Bağlan

View Full Version : EM (Etkin Mikroorganizmalar)




Sayfalar : 1 [2] 3 4 5 6 7

denizakvaryumu
04-08-2009, 14:27
Kayhan Bey,
soğuk kompost-fermantasyon için çalışmalardan örnek uygulama-resim ekleyebilir misiniz? Burda EM nerede devreye girer.Küçük çaplı bahçelerde EM destekli nasıl yapılır?




Dogasever
04-08-2009, 17:05
Kayhan Bey,
soğuk kompost-fermantasyon için çalışmalardan örnek uygulama-resim ekleyebilir misiniz? Burda EM nerede devreye girer.Küçük çaplı bahçelerde EM destekli nasıl yapılır?

Sn Denizakvaryumu,

Evimin bahçesinin etrafı hep aşağıda birinci fotoğrafta görüldüğü gibi, çalılarla kaplı. Bu çalılar İngiltere'nin bol yağışlı havasında çok çabuk büyüyor. Geçen sene bu çalıları kırptıktan sonra, üzerlerine EM aktif spreyleyerek büyükçe siyah kalın plastik bir poşete doldurdum. Hem yaş hem de kuru yaprakları karıştırarak koydum. İçindeki havayı bastırarak çıkartıp, poşetin ağzını sıkıca bağladım. Yaklaşık 3-4 hafta sonra plastik torbanın ağzını açtığımda harika bir fermantasyon kokusu ortalığı kaplamıştı (tatlımsı ekşimsi harika bir koku!)

Torbanın içindekileri, bahçeme sebzeleri ekmeden yaklaşık bir ay önce önce boşaltıp üst toprağa karıştırdım. Çeşitli büyüklükte çekilmiş resimleri aşağıda yayınlıyorum. Sevgiler.

Dogasever
04-08-2009, 17:12
Beyaz küflerin daha büyük bir resmini aşağıda yayınlıyorum. Bunlar faydalı küflerdir.

Yararlı küfler, organik maddeyi hızla bozunmaya uğratarak; alkol, esterler ve antimikrobiyel maddeler üretirler. Bunlar ise, kötü kokuları bastırır ve zararlı böceklerle kurtçukları önlerler.

Dogasever
04-08-2009, 18:18
Meyvelitepe'nin organik bahçesini anlattığı web sitesini herkesin mutlaka ziyaret etmesini tavsiye ederim.

http://meyvelitepe.typepad.com/meyvelitepe/organik-bah%C3%A7e/

Dogasever
04-08-2009, 18:48
Şimdiye kadar siparişleriniz epey arttı. Tüm ağaçlar.net üyelerine gösterdikleri ilgi için çok teşekkür ediyorum. Siparişleriniz için lütfen aşağıya tıklayınız:

http://www.agaclar.net/forum/showpost.php?p=485172&postcount=282

Saygılarımla

denizakvaryumu
04-08-2009, 20:28
Sn Denizakvaryumu,

Evimin bahçesinin etrafı hep aşağıda birinci fotoğrafta görüldüğü gibi, çalılarla kaplı. Bu çalılar İngiltere'nin bol yağışlı havasında çok çabuk büyüyor. Geçen sene bu çalıları kırptıktan sonra, üzerlerine EM aktif spreyleyerek büyükçe siyah kalın plastik bir poşete doldurdum. Hem yaş hem de kuru yaprakları karıştırarak koydum. İçindeki havayı bastırarak çıkartıp, poşetin ağzını sıkıca bağladım. Yaklaşık 3-4 hafta sonra plastik torbanın ağzını açtığımda harika bir fermantasyon kokusu ortalığı kaplamıştı (tatlımsı ekşimsi harika bir koku!)

Torbanın içindekileri, bahçeme sebzeleri ekmeden yaklaşık bir ay önce önce boşaltıp üst toprağa karıştırdım. Çeşitli büyüklükte çekilmiş resimleri aşağıda yayınlıyorum. Sevgiler.

Teşekkürler,
bu bilgi çok işime yarayacak.

denizakvaryumu
04-08-2009, 20:32
Şimdiye kadar siparişleriniz epey arttı. Tüm ağaçlar.net üyelerine gösterdikleri ilgi için çok teşekkür ediyorum. Siparişlerinizi info@emtukey.com adresine atmayı unutmayınız.

Şimdiye kadar aldıiımız siparişler birkaç gün içinde kargoya verilecektir. Ancak bundan sonrası için ürün temininde herhangi bir sorun yaşanmaması için aşağıdaki planı yapmak zorunda kaldık:

Lütfen siparişlerinizin ödemelerini aşağıdaki banka hesabına gönderiniz:

Ziraat bankası Tunali Hilmi Şubesi ANKARA
HESAP ADI: NATUREM LTD.STI.
HESAP NO: 6360895-5001

Siparişleriniz her ayın 15'inde ve 30'unda hazır olup kargoya verilecektir.

Herkese Saygılarımla

Bankalar en ufak havalede bile fahiş havale ücreti alıyor.

Netten EFT yapmazsanız bankalar yoluyla havale göndermek akıllıca değil.

Artık her tarafta PTT şubeleri var ve çok rahatlıkla posta çeki yoluyla para transfer edilebiliyor.
Hatta ziraat bankasının olmadığı yerlerde bile PTT var.

NATUREM in Posta çeki hesabı açtırması mümkün değil mi?

Dogasever
04-08-2009, 20:41
Sn Denizakvaryumu,
Posta ceki hesabini arkadaslara soracagim. Oneriniz icin tesekkurler! Bank hesabini netten EFT icin vermistim. Havale icin yksek ucret aliniyorsa, tabii ki PTT yoluyla gonderilebilir. Arkadaslara danisip bilgi verecegim.

Dogasever
04-08-2009, 21:08
Bukaşide siz dolgu olarak hangi ürünü kullanıyorsunuz yani EM i karıştırdığınız kompost malzemesi nedir?

Cumartesiye 10 kg kadar lazım eğer hazır olmazsa gelecek cumartesi de olur fark etmez.

Alacağım yer İstanbul yolu veya Ayaş yolu üzeri olursa benim için çok iyi olur.

Sn Denizakvaryumu
10 kg Bukaşiniz sonraki Cumartesiye (15 Ağustos) hazır olabilir. Tabii eğer istiyorsanız. Istıyorsanız lütfen info@emturkey.com adresine mesaj atınız ki siparişiniz Türkiye'deki arkadaşların da eline geçsin. Selamlar

denizakvaryumu
04-08-2009, 21:15
Evet istiyorum,mesaj atacağım.
Teşekkürler.

Halil Önen
05-08-2009, 00:56
Sn. Doğasever,

tüm yazılarınızı okuyup toparlamaya çalışıyorum ama,
yine de soracağım.

1) 2 dönüm(2000m2) kum bir tarla. (Yani 1m. altını kazsanız, biraz kireç karıştırsanız duvara sıva yapabilirsiniz.) İçinde 15 ceviz, 15 zeytin ve 5 ve ya 6 badem ağacı var.

Cevizler ve zeytinlere bu yıl eko/sorp uygulandı.

5 motor kasası yanmış havan gübresi uygulanacak.

Boş kalan yerlere mart ayında İspanyol bodur zeytini (arbequena İ_ 18) dikilecek.

Bu ağaçlar varken ve eko/sorp uygulanmışken;

aktifleştirilmiş EMA1 nasıl uygulayabilirim?
Toprağa nasıl verebilirim?
Salma su ile mi, yoksa damlama ile mi uygundur?
Tarla ve ya arazi önce sürülecek sonra bir şeyle püskürtülecek, sonra yine sürülecek mi?

Ola ki, toprak analizi yapılmadan da kullanılabilcek mi?

Saygılar

Dogasever
05-08-2009, 11:24
Sn. Doğasever,

tüm yazılarınızı okuyup toparlamaya çalışıyorum ama,
yine de soracağım.

1) 2 dönüm(2000m2) kum bir tarla. (Yani 1m. altını kazsanız, biraz kireç karıştırsanız duvara sıva yapabilirsiniz.) İçinde 15 ceviz, 15 zeytin ve 5 ve ya 6 badem ağacı var.

Cevizler ve zeytinlere bu yıl eko/sorp uygulandı.

5 motor kasası yanmış havan gübresi uygulanacak.

Boş kalan yerlere mart ayında İspanyol bodur zeytini (arbequena İ_ 18) dikilecek.

Bu ağaçlar varken ve eko/sorp uygulanmışken;

aktifleştirilmiş EMA1 nasıl uygulayabilirim?
Toprağa nasıl verebilirim?
Salma su ile mi, yoksa damlama ile mi uygundur?
Tarla ve ya arazi önce sürülecek sonra bir şeyle püskürtülecek, sonra yine sürülecek mi?

Ola ki, toprak analizi yapılmadan da kullanılabilcek mi?

Saygılar

Sorunuz için teşekkür ederim. Toprak analizi yaptırabilirseniz çok daha iyi olur. Ancak toprak analizi olmadan da yapılabilecek bazı şeyler var: Toprağa karıştıracağınız hayvan gübresini önce 800 kg Bukaşi ile karıştırın ve nem durumuna göre EMA ekleyin. (Nem durumu için pratik kılavuz: elinizle sıktığınızda serbest su akmamalı ve bıraktığınızda avuç içinizin hafifçe şeklini koruyabilmeli ama parmağınızla sadece dokunduğunuzda parçalanmalı! (Eğer böyleyse yığın %30 - 40 nemli demektir ve bizim de istediğimiz budur. Bu yığının üzerini siyah veya koyu renkli naylon ile örtün ve kenarlardan tuğla ile kapatın. (Yığını gölge bir yerde yapın!) Ancak tam kapatmayın, naylonun kenarlarını iki tuğla veya künk arasına sıkıştırarak biraz hava geçmesini sağlayın. Yığını 2 hafta sonra karıştırın ve yine aynı şekilde kapatın. Üzerinden 2 hafta daha geçtikten sonra üzerinde beyaz küfler oluşmaya başlayınca (dahaönce bu sayfada yukardaki resimlerde görüldüğü gibi) tarlaya uygulayın ve ağaçları dikin. Analiziniz varsa lütfen bana yollayın ama yoksa, bu yöntemi uygulayın. Mısırda çöl ve yarı çölleşmiş arazilerden tarım arazisi bu yöntemle elde ediliyor. Bunu yaptıktan sonra Ağaçları diker dikmez EMA uygulamaya başlayın. Bir büyüme döneminde en az 4 ya da 5 defa EMA uygulamanızda fayda var. Damlama sulamayla vermeniz daha iyidir. Ama salma su ile de verebilirsiniz. Önce normal biraz ıslatın sonra bir kovanın içinde 1/200 seyrelteceğiniz EMA'yı ağacın köküne dökün (Birden fazla kava su kullanmanız gerekebilir). 1/500 seyreltilmiş çözeltiyi sonra tüm ağaçların üzerine spreyleyin. (Vermeniz gereken EMA, ağacın büyüklüğüne göre ağaç başına yaklaşık 1/2 litredir. Bunun yarısını sulama suyuyla yarısını da spreyleyerek verebilirsiniz. Fazla vermenin hiçbir zararı yoktur! Saygı ve sevgilerimle...

çakıcı
05-08-2009, 15:37
Sayı doğasever,
Benin 4 dönüm üzerinde 150zeytin-80tane japon eriği var.Fidanlar 1 yaşında toprak cinsi beyaz toprak dediğimiz kireçli toprak.Burada aynı zamanda hobi amaçlı sebze yetiştiryorum.Meyvelitepeyi incelerken ema ile karşılaştım ilgimi çekti bende kullanmak isterim.Yeterli miktar ve fiyatı hakkında bilgi verirseniz memnun olurum.Selamlar.

Dogasever
05-08-2009, 16:10
Sayı doğasever,
Benin 4 dönüm üzerinde 150zeytin-80tane japon eriği var.Fidanlar 1 yaşında toprak cinsi beyaz toprak dediğimiz kireçli toprak.Burada aynı zamanda hobi amaçlı sebze yetiştiryorum.Meyvelitepeyi incelerken ema ile karşılaştım ilgimi çekti bende kullanmak isterim.Yeterli miktar ve fiyatı hakkında bilgi verirseniz memnun olurum.Selamlar.

Her bir fidana bu yıl için yarım litre EMA vermeniz yeterli olacaktır. Bu yarım litreyi 4 veya 5 sulama ile üstten spreylemeye bölüştürerek kullanabilirsiniz. Her sulamada klorsuz sulama suyu ile 1/500 oranında seyreltilecek. Ayrıca, yine 1/500 oranında seyrelterek fidanların gövde ve yapraklarına da spreylenecek. Fidan/ağaç başına yarım litreden sonuçta size bu yıl 120 litre civarında EMA lazım. Isteklerinizi info@emturkey.com adresine atınız lütfen.

Dogasever
05-08-2009, 17:44
Mutfak atıklarından EM Kompost ve sıvı mikrobiyal gübre yapmak isteyenler aşağıdaki YouTube videolarını mutlaka izleyin:

http://www.youtube.com/watch?v=NCP6ZuYsWVQ&feature=related

http://www.youtube.com/watch?v=IBhPmLFpIo8&feature=PlayList&p=B72AF0F9B3601D03&index=3

http://www.youtube.com/watch?v=OYhvH5btZYk&feature=PlayList&p=B72AF0F9B3601D03&index=4

Dogasever
06-08-2009, 00:58
Toprakta Etkin Mikroorganizmalar arttıkça, yerli etkin mikroorganizmaların popülasyonu da giderek artar. Böylece, mikroflora zenginleşir ve topraktaki mikrobiyal ekosistemler iyi dengelenir. Belirli tür mikroorganizmaların (özellikle zararlı olanların) artışı önlenir. Böylelikle topraktan kaynaklanan hastalıklar bastırılmış olur.
Bitki kökleri; karbonhidratlar, amino ve organik asitler ve aktif enzimler salgılar. Etkin mikroorganizmalar büyümek için bu salgıları kullanırlar. Bu süreç sırasında, EM, amino ve nükleik asitler, bitkiler için çeşitli vitaminler ve hormonlar da salgılarlar. Dahası, bu tür EM'si artmış topraklarda, etkin mikroorganizmalar kök bölgesinde (rhizosphere), bitki ile birlikte bulunurlar (symbiosis). Sonuç olarak, etkin mikroorganizmaların baskın olduğu bu tür topraklarda bitkiler olağanüstü iyi büyürler. Çünkü, EM ve kök bölgesi birbirlerinden yararlanmaktadır.

Dogasever
11-08-2009, 11:23
Burada EM'nin tarımda uygulamalarıyla ilgili biraz daha fazla bilgi vermem gerektiğini düşündüğüm için aşağıda pratik tarım uygulamaları bilgilerini yayınlıyorum:

EMA: ORGANİK SIVI MİKROBİYAL GÜBRE

EMA, hem toprağı iyileştiren hem bitkiyi besleyen ve hastalıklara karşı direncini artıran, Etkin Mikroorganizmalardan (EM) (Laktik asit bakterileri, mayalar, fototropik bakteriler) oluşan organik sıvı mikrobiyal gübredir. Kök ve yapraktan uygulanabilir.

Uygulama: Tüm bitkilere büyüme döneminde haftada bir defa olmak üzere 4 veya 5 defa uygulanması yeterlidir. Tüm sebze ve ağaçlarda sulama suyuna 1/500 oranında klorsuz suyla seyreltilerek karıştırılır. Yaprak Uygulaması: büyüme döneminde 15 günde bir 2 veya 3 defa 1/500 oranında suyla seyreltilerek spreylenir. Bitkiyi hem besler hem de hastalıklara karşı direncini artırır. Böylece, mimyasal gübre ve pestisit gereksinimini son derece azaltır! (kimyasal gübre birinci yıl yarı yarıya azaltılır; üçüncü yıldan sonra kimyasal gübreye gerek kalmaz!)

