![]() |
Bildiğim kadarıyla devam ediyor. 10da arazi için 2500 ytl. En alt limit 10da.
|
Ceviz Bahçesi Kurmak
Uşak Banaz Susuz köyü kara çam mıntıkasından 12 dekar tarla aldım. bu alana ceviz dikmek istiyorum. Fdan çukurlarını 60- ile 80 cm arası burgu ile kazdırdım. içini temizledim. ancak cevizin kazık köklü olduğunu ve kökünün çok derinlere gittiğini öğrendim. Bunun için bu çukurları 120 cm derinlikte tekrar kepçe ile kazdırmak istiyorum. Çünkü bazı çukurları zorla 60 cm derinliğe getirdim. Manivela bile zemine girmiyor. bu zeminde cevizin zayıf gelişmemesi için zemine 120 cm girmeyi planlıyorum. Bu konu ile bilgisi olan varsa paylaşmak isterim. 0505 214 9197 hasan korkmaz
|
Alıntı:
|
tarım aletleri sitelerinde gördüğümüz sis makinaları ilkbahar geç donları ile mücadelede ceviz yetiştiriciliği için sonuç verir mi?Pratik olur mu?Yani iş görür mü?
|
merhaba,
İçel'e bağlı Namrun yaylasındaki bahçemize 5 adet ceviz ağacı ekmek istiyorum.Rakım 1000m. civarı, ekeceğim toprak da killi, sert bir toprak, pek tadı yok :( Çam, Ladin, Göknar ağaçları hakim olan bir yayla burası, bol bol da ceviz var aslında. Cins seçiminde meyveden ziyade ağacın kendisi daha önemli benim için, büyük, heybetli bir ceviz ağaçları olsun istiyorum, tabi ki meyvesi de güzel olursa ne hoş. Bu sene açık köklü ekim zamanını kaçırdım galiba ama halen tüplü ekim de yapılabilir yanılmıyorsam. Hangi cins ceviz benim durumum için uygun olacaktır, ne önerebilirsiniz, bilgi verebilirseniz çok sevinirim. Teşekkürler. |
Alıntı:
Dona karşı uygulanabilecek aktif yöntemlerle, donun oluş derecesine bağlı olarak, sıcaklığı ceviz ağaçlarının zarar görmeyeceği bu düzeyde tutabilmek oldukça güçtür. Eğer sıcaklık -1 C düzeyinde ise belki koruma şansımız olabilir ama daha düşük sıcaklıklarda koruma şansımız daha da azalacaktır. Ayrıca ağacın taç büyüklüğü ve uygulama zorlukları da düşünüldüğünde dondan koruma işi her durmda bir maliyet gerektirir. |
Sn.Sebahattin;
Geçci bir çeşidin seçildiği kabulü üzerine yine de zarar verecek mertebede olabilecek donlara karşı sisleme makinalarının pratikte bir faydası olabilir mi? Saygılar |
Alıntı:
Şöyle söyleyeyim ağaçlarımızda risk oluşturan ilkbahar geç donlarının karakterine bağlı bir durum. Sizin bahsettiğiniz sisleme ile sağlanacak sıcaklık avantajı belli derecelere kadar olan donlarda etkili ya da koruyucu olabilir. Söz konusu donun karakteri olay anındaki rüzgar ve donun derecesi kullanılacak metodu ve etkinliğini etkiler. Sisleme daha ziyade radyasyonla soğumanın olduğu don türlerinde etkili olur. Bu donlar da daha ziyade deniz kenarındaki bölgelerde değil iç bölgelerimizde yaşanır. Son iki yıldır Türkiye'de yaşanan ve ciddi anlamda zarar veren don olayları (2004 ve 2006 yılları) ilkbahardaki sıcak periyotlar ve arkasından gelen soğuk hava dalgaları ile alakalıdır. Bu donlar radyasyon donları değil ülkemize gelen soğuk hava dalgalarının oluşturduğu donlardır. Sistemlerle gelen donlardan korunmak için en etkili metod yörenizde olan ortalama don tarihlerinden sonra uyanacak ağaçların seçilmesi ile olur. Bri örnek vererek olayı anlatayım Bulunduğunuz yöre için en geç ilkbahar don tarihi 15 Nisan olsun, yöreniz için uygun bir ağacın uyanma tarihi 15 Nisan dan sonra olmalıdır. kafanızı karıştırmadan şunu söyleyeyim yıldan yıla olan mevsim farklılıkları ile bu tarih daha önceki bir tarih ya da daha sonraki bir tarih olabilir. En ideal çeşidin bulunması için uzun yıllar meteorolojik verileri donların oluş frekansına göre incelenmelidir. http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=2440 bu mesaja okuduktan sonra sorularınız olursa biraz daha ayrıntıya girebiliriz |
