agaclar.net

agaclar.net (https://www.agaclar.net/forum/)
-   Bir bilene soralım (https://www.agaclar.net/forum/bir-bilene-soralim/)
-   -   Mine Pakkaner 'e soralım 2006-2009 (Zirai danışma, bahçe tasarımı, peyzaj) (https://www.agaclar.net/forum/bir-bilene-soralim/905.htm)

nazlı06 10-05-2008 20:38

Teşekkür ederim mine hanım.

hsnayta 10-05-2008 21:06

Defne ağacı
 
Söke-Didim arasında bir bahçemiz mevcut. Kuzeydoğu yönüne bakan yamaçta yer alıyor.Arazi taşlık ve toprak kırmızı. Toprak analizi henüz yaptırmadık. Burası tam da Didim körfezi ile Bafa gölü arasında yer almakta ancak göl veya denizi dağlar nedeni ile görmüyor. Size sorum buraya defne ağacı ve limon dikilse tutma ihtimali olur mu?Defne hakkında ne kadar sulanması ihtiyacı duyduğu hakkında bilgi edinemedim.Ticari anlamda değil görsel açıdan dikmek istiyoruz.

Mine Pakkaner 10-05-2008 21:53

Defne suya çok ihtiyaç duymaz kanaatkar bir bitkidir. Tabiatta sadece yıllık yağışlarla yetinir. Ancak yeni dikilmiş bir fidanın suya ihtiyacı yaz döneminde fazla olur. Siz haftalık sulayacağınızı varsayın. Limon ise daha zor, güney yamaçları sever. Elinizi üzerinde tutmanız gerekir.

mesut5 14-05-2008 19:23

Mine hanım dana burnu ile mücadeleyi formda bulamadm,konu ile ilgili herhangi bir kaynak mevcutmu formda,teşekkürler.!

Mine Pakkaner 14-05-2008 22:11

http://www.agaclar.net/forum/showpos...6&postcount=40
http://www.agaclar.net/forum/showpos...0&postcount=31

Bunun dışında siz ilaçlı mücadele yapacaksanız zehirli yem olarak 10 kg kepeğe 150 gr Thiodan WP kullanabilirsiniz. Bu yemi dana burnundan başka toprakta bozkurtlar ve telkurtları için de kullanabilirsiniz.

ezgieylem 17-05-2008 21:49

--------------------------------------------------------------------------------
mine hanım, ben yeni bir üyeyim ve bu siteyi bulduğum için çok mutluyum, benim derdim; evde yeşilliği ve çiçeği çok seviyorum ama toprağı haşereleri çeker eve böcek taşır diye korkuyorum, evdeki haşere problemim yüzünden taşınmayı planlıyorum ve taşınırken de tüm çiçekleri toprak eve yeniden böcek çekmesin diye atmayı düşünüyorum, ama kıyamıyorum.......... topraklarını aldığım bi tarım ialcıyla ialçladım, bi kere birinin dibinde kırk ayak gördükten sonra hepsini ialçladım ve bende korkunç bir faranjit ve ses kısıklığı yaşadım bu ilaç yüzünden ama ya gene çıkarsa.....
bir kere oldu ama bir kere daha olmasına dayanamam. hiç değilse yeniden eve çiçek alırsam bunları atsam bile en başından bunu önlemenin kesin bir yolu yok mu???

özlem11 19-05-2008 10:40

Merhaba Mine Hanım,
Benim sorunum bahçemizdeki 15 gülden sadece bir tanesinin yaprağının yeşil renk değilde sarı olması. Daha önceki yıllarda oda yeşildi. Fakat bu sene sarı...
Fazla gelişmiyor. Cinsi ısparta asma gülü diye biliyorum... Bu böcek sinek için düzenli ilaçlamasınıda yapıyoruz. Yapraklarında böcek vs. de yok.Ana dallar sağlam.
Sizce sorun neden kaynaklanabilir...

