Pınar Süt'ten çıkan hayvan dişi benzeri tortular

[Güler]

Orijinal Mesaj Sahibi A_NOMAD

Sorunun ne olduğunu ve buna yönelik ne yaptıklarını/yapacaklarını açık seçik belirttikleri bir belge olmadığı sürece uçup giden sözler söylemiş olmaları (en azından benim için) hiçbir anlam taşımıyor, kaldı ki telefondaki kişi soyadını söylemekten bile kaçınmış, daha ne olsun...

Sevgili A_NOMAD, ondan biraz sonra Pınar süt kalite uzmanı Sn.ARZU ÖCAL aradılar.
Fatma Hanım'ın söylediklerini teyit ettiler şirket prosedüründe yazılı geri dönüşümümüz yok ancak buyrun gelin size izah edelim, açıklama yapalım isterseniz dediler.

[Ozlem A]

Güler Abla, şimdi bu kuruluşun yetkilileri, şikayet eğer Sağlık Müdürlüğü veya Tarım Müdürlüğü gibi resmi bir merci kanalıyla yapılsaydı ve bu merci tarafından aynı soru gelseydi, tahlilin sonucunu, sorunun kaynağını vs. yazılı rapor olarak vermeyecekler miydi? Politikamız gereği size yazılı açıklama yapamıyoruz, "bi ara geçerken bize uğrayın, anlatalım" mı diyeceklerdi?

Bu tecrübenizi öğrenmek ile benim için değişen birşey olmayacak, zaten Pınar ve benzeri çok büyük firmaların ürünlerinden sağlıklı gıda konusundaki inanç ve düşüncelerim nedeniyle vazgeçeli epey oldu.

Pınar süt değil uzun ömürlü hiçbir süt almıyorum, hatta ambalajlanmış süt bile almamaya çalışıyorum. Süt ürünlerini minimum kullanıyor, evde yapabileceklerimi evde yapıyor, kalanı organik ya da doğal olarak tanıdığım küçük üreticilerden temin ediyorum.

Ama bu meseleyi güzel bir özet ile çevremdeki arkadaşlara anne gruplarına resim eşliğinde göndermek isterim.

[birnefestoprak]

Yasal bir zorunluluk olmadığı sürece, firma hatasını kabul eden bir yazıyı tüketiciye vermez (kutu, kutunun tarih ve seri no'ları ve kutudan çıkanlar da firmada). Hayvan parçası ya da küf, bana göre değişen bir şey yok. Konuya "herkes"in açısından değil, bireysel açıdan bakın. Sabah kahveme süt katmak için kutuyu açtığım an önemli benim için. Bir de sütü bir miktar içtikten sonra mı yoksa hiç içmeden mi içindekileri buldum, bu çok daha önemli. İnsanın rızası dahilinde ama bazı konularda bilgisi olmadan vücuduna girmenin nadir yollarından birisi yiyecektir.

Güler Hanım (rahatsızlığınız geçmiş olsun), bugüne kadar firmaya kazandırdığı parayı kabaca hesaplasa bile firmanın yapması gereken işlemin, Güler Hanım'ın görmesi gereken muamelenin önemi anlaşılır. Sağlık sigortası gibi. Prim yıllarca kesilir turp gibisinizdir, sonra birgün hasta olursunuz, hastahane "sigortanız bu hastalığın masraflarını karşılamıyor" diyiverir.

[TCM]

Orijinal Mesaj Sahibi malina

Benim anladığım, sorun pınar süt sorunu değil...
Uzun ömürlü süt ambalajı (aseptik ambalaj) sorunu...

Sonsuza kadar beklememize gerek kalmadı o halde

Olayımız ile ilgili yasal olarak aslında elde fazla bir şey yok. Firma açısından bakarsanız Pınar Süt rahatlıkla olaydan sıyrılabilir; art niyet aranabilir, en basitinden kutuya sonradan atılmış yabancı madde denebilir veya bizim kutudan çıktığı kesinleşmemiş yabancı madde vs.

Ancak 'yazılı beyan vermiyoruz' saçma bir ifade olmuş, ayrıntılı yazabilirlerdi; 'pınar süt uht kutusundan çıktığını beyan ettiğiniz madde firmamızca incelenmiştir...' gibi.

Olaylara 'biz hep böyleyiz, elin gavuru olsaydı şöyle yapardı' mantığıyla yaklaşmak doğru değil. İnsan davranışlarını, dili, dini, ırkı, yaşadığı bölge, mesleği ne olursa olsun özelleştirmemek lazım. Önemli olan kontrol-denetlemelerin (kullanıcı, tüketici, müşteri, arkadaş, eş-dost, devlet) düzenli yapılmasıdır. Yoksa ABD li vatandaş iyi ahlaklı olduğu için vergisini vermez, cezalarından korktuğu için verir. Volkswagen in tüm dünyanın gözünün içerisine bakarak yaptığı güzelliği biliyorsunuz.