Sn. Sebahattin;
Benim kasttettiğim içanadolu bölgesin'de(sözkonusu bahçe İçanadoluda) 2006'da olan türden donlar.Anladığım kadarıyla bu tür donlarda sisleme makinaları pek sonuç vermiyor.Isıtma veya ıslatma yöntemi daha etkili? |
Sayın Danış,
Bahçe nerede ve hangi rakımda? |
Alıntı:
Bir fikir verebilecek yoksa ben buradaki fidancılardan herhangi bir ceviz alacağım, umarım yanlış bir seçim olmaz ;) Selamlar, |
Msaygin,
Eğer verim ile ilgili ciddi bir beklentiniz yoksa ki öyle görünüyor, çok verimli, geç yapraklanan ağaçklara da ihtiyacınız yok demektir. Bu durumda kuvvetli taç gelişimi gösteren çeşitleri tercih edebilirsiniz. Yabancı çeşitlerden Franquette, Hartley, bulabilirseniz Serr olabilir. Pedro, Chandler verim yönünden iyi olmakla birlikte taç gelişimi istediğiniz büyüklükte olmayabilir. Yerli çeşitlerden de Şebin hariç (iç kurdu hassasiyeti) herhangi birini dikebilirsiniz. İri meyveler olsun derseniz KR 1 ve KR 2 yi tercih edebilirsiniz. Az bakım yapacağım fazla ilgilenemeyeceğim, dikeyim gideyim gibi bir yaklaşımınız varsa direk tohum ekip (iyi meyve özellikleri gösteren bir ağaçtan, herhangi bir çeşitten ya da ömeyvesini beğendiğiniz herhangi bir ağaçtan) ilk yıllar için daha iyi bir büyüme imkanı yakalayabilirsiniz. Herkes bunu söylemez ama böyle bir yetiştiricilik de mümkün hem de çok ekonomik. Atalarımız hatta çoğu çiftçimiz hale böyle yapıyor :)) :p |
Çok teşekkürler Sebahattin Bey :)
Aslında aynen 2. paragrafta belirttiğiniz gibi olacak, yaylaya ekeceğiz, ancak yazın bakabileceğiz ağaçlara, belki bir kaç kez baharda gidebiliriz o kadar.Düzenli bir bakım olmayacak. Olmazsa yaylanın kendi cevizlerinden, iyi bir ağacın meyvesinden tohum ekelim dediğiniz gibi, teşekkürler öneriniz için. Ya da hem bir kaç fidan ekeyim hem meyvelerden ekeyim, hem karşılaştırma şansımız olur. Selamlar, |
"Bir diğer husus ise AŞI sendromu diye nitelendirebileceğimiz sorundur. “Aşısız hiçbir meyve ağacı olmaz” mantığı CEVİZ’ i olumsuz etkileyen handikaptır. Bitkilerde aşı iki nedenle yapılır. İlki; kötü ve ekonomik olmayan bir cinsi, iyi ve ekonomik artıları olan bir başka cinse çevirmek için yapılır ki bu işlem son derece mantıklıdır. İkincisi ise köken itibari ile birbirlerine benzeyen, anacının ekonomik olarak değer taşımadığı türlerin aşılanarak ekonomik değeri olan türlere çevrilmesi içindir. Örneğin; yöresel ismi ile melengiç (sakızlık) ağacının aşılanarak. Antep Fıstığına dönüştürülmesidir. Görüldüğü gibi her ikisi için de yapılan masraf, harcanan zaman ve her türlü teknik mücadele, mantıklıdır. Fakat APOMİKTİK özelliklere sahip ceviz cinsleri için, az önce sayılan müdahalelerin hiç birine gerek yoktur. Çünkü yapılan her çalışma zaman ve para gerektirmektedir. APOMİKS özelliğine sahip ceviz cinsleri, kendi kendine meyve tutma yeteneğine sahip, anacının özeliklerini sergileyen cinslerdir. Bundan dolayıdır ki; bu cinsler aşı gerektirmez."
Arkadaşlar merhaba, Burada oldukça deneyimli ve birikimli arkadaşlar var. Bu nedenle sorma ihtiyacı hissettim. Yukarıdaki alıntı için ne düşünürsünüz? Yeni bir bahçe kurarken aşılı fidan kullanımı avantaj değilmidir? Avantaj ise nedir bunlar? Yoksa "aşılı fidan" belli amaçlarla pompalanan bir tarım efsanesi midir? |
Öncelikle tartışmanın ya da söylediklerimin yanlış yöne çekilmesini istemediğimi belirtmem gerek.
