agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Üretim, Bakım, Düzenleme, Temel Malzemeler > Bir bilene soralım
(https)




Beğeni Düzeni18Beğeniler

Sadece okunabilir konu
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 19-07-2007, 07:06   #1
Ağaç Dostu
 
Balıkcı's Avatar
 
Giriş Tarihi: 23-01-2007
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 2,252
Galeri: 15
Vallahi, Mine Hanim kardesime ne desem az.
Bu kadar isinin arasinda hepimizin derdine Hizir gibi yetisiyor.
Allah razi olsun, baska ne diyeyim.

Balıkcı Çevrimdışı   Başa Dön
Eski 25-07-2007, 13:57   #2
Ağaç Dostu
 
Oyaman's Avatar
 
Giriş Tarihi: 20-03-2007
Şehir: DAVUTLAR
Mesajlar: 715
Galeri: 12
Yanmış inek gübresi

Sayın Mine Hanım;

Nisan ayında bahçeme yeni toprak aldım ve üzerine bol miktarda yanmış inek gübresi attık ve toprakla belleyip karıştırdık.
Bahçe olayına yabancı olarak yeni bahçe hazırlamaya başladım.Ahşap bordürler yaptım ve çeşitli soğanlar alıp diktim.Ancak,10 adet Dahlia soğanından sadece 2 tanesi büyüdü onlarda yaşamla ölüm arasındalar.
Belki 10 adetten fazla Canna soğanı diktim onunda sadece üç tanesi büyüdü onlarında durumu iyi değil,yaprak uçları kuruyor.Frezyalarımın tamamı çürüdü.
Salon bitkilerine sığır gübresini önermiyorsunuz,bahçemde kullandığım inek gübresinin olumsuz etkisi olmuşmudur ? olmuşşa bundan sonra dikeceğim kışlık soğanlarım için ne yapmalıyım?
Bordür haricindeki alana çim yapacağım,çim'ede olumsuz etkisi olurmu?
İlginiz için şimdiden teşekkür ederim.

Oyaman Çevrimdışı   Başa Dön
Eski 25-07-2007, 17:11   #3
agaclar.net
 
Mine Pakkaner's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-01-2006
Şehir: İzmir
Mesajlar: 10,707
Galeri: 99
Deportivo, eğer gübre gerçekten yanmışsa yabancı ot çıkışı dışında bir sorun görmememiz gerek. Elbette toprağınıza sadece 1/3 oranında karıştırdığınızı varsayıyorum. Eğer bu şekilde kullandıysanız sorun olmaz. Tabii soğanları da söküp bakın. Ne olmuşlar.
Soğanlı bitkiler için son derece sıcak bir sene yaşıyoruz. Ani ve tüm hızıyla giren bir yaz gördüler.

Çimde inek gübresi çok bol yabancı ot sorununu birlikte getirir, bu aklınızda bulunsun. Sonbahardan önce de asla tohum ekmeyin.

Eğer bulabilirseniz yanık keçi gübresi tercihiniz olsun. Onu da bulamazsanız kompost kullanın.

Mine Pakkaner Çevrimdışı   Başa Dön
Eski 25-07-2007, 18:30   #4
Doğasever
 
turkiss's Avatar
 
Giriş Tarihi: 24-05-2007
Şehir: Tekirdağ
Mesajlar: 78
Mine hanım merhaba,

Meyve bahçesinde keçi gübresi sığır gübresine üstün müdür?
Teşekkürler,


Düzenleyen turkiss : 25-07-2007 saat 18:32 Neden: ekleme
turkiss Çevrimdışı   Başa Dön
Eski 25-07-2007, 21:12   #5
agaclar.net
 
Mine Pakkaner's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-01-2006
Şehir: İzmir
Mesajlar: 10,707
Galeri: 99
Ahır gübrelerinin besin değeri

Hayvanların cinsine göre, ahır gübresi içindeki bitki besin maddeleri dağılımı şöyle,

Hayvanın Cinsi Azot% N Fosfor% P2 O5 Potasyum% K20 Kalsiyum % CaO

Sığır 0.29 0.17 0.10 0.34
Beygir 0.44 0.35 0.35 0.15
Koyun- Keçi 0.55 0.31 0.15 0.46
Tavuk 1.70 1.40 0.90 2.0

Çizelgeden de anlaşıldığı gibi keçi gübresi sığır gübresinden daha zengindir.

