mi müdahale edeceksin; bunun için TÜBİTAK’a, TÜBA’ya, üniversitenin bilim kuruluna, kürsü başkanına değil Tarım Bakanlığı bürokratına başvuracaksın.

İzni partili bürokrat verecek.


***

Bilim insanları, bana e-posta yoluyla geçtikleri uyarıcı bilgide diyorlar ki; araştırmacı, bir fare, sinek, balık, solucan üzerinde araştırma yapacağı zaman; her deney için önceden Bakanlık’tan izin isteyecek, her izine cevap alması 105 güne kadar çıkabilecek. Bu, araştırmacıya laboratuvarını kapat, araştırmadan vazgeç daha iyi demek değilse nedir? Genetiği değiştirilmiş tarım ürünleri tarlada, bahçede, bostanda, serada ekilip üretileceği ve insana sunulacağı için kontrol altına alınmalarını sağlayacak bir yasa çıkartmak iyi bir girişim. Buna kimsenin itirazı yok fakat bir fareyle, bir balıkla, bir mantarla kapalı ortamda çalışmakta olan bilim adamının ve deney hayvanın kimseye bir zararı yok.

Yasa tasarısı sırıtıyor!

Yasa böyle çıkarsa, biyolojinin en önemli araştırma alanı olan DNA teknolojisi geliştirmeye Türk bilim dünyası kapısını kapatacak fakat Türkiye yabancının geliştirdiği GDO ürünlerine pazarını ardına kadar açacak.

Necati Doğru
Vatan

malina Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 18-03-2010, 18:11   #27
agaclar.net
 
malina's Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-04-2004
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 37,245
Galeri: 88
GDO yasası Meclis'ten geçti

Genetik yapısı değiştirilmiş organizmalar olarak bilinen GDO yasası TBMM Genel Kurulunda kabul edildi.

Kabul edilen maddelere göre, tasarı; bilimsel ve teknolojik gelişmeler çerçevesinde, modern biyoteknoloji kullanılarak elde edilen genetik yapısı değiştirilmiş organizmalar ve ürünlerinden kaynaklanabilecek riskleri engellemeyi, insan, hayvan ve bitki sağlığı ile çevrenin ve biyolojik çeşitliliğin korunması, sürdürülebilirliğinin sağlanmasını amaçlıyor.

Genetik yapısı değiştirilmiş organizmalar ve ürünlerle ilgili araştırma, geliştirme, işleme, piyasaya sürme, izleme, kullanma, ithalat, ihracat, nakil, taşıma, saklama, paketleme, etiketleme, depolama ve benzeri faaliyetlere dair hükümleri kapsayan tasarı; veteriner tıbbi ürünlerle Sağlık Bakanlığınca ruhsat veya izin verilen beşeri tıbbi ürünler ve kozmetik ürünleri kapsam dışında bırakıyor.

İnsan, hayvan ve bitki sağlığı ile çevrenin ve biyolojik çeşitliliğin korunması ve sürdürülebilir kullanımı gözönünde bulundurularak GDO veya ürünlerinin, ithalatı, ihracatı, deneysel amaçlı serbest bırakılması, piyasaya sürülmesiyle genetiği değiştirilmiş mikroorganizmaların kapalı alanda kullanımına, bilimsel esaslara göre yapılacak risk değerlendirmesine göre karar verilecek. Risk değerlendirme sonuçlarına göre, risk oluşturmayacağı belirlenen başvurular için verilen kararın geçerlilik süresi 10 yıl olacak.

Her bir GDO ve ürününün ilk ithalatı için gen sahibi veya ithalatçı, yurt içinde geliştirilen GDO ve ürünü için ise gerçek ve tüzel kişiler tarafından Tarım ve Köyişleri Bakanlığına başvuru yapılacak. Başvurularda, başvurunun içeriğine ilişkin bilgiler ile GDO ve ürününün ne amaçla kullanılacağı yazılacak.

GDO ve ürünlerinin; insan, hayvan ve bitki sağlığı ile çevre ve biyolojik çeşitliliği tehdit etmesi, üreticinin, tüketicinin tercih hakkının ortadan kaldırılması, çevrenin ekolojik dengesinin ve ekosistemin bozulmasına neden olması, GDO ve ürünlerinin çevreye yayılma riski olması durumlarında başvurular reddedilecek.

