![]() |
|
|
![]() |
#2 |
Ağaç Dostu
|
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#3 |
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 9,019
|
Bu başlıkta yazacaktım, unutmuşum. Kök kanserine sebep olan patojeni önleme kabiliyetine sahip bilinen tek bakteri Agrobacterium radiobacter. Bionem'in içeriğinde olan PF bakterisinin böyle bir işlevi olduğunu kanıtlayan tek bir literatür dahi yok. Geçmişte bu konu tartışıldığında bionem satıcısından literatür rica etmiştim. Verdikleri alakasız çıkmıştı. Orijinal olarak Agrobacterium radiobacter bakterisinin K84 ismi verilen izolasyonu patojeni baskılayıp engelliyor. Ancak, doğal bir izolasyon olan K84'ün bir zaafiyeti ortaya çıkmış. Zaafiyet de bu izolasyonun zaman içinde patojene plazma transferi yapması, bunun sonucunda da patojenin radiobaktere karşı direnç geliştirmesiymiş. Bunun üzerine K84 üzerinde genetik bir değişiklik yapılmış. Bu değişiklik bu günkü GDO tartışmalarına konu olan genetik değişiklikten biraz farklı. Bakterinin DNA'sına herhangi bir şey ilave edilmemiş. Sadece, DNA'da plazma transferine sebep olan bölüm silinmiş. Bu haline de K1026 denmiş. 20 yılı aşkın K84 deneyiminden sonra (ki, K84 ile ilgili çok detaylı insan ve çevre analizleri yapılmış ve herhangi bir olumsuz etki gözlenmemiş) K1026'nın başarılı sonuçlar vermesiyle K84'in kullanımı tamamen durdurulmuş. K1026'nın kullanımına EPA da onay vermiş durumda. 8-10 yıldır da dünyanın her yerinde kullanılıyor. K1026 izolasyonunda GDO teknolojisinde çoğunlukla yapıldığı gibi gen transferiyle gen eklemek gibi bir durum yok. Tersine bir grup genin çıkartılarak bakterinin yaşam döngüsünün kısıtlanması var. Bu sayede bakterinin plasma transferi yaparak patojene direnç kazandırması önlenmiş. Durum bundan ibarettir. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#5 |
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 9,019
|
Evet. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#7 |
Ağaç Dostu
|
Sayın Meyvelitepe'nin bir yazısından sonra, iki senedir domateslerimin köklerinde nemadot olduğunu düşündüğüm oluşumlar konusunda kafam karıştı. Bahçemdekiler nemadot mu, azot yumrusu mu? Gördüğüm kadarı ile azot yumruları saçakların üzerinde bulunuyor ve sonrasında saçak devam ediyor, benimkilerde ise yumrular büyük ve saçaklar yok oluyor. Bahçemdeki Meyvelitepe'nin mesajı |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#8 | |
Ağaç Dostu.
|
Alıntı:
|
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#9 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 04-03-2009
Şehir: mersin
Mesajlar: 17
|
![]() Değerli bahçe sahipleri ve uzman arkadaşlar mersinde 650 rakımda 2014 şubat ayında diktiğimbir yaşında 20 dekar kivi bahçem var.fidanlardan 20 tanesi iyi gelişmediği için kök bölgesindeki toprağı eşeledim kök uçlarında yuvarlak irili ufaklı küçük yumrular gördüm örnek aldım bitki koruma müd.tahlil ettirdim kök ur nematodu olduğu anlaşıldı. Akrabam ziraat mündisi bana mücadelenin zor olduģunu kimyasal mücadele gerektiğini ilaçların bitkinin saçak köklerinide yaktığını ve zehirin bir yıl kaldığını ve pahalı oldugunu söyledi. Kültürel önlemlere başladım. Arkadaşlar sizden isteğim nematotlarla biyolojik mücadelede bana yardımçı olmanız. Bazı sitelerde katran yağı, kekik yağı, zakkum bitkisi, sarımsak, kullanımının faydalı olduğu bilgisi vardı ancak detaylı bilgi verilmemiş bunları kullanan varmı kullandıysa nasıl ne zaman ve ne kadar kullanılacak başka önerisi olan varmı kimyasal ilaç kullanan varsa hsngi ilaç . Lütfen cevap verin tüm bahçeye yayılabilirmiş ve ağaçlarda kuruma gelişim bozukluğu ve ürün kaybı olabirmiş... |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#10 | |
Ağaç Dostu.