Msaygin için bulunduğum öneride ağaçlandırma ya da düşük beklenti içerisinde olanlar için tohumdan dikmenin de bir alternatif olduğunu belirttim sadece. Bunu insanoğlu yüzyıllardır zaten yapmış ve halen de yapılıyor. Ağaç büyütme işinin en basit ve en kolay metodu budur. İlla aşılı ağaç dikeceksiniz diye bir zorlama ya da kesin bir kural zaten yoktur ve kimse de böyle bir kısıtlama yapamaz. Bununla birlikte eğer ticari amaçlı ya da bahçecicilik amaçlı ceviz yetiştirecekseniz bunun en rasyonel yolu aşılı fidanlarla bahçe tesis etmektir. Modern dünya artık sonuçlarını öngöremeyeceğiniz ya da yatırımın geri dönüşümünü garantilemeyen çabaları kaldırmıyor. |
Söz konusu iddianın kaynağını verse idiniz belki biraz daha ciddi boyutta tartışabilirdik ama ben şu an için şu kadarını söyleyeyim;
1- Cevizlerde tohum ile klonal çoğaltmaya imkan sağlayan apomiksizin olduğu bildirilmekle beraber bu özelliği gösteren ağaçlardaki tüm meyveler apomiktik olmaz. Bu nedenle apomiktik meyveler oluşturan bir ağaçtan güvenle tohum alıp aynı bitkilerin oluşmasını bekleyemezsiniz. 2- Ayrıca bir ağacın ya da çeşidin apomiksiz özelliği gösterip göstermediği de iyice incelenmeden söylenmemelidir. Malesef söz konusu yazıyı yazan ya da apomiksiz iddiasında bulunan kişi bunu ispatlamamıştır. Daha da üzücü olan şey bu durum kavram kargaşası yüzünden ortaya çıkmıştır. Malesef homogami (cevizlerde erkek çiçeğin dişi çiçeği dölleyebilecek şekilde uygun tarihlerde gelişmesi) ile apomiksiz karıştırılmaktadır. Homogami tipi çiçeklenme gösteren ağçlarda aynı ağacın erkek çiçeği dişi çiçeğini dölleyebilir fakat bu durumda da heterezigot özellikler gösteren bir tohum oluşur. Yani tohumdan çıkan bitkiler ana ağaca ve birbirine benzemezler. Apomiksiz ise ağacın dişi çiçeklerinin döllenme olmadan meyve oluşturmasıdır ki bu durumda tohum ana bitki ile aynı genetik özellikleri gösterir, çimlendiğinde ana bitkiye benzeyen bitkiler oluşturur. 3- Türkiye'de belirlenmiş ya da apomiksiz olduğu kesin bir çeşit ya da ağaç bulunmamaktadır. 4- Keşke apomiktik ceviz ağaçları ya da çeşitlerimiz olsa da sadece tohum ile bunları hızlıca ve kolayca çoğaltabilsek. 5- Apomiksiz olduğu iddia edilen Kaman ceviz tiplerinin apomiksiz olmadığı yapılan bir çalışma ile ispatlanmıştır ve sonuçları yakında resmi olarak açıklanacaktır. Bkz. : http://www.ceviz.gen.tr/haberler.php...r&hid=59&kid=4 6- Anaç ve çeşit kısımlarının farklı olması meyvecilikte bütün türlerde (tartışmasız ceviz de dahil) genel olarak avantajlı bir durumdur. Amerika'da ceviz yetiştiriciliğinde türler arası doğal melezler anaç olarak kullanılmakta ve çok farklı toprak yapılarında ve kuvvetli gelişmeye imkan sağlayan bir yetiştiricilik yapılabilmektedir. Değişken toprak şartlarına üst derecede uyum için uygun bir anaç atmosfer şartlarına uyum sağlamak için uygun bir çeşit ve bunların iyi uyuşması mükemmel sonuçlar doğurur. Meyvecilerin yapmaya çalıştıkları da büyük ölçüde budur. |
resimdeki ceviz cinsi hakkında bilgisi olan varmı
1 Eklenti(ler)
arkadaşlar bir ceviz cinsiyle karşılaştım internette. Sütyemez yazıyordu cinsi hakkında bilgisi olan varmı?:p
|
iyi günler. , ben MANİSA SELENDİ DEN Dr.
