agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Doğaya ve Yaşamınıza Sahip Çıkın > Daha İyi Bir Yaşam İçin
(https)




Beğeni Düzeni146Beğeniler

Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 23-09-2013, 10:27   #1
Ağaç Dostu.
 
pria's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-08-2009
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 6,527
Meşrubatlar alkolden de mi zararlı mı

pria Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 05-10-2013, 20:47   #2
Ağaç Dostu.
 
pria's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-08-2009
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 6,527
'Nar kabuğu, suyundan daha fazla değerlidir''

Nar kabuğunun ise Türk halkı tarafından hiç kullanılmadan çöpe atıldığına dikkati çeken (Türkiye Ulusal Kanser Danışma Kurulu eski üyesi) Gazi Eğitim Fakültesi Kimya Eğitimi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Uslu, şöyle devam etti:

''Halbuki Çin'deki Instutute of hygiene and Environmental Medicine (Hijyen Enstitüsü ve Çevresel Tıp Bilimi) kuruluşunun yaptığı son araştırmalara göre, nar kabuğu, suyuna göre daha fazla oranda değerli bileşikler içermektedir. Yani nar suyu bir ilaç gibi sağlığımız için faydalıdır, ancak kabuğu suyundan daha fazla değerlidir. Nar kabuğu içinde bulunan ellagik asit, başta meme kanseri olmak üzere hemen hemen tüm kanser türlerini hem önleyici hem de iyileştirici faydalar sağlamaktadır. Nar kabuğundaki flavanoitler, fenolik bileşikler ve antioksantlar suyundan çok daha fazla miktardadır.''

Prof. Dr. Uslu, araştırmaların, nar kabuğunun kötü huylu kolesterolü azalttığı, beta hücrelerini artırarak diyabetli hastalara, kalp ve damar hastalarına suyuna göre çok daha önemli faydalar sağladığını gösterdiğini anlatarak, şunları kaydetti:

''Nar kabuğunda bulunan ellagik asit antioksidan, anti-mutajen ve anti-kanser özelliklere sahiptir. Çalışmalar meme, yemek borusu, cilt, bağırsak, prostat ve pankreas kanserlerinde anti-kanser özelliğini göstermiştir. Ellagik asit P53 geninin kanser hücrelerince yok edilmesini engellemektedir. Ellagik asit kansere neden olan moleküllere bağlanarak onları çok önemli bir oranda etkisizleştirmektedir. Bu yüzden özellikle kanserli hastaların kullanımı amacıyla ellagik asitli içecekler başta İsrail olmak üzere pek çok ülkede eczahanelerde satılmaktadır. Nar kabuğu narın en değerli yeri iken ülkemizde meyve suyu fabrikaları bu değerli maddeyi üstüne bir de para vererek çöpe atmaktadır.

Yine kanserli hastaları tedavi etmek için nar kabuğundan hazırlanmış ellegik asitli kapsüller 50 gramı 50 dolardan eczahanelerde satılmaktadır. Bir firma yüzde 95 saflıktaki nar kabuğundan ürettiği ellagik acitin 1 gramını 83 avrodan satmaktadır. Görüldüğü üzere nar kabuğu nar suyundan çok çok daha fazla değerlidir.

Kanserli hastaların ilk başta vücutlarının pH'sını 7.4'ün üzerine çıkarmaları gerekmektedir. Bunun için gerekli çabayı göstermeleri gerekmektedir. O halde hem kansere yakalanmamak için hem de kansere çözüm amacıyla artık hiçbir işe yaramayan siyah çay, asitli içecekler yerine yeşil çay, ada çayı, zeytin yaprağı çayı gibi bitki çayları ve özellikle de nar kabuğu çayını tüketelim.''

Nar kabuğu her derde deva

Narın dış kabuklarını hafiften soyup doğrayıcıda iyice öğüttükten sonra tortusunu süzüp içmeyi hiç denediniz mi?
Böylece tanelerini çıkarma eziyetinden de kurtulabilir ve hem kabuğundan hem de çekirdeğindeki faydalı bileşiklerden yararlanabilirsiniz.