EMA, kimyasal gübre ile birlikte de kullanılabilir. Pestisit uygulanmış ise, EMA 7 - 10 gün sonra uygulanmalıdır.

EMA’nın yararları:

(a) Bitkilerde filizlenmeyi, çiçeklenmeyi, meyve vermeyi ve olgunlaşmayı teşvik eder.
(b) Toprağın fiziksel, kimyasal ve biyolojik ortamını iyileştirir ve topraktaki patojenleri ve zararlıları (haşaratı) bastırır.
(c) Tarımsal ürünlerin fotosentez yapma kapasitesini yükseltir.
(d) Daha iyi filizlenmeyi ve bitki büyümesini garanti eder.
(e) Organik maddenin gübre olarak verimliliğini artırır.
(f) Tarımsal ürünlerin verimliliği ve kalitesini artırır.
(g) Ürünlerin raf ömrünü uzatır.
(h) Kimyasal gübre ihtiyacını en aza indirir. Üç yıl sonra tamamen ortadan kaldırır.
(i) Topraktaki pestisitleri ve diğer kimyasal maddeleri parçalar.
(j) Ekolojik ve organik tarım sertifikalıdır
(k) Bitkinin sıcağa ve soğuğa karşı mukavemetini artırır
(l) Bitkinin kimyasal etmenler dahil gelişimini engelleyen her türlü etmenleri ortadan kaldırır
(m) Hem kök hem de yaprak gübresi olarak kullanılır
(n) Toprağa eski doğal halini kazandırdığı için son derece yararlı bir organik gübredir
(o) Toprağın su kaybını en aza indirir.


EMA’NIN TARIMDA UYGULAMA ŞEKLİ

I - Tohum Uygulaması:

Aşılama süresi: - küçük boy tohum: 20-30 dakika (örn.:kolza, yonca)

-orta boy tohum: 30-60 dak. (örn.:Buğday)

-Büyük boy tohum: 2-3 saat (Örn.:Kabak, bakla, mısır,
patates)

Sonuç:
- tohumun çimlenmesi hızlanır.
- bitkinin hastalıklara karşı direnci artar.
- bitkinin büyümesine yardımcı olur.



II - Fide Uygulaması:

Ekim yapmadan 3-7 gün önce, toprağa, klorsuz suyla 1:500 oranında seyreltilmiş EMA çözeltisi uygulayınız. Can suyunu verdikten sonra, yine klorsuz suyla 1:500 oranında seyreltilmiş EMA çözeltisi uygulayınız. Bu EMA uygulamasını fidelerinizin tüm sulamalarında tekrarlayabilirsiniz. Fazla kullanmanın hiçbir zararı yoktur!

III - Tüm sebzelerde Uygulama (Kabak, karpuz, kavun, biber, patlıcan, domates, patates dahil):

Toprakta yeterince organik madde yoksa ya da beyaz ve kireçli topraksa, mutlaka Bukaşi (fermante olmuş organik madde) ilave ediniz. (200 kg – 1 ton / Dekar, ortalama 400 kg / dekar). Toprak mutlaka biraz killi olmalıdır. Toprağınızda hiç kil yoksa, 50 kg/dekar kil atınız.
Bitkinin büyüme döneminde haftada veya 10 günde bir 4 veya 5 defa EMA sulama suyu ile birlikte uygulayınız (1/500 oranında klorsuz suyla seyreltilmiş). 15 gün arayla 2 veya 3 defa doğrudan bitkinin üzerine spreyleyerek uygulayınız (1/500 oranında klorsuz suyla seyreltilmiş). Fazla EMA uygulamanın hiçbir zararı yoktur.
Bitkide hastalık veya zararlı varsa, %50 + %50 oranında karıştırılmış ve klorsuz suyla 1/500 oranında seyreltilmiş EM5 + EM FPE çözeltisini bitkiye, hastalık ya da zararlı yok olana kadar 2-3 günde bir spreyleyiniz (Her gün de spreyleyebilirsiniz ve hiçbir zararı yoktur.)
Uygulamaları ya sabah erken saatlerde ya da akşam geç saatlerde yapınız

IV - Meyve ağaçlarında uygulama:

- Yeni dikilecek ağaçlarda:

Hayvansal gübre, bitkisel atıklar ve bukaşi ile EM Kompost hazırlayınız (EM Kompost’un hazırlanması için aşağıya bakınız). Dikim çukurunu açınız. Yeterince EM Kompost koyunuz (normalde ne kadar organik madde koyuyorsanız o kadar).
Ağaç fidesini diktikten sonra düşmüş yapraklarla ya da buğday veya pirinç saplarıyla malçlama yapınız ve seyreltilmiş EMA ile (1lt EMa /500lt su) sulayınız

- Mevcut ağaçlarda:

Mart sonu Nisan başında ağacın gövdesinin etrafında 30 cm boşluk bıraktıktan sonra üst toprağa çepeçevre Bukaşi uygulayınız (ağacın büyüklüğüne göre 1/2 kg – 2 kg)
Kök Uygulaması: Sulama suyuna, 1/500 oranında klorsuz suyla seyreltilmiş EMA ilave ediniz. Bir büyüme sezonunda bunu 15 gün arayla 4 ya da 5 kez tekrarlayınız.
Yaprak Uygulaması: Bir büyüme sezonunda 1/500 oranında klorsuz suyla seyreltilmiş EMA içeren karışımı baştan aşağı ağaca spreyleyiniz. Bir büyüme sezonunda bunu en az 2 ya da 3 kez tekrarlayınız. Fazla EMA uygulamanın hiçbir zararı yoktur.
Ağaçta hastalık veya zararlı varsa, %50 + %50 oranında karıştırılmış ve klorsuz suyla 1/500 oranında seyreltilmiş EM5 + EM FPE çözeltisini ağaca hastalık ya da zararlı yok olana kadar 2-3 günde bir spreyleyiniz (Her gün de spreyleyebilirsiniz ve hiçbir zararı yoktur.)
Uygulamaları ya sabah erken saatlerde ya da akşam geç saatlerde yapınız

V - Hasat sırasında yapılacaklar:

Yalnızca bitkinin gerekli kısımlarını hasat ediniz ve arta kalanların tamamını toprakta bırakınız. Hasar görmüş ve hasta bitkiler de toprakta bırakılmalıdır. 200 kg/dekar Bukaşi ile birlikte klorsuz suyla seyreltilmiş EMA (1lt EMA / 500 litre su) ilave ediniz (üzerlerine spreyleyiniz). Sap saman ya da başka malzemelerle malçlama yapınız.

EM Kompost hazırlama:

[3 ton hayvan gübresi (taze ya da yanmış olabilir) + Bitkisel atıklar] + [500 kg Bukaşi] + [50 kg kil] iyice karıştırılır ve beton bir zemin üzerine gölge bir yerde yığın haline getirilir. Üzeri koyu renkli bir naylon ile örütülür. Örtünün kenarları iki tuğa arasına sıkıştırılarak yığının üzerinden biraz da olsa hava geçmesi sağlanır. 15 gün sonra yığın bir kez altüst edilir. Başlangıçtan itibaren yaklaşık 3-4 hafta sonra yığının üzerinde beyaz küfler oluşacaktır. Bu beyaz küfler oluştuğunda EM Kompost kullanıma hazır demektir.

Bukaşi’nin Yararları:

• Topraktaki besinleri bitkilerin alabileceği şekilde açığa çıkarır. Besinler, bitki bünyesine aldıkça yavaş yavaş açığa çıkar. Böylece, besinlerin yağmur sularına karışarak ziyan olması ve yeraltı sularını kirletmesi önlenmiş olur.
• Topraktaki mikrobiyel aktiviteyi arttırır. Toprağın fiziksel, kimyasal ve biyolojik ortamını iyileştirir.
• Toprağın yapısını ve su tutma kapasitesini geliştirir.
• İçerdiği fototropik bakteriler sayesinde bitkilerin fotosentez kapasitelerini (güneş ışınlarından yararlanma oranını) arttırır.
• Topraktaki patojenleri ve hastalıklara neden olan zararlıları bastırır. İçindeki yararlı mikroorganizmalar, topraktaki ne yararlı ne de zararlı mikroorganizmaları yararlı mikroorganizma şeklinde işlev görmeye teşvik eder.
• Bitkinin sağıklı bir şekilde gelişmesini sağlar.
• İçindeki antioksidan maddeler sayesinde bitkilerin daha sağlıklı ve ürünlerin raf ömrünün daha uzun olmasını sağlar.
• Topraktaki kimyasal madde ve pestisit kalıntılarını parçalar ve zararsız hale getirir.

polatuz
11-08-2009, 11:40
Şimdiye kadar siparişleriniz epey arttı. Şimdiye kadar aldıiımız siparişler birkaç gün içinde kargoya verilecektir.
Sn. Dogasever,
Sipariş verdiğimiz EMA'ları sabırsızlıkla bekliyoruz. Dağıtımdan bir haber var mı?
Teşekkürler,

Dogasever
11-08-2009, 12:27
Sn Polatuz,
Tüm siparişler dün itibarıyla hazırdı ve bugün de Aras kargoya veriliyor. Alınca bana buradan bildirirseniz çok sevinirim. Selamlar.

denizakvaryumu
11-08-2009, 13:06
Benim 10 kg bukaşi de hazır mı?

Nereden alacağım?

Dogasever
11-08-2009, 13:15
Sn Denizakvaryumu,
Sizin ürününüz de Cumartesi hazır olacak. Yalnız, sanırım bürodan almanız gerekecek. Bestekar Sok. 82/8, Tunalı Hilmi Cad. Tel: 0 312 4288086.

Dogasever
12-08-2009, 19:14
Sn Maki01
Küçük tohumlar icin tavlama süresi 20 dakikadır. Ben mailde her ne kadar size 1/200 seyreltin dedimse de, aynı amaçla ABD'de 1/100 seyreltme de yapılıyor. Tohum tavlama amacıyla seyreltmeyi 1/100 ile 1/200 arasında yapabilirsiniz. Biz genellikle 1/150 yapıyoruz. Umarım ürününüz elinize geçmiştir. Saygılarımla.

epsody
14-08-2009, 13:03
Sayın;doğasever göndermiş olduğun EM elime geçti,tekrar teşekkürlerimi sunarım.ilk uygulamalarımı 30 lt. plastik bidona öğüterek doldurduğum mutfak atıklarımın bir miktar su ilave ederek bir kapak EM i fermantasyon başlagıcı olarak ilave ederek kapağını kapatarak ilk EM le fermantasyon esaslı esaslı sıvı gübre oluşumunu başlattım.

İkinci olarak 10 lt. hazneli ilaç pompama bir kapak EM koyarak 10litre kuyu suyuyla incelterek bahçemdeki sebze ve meyvelerime yapraktan uygulama yaptım.

Üçüncü olarak 100 lt 'e suda incelterek 3 kapak EM İ bahçe atıklarının fermantasyunu için yığınların ortasından ilave ettim büyük naylon örtü bulamadım ama gölge bir yerdeler.

Gözlemlerimin sonuçlarını paylaşmak için takiplerle sonuçları izlemekteyim. Kalan EM kabını buz dolabın alt gözlerinde muhafazaya aldım. Kapağı açılmış olarak kullanım süresi ne kadar efsafını nekadar zaman koruyabilir.

MeyveliTepe
14-08-2009, 13:09
Sn.Epsody,
Doğrudan EM1 mi kullandınız yoksa aktifleştirilmiş EM1 olan EMA mı?

Dogasever
14-08-2009, 13:40
Sn Epsody,
Kesinlikle EM"yi buzdolabinda saklamayin. Kusura bakmayin bu noktayi belirtmemisim. Hemen buzdolabindan cikartin ve golge bir yerde agzi kapali olarak saklayin lutfen

Dogasever
14-08-2009, 13:55
Sayın;doğasever göndermiş olduğun EM1 elime geçti,tekrar teşekkürlerimi sunarım.ilk uygulamalarımı 30 lt. plastik bidona öğüterek doldurduğum mutfak atıklarımın bir miktar su ilave ederek bir kapak EM1 i fermantasyon başlagıcı olarak ilave ederek kapağını kapatarak ilk EM1 le fermantasyon esaslı esaslı sıvı gübre oluşumunu başlattım.

İkinci olarak 10 lt. hazneli ilaç pompama bir kapak EM1 koyarak 10litre kuyu suyuyla incelterek bahçemdeki sebze ve meyvelerime yapraktan uygulama yaptım.

Üçüncü olarak 100 lt 'e suda incelterek 3 kapak EM1 İ bahçe atıklarının fermantasyunu için yığınların ortasından ilave ettim büyük naylon örtü bulamadım ama gölge bir yerdeler.

Gözlemlerimin sonuçlarını paylaşmak için takiplerle sonuçları izlemekteyim. Kalan EM1 kabını buz dolabın alt gözlerinde muhafazaya aldım. Kapağı açılmış olarak kullanım süresi ne kadar efsafını nekadar zaman koruyabilir.

Sn Epsody
Ilk yaptiginiz denemede koydugunuz EM kadar melas da koyunuz. Aslinda biraz az EM koymussunuz normalde sizin koydugunuzun 4 ya da 5 misli kadar koymak daha iyidi ama bakalim nasil olacak ve EM1 kullanmaniz daha dogru olurdu. Sizin elinizdeki urun EMA.

Ikinci deneyinizde umarim daha once ayni pompada pestisit kalmamistir! Seyreltme orani SN Meyvelitepe'nin yaptigi gibi 1/500 veya sik (hergun ya da 2-3 gunde bir) sulama/spreyleme yapiyorsaniz 1/1000 olmali. Sizinki 10 litreye 1 kapak, yaklasik 1/2000 olmus. Seyrelterek hazirladiginiz cozeltileri en gec 2 veya 3 gunde kullaniniz. (En iyisi gunluk kullanmaktir!)

Ucuncu olarak, kati kompost yapiminda daha derisik EM cozeltisi kullanmaniz gerekir. Ornegin 1/50. Uzerini orterseniz iyi olur. Kenarlardan hava alabilir!

Bence bu yaptiklarinizi degistirmeyin. Sizin yaptiklarinizda guzle bir calisma. Sonucunu gorelim.

Dogasever
14-08-2009, 14:06
Sn Epsody

Ucuncu denemenizde bir diger nokta da yiginin oprtasinda siviyi ilave etmek yerine yiginin her tarafina spreyleme yapmak daha iyidir!
Ayrica hazirladiginiz karisimin karbon Azot orani (Yesillerle Kahverengiler!) ve nem orani onemli! Nem orani %50"yi gecmemelidir! Aksi takdirde septik kosullar olusabilir. Eger yeterince nemli olup olmadigindan emin degilseniz, kesinlikle daha fazla nem ilave etmeyin. Cunku nemin biraz eksikligi biraz fazlaligindan daha iyidir! (Benden istediginiz ipuclarindan biri budur!) Saygilar

epsody
14-08-2009, 15:14
Sayın doğasever yorumunuz için teşekkür ederim.

Bende size kendi yötemimin açıklamasını getireyim, benim ön koşullu olarak fermantasyon esasına dayalı çukurda solucanlarla kompost yapmamın gereği ile ben bahçede ve çevrede bulunan bütün otları toplayıp güneşte soldurduğumdan. Yani tamamen kurumalarının ardından karbon, azot (yeşiller kahverengiler ) dengesine bakmıyorum.

Başlangıçta kuru otlarla başlıyorum ,"burdan ötesine dikkat et"her sıra arasına mutfak atıkları yani yeşil malzemeler kıyma makinasından geçirerek fermantasyon varilinde mayalamayı yapıyorum bu işlemi, ne şekilde yaptığımı anlatmıştım; bu mayalanmış eriği hem bahçe sulamayla gübre vermede kullandığım gibi, kompsost oluşumunun katları arasını da hem sulamış hem maylamış hemde yeşil malzeme gibi kullanıyorum.