> yücel özsoy.. > bizim burada rakım 550-600 arasında... > > şu an bir sulama sistemi yok... > ilkbahar donları olma riski var.. > toprağı taşlı, işlemeye elverişli hafif bir > toprak..elbette toprak naalizi yaptırmak istiyoruz.. > sorularım; > 1- Bu 100 dönüm araziye sizce badem mi yoksa ceviz m > dikimeli > 2- arazi güneye bakıyor sanırım..bu ne anlama > gelir... > > 3- ağaçlandırma elbete çok istediğim bir şey ama > aynı zamanda sizce endüstirel ve ticari amaçlı > olarak düşünüldüğünde yapılabilirliği nedir > anlatırsanız sevinrim.. > not:YENİ YENİ BURALARDA MEYVECİLİK YAPILMAYA > BAŞLANDI..ÖZELLİKLE KULA DAĞ KÖYLERİNDE.. > > CEVAP YAZASANIZ ÇOK SEVİNİRİM..ŞİMDİDEN > TEŞEKKÜRLER... > > MAİL: dryucelozsoy@hotmail.com |
Alıntı:
|
Alıntı:
Rakım ve buna bağlı olarak oluşacak iklim şartları bakımından ceviz ve badem için çok ideal bir bölgedesiniz. Meyvecilikte ya da tarımsal üretimde bir prensip vardır; üretim her aşamasında risklerle doludur bu yüzden en az iki ürün ile en çok dört ürün ile yetiştiricilik yapın. Ceviz mi badem mi sorusuna ben her ikisi de derim böylece ekonomik olarak da riski paylaştırmış olursunuz. Ayrıca badem için değişik toprak şartlarına uyum sağlayacak klon anaçlar bulunmakta ve ülkemizde de temin edilebilmektedir (Bkz. badem yetiştiriciliği). Bademde anaç seçeneklerinin bulunması size toprak şartlarının normalin dışına çıktığı alanlarda yetiştiricilik yapmanıza imkan sağlayabilir (Örnek Yüksek kireçli ve pH'lı topraklar). 100 dönümlük alanda toprak çok yönden farklılık gösterecektir ve farklı ürünler için toprağın uygun bölgelerini seçebilirsiniz. Arazinin güneye bakması güneşlenmenin iyi olması ve ortalama sıcaklığın daha yüksek olması demektir (dolaylı olarak; artan buharlaşma ve su ihtiyacı, iyi bir güneşlenme ya da güneş yanıklığı riskleri anlamlarına da gelebilir). Kanımca sizin yetiştiricilikle ilgili olarak iklim sorunları değil toprak sorunları (toprak tipi, ph'sı, derinliği vs. gibi) ve sulama suyu temini zorlayacaktır. 100 dönümlük arazinin bakımın muhtemelen siz yürütemeyeceksiniz ve bir ya da iki elaman tutacaksınızdır. Bu durumda eğer su kaynağı sorunu çözerseniz kiraz ve peşinden yazlık elmalarla bodur bir elma bahçesi de hem iş programının yıl içine yayılmasını sağlayacak hem de bahçe gelirlerini de yıl içine yayacaktır. Mayıs : Kiraz ; Temmuz-Ağustos: Elma, Eylül-Ekim: Badem ve Ceviz. İlaçlama ve bakım işleri yönünden de paralellik arz ederler. Örnek: Kış döneminde ya da erken ilkbaharda hepsine bir seferde hepsine bordo bulamacı atabilirsiniz. Ayrıca arazinin fotoğrafları ve toprak analizi sonuçları kavramamızı artırmak için faydalı olabilir. Saygılarımla |
Susuz arazide ceviz yetişticiliği / Su kullanmadan ceviz yetiştirmek
Merhabalar,
İki sene önce televizyonda yerli bir belgeselde izlemiştim, sizlerle de paylaşmak istedim. Belgesel sulama olanağı olmayan arazilerde cevizin nasıl yetiştirilebileceğini anlatıyordu. Bakalım ben de size anlatmaya çalışacağım. ;) Susuz toprakta ceviz yetiştirmek için öncelikle tarla sürülüyor ve bitkilerden ve otlardan tamamen arındırılıyor. Toprakta hiçbir bitki bulunmaması çok önemli çünkü bu bitkiler toprakta zaten kıt olan suya ve neme ortak olacaklar. :) Toprak iyice temizlendikten sonra ağaçların olmasını istediğimiz yerleri belirliyoruz. İki ağaç arası en az üç metre olmak zorunda. Sık dikim kesinlikle önerilmiyor. Yerler belirlendikten sonra toprağı bir buçuk metre kazıyoruz. Çukuru su ile dolduruyoruz ve toprağın suyu emmesini bekliyoruz. Toprak suyu emdikten sonra kazdığımız yerin tabanını bir taş ya da tahta parçasıyla düzlüyoruz. Ve düzlediğimiz yere 5 adet ceviz tohumu koyuyoruz. (Tohumların içinin dolu olmasına özen gösteriyoruz. ;) ) Ve toprağı kapatıyoruz. Yapmamız