Bu arada, ilk grup çiçek açtı açtı döküldü yalnız bugün baktım aynı yerlerden yeni grup çiçek geliyor gibi.Eğer öyleyse harika olacak, bir sene bekleyip 10-15 gün çiçek göreceğim diye üzülüyordum.

Ben kendi Plumeriamı içeri alacağım artık sanırım, sabah güneşini az görür oldu ve yaprakları git gide soluyor, en tepede yaprak oluşumu var ama gelişim yok...

Bense halen açık balkonda tutuyorum İstanbul koşullarında. Sabahın ilk güneşini öğlen 12'ye kadar doğrudan alıyor. Sonrası ise aydınlık.

Havalar da -bugünlerde başlayacak olan 5-6 günlük pastırma yazı hariç- geceleri 8 dereceyi görmeye başlamıştı bu hafta.

Kaç dereceden sonra içeriye almaya başlayayım; yoksa bir nebze kışlamaya onun da ihtiyacı var mı diye kararsız kaldım açıkcası...

4C'den sonra sorun başlıyor diye okumuştuk/konuşmuştuk sanki lerdemir.

İlkin, daha erken değil mi, haftasonu biz klima çalıştırdık bir ara, halen sıcaklık iyi gibi :) Şu anda da dışarı bakıyorum, sımsıcak güneş tepede.

Tamamdır o zaman Sevgili MSaygin,

4 dereceye geldiğimizde biri hariç hepsini içeri alacağım. O "biri" de test grubunu oluşturmuş olacak artık :)

NOT: Şimdi ilk sayfaya baktım da; ne kadar gereksiz yere endişe etmekteymişiz bizler!!!

Bakın ilk sayfadaki 26.mesajda sevgili hoyadag ne belirtmiş:

"...Don oluşan iklimlerde, bitkiyi içeri alarak büyümesine devam etmesine izin verebilir veya kapalı bir alana veya bodruma alarak uyku evresine girmesini sağlayabilirsiniz... Dünyanın en az bakım gerektiren bitkilerinden biridir. Kuraklığa dayanıklıdır ve tamamen veya kısmen güneş alan heryerde yetiştirilebilir..."

Hep öyle endişe içindeyiz zaten, bu da bir heyecan işte :)

Bodrum gibi bir yerde uykuya alınırken henüz bitki zaten dökmediyse yaprakları kesmek gerekiyormuş.Hatta, kökündeki toprakları temizledikten sonra gazete kağıdına sarıp bir kutuda, dolapta bile saklamak mümkünmüş.Çok sayıda bitkisi olan koleksiyonerler öyle yapmaktalarmış.

MSaygın, benimki yapraklarının canlılığını kaybedince korktum biraz, hala dışarıda ama biraz daha bekleyeceğim sanırım içeri almak için. Bulunduğu yer yazın aldığı kadar güneş almıyor artık, belki ondan üşümeye başladı diye düşündüm.

Benimki kırmızı örümcek istilasından sonra bir süre durmuştu. 5 gün şehir dışındaydım, döndüğümde yeni bir yaprak çıkardığını gördüm:) İlaçladığım zaman balkonda bırakmıştım, ama Ankara'da gece gündüz sıcaklık farkı çok fazla, gündüz güneşli gidiyor bu aralar ama gece soğuk oluyor. Bitkiyi gündüz dışarı gece içeri de taşımak istemiyorum. Cam kenarında duruyor şimdilik, güneşi orda da alıyor :)

Sabredemedim :(
Bu gün Pulmeria tohumlarım geldi, jet hızıyla zaten hazır olan toprak harcına onbeş tane mix pulmeria ektim, üzerini şeffaf bir kapakla kapattım, kapakta dör tane büyük hava deiği var, güney güneşi alan bir penceremin önüne yerleştirdim, hava oldukça sıcak.
Şimdi artık bir an önce yeşil yaprakları görmek için dua etmek kaldı.
Çiçeklerini görmek için gerçekten de üç beş sene beklememizmi gerekecek, sizinki kaç yılda çiçeklendi sayın MSaygın?

Hayırlı olsun :)

Kitaplarda ortalama olarak 3, bazen 2 bazen daha uzun zamanda çiçeklendiği yazılı.Daha önceki mesajlarda, yanılmıyorsam dubief, 6 ayda çiçeklendiğini gördüğünü de yazdı.
Benim çiçeklenen bitkim çelikten üretilme, onu saymayın.

Seneye tohumlardan olan bitkilerimin bazılarının çiçekleneceğini umuyorum, göreceğiz bakalım.

Bu arada, tüm plumerialarımı kapalı seraya aldım.Sera ısıtmasız olduğu için, ikinci bir tünel sera yapacağım bunların üzerine.

Ben aşağıda resmi bulunan plumeria tohumunu 5 gün önce ektim.Bence çok çabuk çimlendi saksı içerideydi ve üzeri naylonla örtülü değildi.Sanırım biraz acemi şansı oldu:)

Sevgili adalet yağcı, bende sabredemedim.

