![]() |
Sayın Jinekolog1959: Ben de kendi arazimde 32 dekarda Amasya Merzifon da Ceviz bahçesi tesis ettim. Orman Bakanlığının kredi desteği dışında eğer arazinizin bulunduğu köy ÇATAK (Çevre Amaçlı Tarım Arazilerini Koruma) programına dahil ise, dönüm için yaklaşık 400 tl. hibe desteği veriyor. Bu projenin tek uymanız gereken kuralı arazınıze her yıl toprak analizi yaptırmanız ve damlama sisteminin kullanılıyor olaması gerekiyor. Bu 400 liralık hibeyi 3 yıla sari şekilde veriyor. Bilgilerinize..
|
Sayın Cem Tanrıver
Şimdi araştırdım, Ankara ÇATAK kapsamında değilmiş. İleride kapsama alınırsa başvururuz artık. Bahçenizi hangi cinsle ve ne zaman oluşturduğunuzu öğrenebilir miyim? |
Sn Jinekolog,
Bahcenizi cit dikimi seklinde olusturdugunuzu anlatmistiniz, bu tipte budama icin ileride makine satin almayi ya da kiralamayi dusunuyor musunuz ? ayrica 10-15 sene sonra agaclarin cikarilip araliklarin seyreklestirilmesi gerekecek midir sizce? Bu sorularimin disinda, potansiyel satin alacagimiz arazi uzerinden bahcenin olusturulmasina kadar muhtemel maliyet hesabi cikardim. Sizden ricam ozelden mesaj olarak paylassam kisaca degerlendirmede bulunabilir misiniz ? Saygilar |
Sn. gençgirişimci87
Makine edinmeyi tabii ki düşünüyorum, bu kiralama mı, satın alma şeklinde mi olur, bunu o zamanın şartları belirleyecek. Aradan ağaç çıkarıp çıkarmamayı da belirleyecek olan ağaçlarımın iriliği, gelişim düzeyi olacak. Benim şimdiki amacım seyreltme yapmadan işletme müddeti boyunca devam edebilmek. Bunlar oldukça uzun vadeli konular. Şu an gündemimde fidanlarımın sağlıklı bir şekilde büyütülmesi var. Özelden yazacağınız maliyet hesabınız hakkında tabii ki değerlendirmede bulunurum. Saygılar |
Sayın j1959 bahçemi bölgede yetişen cetin cevizlerin tohumlarından yetiştirdim. Şu an yaklaşık 1 karış kadarlar 2015 te istediğim bir tur ile aşılayacagım. mail adresinizi verirseniz fotografları paylaşabilirim..
|
Alıntı:
Yukarıda bahsettiğim gelişim durumu, toprak yapısı oldukça kaliteli ve derin olan,budaması en iyi şekilde yapılan bir bahçe için geçerli. Tabi ki, daha zayıf toprak yapısına sahip ve yetersiz bakım yapılan bahçelerde dalların birbirine girme süresi uzayabilir. Bu yaz sonunda ve bundan sonra ki yazlarda 4 metrelik kısımların gelişimlerini fotoğraflandırmaya çalışacağım. |
Sayın jinekolog1959,
Az önce yaşar hocayla görüştük, paradox anaçlarının amerikanın bir çok bahçesinde kullanılan altlık olduğunu, fidanları hızlı geliştirdiğini fakat siyah çizgi hastalığına hassas olduğunu söyledi. Amerikanın siyah çizgi hastalığına dayanıklı yeni bir paradox anacı geliştirdiğinide ekledi. |
gökhan bey bu paradox dediğiniz nedir acaba
|
Alıntı:
Tabii ki o kadar özenle, çabayla ve masrafla yetiştirdiğiniz ağaçlarınızı aradan çıkartmayacaksınız. Zaten yazımda bahsettiğim çit tarzı yetiştiriciliğin gereği olarak ana yan dallar sıra üzerlerine doğru yönlendirilmemiş olduğundan, muhtemelen modifiye doruk dallı sistemle terbiye etmekte olduğunuz ağaçlarınızın içleri kalabalıklaşmamış olacak. Normalde çit tarzı yetiştiricilikte tacın içi çok kalabalık olduğundan sıra aralarına doğru tacın en fazla 120-150 cm uzamasına izin veriliyor, aksi takdirde içteki meyve odununun öleceği belirtiliyor. Bence sizin durumunuzda sıra aralarına doğru taçlarınızın 2'şer metre uzaması hem ağaçlarınızın yeterince ışık almasını, hem de kültürel işlemler için sıra aralarında 4 metrelik yeterli bir mesafe kalmasını sağlayacaktır. Ağaçların birbirine değdiği hatlarda, o bölgede sürgün çapları küçük olacağından, yılda veya 2 yılda bir yukarıdan aşağıya tek bir kesim yapabilecek teleskopik kollu zincirli bir testere, hem ağaçların birbiri içine doğru gelişimini durdurabilir, hem ertesi yılın meyve gözlerinin oluşumunu uyarabilir diye düşünüyorum. 3 yıl içinde, sıra aralarında gövdelerden 2 metre mesafede çit budamasını yapabilecek bir makine edinmeyi veya dizayn ettirip ürettirmeyi başarabilirseniz (bence bu işe Trakya'da ortak olarak girebilecek ve çit dikimi yapmış yeterli sayıda ceviz üreticisi vardır) kanaatimce ömür boyu aradan ağaç çıkarmadan işletmenizi götürebilirsiniz. |
Alıntı:
|
Sn Jinekolog ve forum sakinleri, su siralar uzerine yogunlastigimiz Ankara'nin Kalecik ilcesinin iklim raporlarini almak istiyoruz ancak Ilce Tarim Mudurlugu'nden yardimci olamadilar. Boyle bir raporun ellerinde mevcut olmadigini, onlara gore meteoroloji genel mudurlugunde veya subelerinde de bulunmadigini soylediler. Bu bana biraz ilginc geldi. Bu konuda sizlerin yonlendirmesine ihtiyacimiz var. Aylara gore donlari , sicaklik degerlerini bolgesel olarak gorebilecegimiz bu raporu acaba nereden alabiliriz ? Bakacagimiz rapor makro-klima mi yoksa mikro-klima mi olmalidir ?