gereken tek şey tarlada hiç bitki, ot vb. bırakmamak. Tabi ki çok kurak bir yerdeysek ve yağmurlarla suyun tohumların olduğu bölgeye ulaşmayacağını düşünüyorsak tohumların olduğu yerleri sulamalı ve suyu tohumlara ulaştırmalıyız. Peki bu nasıl oluyor? Yani bitkiler nasıl susuz kalabiliyorlar. Billdiğiniz üzere ceviz kazık köklü bir bitkidir. Bizler genellikle fidanları getirir ve toprağa dikeriz. Bu anlamda cevizin kazık kökleri hiçbir işe yaramaz. Ancak tohumu ektikten sonra önce kazık kök çıkar ve aşağı doğru büyümeye başlar. Yapılan denemelerde ekilen tohum açıldığı zaman tohumun bir metre kazık kök saldığı halde henüz yaprak çıkarmadığı görülmüştür. Kazık kök bir metre gibi bir uzunluğa ulaştıktan sonra (yani yerden 2.5 metre aşağıya ulaştı) ceviz yaprak vermeye ve toprağın üst kısmına ulaşmaya başlar. Ceviz toprak üstüne ulaşırken kökler de aşağı doğru büyümeye devam eder. Toprağın altı nemlidir ve bazı alanlarda yer altı suları toprağın 2 metre altında bile bulunabilir. Bitki bu nem ve yeraltı suyundan yararlanıp büyüyeceği için hiçbir şekilde sulamaya ihtiyaç duymaz. Ancak ilk üç sene bitkiyi sulamanız önerilmektedir. Çünkü o aşamada kökler henüz olgunlaşmamıştır. Bitkiler toprak üstüne çıktıktan sonra yapmanız gereken tek şey bahçenin toprağında hiçbir şekilde ot bulundurmamanızdır. Ankara ve çevresinde bazı bahçelerde uygulanmış bir örnektir. Ve hızla yayılmaktadır. O zaman Manisa'da bir çiftçi de bu uygulamaya başladığını söylemişti. Suyumuzun giderek azaldığı bir dönemde böyle uygulamalar susuz tarım için bir seçenek oluşturabilir. |
merhaba,
Pekala, tohumdan ceviz ekmeye karar verdik, beğendiğimiz bir ağaç da bulduk, tohum almak için. Sonraki, işlemleri adım adım gözden geçirebilir miyiz; 1. Cevizin meyvesini yeşilken mi ekmemiz lazım toprağa, yoksa kurumasını mı beklemek lazım? 2.Tohum deyince ben doğrudan meyveyi anlıyorum ceviz için, cevizi olduğu gibi mi ekmek gerekiyor? Cevizi tonik vs. gibi her hangi bir sıvıya batırmanın faydası olur mu ekmeden önce? 3.Tohum ekimi için en ideal zaman hangisidir? Ben torbaya ekip, mart başı gibi yerlerine almayı planlıyorum. Teşekkürler. |
Merhaba,
Dağ eteklerinde 5 dönüm arsa üzerine kurulu 2 katlı bir evim var ve bu evin çevresi "Sincaplar" tarafından dikilmiş ceviz ağaçlarıyla kaplı. Yani yabani. Uzun süre (10 yıl kadar) kesmeye kıyamadım. 3-4 tanesini aşlattırdım tuttu. Fakat sonra bahçede ha bire ceviz üredi. Her yerde fideler çıktı. Artık tıkış pıkış, bütün ağaçları gölgede bırakan, altında birşey yetişmesine izin vermeyen bir duruma geldi. Ayrıca cevizler o kadar büyüdü ki ev de görünmez oldu. Doğru düzgün verim alamıyorum tabii. Tehlikeli de olmaya başladı. Yıldırım çekme, rüzgada evin üzerine devilme ihtimalleri var. Teknik bilgim fazla olmadığı için toprak hakkında fazla bilgim yok. Ancak kendi halinde hiçbir bakım görmeksizin cevizler yetiştiğine göre toprağın durumu iyidir herhalde. Amacım bu yabani cevizleri kesip yerlerine verimli cinslerde ceviz ağacı ekmek. Marmara bölgesi için hangi cinsten daha iyi verim alabilirim ? |
bence rahat rahat satabilmen lazım. önce hepsini birden alabilecek birini araştır, mobilyacılar baya para verebilir. senin hiç uğraşmana gerek kalmadan satabilirsin bence. marangoz değilde mobilyacıların çok olduğu bi yerde araştır bence..
|
Benim o kadar büyük ve sık ceviz ağaçlarım olsa evi sökerim ağaçları yine sökmem.Düzgün bir budamayla, ağaçların evinize zarar vermesini engelleyebilirsiniz diye düşünüyorum.
Aşı konusunda da bilenler yardımcı olsun ama neden aşılanmasın ki büyük ağaçlar. Kesme kolaylığına kaçmadan, buradan verilecek önerilerle ağaçlarla beraber yaşayabileceğinizi sanıyorum. Selamlar, |
Kaman-5 cevizi dikimi ve bakımı nasıl yapılmalıdır?