Mine Pakkaner Çevrimdışı   Başa Dön
Eski 07-08-2007, 14:41   #6
Doğasever
 
turkiss's Avatar
 
Giriş Tarihi: 24-05-2007
Şehir: Tekirdağ
Mesajlar: 78
Mine hanım işinizin yoğun temposu içinde vakit ve beyin eforu ayırıp sorularımızı bıkmadan cevapladığınız için teşekkür ederim.

Bilenlerden fikir alarak bir işe başlamak gerekir diye düşündüğüm için, başlangıçta elma mı kiraz mı derken Tekirdağ'daki 11 dönüm bahçemize Alara fidan yetkilileri ve ilçe tarım müd. elemanlarının önerisiyle japon eriği (black amber) dikmeye karar verdik. Dönüme 5 ton karışık (keçi+sığır) gübresi attık ve derin sürdürdük. Sizin diğer forum sayfalarında bahsettiğiniz gübreleme formülleri gene geçerli mi? Yani artık yeni gübreleme yapmadan direkt dikebilir miyiz fidanları dersiniz? (toprak analizi sonuçlarına göre 50 kg/da toz kükürt önerildi, onu dikimden önce uygulayacağız). Sıfırdan bahçe kurduğumuz ve bu işin acemisi olduğumuz için çok soru soruyoruz, lütfen kusurumuza bakmayın, teşekkürler..

turkiss Çevrimdışı   Başa Dön
Eski 07-08-2007, 17:35   #7
agaclar.net
 
Mine Pakkaner's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-01-2006
Şehir: İzmir
Mesajlar: 10,707
Galeri: 99
Rica ederim, bilgim dahilinde ve vakit buldukça soru cevaplamaya çalışıyorum.

Black amber çok güzel, verimli bir çeşit, ancak kendine verimsiz, bu durumda bahçeniz tesis edilirken mutlaka tozlayıcı çeşitlerin de dikilmesine özen gösterin. Sanırım fidanları Alara'dan alacaksınız, onlar zaten dikkat eder ama sizin de aklınızda olsun. Toprak analizi yaptırmanıza çok memnun oldum. Dönüme 5 ton gübre dikim için yeterli gelecektir.

Hayırlı olsun, sağlıklı, bereketi bol ürünler alın.

Mine Pakkaner Çevrimdışı   Başa Dön
Eski 07-08-2007, 22:09   #8
Doğasever
 
turkiss's Avatar
 
Giriş Tarihi: 24-05-2007
Şehir: Tekirdağ
Mesajlar: 78
Mine hanım çabuk ve sıcak yanıtınız için teşekkür ederim.

Belki yeri değil ama, son 4 ayki amatör çiftçilik sürecimin içinde, bazı gözlemlerim oldu, onları da paylaşmak istedim.

Önce manzaralı küçük bir arsa alıp prefabrik bir ev yapayım, güzel şaraplar eşliğinde güzel müzikler dinleyip kitap okuyayım diye başladığım serüvenin sonunda, 500 ağaç civarında hedeflenen bir erik bahçesi girişimine yönelmiş durumdayım.
Bu süreçte, güzel ülkemin neden bir türlü ilerleyemediğini bir kez daha üzülerek gözlemledim.
Bence toprak sahibi olmak en büyük zenginlik. Bu çevre kirletme hızıyla çook uzun olmayan bir süreçte doğal besinlerin teknolojik ürünlerden çok daha fazla para edeceği günler uzak değil. Belki ben göremem ama, bir elma verip karşılığında bir televizyon alınacak günler çok uzak değil.
Hal böyleyken, dünyanın meyve-sebzecilik açısından en verimli olabilecek bölgesinde olan ülkemizin bu zenginliğini güce çevirememesi inanılmaz.
Bunda sadece hükümetler suçlu değil, maalesef insanımız da yeterince araştırmacı ve çalışkan değil. Çiftçimiz yeniliğe kapalı ve maalesef çoğu tembel.
"Mağduruz devlet baba nerede?" söylemi herkesi eline geçirmiş vaziyette. Yapılan onca teşviğe, 0 faizli sulama kredilerine, destek avanslarına, sigorta kolaylıklarına rağmen çiftçimiz kahvede oturuyor. En kolay tarım neyse onu seçiyor (üzüm, ayçiçeği vs)..
Kendi araştırmalarım sonucu vardığım, ve bilgili eksperlerin onayladığı mantıklı projeleri köylülerle paylaşmaya çalıştığımda asla denemeye bile yanaşmıyor, görmeden inanmıyorlar. Hatta birisi "eski köye yeni adet getirme doktor bey, biz o işleri yapsak bu kahveci nerden para kazanacak?" dedi, inanamadım..
Eşim (kadın hakları savunucusu ve bu konuda faaliyet gösteren bir vakfın kurucusudur) köy kadınlarına birşeyler aktarmak istediğinde asla destek bulamıyor. Üstelik bu gibi girişimlerimiz tamamen gönüllülük esasıyla ve iyiniyetle yapıldığı halde..
Basit bir hesapla, ortalama bir devlet memuru yılda 12 milyar maaş alıp büyükşehir cangılında mücadele verirken, köylülerimizin çoğu baba mirası evlerinde oturup yılda toplam 30 gün çalışarak daha çok para kazanmayı istiyor ama bunun için hiçbir şey yapmıyor, ve devletten "iaşe" bekliyor.
Ben hevesimi yitirmeden köy nezdinde girişimlerimi sürdürmeye kararlıyım, umarım köye bir faydam olur.
Başınızı şişirdiysem kusura bakmayın
Selamlar, sevgiler..