Tesekkurler |
Sn. gençgirişimci87
Ankara Kalaba-Keçiören'de Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nün merkez kampüsüne gidin. Kalecik'te Kalecik DSİ isimli otomatik meteorolojik gözlem istasyonu var. Aradığınız her türlü veri Genel Müdürlük arşivlerinde bulunur. Cüzi bir ücret karşılığında temin edebilirsiniz. Bu veriler Kalecik merkezine ait verilerdir ve satın alacağınız tarlanın bulunduğu bölgeyi tam yansıtmazsa da, iyi kötü bir fikir verecektir. Kolay gelsin |
Toprak Analizi
1 Eklenti(ler)
Sn. Jinekolog1959, resimde gordugunuz toprak analizi sonucu icin degerli yorumlarinizi bizimle paylasabilir misiniz ? Bu analizlerin sikligini (60cm-90cm-120cm derinliklerde) 15donume 1nokta olarak dusunduk, siz nasil tavsiye edersiniz.
Ayrica maliyet tablomuza yaptiginiz degerlendirmenizden dolayi cok tesekkur ederim. Eklenti 508333 http://www.agaclar.net/forum/attachm...1&d=1405146844 |
Sn. gençgirişimci87
Bu toprak numunesinin hangi katmana ait olduğunu belirtmemişsiniz. Tarlayı temsil ettiğini düşündüğünüz bir noktada 0-30, 30-60, 60-90 ve 90-120 cm katmanlarından alınan 4 ayrı numunenin değerlendirilmesi çok daha sağlıklı olur. 15 dönümde bir bu analizi yaptırabilirsiniz. Ben bu numunenin 60, 90, 120 cm'den alınmış 3 numunenin karıştırılarak elde edilmiş olduğu varsayımıyla kabaca bir değerlendirme yapayım. Biliyorsunuz ceviz için en ideal topraklar tınlı topraklardır.(Saturasyon yüzdesi 30-50 arası). Sizin 44 olan saturasyon yüzdeniz bence mükemmel. Kum oranınızın yüksekliği bence bir miktar sıkıntı doğurabilecektir. Biliyorsunuz ne su, ne bitki besin maddeleri fazla kumlu topraklarda tutulamayıp aşağı katmanlara doğru yıkanacağı için sulama ve gübreleme aralıklarınızın oldukça sık tutulması gerekecektir. Ankara gibi kurak yazları olan bir bölgede bu durum, arazinin büyüklüğü de göz önüne alındığında, çok ciddi kapasiteli, güvenilir, yazın seviyesi düşmeyecek, kurumayacak bir su kaynağına ihtiyaç duyacağınızı gösterir. (Şu sırada Polatlı'da Sakarya nehri de, Ankara Çayı da, kuyuların %80'i de kurumuş veya seviyeleri çok düşmüş durumda ve çiftçiler perişan) İşletme müddeti boyunca sulama ve gübreleme maliyetlerinizin normalin iki katı hesaplanmasında fayda var. Tarlaya elektrik çektirme olanaklarını araştırmanızı öneririm. Maliyet analiz tablosunda belirttiğiniz fiyata kurulacak güneş enerji sisteminin kapalı havalarda ve akşam saatlerinde çalışmaması söz konusu ise çok sıkıntı yaşarsınız. İhtiyaç duyulacak enerji, tarlanın alt ve üst sınırları arasındaki kot farkı, kuyunun yukarıda mı, aşağida mı olacağı vb değişkenlere çok bağlı olduğundan bir an evvel jeofizik araştırmanızı yaptırın. Kireç, tuz, pH güzel. Fosfor ve potasyum da sonra takviye edilebilir. Ama organik madde oranı bence çok düşük, adeta çöl gibi. Bu oranın 8-10 kat arttırılması için esaslı bir yanmış hayvan gübresi takviyesi şart. Şimdilik bu kadar. Sağlıcakla kalın. |
Alıntı:
Oncelikle maliyet tablosunu, degerlendirmeleriniz dogrultusunda revize ettik. Soylediginiz gibi arazinin jeofizik raporunu elde ettikten sonra enerji ihtiyaci giderleri netlik kazanacaktir. Toprak testi icin numuneleri sizinde varsaydiginiz gibi 60-90-120 cm'den aldirmistik. Ancak bu sonuc on bilgi niteliginde tek yerden alinmisti. Jeofizik raporundan sonra benimde Ankara'ya gelisim ile detayli (15da/1bolge olarak) numune aldiracagiz. Yukarida bahsettiginiz gibi yuksek kum oranini, atilacak gubre ile kontrol altina almayi dusunuyoruz. Ankara gibi su kaynaklari kisitli bir bolgede umuyoruz ki su ihtiyacimiz astronomik seviyelere ulasmaz. Yanliz bu durumun iyi tarafi, daha once hesapladigimiz kum cekme masrafindan bizi kurtariyor. Bunlarin yaninda en onemli mudahale olan organik seviyesini yukseltmek icin kullanilacak gubre miktarini, donum basina ya da fidan cukuru basina nasil hesaplayabiliriz? bu konuda kime danismaliyiz? Sizce en garanti cozum deneme cukuru olusturmak olabilir mi? Saygilar |