Yığınları 50cm den büyük yaptığımda yığın tam ortasından yani sıvıyı boşalttığım noktalarda yığında kızışma olayı gözlediğimden ayın zamanda beyazlaşma artığınıda mikro organizma faaliyetinde yoğun enerji talebi olarak bu bölgenin isteği var diye sadece bu bölgenin beslenmesi olarak uygun gördüğümden bu noktanın özellikle bu eriyikle ıslanarak mikroorganizmalara serum olarak takviyesi için uygun görmekteyim.
Bu uygulamalarımın yorumunu yaparak getireceğin açıklamalar doğrultusunda uygulamalarımda senin uzmanlığının kariyer bilgilerinle çalışmalarıma yön vereceğim top sende tabiri caiisse senin cevabını cepten alacağım ama cevaplamam üç gün sonraya kalır en iyi dileklerimle esenlikler dilerim.

epsody
14-08-2009, 15:20
Sayın ;doğasever bana gelen şişenin üzerinde sadece EM yazıyor, vaktim daralıyor gitmem gerek daha sonrakı söyleşiye kadar hoşça kal.

Sayın meyveli tepe açıklamalarım şimdilk bu kadar sizin yazılarınız olursa yazılarınıza üç gün sonra cevaplıyacağım kusura bakmayın çalışmalarımdan çıkan sonuçları sizlerin yorumlarınza sunarak yoluma devam edeceğim hiç şüpheniz olmasın.

Sizede sayın meyvelitepe çalışmalarınızda başarılar dilerim.

Dogasever
14-08-2009, 18:38
Sn Epsody
Sizin gubre yapis tarziniz, gercekten kendinize ozgu. Ancak yaptiginiz seyler gercekten dogru ve sizi yine tebrik ediyorum. Dogal ciftciligi gercek anlamda uygulayanlar Asyalilar olabilir ama benim memleketim Trakya'dan da Geliboludan boyle bir dogal bahceci/cifcinin cikmasi bana gercekten gurur veriyor. Size ozelden de mesaj attim okursaniz sevinirim. Saygi ve sevgilerimle

Dogasever
14-08-2009, 18:40
Tum agaclarnet okurlari# onceden planlanmis bir program nedeniyle yaklasik 1 hafta kadar ofiste olmayacagim icin sizlerden ayri kalacagim. Haftaya gorusmek uzere... Belki hafta arasinda vakit bulabilirsem baglanacagim.

polatuz
17-08-2009, 12:31
Sn. Dogasever bu hafta yokmuş. Acaba sipariş verenlerden Sn. Epsody dışında eline ulaşan var mı? Geçen hafta gönderi yapılacaktı. Ama bana gelen birşey yok. Acaba bir tek ben mi alamadım, yoksa kimseye mi gelmedi?

Dogasever
23-08-2009, 11:22
Sn Agaclarnet okurları

Bundan sonra EM ile ilgili her türlü talepleriniz için lütfen aşağıda size en yakın olan bayimizi arayınız. Saygılarımla.

Adana-Mersin- Hatay-İskenderun ve civarındaysanız:
Ahmet Yeşilpınar
ahmetyesilpinar@fesastudio.com
ahmetyesilpinar@emturkey.com

Antalya civarındaysanız:
Kinagro Tarım
0 242 3112172
info@kinagrotarim.com

Diğer Tüm Bölgelerde
info@emturkey.com
Em Agriton Ltd.Sti.
Anadolu Bulvari ATB Is Merkezi E:Blok No: 246
Yenimahalle/ANKARA-TURKEY
Tel : 0 312 397 15 74
Fax : 0 312 397 15 81
Alper Akman csm no : 00 90 532 4040077

nkoksal
23-08-2009, 23:05
Sn. Doğasever Ankaradaysak ne yapacağız? ;):confused:

gangava
24-08-2009, 11:54
Sayın Doğasever, Eft yi 14.08.2009 da yaptım ve makbuzu da info@emturkey.com adresinize gönderdim. Bilginize...

Dogasever
24-08-2009, 15:05
Sn Koksal
Cok guzel bir soru ama bu soruyu ne olur bana sormayin. Ankara EM burosuna sorun onlar size gerekli yaniti vereceklerdir. Ben sadece teknik ve pratik konularda yardimci olmaya calisiyorum. Saygilar


Sn. Doğasever Ankaradaysak ne yapacağız? ;):confused:

Dogasever
24-08-2009, 15:07
Sn Gangava
Mesajlarinizi aldim. Cok tesekkurler. Sizinle Mugladan sorumlu bayimiz ilgileniyor. Merak etmeyin lutfen. Saygilar.


Sayın Doğasever, Eft yi 14.08.2009 da yaptım ve makbuzu da info@emturkey.com adresinize gönderdim. Bilginize...

epsody
25-08-2009, 12:09
Sayın;Doğasever önce hoş geldiniz
Size kompost uyglamalarımın gözlemlerini sunmak istiyorum, daha önceki mesajlarımda bahsetmiştim yığınların ortalarında kızışmalar ve yoğun olarak beyazlaşma gözleniyordu, yığınları çevirmek için son açtığımda kızışma normal beyazlama yok gibi idi, genelde çevirmeleri haftada bir yapıyordum kompost yığınlarında olgunluk hali belırmeye başladı diyemi acaba bu son durum bu şekilde belirdi.

Elimdeki EM'in kullanım süresi varmı,her açtığımda içinde köpüklenme görüyorum kokusu aynı ekşi-tatlı gibi.

Mutfak atıklarını kıyma makinasından geçirince fermantasyon işlemi hızlanıyor(beyaz köpük oluşumu)

Size bir soru mutfak atıklarını kıyma makinasında çekerken etrafta dolaşan sineklerin attığı kurtçukların yaşamama olayı EM'in içindeki bakterilerin faaliyetinden dolayımı yaşama imkanları olmuyor .

Sayın doğasever Em Kullanarak oluşturduğumuz kompost'un topraklara ilavesiyle topraklarımızda bulunan bakteri populasyonlarında ne gibi gelişmeler olmakta faaliyetlerinde, yoğunluklarındaki artışlarda hangi gurupların öne geçtiğini bilebilirmiyiz.

Dogasever
25-08-2009, 15:29
Sn Epsody

Kompost hakkındaki düşüncenizde son derece haklısınız. Olgunluk hali belirdiği için o şekilde gözlemleriniz oldu. EM ile çok fazla sayıda çevirme/altüst yapmanıza da gerek yok normalde 15 günde bir defa yapmak yeterlidir. Belki iki defa da yapılabilir. EM, kompostlaşma sürecini hızlandırmaktadır. Sizin gibi bir uzmanın bunu gözlemlemiş olmasına sevindim. (Kızışmanın normal olmasının nedeni de bu!)

Elinizdeki EM'yi en fazla altı ay içinde kullanmalısınız. Ama siz en iyi sonucu almak için en fazla 4 ay içinde kullanmaya bakın derim.

Kokusu kötü olmadığı sürece kullanabilirsiniz. Rahatsız eden kötü (bozulmuş yiyecek kokusu gibi!) bir koku varsa kesinlikle kullanmayın!

Beyaz köpük haricinde beyaz/bej rengi gibi yüzeyde yüzen adacıklar ve sıvı içinde partikül haklinde oluşumlar da görebilirsiniz. Bunlar için endişe edecek bir şey yoktur. Bunlar yararlı mayalardır!


Sineklerin bıraktığı kurtçukların yani sinek larvalarının EM olduğunda yaşamadığını iyi gözlemlemişsiniz. Evet doğrudur. EM sineklerin üremelerini engeller. Biz bu yüzden EM'yi açık çöplüklerde ve hayvan ahırlarında açıkta hayvan atıklarının/gübrelerinin depolandığı yerlerde de kullanıyoruz. Sineklenmeyi son derece azaltıyor. Nedeni de, sineklerin larvalarının yaşaması ve yeniden sinek haline dönüşmeleri için ortamda yalnızca oksidasyon ortamlarında bulunan bazı enzimlerin olması gerekiyor. Ortama EM ilave edilince (Çöplük ve ahırlara EM spreylenince ya da siz Kompostunuzu EM ile yapınca) bu enzimler ortamda kalmıyor ya da oluşamıyor. Bu enzimler olmayınca larvalar yaşayamıyor ve/veya erişkin sinek haline dönüşemiyor. Benim düşünceme göre, aynı mekanizma topraktaki kurtçuklar için de geçerli.

Son sorunuza gelince, toprağa EM'li kompost ilave ettiğinizde topraktaki tüm yararlı mikroorganizmaları artırmış oluyorsunuz. Zararlıları da bastırmış oluyorsunuz. Belirli bir tek tür mikroorganizma hakim hale gelmiyor. Tüm yararlı mikroorganizmalar çoğalıyor ve birbirlerinin yaşamlarını destekleyerek topraktaki yararlı ettkilerini yaratıyorlar.

Başarılı çalışmalarınızın devamını diliyorum. Sizinle bu konuları paylaşmak büyük bir zevk benim için. Saygı ve sevgilerimle.


Sayın;Doğasever önce hoş geldiniz
Size kompost uyglamalarımın gözlemlerini sunmak istiyorum, daha önceki mesajlarımda bahsetmiştim yığınların ortalarında kızışmalar ve yoğun olarak beyazlaşma gözleniyordu, yığınları çevirmek için son açtığımda kızışma normal beyazlama yok gibi idi, genelde çevirmeleri haftada bir yapıyordum kompost yığınlarında olgunluk hali belırmeye başladı diyemi acaba bu son durum bu şekilde belirdi.

Elimdeki EM'in kullanım süresi varmı,her açtığımda içinde köpüklenme görüyorum kokusu aynı ekşi-tatlı gibi.

Mutfak atıklarını kıyma makinasından geçirince fermantasyon işlemi hızlanıyor(beyaz köpük oluşumu)

Size bir soru mutfak atıklarını kıyma makinasında çekerken etrafta dolaşan sineklerin attığı kurtçukların yaşamama olayı EM'in içindeki bakterilerin faaliyetinden dolayımı yaşama imkanları olmuyor .

Sayın doğasever Em Kullanarak oluşturduğumuz kompost'un topraklara ilavesiyle topraklarımızda bulunan bakteri populasyonlarında ne gibi gelişmeler olmakta faaliyetlerinde, yoğunluklarındaki artışlarda hangi gurupların öne geçtiğini bilebilirmiyiz.

gangava
26-08-2009, 09:31
Sayın Doğasever, siparişlerim henüz elime ulaşmadı. Muğla bayisinin benimle irtibata geçmesini sağlarsanız memnun olurum. İyi günler.

Dogasever
26-08-2009, 12:49
Sn Gangava
Size özelden mesaj yolladım. Saygılarımla

deryaay
27-08-2009, 12:47
Sayın Doğasever,

Bende internetten bulduğum sitenizdeki numaradan irtibata geçtim. Hatta telefonla beni aradılar. Ancak sonrasında beklediğim ürün gelmedi bu konuda yardımcı olabilir misiz?

Teşekkürler

Dogasever
27-08-2009, 13:43
Sn Deryaay

Lutfen Istanbul bayimizi arayiniz:

Orbiyo Ltd Şirketi
Hakan Bey
0532 2001950
hakan.ari@orbiyo.com.tr

Hakan Bey size yardimci olacaktir.
Saygilar


Sayın Doğasever,

Bende internetten bulduğum sitenizdeki numaradan irtibata geçtim. Hatta telefonla beni aradılar. Ancak sonrasında beklediğim ürün gelmedi bu konuda yardımcı olabilir misiz?

Teşekkürler

polatuz
28-08-2009, 17:42
Sn. Dogasever,
Orbiyo'dan Mehmet Bey bizzat uğrayıp EMA'yı teslim etti. Çok teşekkürler.

polatuz
29-08-2009, 11:47
Sn. Doğasever,
EMA'yı sulandırdıktan sonra (1/50 ve ya 1/500) hemen kullanmak mı gerekir? Mesela bir defada hazırlayıp püskürtme kabında birkaç gün tutup aralıklarla uygulama yapsak gücü kaybolur mu? Yani sulandırılmış EM Aktif'in raf ömrü nedir?

Dogasever
29-08-2009, 13:17
Sn Polatuz
Sulandırılarak seyreltilmiş EMA'yı hemen ya da bir iki gün içinde kullanmak gerekir. En iyisi gereksiniminiz kadar sulandırınız ve günlük veya maksimum 2 günlük kullanınız.

Saygılar

Sn. Doğasever,
EMA'yı sulandırdıktan sonra (1/50 ve ya 1/500) hemen kullanmak mı gerekir? Mesela bir defada hazırlayıp püskürtme kabında birkaç gün tutup aralıklarla uygulama yapsak gücü kaybolur mu? Yani sulandırılmış EM Aktif'in raf ömrü nedir?

epsody
01-09-2009, 13:18
Sn;doğasever son yaptığım kompsot uygulamalarımda EM'in kullanımıyla ortaya çıkan durumun güncellemesini yapıyorum.EM kullanımını direk kompostta uygulamıyorum, mutfak atıklarımı vede bahçemde çıkan yabani otları kıyma makinasından geçirerek fermantasyonunu sağlamak içinde 10lt.'ye bir kapak EM ilave ediyorum EM'i aktif etmek için bahçemin olgun incirlerini kullanıyorum.

Mutfak atıkları fermantasyon işleminden sonra bu 10lt'lik eriği 200lt'lik su debosuna ilave ederek bahçemdeki ağaçların ve bitkilerimin sulamasında kullanıyorum, geriye kalan posayıda tekrar sulandırarak kompost katlarına ilave ediyorum.

Daha önceden kompost yığınının tam ortasında kızışma ve faydalı migroorganizmaların yoğunluğu vardı son uygulamalarımdan sonra çok homojen bir kızışma ve mikroorganızmalırın dağılımı ile karşılaştım,fermantasyon olayı stabil hale gelişi beni çok memnun etti.

Em'in melasla aktif edilmesini biraz açarmısınız.
Bende size bir gözlemimi sunayım meyve atıkları sebze atıklarından önce fermantasyona geçiyorlar Em'ler acaba şekerli ortamlarda'mı ürüyorlar.

Kendi uyguladığım çeşitli meyvelerden şıra yaparak EM X'i oluşturmamda bir bağlantı varmı,çünkü şıranın içiminde'de ferahlatıcı durumlar var.

Paylaşımlarımızın sürmesi dileklerimle hoşça kal.

Dogasever
01-09-2009, 17:40
Sn Epsody
Yaptığın çalışmaları takdirle izliyorum. Yaptıklarının hepsi doğru şeyler ancak belki benim de bir iki ilavem olabilir. 1 kapak EM ıle birlikte bir kapak da melas veya pekmez veya organik portakal ya da üzüm suyu eklersen daha iyi sonuçlar alırsın. Mikroorganizmalar senin de tahmin ettiğin gibi şekerle beslenirler.

Olgun incir oldukça şekerlidir ve çok iyi gelir. Yaptığınız doğrudur.

Sulamada kullandığınız seyreltme oranları dogrudur ama eğer çok sık sulama yapıyorsanız 1/500'e hatta 1/1000'e kadar suyla seyreltme yapabilirsiniz. Geri kalan seyreltilmemiş sıvı gübrenizi ise, evdeki temizlik işlerinde (özellikle tuvalet ve banyolarda), kötü kokan yerlerde kötü kokuları gidermek için kullanabilirsiniz. (1/50 ile 1/100 arasında seyrelterek). Ayakkabılarınızın içine dahi spreyleyebilirsiniz! Posayı kompost yapmanızda çok yerinde bir uygulama!