sındırgılı 19-05-2008 20:19

Merhaba Mine Hanım
Daha ilk uye oldugum zaman sıkıntılarımı dile getirmiştim.Çok sukur forumdaki bilgiler sayesinde tohumlarım dikim buyuklugune geldi.Bizim Büyük Adada 80-90 m2 sebze ekilecek
yerimiz mevcut.Malum yine susuz bir yaz geçirecegimizi tahminle damlama sulama sistemi
yapmak istiyorum.Bahcemın eni 5 mt boyu 15-20 mt arası.Kuyum var ama hiç su birikmedi,musluk suyunu kullanacagım.Çok basit nasıl bir sistem yapabilirim?Yoksa karık usulu sulamamı yapsam?Çarsamba gunu fideleri dikecegım.Karık yapıp tepe noktalara fidelerimi dikip kararı sonramı versem?Bilgilerinizi benimle paylasırsanız cok mutlu olacagım

ezo 19-05-2008 22:12

Merhaba Mine Hanım
Benim sorunum malta eriği ağacımla ilgili. Şöyle ki; evimizi aldığımızda ağaç vardı tahminimce 5 yaşlarında 3 senedir beraberiz ama maalesef toplam 5 meyvesini yiyebildik bakımda mı problem var özel birşey mi yapmak gerekiyor bilemiyorum. Ağaç çok çiçek açıyor hemen hemen hepsi meyve çanağı diyeyim oluşturuyor fakat meyveler büyümeden dalında dökülüyor şu anda üzerinde bir tane meyve var. Malta eriği hakkındaki hastalıkları okudum, yaprakları çok sağlıklı, kışın bol keçi gübresi verdim, yapmam gereken birşeyler var fakat ne yapayım hiç bir fikrim yok. Yardımcı olursanız çok sevinirim.

Funda Kalaycıoğlu 19-05-2008 23:29

Sayın Mine Hanım,
Haftalardır peşinde koştuğum ağaçları nihayet bir serada bir araya getirebildim. 10-12, 12-14 kutür, 3-3,5m. boylu, üzerleri yeni sürgünlerle dolu, neşeli görünümlü ağaçlardılar.

Ancak tam alırken içlerinden bazılarının yani : koelreuteria (güvey kandili), gülibrişim, gleditchia 'sunbrust', lagerstroemia indica ve rhus typina'nın yeteri kadar saksıda beklemediğini söylediler. "Bu durumdayken saksıdan çıkarıp kökleri oynatmayın. Böyle saksıları ile gömün şimdilik. Sonra Ekim ya da Mart ayında topraktan çıkarıp saksısından dikkatle çıkarıp tekrar dikersiniz. Böylece bizde saksıda bekleyeceğine, o dönemi sizin bahçenizde geçirmiş olurlar" dediler. "Aslında şimdi dikseniz de olur ama böylesi daha garanti" diye eklediler.

Geçen hafta yine bu bölümde 1609 nolu mesajda yeni söküm tesbih ağacı (Melia azedarach) sormuştum size... Cevabınızdan yüreklenerek onu da almaya gittim. Saksılamışlar. Hepsini birden aldırmaya bir kapalı kasa kamyon gönderdim. Yakın seralardaydılar zaten ve sera mühendislerinin nezaretinde yüklenmişler fakat ağaçlar yüksek boylu olduğu için yatırarak yüklemişler.

Ağaçlar İstanbul'dan Silivri'ye geldiklerinde, diğer ağaçlar sapasağlam gelirken, yukarıda saydığım tüm ağaçların topraklarının % 10-20 kadarı dökülerek ve saksının içinde kökleri sallanarak, yamulup yumularak gelmiş olduklarını gördük.

Site bahçevanımızın önerisiyle (internet hattımız henüz olmadığından size ulaşamadım) toprakları geri doldurup üzerlerine basa basa toprağı sıkılaştırmaya çalıştık ve saksıları ağzına kadar suyla doldurup üç gün boyunca sürekli bastırdık, suladık.