Sn.gençgirişimci87
Mesajlarınızdan edindiğim intiba, kendinizi kafaca bu araziyi almağa angaje etmiş bulunduğunuz şeklinde. Aslında ben forumdaki yazımı sizler gibi pek çok girişimciye yol gösterici olması için kaleme almış, her ne kadar çala klavye yazmışsam da, içinde yeni ceviz bahçesi kuracak girişimcilerin en önemli sorularına yanıtlar bulunsun istemiştim. Paylaşım yazımı, başından sonuna kadar, her cümlenin anlamı üzerinde biraz düşünerek, tekrar okumanızı önereceğim. Aradığınız pek çok cevabı yazı zaten barındırıyor. Gene de buna üşenebilirsiniz diye, bir kere daha okumanız için aşağıda bazı alıntılar yapmakla yetineceğim: ".......bir kişinin bile yıkımını önlemek bu çabaya değer." "Türkiye, yeterince araştırılmadan, bilgilenilmeden, yeterince emek ve para sarf edilmeden alelacele kotarılmış ve doğal olarak da başarısız olununca kendi haline terk edilmiş meyve bahçeleri mezarlığıydı." "Ceviz benim istediğim yerde olmuyordu. Onun istediği yeri benim bulmam ve oraya gitmem gerekiyordu." "Su yoksa ceviz de yoktur!" Sn. Yaşar Akça'nın sözlerinden: "Bu yatırımı İç Anadolu'nun karasal ikliminde değil de daha ılıman bir bölgede yapsaydınız çok daha iyi olurdu." "İç Anadolu'da chandler gibi çok uzun vejetasyon süresi gerektiren tür olmaz. Bu söylediğim cümlenin altına imzamı atarım." Ve size daha önce vermiş olduğum yanıttan: "Bilecik Gölpazarı mükemmel bir alternatif olabilir." "Ceviz bahçesi uzaktan kumandayla olmaz, aileye emanet edilmez." Sn. gençgirişimci87, size daha ne diyebilirim? Gübre takviyesini sormuşsunuz. Bunlar şu anda teferruat. Siz önce bana sudan haber verin. 150 dönüm araziden, 500 bin TL'lik yatırımdan bahsediyorsunuz. Ben size gübre hesabından önce su hesabını çıkarayım: Toprak zayıf, silt ve kil çok az, organik madde hemen hiç yok. Bu durumda bu araziye, uygun şartlar sağlanabilirse, sık dikim yapmak uygun olacaktır. 8x4 dikimle dönüme 30 ağaçtan 4500 ağaç dikilecek. Yetişkin bir ceviz bahçesinin (normal toprak yapısı olduğu varsayılarak) yıllık su ihtiyacı 1300-1500 mm dir. Ankara'da yıllık yağış 300 mm'dir. Aradaki fark olan 1000-1200 mm'yi sulamayla siz yerine koyacaksınız. Değil tüm bahçeye, sadece her ağaç çevresindeki 1 metrekare alana bu suyu verseniz ağaç başı 1.2 metreküp su eder. %70 kumlu bir toprakta bu ihtiyaç 2.4 metreküp olarak kabul edilebilir. Çarpın ağaç sayısıyla, yaklaşık 10 bin ton su eder. Bu suyu yazın 3 ayda vereceksiniz. Haftada bir sulasanız 12 sulama eder. Demek ki her sulamada yaklaşık 800 ton su vereceksiniz. Bu çok ciddi bir miktardır. Size bu debiyi yazın en kurak günlerinde dahi sağlayacak su kaynağını garantilemeden sakın ola ki tek bir adım dahi atmayın. Bu suyu yeraltından çekip ağaçlara ulaştırmanın maliyetini de asla gözardı etmeyin. Para sizin paranız. Türkiye'de ihtiyaç olan suyun çoğunu sırf yağışla karşılayabilen yerler olduğu gibi, kum, silt ve kil oranları çok daha dengeli, organik maddesi çok daha yüksek binlerce satılık arazi var. Kimden nasıl danışmanlık alabilirim diye sormuşsunuz. Şu ana kadar bedavaya oldukça iyi bir danışmanlık aldığınızı söyleyebilirim. Bundan sonrası için kesinlikle profesyonel destek alın. Maliyet analiz hesabına bir kalem de bunun için ekleyin. Sevgiler, başarılar. |
Cok net aciklamalar.