Sizin elinizdeki EM zaten aktifleştirilmiştir. O yüzden yeniden aktifleştirmeden bahsedemeyiz sadece yeniden mikroorganizmaların üremelerinden bahsedebiliriz.

Düşünceniz çok doğru: meyvelerde şeker oranı daha yüksek olduğundan ve lignin ve selüloz daha düşük olduğundan daha hızlı fermantasyona uğrar.

Evet, kendi meyve sularınızla EM-X benzeri bir içecek yapabilirsiniz. Yalnız içindeki mikroorganizmaları yok ederek pastörize etmeniz gerekir.

Güzel ve belki de üniversitelerde örnek olarak okutulabilecek çalışmalarınızın devamını diliyorum.

Saygılar


Sn;doğasever son yaptığım kompsot uygulamalarımda EM'in kullanımıyla ortaya çıkan durumun güncellemesini yapıyorum.EM kullanımını direk kompostta uygulamıyorum, mutfak atıklarımı vede bahçemde çıkan yabani otları kıyma makinasından geçirerek fermantasyonunu sağlamak içinde 10lt.'ye bir kapak EM ilave ediyorum EM'i aktif etmek için bahçemin olgun incirlerini kullanıyorum.

Mutfak atıkları fermantasyon işleminden sonra bu 10lt'lik eriği 200lt'lik su debosuna ilave ederek bahçemdeki ağaçların ve bitkilerimin sulamasında kullanıyorum, geriye kalan posayıda tekrar sulandırarak kompost katlarına ilave ediyorum.

Daha önceden kompost yığınının tam ortasında kızışma ve faydalı migroorganizmaların yoğunluğu vardı son uygulamalarımdan sonra çok homojen bir kızışma ve mikroorganızmalırın dağılımı ile karşılaştım,fermantasyon olayı stabil hale gelişi beni çok memnun etti.

Em'in melasla aktif edilmesini biraz açarmısınız.
Bende size bir gözlemimi sunayım meyve atıkları sebze atıklarından önce fermantasyona geçiyorlar Em'ler acaba şekerli ortamlarda'mı ürüyorlar.

Kendi uyguladığım çeşitli meyvelerden şıra yaparak EM X'i oluşturmamda bir bağlantı varmı,çünkü şıranın içiminde'de ferahlatıcı durumlar var.

Paylaşımlarımızın sürmesi dileklerimle hoşça kal.

epsody
04-09-2009, 11:13
Sayın doğasever Size bir soru EM'in içindeki mikro organizma gurubu, acaba.? zararmı görüyor EM'in ilave edeceğimiz malzemeyi pastörize veya sterilizasyan işlmine tabi tutmadan uygulamada bulunursak.

Bu benim kafamda ikilem yaratıyor,mesela bir kompost uygulamasına EM'i ilave ederek işlemi başlatıcağız bilmiyoruz malzememizin içeriğindeki bakteri guruplarına karşı EM'in işlevi ne olacak (solarizasyon başlığında oğuz alpere bu konuda tenkitlerde bulunarak solarizasyon uyguluyacakların yanında destekler bir durumda görünce bionemin sanki temiz topraklar istiyormuş da bakterileri safdışı ederek elimine edecek gücü yokmuş gibi tavırları vardı bende bu tavrının firmayı küçültücü bir durum ve bionemin üzerinde şüpheler uyandırdığını belirtim, sizde bana verdiği cevabı okumuşunuzdur beni zan altına sokan bir tavır içinde çeşitli başlıklarda üye arkadaşlara sıvı gübre uygulamalarında bulunuyorsunuz yaptıkları gübrelere bir hastalık taşıyan bakterinin vebalinin ne olacağının varsayımlarında bulundu) sıvı gübre veya kompost'ta her zaman malzememizi pasterizasyondan geçirmek zorunluğuna bir açıklama gerekiyor.

EM'in çalışma gücünün nelerle sınırlı olduğunun ve EM'e güvenimizin nerede başlayıp bittiğinin bilinmesinde yarar görmekteyim.

Dogasever
04-09-2009, 11:46
Sn Epsody,
Ben kompost ya da sıvı gübre üretilecek malzemenin pastörize edilmesi gerekiyor demedim ki. Benim söylediğim, eğer zararlı mikroorganizmalar üreyebilir diye bu kadar korkuluyorsa, o zaman malzeme pastörize edilir ve bu korku da elimine edilir dedim. İkisi farklı şeyler. Tekrar ediyorum. Başka ürünleri bilemem ama EM kullanıyorsanız, önceden pastörize etmenize gerek yoktur. Saygılar

Sayın doğasever Size bir soru EM'in içindeki mikro organizma gurubu, acaba.? zararmı görüyor EM'in ilave edeceğimiz malzemeyi pastörize veya sterilizasyan işlmine tabi tutmadan uygulamada bulunursak.

Bu benim kafamda ikilem yaratıyor,mesela bir kompost uygulamasına EM'i ilave ederek işlemi başlatıcağız bilmiyoruz malzememizin içeriğindeki bakteri guruplarına karşı EM'in işlevi ne olacak (solarizasyon başlığında oğuz alpere bu konuda tenkitlerde bulunarak solarizasyon uyguluyacakların yanında destekler bir durumda görünce bionemin sanki temiz topraklar istiyormuş da bakterileri safdışı ederek elimine edecek gücü yokmuş gibi tavırları vardı bende bu tavrının firmayı küçültücü bir durum ve bionemin üzerinde şüpheler uyandırdığını belirtim, sizde bana verdiği cevabı okumuşunuzdur beni zan altına sokan bir tavır içinde çeşitli başlıklarda üye arkadaşlara sıvı gübre uygulamalarında bulunuyorsunuz yaptıkları gübrelere bir hastalık taşıyan bakterinin vebalinin ne olacağının varsayımlarında bulundu) sıvı gübre veya kompost'ta her zaman malzememizi pasterizasyondan geçirmek zorunluğuna bir açıklama gerekiyor.

EM'in çalışma gücünün nelerle sınırlı olduğunun ve EM'e güvenimizin nerede başlayıp bittiğinin bilinmesinde yarar görmekteyim.

Zeolit55
04-09-2009, 11:47
Sevgili üyeler ve çok saygıdeğer okurlarımız.

EM1-EM2-EM3Bu ürünleride ne yazıkki Allah'ın bir lütfu ilk deneyenlerdenim ve deneyenlerle beraber çalışanlardanım.

Şimdi B5A da ve diğer bu türev ürünlerdede belirttiğim olay hep aynıdır ve aynı olacaktır.

Bu ürünleri ilk olarak Çanakkale ilinin Biga ilçesinde ve İzmir ilinin Bergama İlçelerinde ve Bursa ilinin M.Kemalpaşa İlçelerinde denemelerini yapmış ve parselasyonlu çalışmış bir amele Mühendis olarak ürünleri size anlatayım.

Ürünlerin Özellikleri

1-Tüm bakteri özellikli ürünlerde olduğu gibi bu ürünler her toprakta kolay kolay çalışmazlar. Uygun org. madde, uygun EC, uygun Ph gibi ortam ararlar bu yüzden Tıpkı B5A da olduğu gibi her bölgede aynı verimi ve etkiyi göstermezler.

2- Bakteri oldukları için toprakta olanı işler ve bitkiye kullandırırlar. Sonrada topraktaki ortam bitince ölüm muhakkaktır.

3- Bu sebeble bu ürünleri kullananlara biz uçmadık (B5A cılar gibi) ve dedikki her 3 yılda bir toprağa 4-5 m3 mutlaka hayvan gübresi kullanınız. Olması gerekende bu çünkü 3. yılın sonunda toprakta alınabilir besin maddesi bitiyorve ürün nakavt çalışmıyor.

4- Hastalıklara dayanıklılık olayına gelince sağlam kafa sağlam vücutta nasıl bulunursa sağlam ve dayanıklı bitkide üzerinde hastalık ve zararlı taşımaz ve bu ürünün bünyesinde zaten üste atılanda bacillus türevleri bulunduğundan böceklerdede bunun etkisi ile zarar veremiyorlar birazda dayanıklılık giriyor işin içine olay bitiyor.

5- Bakteri türevli tüm ürünlerin bünyesinde B4 ve B5 vitaminleri bulunmaktadır bu vitaminlerin en büyük özelliği fenomonik kokuları bozarak böceği yanıltması ve bitkiden uzaklaştırmasıdır. Yani bu ürünler böceği öldürmüyor kaçırıyor ve uzaklaştırıyor bu konudada mucizeimiş gibi yanılgıya düşmeyin.
Çünkü kemalpaşada yapmış olduğumuz denemede aşırı yağmurdan sonra hastalıkta zararlıda bitkinin başına bitmişti ve hemen görüldü ama kimyasal ilaçlardan sistemik kullanamadık çünkü bakteri ile çalışıyorsunuz üstü vazgeçelim derken altıda bitirirsiniz

Bu konuda günlerce konuşabilirim ama şimdilik bu kadar yeter. Bu bakteri konusu ve bakterilerle üretim insana kafayı sıyırtır çok uğraşmayın ama kullanın.

Arkadaşlar demişlerki madem faydalı neden kullanılmıyor. Ben bu soruya gülerim hatta kahkaha atarım: Çünkü ben bu arkadaşlara yeni bir ürün getirsem en az 3 sene deneme isterler seni hep tarlada isterler ve en ufak olumsuzlukta suçu sana bulurlar. 15 tane ÜNV. deneme yapsan adam yinede afedersiniz çok biliyorya hocalarımızdan banane kardeşim benim avluda deneyelim der alacağı ürün yıllık 5 litre ama sana 500 lt lik masraf yaptırmaya çalışır başarı görsede almaz birde hakaret eder banane der.

Onun için kullanılmıyor. Köylüye çiftçi diyen zihniyet devam ettikçede olmayacak.
Kusura bakmayın biz mühendislerin birbirimize güveni yokki çiftçinin ve köylünün niye olsun.

Arıtmada ve diğer alanlarda kullanımıyla ilgili deney yapmadım ama bir zamanlar bu bakteriler yüzünden kafayı yemem konumuna gelmiştim. O çalışmalarımda şunu görmüştüm yaradan kendi yarattığı her şeyi tabiatta döngüye sokacak ve ekolojik dengeyi bozmayacak alternatifini yaratmış.Zaten sıkıntı en güzel şekilde yaratıldığı halde Ekolojiyi bozmaya çalışan insanda

Saygılar sunarım Bir garip kardelen

Dogasever
04-09-2009, 13:21
Sn Zeolit55,
Bu başlık altında yazdığınız için teşekkür ederim. Öncelikle açıkyüreklilikle yazmanızdan ötürü sizi kutluyorum. Keşke herkes sizin gibi açık yürekli olsa! Her ne kadar tüm mikrobiyal gübreleri suçlasanız da, ben size sadece EM adına yanıt vermek istiyorum. Diğer mikrobiyal gübrelerin kendi adlarına yanıt verme sorumluluğu kendilerine aittir.

Gelelim yazınıza: önce haklı olduğunuz yerleri belirteyim. Bu ürünlerin çalışması için toprakta organik maddeye gereksinim var! Nedeni de gayet basit: Her canlının yaşaması için besine, enerjiye ihtiyacı vardır. EM içindeki mikroorganizmalardan fototropik bakteriler, enerjilerini güneş ışınlarından ya da toprağın ısısından alırlar. Ama dediğiniz doğrudur. Toprakta organik madde yoksa, mikrobiyal gübreler de işe yaramaz. Bizler zaten bunu çiftçilerimize söylüyoruz. EM Bukaşi ve EM kompost ya da hayvansal gübre kulandırtmamızın nedeni de bu. Tabii ki tek nedeni bu değil. Toprakta humus da olması gerekiyor. Humusun yararlarına bu mesajda değinmeyeceğim çünkü sitenin çeşitli yerlerinde zaten anlatılıyor.

İkinci bir nokta: bakteriler ölürler demişşiniz. Bundan daha doğal bir şey olamaz! Evet, tüm canlılar gibi bakteriler de ölürler. Eğer toprağa bakteri atıp sonsuza kadar işe yaramasını beklerseniz, büyük bir hata yapmış olursunuz. Sizin kimlerle çalıştığınızı EM'yi kimden öğrendiğinizi gerçekten çok merak ediyorum. Size bir defa kullanın ondan sonra yıllarca başka bir şey yapmadan hep ürün alın diye taahhütte mi bulundular? Eğer durum böyleyse, çok yanlıştır. Ayrıca, EM'yi pek bildiğinizi de zannetmiyorum. Bizim sadece EM1 diye bir ürünümüz var. EM2 ve EM3 diye ürünlerimiz yok! Dünyada da EM2 ve EM3 diye ürün yoktur, satılmaz! Size kim böyle ürünler verdi. Şimdi ben de merak etmeye başladım. Piyasada taklitlerimiz olduğunu biliyorduk ama olmayan ürünleri de mi taklit ettiler acaba? Sonra biz EM1'i hiçbir zaman olduğu şekliyle (dormant haliyle) tarımda kullanmıyoruz! Mutlaka aktifleştiriyoruz. Aktifleştirmezseniz, yani EM1'den EMA üretmezseniz zaten hiçbir işe yaramaz! Acaba yaptığınız uygulamalarda da mı temelden hatalar var?

Böcek konusuna gelince ben hiçbir zaman EM, böcekleri öldürür demedim. Ancak kimyasal maddeler öldürür.

Satış konusunda yaşadığınız zorluklara ben de katılıyorum. Maalesef hiçbir şeyi satmak kolay değildir!

Yorum yazdığınız için tekrar teşekkür ederim. EM ile uğraşırken kimlerle çalıştığınızı bana özel mesaj atarak bildirirseniz çok sevinirim. Böylece ben de öğrenmiş olurum.

Tekrar tüm arkadaşlara seslenmek istiyorum. Bizim her bölgede EM'yi iyi bilen ve EM'nin felsefesini benimsemiş bölge bayilerimiz var. Bölge bayilerimizin dışında lütfen kimseyle temasa geçmeyiniz ve kimseden ürün almayınız. Saygılarımla.

Yetkili bayilerimizin listesi için tıklayınız:
http://www.agaclar.net/forum/showpost.php?p=485172&postcount=282

Dogasever
05-09-2009, 18:22
Mutfak atıklarından kısa sürede EM ile kokusuz ve sineksiz EM Kompost üretmek için Bukaşi Kovası piyasaya çıkmıştır.

Zeolit55
07-09-2009, 12:16
Bu ürünleri ilk olarak 2006 yılında oradad bahsettiğim gibi Çanakkale Bigada tanıştım.
Ürünü satan vatandaşı tanımıyorum ben Bigada Zeki abimiz vardı bizim İsmi Karasioğlu tarımdı oaradan başladık.
Ozaman siz piyasad varmıydınız bilmiyorum ama 3 yıl önce idi ve japonyada geldi diyerek başladılar satışa.