turkiss Çevrimdışı   Başa Dön
Eski 08-08-2007, 12:06   #9
agaclar.net
 
Mine Pakkaner's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-01-2006
Şehir: İzmir
Mesajlar: 10,707
Galeri: 99
Çok yerinde bazı gözlemleriniz var. Bizim çiftçimiz geleneksel yapıdan ayrılamıyor, görmeden inanmıyor, güvenmiyor, ha, buna neler sebep olmuş diye temeline inersek , orası ayrı mevzu.

Sonuç olarak önce devletin düzgün tarım politikaları üretip sonra da iyi ve güçlü yayım çalışmaları ile bunu çiftçiye ulaştırması gerekiyor. Tarımsal yayım son derece ciddi, önemli bir konudur. İstediğiniz kadar çalışıp proje üretin, metodolojik bir yayım çalışmanız olmazsa bunu çiftçiye indiremezsiniz. Bu yüzden ziraat fakültelerinde konu ile ilgili çalışan bölümler, kürsüler mevcuttur. Hatta yeni yönetmeliğe göre tarım danışmanlığı yapacak olanlara tarımsal yayım eğitimi verilecek.

Çiftçi ancak görür ve kazanacağına inanırsa sizi taklit eder, riske edilecek birşey olmadığına emin olursa sizi dinler. Bir de elbette miras yoluyla arazilerin çok parçalanması, kişi başına yeterli gelir elde edilecek parsel büyüklüğünden de uzaklaşılıyor. Pazarlama sorunları da cabası, sadece kooperatifleşmeyi becerenler güçleniyor.

Köylü size ancak aralarına çok gidip gelip, meyvecilikten para kazandığınızda yanaşacak. Onlar yokmuş gibi yapıp projelerinizi köyün lider çiftçisi ile birlikte ortaya koyun. Yavaş yavaş etrafınızda toplanacaklardır.

Kolay gelsin. ( Bu arada eşinizin işi daha kolay, kadınlar daha kolay yeniliklere adapte oluyor, ama zaman tanımak gerek. )

Mine Pakkaner Çevrimdışı   Başa Dön
Eski 08-08-2007, 14:21   #10
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 16-05-2007
Şehir: YALOVA
Mesajlar: 4,833
Merhabalar !

Yukarıdaki yazılanları okuyunca bende bir şeyleri sizlerle paylaşma gereği hissettim. Bunlar benim tamamen kendi gözlemlerim.