Bumudur budur abi deriz aynen öyle yazilmis tesekkurler. |
Sn.gençgirişimci87,
"Bu araziye yatırım yapmak yanlıştır" cümlesini söylemeden, sonuç ifadesi ancak bu kadar güzel anlatılabilir. Sn.Jinekolog1959 daha ne desin. Sizin için en iyisi, yatırım planlama ve maliyetlendirme çalışmanızı bir başka araziyi hedefleyerek yapmanız. Kolaylıklar diliyorum. |
hocam böyle bi paylasim yaptiginiz icin gercekten cok tesekkür ederim. Icimdeki bahce kurma hevesiyle bir solukta okudum. Su an bende arazi bulma asamasindayim 50-60 dekarlik bir alan ariyorum. Su an yurtdisindayim ama ankaraya döner dönmez sizinle bahcenizde görüsmek isterim. Arazi konusunda baba memleketim olan yozgat taraflari **** dogdugum büyüdügüm sehir Ankarayi düsünüyorum. Sizinle bulusmak ve degerli fikirlerinizi almak isterim. Insallah bahcenizde esinizle cocuklarinizla sevdiklerinizle güzel bir hasattan sonra ceviz yemenizi temenni ederim
kolay gelsin |
Sayın Hocam,
Sayfanız (yazımınız, bilginiz vs vs) resmen bağımlılık yaptı. Hergün en az bir kere kontrol ediyorum yeni yazınız var mı diye. :) |
Sn. OrmanRuhluAdam,
İki haftalık, medeniyetten uzak bir tatil yaptığım için yazınızı görmemişim. İlginize teşekkürler. |
Alıntı:
|
Fernor Verimi
Fernor'un yeterince verimli bir tür olmadığına dair yaygın bir kanaat mevcut. Bu nedenle de ceviz yetiştiricilerinde veya adaylarında İç Anadolu'da bile Chandler dikmek yönünde bir tercih oluşabiliyor.
Kanımca fernor hakkındaki bu kanaatin en önemli nedeni kurulan bahçelerde tozlayıcı olarak sadece fernette kullanılması. Ronde de Montignac'lı bir bahçede fernorun verimini izlemenizi isterim. Görüntüler, neredeyse "Chandler'den eksiği yok, fazlası var" dedirtebilecek bir verimi işaret ediyor. https://www.youtube.com/watch?v=_SupIYSCupU |
4 Eklenti(ler)
Doktor bey, gecen ay sordugum gereksiz sorudan dolayi sizden ozur dilerim amacim size ve yardimlariniza saygisizlik yapmak degildi. Eger bize kizgin degilseniz size yeni buldugumuz arazinin toprak raporunu form sayfanizdan yorumlamaniz icin yayinlamak istedim, yorumlariniz bizim icin cok degerli. En son olarak tavsiyenize uyup bilecik'e yoneldik. Sonuclari sirasiyla 0-30, 30-60, 60-90 ve 90-120cm derinliklere gore asagiya ekliyorum.