2. Husus: Bu tür ürünleri satanlar ve anlatanların hepsi her derde deva gibi anlatıyorlar kastım oydu ve bu ürünlere hiç karşı çıkmadım sadece beni yalan yere yapılan pazarlama hataları sonucu oluşturulan yanlış imajlar üzer hepsi okadar.
Zaten açıkça bildiriyorum bu ürünler zararlı kötü kaka demiyorum.
Siz Sayın doğasever sevgili forum dostum; Beni yanlış değerlendirerek lütfen yazınızı kaleme almayınız. Ben kötü demedim her zaman bakteri risktir dikkat edin dedim. Çaya çorbaya limon gibi her derde deva değildir ve her toprakta çalışmaz dedim.
NEDEN BUNU SÖYLEDİM
Öncelikle insanlar bizim dediğimizin %50 sini anlıyor ve o anladığıyla % 20 sini başkasına aktarıyor. Ondan ona devam ediyor ve en son kişide tam tersi olay oluyor.
Bunun sonundada yanlış uygulama yapılıyor bu sefer ürün kötü imajı yerleşiyor ve bu imaj bir kere yerleştimi bu iş biter bir daha ağzınızla kuş tutsanız satamazsınız onun için çok satmak yerine ürünü benimsetmek esası olsun ve sonuçta kısa vadede değil uzun vadede devamlı kazanın diye sölüyorum yoksa benim ne EM den ne de diğerlerinden 5 krş çıkarım yokki ürünü ballandırıyım veya kötüleyim saygılarımla.

gangava
07-09-2009, 14:16
Sayın Doğasever; ''EM tüketiciye gittiğinde dormant haldedir (bir çeşit uyku hali) ve melas ve su ilave edilerek 30-35 derece C’de yaklaşık 7 gün aktifleştirilmelidir.'' Bunu sizin yazılarınızdan kopyaladım.
Yani bizim satın aldığımız üzerinde EM1 yazan ürünü kullanmadan önce aktifleştirmemiz mi gerekiyor ? Bilgilendirirseniz memnun olurum.
( Not:Bir de Em Kompost yapımı için merakla Bukaşimin gelmesini bekliyorum. )

Dogasever
07-09-2009, 17:05
Sn Gangava
Sizin icin boyle bir durum soz konusu degil. Merak etmeyiniz lutfen. Bukasinizde en son konustugumda gonderilmisti. Bugun yarin elinize gececektir. Saygilar. Sizin aktiflestirme yapmaniza gerek yok.

gangava
08-09-2009, 21:41
Sayın Doğasever, bukaşi bugün elime geçti. Teşekkür ederim.

Dogasever
09-09-2009, 01:26
Geribildiriminiz için ben teşekkür ederim Sn Gangava,
Kullandıktan sonra gözlemlerinizi bizimle bu başlık altında paylaşabilirseniz çok seviniriz. Saygılarımla.


Sayın Doğasever, bukaşi bugün elime geçti. Teşekkür ederim.

Dogasever
10-09-2009, 00:37
Sn Agaçlarnet üyeleri ve misafirler,

Satın alacağınız her EM Kompost kovası için Yeşil Adım firması yurdumuz çöl olmasın diye adınıza bir ağaç dikmekte ve sertifikasını da size yollamaktadır. Sizlerin de bu kovalarla mutfak atıklarınızdan üreteceğiniz kompost ile bol bol bitki veya ağaç yetiştirmenizi ve atmosferden biraz daha fazla karbon emilimi sağlamanızı umarım. Ve belki bu kadar önemli başka bir nokta da mutfak atıklarınız dağlar gibi yığılan ve çevreye kötü kokular ve sinekler saçan, aynı zamanda yerüstü ve yeraltı sularını kirleten vahşi çöplüklere gitmemiş olacaktır. Daha fazla bilgi için linke tıklayınız. Japonya'da 1 milyon kişi bu kovaları evlerinde kullanmaktadır. Saygılarımla.

www.yesiladim.com

Dogasever
13-09-2009, 13:07
Sn Agaclarnet üyeleri,

Sn Meyvelitepe'nin küçük deneyini okumanızı tavsiye ederim.

http://meyvelitepe.typepad.com/meyvelitepe/2009/09/kucuk-bir-deney.html

denizakvaryumu
14-09-2009, 21:01
Aslında deney küçük gibi gözüküyor ancak sonuçları ve önemi büyük.

Ben seneye bahçede kesinlikle EM kullanacağım.10 kg bukaşi istemiştim ama bukaşi üretilemedi.

Bukaşi yerine en iyisi EMA kullanmak :)

Sn.Dogasever yeni EMA da durum nedir?

------------------------------------

MeyveliTepeye teşekkürler.

Belki bu dönem olmaz ama gelecek dönem farklı karşılaştırmaları-deneyleri de bekliyoruz.

Örneğin kadife çiçeğinin olduğu ve olmadığı adalar.

Leonarditin olduğu ve olmadığı adalar ...gibi.

Teşekkürler MeyveliTepe

Dogasever
15-09-2009, 10:22
Sn Denizakvaryumu,
Kısa bir süre sonra otomasyon Bukaşi üretimine geçileceği için şu anda manuel olarak düşük miktarlarda üretim hem ekonomik değil hem de uzun zaman alıyor. O yüzden bukaşi temin edilemedi.
EMA üretimi ve satışı devam ediyor. EMA yerine daha uzun ömürlü ve kaliteli 'Akira' adıyla yeni ürün için başvuru yapıldı. Ruhsat bekleniyor. Saygılarımla.

epsody
15-09-2009, 12:57
Sayın doğasever EM'in Mikro organizma kombinasyonlarında Em ürinlerine göre farklılık
yaratılan uygulamalar nelerdir.

Benim düşüncem EmA 'yı daha uzun ömürlü yapmama İlaveten içeriğini buğday kepeğine veya topladığım ot kurularını öğüterek oluşturacağım materyele EM'i emdirerek uygun ortamda kurutarak daha sonra oluşturacağım kompost ve Fermantasyon uygulamalarında aktifleştirici olarak kullanarak EM'in kullanımı daha ekonomik hale getireceğim bu konuda yardımlarnız olabilecek bilgiyi bizimle paylaşırmısınız, şimdiden teşekkürlerimi sunarım sevgiyle kalın Saygılar..

Dogasever
15-09-2009, 15:07
Sn Epsody
Yine her zaman ki gibi doğru yoldasınız.

epsody
15-09-2009, 15:16
Sayın doğasever YEŞİL ADIM'ın Kovaları elime geçti ,ilgilerinize sonsuz teşekkürler.

Sorularıma cevap yazmamışsınz;bekliyorum saygılarımla..

Dogasever
17-09-2009, 14:27
Sn Epsody
Doğru yolda olduğunuzu belirterek sorunuza yanıt vermış olduğumu zannediyorum. Farklı uygulamalarda farklı mikroorganizmaların kullanımına girmem forum ortamında doğru olmaz diye düşünüyorum. Bunu bireysel iletimimizde ele alabiliriz. Ancak, ikinci paragrafta bahsettiğinizi biz zaten yapıyoruz. Bukaşi kovasının içinde gelen EM aşılama materyali de sizin bahsettiğiniz şekilde üretilerek hazırlanmıştır ve gerek kovada gerekse sizin diğer yöntemlerle kompost üretimlerinizde rahatlıkla kullanılabilir. Saygılar.

hrnsyrk
18-09-2009, 16:09
Sn Doğasever,
Uzun süredir başlığı takip etmekteyim ki konuyu zaten yabancı kaynaklardan araştırmaktaydım. Birkaç gün öncede Ankara ofisinizle temas kurarak bir miktar EMA talep ettim, çok ilgilendirler. Ayrıca teşekkürler. Henüz elime ulaşmadı ama sormak istediğim konu, bazı kaynaklarda insanların kendi üzerinde de aktif olarak kullandıklarını okudum. örneğin, sinüzit sorunu olanlar sinüslerine spreyliyorlar vs. Bu konularda biraz daha bilgi vermeniz mümkün mü? Genel anlamıyla bakınca EM ile yapılabilecek faydalı şeylerde sınır yok gibi; neden bizde faydalanmayalım!?
teşekkür ederim

epsody
19-09-2009, 08:54
Sayın doğasever açıklamalarına minnettarım.

Açıklamalarında sorularıma konu dışı cevapları özelime iletirsen çok memnun olurum.

Em'in içindeki mikro organizma kombinasyonlarının aktifliğinin nelere bağlı olduğu ve onu pasif duruma nelerin soktuğunu bilmek bakımından uygulamalarımızda olumsuzluklara meydan vermemek için bilinmesi vahim olan birleşik organik atıkların ne zaman baskın mikro-organizmaların faaliyetleri ile kontrolüne girerek bitkilere yararlı durumdan zararlı olan toksin oluşumunun bilinmesi uygulayıcıların açısından önem taşımaktadır.

Organik bileşikli atıkların EM'le aktif edilmeden önce,nasıl bir işlemle pasterizasyon veya sterilizasyon işlemine tabi tutularak malzemelerimizin saflaştırılarak içinde istenmiyen zararlı unsurların temizlenmesi ile daha sonraları çıkacak olumsuzluklar önüne geçebiliriz.Cevapların için teşekkür eder.Ramazan bayramını kutlarım saygılarımla..

Dogasever
21-09-2009, 10:35
Sn hrnsyrk,

Sorunuz için teşekkür ederim.

Ancak maalesef bu konuda benim herhangi bir tavsiyem olması mümkün değildir çünkü bu insan sağlını ilgilendiren bir konudur ve EM Türkiye'de sadece mikrobiyal gübre olarak lisanslıdır. EM-X adlı ürün ise, dünyada ve AB'de ferahlatıcı içecek olarak lisanslıdır ve sağlıklarını korumak ya da yeniden sağlıklarına kavuşmak isteyen kişilerce tüm dünyada içecek olarak kullanılmaktadır. Bunu yanı sıra, EMA ve EMA ile üretilen probiyotik içecekler de Avrupa ve Amerikada probiyotik içecek olarak lisanslıdır ve yüzbinlerde kişi tarafından sağlık alanında kullanılmakdır. Bu kişiler bu probiyotikleri, sadece sinüzit için değil, bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi, alerji, astım, cilt rahatsızlıkları (üzerine spreyleyerek) ve diğer birçok çözümsüz hastalık için kullanmaktadırlar. Ama yine üzerine basarak tekrarlıyorum. Ben kimseye böyle bir kullanımı önermiyorum ve yasal olarak da öneremem çünkü ne bu ürünler ilaçtır ne de benim doktor diplomam vardır. Saygılarımla.


Sn Doğasever,
Uzun süredir başlığı takip etmekteyim ki konuyu zaten yabancı kaynaklardan araştırmaktaydım. Birkaç gün öncede Ankara ofisinizle temas kurarak bir miktar EMA talep ettim, çok ilgilendirler. Ayrıca teşekkürler. Henüz elime ulaşmadı ama sormak istediğim konu, bazı kaynaklarda insanların kendi üzerinde de aktif olarak kullandıklarını okudum. örneğin, sinüzit sorunu olanlar sinüslerine spreyliyorlar vs. Bu konularda biraz daha bilgi vermeniz mümkün mü? Genel anlamıyla bakınca EM ile yapılabilecek faydalı şeylerde sınır yok gibi; neden bizde faydalanmayalım!?
teşekkür ederim

Savaş
25-09-2009, 12:28
Sayın Dogasever,

EM BUKASHİ KOMPOST KOVALARININ KULLANIMI
başlıklı yazıda,

"Fermantasyon bittiğinde kapağı açtığınız zaman atığınızın kokusu ve görünümü turşu gibiyse kullanıma hazırdır." ifadesi var. Bu ifadenin altında görünen kompost toprak renginde değil. Bu haldeyken bitkiler için nasıl kullanabilirim? Balkonumdaki saksılardaki toprağı boşaltıp torakla karıştırsam, bu kompost toprakta çürümeye neden olmz mı? Resimdeki görüntüye göre sanki yeşil atıklar henüz topraklaşmamış gibi. Diğer bir sorum da, bu şekilde elde edilen kompostta kahverengi malzeme yok. O halde bu kompostun c/n oranı dengede midir? Son olarak da şu sorum olacak: elde edeceğim bu kompostu kahverengi ve yeşil malzemelerle birlikte sıcak kompost yapımında kullanabilir miyim?

Saygılarımla.

Yesiladim
26-09-2009, 01:10
Sayin Savas

Oncelikle ilginize tesekkur ederim.

Fermantasyonunu tamamlayan EM Bukashi Kompost geleneksel komposttan farkli olarak salamura olmus goruntusundedir ve asidik olmasindan dolayi direk bitkilere kesinlikle uygulanmamalidir. Oncelikle olgunlasmasi gereklidir ve bunun icin toprakla temasi en dogru yontemdir. Olgunlasma surecinde 7 ila 10 gun arasinda notr hale gelir, ama organik atiklarin tamamen topraklasmasi yaklasik 20 – 30 gun alir. Bu konuda http://yesiladim.com/bukashi.asp alternatifler kullanimlari / olgunlasma yontemleri bulunmaktadir. Saksi topraginiz – uygulama yontemini yukaridaki linkte goreceginiz uzere- EM Bukashi Kompost un humuslasmasina yardimci olur ve daha saglikli bitkiler yetistirmek icin topraginizi zenginlestirir.

Kucuk bir bahcem var, genelde cok planli ekim yapamiyorum, bazi seyler son dakikaya kalabiliyor, asagidaki kullanimlari her durumda ihtiyacimi karsiladigi icin pratikte en cok uyguladigim yontemler, sizinle de paylasarak sorulariniza yanit vermek istedim;
1. Naranciye kasalarinin icinde ust toprak hazirlamak ve bahcemdeki agaclara, sebzelere ve ciceklerimine – saksi cicekleri de dahil - vermek. Yeni fidan dikeceksem de fidanin dikelecegi cukura hazirda olan bu ust topraktan ilave edebiliyorum,
2. Fermantasyonu bitmis kompostu hazirda olan bitkilerimin koklerinden 20 – 30 cm uzaga kucuk cukurlar acip – bikac avuc gibi – gommek. (Agaclarin izdusumunun disina 60 – 70 cm ara ile yine bikac avuc gommek)
3. Ayrica bahce atiklarim icin de 120 lt kompost ureticisi sicak kompost yapiminda surekli kullanimda, partiye bir kova fermantasyonu tamamlamis EM bukashi kompostu – azot- ilave ettigimde kompostun sicakligi 60- 65 C buluyor. Bu durumda karbon ve nem oranini dengelemek icin extra kahverengi ilave ediyorum ve ozellikle nemini cok sik kontrol ediyorum. Ayrica kovalardan cikan bukashi sivininin bir miktarini da tamburun icine yani geleneksel kompost partime ilave ediyorum. Rengi ve dokusuyla cok daha zengin bir kompost elde ediliyor.
4. Bitki koklerinden uzakta actigim kucuk cukur var, seyahat ya da yogun donemlerimde cukura gomup gerektiginde ya da zamanim oldugunda buradaki topragi kullaniyorum,

Eksik ya da tam net olmayan bisey var ise lutfen haberleselim,

Saygilarimla

bulonce
26-09-2009, 16:10
Sayın; Kümes 14

Kendim izmirde yaşıyorum, turgutluda 50 dönüm zeytinliğim var, hobi 5 dönüm olarak başladığım zeytinlik 50 dönümlere ulaştı...Tesadüfen internette dolaşıyor iken Etkin mikroorganizmlarla ilgili bilgiye ulaştım ve beni bu foruma itti...yazılarınızı ve ürünü dikkatlice okumaya çalıştım..Şimdi benim yaşadığım soruna gelince; son yıllarda zeytin ağaçlarında başlayan kuruma hastalığına benim bahçem de de 20 ağaçda görüldü ve bir kısmı kurudu, köklerden yeni filizler çıkıyor ama çevrede ki arkdaşların söylediğine göre onlarda verimli bir şekilde büyümediğini hastalığın devam ettiğinin söylediler.HAstalık ağaçda önce dal uclrından başlıyor ve köke kadar gidiyor.Bunca emek verip da gözünün önünde yok olması çok acı birşey...Sitede okuduğum göre limon ağaçlarında benzer sorun çözülmüş gibi görünüyor..Aynı durum zeytin ağaçlarına da uygulanabilir mi? uygulanırsa ne şekilde uygulamam doğru olur? bu konu ile ilgili bir yanıt verebilirseniz çok sevinirim...Zeytin bahçemi filtre ve gübre tanklı damla sulama ile suluyorum...