Ayrıca:

NAR MEYVE KABUĞU EKSTRESİNİN MCF-7 HÜCRE
PROLİFERASYONU ÜZERİNE SİTOTOKSİK VE İNHİBİTÖR
ETKİLERİ

http://dergiler.ankara.edu.tr/dergil...1710/18281.pdf

gultar, Sonul ve Hillbilly beğendi.

Düzenleyen pria : 05-10-2013 saat 21:58
pria Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 05-10-2013, 21:37   #3
Ağaç Dostu
 
Cumhur Tonba's Avatar
 
Giriş Tarihi: 07-07-2008
Şehir: EDİRNE-ANTALYA
Mesajlar: 11,420
Galeri: 80
Teşekkürler Pria. Çok faydalı ve değerli bir bilgi.

Cumhur Tonba Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 08-12-2013, 13:09   #4
Ağaç Dostu.
 
pria's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-08-2009
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 6,527
Kanserle mücadelede önemli beslenme önerileri... - Nurhayat Gül - T24

pria Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 11-01-2014, 19:16   #5
Ağaçsever
 
lalolu's Avatar
 
Giriş Tarihi: 04-09-2012
Şehir: BURSA
Mesajlar: 87
guanababa tohumu

kanser hucresini mahf eden bi bitkidir.
kemoterapiden 10 kat daha etkili yan etki yokmuş
bu bitkinin tohumunu nasil elde edebilirim
sagolun

lalolu Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 15-01-2014, 22:57   #6
Ağaç Dostu
 
İsmail Kuzucu's Avatar
 
Giriş Tarihi: 13-01-2011
Şehir: Balıkesir/Gönen
Mesajlar: 3,802
Galeri: 7
Aklımı ilk Kazım Koyuncu gelir. Keşke tüm sanatçılarımız bu konularda Onun kadar duyarlı olsa..


Kazım Koyuncu'nun Çernobil Faciası Hakkındaki Düşünceleri - YouTube



Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi lalolu Mesajı Göster
kanser hucresini mahf eden bi bitkidir.
kemoterapiden 10 kat daha etkili yan etki yokmuş
bu bitkinin tohumunu nasil elde edebilirim
sagolun
Ebay sitesinde tohumlar mevcut: Soursop Seeds | eBay

İsmail Kuzucu Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 04-02-2014, 08:29   #7
Ağaç Dostu
 
Koka's Avatar
 
Giriş Tarihi: 28-07-2009
Şehir: İstanbul-Üsküdar-Florya
Mesajlar: 397
Dünya Kanser Günü

Bugün, Dünya Kanser Günü.

Kurtulanlara geçmiş olsun, hastalara acil şifalar.

Dnya Kanser Gn

Koka Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 24-03-2014, 11:38   #8
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 11-05-2009
Şehir: Mugla-Gokova
Mesajlar: 426
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi lalolu Mesajı Göster
kanser hucresini mahf eden bi bitkidir.
kemoterapiden 10 kat daha etkili yan etki yokmuş
bu bitkinin tohumunu nasil elde edebilirim
sagolun

Sayin lalolu,
bahsetiginiz meyve agaci gaunabana veya ingilizce soursop. Ben Tanzanyada yemistim ve gercekten cok guzel ve faydali bir meyve. Tohumdan yetistirmeye basardim, ama evin icinde ve cok yavas buyuyor, sanirim bizim iklimde hic bir zaman meyve alamayiz. Sadece Akdenizde serada bu mumkun olabilir belki. Afrikaya, orta Amerikaya veya Ispanyaya (graviola meyvenin adi orada) gitmeniz laazim o meyveyi almak icin.
Buyuk bir fide interneten yabanci sitelerden almaya deneyebilirsiniz. Iyi sanslar.

istcallst Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 30-04-2014, 12:57   #9
Ağaç Dostu
 
Oğuz Karsan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 04-12-2006
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 1,085
Galeri: 181
Merhaba,

Soluduğumuz hava,yediğimiz besinler ve tabi içtiklerimiz. Bunların hepsi yaşam biçimimizden dolayı yaşadığımız stresle birleşince Kanser kaçınılmaz oluyor galiba.