|
Sn. Gençgirişimci87
Benim kızmam veya kızmamamdan daha önemli olan, doğru işlerin yapılması. Geç de olsa doğru yolda adım attığınız için tebrik ederim. Benim bu sitede bu paylaşımları yapmamın tek bir nedeni var, o da mütevazi bilgi ve birikimimin elverdiği ölçüde cevizci adaylarının vahim hatalar yapmalarını önlemeye çalışmak. Aklın yolu birdir. İç Anadolu'da vejetasyon süresinin Marmara Bölgesi'nden en az 1 ay kısa olması maça 1-0 yenik başlamak demektir. Marmara Bölgesi'nde ağaçlarınız, meyveleriniz her sene 1 ay daha fazla gelişebilecek. Risk almadan Chandler yetiştirebileceksiniz. Yıllık yağış miktarının azlığı İç Anadolu'da sizi 2-0 mağlup hale getirecekti. Marmara Bölgesi'nde sulama suyu ihtiyacınız önemli ölçüde azalacaktır. Kalecik'teki arazide kum oranının nispi yüksekliği, kil çok az olduğu için aşırı bir su ve gübre ihtiyacı doğurabilecek ve daha maçın başında oyuna 3-0 mağlup başlamanıza yol açacaktı. Yeni arazinin bünye özellikleri çok daha olumlu, cevizcilik için bence ideal. Tuz, kireç, pH da mükemmel. Organik madde burada da çok yetersiz, fosfor ve potasyum gibi ciddi takviye gerektiriyor. En önemli sıkıntı ağır metal konsantrasyonlarında olabilir. Bakır, demir ve manganın çok fazla, çinkonun çok az olması bence profesyonel değerlendirme gerektiriyor. Bakır toksisitesi ceviz için ciddi bir tehdittir. Ağır metallerin bitkilerce alımı büyük bir rekabet ortamında oluşur ve bakır, mangan ve demirin fazla oranlarda alınması çinko eksikliğine yol açar. Toprakta çinkonun zaten çok az bulunması sıkıntıyı daha da arttırabilir. Bence tahlili yapan laboratuar güvenilir ise, bakır ve demirin 'çok fazla' olmasının anlamını soruşturun. Bununla yetinmeyin, herhangi bir ziraat mühendisinden değil güvendiğiniz bir toprak hocasından bu seviyelerin toksik olup olmadığını değerlendirmesini isteyin. Arazinin su durumu, topoğrafyası, mikrokliması, büyüklüğü ve işgücü temin olanakları gibi verileri de paylaşırsanız burada tartışabiliriz. Sağlıcakla kalın. |
Merhaba Hocam,
Öncelikle böyle bir yazı ile bu işi kalkışmak isteyenlere "Dur! Bu iş o kadar da kolay değil." dedirttiğiniz için teşekkür ederim. Ben 25 yaşında İstanbul Üniversitesinde İşletme okuyan genç bir girişimci adayıyım. Sayın Hocam yazınız o kadar sürükleyici o kadar bilgi doluydu ki sadece bir solukta başından kalkamadan okudum. Bizde kuzenimle ailelerimizin onayını aldık ve bir ceviz bahçesi kurmak için araştırmalara başladık. O kadar şanslıyım ki karşıma ilk siz çıktınız. Ailem Ankara'da yaşıyor ve şu an ailemin yanındayım. Eğer izniniz olursa Hocam hafta sonu bahçede olduğunuz bir gün sizi ve bahçenizi kuzenimle ziyaret etmek istiyoruz. Saygılarımla |
Alıntı:
ÇATAK (Çevre Amaçlı Tarım Arazilerini Koruma Programı) |
Merhaba Sn.Cev
Haklısınız, ben Ankara'nın ÇATAK kapsamında olmadığını 2010 tarihli bir yazıda okumuşum, uyarınız üzerine yeniden baktım ve 2011'de kapsama alındığını öğrendim. Ancak sanırım bütün il kapsama alınmıyor ve belli bölgeler, belli köyler programa dahil ediliyor. Ankara'da hangi ilçelerde, hangi köylerin destek kapsamında olduğunu Polatlı İlçe Tarım'dan bir soruşturacağım. Gerek forumda, gerekse özel mesajla bahçemi görmek istediğini belirten pek çok kişi oluyor.Şu anda bahçemde misafirlerimi ağırlayabileceğim, sohbet edebileceğim, bir bardak çay ikram edebileceğim bir ağaç gölgesi bile yok. Verandalı küçük bir konteyner ev için planlamamı yaptım, yerini hazırladım, yeraltından elektrik ve su hattını çektim. Kısmet olursa gelecek yaz bahçemde ziyaretçilerimi kabul edebileceğim. O zamana kadar sohbetlerimizi forum üzerinden yürütebiliriz. Ya da dilerseniz tanışma ve sohbet için Ankara Çayyolu'ndaki evimin bahçesine buyurun. Geleceğiniz haftasonu özelden cep telefonumu alıp beni arayabilirsiniz. Sağlıcakla kalın. |