Teşekkür ederim...

Batuhan demir

Dogasever
26-09-2009, 16:33
Sayın Batuhan Bey,
Evet ağaclarınıza EM uygulayabilirsiniz. Sulama suyuna 1/1000 oranında (1 ton suya 1 litre) EMA uygulayabilirsiniz. Ayrıca, Ağaçlara da yapraktan EM5 + EMFPE (%50 + %50 oranında karıştırılmış) ve 1/500 oraninda klorsuz suyla seyreltilmiş) sıvı gübre spreyleyebilirsiniz. Spreylemeyi haftada bir defa yapınız lütfen. Bir hafta yukardaki EM5+EMFPE karışımını sepreyleyiniz ondan sonraki hafta ise EMA (1/500 oranında klorsuz suyla seyrelterek) spreyleyiniz. Kasım ayına kadar devam ediniz. Ondan sonra da seneye ilkbahardan itibaren yeniden aynı uygulamaya devam ediniz. Ağaçlarınızdaki kuruma durup da yeniden büyüme başlayınca, uygulamaları önce 15 günde bire sonra da ayda bire indirebilirsiniz. Bu arada hasta olan ağaçlarınıza hiçbir kimyasal madde uygulamayınız. Eğer mutlaka uygulamanız gerekiyorsa da, mümkünse EM uygulamasıyla bir hafta veya 10 gün aralı uygulamaya özen gösteriniz.

En azindan geride kalan agaclarinizi kurtarabilecegimizden hic kuskum yok!

Manisada ürünlerin temini için EM Agriton Limited (Ankara) fırmasından Alper Akman Beyle gorüşünüz lütfen. (cep tel: 0532 4040077)

İyi günler dileğiyle hoşçakalınız.

Savaş
26-09-2009, 21:58
Sayin Savas

Oncelikle ilginize tesekkur ederim.

...Saksi topraginiz – uygulama yontemini yukaridaki linkte goreceginiz uzere- EM Bukashi Kompost un humuslasmasina yardimci olur ve daha saglikli bitkiler yetistirmek icin topraginizi zenginlestirir.

Eksik ya da tam net olmayan bisey var ise lutfen haberleselim,

Saygilarimla

Ben de sizin ilginize teşekkür ediyorum. Hemen bir soru sorarak anlamış mıyım, test etmek istiyorum. Benim balkonda narenciye kasası kullanmak için uygun yer yok. Balkon önümüzdeki bahara, neredeyse küçük ölçekli bir sera ya da çiftlik olmak üzere. Bahçem de yok. Bu nedenle, geniş ve irice bir saksıyı toprak doldursam ve elde edeceğim EM Bukashi Kompost'u bu saksıdaki toprağa gömsem uygun olur mu?

Saygılarımla.

Dogasever
27-09-2009, 11:25
Sayin MeyveliTepe'nin yazılarını beğeniyle okumaya devam ediyoruz. "MeyveliTepe Hareketi" örnek çalışmalarına devam ediyor. Herkesin bu yazıyı (http://meyvelitepe.typepad.com/meyvelitepe/2009/09/organik-bahce-nasil-yapmai%C4%B1-4.html#comment-6a00e54f8ae9ec88330120a5f63c6b970c)okumasını öneririm.

selmaa
27-09-2009, 13:52
Sayın Doğasever 5. bölüm dahil "MeyveLİ Tepe Hereketi" hepsini okudum. Tek kelimeyle muhteşem. Söyleyecek söz bulamıyorum. :eek:

Dogasever
27-09-2009, 14:18
Gerçekten de öyle Selma Hanım. Bu muhteşem bir hareket ve bence insanoğlu ile doğanın barışması için yeni bir kıvılcım diyebiliriz. Doğa bize en iyisini ve sağlıklısını bolca verecek şekilde donatılmıştır. Önemli olan biz insanların buna saygı göstermesi ve bu donatıyı, müthiş mekanizmayı bozacak davranışlardan kaçınmasıdır. İnsan doğanın bir parçasıdır. Resmin tamamını görmek için insan vücudunun kimyasal olarak analiz edilmesi yeterlidir. Topraktaki elementlerin aynısı, benzer oranlarda insan vücudunda da mevcuttur. Yani insan toprağın bir aynasıdır diyebiliriz (teolojik açıdan bakıldığında topraktan yaratıldığımız da söylenebilir ancak ben işin ilahi kısmına şu anda pek girmek istemiyorum!). Evet, Sevgili MeyveliTepe, doğadaki bu müthiş mekanizmayı kullanarak harika işler yapmıştır. Doğada yaşamda kalmak için müthiş bir yaşam mücadecelesi olduğu gibi, harika yardımlaşma örnekleri de sergilenmektedir. Örneğin, Meyvelitepe'nin sebze adalarında birbirleriyle uyumlu bitkiler, kendileri için olduğu kadar birbirleri için de yaşamaktadırlar. Çünkü sistemin bir bütün olarak refahı her birinin refahı anlamına da gelecektir. Birinin köklerinden salgıladığı biyolojik maddeleri diğeri kullanmakta, biri diğerlerine kol kanat gererek zararlı böceklerden korumaktadır. Yine aynı sebze adalarının toprağındaki mikro yaşama baktığımızda, mikroorganizmalar, birbirlerini koruyan, kollayan ve besleyen türden yani Yararlı Mikroorganizmalar türündendir. Bu tür mikroorganizmalar hem bitki kökleriyle hem de birbirleriyle uyum halinde yaşamaktadırlar. Birinin sentezlediği biyolojik aktif maddeler, doğal hormon ve antibiyotikler, enzimler; hem diğer türler hem de bitkiler tarafdından da kullanılmaktadır. Kısacası, müthiş bir ekolojik denge, sistemin bütününün varlığı ve sağlığı için kurulmuştur. Sonuç ise, birlikte varoluş ve birlikte zenginleşme! Ve bol ve sağlıklı ürünler! (Yazının en çok beğendiğim yanlarından biri de Sn MeyveliTepe'nin "bayram patlıcanlarını" konu komşu ve tanıdıklara dağtımasıdır. Bahçesinde bitkiler ve mikroorganizmalar arasındaki bu güzel yardımlaşmaya tanıklık etmiş olan Sn MeyveliTepe'den de zaten böyle güzel bir sosyal davranış beklenirdi. Bizler de doğadaki bu büyük ekolojik dengenin birer parçasıyız ve bu dengeye uygun davrandığımız takdirde, toplumda kavgaların, zıtlaşmaların azalacağını; savaşlara ve tahribata dayalı askeri açıdan baskın olan bir toplumsal sistemden; dostluk, kardeşlik, yardımlaşma, birlikte varoluş ve zenginleşmeye dayalı bir düzene geçeceğimizden hiç kuşkum yok! Toplumumuzda MeyveliTepe Hareketini izleyenlerin çoğalması dileklerimle...




Sayın Doğasever 5. bölüm dahil "MeyveLİ Tepe Hereketi" hepsini okudum. Tek kelimeyle muhteşem. Söyleyecek söz bulamıyorum. :eek:

selmaa
27-09-2009, 14:36
"Doğa bize en iyisini ve sağlıklısını bolca verecek şekilde donatılmıştır. Önemli olan biz insanların buna saygı göstermesi ve bu donatıyı, müthiş mekanizmayı bozacak davranışlardan kaçınmasıdır. Topraktaki elementlerin aynısı, benzer oranlarda insan vücudunda da mevcuttur. Yani insan toprağın bir aynasıdır diyebiliriz (teolojik açıdan bakıldığında topraktan yaratıldığımız da söylenebilir " Sayın Doğasever, farklı bir bakış açısı. Toprak ve bitki ne istiyor kendi kurallarımıza göre değil toprağın yapısını bozmadan bitkiyi buluşturmak. Meyveli Tepe bu işi biliyor.

Dogasever
27-09-2009, 15:03
Haklısınız. Tabii ki bu doğa bilgisi ve sevgisine dayanır ve MeyveliTepe'den bu konuda öğrenecek çok şey olduğu da aşikardır. Söz konusu doğa olunca insanların koyduğu kuralların işe yaramadığı apaçık ortadayken, bazılarının bunu görmek istememesi düpedüz cahilliktir, aymazlıktır ve küçük hesaplar peşinde koşmaktır. Saygı ve sevgiyle kalınız.

MeyveliTepe
27-09-2009, 19:09
Arkadaşlar, aman fazla abartmayalım :) Benim bilmediğim ve öğrenmem gereken o kadar çok şeyim var ki. Yaptıklarımızı "meyvelitepe hareketi" diye adlandırmak da haddimizi aşar. Bizimkisi koca denizde bir damla, küçük keşifler, bilgi kırıntıları, belki bu kırıntıları birleştirip biraz yorumlamak. İşe yarıyacak bir şeyler düşünüp uygulamak, bunların başkalarınca da yorumlanıp uygulanması ve işe yaraması elde edebileceğimiz en büyük mutluluklardan.

Savaş
27-09-2009, 22:32
Sayın MeyveliTepe,

eğer iyi bir iş yapıyorsanız, onu gelip eninde sonunda bulurlar. Bu nedenle, bir gün insanlar sizin yaklaşık 21 m2'lik toprağınızı ve bu toprak parçasında elde ettiğiniz sonuçları gördüklerinde şaşırmaları normaldir. Ben hep derim ki, iyi bir iş yapıyorsanız mütevazi olmanıza gerek yoktur; çünkü o işin hakkı mütevazi olmamayı gerektirir. Bakınız, köy enstitülerinin kurulduğu köylerde, eğer bizzat talan edilmemişler ise bugün hemen o köylerin hepsi birer ilçe olabilmişlerdir, insanın o mütevazi çabaları ile elde edilen mükemmel sonuçlar görebilirsiniz. Bunlardan biri, soyadımı aldığım Gönen Köy Enstitüsüdür. Şimdilerde müze olan bu enstitüyü ilk ziyaret ettiğimde, Gönen'li bir kişi, yıllar önce orada enstitü kurulmadan önceki tarların verimsizliğinden ve kurulduktan sonraki verimliliğinden bahsetmişti. Öyle ki enstitü kurulduktan sonra aşı yapılan her 100 ağaçtan 90 tanesi rahatlıkla tutabiliyormuş. Bu başarının nedeni, tarım toplumu olabilmenin bir utanç değil bir gurur kaynağı olabileceğini anlamış ve yaşatmış olan Köy enstitülerinin felsefesinde yatıyor. O felsefeki, belki çok fazla mütevazi olduğumuz için sahip çıkamadığımız ve ne yazık ki bugün yitirdiğimiz bir felsefedir. Bu nedenle çaba ve emek harcadığınız bu işiniz için gurur ne kadar çok gurur duyarsanız o kadar yeridir. Bu arada sizin şu adaları toplu olarak tepeden görebileceğimiz kuşbakışı bir resmi yok mudur?

Çabalarınız ve emekleriniz için teşekkürler ve tebrikler.

Saygılarımla.

denizakvaryumu
27-09-2009, 23:17
"Meyveli Tepe Hareketi"

Bu tanımlamaya katılıyorum, Meyveli Tepeyi yani İsmail Beyi tanımam-etmem ama uygulamalarından anlatımlarından %100 güven duyulacak önder sıfatını hak eden bir kişi.

"Netten tanıdığın kişiye güvenebilir misin " deseler , hiç tereddütsüz "hayır" derim.

Garip ama meyvelitepe için "evet" diyorum.

Dogasever
28-09-2009, 11:00
Sn MeyveliTepe,

Ayrıca alçakgönüllülüğünüz için kutluyorum ancak hem Savaş Bey'e hem de Denizakvaryumu'na candan katılıyorum. Siz yaptıklarınızla örnek teşkil ediyorsunuz. Bence bu hareketi mutlaka yaymalıyız ki topraklarımızı tamamen kaybetmeyelim.

Bugün birçok çiftçi ne yapacağını bilmeden oradan oraya koşmaktadır. Bizleri, her nedense, yıllardır dünyadaki açlık sorununu yenmek için kimyasal gübreler, pestisitler ve GDO'lu ürünler şarttır diye koşullandırdılar. Çünkü büyük uluslararası firmaların bol kazanç elde etmeleri, çiftçileri kendi ürünlerine bağımlı hale getirmeleri gerekiyordu. Ama sonuçta dünyadaki açlık sorunu çözülmediği gibi, hem tarımsal ürünler sağlıksız oldu hem de topraklarımızı yitirme noktasına geldik. Ayrıca, kimyasal gübre üretiminin yapıldığı Haber prosesi, 300 -500 C derecede 200 atmosfer gibi yüksek basınçlarda Amonyak ve Hidrojen gazlarının tepkimeye sokarak gerçekleştirilmektedir ve bu süreçte çok yoğun olarak enerji harcanmaktadır. Bir başka deyişle, bir ton kimyasal gübrenin yetiştireceği bitkilerin atmosferden temizleyeceği karbondioksit gaz miktarı, yine bir ton kimyasal gübrenin üretiminde harcanan doğal gazın yanması neticesinde atmosfere salınan karbondioksit miktarının kat kat altındadır. Sonuçta, kimyasal gübre üretilirken sürekli atmosferde karbondioksit birikmektedir. Üretilen kimyasal gübre ile yetiştirilen bitkilerin atmosferlerden emdiği karbondioksit miktarı yetersiz kalmaktadır. Bir başka deyişle, sürdürülemezlik söz konusudur.

Sizin çalışmalarınıza gelince, 22 metrekare alanda yetiştirdiğiniz muhteşem bitkilerinizin atmosferden emdikleri çok büyük miktarda karbondiokside karşılık, emeğiniz sırasında soluyarak atmosfere verdiğiniz karbondioksidin dışında, başka hiçbir karbondioksit salmadınız. Siz sadece tarım yapmıyorsunuz, dünyayı da temizliyorsunuz! İyi ki varsınız!

cukurovalı
28-09-2009, 12:29
Sn. Meyvelitepe

Siz biz amatörler içinde şu an çok iyi bir örnek ve önder durumundasınız.
Balkonumda 17- 18 saksı ile yeşilin içinde olmaya çalışıyorum.
Bu konuda çokda destek görmüyorum, eşim dahil balkonda bu işin olmayacağı yönünde baskı altındaydım.Bu konuda aynı zamanda kaybetmiş biriyim. Çünkü daha doğru düzgün hiçbirşey yetiştiremiyorum.

Şimdi ise sizleri takip ediyorum. Geçenlerde eşime dedimki yahu adam ( özür dileyerek) 22 m yerde bunları başarmış, oturtum bilgisayarın başına sizleri tanıttım ona.

Artık benimde küçük bir bahçeye ihtiyacım olduğunu düşünmeye başaldılar.

Sizler devam edin biz takip ediyoruz.

Bu arada bu site de karşılıksız bilgi aktaran ve sevgilerini koyan herkese de teşekkürlerimi iletirim.Yaptığınız iş bence çok büyük.

Sevgi ve Saygılarımla.

Savaş
28-09-2009, 19:45
Sn. Meyvelitepe

... eşim dahil balkonda bu işin olmayacağı yönünde baskı altındaydım....

...Artık benimde küçük bir bahçeye ihtiyacım olduğunu düşünmeye başaldılar.


Sayın cukurovalı, sizinle aynı fikirleri ve aynı kaderi paylaşıyorum. Eşim dahil çevremdeki hemen herkese diyorum ki, sihiç elinizin emeği domates biber yediniz mi? Bu iş balkonda olmuyorsa olmuyor, ama en azından ben deniyorum. Denememekten daha iyi değil mi? Bazıları bana "sen kafayı sıyırmışsın!" diyorlar.

Kafayı sıyıran tek kişi olmamaktan dolayı mutluyum ben. Umudumuzu hiç yitirmeyelim.