Hepimiz, hayatımızın bir döneminde yaptığımız yanlışlıkların bedelini daha sonra ödüyoruz.

Bazılarımız şekerden, bazılarımız katkılı gıdalardan, bazılarımızda beslenme alışkanlığımızdaki bozukluklardan dolayı gelecekteki sağlıklı yaşamımızı tehlikeye atıyoruz.

Marketlerden aldığımız hiç bir şeyin sağlıklı olduğunu söyleyemeyiz. Amaçları sadece para kazanmak olan üreticiler, sattıkları gıdadan dolayı sağlıkları bozulacak insanları önemsemiyorlar.

Teknoloji sayesinde, ürettikleri ürünlerin raf ömrünü uzatmak uğruna ürettikleri gıdaların içine kattıkları kimyasalların, insan vücudunda ne gibi olumsuzluk ve hastalıklara yol açabileceğini bilmelerine rağmen, yaptıkları reklamlarda kullandıkları teknik hile ve aldatmacalarla mallarını pazarlamaya devam ediyorlar.

Yıllarca sadece içinde Fluorid var diye diğer markalardan ahalı satıldığı halde satın alarak sağlıklı olduğunu zannedip kullandığımız diş macunlarının aslında kanserojen olduklarını öğrendiğimde çok şaşırmıştım.

Bu nasıl zehirlendiğimizin küçük bir göstergesi olarak karşımızda duan bir gerçek. Varın gerisini siz düşünün neler yiyip neler içiyoruz neden hep yorgun ve halsiziz.


Saygılar

yağmur, Milla ve A_NOMAD beğendi.
Oğuz Karsan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 06-02-2014, 14:31   #10
Ağaçsever
 
Giriş Tarihi: 29-06-2007
Şehir: BURSA
Mesajlar: 66
kırmızı reishi mantarı

kırmızı reishi mantarının doğal olarak kanserli hücreleri yok ettiğini ve işe yaradığını bir yakınım vasıtası ile gördük, tavsiye ederim...

Eklenen Resimler
 
gultar ve loveforlife beğendi.
mlevent.aktan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 30-04-2014, 22:04   #11
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 11-10-2010
Şehir: ZONGULDAK
Mesajlar: 1,058
dostlar kanser illetini çok iyi bilen birisiyim önce annem sonra eşim akciğer kanserine yakalandı evde sigara içilmez ve kendileri sigara içmez ortama dahi girmezlerdi lakin olunca oluyor cernobil illeti 28 yıl önce patladığı zaman cahit aral çay bardağını zevkle içmişti bilim adamları felaketin boyutlarının 20 yıl sonra çıkacağını söyleyince kale almamışlardı şimdi benim zavallı halkım grip olur gibi kanser oluyor özellikle karadeniz çok kötü bir pozisyonda yinede devlet büyüklerimiz görmezden geliyor veya dikkat etmiyor lütfen sayın devlet büyükleri biraz dikkat edin sağlık bakanı ve karadenizli millet vekilleri kim olursa olsun insanlar kırılıyor

Eser İlhan ve Milla beğendi.
Selehattin 67 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 30-04-2014, 22:12   #12
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 11-10-2010
Şehir: ZONGULDAK
Mesajlar: 1,058
yukarıda okuduğum kadarıyla alternatif tıp bilimi doğrultusunda bazı yan takviye ürünler alan dostlar var kemoterapi alındığı süre hiç bir yan ürün alınamıyor lütfen kaş yaparken göz çıkarmayın

Selehattin 67 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 30-04-2014, 22:14   #13
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 11-10-2010
Şehir: ZONGULDAK
Mesajlar: 1,058
tüm hastalara acil şifalar diler böyle bir hastalığı kimsenin başına vermesin yüce rabbimden dilerim

Eser İlhan, TRAKLI ve Milla beğendi.
Selehattin 67 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 06-07-2014, 23:56   #14
Ağaç Dostu.
 
pria's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-08-2009
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 6,527
Baklagiller faydalı birşey olsaydı
gaz yapmazdı!! Değil mi?

-Seviyorum ama dokunuyor!

-Nasıl dokunuyor?

-Gaz yapıyor

- Severim ama kilo yapıyor!!!

