Alıntılar bir önceki mesajda adı geçen
referans gazetesinden.
Alıntı:
26 Ekim'de yayımlanan yönetmeliğin bakanlığın savunduğu gibi GDO'lu ürünleri yasaklamadığını tam tersine üretim ve ithalatına izin verdiğini düşünen Gonca Eren, zaman kaybetmeden Danıştay'ın kapısını çaldı. Mesleği avukatlık olan Ankaralı Eren'in itirazının en önemli dayanağı ise yönetmeliğin bağlı olduğu bir yasanın olmamasıydı. "Bu hukuki açıdan büyük eksiklikti. Bakan bey bu konuda yanıldı" diyen Gonca Eren'i Danıştay da haklı buldu.
|
Davayı açan genç avukat GDO karşıtıymış. En azından öyle söylemiş. Sanki GDO evvelden yasakmış da yönetmelik serbest bırakmış gibi hemen davayı açmış ve Danıştay da kararında "Türk Milleti Adına" başlığının altında yönetmeliği durdurmuş. Artık avukatın beklentisi meclisin GDO'yu tümden yasaklayacak yasayı çıkartmasıymış (!) Yasayı beğenmezse ona karşı da dava açarmış
(bir gün bir yasa çıkarsa ona karşı da dava açacağından hiç kuşkum yok).
Alıntı:
Danıştay'ın kararını olumlu karşılayan Eren, "Bakanlık eğer bu kez GDO'lu ürünleri yasa ile getirmeye kalkarsa yine itiraz edeceğim. Yasayı da iptal ettireceğim. Çünkü anayasa bana bu hakkı veriyor. Vatandaş olarak isteğim GDO'yu tamamen yasaklayan yasanın çıkarılması" diyor.
|
GDO'lu ürünleri yasa ile getirmeye ne hacet olabilir ki? Hazır yönetmelik de ortadan kalkmışken.
Alıntı:
"Bu itirazı avukat kimliğimle değil sade vatandaş olarak yaptım. Sonuçtan da memnunum. Toplum ve çevre sağlığını etkileyecek önemli bir yanlışı engellemiş oldum" diyen Eren, itiraz sürecinin arkasında ne bir dernek ne bir şirket ne de başka bağlantı olduğunu söylüyor.
|
Sn.Avukat sonuçtan çok memnun kalmış. Aslında kendisinden çok daha fazla memnun olanlar da var. Bu sn.avukata ömür boyu maaş bağlamaya hazır olduklarına neredeyse eminim.
Alıntı:
Danıştay'a itirazının tamamen kişisel duyarlılıktan kaynaklandığını belirten Gonca Eren "Sağlıklı beslenmeye özen gösteren bir ailede büyüdüm. Bu konudaki titizliğimin temelinde biraz da ailem var.
|
Bundan sonra kendisine sağlıklı günler dilemekten başka yapacak bir şey yok.