Biz ağaçları yine önerildiği gibi saksılarıyla gömelim diyoruz. Bahçevanımız "İki işe ne gerek var. Saksının bir yerlerinden toprağa kök verip, ekim ayında yine söküm yapılmış gibi olur. Yazık ağaçlara... Biz bunları önümüzdeki pazar günü güzelce dikelim, herekleriz, sularız, zaten gerekli yosunu falan serada saksıya koymuşlardır. Bir şey olmaz" diyor ama hemen ardından ekliyor; "Ama bunlar buraların ağaçları değil. Kışı geçirebilirler mi bilmem. Fazla ümitlenmeyin. Sonra da bana kızmayın"

İstanbul'a döner dönmez size yazıyorum. Ağaçlar orada... Hergün sulanacaklar ama sizin akıbetleri ile ilgili vereceğiniz kararı bekliyorlar. Ben bir tek Tesbih ağacım için riske girmeye razıydım ama şimdi neredeyse benzer durumda (ve üzerleri körpe sürgünlerle dolu)bir sürü ağacım oldu ve tek başıma hepsinin altından kalkamayacağımdan korkuyorum. Hatta Sumak şimdiden sanki biraz küskün gibi geldi gözüme.

Sizi çok sık meşgul ettiğimin farkındayım ama sanki ben titizlendikçe, heveslendikçe bütün gariplikler benim başıma geliyor ve çaresiz kalakalıyorum.

Böyle garipliklerle bir daha zamanınızı almak zorunda kalmayacağımı umarım. Bana bir kez daha yardımcı olursanız çok sevinirim.
Saygılar.

Mine Pakkaner 20-05-2008 11:41

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi ezgieylem (Mesaj 237208)
--------------------------------------------------------------------------------
...toprağı haşereleri çeker eve böcek taşır diye korkuyorum, evdeki haşere problemim yüzünden taşınmayı planlıyorum ve taşınırken de tüm çiçekleri toprak eve yeniden böcek çekmesin diye atmayı düşünüyorum, ama kıyamıyorum.......... topraklarını aldığım bi tarım ialcıyla ialçladım, bi kere birinin dibinde kırk ayak gördükten sonra hepsini ialçladım ve bende korkunç bir faranjit ve ses kısıklığı yaşadım bu ilaç yüzünden ama ya gene çıkarsa.....
bir kere oldu ama bir kere daha olmasına dayanamam. hiç değilse yeniden eve çiçek alırsam bunları atsam bile en başından bunu önlemenin kesin bir yolu yok mu???


Saksılı bir bitkinin toprağında çıkabilecek zararlı böcekler için ilaçlamadan başka çareniz yok. Eğer siz sıfırdan yetiştiricilik yapacaksanız vaya saksı değiştirecekseniz bu konuda dergide yazdığım evde bitkileriniz için hijyen başlıklı bir makale vardı, onu okumanızı öneririm, çok faydalanacaksınız.

Mine Pakkaner 20-05-2008 11:47

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi olay9 (Mesaj 237524)
Merhaba Mine Hanım,
Benim sorunum bahçemizdeki 15 gülden sadece bir tanesinin yaprağının yeşil renk değilde sarı olması. Daha önceki yıllarda oda yeşildi. Fakat bu sene sarı...
Fazla gelişmiyor. Cinsi ısparta asma gülü diye biliyorum... Bu böcek sinek için düzenli ilaçlamasınıda yapıyoruz. Yapraklarında böcek vs. de yok.Ana dallar sağlam.
Sizce sorun neden kaynaklanabilir...

Bu gülün bir fotoğrafını görmek mümkün olsa daha iyi fikir yürütürdük Olay9.

Mine Pakkaner 20-05-2008 11:53

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi ssndrgl (Mesaj 237669)
...damlama sulama sistemi
yapmak istiyorum.Bahcemın eni 5 mt boyu 15-20 mt arası.Kuyum var ama hiç su birikmedi,musluk suyunu kullanacagım.Çok basit nasıl bir sistem yapabilirim?Yoksa karık usulu sulamamı yapsam?Çarsamba gunu fideleri dikecegım.Karık yapıp tep.e noktalara fidelerimi dikip kararı sonramı versem?..

Elbette damla sulama sistemi kurmanız daha iyi. Salma sulamada kullanılacak sı miktarı ile damla sulamada kullanılacak olan su miktadı çok faklıdır. Bu durumda bitkileri karıklara dikmeyin. Sıraya dikin ve yanlarından damla sulama borularını geçirin.