-!!!

Baklagiller konuşulduğunda bu veya benzer diyaloglar başıma sık sık geliyor. Yediğiniz karbonhidratın miktarı değil kalitesi sağlığınızı etkiliyor. Kaliteli karbonhidratların başında baklagiller gelir.Baklagillerle ilgili duyduğum en büyük şikayet gaz yapıyor olmaları ve bu yönüyle değerlendirilmeleridir. Bir yiyeceğin sağlıklı olup olmadığına veya size yarayıp yaramadığına bu şekilde karar vermeyin. Bakliyatın gaz yapmasının nedeni düzenli yememenizdir. Barsakta sindirime dirençli nişastayı sindiren yararlı bakterilerin miktarının az olduğunda yani iş çok, ama çalışacak eleman olmadığı için gazınız olur. Bu dünyanın en yararlı besinini gazsız yiyebilmek için her gün bir miktar beslenmenize dahil edin. Azar azar başlayın. Salatanıza, çorbanıza, sebze yemeklerine eklemeye başlayın. Başlangıçta gaz yapabilir ama sakın kesmeyin, gaz yapmaz hale gelinceye kadar miktarı yavaş yavaş arttırın. Bunu yapmanıza değecek sebepler var:

1- Diyabet ve kilo almayı önler ve kurtulmanıza yardımcı olur. Çünkü glisemik yükleri düşüktür. Bu nedenle diyabeti önlemeye ve hatta Tip 2 diyabet’ten kurtulmaya yardımcı olurlar. Yüksek besin ve yüksek lif içerirler ve düşük kalorilidirler. Yani kilo alma riskiniz olmadan çok miktarda yiyebilirsiniz. Ancak bir şartla, Türk mutfağının gözden geçirilmesi gereken en önemli zaaflarından biri gereğinden çok fazla yağ kullanılıyor olmasıdır. Çok yemeniz gereken birşeyin içine çok fazla yağ koyarsanız şişmanlattığını zannedebilirsiniz. Baklagiller uzun süre tokluk sağlar, düzenli olarak yerseniz tansiyonunuzu düşürür ve zayıflarken karnınızı doyurmanıza yardımcı olur.

2- Kolon kanserinden ve diğer kanserlerden korur.

Kolon kanseri Amerika’da en sık rastlanan üçüncü kanserdir. Çok sayıda bilimsel çalışma, düzenli olarak bakliyat ve mercimekgiller tüketildiğinde kolorektal adenoma ve kanserlerin riskinin düştüğünü göstermektedir. *

Son birkaç yılda ise baklagillerin içeriklerinin genlerin çalışmasını etkileyerek bu antikanser özellikleri gösterdiğini ispatlayan çok sayıda bilimsel çalışmalar yayınlanıyor.* *

Haftada 2 kez yemek bile kanser riskini %50 düşürüyorsa, daha sık yediğinizde ne kadar korunacağınızı bir düşünsenize! Sindirime dirençli nişasta kalın barsaktaki bu yararlı bakteriler tarafından bütirat gibi kısa zincirli yağ asitlerine parçalanırlar. Bütirat kanserli hücrenin büyümesini engelleyerek ve detoksifiye edici enzimlerin üretimini arttırarak bir dizi anti-kanser etki sağlarlar. Sadece lif ve bütürat değil, içeriğinde bulunan fitatların kolorektal ve diğer pek çok kanserden koruyucu etkileri olduğu gösterilmiştir. *


Tamamı için:

Obezitenin nedeni olan aranan suçlu bulundu, karşınızda yeni düşmanımız: Tahıllar ve baklagiller - Nurhayat Gül - T24

Milla beğendi.
pria Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 22-07-2014, 14:53   #15
Ağaç Dostu.
 
pria's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-08-2009
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 6,527
Kanser savaşçısı kuruyemişler - Nurhayat Gül - T24

pria Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 09-08-2014, 13:56   #16
Ağaç Dostu.
 
pria's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-08-2009
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 6,527
Kaz Dağları inciri kabuğuyla yenmeli

Kaz Dağları’nda yetişen incirlerin, içindeki ‘ficin’ maddesi sayesinde kanserli hücrelerdeki metastazı durd