Sn. Hocam,
Öncelikle umuyorum ki bahçeniz ÇATAK kapsamındadır. Bahçenizi bize burada öyle bir betimlediniz ki değil gelip görmek fotoğrafına bile gerek yok:). Bizde sizin gibi bu işe kuzenimle iyi bir araştırma yapıp hata yapmadan girmek istiyoruz. Açıkçası bahçe bahane:) Amacım sizi tanımak ve o güzel sohbetinize dahil olmak. Ayrıca bizde sizin gibi bu işe yeni gireceğimiz için sizin ağzınızdan çıkan her kelime bizim için altın değerinde olacaktır. Bu hafta sonu özelden size mesaj yazacağım. Umarım müsait olursunuz ve görüşürüz. Saygılarımla |
Sn. Hocam,
Detayli cevabiniz icin cok tesekkur ederim. Tavsiye ettiginiz gibi henuz bir toprak uzmani ile agir metal bulunma riski uzerine konusamadim, ancak en kisa zamanda aldigim bilgileri burada paylasacagim. Arazinin diger ozellikleri, -Alan: 103 donum; 3 parca(76+16+11) aralarinda 150 metre mesafe var. Ileri de aradaki tarlalarda satin alinabilecek durumda. -Su: Remzi Bey incelemesini yapti, rapor henuz elime ulasmadi ancak telefonda konustugumuz kadari ile, yuzeye yakin blok kayasi yok ve su cok bol olmamakla birlikte 100metreden sonra cikar gorusunde. -Isci gucunu yakin koyden karsilamayi dusunuyoruz. Arazi sahibi de bu konuda yardimci olabilecegini belirtti. -Topografyanin detaylarini Remzi beyin jeofizik raporu ile daha saglikli paylasabilirim, ancak gordugumuz kadariyla buyuk arazinin %90i tatli bir egime sahip %3 civari, geri kalan kisimlar ve ayri 2 tapu %6-7 civarinda gozukuyor. Buyuk arazi dogu diger araziler kuzey cephede. -Iklim bilgileri; * Don, 10.ayda baslayip en gec 4. ayin sonlarinda gozukuyor. Yilda toplam 35gun don sayiliyor. Bu konuda size bir sorum olucak Hocam, don ile ilgili degil ama soguklama suresi ile ilgili olarak, yillik ihtiyaci kac saattir? Soguklama araligi 7C alti olarak okumustum, bu bilgi sizce dogrumudur? * Iklim raporlarina gore ortalama sicakliklar 11inci ayin ortasinda 7C nin altina dusup mart basina kadar oyle devam ediyor. * Vejetasyon suresi icin yaz aylari ortalama sicakliklarina baktigimizda; mayis ayinin ortasindan eylul ayi sonuna kadar 20 derece ve ustu sicakliklar gozukuyor. * Yagis bilgilerine ulasamadim. degerli yorumlarinizi bekliyoruz. Saygilar ve Sevgiler |
Sn. gençgirişimci87
Soğuklama ihtiyacı +7.2 derece altında geçen toplam süredir ve ceviz türleri arasında kabaca 500 ile 1800 saat arasında değişkenlik gösterir. Gölpazarı'nda yıllık soğuklama süresi 2470 saat civarında olup her türden cevizin soğuklama ihtiyacını fazlasıyla karşılar ve bu konuda hiçbir sıkıntı olmaz. Yıllık yağış miktarı da 400 mm veya biraz üzerindedir. Google Earth'de aday araziyi işaretleyerek fotoğrafı gönderirseniz topoğrafya konusunda sağlıklı bir değerlendirme yapabilirim. Sağlıcakla kalın. |
Sn. Jinekolog1959,
Pek çok kişinin belirttiği gibi ben de yazınızı soluksuz okudum. Tutkunuz ve kararlılığınızdan çok etkilendim. Üşenmeden ve çok güzel bir ifade ile yazdığınız bilgi ve deneyimler umarım benim gibi ceviz yatırımına başlamak isteyen herkes için faydalı olur. Teşekkürler.. |
Sn.gençgirişimci87
Keşke koordinatları ve köy ismi görülmeyen bir google earth fotoğrafını sayfama gönderseydiniz, herkes için eğitici bir örnek olurdu. Özelden konumunu göndermiş olduğunuz tarlalarda topoğrafya ceviz için mükemmel. Soğuk havanın rahatça kayıp uzaklaşabileceği yeterli bir eğim olduğu gibi, köyden aşağı doğru uzanan vadi de soğuk hava için doğal bir drenaj kanalı oluşturuyor. Burada don zararı oluşması hemen hemen imkansız. Gene de mutlak kış soğuklarına karşı uyanık olunmalı. Rakımın 1000 metreye yaklaşması ve kuzey cephe olması nedeniyle ben burada da fernor öneririm. Kolay gelsin. |