Saygılarımla.

ahmet salih
29-09-2009, 16:48
Sn;Meyvelitepe Arkadaşlara katılıyorum ,Abartıklarını da düşünmüyorum.Doğaya gönül veren bizim gibi amatörler (ve hatta profestoneller) için, çok başarılı bir örnek oluşturduğunuzu düşünüyorum. Minik bilgi kırıntılarını bilimsel düşünebilme yeteneğinizle dantel gibi işleyip,sabır ve özenle pratik uygulamalarını yapıyor,Bunların sonuçlarını değerlendirerek,kayıt altına alıyor, bizim için zevkle okuyacağımız yazılara dönüştürebiliyorsunuz.Bunların hepsini bir arada yapabilen üniversitelerimiz de bile çok fazla insanımız ,malesef yok.(olsaydı ,memleketimizin hali böyle olmazdı) .Küçük damlalarınızın daha sık ve daim olması dileğiyle ,elinize yüreğinize sağlık.

Dogasever
14-10-2009, 10:19
Sevgili Ağaçsever dostlar,
Bu başlığı okuduğunuzda birçok bilginin sadece tablet bilgi olarak verildiğini görürsünüz, halbuki MeyveliTepe Grubu'nun son yazısını (http://meyvelitepe.typepad.com/)okursanız, bizim sayfalar dolusu yazı yazarak anlattıklarımızı onlar küçücük bir öyküye sığdırmayı başarmışlar. Tebrikler! Sanıyorum, bu Bayan MeyveliTepe'nin edebiyat becerilerinin bir sonucu. Kendilerine bu köşeden kucak dolusu selamlarımı yolluyorum.

denizakvaryumu
14-10-2009, 11:42
Türkiye'de bir şeyler değişiyor, değişmeli.

İnternet sayesinde öncülerin-liderlerin yaptığı-başardığı işlerden artık milyonlarca kişi haberdar oluyor.

Meyvelitepe bloğu da bu bloğu hazırlayanlar da artık yüzlerce kişi tarafından takip ediliyor ve bu sayı katlanarak artıyor.

Bukaşi kovaları vardı, Dünyada binlerce kişi tarafından bu kompost uygulanıyordu ama Türkiye'de bunu duyuracak öncü kişiler yoktu.

İşte Meyvelitepe bunu başardı.

(Satıcıların duyurması veya reklamı malesef bu tür konularda etkili olmuyor)

Şimdi yüzlerce kişi bukaşi kovasından alacak ve bu yararlı,olması gereken uygulamayı evinde-bahçesinde yapacak.

Bu bağlamda MeyveliTepeye teşekkür.

Yine Kayhan Beye bu olayı geç de olsa Türkiye'ye getirdiği için teşekkür.

Artık EM cilerin işi daha da zor.:D

EM ürünlerinin internetten direk alınabileceği ve ertesi gün talep edenin elinde olacağı bir web sitesi kurmanın zamanıdır.

"Şu kişiye telefon edin, şu yetkiliye mail atın" gibi dolaylı işlerin bırakılması gerek. :)

Sağlıcakla

Dogasever
14-10-2009, 17:20
Sevgili dostlar işimizin ve sorumluluğumuzun daha da arttığının bilincindeyiz ve gerekli önlemleri alıyoruz. En büyük sıkıntımız, Ankara merkezinden sıvı ürün alacak kargo şirketi bulmada yaşadığımız güçlüklerdi. Tabii yaşadığımız diğer güçlükler yanında bu hafif kalır ama yine de önemli bir ayrıntı. Bunu da kısa sürede aşacağımıza inanıyorum. Forum üyelerinden ya da misafirlerden kargo şirketi konusunda önerisi olan varsa, çok makbule geçer. Herkese teşekkür ediyorum. Saygılarımla.

MeyveliTepe
14-10-2009, 19:40
Sn.Denizakvaryumu, Kayhan bey,
Tekrar teşekkür ederim.

Ben ve eşim tuhaf duygular içindeyiz (Bu arada, eşimin son yazısında anlattığı rüya hayal ürünü değil).

Bu yıl iki keşfimiz var. Biri kaolin kili, diğeri etkin mikrooarganizmalar.

Kaolin kilinin ne işe yaradığı ve etkisi çok basit ve net. Anlayan ve uygulayan için (ki uygulayıp bizimle aynı sonuçları alanlar var), insanlarımızın zehirsiz beslenmelerinde çok önemli bir merhale. Bundan sonrasına bizim ne kadar gücümüz yeter bilmiyorum. Sevindirici olan, şimdiye kadar aldığımız tepkiler. İki elin parmakları kadar olsalar bile bundan sonra geometrik hızla artacağına inanıyorum.

Etkin mikroorganizmalar daha karmaşık, daha derin. Genel olarak yaşamın doğal hayattaki bir iz düşümü de diyebiliriz.

Etkin mikroorganizmaları bitkilerin kök gelişimi, patojenlerle mücadele vs. düzeyinde görmek çok hafife almak olur. Bugüne kadar bilinen ya da bilinmesi istenen tüm kavramları alt üst edecek nitelikte bir konu. Yeni de değil. Bu da bizi biraz korkutuyor, anlaşılmasının, algılanmasının ne kadar güç olduğunu farkedince.

Bizi korkutan başka bir şey de, çevrecilik ve doğacılık eğiliminin aslında çevreyi ve doğayı hiç umursamayanlar tarafından (ki umursadıkları tamamen başka şeyler) yönlendiriliyor olması. Pahalı otellerde çevrecilik toplantıları, kompozisyon yarışmaları vs. pek çok örnek var. Bunlar maalesef, insanların çevre ve doğa eğilimlerini yöneterek pasifize etmeye, doğrudan katma değer yaratacak uygulamalardan ve taleplerden uzak tutmaya yönelik.

Daha da korkutucu olan, bunu yapanın bireyler olmayıp sistem olması.

Gerçekten her bir bireyin şapkayı önüne koyup düşünmesi vaktidir.

Dogasever
15-10-2009, 10:55
Bizi korkutan başka bir şey de, çevrecilik ve doğacılık eğiliminin aslında çevreyi ve doğayı hiç umursamayanlar tarafından (ki umursadıkları tamamen başka şeyler) yönlendiriliyor olması. Pahalı otellerde çevrecilik toplantıları, kompozisyon yarışmaları vs. pek çok örnek var. Bunlar maalesef, insanların çevre ve doğa eğilimlerini yöneterek pasifize etmeye, doğrudan katma değer yaratacak uygulamalardan ve taleplerden uzak tutmaya yönelik. .

Sn MeyveliTepe
Çevrecilik konusunda söylediklerinizde o kadar haklısınız ki ne diyeceğimi bilemiyorum. Hemen size bir örnek vereyim. Uluslararası büyük petrol şirketleri, sanki dünyayı kirleten kendi ürünleri değilmiş gibi, çalışanları için çevre günleri düzenlerler. Bu çevre günlerinde, kırları, nehirleri ziyaret eder; buralarda piknik yapar ve eğlenceli bir gün geçirirler. Böylece biraz günah çıkartmış olurlar. Onlara sorsanız, en büyük çevrecidirler. Ama gel gelelim, bir türlü fosil yakıt satmaktan vazgeçmezler! Tamam, tabii ki, artık bir kez ok yaydan çıkmıştır ve at arabalarına binecek halimiz yok ama trilyonlarca dolar kazanan bu firmaların yaptıkları araştırmalara bir bakar mısınız: Daha az Kükürtlü yakıtlar, Petrol yerine doğal gaz, doğal gaz yerine enerjisi daha yüksek sıvılaştırılmış gaz vb. Bunların içinde en elle tutulur araştırmayı ise, dün İngiltere'de bir gazetede tam sayfa bir reklamda gördüm. Alglerden üretilen yakıt! Konu tabii ki çok güzel çünkü algler havadan karbondioksit alarak yaşıyorlar. Ama konu araştırılıyormuş. Peki ne zaman uygulanabilir. Çünkü aynı konuyu ben başka bir petrol şirketinin reklamında yaklaşık 30 yıl önce de görmüştüm. Çok iyi hatırlıyorum! Bence bu çevre araştırmaları da göz boyamadan öteye gitmiyor.
Eğer petrol şirketleri ve hükümetler, gerçekten enerji sorununu çözmek istiyorlarsa, yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmek zorundalar. Allah bize yeterince enerji vermiş, bu enerji her gün kafamıza kafamıza vuruyor! Sanki "uyanın be insanlar, şu kafanızın içindekini çalıştırın; ben burdayım, beni alın kullanın" diyor. Ama biz ne yapıyoruz, onca zahmete katlanıp yerin altından fosil yakıt çıkartıp kullanıyoruz. Bakın size, ABD'de 2002 yılında bir üniversitede yapılan bir çalışmadan bahsedeyim. Normal bildiğimiz Alüminyum alaşımından oluşan bir levhaya iyon bombardımanı (ion beam) yöntemiyle sadece yüzeyinde çok çok ince bir tabaka eritilerek, çok çok az miktarlarda fosfor ve oksijen elementi ile alaşımlandırılıyor. Sonuçta, öyle bir yarı iletken elde ediliyor ki, elektrik iletim bandında 3 adet enerji boşluğu var. Bu ne anlama geliyor açıklayalım: Normal güneş enerjisinden elektrik elde etmede kullanılan tek kristal ya da çoklu kristal silisyum levhaların (ki üretimi çok pahalıdır!) elektrik iletim bantlarında yalnızca bir enerji boşluğu vardır. O yüzden üzerlerine gelen güneş ışınlarının sadece belirli bir dalga boyundan enerji alabilirler. Böylece bu tür güneş panellerine düşen güneş ışınlarının büyük bir kısmından yararlanılamaz. Bu ışınların büyük bir kısmı ya geri yansır ya da ısı olarak emilir, yani elektriğe dönüşmez. Şu anda dünyada kullanılan panellerin hepsi böyledir. O yüzden bu tür paneller üzerlerine gelen güneş ışınlarının ancak~%15'ini elektriğe dönüştürebilirler (amorf (düzensiz, kristalleşmemiş yapı) yapıda olanların ki ise %7-8'i geçmez). Tabii ki bu çok düşük bir miktardır. Ama bununla bile, 80-90 km/saat araba götürebilenler var.) Halbuki birden fazla iletim bandı boşluğu olan paneller güneş ışınlarının birçok dalga boyundaki enerjisini elektriğe çevirebilirler. Bu yüzden üzerlerine düşen ışınların enerjisinden yaklaşık %70'e kadar hata daha da fazla yararlanmak mümkün. (Bulutlu havalarda bile!) Bu ne demektir? Bu şu demektir: Sadece üst bölümü tamamen bu tür alüminyum panelle kaplanmış bir arabanın gitmesi için güneşten başka hiçbir yakıta ihtiyaç yoktur! Deposunu hiçbir zaman doldurmayacağınız bir araba, egsozundan hiçbir gaz çıkmayan araba! Bu tür panellerden çatısına veya bahçesine sadece 2 metrekare yerleştiren 3 odalı bir evin tüm enerjisini sağlamak için ne doğal gaza ne de kömüre ihtiyacı kalır! Bu tür sistemler şimdi de var ama 15000-20000 ABD Dolarına çıktığı ve çatıda çok yer kapladığı için kimse kolay kolay yaptıramıyor. Öyleyse, neden doğal gaza her yıl yalvar yakar milyarlarca dolar para veririz? Ben bu araştırmayı takip ediyorum. Ancak bu araştırmadan ilk yapılan deneyler ve alınan sonuçlar dışında başka haber almak maalesef mümkün değil. Peki petrol şirketleri böyle bir araştırma yapar mı? HAYIR! BU petrol şirketleri dünyada petrol bitmeden hiçbir şey yapmazlar! Ayrıca, petrol bitince de sentetiğini yaparlar! İşte bu yüzden devlete, hükümete, bağımsız üniversitelere gereksinimimiz var. Ama şimdi soruyorum, Türkiye'de de güneş enerjisi araştırma kurumları var, artık her ilimizde üniversite var, değil mi? Peki bunların hangisi panel üretimi araştırması yapıyor? Ve ne başarı elde ettiler? Lütfen bu soruyu yanıtlasınlar! İnsanlığa gerçekten hizmet edecek projelere para yatırabilecek, gerçekten çevreci kurumlara ihtiyaç var! Yoksa Anadolu Kavağı'nda piknik yaparak çevreci geçinen ya da Kumburgaz sahillerinde plastik torba toplayarak günah çıkaran veya boğazda çevre günleri düzenleyen petrol şirketi ya da holding çalışanlarına değil. Bu tür günlere çevre günü demesinler, ya kamu hizmeti günü ya da eğlence günü falan desinler.
Çevre Bakanlığımız, kronikleşmiş bazı çevre kirleticileri konularında, bazı firmalarla ortak bazı araştırma ve denemeler yapıyorlar. Peki bu denemeler yapılıyor ve çok güzel harika raporlar hazırlanıyor da aynı çevre sorunları neden hala aynı şekilde sürmeye devam ediyor? Lütfen bu sorulara bir vatandaş olarak yanıt bulmaya çalışıyorum. Yanıt verecek var mı?

akcan67
15-10-2009, 11:40
Sn Doğasever

Bu yazıyı yazarken içinizde nasıl fırtınalar koptuğunu anlayabiliyorum.Sanki avazınız çıktığı kadar bağırmak istemişsiniz izlenimi var.Ama ne çare?
İstisnalar kaideyi bozmayacağını düşünürsek birilerinin böyle araştırmalar yapmak yerine sizin tabirinizle günah çıkarması daha kolay bir yol olsa gerek.
Çevre sorunlarının hala devam etmesi bende şöyle bir izlenim yaratıyor.Nedense problemi çözmekten çok problem olanları ortaya çıkararak kendilerince iyi bir iş yapmış olmanın çıkardığı pembe toplolara bakarak umut dağıtmak daha mı kolaylarına geliyor ne ?

Dogasever
15-10-2009, 12:00
Sn Akcan
Yorumunuz için teşekkür ederim. Lütfen öğretim üyeleri, doçentler, profesörler, rektörler, Bakanlık görevlileri, müşteşarlar, Çevre Sorumluları (Çevreden sorumlu yetkililer): Sizler de ne olur bir şeyler söyleyin. Yanlış olan nedir? Nasıl düzeltelim? Koyun mu olalım yoksa sizlere her gün dilekçe mi yazalım? Siyasi parti temsilcileri: Programınızda bu konuyla ilgili ne var. Yeni avuntular mı yoksa gerçek çözümler mi? Lütfen burada siz de yazın ki bu işlerin neden yanlış gittiğini anlayabilelim ve önlem alalım. Biz burada yazı yazan bir avuç insan elimizden geleni yapmaya hazırız. Siz de hazır mısınız?

Geçenlerde NASA ayı bombaladı su aradı. Harika ama su dünyada çok! Bir milyardan fazla insan aç yaşıyor! NASA bunun için bir şey yapabilir mi?