Bir kurban bayramında bundan yıllar önce kendi köyüme bir kaç günlüğüne tatile gitmiştik. Bizim köy 1978 yılından beri belde. Hoş her yıl gidip geliriz ancak o yıl bir başka benim niyetim bir kuş burnu bahçesi oluşturmak. Fidanları sökeceğiz getirip dikeceğiz. Gitmeden telefonla her şeyi hazırladık proje hazır. Biz uygulayacağız. Gittiğimiz ilk gün belediyenin lokalinde oturuyoruz sohbet hoş. Projeden ve benim çalışmalarımı bilmiyorlar tabii. Köyde görev yapan doktor arkadaş ve İstanbuldan bir diş doktoru arkadaş bir masada sohbet koyulaşmış durumda tabii herkes akraba veya yakın olduğu için masa oldukça kalabalık. Herkes her şeyi yapıyor. Öyle sohbetler kimisi hayvancılık yapıyor insanımızın kimisi bahçe oluşturuyor. Kimisi modern tarıma geçiyor neyse ben kuzu kuzu zevkle dinliyorum tabii. Yalnız değilim hissiyle sessizce. Ber ara doktor arkadaş hemde yüksek sesle aynen şunları söylüyor.

- Ben burda üç yıldır görev yapıyorum hiç bir şey yapmazsınız sizler üzülerek söylüyorum hayel görüyorsunuz. Şimdi yarın kalkın birinizin tarlasına gidelim bir şeyler yapalım desem hepinizin işi çıkar **** çok meşkulsünüzdür. Veya o gün kahveye bile gelmezsiniz.

O köyün uzaktada yaşasam bir ferdi olarak doktorun sözlerine bozulmadım değil tabii. Bende kalkıp planladığım tarihi vererek doktor arkadaşımızı çalışmaya davet etmekten geri kalmadım tabii. Herkesi davet ettim. İnanmadılar tabii bıyık altından gülenlermi ararsın neler neler. Neyse biz planladığımız gibi fidanları Niksarın yine bir köyünden söktük. Brodvaya anamdan aldığım çul çuval örtüleri serdik içine bir güzel yığdık 3600 adet kuş burnu fidanı. Ön koltuk ve şöför koltuğuna zor oturuluyor ilçede bir yere uğramamız gerekti. İster istemez indik bizim ihtiyarı alalım diye ön koltuğa. Bu arada bir tanıdık geldi hoş beş hayırdır bu çalıları nereye götürüyorsun diye yarı şaka yarı ciddi takılmalar oldu. Bunuda sineye çektik biz köye fidanları ulaştırıp ertesi gün için hazırlığı yaptık. İki kişide parayla bulup eşim ve ben başladık sabahtan çalışmaya. Öz amcam rahmetli geldi tarlanın baş ucuna kolay gelsin diyor. Buyur ettik. Bu dikenleri nerden aldın yeğen diye oda dalgasını geçti tabii. Biz azimle çalışmaya devam. Önceden hazırlanan yerlere dikim yapıyoruz. Bir ara meyilli arazinin üst tarafında baktım bizim doktorlar gelmişler bize doğru iniyorlar. Geldiler sağolsunlar eşime ve bana teşekkür ettiler. Yapılan çalışmayı hep beraber yerinde gezdik. Proje başarılı oldu ancak pek verim aldığımız söylenemez hiçte önemli değildi zaten. Biz amacımıza ulaştık. Toprağımız yerinde kaldı ortalık yeşillendi anamda ara sıra toplayıp bize kuş burnu marmelatı yapar gönderir.

Bunları şunun için yazdım sakın yanlış anlaşılmasın. Yukarıdaki yazılanlar o kadar güzelki birde işin laf üretip iş üretememe boyutunu dile getireyim dedim. Nasıl aşılır önüne düşeceksiniz. Aralarından lider bulacaksınız ve sizi takip edecekler. Yoksa kahveci parayı nerden kazanacak aslında o amcamız haklı. Bu yazılanları kahveciler okursa ne düşünürler bilmem. İşte kanayan yaramız üretimden düşme bu diyorum bilmem katılırmısınız? Hep hazır hep hazır nereye kadar bilinmez.

Saygılarımı sunuyorum.

cemal.S Çevrimdışı   Başa Dön
Eski 09-08-2007, 17:15   #11
Ağaç Dostu
 
Tuba's Avatar
 
Giriş Tarihi: 19-04-2007
Şehir: Ankara
Mesajlar: 395
Merhaba,

Forumlarda seralarla ilgili başlıkları inceledim. Anlamadığım birşey var: sera yapılınca ortam aydınlık oluyor ama direkt güneş ışığı bitkilerin üzerine düşmüyor. Buradan yola çıkarak aydınlık fakat günde 2 saat kadar güneş alabilen balkonlarda yetiştirdiğimiz sebzelerin verimi düşük olur mu olmaz mı? İlla bitkiye güneş değmek zorunda mı?