TRANSİT GEÇİŞLER DE İZNE TABİ TUTULACAK

Deneysel amaçlı serbest bırakma veya piyasaya sürme amacıyla ilk defa ithal edilecek GDO ve ürünleri için ithalattan önce, yurt içinde geliştirilenler için ise piyasaya sürülmeden önce Bakanlığa ayrı ayrı başvuru yapılacak.

GDO ve ürünlerinin transit geçişinde her bir geçiş için Bakanlıktan izin alınması zorunlu olacak. Transit geçişler, Bakanlık tarafından verilen yazılı izinde belirtilen koşullara ve Gümrük Kanununa uygun olarak gerçekleştirilecek.
Araştırma yapmaya yetkili kuruluşlar tarafından bilimsel araştırma amacıyla ithal edilecek GDO ve ürünleri için Bakanlıktan izin alınacak.

GDO ve ürünleri ile ilgili yapılan başvurular hakkında, risk ve sosyo-ekonomik değerlendirmeye ilişkin bilimsel raporlar, kurul tarafından, biyogüvenlik bilgi değişim mekanizması vasıtasıyla kamuoyuna açıklanacak. Kurul, nihai değerlendirme raporu ile olumlu kararını toplantı tarihinden itibaren en geç 30 gün içinde bakanlığa sunmak zorunda olacak.

Başvuru sahibi, geçerlilik süresi dolmadan en az 1 yıl önce Bakanlığa müracaat ederek uzatma talep edebilecek. Bu talep kurul tarafından değerlendirilecek ve sonucu başvuru sahibine bildirilmek üzere Bakanlığa gönderilecek. Sonucun 1 yıllık süre içerisinde başvuru sahibine bildirilmemesi durumunda, izin süresi, karar verilinceye kadar uzayacak.

GDO VE ÜRÜNLERİ, BEBEK MAMALARINDA KULLANILMAYACAK

GDO ve ürünlerinin; onay almadan piyasaya sürülmesi, Biyogüvenlik Kurulu kararlarına aykırı olarak kullanılması veya kullandırılması, genetiği değiştirilmiş bitki ve hayvanların üretimi, GDO ve ürünlerinin kurul tarafından piyasaya sürme kapsamında belirlenen amaç ve alan dışında kullanımı, bebek mamaları ve bebek formülleri, devam mamaları ve devam formülleri ile bebek ve küçük çocuk ek besinlerinde kullanılması yasak olacak.

GDO ve ürünlerinin piyasaya sürülmesinden sonra, kararda verilen koşullara uyulup uyulmadığı, insan, hayvan, bitki sağlığı ile çevre ve biyolojik çeşitlilik üzerinde herhangi bir beklenmeyen etkisinin olup olmadığını, bakanlık kontrol edecek ve denetleyecek.

Kararda belirtilen koşulların ihlali veya GDO ve ürünleriyle ilgili olarak herhangi bir riskin ortaya çıkabileceği yönünde yeni bilimsel bilgilerin ortaya çıkması durumunda karar, Kurul tarafından iptal edilebilecek. Kararı iptal edilen GDO ve ürünleri toplatılacak. İnsan, hayvan, bitki sağlığı ile çevre ve biyolojik çeşitliliğe olumsuz etkisi olduğu tespit edilenler derhal imha edilecek; herhangi bir olumsuz etkisi tespit edilmeyenlerin ise mülkiyeti kamuya geçirilecek.

İzlenebilirliğin sağlanması amacıyla, GDO ve ürünlerinin ülkeye girişi ve dolaşımında, Bakanlığa beyanda bulunulması, gerekli kayıtların tutulması, kararın bir örneğinin bulundurulması ve etiketleme kurallarına uyulması zorunlu olacak. Her bir GDO ve ürününe ayırt edici kimlik verilerek kayıt altına alınacak. Kayıt altına alınan GDO ve ürünlerine ilişkin belgelerin 20 yıl süreyle saklanması zorunlu olacak.