1 Eklenti(ler)
herkese iyi günler!
izmirde 10 dönüm bir arsaya geçen sene kaman cinsi fidan diktim. sulamanın geç olması ve çeşitli aksaklıklar nedeniyle sürgün yaşadım. hala elimde tava yaptığımız fidanlar durmakta, hiçbir yerde yazmayan konuları direk yetiştiricilerinden burda öğrenebiliriz sanırım. benim merak ettiğim konu ne zaman dikim yapılması gerekmektedir, aşırı sıcaklara dayanabilmesi için neler yapılmalıdır? ben don olayını geçen sene hiç yaşamadım, dikimi sonbaharda yapabilirmiyim? cevaplayan arkadaşlar için şimdiden teşekkürler :) |
Bence de ağaçları kesmemek lazım. Bir ağaç kolay yetişmiyor. Ağaçların arasında görünmeyen evim olmasını çok isterdim.
|
duyarlı olmanızı anlıyorum. büyük ve güzel ağaçları kesmek banada mantıklı gelmiyor, ancak aralara meyve ağaçları dikmek ve bunlar büyüdüğü zaman engelleyenlerden itibaren kesmek daha mantıklı olabilir. ağaç kesmek bence en büyük suç ama yinede ağaç dikip verim almayı planlıyosanız bunu yapmak zorundasınız. örnek olarak bahçenizin ortasındaki bir çam ağacı bile bahçenize sandığınızdan fazla zarar verecektir. görüntü amaçlı bahçe kenarına dikilen çamlar bile zararlıdır.
|
ben aslında çukur kazarak dikilen çeviz konusuzda bir soru sormak istiyorum. çok mantıklı gibi görünüyo. ben dikim esnasında ilk olması ve tecrübesiz olmamdan dolayı dikkat etmemiştim. fidan için kazılan çukur çok önemliymiş. en az birkaç metre kazılması gerekiyomuş, bu kadar kazdıktan sonra tekrar doldurmak mantıklı gelmediği için gerek görmemiştim. aslında çoook gerekliymiş... geç oldu ama anladım :)
aklıma gelen soru fidan dikerkende aynı yöntem izlenebilirmi? toprak seviyesinin altına dikmek hem direk güneşe maruz kalmasını engeller hemde toprağın altındaki nemden faydalanmasını sağlar mı?? sizinde fikirlerinizi almak istiyorum :) |
Ceviz Ağaci
Arkadaşlar benim bahçemde 10tane ceviz ağacım var.Bu ağaçları babam 10 sene önce dikmişti.Fakat hepside çok az meyve veriyor.Bu ağaçlar aşılı olmadığı için mi meyve vermiyor?yoksa başka bir nedeni varmı?şimdiden teşekkürler
|
Büyük ihtimalle aşılı olmadığı için verim düşüktür. Ayrıca topraktaki besin azlığı da buna neden olabilir.
|
Ben de balkonumda; en büyük boy peynir tenekesinde (tabii peynir tenekem dekoratif ahşap görünümlü folyo kaplı) meyvesine hayran olduğum bir ceviz ağacının meyvelerinden çimlendirdiğim iki adet ceviz fidesi yetiştiriyorum.
Bu yıl 2.yılları. Bugün yarın fotoğraflarını çekip yollayayım size de. Meyvesini tohum olarak kullandığım ana ağacın sahibi, o ceviz fidelerinin 22 yıl önce Maraş'tan getirildiğini söylemişti bana. Ondan dolayı imiş lezzeti ve rayihası... |
öncelikle hepinizi kutluyorum böyle bir paylaşım yaptığınız için sizden ricam
ben ankara da 5 dönüm bahçe içine ceviz ve badem fidanı dikmek istiyorum bunları nereden temin edebilirim bir de hangi cins ceviz ve badem uygun olur arazinin konumu düz ova şeklinde şimdiden yardımmalrınız için teşekkürler |
Sayın MSaygin,
Sorunuza teknik ve uzman cevabı veremem ancak kendi deneyimimimden bahsedersem, sanırım bir fikir verecektir. Çünkü, bir önceki mesajımda da yazdığım üzere, ben de sizin sorduğunuz gibi, ağaçtan meyveyi alıp çimlendirerek yeni bir fide elde ettim. Yaptıklarım tam olarak şöyle: 1- Ağaçtan kopardığım ceviz inanılmaz lezzetli ve yağlı idi. Bayıldım ve "ben bundan nasıl türetebilirim?