1 Eklenti(ler)
Sn Hocam,
Haklisiniz, forumda ki diger arkadaslarinda gorebilmesi icin asagiya fotografi ekliyorum. Dediginiz gibi arazi koyun hemen yukarisinda iki vadinin ortasinda kaliyor. Bu iki vadinin ortasindan gecen yol arazilerin birine sifir otekilere kadastro yolu ile 100metre kadar uzaklikta. Asagida bolgenin don raporunu da link olarak paylasiyorum. Sizce riskimiz ne seviyededir? Daha once koruma amacli fidan cevresine poset geciren bahce sahiplerini duydum, bana ilginc gelmisti. Hocam, acaba bu yontem ne kadar dogrudur? Dosya.tc - cretsiz, Hzl ve Kolay Dosya Paylam |
2 Eklenti(ler)
Sn. gençgirişimci 87
Topoğrafyanın forum izleyenlerince net olarak anlaşılabilmesi için arazinin 3 boyutlu fotoğraflarını, yükseltiler bir kat arttırılmış olarak yayınlıyorum. Eklenti 515625 Eklenti 515626 İlk fotoğraftaki büyük arazi ve altındaki parçada eğim kuzey-güney istikametinde %7, ince uzun parçada %10. Bu da soğuk havanın mobilizasyonu için son derece yeterli. Ayrıca arazinin soğuk havanın kaçışına hem kuzey-güney, hem batı-doğu istikametlerinde çift yönde olanak sağlayan yapısı çok güzel. Aşağı yönde kesintisiz uzanan vadiler arazilerden soğuk havanın drenajını çok rahatlıkla sağlayabilecek özellikte. Linkten edindiğim bilgilere göre 2009 yılında 25 Nisan'da, 2011 yılında 22 Nisan'da ilkbahar geç donları, 2011 19 Ekim'inde sonbahar erken donu kaydedilmiş. Üstelik bu meteorolojik ölçümlerin yapıldığı otomatik gözlem istasyonunun rakımı 825, sizin aday arazinin üst kot rakımı 970 metre. 150 metrelik rakım farkı da göz önüne alındığında, kesinlikle Mayıs başından önce hareketlenmeyen bir tür seçilmeli. Çevrede bu rakım seviyelerinde kurulu Chandler bahçesi varsa sahipleriyle konuşup ne zaman hareketlendikleri soruşturulmalı. Nisan'ın son haftasında uyanmaya başlıyorlarsa kesinlikle Chandler'den uzak durulmalı. Kurulu bahçe bulunamıyorsa, asla riske girilmemeli ve Fernor'dan şaşılmamalı. Şimdilik bu kadar, kolay gelsin. |
Sn.Jinekolog,
Yazınızda bahsettiğiniz Ramos'un Walnut Production Manual kitabının bazı kısımlarına internette denk geldim ve okudum. Kesinlikle çok iyi bir kaynak... Almak istediğimde sadece 1-2 sitede satışı var ve fiyatı nakliye hariç 150 USD. Siz nerden almıştınız acaba? Belki benim atladığım bir sitedir... Teşekkürler |
Sn. Zeyonsal
'UC ANR catalog' olarak google'dan arama yapın, çıkan sayfada search kısmına 'walnut production manual' yazın, nakliye hariç 35 dolara satışı mevcut. Siteye üye olun ve sipariş verin. Kolay gelsin. |
Sn. Hocam,
Degerli yorumunuz ve tavsiyeniz icin tesekkur ederiz. Artik karar verme asamasina yaklasmisken, risklerini belirttiginiz gibi toprakta ki agir metaller konusunda Yasar Hoca'ya ulasmaya calisiyoruz. Onun da hem bu metaller konusunda hem de arazide ceviz yetistirilebilirligi ve en onemlisi tavsiyeniz gibi Fernor tur secimi konusunda degerlendirmelerini almaya calisacagiz. Son olarak size daha once belirttigim jeofizik raporunu asagida ki linkte gonderiyorum. Sanirim su konusunda istedigimiz kadar sansli degiliz ancak bunu birden fazla kuyu acarak giderebiliriz diye dusunuyorum. Eger bu konuda sikinti yasama ihtimalimiz var ise arazi bizim icin cazip olma ozelligini yitiriyor. http://s3.dosya.tc/server27/TdwUc4/J...mzali.pdf.html Tesekkurler Saygilar |
Alıntı:
Siparişi verdim, umarım biz de sizin gibi bahçeyi kurmada başarılı oluruz.. |
4 Eklenti(ler)
Ceviz yetiştiriciliği dışarıdan görüldüğü gibi kolay ve zahmetsiz değil, aksine çok meşakkatli bir süreç. “Fidanı dikerim, olur” diye düşünen varsa çok yanılır.