Güler Hn. geçmiş olsun, bir an önce sağlığınıza kavuşmanızı dilerim.

[birnefestoprak]

Sn TCM,

"Elin gavuru"nun davadan sonuc almasini saglayan sey, bireylerin cok ustun ya da bilincli olmasi degil, sistemin tuketicinin magduriyetinin bir sekilde telafi edilmesine olanak saglamasi. Kaldi ki, dogrudan siyasetin bir baginin (or. Soma
maden katliami) bulunmadigi, bu basligin ana konusu olan durumlarda Turkiye'de de uretici firma tazminat odemeye mahkum olur. Oransal olarak kiyaslandiginda, tazminat miktari cok komik bir duzeyde kalacaktir ama yine de ureticinin hatasini kabul ettigini gosteren bir yaptirimdir.

Volkswagen'in ne kadar tazminat odemeye mahkum oldugu da ortada "Ben yaptim oldu" olmadi yani.

[pria]

Boşverin; bu ülkede en önemli haberler, konular, en acı şeyler bile 5-10 gün sonra unutulur gider..Canı yanan canının yandığıyla kalır..
Bir müddet sonra aynı olaylar yine tekrarlanır, yine unutulur gider..

[TCM]

@ birnefestoprak, aynı şeyleri söylüyoruz hemen hemen. ABD li vatandaş yüksek insanlık değerlerine sahip olduğu için değil yakalanırsa başına neler geleceğini bildiğinden vergi kaçırmaz.

Bu arada ben Pınar grubunun avukatı değilim, bu olayı savunmuyorum da, ancak Pınar köklü bir kuruluştur. Bu gibi durumlar iş kazası gibi her kurumun başına gelebilir. Önemli olan bu oranın minimumda tutulabilmesi ve karşılaşıldığında üzerine düşeni en iyi ve yakışacak şekilde yapabilmesi. Ancak bu olayda yukarıda bahsettiğim gibi elimiz güçlü değil, yoksa sağlam bir şekilde kuyruğundan tuttuğunuzda bırakmayacak ve sonucu alana kadar uğraşacaksınız. Bu pınar olmuş, mercedes olmuş fark etmez, muz cumhuriyeti değil burası. Bir forumda adamın sıfır aldığı mercedes ile başına gelenleri okusanız arabayı alıp bayinin önünde yakasınız gelir, ancak bir başka mercedesci ise yakalamış kuyruğundan süründürmüş adamları. Ne kadar hakkınızı ararsanız sizden sonrakiler rahat eder.

Üç yıl önce aldığım siemens elektrikli su ısıtıcısına ilk yılında 85 tl. verdim bir sorundan dolayı, yaylaya göçeceğim için zaten kısıtlı zamanım vardı arkasını aramadım. Garanti süresinin bitmesinden üç gün sonra yine sorun oldu yine servis için verdim 30 tl. sorun etmedim. Ancak telefonda müşteri temsilcisi bayan kanunda yeri olduğu halde 'bizim öyle bir uygulamamız yok' deyince çıldırdım. Tüketici hakem heyetine başvurarak öyle bir uygulamanın olması gerektiğini öğrettim ve onlara verdiğim paraları da geri aldım.

Marshall boya ile yayladaki evi boyattım, bir yıl sonra renkler garipleşince boyayı aldığım yere söyledim, şirketten iki adam geldi komik komik şeyler söylediler. İki A4 kağıdı dolusu yazı yazdım bir hafta düşünerek. Maili aldıktan hemen sonra geri döndüler, müşteri memnuniyeti gereği boyayı ve boyacıyı da tutarak tekrar boyadılar sağolsunlar.

Yayladaki evin çatısındaki kiremitlerin çok az bir kısmı üçüncü yılında kabuk atmaya başladı. Şirketi aradım bir hafta sonu eleman geldi, teknik olarak anlattı, olabiliyor dedi, özür diledi, siz nasıl isterseniz öyle halledin biz parasını öderiz dediler ve gittiler. Bir kaç gün sonra tekrar aradılar isterseniz önümüzdeki hafta sonu bir gelip halledelim deyip hafta sonu çatı ustası ve kiremitlerle birlikte geldiler, sorunlu kiremitleri değiştirip gittiler, ne zaman olursa olsun sorun olursa arayın bu kiremitler en az 10 yıl sorun çıkarmaz dediler. Sarılıp yanaklarından öpesim geldi adamları.

Herkes hakkını aramayı bilmeli. Tüketici yasaları 10 yıl önceye göre daha iyi, bilinçli davrandığımız sürece daha da iyi olacaktır.

[malina]

Konu elektrikli su ısıtıcına kadar geldiğine göre, olay "Pınar Süt"ten çıkmış

Tüketicilerin haklarını koruması başlıklı başka bir konuya ihtiyaç var...

Burayı kapatıyorum.