Ülkenin şifa deposu durumundaki Kaz Dağları’nda yetişen incirler, içindeki ‘ficin’ maddesi sayesinde kanserli hücrelerdeki metastazı durdururken, uzmanlar incirin kabuğuyla birlikte tüketilmesini tavsiye ediyor.
Dünyadaki incir üretiminin yüzde 72’sini karşılayan ülkemizde geçtiğimiz yıl yapılan bilimsel çalışmalar neticesinde, incir sütündeki ‘ficin’ maddesinin kanserli hücrelerde metastazı durdurduğu ispatlandı. Dünyanın, oksijeni en bol ikinci bölgesi durumundaki efsanevi Kaz Dağları’nda yetişen incirlerin içindeki ‘ficin’ oranının yüksek ve kaliteli olduğunu söyleyen uzmanlar, incir meyvesinin kabuklarıyla birlikte tüketilmesini öneriyor. 2013 yılında yapılan ve literatüre giren bilimsel çalışmada ham madde temini ve uygulama yaparak, adını sağlık biliminde tıp literatürüne yazdırmayı başaran Balıkesir’in Edremit ilçesindeki ‘Kale Natürel’ isimli ar-ge firması, Kaz Dağları’ndaki bitki ve meyvelerin şifa kaynağı olduğunu bildirerek, insanları bölgeye davet etti.
Kaz Dağları’ndaki çok sayıda köyde yaşayan yerli halk ta bahçelerinde yetiştirdikleri incirleri toplayıp, yol kenarlarında ve köylü pazarlarında satışa sunarak geçimlerini sağlıyor. Bölge halkı, tatilciler ve araştırmacılar, Kaz Dağları gezileri sırasında yöre köylülerinin sattığı ürünleri gönül rahatlığıyla satın alıp tüketiyor.

“İNCİRİ, AÇ KARNINA VE KABUĞUYLA BİRLİKTE TÜKETİN”

İncirlerin iyice yıkandıktan sonra mutlaka kabuklarıyla birlikte tüketilmesini tavsiye eden ar-ge firması yetkilisi ve bilimsel çalışmalarıyla adını defalarca dünya biliminde duyurmayı başaran Faruk Durukan, “İncirin sütünde bulunan ficin, etkin maddedir. İnciri, kabuğuyla yenilmesini tavsiye ediyorum. Çünkü, 2013 yılında yapmış olduğumuz bilimsel çalışmada, incir sütünde bulunan ficinin, kanser önleyici ve kanserde metastazı durduran ajan olarak görev yaptığı bilimsel olarak ispatlandı. Ve ayrıca, bunun patent başvurusunda da bulunduk. Türkiye, dünya incir popülasyonunun yüzde 72’sine sahiptir. Ülkemizde bol olan bir meyvedir ve şimdi de incir mevsimidir. Bu inciri kabuğuyla birlikte, özellikle aç karnına herkesin yemesini tavsiye ederim. İncirin içindeki süt, kabuk ile meyvenin şekerli kısmı arasındadır. Dolayısıyla, yıkanıp ta kabuğuyla yenilmesi uygundur. Ama bu kabuğundaki sütü derinize sürerseniz, deriniz tahriş olur. Fakat, yenilerek tüketildiğinde, ağızdaki tükürükler, sütün yapısını değiştirerek vücutta herhangi bir toksit oluşturmaz ve zararsız hale gelir” dedi.
Kaz Dağları’ndaki yol kenarlarında incir satan köylülerle sohbet eden Faruk Durukan, üretim yapan köylülere, incir ağaçlarında doğal gübre kullanmalarını tavsiye etti.

Kaz Dağları inciri kabuğuyla yenmeli

A_NOMAD beğendi.
pria Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 15-09-2014, 23:24   #17
Ağaç Dostu.
 
pria's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-08-2009
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 6,527
Edirne Valisi Şahin, kanser uyarısı yapan Dr. Dilek Tucer'i görevden aldı - Diken

Ben şahsen pirinç almıyorum artık evime..Onun yerine organik bulgur alyoruz..veya pirinç çok gerekliyse organik olanını alıyoruz bazen..çünkü çok pahalı..bulgur pilavı daha ekonomik..

