![]() |
|
![]() |
#11 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
"Pişirmede çok yüksek sıcaklık gerekli değildir. Unutmayınız ki, deniz düzeyinde hiçbir besin pişme sırasında 100 °C’nin üstüne çıkmaz (düdüklü tencereyle pişirme dışında!); yükselti arttıkça bu değer daha da düşer. Öyleyse, kutulu fırınınızda 80-90 °C elde ettiğinizde, bu sıcaklık pişirme için yeterlidir. Genelde yemek kitaplarında verilen yüksek sıcaklıklar, daha çabuk pişirme ve üstünü/altını kızartma gibi etkiler yaratmak içindir. Bir çok kişi yavaş yavaş pişirmeyi, hızlı pişirmeye yeğlemekte, sonuçta da daha lezzetli yemekler ortaya çıktığını belirtmektedirler. Yemek pişirme süresi için şöyle pratik bir kural vardır: tek yansıtıcılı bir kutulu fırında pişirme süresi, evlerde alışılagelmiş bir fırındakinin iki katı dolayındadır. Bu tür kutulu fırınlarda pişirme süresi uzayacağından, pişirme sırasında yemeğin başında beklemek gerekmez, gidip başka işler yapılabilir. Pişme tamamlansa da yemek yanmaz." En ucuz, pratik (ve hatta basit) tasarımlar ile bile 150 °C'ye ulaşılabildiğini; "mikropların çoğunun 49 °C'de öldüğünü, 65 °C'de suyun pastörizasyonunu, 71 °C'e besinlerin pastörizasyonunu, 82 °C'de besinlerin pişirilebileceğini, 100 °C'de suyun kaynadığını" düşünürsek bu işin hiç de akıl, mantık dışı, beyhûde bir uğraş olmadığını görürüz. Dikkat edin; hiçbir yakıt kullanmıyor, çevreyi kirletmiyoruz. Buna bir de deprem gibi kitlesel felaketlerde, acil su pastörizasyonu zorunluluğu ile birlikte kullanım imkanını ekleyin. Kesinlikle ihmal edilmemesi, yaygınlaşıp, geliştirilmesi gereken bir konu olduğu çok açık değil mi? gece güneşten gelen enerji ile üretilen besinlerimizi, yine güneşten, en dolaysız ve doğal yöntemle pişirmekten daha güzeli mi olur diyen forum kişisi |
|
![]() |
![]() ![]() |
|
|