Mine Pakkaner 20-05-2008 12:00

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi ezo (Mesaj 237719)
Merhaba Mine Hanım
Benim sorunum malta eriği ağacımla ilgili. Şöyle ki; evimizi aldığımızda ağaç vardı tahminimce 5 yaşlarında 3 senedir beraberiz ama maalesef toplam 5 meyvesini yiyebildik bakımda mı problem var özel birşey mi yapmak gerekiyor bilemiyorum. Ağaç çok çiçek açıyor hemen hemen hepsi meyve çanağı diyeyim oluşturuyor fakat meyveler büyümeden dalında dökülüyor şu anda üzerinde bir tane meyve var. Malta eriği hakkındaki hastalıkları okudum, yaprakları çok sağlıklı, kışın bol keçi gübresi verdim, yapmam gereken birşeyler var fakat ne yapayım hiç bir fikrim yok. Yardımcı olursanız çok sevinirim.


Fidanınızı aşılı mı acaba yoksa çekirdekten yetişme mi? Aşılı fidanlar aşıdan 2-3 yıl sonra meyve vermeye başlar. Aşısız olanlar ise kendine kısır çıkabilir. yani çok güzel yemyeşil yetişir ama meyve vermez. Bunun hastalık ve bakımla ilgisi yoktur. Tamamen çeşit özelliğidir. Bu konuya dikkat etmelisiniz. T göz aşısı, yama aşısı veya yonga aşısı güzel sonuç verir.

Mine Pakkaner 20-05-2008 12:10

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Funda Kalaycıoğlu (Mesaj 237751)
Sayın Mine Hanım,
Haftalardır peşinde koştuğum ağaçları nihayet bir serada bir araya getirebildim. 10-12, 12-14 kutür, 3-3,5m. boylu, üzerleri yeni sürgünlerle dolu, neşeli görünümlü ağaçlardılar.

Ancak tam alırken içlerinden bazılarının yani : koelreuteria (güvey kandili), gülibrişim, gleditchia 'sunbrust', lagerstroemia indica ve rhus typina'nın yeteri kadar saksıda beklemediğini söylediler. "Bu durumdayken saksıdan çıkarıp kökleri oynatmayın. Böyle saksıları ile gömün şimdilik. Sonra Ekim ya da Mart ayında topraktan çıkarıp saksısından dikkatle çıkarıp tekrar dikersiniz. Böylece bizde saksıda bekleyeceğine, o dönemi sizin bahçenizde geçirmiş olurlar" dediler. "Aslında şimdi dikseniz de olur ama böylesi daha garanti" diye eklediler.

Geçen hafta yine bu bölümde 1609 nolu mesajda yeni söküm tesbih ağacı (Melia azedarach) sormuştum size... Cevabınızdan yüreklenerek onu da almaya gittim. Saksılamışlar. Hepsini birden aldırmaya bir kapalı kasa kamyon gönderdim. Yakın seralardaydılar zaten ve sera mühendislerinin nezaretinde yüklenmişler fakat ağaçlar yüksek boylu olduğu için yatırarak yüklemişler.

Ağaçlar İstanbul'dan Silivri'ye geldiklerinde, diğer ağaçlar sapasağlam gelirken, yukarıda saydığım tüm ağaçların topraklarının % 10-20 kadarı dökülerek ve saksının içinde kökleri sallanarak, yamulup yumularak gelmiş olduklarını gördük.

Site bahçevanımızın önerisiyle (internet hattımız henüz olmadığından size ulaşamadım) toprakları geri doldurup üzerlerine basa basa toprağı sıkılaştırmaya çalıştık ve saksıları ağzına kadar suyla doldurup üç gün boyunca sürekli bastırdık, suladık.

