14-06-2012, 07:00
|
#11
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 14-12-2010
Şehir: İstanbul, Çanakkale, İzmir
Mesajlar: 646
|
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Lilium
Birde şu gözlemimi söyleyebilirim, Bilecik çeşidi olan bahçeyle yan yana bir de chandler olan bahçe var, chandler olan bahçe zamanında yani görüldüğü anda mücadelesini yaptı ve onda yok denecek kadar az, bilecik çeşidi olan bahçe mücadeleye bir kaç gün geç başladı ve onda antraknoz izleri daha fazla.
|
Doğrudur, her çeşidin hastalıklara direnci farklı.. Yurt dışında bu konuda yapılmış pek çok araştırma var. Hatta neredeyse ağacın çeşidine göre tedaviyi bile değiştiriyorlar.. Bizde ise uygulama sabit, 100lt suya 300 gr zehir
Alıntı:
Biz hastalıklarla mücadele ederken sadece hastalığı durdurmaya çalışıyoruz, Örneğin: Ağaçta antraknoz var, biz sadece antraknoza karşı fungusitler kullanıp hastalığı durdurmaya çalışıyoruz.
Oysaki düşünün biz hastalandığımız zaman doktora gideriz, (en basit bir giribal hastalık olsun) doktor bize sadece bir ilaç yazmıyor ki, girip'i etkileyecek ilacın yanın da mutlaka bünyeyi güçlü tutacak bir şeylerde yazar (antibiyotik gibi ) ağaçlarıda böyle düşünüyorum ve uygulamalarımı da böyle yapıyorum.
|
Özellikle antraknoz için çok doğru. suyu gübresi aksatılmadığı takdirde, belki ilaç kullanmaya bile gerek yok. Sonuçta ne kadar zarar verdiği önemli. Yapraklarda üç beş leke gördük diye tonlarca ilaç sıkmaya gerek yok..Eşik değerleri belirlenip ona göre mücadele yapılmalı.
Bir diğer ilginç uygulama da Ceviz Hastalıkları başlığında anlattığım Regalia uygulaması. Regalia'nın yaptığı şey mantarı bakteriyi öldürmekten çok ağacın bağışıklık sistemini harekete geçirmek.
|
|
|