é diye sordum. ;) 2- Bu forumu henüz tanımıyor olduğumdan dolayı, bir arkadaşım vasıtası ile bir ziraat mühendisine ulaştım, danıştım ve bana söylenen yöntemi tatbik etmek için işe koyuldum :D 3- Ceviz toplama döneminde (sanırım yaz ortası ve sonuna doğru) ağaçtan 8-10 tane kadar meyve topladım (çimlenmeme veya çimlenme sonrası kayıp riskine karşı). 4- Ceviz meyvesinin en dışındaki yeşil (hani uğraşırken elleri kına rengine boyayan ıslak, etli doku) dokuyu bıçak ile kazıyarak cevizin bildiğimiz ağaçsı kabuğuna ulaştım kabuğuna hiç zarar vermemeye azami itina ederek. 5- Bu hali ile yarım gün güneş gören bir pencere içinde, şimdi tam olarak hatırlamıyorum, sanırım birkaç hafta kuruttum. Meyvenin kabuğundan öte, içinin de iyice kurumuş olduğuna kanaat getirdiğim haftada; cevizleri alıp (ziraat mühendisi 'rutubetsiz ve ışık görmeyen bir yerde muhafaza et' dediği için) yatak odamda çekmecelerden birinde, kışa kadar muhafaza ettim. Bu noktadan sonrasını İstanbul koşulları için konuşuyorum. 6- Ocak sonunda bir akşam, kalorifere yakın bir konumda, büyükçe bir tasın içine ılık suya batırılmış büyük bir pamuk kütlesi koyup, cevizleri de onun içine yerleştirdim ve üstlerini ve yanlarını da o sulu pamuk kütlesi ile kapatarak 2 tam gün ılık su içinde pamuğa sarılı olarak beklettim. 7- Bir üstteki işlemi yaparken, aynı zamanda cevizleri çimlendmek üzere aktarmayı düşündüğüm saksının toprağını da bildiğim kadarı ile hazırlayıp; (saksı derin olsun) oksijenli sulu solüsyon (forumda oranları var; ona göre hazırladım) ile bolca YIKAR gibi suladım; iyice ıslaktı toprak. Saksıyı da dışarıda bıraktım ki, toprağın her yeri sudan nasibini alsın, hem de aşırı su süzülsün... 8- 2 günün sonunda; tüm cevizleri sulu pamuktan çıkarıp saksıdaki toprağın içine; toprak yüzeyinin yaklaşık 8-10 cm altına parmağımla iterek yerleştirdim. Yerleştirirken; cevizleri çeşitli açılarla yerleştirdim o konuda tam bir bilgi edinemediğim için; yani bir kısmını sivri uçları yukarıya gelecek şekilde, bir kısmını yere paralel, bir kısmını da sivri uçları aşağıya bakacak şekilde yerleştirmiştim. Ayrıca dikkatlice, kabukta çatlak oluşturduktan sonra toprağa gömmüştüm bazılarını da, çimlenme sonrası sürgün hareketi kolaylaşır belki diye... Belki uzmanlarımız bu iki detayı netleştirebilirler; hangi açı daha iyidir veya kabuk çatlatma uygun mudur diye. 9- O noktadan sonra, saksıyı kışın soğukları geçene kadar muhafaza etmek üzere içeriye aldım; ve mart başına kadar bekledim. Bu arada tıoprağı sulamamaya, sadece nemini muhafaza edecek kadar az su vermeye özen gösterdim. Aksi takdirde çürüme olurmuş. 10- Baharın yaza bağlanmasıyla beraber topraktan mini mini ceviz sürgünleri çıkmıştı 5 tane. Şu an sağlıklı olarak sadece 2 adet kaldı. Diğerlerini kaybettim. Kalanların da fotoğraflarını bu başlığa ekleyeceğim inşaallah bu haftasonu. İşte böyle. Başarılar dilerim... ;) Alıntı:
|
Çok teşekkürler, çok detaylı bir cevap olmuş :)
Alıntı:
Konu iyice ciddileşti, 20 ağaç kadar mutlaka ekip, damlama da döşemeyi düşünüyorum.Yaylada bahçe işlerine yardımcı olan arkadaş, "merak etme ben sana 20 tane filizlendirir getiririm" dedi ama ben de öğrenip, doğru düzgün yapayım istiyorum :) Yalnız bir konu var ki, aynı alan için 20 kadar da mavi ladin düşünmüştük, hepsini eylül sonunda dikeriz, damlamasını da döşeriz diye düşünüyorduk.Kepçe getirtip, 1 metrelik çukurlar açtıracaktık.Bu durumda takvim uymuyor, ya mavi ladinler de ilkbahar başına kalacak, ya da torbada ceviz bulmaya çalışacağım yaylada. Selamlar, |
Yeşil etli dış kabuğu tamamen soydum, traşladım; ceviz sert ahşap kabuğu ile kaldı sadece.