Biz ağaçları yine önerildiği gibi saksılarıyla gömelim diyoruz. Bahçevanımız "İki işe ne gerek var. Saksının bir yerlerinden toprağa kök verip, ekim ayında yine söküm yapılmış gibi olur. Yazık ağaçlara... Biz bunları önümüzdeki pazar günü güzelce dikelim, herekleriz, sularız, zaten gerekli yosunu falan serada saksıya koymuşlardır. Bir şey olmaz" diyor ama hemen ardından ekliyor; "Ama bunlar buraların ağaçları değil. Kışı geçirebilirler mi bilmem. Fazla ümitlenmeyin. Sonra da bana kızmayın"

İstanbul'a döner dönmez size yazıyorum. Ağaçlar orada... Hergün sulanacaklar ama sizin akıbetleri ile ilgili vereceğiniz kararı bekliyorlar. Ben bir tek Tesbih ağacım için riske girmeye razıydım ama şimdi neredeyse benzer durumda (ve üzerleri körpe sürgünlerle dolu)bir sürü ağacım oldu ve tek başıma hepsinin altından kalkamayacağımdan korkuyorum. Hatta Sumak şimdiden sanki biraz küskün gibi geldi gözüme.

Sizi çok sık meşgul ettiğimin farkındayım ama sanki ben titizlendikçe, heveslendikçe bütün gariplikler benim başıma geliyor ve çaresiz kalakalıyorum.

Böyle garipliklerle bir daha zamanınızı almak zorunda kalmayacağımı umarım. Bana bir kez daha yardımcı olursanız çok sevinirim.
Saygılar.

Funda Hanım, bu sizin için zor bir karar. Fidanların kökleri henüz yeteri kadar çalışmamış anladığım kadarıyla. Bu durumda herbir bitkiniz risk altında. Şimdi ne yapabileceğimize bir bakalım. Bahçevanınızın dediği onların zaten yosunu filan konmuştur yorumuna itibar etmeyiniz.

Eğer kökler saksıyı sarmamışsa dağılmaları sizin için büyük sorun. Bu durumda saksıdan bitki çıkarken dağılabilir. Fidan çukurunu açtırın. Saksının sadece dibini çıkarttırın. Yanlarını da birkaç yerden kestirin ama açtırmayın (izah edebildim umarım.), bu şekilde bitkiyi saksıyla dikin. Sonbahar sökmenize bile gerek kalmayabilir. Kolay gelsin.

Bu arada zamanımı almıyorsunuz, gelişmeleri bana bildirirseniz sevinirim.

Funda Kalaycıoğlu 20-05-2008 13:53

Çok teşekkürler Mine Hanım, hafta sonu ağaçları anlattığınız gibi dikeceğiz. Gelişmeleri memnuniyetle bildireceğim. Hatta sonbahara doğru resimlerini de koyarım. Söküp sökmeyeceğimize de siz karar verirseniz sevinirim.
Tekrar teşekkürler.
Saygılar.

özlem11 20-05-2008 15:52

Mine hanım farklı açıdan resim ekledim. Bu gün baktığımda tomurcuk tacınında kurur gibi olduğunu gördüm...

özlem11 20-05-2008 15:54

Dallarda da yapraklanma az...

ezo 20-05-2008 21:11

Mine hanım çok teşekkür ederim. Ben çiçeklenip, meyveyi büyütme safhasında döküldüğü için kısır olabileceğini düşünmemiştim. Vakti geldiğinde aşı yaptıracağım. Çok teşekkürler..

Mine Pakkaner 23-05-2008 14:43

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi olay9 (Mesaj 238002)
Mine hanım farklı açıdan resim ekledim. Bu gün baktığımda tomurcuk tacınında kurur gibi olduğunu gördüm...

Genel görünüm fizyolojik bir rahatsızlık gibi. Ben bu durumda şunları yaparım;

Hemen bitkiyi sertçe budarım (gülü bu mevsimde budamanızda sakınca yok endişelenmeyin),
sonra bir kök hastalığı ihtimali için varsa fungusitle yoksa forumda daha önce tarifini verdiğim aspirinli su uygulamasını yaparım,
3-4 gün sonra oksijenli su veriririm,
güzel bir dip çapası ile birlite mikroelementler de içeren azotça zengin bir kimyasal gübre veriririm ve gelişmeleri izlerim.