Teşekkürler...

Tuba Çevrimdışı   Başa Dön
Eski 13-08-2007, 14:19   #12
agaclar.net
 
Mine Pakkaner's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-01-2006
Şehir: İzmir
Mesajlar: 10,707
Galeri: 99
Seralarda güneş ışığı doğrudan btki üzerine düşmektedir. Hatta bu yüzden ürüne göre gölgeleme örtüsü kullanıldığı da olur. Günde 2 saat güneş gören balkonda yetişen sebzede verim düşüklüğünden başka fizyolojik problemler de olur. Sebzeye illa güneş değmek zorundadır.

Mine Pakkaner Çevrimdışı   Başa Dön
Eski 16-08-2007, 16:20   #13
agaclar.net
 
Mine Pakkaner's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-01-2006
Şehir: İzmir
Mesajlar: 10,707
Galeri: 99
Özlem merhaba,
Hazırladığınız solüsyondan menekşelere 10 günde bir sulama suyuyla verin. Bir de menekşe başlığını okudunuz mu? Tecrübeli üyeler çok detaylı bilgiler paylaştı burada.

http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=1402

Aramıza hoşgeldiniz.

Mine Pakkaner Çevrimdışı   Başa Dön
Eski 16-08-2007, 16:33   #14
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 05-06-2007
Şehir: KONYA
Mesajlar: 1,634
Galeri: 171
Teşekkür ederim Mine Hanım...

özlem11 Çevrimdışı   Başa Dön
Eski 18-08-2007, 23:55   #15
Doğasever
 
turkiss's Avatar
 
Giriş Tarihi: 24-05-2007
Şehir: Tekirdağ
Mesajlar: 78
Mine hanım tekrar merhaba,
Size daha önce meyve bahçesi tesisi girişimimi nakletmiştim. Alara fidancılıktan erik fidan siparişini verdik. Black amber yerine black diamond (tozlayıcı olarak da Obilnaja ve Santa Rosa) vereceklermiş.
Bu arada, başka bir bahçe için araştırma yaparken, bir ilan vasıtasıyla tanıştığım İzmir'li bir fidan üreticisi bana enteresan gelen denemelerinden bahsetti. Aşı üstüne aşı diyebileceğimiz bir yöntemle, M106 yarı bodur anacı üzerine M9 bodur anacı, onun üzerine de Granny_Smith aşılamış.. Bu yöntemle tel/direk desteği gerekmeyecekmiş ve yüksek verim alınacakmış.. Bu deneme bahçeye uygulamaya değer mi ne dersiniz?

turkiss Çevrimdışı   Başa Dön
Eski 21-08-2007, 01:25   #16
agaclar.net
 
Mine Pakkaner's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-01-2006
Şehir: İzmir
Mesajlar: 10,707
Galeri: 99
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi turkiss Mesajı Göster
...Aşı üstüne aşı diyebileceğimiz bir yöntemle, M106 yarı bodur anacı üzerine M9 bodur anacı, onun üzerine de Granny_Smith aşılamış.. Bu yöntemle tel/direk desteği gerekmeyecekmiş ve yüksek verim alınacakmış.. Bu deneme bahçeye uygulamaya değer mi ne dersiniz?
Turkiss bu yöntem ile kurulmuş bir bahçe görmek isteyin, verim bilgilerini de bahçe sahibinden alın, ancak ondan sonra karar verin. Granny smith güzel çeşittir ama böyle çifte anaç aşısı tekniğini bilmiyorum. Bence merak ediyorsanız sadece birkaç fidan dikin ve deneyin.

Bu arada fidan satın alırken lütfen küçük fidanlar alın. Aşısı kök boğazından yükseğe vurulmuş olsun, asla derin dikim yapmayın. Kolay gelsin.