|
Alıntı:
|
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#11 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-05-2005
Şehir: Antalya
Mesajlar: 116
|
Orman bölgesine ekilecek tüplü fidanlarda kök hastalıkları riskine karşı dikimde sönmemiş kireç kullanılır mı? Nasıl kullanılmalıdır? |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#12 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 11-02-2007
Şehir: İzmir
Mesajlar: 1,145
|
Kireç, fosfor hareketini durdurur. Bitki fosfor açlığı çeker. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#13 |
Ağaç Dostu
|
Nematod için ücretini verip roa plus ve nematisid adlı ürünleri aldım ve denedim. Her 2 üründe etkili oldu diyebilirim. Özellikle nematisid (gübre karışımına kekikli bir içerik eklenmiş.) adlı ürünü denemenizi tavsiye ederim. Ayrıca mayer adlı bir ürünüde tavsye ettiler. Fazla araştırmadım ama denemek lazım. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#14 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-05-2005
Şehir: Antalya
Mesajlar: 116
|
Bu riske karşı nasıl hareket etmeliyiz? |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#15 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 11-02-2007
Şehir: İzmir
Mesajlar: 1,145
|
Mikoriz mantarı kullanılabilir. Veya, kök kanseri hastalığına karşı geliştirilmiş olan NOGAL isimli bakteri kültürü uygulayabilirsiniz. Yalnız, bu ürünü, bitkileri toprağa dikmeden önce bitkiye uygulamanız gerekiyor. Kök kanseri hastalığı hem insanda hemde bitkide hastalık yapabilen bir bakteri türüdür. İnsanda karaciğer kanseri oluşmasını tetikler. Dikim yapacağınız zaman eldiven takmanız ve yiyecek tüketmemeniz (sigara içmemeniz) önerilir. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#16 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-05-2005
Şehir: Antalya
Mesajlar: 116
|
Mikoriza aklımdaydı hep. Bu riske karşı da işe yarayacaksa kullanayım. Teşekkürler. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#17 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 18-09-2015
Şehir: Antalya
Mesajlar: 24
|
Üzüm fidani dikiminde koruyucu olarak ne kullanabiliriz?Teşekkürler |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#18 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 21-02-2018
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 87
|
Bazı kıvırcıklarımın kökleri resimdeki gibi oldu. Ne olduğunu internette bulamadım. Bahsedilen kök kanseri türü olabilir mi? |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#19 |
Ağaç Dostu
|
Kök Kanseri Nedir? Kök kanseri, pek çok odunsu ve otsu bitki türünün kök ve kök boğazlarında urlar meydana getirerek oluşturduğu bir kanser türüdür. Hastalığın oluşmasına daha çok Agrobacterium tumefaciens bakterisi neden olmaktadır. Bu bakteriler birçok tarım arazisinde bulunan ve toprak altında çok uzun süre canlı kalabilen bakterilerdir. Fidan üretim tesislerinden başlayarak birçok meyve bahçesine hızlı bir şekilde yayılarak tarımsal üretimde meyve tutumu, kalitesi ve veriminde öncelikle azalmalara neden olmaktadır. Daha sonra da ağaçların tamamen kurumasına ve ölümüne sebep olmaktadır. Patojenik Agrobacterium toprakta veya kök dokuları üzerinde yıllarca ( 40 yıl ) yaşayabilmektedir. Kök Kanserinin Yayılımı: Kök Uru (kanseri) hastalığına sebep olan patojen bakteriler; yağış, toprak işleme, alet ekipmanlar, toprak ve suyoluyla çok kolay yayılabilmektedir. Toprak içinde suyun hareketi