Güler 23-05-2008 17:42

Sayın Mine hanım, bahçede çit bitkisi olarak lükstürüm kullandım. Dış kısmında da 30cm lik duvar ve üzerinde tel var. Zaman zaman budama da yaptım. Şimdilerde bazı dallarındaki kurumalar dikkatimi çekti. Boyları da hayli uzadı. Niyetim yerden 30 cm kadar bırakarak iyice budamak. Hem boylarınını da bu kadar uzun yapmak istemiyorum, çitten ziyade ağaç görünümüne girdiler gibi. Sonbaharı beklemem gerekir mi bu aylarda budasam ne olur?

Mine Pakkaner 23-05-2008 18:00

Güler Hanım, hiç çekinmeden çitinizi budayınız. Bu bitki sert budamaya dayanıklıdır. budadıktan sonra güzel bir gübreleme ve bol sulama yapınız. Siz zaten tecrübelerinizle ve yeşil parmağınızla bu sürgün verme olayını hızlandırırsınız ben çok eminim. Bu arada ben daha önce forumda formal çitlerin budanması ile ilgili bir yazı hazırlamıştım. Onu tekrar gözden geçiriseniz yeni çitinizin şekillendirilmesi ile ilgili size faydası olabilir.

http://www.agaclar.net/forum/showthr...in+budanmas%FD

özlem11 24-05-2008 11:09

Sağolun uygulayacağım...

özlem11 24-05-2008 11:11

Fakat dibinde sümbül nergis soğanları vardı.Şimdi bunları çıkarsam. Soğanlar ölürmü? **** soğanları ne yapmalıyım...

Güler 25-05-2008 19:04

Sayın Mine hanım, teşekkür ederim.
Sizin evvelce verdiğiniz budama formlarından çok faydalandım ve taflanları o şekilde budamıştım. Lükstürümler bayağı yaşlı ve ağaç görünümdeler. Şimdi onları dediğiniz gibi yapacağım, tekrar teşekkür ederim. 400 adet lükstürüm sadece bir taraftaki çiti teşkil ediyor, önce oradan başlamalıyım. Dibinde damlalıklı sulama var, bütün gece de açık kalırsa iyice sulanır, önce kısaca budayım sonra gübreler ve sularım.
Yardımlarınız bize yol gösteriyor, sağolun.

Mine Pakkaner 25-05-2008 19:59

Güler Hanım, eğer dediğiniz kadar yaşlılarsa ve ağaç görünümündelerse tedrici olarak küçültünüz. Birden bu kadar sert budamayınız. Önce yarıya düşürünüz.
Saygılar.

Güler 25-05-2008 20:02

Peki o şekilde yaparım. Şimdi biraz keserim sonbaharda daha da alttan keserim olur değil mi? Teşekkürler....

Mine Pakkaner 25-05-2008 20:38

Aynen dediğiniz gibi efendim, böylece kademeli olarak çitinizi istediğiniz boya indirebileceksiniz.

Kolaylıklar dilerim.

maloha 25-05-2008 22:42

mine hanım, peyzajcı olduğunuzu duydum.emekli misiniz değil misiniz bilmiyorum ama neden caddelerde, sokaklarda, parklarda daha farklı palmiye türleri göremiyoruz?

Mine Pakkaner 26-05-2008 21:07

Çünkü her palmiye her yerde yetişmez, herbirinin yaşam koşulları farklıdır, parklar ve bahçelerde iklim koşullarına uygun, hastalık ve zararlılara dayanıklı, hava kirliliği etkilerine dayanıklı, minimum bakım gerektiren, besin ihtiyacı az olan bitkiler seçilir.

Ülkemizde aslında doğal olarak yetişen sadece 2 tür var. Bunların dışındakiler adapte olmuş. Üstelik plamiye çok ucuz da değil, cadde sokak ve parklarda kıymetli olanları görmenize imkan yok. Gördükleriniz ehven fiyatla tedarik edilip, yetişme koşularına uygun olarak seçilip dikilenlerdir.

Bu arada düzgün dil kullanımınız için kutlarım, son zamanlarda değil sizin gibi 13 yaşında olanlar, 23 yaşındaki öğrenciler bile dilimizi kurallarına uygun kullanmıyorlar. Bir de büyük küçük harf kullanımına dikkat etseydiniz, fevkalade olacaktı. :)


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 14:19.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)

Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025