Bence, meyvesinin tadına beğendiğiniz, ana ağacında bol verim gördüğünüz bir ceviz ağacından, bahsettiğim yöntem ile kendiniz de çimlendirebileceksinizdir. |
Merhaba arkadaşlar,
Bu yazının bir kopyasını da ilgisi nedeniyle Badem Yetiştiriciliği forumuna gönderdim. Ankara Polatlı'da 3 ayrı meyve bahçem var. 4 yıl önce bu işe merak sarıp önce 12 dekarlık olanı satın alıp 100 tane maraş-18 cevizi, 70 tane 2 yaşlı bodur kiraz, 70 tane paulownia, 30 civarında diğer fidanlardan diktim. İlk 2 sene tüm ağaçları ilkbahar geç donları vurdu. Çok şükür bu sene hem kiraz yedik, hem de aşı yeri sağlam kalan cevizlerden 25 tanesinde 5-10 tane ceviz meyvesi bulunuyor. (3 yıldır cevizlerde erkek çiçek olmamasına rağmen 500-600 m. uzaktaki başkalarının bahçelerinden gelen tozlarla döllenmiş...) Sonradan aldıklarımdan ikinci 30 dekarlık bahçeme geçen sene 700 tane paulownia, 100 tane ceviz, 60 tane badem dikmiştim. Geçen sene ilkbahar deç donları cevizleri gene vurmuştu. Ancak bu sene su sorunu ve paulowniaların delik deşik olması (ağaç kakandan mı böcekten mi anlayamadım) nedeniyle ve de devlet teşvikinden yararlanabilmek için ancak mayıs başında paulowniaların yerine 472 adet badem diktim. Dikimde çok geç kaldığım için en fazla 90 tanesi sağ kaldı. Öte yandan ilk diktiğim bademlerde bile bu sene tek-tük meyve oldu. Üçüncü 70 dekarlık bahçeme de kışın 1500 ocaklık badem ve ceviz tohumları ektim. Burada su olmadığı için tohumu tercih ettim. (Daha sonra çevirme aşısı yapmak üzere.) Ancak sulamada gecikmem (suyu tankerle taşıyorum) ve kargalar yüzünden şu anda 150 tanesi yaşıyor ve de pek gelişim gösteremediler...Gene seneye yarısı ceviz tohumu (bu defa katlama yaparak ekeceğim) yarısı da ceviz fidanı dikeceğim. İnat bu ya... Bu ilkbahar donlarına karşı edindiğim tecrübem şu dur: Arazi eğimli olacak mümkünse senden sonra 500-1000 metre daha eğim aşağı devam etmeli (Soğuğun akması için). Ayrıca cevizleri yüksekten taçlandırmak gerekmektedir. Bu arada bazı sorularımda olacak: 1. Ceviz fidanlarını dinlenme dönemi başında (aralık ayında) dikmek istiyorum. Acaba 2007 güz dikimi için sertrifikalı ağaç teşviği devam ediyor mu? 2. Bedem fidanlarının gövdelerini sanırım tavşanlar kemiriyor. Bunun için bilinen bir önlem var mı? 3. Bademlerin, armut ve ayvaların yapraklarını ve taze sürgünlerini ilkbaharda sanırım yaprak biti olsa gerek (kibrit başı büyüklüğünde yeşil kabuklu ateş böceği gibi uçar böcekler) yemekteler. Birkaç gün daha geciksem neredeyse ağacı kurutacaklar. Bunlar için biyolojik mücadele biçimi var mı? Yoksa hangi ilacı salık verirsiniz. 4. Kirazlar için önerilen budama biçimini (önceki yılın sürgün uçlarını 1/3 oranında keserek) bademlere uyguladım. Fakat bademlerin taçları çok küçük kaldı. Herhalde bu şekilde değilde sadece dal seyreltme şeklinde budama yapmalıydım... Bu hususlarda yardımcı olabilecek arkadaşlara şimdiden teşekkür ederim. |
Yaşar Bey,
Badem yetiştiriciliğine gönderdiğiniz mesaj silinecektir. Bademle ilgili sorularınızı doğrudan badem başlığına sorunuz. Ceviz başlığında da bademle ilgili sorularınız cevaplanamayacaktır. Meyve ağaçlarında budama ile ilgili müstakil başlığımız bulunmaktadır. Bu başlıkta genel olarak budama esaslarını bulacaksınız. |
Mine hanım,
Uyarınız üzere bademle ilgili soruları o bölüme aktardım. Ancak ceviz ve badem yetiştiricileri genellikle her iki ürünü birlikte yetiştirdikleri için hem deneyimlerimi ve hem de sorunlarımı okuyucuların da ilgisini çeker ve onlara da yararlı olur düşüncesiyle aktarmıştım... Özür dilerim. Saygılarımla, |
Yaşar Bey, isteyenin aradığı bilgiyi başlığında bulması amacıyla bu kuralı getirdik.
Ceviz yetiştiriciliğinde 2007 güz dikimi için cevizde destekleme miktarı 10 da tek parça bahçe tesis edilecek olması koşuluyla 250 YTL/ da' dır. 2007 yılı güz dönemi için müracaatlar 01/10/2007 tarihinde başlayacak ve 31/12/2007 tarihi mesai bitimine kadar sürecektir. Saygılar. |
Forum saati Türkiye saatine göredir.
GMT +2. Şu an saat: 10:21. (Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.) |
Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025