Herhangi bir ürünün, Bakanlık tarafından belirlenen eşik değerin üzerinde GDO ve ürünlerini içermesi halinde; etikette GDO içerdiği açıkça belirtilecek.

Tasarının görüşmeleri 2. bölüm üzerinde sürüyor.

18 Mart 2010

Hürriyet

malina Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 30-07-2010, 16:08   #28
Ağaç Dostu
 
xenkebikec's Avatar
 
Giriş Tarihi: 26-04-2010
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 154
30.07.2010 tarihli Hürriyet gazetesinin internet sitesinden GDO ile ilgili bir haber.



"GDO'lu 25 ürün Türkiye'de

Daha önce sadece GDO’lu mısır ve soyaya izin veren Bilimsel Komite, aldığı son kararla GDO’lu şekerpancarı, maya, patates, pamuk, bakteri biyokütlesi ve kolzanın da ithalatına izin verdi.


Böylece bugüne kadar Türkiye’ye genetiği değiştirilmiş 9 çeşit mısır, 3 çeşit soya, 3 çeşit kanola, 6 çeşit pamuk, 1 çeşit şekerpancarı, 1 çeşit maya, 1 çeşit patates, 1 çeşit bakteri biyokütlesi olmak üzere toplam 25 çeşit genetiği değiştirilmiş ürün ithalatına izin verildi.

Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, 26 Ekim 2009’da Resmi Gazete’de yayımlanan “Gıda ve Yem Amaçlı Genetik Yapısı Değiştirilmiş Organizmalar ve Ürünlerinin İthalatı, İşlenmesi, İhracatı, Kontrol ve Denetimine Dair Yönetmelik” ile GDO’ lu ürünlerin Türkiye’ye girişinin yasaklanacağı iddia edilmişti.

Bakanlık önce 27 ürünü GDO analizine tabi tutulacağını açıklamış ancak tepkiler üzerine ve yeterli laboratuar altyapısı olmadığı için analize tabi tutulan ürün sayısı 9’a indirilmişti. Bu 9 üründen domates, papaya ve çeltik hariç diğer 6 ürünün ithalatına izin verildi. Analize tabi tutulacak listede yer almayan maya ve bakteri biyokütlesinin de ithal edilmesi dikkat çekiyor."

http://www.hurriyet.com.tr/yasasinha...64.asp?gid=373

xenkebikec Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 30-07-2010, 17:02   #29
Ağaç Dostu
 
Kiraz's Avatar
 
Giriş Tarihi: 13-02-2008
Şehir: istanbul
Mesajlar: 4,640
Galeri: 73
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi xenkebikec Mesajı Göster
30.07.2010 tarihli Hürriyet gazetesinin internet sitesinden GDO ile ilgili bir haber.



"GDO'lu 25 ürün Türkiye'de

Daha önce sadece GDO’lu mısır ve soyaya izin veren Bilimsel Komite, aldığı son kararla GDO’lu şekerpancarı, maya, patates, pamuk, bakteri biyokütlesi ve kolzanın da ithalatına izin verdi.


Böylece bugüne kadar Türkiye’ye genetiği değiştirilmiş 9 çeşit mısır, 3 çeşit soya, 3 çeşit kanola, 6 çeşit pamuk, 1 çeşit şekerpancarı, 1 çeşit maya, 1 çeşit patates, 1 çeşit bakteri biyokütlesi olmak üzere toplam 25 çeşit genetiği değiştirilmiş ürün ithalatına izin verildi.


http://www.hurriyet.com.tr/yasasinha...64.asp?gid=373
Yukarıdaki listeye göre, istemesek de GDO bizimle olacak. Ne kadar aldığımız ürüne dikkat etsek de çocuklarımız GDO'lu gıda alacak. Hazır gıdalarda bu ürünlerin en azından biri mutlaka vardır (yağında, şekerinde mutlaka vardır). Organik dışında aldığımız günlük sütleri veren inekler bile GDO'lu mısırla besleniyor.

Sakınacak, kaçınacak nokta kalmadı, bence GDO'nun tamamen yasaklanması dışında korunmak mümkün gözükmüyor.