Pirinci eve sokmamamızın nedeni şu..
Benim köyüm çeltik yani pirinç üreticisi..
Çeltik tarlalarına en az 7-8 defa ot ilacı atılıyor..
Hep ilaç hep ilaç..
Ergene nehrinin kirli suyuyla yetiştirilen pirinçler ise daha çok vahim..
Bence valinin görevden aldığı doktor haklı..

pria Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 30-10-2014, 18:18   #18
Ağaç Dostu
 
Charlaux's Avatar
 
Giriş Tarihi: 13-06-2011
Şehir: Istanbul / Columbus, Ohio (ABD)
Mesajlar: 1,260
Royal Jelly olarak bilinen ari sutunun faydalari cok ...

Gogus ve rahim agzi kanserine iyi geldigi belirtilen urunun faydalari arasinda kan dolasimini duzenlemesi,besleyici olmasi ve cilde iyi gelmeside yer aliyor.Bir makalede okuyordum Turkiye'de ari sutu uretimini yapan sadece uc yer varmis lakin hap olarak satin alabilirsiniz ben Ingiltere'de kolayca buldum uygun bir fiyata.Urun kopyalanamiyor dolasiyla hap olarak almanizda bir sikinti bulunmuyor.

Multivitamin yerine oldukca iyi bir alternatif.Reklam yapmak istemem ama Holland & Barrett'e bakmanizda fayda var.Ingiltere'de GNC gibi urunler satilmiyor,iceriklerine baktigim saglik urunlerinin cogu dogal.Ucuz fiyata yurtdisina urunleri yolluyorlar ki 100 lira verilen multivitaminden daha ucuz daha saglikli.

Charlaux Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 18-11-2014, 23:50   #19
Ağaç Dostu.
 
pria's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-08-2009
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 6,527
Zeytin tanesi ve yaprağındaki oleuropein maddesinin, prostat, meme ve hepatoma kanser hücrelerindeki anti-tümör etkisinin belirlenmesi üzerine araştırma: (pdf formatında)

http://www.nobel.gen.tr/Makaleler/B%...5286397889.pdf

pria Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 01-02-2016, 19:35   #20
Ağaç Dostu.
 
pria's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-08-2009
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 6,527
''...Maalesef çoğu kişi soğanı yağın içinde iyice kavurarak yemek yapmaya başlar. Ama gerçek şu ki yağın içinde soğanı kavurmak kansere davetiyedir...''

BESİNLER VE PİŞİRME TEKNİKLERİ

pria Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 22-09-2016, 17:37   #21
Ağaç Dostu
 
defender77's Avatar
 
Giriş Tarihi: 25-05-2015
Şehir: Yalova - Balıkesir
Mesajlar: 118
Kanser ilacı

Kübalı doktorun akciğer kanseri için geliştirdiği aşı 1 dolara satılacak! - Dünya - T24

"Vay koministler vay, ilaç şirketlerini batırmaya çalışıyor servet düşmanları!!!" diye bir açıklama gelmedi sanırım hala sayın devlet büyüklerimizden.

pria beğendi.
defender77 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 25-08-2008, 12:38   #22
Kaybettik...
 
praecox's Avatar
 
Giriş Tarihi: 12-06-2006
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 4,603
Galeri: 21
Sayın meyvelitepe,

soru toxikologie olunca aklımdan çıkmıyan paracelsus'un bir lafı geliyor.

Herşey zehirdir. Hiçbirşey zehirsiz değildir. Sadece dozudur zehiri yapan. demiş.
Yani anlıyacağınız zehiri ilaç veya ilacı da zehir yapan dozudur.
Veya kullanım şeklidir.

Hep dediğim gibi aç karnına 1 litre saf su içerseniz. Dolaşım sisteminiz kolapsa uğrar al yuvarlarlarınız osmotik basınç farkından patlar beyne hava gitmez. Ölümle sonuçları bazen kaçınılmaz olur. Zehirlenme emareleri adeta cyanürünki gibidir.
Şimdi burda saf suyun ne kadar zehirli olduğunu nasıl tanımlıyacağız.