Geç çiçekleneceğinide (iki üç yıl beklemek çok zor) hesaba katarsak, nekadar erken ekersek biran önce gelişir diye düşündüm:p

Arkadaşlar, nasıl ki gardenia bitkisini dilimizde gardenya diye yazıyorsak, okuyorsak, petunia bitkisini dilimizde petunya diye yazıyorsak, okuyorsak, Plumeria bitkisini de artık Pulumerya diye yazsak, okusak ne dersiniz?
Eşe dosta anlatırken zorlanıyorum, böyler devam etsek, başlığımızı da buna göre düzenlesek, nasıl olur?
Keşke daha Türkçe güzel bir isim bulsak ama bu bizi aşar belki :)
En azından Türkçe'ye uygun yazalım bir başlangıç olarak.

Ben onu üç ayda deli ederim, çiçeklenmek zorunda kalır :o
Bir cevizime de öyle yapmıştım, mevsimi geçtiği halde ceviz vermişti :rolleyes:

Sevgili Günsu, ben biraz da Mersin'in iklimine güveniyorum, kışlar ılık geçer, yağmur yağmıyorsa pırıl pırıl güneş vardır.
Hepimize hayırlı olsun, dünyanın en güzel kokan çiçeği, dilerim kazasız belasız yetiştirmeyi başarabiliriz.
Baksanıza sevgili Tolgahann 5 günde çimlendirmiş :eek:

Adalet hanım, sözünü ettiğiniz "deli etme" fikrini ve uygulamayı biraz açabilir misiniz? :p

Elbette, sevgili İklimsiz, hangi bitki ile ilgileniyorsanız her gün onun başına gidip "ne kadar tembelsin, utanmıyormusun sana bu kadar özen gösteriyorum yiyip içip yan gelip yatmak yok, hani çiçekler, hani meyveler, kızdırma beni söker atarım seni valla" diyeceksiniz.
Her gün en az on defa bunu tekrarlayacaksınız, görsün o zaman, dünya kaç bucakmış :rolleyes:

:DBiran önce büyüyüp çiçek vereyimde gitsin artık başımdan şu desin değilmi:D:p

Kaktüslerdeki gibi telkin.

Tam tersini uygulasak nasıl olur acaba? Yani her gün "sen ne harika bir bitkisin, bugün dünden güzelsin, eminim yarın çiçek açacaksın..." desek...

Sevgili Günsu, sevgili abk, sizin başka yöntemleriniz varmı?
Benim bitkilerim bu lisandan anlıyorlar, biliyorsunuz dayak Cennetten çıkmış :D

Bu ayın 18 inde ektiğim Pulmeria larımdan hala ses yok, daha üç gün oldu ama ben günde on defa gidip bakıyorum bir kıpırdanma varmı diye.
Tohum kabımı bebek gibi pencere pencere gezdriyorum, nerede güneş varsa oraya alıyorum.
En geç on gün içinde ilk filizleri görmeyi ümit ediyorum.

Benimkiler tam 1 haftada çimlenmişti. Pamukta iş yerimde çimlendirmiştim. Tohumları koyduğum kabı sıcak suya daldırıyordum, sıcakta hızlı çimlendiği için. Pamuğu kaldırıp kaldırıp bakıyordum sürekli. O kadar kurcalanmaya iyi çimlendiler. 4 tohumdan 3'ü çimlendi, çimlenenlerden ikisi de sonradan öldü. Geriye kaldı bir, ona da gözüm gibi bakıyorum :) Kırmızı örümcek olduğunda çok üzüldüm, 2 yaprakla kalakalmıştı. Şimdi atlattı, yapraklanmaya başladı. Eski yaprakları üzerinde nokta nokta beyaz lekeler vardı, yeni çıkan yapraklar lekesiz çıkıyor. Eskisinden daha sağlıklı sanırım...

Sevgili abk sizin mor çiçekli ağacınız (Tibouchina granulosa) nasıl, tohumları çimlendimi:confused: harika çiçekleri vardı hani.

Bu gün dördüncü gün, hâlâ pulmerialarımdan ses yok, öyle sabırsızlanıyorum ki, bütün korkum, fazla sulayıp tohumları çürütmek, buna çok dikkat ediyorum.
Bir kaç güne kadar ilk çimlenmeyi görmeyi ümit ediyorum.

Çok sulamayın zaten, arada tohum yaprağına doğru spreyle su fısfıslayın, nem olsun ortam da ılıksa tutarlar... ;)

Ilık ne kelime, ciddi ciddi sıcak 30 derece neredeyse, aynen söylediğiniz gibi yapıyorum sevgili İlkin, ara sıra su fısfıslıyorum.
Bekleyip göreceğiz.

Dünkü şiddetli lodosta da benim plumerialardan ikisi zarar gördü açık balkonda.

Yanyana durdukları selluka saksısı birinin üzerine; bir gardenya saksısı da diğerinin üzerine yatınca, birisi kökleri ile topraktan biraz ayrılmış ve yaprakları kırılmış; öbürü ise sadece bir kaç yaprak kaybetmiş...

5 derece santigrat ısıya doğru gittiğimiz bugünlerde daha fazla zarar görmemesi için bugün iç mekana aldım onları. Bakalım alışma süreçleri sancılı olacak mı?

Emre Albayrak nerelerdesin???

Eveeeet...
Bu gün sevgili Pulmeria larımıdan ilk filiz göründü.
Çocuklar gibi el çırptım, darısı diğerlerine.
Bu mevsimde çimlendirebildiğim için kendimi kutluyorum :p

Tebrikler Adalet hanım :D Aman üşütmeyin yavruları.