Kiraz Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 30-07-2010, 18:33   #30
agaclar.net
 
malina's Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-04-2004
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 37,245
Galeri: 88
GDO'lu 25 ürün Türkiye'de

Daha önce sadece GDO’lu mısır ve soyaya izin veren Bilimsel Komite, aldığı son kararla GDO’lu şekerpancarı, maya, patates, pamuk, bakteri biyokütlesi ve kolzanın da ithalatına izin verdi.

Böylece bugüne kadar Türkiye’ye genetiği değiştirilmiş 9 çeşit mısır, 3 çeşit soya, 3 çeşit kanola, 6 çeşit pamuk, 1 çeşit şekerpancarı, 1 çeşit maya, 1 çeşit patates, 1 çeşit bakteri biyokütlesi olmak üzere toplam 25 çeşit genetiği değiştirilmiş ürün ithalatına izin verildi.

Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, 26 Ekim 2009’da Resmi Gazete'de yayımlanan “Gıda ve Yem Amaçlı Genetik Yapısı Değiştirilmiş Organizmalar ve Ürünlerinin İthalatı, İşlenmesi, İhracatı, Kontrol ve Denetimine Dair Yönetmelik” ile GDO’ lu ürünlerin Türkiye’ye girişinin yasaklanacağı iddia edilmişti.

Bakanlık önce 27 ürünü GDO analizine tabi tutulacağını açıklamış ancak tepkiler üzerine ve yeterli laboratuar altyapısı olmadığı için analize tabi tutulan ürün sayısı 9’a indirilmişti. Bu 9 üründen domates, papaya ve çeltik hariç diğer 6 ürünün ithalatına izin verildi. Analize tabi tutulacak listede yer almayan maya ve bakteri biyokütlesinin de ithal edilmesi dikkat çekiyor.


GDO'lu pamuğa izin
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın internet sayfasında yayınlanan Bilimsel Komite’nin 3. ve 4. toplantısında alınan kararlara göre, Türkiye’ye ithalatına izin verilen “genetiği değiştirilmiş MON1445-2 pamuk, MON15985-7 pamuk, MON1445-2 x MON15985-7 melez pamuk çeşitlerinin yem, gıda (rafine yağ) ve pamuk lifi olarak kullanıldığında, mevcut bilgiler ışığında insan ve hayvan sağlığı açısından istenmeyen bir etki oluşturmayacağı beklenmektedir” görüşüne yer verildi.

Aynı kararda MON531-6 kodlu pamuk, MON531-6XMON1445-2 kodlu pamuk, LLCotton 25 pamuk çeşidi için ise “Yem, gıda(rafine yağ) ve pamuk lifi olarak kullanıldığında herhangi bir risk oluşturmayacağı kanısına varılmıştır” denildi. Bu üç çeşit pamuk için “insan ve hayvan sağlığı açısından istenmeyen etki oluşturmayacağı “ ibaresinin yer almaması dikkat çekiyor.

Gen kaçışına önlem talebi
Bilimsel Komite kararlarında genetiği değiştirilmiş kolza (kanola) için gen kaçışı uyarısı yapıldı. Kararda GT 73 kolza,T45 kolza ve MS8 X RF hibrid kolza çeşidi için “yem, gıda (rafine yağ) olarak kullanıldığında mevcut bilgiler ışığında insan ve hayvan sağlığı açısından istenmeyen bir etki oluşturmayacağı beklenmektedir. Ancak, ülkemizde bu türün yabanileri bulunduğundan gen kaçışının önlenmesi için gerekli tedbirlerin alınması önerilmektedir” görüşüne yer verildi.

Uzmanlara göre, genetiği değiştirilmiş organizmaların(GDO) çevre açısından en önemli riski gen kaçışıdır. Bugüne kadar yapılan araştırmalar özellikle kolzadan, şeker pancarından, mısırdan yabani akrabalarına gen geçişi olduğu tespit edildiği biliniyor. Genetiği değiştirilmiş bir ürün üretildiğinde bundan yabani akrabalarına gen geçişi olacağı için genetik kirliliğin olma olasılığı yükseliyor. Bilimsel komitenin kolza için gen kaçışı uyarısı yapması Türkiye’ye ithal edilen kolza çeşitlerinin ekiminin de yapılacağı kuşkusunu doğuruyor.