Bu yazım biraz sokratesin demagojisi gibi oldu ama en azından bir söyleme inanmadan evvel düşünmekte veya mantıklı bir çerçevede kendi kendimize tartmakta düşünmekte fayda var.
Sensasyonel habercilik anlayışı günümüzde bulgunun bir ucundan yakalayıp şaşırtıcı niteliği olan ama tamda tüm resmi göstermeyen haberler yayınlıyor.
Bugün bir meyve şuna iyi iken ertesi günü şuna zararlıdır diye çelişkili haberler var. Onları izlesek olayı farkedebileceğiz belki de...

savagegarden beğendi.
praecox Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 25-08-2008, 13:47   #23
Kaybettik...
 
praecox's Avatar
 
Giriş Tarihi: 12-06-2006
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 4,603
Galeri: 21
"Was wirkt hat auch nebenwirkungen"

Yani etki edenin yan etkileri de vardır. Bu maalesef her türlü maddede böyle. Gerek sentetik gerekse doğal.
Aşğıda sözü geçen insekticide de Permetrin bulunmakta. Bu madde beşeri ilaçlarda ve hatta çocuk bitlenince de kullanılan bir madde. Elbette çimlere uzanan biri çocuk gibi kronik etki etmediğinden fayda zarar dengesi düşünülürse makul gibi gelebilir.

Ben hiç bir zaman bu konulara pembe gözlükle bakan biri değil semde Bu konulara amatörce bakan ve konunun uzmanı olmıyanların "medya"ca tek yönlü ve sadece sorgulamadan muhalif görüşü oluşturmasında ciddi sorunlar görüyorum.

Her maddeye karşı çıkar olduk. Çevreyi bozduk. Hepimizin öyle **** böyle beslenmesi gerek. F1 hybridlere GDO'ya ziraai ilaçlara inorganik gübrelere hatta organik gübreleri bile sorgulıyarak karşı duruş sergiler olduk.
Bir organik tarımdır almış başını gidiyor. Bu tarımın nasıl işlediğini veriminin ne olduğunu sebzenin tahılın kilosunun bu bağlamda kaça fırlıyacağını kaç kişinin bunlarla besleneceğini düşünümyoruz bile.
Bu çok değişik ekonomik bir boyut.
Ama hepimiz ısınmak isityoruz beslenmek istiyoruz televizyon syredip internetden bilgi almak istiyoruz. elektriğimiz suyumuz v.d. kesilmesin isityoruz.
Tüm bunlar nasıl olacak çözümler arıanıyor ancak bugün göğün mavi renginin vaad edenler yarın bir şekilde lanetlenebiliyor.
Kısacası dünya nufusu organik tarım ve diğer çevresel enerji üretimi v.d. gibi şeyleri taşıyacağının katbekat üzerinde.
Kısacası kompromisler gerekiyor.
Elbette kimsenin bir maddeden dolayı kanser olması gibi bir sorunu burda tartışmak istemiyorum. Ama bir ilacın ucundan tutup lanetlerken alternatifler sunmak da gerek.
Örneğin bu permertrin olayı bundan evvel kullanılan Lindan adlı 6lı clorlanmış bir cyclohexan maddesinin yerine geçti.
Bir çocuk olaki bitlendi (ki kimse böyle bir şey olsun istemem) eh permetrini de dışlarsak çözüm ne olacak sizce.

Bu konuda taraf asla değilm şu madde veya bu madde en iyisidir gibilerden ancak tek taraflı bir bakış açısı ile işin bir ucundan tutp karşı çıkılır bir toplum oluşturmanhın da hiç kimseye fayda sağlamıyacağını da düşünmemiz gerektiğini savunuyorum.

Sacharin de kanser yapıyor ancak yine de herkes içiyor.
Kısacası bu konuda örnekler çoğaltılabilir.
Ancak kısacası...

Etki edenin herdaim bir yan etkisi vardır.

etki dozu ile ölümcül dozunun aralığı önemli olsa da...

Konu uzun neyse... bilmem anlatmak istediğimi anlatmıya becerbildim mi?

praecox Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla

Konu Araçları
Mod Seç

Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 20:12.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025