Mine Pakkaner Çevrimdışı   Başa Dön
Eski 20-08-2007, 00:25   #17
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 20-08-2007
Şehir: ankara
Mesajlar: 10
merhaba
bahçemdeki vişne ağaclarından biri hertarafından tırtıl gibi reçine salgılamış ve kuruyor birkaç kayısı ve şeftalide kurudu ne problem olabilir ne yapmalıyım
teşekkürler

hazar23 Çevrimdışı   Başa Dön
Eski 21-08-2007, 01:20   #18
agaclar.net
 
Mine Pakkaner's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-01-2006
Şehir: İzmir
Mesajlar: 10,707
Galeri: 99
Hazar 23, vişnenizle birlikte kayısı ve şeftali kurumasından da bahsettiğiniz için sert çekirdekli meyvelerde görülen bakteriyel kanser ve zamklanma hastalığı akla geliyor. Tabii bu bir faraziye, çünkü ne ağacı gördük, ne anacı, ne çeşidi biliyoruz, ne bahçenizin toprak yapısını anladık, ne de dikim şeklinizden haberimiz var.

Bu arada cümlelerinize başlarken büyük harf kullanmanızı ve noktalama işaretlerine dikkat etmenizi rica ederim.

Mine Pakkaner Çevrimdışı   Başa Dön
Eski 24-08-2007, 01:42   #19
Ağaçsever
 
nacrun's Avatar
 
Giriş Tarihi: 18-08-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 32
Sayın arkadaşlar,benim acilen bahçeye önce toprak bulmam lazım.Sizler nerden bulabilirim biliyormusunuZ?...Çok pahalı olmamalı,çünki ben bir apartman bahçesini kendi çabalarımla çiçeklendirmeye çalışıyorum malüm bir bahçede ne kadar iş vardır.Birde Üsküdar'a en yakın uygun fidanlık varmıdır?

nacrun Çevrimdışı   Başa Dön
Eski 24-07-2008, 11:33   #20
Yeni Üye
 
staphyle's Avatar
 
Giriş Tarihi: 14-05-2008
Şehir: ankara
Mesajlar: 6
zararlılar hakkında

Merhaba,
Bir süredir balkonumda çeşitli bitkiler yetiştiriyorum. Çiçeklerime(akşam sefası, kadife çiçeği(özellikle bunlara), petunya, fesleğen), balkonumun altındaki erik ağacından (yeşil renkli) yaprak biti olduğunu düşündüğüm bir zararlı bulaştı. İlaç kullanmak istemediğim için arapsabunu uyguladım ve hastalıklı çiçekleri kestim. Ancak bitlerde azalma olmasına rağmen tamamen kaybolmadılar. Ek olarak papatyalarımda oldukça küçük yapışkan siyah, nokta şeklinde zararlılar gördüm, hatta papatyalarımın bir kısmı kurudu. Küpe çiçeğimin yapraklarında da toz şeklinde,siyahımsı renkte canlılar vardı, artık yoklar, zira artık yaprakları da yok. Önce tomurcukları daha açmadan kuruyup sertleştiler sonra yaprakları sararıp kopmaya başladı. Kuruyan dalları temizledim, çiçekli bitkiler için olan sıvı market gübrelerinden verdim, ancak hala yeşil yerleri olmasına rağmen gittikçe kötüye gidiyor, kökü de zayıflamış. Bu başlıktaki neredeyse bütün sayfaları okudum ama ne yapılabileceğine dair tam bir cevap bulamadım, ne yapabileceğim konusunda bilgi verebilirseniz çok sevinirim, çiçeklerim gözlerimin önünde soluyor ve ne yaptıysam çözüm olmuyor. Şimdiden teşekkür ederim.
İyi çalışmalar...

staphyle Çevrimdışı   Başa Dön
Eski 24-08-2007, 16:27   #21
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 26-02-2007
Şehir: adana
Mesajlar: 25
Arkadaşlar selam.Bir peyzaj uygulamasında,yapılacak çim alan tesiisi için gerekli olan malzemeleri ,çim tohum karışımını,gübreyi,diğer aşamaları anlatmanız mümkünmü?İnternette çok araştırma yaptım aynı zamanda sizin bilgilerinizden de yararlanmak istiyorum.Teşekkür ederim.

peyzaj1974 Çevrimdışı   Başa Dön
Eski 24-08-2007, 17:42   #22
Ağaç Dostu
 
M.Sema's Avatar
 
Giriş Tarihi: 31-07-2007
Şehir: Ankara
Mesajlar: 1,227
Galeri: 93
Sn nacrun
Benim bu tarz aramalarda aklıma hep google gelir.Sizin içinde Üsküdar+fidanlık dedim sayfalarca bilgi çıktı.İsterseniz öyle bir deneyin hatta çoğunun telefonları da var.