veya tarladaki birçok bitkinin (yabancı otlar, çim gibi) bulaşık kökleri sayesinde bir bölgeden diğer bölgeye hızla bulaşabilmektedir. Ortalama 1 gr. toprakta 500 patojen hücre olurken, 1 gr. lık kök uru üzerinde ortalama 10.000 ile 1 milyon arasında patojen bakteri hücresi (bu sayının 10 milyon a ulaştığı bitki kökleri de tespit edilmiştir) vardır. Hastalığın yayılmasını engellemek açısından hastalıklı bitki köklerinin tamamen tarladan uzaklaştırılarak imha edilmesi, mücadelede çok önemli kültürel bir önleme sahiptir. Nitekim Kök kanseri hastalığı, Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı’nın teknik talimatnamesine göre karantina önlemleri kapsamında olup, toleransı 0 olan çok tehlikeli ve hızla yayılan hastalıklar grubunda yer almaktadır. Özellikle meyve fidanı üretim tesislerinde kök kanseri ile mücadele için gereken tüm kültürel önlemler hassasiyetle uygulanmalıdır. Kök kanseri hastalığının en yaygın olduğu bitki türlerinin başında taş çekirdekli meyveler (şeftali, kiraz, vişne, erik gibi), yumuşak çekirdekli meyveler (elma, armut gibi), sert kabuklu meyveler (ceviz, badem gibi), bağlar ve süs bitkileri (gül gibi) gelmektedir. Hastalığın Bitki Bünyesine Girişi Ve Urların Oluşumu: Patojen bakteri Agrobacterium tumefaciens, bitki bünyesine kök bölgesindeki yaralı dokularından girer. Patojen bakterin diğer bakterilerden farklı olan zararları şeklinden dolayı bitki bünyesine giriş yaptıktan sonra mücadelesi imkansızdır. Hassas yaralı bitki dokularından içeri giren zararlı patojen Acrobacterium tumefaciens bitkinin genetik yapısını değiştirerek oksin ve sitokinin grubu bitkisel hormonların çalışmasını teşvik ederek, kök bölgesinde urlar meydana gelmesine sebep olmaktadır. Toplu iğne başı büyüklüğünde teşekkül etmeye başlayan urlar 10 cm. çapına kadar toprak altında oluşurlar. Söz konusu C nin°C nin altında ve 35 ° urlar çok yavaş gelişme göstermekle beraber, 10 üzerinde gelişmesi çok daha yavaşlar. Kök Kanserinin Kontrolünde NOGALL İle Mücadele: Agrobacterium tumefaciens’in sebep olduğu kök kanseri hastalığına karşı biyolojik bir bakteri kültürü olan NOGALL (Agrobacterium radiobacter), Avustralya ve Amerika’da 1970’li yıllardan beri başarı ile kullanılmaktadır. Genetik mühendisliği kullanılarak geliştirilmiş son sürümü K 1026 torf içine karıştırılarak sardırılmış ıslanabilir. Toz formunda olup bünyesinde Agrobacterium radiobacter, K1026 faydalı bakterisini saf olarak içermektedir. Bu faydalı bakteri kültürü patojen Agrobacterium tumefaciens‘in doğal düşmanı olup, biyolojik olarak hastalığın kontrol altına alınmasını sağlar. NOGALL sadece koruyucu amaçla kullanılabilen biyolojik bir üründür. Hastalık bitki bünyesine girdikten sonra tedavi edici olarak kullanılamaz. Bu yüzden uygulamalar bitki toprağa dikilmeden önce yapılmalıdır. NOGALL’ın Etki Şekli: Kök Kanseri ile savaşta NOGALL farklı etki mekanizmaları ile başarıyla kullanılmaktadır.Etki şekli; Kök bölgesinde kısa bir zaman sürecinde kolonize olur ve kök bölgesindeki karbonhidrat, aminoasit, oksijen ve diğer bileşikler için, toprak patojenleri ile rekabete girerek onların yaşama şanslarını azaltır. Agrocin 84, agrocin 434 ve ALS84 gibi antibiyotikleri salgılayarak kök kanserine sebep olan patojen bakterinin direkt olarak ölümüne sebep olur. NOGALL’ın Başarı İle Kullanıldığı Bitkiler: Dünyanın farklı bölgelerinde yapılan deneme çalışmalarında başarı ile kullanılan bitkiler: 1) Taş çekirdekli meyveler ( şeftali, kiraz, vişne gibi ) 2) Sert kabuklu meyveler ( ceviz, badem gibi ) 3) Süs bitkileri ( gül, gerbera ) 4) Yumuşak çekirdekli (elma, armut gibi) Bağlarda karşılaşılan ve Agrobacterium vitis zararlı patojeninin sebep olduğu kök kanserine karşı NOGALL etkili değildir ve bağlarda NOGALL kullanımı tavsiye edilmez. Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı Koruma Kontrol Genel Müdürlüğü’nün kontrolünde yapılan resmi deneme çalışmalarında NOGALL’ın yeni versiyonu K 1026, kiraz ve şeftali bitkilerinde kök kanseri ile mücadelede biyolojik bakterisit olarak ruhsatlandırılmıştır. NOGALL Uygulamalarında Dikkat Edilecek Hususlar Uygulamalarda yapılacak en küçük hata, ürün ne kadar etkili de olsa başarı şansımızı azaltır. Bu yüzden uygulamalarda gereken hassasiyet en üst düzeyde gösterilmelidir. Genel olarak NOGALL uygulamaları basit bir ifadeyle, ekim veya dikim öncesi hazırlanan ilaç karışımı içine tohum, çöğür (anaç) ve fidanların daldırarak 1-2 dakika bekletilmesi ve ardından hemen ekim veya dikimin yapılması şeklindedir. Uygulamalarda adım adım dikkat edilmesi gereken konular 1) İhtiyaç olan NOGALL miktarı belirlenmeli, gereğinden fazla veya düşük dozajlarda uygulama yapılmamalıdır. 2) İlaç karışımını hazırlarken kullanılacak suyun kimyasal bir kalıntı (klor dahil) içermediğine emin olunması ve mümkün ise su, soğuk ve içme suyu kalitesinde olmalıdır. 3) İlacın hazırlanacağı kap temiz; ilaçlama ve benzeri amaçlar için kullanılmış olmamalıdır 4) İlaç hazırlanması, budama ve dikim işlemleri sırasında steril eldiven kullanılmalıdır. 5) 250 gr. lık her bir NOGALL paketi için toplam ihtiyacımız olan su miktarı 12 lt.dir. Kap içine önce 2 lt. su konulmalı ve NOGALL paketinin tamamı 2 lt. su içine tamamen boşaltılmalı toplam 12 lt. su olacak şekilde karıştırma işlemi yapılırken yavaş yavaş su eklenmelidir (ayran hazırlar gibi). 6) Fidanları, hazırladığımız ilaç karışımına daldırmadan önce, fidanın kök bölgesindeki kırık, ezik vb. zarar görmüş kısımlar kesip temizlenmeli ve kök bölgesindeki toprak, çamur iyice yıkanarak uzaklaştırılmalıdır. Böylelikle uygulanacak ilaç tüketimi azaltılmış olur. 7) Köklerde dezenfeksiyon için ayrıca alkol bazlı bir ürün kullanılıyorsa bu uygulama yapıldıktan sonra fidanlar 2 saat bekletilmeli alkol uçtuktan sonra NOGALL uygulaması yapılmalıdır. 8) Fidan ve çöğürlerin toprak içerisinde kalacak tüm kısımlarının ilaç ile temas ettiğinden ve ıslandığından emin olunmalıdır. 9) Fidan ilaçlı kaptan çıkarılırken akan ilaçlı sıvı yine aynı kapta kalmalıdır. Böylelikle aşırı ilaç kaybı önlenmiş olur. 10) Uygulama yapıldıktan hemen sonra beklemeden ekim veya dikim işlemleri yapılmalıdır. 11) Kullanılan ilaç karışımına daldırma işlemi devam ederken zamanla bitki köklerinden gelen toprak ve çamurdan dolayı çok fazla kirlenmesi durumunda yeniden bir ilaç karışımı hazırlamalıdır. 12) Fidan alımı yapılan firmalara fidan üretimi aşamasında NOGALL kullanıp kullanmadığı sorulmalı ve mümkün ise NOGALL kullanılan fidanlar tercih edilmelidir. Fidan üretim aşamasında NOGALL’ın kullanılmış olması fidanların kök kanserine yakalanma şansını büyük ölçüde azaltmaktadır. NOGALL Uygulaması Yapılmış Bitkilerde Kimyasal İlaç Uygulamaları NOGALL bir faydalı bakteri kültürüdür. Bu yüzden özellikle kök bölgesine topraktan fungusit kullanımında çok dikkatli olunması gerekmektedir. Kullanılmaması gereken fungusitlerin uygulanması durumunda