Bu sezon benim için çok zorlu ve sıkıntılı geçti. Fernor zaten çok geç uyanan bir tür, rakımım 1200 metre, bir de ilk dikim yılı olunca fidanların uyanmaları iyice gecikmiş, 9 Mayıs’tan başlayarak Mayıs sonuna kadar yavaş yavaş ancak uyanabilmişlerdi. 1850 fidanın yaklaşık 250’si hiç uyanamadı. Bu fidanları söktüğümde hiç kök yapamamış olduklarını gördüm. Fidanlar açık köklü olarak gelmişler, fakat toprak donduğundan 2.5 ay hendeklenmiş olarak bekledikten sonra dikimleri gerçekleşebilmişti. Dikilirken her ne kadar saçak kökler normal görünümde idiyseler de, muhtemelen önemli bir kısmında mikroskopik düzeyde soğuk hasarı oluşmuş olmalıydı. Belki de Nisan ve Mayıs’ta aralıksız devam eden yağışlar bu fidanların köklerinde çürümeye yol açmıştı. 150 civarında fidan ise uyanıp filiz atmış, sonra devamını getiremeyip kurumuştu. Bunlarda da saçak kök gelişimi yok denecek seviyedeydi ve muhtemelen barındırdıkları özsu ile filizlenmişlerdi. Her ne sebeple olursa olsun, %20’yi aşan çok yüksek oranlı bir fireyle işe başlamak oldukça moral bozucu olmuştu. Haziran’ın son haftasına girmiştik . Sezonu tamamen kaybetmeden kayıpları telafi edebilir miyim diye yeni bir arayışa girdim. Tüplü fidanlarla kayıpları kısmen ikame etmeyi planladım. Ekiz fidancılık’tan Okan Bey temmuz sıcaklarında dikimin çok fazla fire getirebileceğini, Eylül’ü beklemenin daha iyi olabileceğini söyledi. Gene de riski alıp getirttiğim fidanlar, gerçekten çok büyük stres yaşadılar. Dikilenler birkaç gün içinde yapraklarını dökmeye başladılar, birçoğu tüm yapraklarını kaybetti ve sadece bir gövde halinde kaldılar. Dikmeden tüpte ve gölgede muhafaza ettiğim ve düzenli sulanan fidanlar dahi çoğu yapraklarını döktüler, onların bile içlerinden birkaç tane kuruyan oldu. Zannediyorum ki 400 rakımdan 1200 rakıma çıkmak ve aşırı sıcak giden, kimi günler 40 dereceyi bulan sıcaklar hepsini strese sokmuştu. Bu yılın olağanüstü koşullarının, kışın hiç kar yağmayıp, baharda aşırı yağan yağmurların, donların, doluların ve normallerin çok üzerinde giden temmuz sıcaklarının da bu sezon yaşadığım yüksek oranlı fidan kayıplarında etkili olduğunu düşünüyorum. Bir kısım fidanımın da fare ve köstebek kurbanı olduğuna şahit oldum. Tüplü fidan kayıplarında önemli bir etkenin de sulama rejiminde tansiyometre kullanmamam ve sulama aralıklarını iyi ayarlayamamam olduğunu düşünüyorum. Sezon başlarında sulamalarda temkinli gidiyor, Mayıs boyunca gerçekleşen aşırı yağışları ve toprağımın killi yapısını göz önüne alarak her fidana 32 litre olmak üzere 10 günde bir sulama yapıyordum. Sıcaklar giderek artınca 7 günde bir sulamaya başladım. Haftalık sulamalara geçince bitkilerdeki stres giderek azaldı ve kendilerini hızla toparladılar. Ama bu arada yeni dikilen fidanlarda da önemli fireler oluşmuş, ilk dikilen fidanlarda da kuruma ve kayıplar devam etmişti. Hasılı bütün bu mücadelelerin neticesinde, sezon sonuna doğru yaklaştığımız Eylül başı itibarıyla 1850 fidanımdan takribi 1600 kadarı var olma savaşını kazanmış ve yerine sağlamca tutunmuş durumda. 250 kadar gelişemeyen ve kuruyan fidanı da Mart ayında açık köklü fidanlarla yenilemeyi planlıyorum. Tutan 1600 fidan, böyle zorlu bir sezonda olabileceği kadar tatminkar gelişti. Zaten birçoğunun yapraklanması Mayıs sonuna doğru ancak gerçekleştiğinden, bu sezon boylanmalarını teşvik etmeyip, zaten kısa olan vejetasyon süresince asıl olarak köke çalışmalarını istedim. Seneye Haziran’da liderleri belirleyip tek gövdeli olarak geliştireceğim. Şu anda fidan boyları 40 ile 140 santim arasında oldukça geniş bir yelpazede değişkenlik gösteriyor. Tamamı iyi durumda, streste olan kalmadı. Sezon boyunca antraknoz, bakteriyel yanıklık veya diğer bir hastalık belirtisiyle karşılaşmadım. Fidan çukuru başına yaklaşık 250 kg ahır gübresi kullanmış olmama rağmen toprakta kök bölgelerinde hiçbir kurtlanma veya böceklenmeye rastlamadım. Antraknoza karşı aldığım Maneb ilacını kullanmaya da gerek görmedim. Gövdeleri beyaz plastik boyayla Murat’a bu hafta boyatıyorum, buna ancak yeni fırsat bulabildik. Otla mücadele de bu sezon beni çok zorladı. Murat’ın çabaları dışında 3 kez de toplu olarak işçi getirtip ot alma ve çapalama yaptırdık. Hala da otla mücadelemiz devam ediyor. Sulamaya Eylül ortasına kadar devam edeceğim, bitkilerin bir daha strese girmelerini istemiyorum. Ortalama gelişim düzeylerinin görülebilmesi için bazı fidanlara ait resimleri ekliyorum: Eklenti 516613Eklenti 516617Eklenti 516618Eklenti 516619Eklenti 516620Eklenti 516621Eklenti 516622Eklenti 516626 |
Forum saati Türkiye saatine göredir.
GMT +2. Şu an saat: 09:36. (Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.) |
Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025