M.Sema Çevrimdışı   Başa Dön
Eski 26-08-2007, 11:48   #23
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 26-08-2007
Şehir: ankara izmir
Mesajlar: 11
izmir dikilide zeytin üretimi yapmak isityorum.arsa ve tarla alımı nasıl baslasak daha ıyı olur sizin ve diger kayıtlı arkadasların önerilerini bilgilerini ve yol göstermelerini diliyorum.

mesut özdemir Çevrimdışı   Başa Dön
Eski 26-08-2007, 16:08   #24
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 22-08-2007
Şehir: İstabul
Mesajlar: 7
Çim hastalığı

Merhaba,

İstanbul Akfırat'ta bahçeli bir evim var. Bahçemin bakımını kendim üstlendim. Ziraat eğitimin yok ama hem sorarak hem de okuyarak bilgimi geliştirmeye çalışıyorum.

Bu sene Mayıs ayında bahçemize rulo çim yaptırdık. Üç hafta kadar önce çimde kahverengi bölgeler oluşmaya başladı. İlk önce susuzluktan diye düşünürken kahverengi bölgeleri yakından inceleyince bazılarının belli belirsiz halka şeklinde olduğunu gördüm. Internet'te biraz araştırma yapınca 'fairy ring' adlı bir mantar hastağının varlığından haberdar oldum.

Bahçemden çektiğim fotoğraflardan bazılarını ekliyorum. Hastalığın teşis edilmesi (eğer hastalık var ise) ve tedavi konusunda yardımlarınızı rica ederim.

Saygılarımla,

Mehmet

Eklenen Resimler
  
MehmetC Çevrimdışı   Başa Dön
Eski 26-08-2007, 21:13   #25
Moderatör
 
Güler's Avatar
 
Giriş Tarihi: 26-04-2007
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 28,415
Galeri: 103
Sayın MehmetC,
Aramıza hoş geldin. Hem de 2 defa. Birincisi sitemize hoş geldin. İkincisi çim hastalıklarına. Ahh Ah bizim de derdimiz var çimlerimizle, hem de büyük ölçüde. Arkadaşımız noname'in dediği gibi; çimin mi var derdin var.
Sitemizde hocalarımız bununla ilgili çok değerli bilgiler verdiler uzun uzun anlattılar. Lütfen sen de oraya bir gir laiki ile iyice oku. Mutlak faydalanırsın.

Güler Çevrimdışı   Başa Dön
Eski 27-08-2007, 01:26   #26
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 22-08-2007
Şehir: İstabul
Mesajlar: 7
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Guler Mesajı Göster
Sayın MehmetC,
Aramıza hoş geldin. Hem de 2 defa. Birincisi sitemize hoş geldin. İkincisi çim hastalıklarına. Ahh Ah bizim de derdimiz var çimlerimizle, hem de büyük ölçüde. Arkadaşımız noname'in dediği gibi; çimin mi var derdin var.
Sitemizde hocalarımız bununla ilgili çok değerli bilgiler verdiler uzun uzun anlattılat. Lütfen sen de oraya bir gir laiki ile iyice oku. Mutlak faydalanırsın.
Yönlendirmeniz için teşekkür ederim. İlgili bölümü okudum, gerçekten faydalı bilgiler var. Şimdi bahçemi biraz daha inceledikten sonra daha spesifik sorularım olacağını düşünüyorum.

Saygılarımla,

Mehmet

MehmetC Çevrimdışı   Başa Dön
Eski 29-08-2007, 15:55   #27
Doğasever
 
turkiss's Avatar
 
Giriş Tarihi: 24-05-2007
Şehir: Tekirdağ
Mesajlar: 78
Mine hanım, bodur elma anacı M.9 NAKB 337 hakkında bulabileceğim kaynak var mı? Siz bu anacı tanıyor musunuz? m9'un virusten arı Hollanda klonu olduğundan başka bilgi bulamadım, ama merak bu ya, peşine düştüm

turkiss Çevrimdışı   Başa Dön
Eski 30-08-2007, 01:32   #28
agaclar.net
 
Mine Pakkaner's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-01-2006
Şehir: İzmir
Mesajlar: 10,707
Galeri: 99
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi turkiss Mesajı Göster
Mine hanım, bodur elma anacı M.9 NAKB 337 hakkında bulabileceğim kaynak var mı? Siz bu anacı tanıyor musunuz? m9'un virusten arı Hollanda klonu olduğundan başka bilgi bulamadım, ama merak bu ya, peşine düştüm
M9' un bu alt klonunu tanımıyorum. Ancak sizin için şöyle bir baktım, orta kuvvetli ağaç geliştiren güzel bir anaç.