faydalı bakterinin kök bölgesinde yaşama şansı ortadan kalkar ve kök uru(kanseri) ile mücadelede başarı sağlanamaz. İnsektisit ve gübrelerin kullanılmasında bir sakınca yoktur. Tereddüt yaşadığınız bir kimyasalı kullanmadan önce lütfen firmamıza başvurunuz. NOGALL uygulamalarından sonra topraktan kullanılmasında hiçbir sakınca olmayan fungusitler: Benomyl, Iprodione, Metalaxyl, Methyl thiophanate, Proconazole, Propamocarb, Triadimefon , Sonuç: Agrobacterium radiobacter’in yeni sürümü K 1026’nın Avustralya ve Amerika dan sonra Türkiyede 3. ülke olarak ruhsatlandırılması ve kullanılmaya başlanması çok sevindirici bir gelişmedir. Yeni faydalı bakteri kültürü NOGALL’ın ülkemiz Meyve üretim sektörüne hayırlı olmasını diler, bu tür etkinliği ispatlanmış yeni biyolojik ürünlerin tüm tarımsal üretimde yaygınlaşmasını temenni ederiz. http://www.alarafidan.com.tr/shop/ur...i/kok-kanseri/ |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#20 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-01-2009
Şehir: izmir/aliağa
Mesajlar: 5,567
|
Alıntı:
Yukarıda ve mesajınızda ki NOGALL uygulamalar, çıplak kök için verilen tariflerdir. Ve bu uygulama ürün üzerinde de anlatılmaktadır. Ancak tüp kök uygulaması için bilgi verilmemektedir. Uygulama örneği olarak zeytin fidanı düşünüldüğünde, fidanın tüp kökünün sulandırılmış ürünün içine daldırılması düşünülmemelidir. Böyle bir uygulama, ürünün çabuk bitmesine ve kirlenmesine sebeb olur.. Ben, zeytin fidanları ve tüplü bazı meyve fidanlarında uygularken, ürünü, boşalttığım ve iyice temizlediğim camsil kabına koydum ve iyice fısfısladım. Bir iki dakida beklettikten sonra gömdüm. Bu tüplü köke uygulamayı (fıs fıs) hiç bir yerde görmedim ve nasıl uygulanacağına dair bir yazıda okumadım. Böyle uyguladım. Umarım doğrudur. Zeytin fidanlarım üçüncü yılına girdi ve hiç fire vermedim. O yıl, eksik kalan yer için 5 adet daha zeytin fidanı diktim ve ikisi kök hastalığından kurumuştu. NOGALL'ı kullanmanın bir olumsuz tarafı var. O da 5 ya da 10 fidan için kullanamıyorsun. Ekonomik olmuyor. Çünkü ürünü poşetten açtığında bakteri havayla temasa geçtiğinde canlanıyormuş. Ürünün tamamını kullanma zorunluluğu var. Ürünün birazını ve karışımın birazını sonra kullanma şansın yok. Büyük alanlar için NOGALL uygulaması, Bionem ve ROA ile kıyaslandığıda daha ekonomik gibi görünüyor. Ancak, 3,5,10..20 gibi fidan dikilecekse Bionem ve ROA daha ekonomik olur, diye düşünüyorum. Saygılar |
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#21 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-01-2009
Şehir: izmir/aliağa
Mesajlar: 5,567
|
Alıntı:
Tabii edinilen bir tecrübenin sorulmadan, sorulmuş gibi cevaplanması tamamen iyi niyetimdendir. Yukarıdaki NOGALL ile ROA ve bionem kıyaslandırılması, her ikisinini ilaç olarak düşünülmesi ona göre maliyet hesaplanmasını içeriyordu ki, böyle bir hesaplama tarafımızdan yapılımış ve bu sonuca varılmıştır. Burada gözden kaçırdığımız, BİOANEM VE ROA' NIN AYNI ZAMANDA KÖKLENDİRİCİ GÖREVİNİN OLMASIDIR. Böyle düşünüldüğünde bionem ve ROA nın, NOGALL'a göre daha avantajlı olduğu görülmektedir. Bu durum gözden kaçırılmamalıydı. Ancak, şu soruya çevap verebilirseniz, sevinirim. NOGALL uygulanması yapılmış ya da uygulanacak ise daha sonra Bionem ve ROA uygulamasına geçildiğinde, bakterilerin birbirlerine etkileşimi hakkında bir veri mevcutmudur? Saygılar |
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
|
|