GDO'lu şekerpancarı
Bilimsel Komite kararı ile ilk kez genetiği değiştirilmiş şekerpancarı ithalatına da izin verildi. Kararda, “H7-1 şeker pancarı çeşidinin yem, gıda olarak kullanıldığında mevcut bilgiler ışığında insan ve hayvan sağlığı açısından istenmeyen bir etki oluşturmayacağı beklenmektedir” denildi.

Şekerpancarı üretimini kota ile sınırlayan ve üreticileri alternatif ürünlerin üretilmesi için destek veren Türkiye’nin GDO’lu şekerpancarı ithal etmesi dikkat çekiyor.

Fast food patatesi de GDO'lu
İlk kez resmi olarak ithalatına izin verilen genetiği değiştirilmiş amilopektin patates çeşidi fast-food zincirlerinde kızartmalık patates olarak kullanılıyor. Bilimsel Komite, EH92-527-1 patates çeşidinin doğrudan gıda ve yem olarak kullanılmasının uygun olmayacağına karar verirken bu patates çeşidine ait ürünlerin yalnızca endüstri amaçlı (kağıt ve kimya) kullanılabileceği görüşüne vardı.

Listeden çıkarılan maya ve bakteriye izin
Bilimsel Komite kararları arasında en çarpısı olanı ise Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın geçtiğimiz yıl Kasım ayında analize tabi tuttuğu 27 ürün arasında yer alan ancak daha sonra listeden çıkardığı genetiği değiştirilmiş maya ve bakterinin de ithalatına izin verilmesi oldu. Bilimsel Komite, “genetik olarak değiştirilmiş ve kurutularak öldürülmüş bakteri biyokütlesi PL73’ün yem katkısı olarak kullanıldığında, eldeki bilgiler ışığında insan ve hayvan sağlığı açısından istenmeyen bir etki oluşturmayacağı beklenmektedir” görüşü ile bu bakterinin ithalatına izin verdi.

“Genetik olarak değiştirilmiş, kontrollü ısı kullanılarak öldürülmüş MT 663/Pmt742 veya Pak729 maya biyokütlesi canlı GDO içermediğinden, yem katkısı olarak kullanıldığında, eldeki bilgiler ışığında insan ve hayvan sağlığı açısından istenmeyen bir etki oluşturmayacağı beklenmektedir” görüşünün yer aldığı Bilimsel komite kararı ile genetiği değiştirilmiş mayaya da ithalat izni verildi.

Daha önceki kararlarda genetiği değiştirilmiş 3 çeşit soya ve 9 çeşit mısır ithalatına izin verilmişti. Böylece Türkiye’ye bugüne kadar toplamda 25 çeşit GDO’lu ürünün girişine resmen izin verilmiş oldu.

Kararların dili tereddütlü
GDO Bilimsel Komite kararlarında “mevcut bilgiler ışığında”, “insan ve hayvan sağlığı açısından istenmeyen bir etki oluşturmayacağı beklenmektedir” gibi kesin olmayan ifadelerin kullanılması dikkat çekiyor. Uzmanlar, Bilimsel Komite üyelerinin GDO’lu ürünlerin doğuracağı zararlar nedeniyle tüketicilerin hukuki yollara başvurmasından kaçınmak amacıyla kesin olmayan ifadeler kullandığına dikkat çekiyor.

İthal edilen GDO’lu ürün çeşitleri
Ürün / Çeşit sayısı
Mısır 9
Pamuk 6
Soya 3
Kolza(kanola) 3
Şekerpancarı 1
Patates 1
Bakteri 1
Maya 1
Toplam 25

Tarım Bakanlığı’nın GDO analizi yaptığı ürünler

-Mısır,
-Soya
-Kanola
-Pamuk
-Papaya
-Domates
-Şeker Pancarı
-Çeltik-Pirinç
-Patates

Ali Ekber Yıldırım

tarimdunyasi.net

malina Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla


Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 15:46.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025