Aşağıdaki bilgileri de muhtemelen araştırmanız sırasında siz de edinmişsinizdir.


M.9 NAKB 337
- Virus Free clone from Holland
- Currently dominates the M.9 strains available in U.S. (80%)
- Very little track record of performance in the U.S.
- Appears to be 5-10 % less vigorous than M.9 EMLA
- Only caution: We have noticed that it transplants slowly, especially if poorly treated in shipment/storage.
- Susceptible winter injury, as all M.9 clones.
-Not for N. Michigan: Unless spaced 2-3 ft X 12-13 ft in V or Super Slender Spindle system.

M-9-337 (NAKB 9)[30-35%]--- This is one of the most commonly propagated and available Malling 9 clones from Europe and the standard to which most Malling 9 type rootstocks are compared to. True dwarfing rootstock, 30-35% of standard. Early cropping and precocious. Requires support--- staking or trellising. Tends to produce large fruit. Tolerant of heavy soils. Should only be used in light soils if adequate moisture or irrigation is provided, as it can tend to put all its energy into producing the crop and little into saving itself under drought conditions. Found to be susceptible to fire blight damage. Under a severe infestation, blight can travel to the root in the fall, resulting in tree decline and ultimate death next year or thereafter. This is a great rootstock for high density planting in general, especially the highest densities. Good availability of most varieties on M9-337.

Mine Pakkaner Çevrimdışı   Başa Dön
Eski 29-08-2007, 18:12   #29
Ağaç Dostu
 
habibe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 01-02-2007
Şehir: kocaeli
Mesajlar: 1,653
Galeri: 33
Sn. Mine Hanım,
Sellukamın yapraklarında oluşan kırmızı örümcek hastalığında, tüm geri kalan yapraklarını temiz bir makas ile kesip, dallarını amonyaklı su karışımı ile yıkayıp, toprağına da aspirin vererek 3 hafta önce balkondan içeriye almıştım.
Şu an yeni yaprakları var.
Sağlıklı görünmesine ragmen, tomurcuğa benzer oluşumları kuruyarak dökülüyor. Yapraklarda hiç bir şey yok. Ne yapacağımı bilemedim. Önerilerinizi bekliyorum. Teşşekkürler.

habibe Çevrimdışı   Başa Dön
Eski 30-08-2007, 01:38   #30
agaclar.net
 
Mine Pakkaner's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-01-2006
Şehir: İzmir
Mesajlar: 10,707
Galeri: 99
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi habibe Mesajı Göster
Sn. Mine Hanım,
Sellukamın yapraklarında oluşan kırmızı örümcek hastalığında, tüm geri kalan yapraklarını temiz bir makas ile kesip, dallarını amonyaklı su karışımı ile yıkayıp, toprağına da aspirin vererek 3 hafta önce balkondan içeriye almıştım.
Şu an yeni yaprakları var.
Sağlıklı görünmesine ragmen, tomurcuğa benzer oluşumları kuruyarak dökülüyor. Yapraklarda hiç bir şey yok. Ne yapacağımı bilemedim. Önerilerinizi bekliyorum. Teşşekkürler.
Kırmızı örümcek için kükürt uygulamanızı öneririm. Ya da forumdaki ev ilaçlarına bakın. Ancak amonyak ve aspirin kırmızı örümcek sorununu çözemez. Çiçekli bitkiler için olan fosforlu gübrelerden veriniz.

Sulamasına dikkat ediniz, az veya çok su vermeyiniz. Düzenli sulayınız. Şimdiye kadar tomurcuk kuruması ile karşılaşmadık hiç. Bu amonyağın toksik etkisi de olabilir. Bunu yaşayan başka arkadaşlar varsa onlar da bildirsin, izleyelim.

Mine Pakkaner Çevrimdışı   Başa Dön
Sadece okunabilir konu


Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 19:46.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025