Dogasever
16-10-2009, 12:54
Peyniraltı suları ve Karasu Hakkında:

Dünkü çevre ile ilgili yazımıza henüz yetkililerden gelen herhangi bir tepki yok. Olmasın önemli değil. Biz bekleriz değil mi sevgili ağaçseverler? Bu köşeden son derece samimi duygularımla ifade etmek istiyorum. Çevre konularında gerçekten bazı sorunları çözmek isteyen herkese yardımcı olmak herkesin vicdani görevi olmalıdır. Her şeyi örneklendirdiğimiz gibi, Türkiye’de yaşadığımız gerçek çevre sorunlarını da bugün biraz örneklendirelim istedik:

Peyniraltı suları: Peyniraltı suları laktoz, protein ve yağlar içerir. Yıllardır nehirlerimizin göllerimizin baş belasıdır. Bursa, Ulubatlı gölü büyük oranda bu yüzden kirlenmiştir. Geleneksel arıtma sistemleri çok kirli olan bu suları gereği gibi arıtamamaktadır. Ayrıca, günde 5 ila 10 ton üretimi olan çok sayıda işletme atıksu arıtma tesisi yaptıramaz. Pahalı gelir. 20 yıl önce EM'yi tanımadığım için bu sorunu membran teknolojileri ile çözmeye çalıştım. Başarılı olduk. Ancak Türkiye’de membran üreticisi ve sistem yapıcı firma olmadığından sistemi, yurtdışında yaptırmak gerekti ve bu da maliyetliydi. (Geçen seneye kadar hala membran teknolojilerini Türkiye’ye satmaya çalışan firmalar vardı. Bu sene hala var mı bilmiyorum.) Peki ne yapalım? Sazlarla ve EM ile doğal arıtma yapalım. EM ile sazlar bir arada gerçekten harika arıtma yapıyor. Bu konudaki teknik yazıları (http://www.dogalaritma.com)okuyabilirsiniz.

Zeytin karasuyu: Zeytin karasuyu da arıtılması zor bir atıksudur. O yüzden, bu suyu atıksu olarak görmemeli, bundan yararlanmasını bilmeliyiz. Bu sorun sadece bizim sorunumuz değil. Zeytinin üretildiği tüm Akdeniz ülkelerinde aynı sorun var. Peki onlar ne yapmışlar? Bazıları gübre üretiyor, bazıları susuzlaştırmaya bırakıyor ve yakıt olarak değerlendiriyor ama büyük bir kısmı maalesef Akdeniz’in dibini boyluyor. Italya’da bazı çiftçiler sulandırarak tarlalara gübre olarak atıyorlar. Ve işte araştırma kurumlarımızı eleştirdiğimiz gibi, güzel çalışma yapanları da övüyoruz. Evet, Türkiye'de yapılmış bu zeytin karasuyunun gübre olarak değerlendirilmesine ilişkin çalışmaya biraz daha yakından bakalım:

Proje adı : KARASUDAN ELDE EDİLEN TORTUNUN GÜBRE OLARAK KULLANILMASI ÜZERİNDE BİR ARAŞTIRMA (1994) Hazırlayanlar : Gülter PÜSKÜLCÜ Ülker DİKMELİK Aytül AKILLIOĞLU
Zeytinyağı fabrikası artıklarından biri olan karasu çevre kirliliğine neden olan olumsuz özellikleri yanında içerdiği yüksek organik madde N, P, K, ve Mg gibi bitki besin maddeleriyle de olumlu özelliklere sahiptir. Bu proje karasuyun gübre olarak kullanılabilirliğini tesbit etmek ve bu arada çevre kirliliğine de bir çözüm getirebilmek amacıyla hazırlanmıştır. Projede materyal olarak karasu tortusu ile bunun gübre olarak kullanıldığı ağaçlardan alınan yaprak ve toprak örnekleri kullanılmıştır. Deneme Zeytincilik Araştırma Enstitüsünün Kemalpaşa’daki arazisinde bulunan 23 yaşında Memecik zeytin çeşidi ağaçlarında gerçekleştirilmiştir. Çalışmada karasu tortusunun iki dozu ile N ve Kireç katkılı dozları uygulanmıştır. İki yıl üst üste yapılan uygulamalardan sonra ürün tesbitleri ile yaprak ve toprak analizleri yapılmıştır. Yapılan uygulamalar toprak özelliklerinde bazı değişikliklere neden olmuşsa da bunların hiçbiri toprak verileri için sınır değerlerini değiştirecek düzeyde değildir. Yaprak örneklerinde N ve K’da artışlar olmuştur. Ürünü arttırıcı yönde de önemli sonuçlar elde edilmiştir.



Aslında yine eleştirmeden geçemeyeceğim. Bu çalışma 1994’de yapılmış ve karasuyun gübre olarak uygulanabilirliğini gösteriyor. Peki üzerinden 15 yıl geçtiği halde neden pilot çalışmalar ya da başka uygulamalar yok diye sormadan edemiyorum. Neyse, eleştiriyi bırakıp şimdi geleceğe bakalım. Karasu, belli bir miktarın üzerinde toprağa uygulanırsa, toksik etki yaratacağından korkuluyor. Şimdi ben söylüyorum. Araştırma kurumları ve üniversiteler karasuyun içine EM koyalım ve fermante edelim. Ondan sonra toprağa uygulayalım. Benim düşüncem, kesinlikle harika bir sıvı gübre olacağı yönünde ve kesinlikle toksik olmayacaktır! Araştırma kurumlarımızın eğer ilgileniyorlarsa, ben elimden gelen yardımı yapmaya ve bizzat bu araştırmada proje liderliğine bile hazırım. Ama gerçekten araştırma yapılacaksa ve sonuçlar uygulamaya geçirilecek ise tabii ki. Yoksa raflarda tozlanacak araştırmaları yapmaya hiç gerek yok.

skanatlar
16-10-2009, 18:45
Sn.Doğasever

İstanbul ofisinizden 1 Lt EM Aktif aldım. Eklemeye çalışacağım fotoğraftaki gibi kuru haldeki güvercin gübresi ile EM Aktif kullanarak O2 siz fermantasyon yapmak istiyorum. Bu konuda öneriniz nedir.

Benim yapmayı düşündüğüm yöntem: Otoyol kenarlarında bulunan çevre düzenlemesinde ki çim alanların sanırım belediye işçileri çimlerini keserek siyah çöp poşetlerine koyarak yol kenarına bırakıyorlar. Bu çim kırpıntılarını fotoğraftaki güvercin gübresi ile karıştırıp seyreltilmiş EM Aktif ile nemlendirerek poşetin havasını alıp ağzını kapatmayı planlıyorum.

1) Kullanmam gereken Em Aktifi kaş litre su ile hangi oranda seyreltmem gerekir ?

2) Poşeti ağzı kapalı olarak nekadar süre bekletmem gerekir ?

3) Oluşan ürünü evin bodrumunda nekadar süre saklayabilirim ?

4) Fermantasyon sırasında koku oluşurmu ?

5) Karışıma talaş ta ilave etsem olurmu ?

Savaş
16-10-2009, 18:47
Sayın Dogasever,

herşeyden önce, beni EM ile tanıştırdığüınız için teşekkürler. Şu anda balkonumda, bir kova EM ile fermante olan mutfak atılarım var. İkinci kova ise yarından itibaren dolmaya başlayacak. Ben bu EM'i pek sevdim; neden mi? Öncelikle, EM elime geçer geçmez, avucuma aldım ve kokladım. Bana çocukluğumu, cocukluk yıllarımdaki hayallerimi anımsatan bir kokusu vardı. Bu koku, şekerpancarı posasından elde edilen, kuru küspe kokusuna çok benzeyen bir koku idi. İçime doğan güneş, yüreğimdeki enerjiyi harekete geçirdi. Ben, oldum olası toplumlarda faaliyet gösteren sivil toplum örgütlerinin çok ciddi bir değişime neden olamayacakları kanaatindeyimdir. Bu ayrı bir konu tartışılır; ancak, gelin görün ki, yukarıda bahsettiğiniz o güzel projelerin yapılabilmesi, bizim naçizane çabalarımız ile umut ettiğimiz yerlere, ne yazık ki, varacak şekilde mümkün olmuyor. Çünkü, "kötü" hep belden aşağı vuruyor ve Hz. Ali'nin dediği gibi, iyi de hep "ne kadar mazlum olursan ol, bir kere bile zalim olma!" diyor. Elebette zalim olmamak lazım, ama peki bu paradoksa ne demeli? Düşünün ki, milletvekili olmak için neredeyse eski para birimimizce,1 trilyona varan harcamalar yanan bir aday, milletvekili olduktan sonra sizce bizi duyabilir mi? Doğru düzgün ödeneği olmayan ve daha fazla ödenek alabilmek için, nereye süpüreceklerini bilemedikleri yüzlerce öğrenci mezun etme pahasına habire ikinci öğretim açan "üniversitelerimiz"in de amacı ve vahim durumu ortada. İş bulamadığı için "bari araştırma görevli olayım" diyebilen bir asistan, projeden ne alayabilir ki?

Elbette amacım karamsar tablo çizmek değil. Şunu demek istiyorum, kağıtları onlar dağıttığı sürece, oyunu hep onlar kazanır. Yani, yenilenebilir enerji sistemlerine yukarıda bahsettiğiniz kişi ve kurumlar değil de, bizzat Türk köylüsünün kendisi sahip çıkmadıkça iş bir yere varmaz, ya da yarım aksan bir varış olur.

Saygılarımla.

akcan67
18-10-2009, 19:31
Sevgili arkadaşlar
Bukaşi kovalarından çıkan kompostu bahçemizde baharda kullanmak üzere en iyi nasıl muhafaza edebiliriz.Aynı zamanda malç içinde kullanabilirmiyiz.

MeyveliTepe
19-10-2009, 14:43
Bukashi kovasındaki turşuya benzeyen kompostu bahçenizin bir köşesinde hafifce bir çukur açıp içine boşaltın. Üzerine 10-15 santim kalınlığında bir toprak atın, öyle kalsın. Bir kaç hafta sonra bitki dikeceğiniz her karışımda kullanabilirsiniz.

Bu işlemi gelecek bahar sebze ekmeyi düşündüğünüz yerlerde yaparsanız daha da güzel.

Dogasever
19-10-2009, 16:00
Güvercin gübreniz epey eski görünüyor. Bunun anlamı büyük çapta oksidasyona uğramış demektir ama yine de aşağıdaki yöntemi uygulayarak fermantasyon yapabilirsiniz:

1- EMA'yı 1/20 oranında klorsuz suyla seyreltin. (Çeşme suyunu ağzı açık bir kapta bekletip kullanabilirsiniz).
2- Güvercin gübresi epey topaklanmış, içinde neredeyse tüyün çapında parçalar var bunları parçalarak boyutlarını küçültmenizi öneririn. Kompostlaşma için ideal parça boyutu 3-4 mm'dir. Sonra yeşil çim kırpıntılarını ilave edin. Yeşil çim kırpıntıları nemli olacağı için nihai karışımın nem oranını her aşamada elinizde kontrol etmeniz gerekiyor. (Nem kontrol yöntemi için aşağıya bakınız).
3-Sonra karışıma talaş, tahta kırpıntısı ilave edebilirsiniz.
4- Nem oranı hala düşük olacaktır. En son nem oranı istenilen kıvama gelene kadar üzerine seyreltilmiş EMA çözeltisinden spreyleyiniz. Spreylemeden önce tüm karışımı bir naylon örtü üzerine yayarsanız işlem daha kolay olur. Sonra tüm karışımı sağlam bir naylon torbaya koyunuz, üzerine bastırarak içindeki havayı çıkartınız ve torbanın ağzını hava almayacak şekilde bağlayınız. Torbayı doğrudan güneş ışını almayan ve çok soğuk olmayan bir yere koyunuz. (Koyduğunuz yer sıcak veya ılık bir yer olursa çok daha iyidir! Ama en azından çok soğuk olmamalıdır.)
5- Yaklaşık 3-4 hafta içinde gübreniz hazırdır. Ancak hemen kullanmayacak iseniz ya toprağa gömün ya da ağzını yine kapatıp kullanacağınız zamana kadar hava almasını önleyin. Bu tür üretilen gübrelerin ekşimsi, tatlımsı kendine özgü ve rahatsız etmeyen bir kokusu vardır. Eğer rahatsız eden bir kokusu varsa, bir şey yanlış gitti demektir ve üzerine Bukaşi atarak düzeltebilirsiniz. Bukaşi işleri tekrar yoluna sokacaktır. Bukaşiyi Yeşil Adım (http://www.yesiladim.com)şirketinden temin edebilirsiniz.

Oto yol kenarlarındaki çimler hakkında tek çekincem, araba egzoslarından çıkan gazlardan ötürü üzerlerinde kurşun gibi toksik elementler veya zararlı bileşikler olabilir.

Pratik Nem kontrol yöntemi: Yığını avucunuza alıp sıkınız, su akarsa, aşırı nemlidir. Kuru malzeme ilave ediniz. Avucunuzu actığınızda, malzeme tamamen dağılıyorsa, nemi çok düşüktür. Eğer topaklanmış olarak duruyorsa ve parmağınızla dokununca dağılıyorsa, tam istediğimiz nemde demektir (%40 civarı).

Başarılar dilerim.

Sn.Doğasever

İstanbul ofisinizden 1 Lt EM Aktif aldım. Eklemeye çalışacağım fotoğraftaki gibi kuru haldeki güvercin gübresi ile EM Aktif kullanarak O2 siz fermantasyon yapmak istiyorum. Bu konuda öneriniz nedir.

Benim yapmayı düşündüğüm yöntem: Otoyol kenarlarında bulunan çevre düzenlemesinde ki çim alanların sanırım belediye işçileri çimlerini keserek siyah çöp poşetlerine koyarak yol kenarına bırakıyorlar. Bu çim kırpıntılarını fotoğraftaki güvercin gübresi ile karıştırıp seyreltilmiş EM Aktif ile nemlendirerek poşetin havasını alıp ağzını kapatmayı planlıyorum.

1) Kullanmam gereken Em Aktifi kaş litre su ile hangi oranda seyreltmem gerekir ?

2) Poşeti ağzı kapalı olarak nekadar süre bekletmem gerekir ?

3) Oluşan ürünü evin bodrumunda nekadar süre saklayabilirim ?

4) Fermantasyon sırasında koku oluşurmu ?

5) Karışıma talaş ta ilave etsem olurmu ?

Dogasever
19-10-2009, 16:12
Sayın Dogasever,

herşeyden önce, beni EM ile tanıştırdığüınız için teşekkürler. Şu anda balkonumda, bir kova EM ile fermante olan mutfak atılarım var. İkinci kova ise yarından itibaren dolmaya başlayacak. Ben bu EM'i pek sevdim; neden mi? Öncelikle, EM elime geçer geçmez, avucuma aldım ve kokladım. Bana çocukluğumu, cocukluk yıllarımdaki hayallerimi anımsatan bir kokusu vardı. Bu koku, şekerpancarı posasından elde edilen, kuru küspe kokusuna çok benzeyen bir koku idi. İçime doğan güneş, yüreğimdeki enerjiyi harekete geçirdi. Ben, oldum olası toplumlarda faaliyet gösteren sivil toplum örgütlerinin çok ciddi bir değişime neden olamayacakları kanaatindeyimdir. Bu ayrı bir konu tartışılır; ancak, gelin görün ki, yukarıda bahsettiğiniz o güzel projelerin yapılabilmesi, bizim naçizane çabalarımız ile umut ettiğimiz yerlere, ne yazık ki, varacak şekilde mümkün olmuyor. Çünkü, "kötü" hep belden aşağı vuruyor ve Hz. Ali'nin dediği gibi, iyi de hep "ne kadar mazlum olursan ol, bir kere bile zalim olma!" diyor. Elebette zalim olmamak lazım, ama peki bu paradoksa ne demeli? Düşünün ki, milletvekili olmak için neredeyse eski para birimimizce,1 trilyona varan harcamalar yanan bir aday, milletvekili olduktan sonra sizce bizi duyabilir mi? Doğru düzgün ödeneği olmayan ve daha fazla ödenek alabilmek için, nereye süpüreceklerini bilemedikleri yüzlerce öğrenci mezun etme pahasına habire ikinci öğretim açan "üniversitelerimiz"in de amacı ve vahim durumu ortada. İş bulamadığı için "bari araaştırma görevli olayım" diyebilen bir asistan, projeden ne alayabilir ki?

Elbette amacım karamsar tablo çizmek değil. Şunu demek istiyorum, kağıtları onlar dağıttığı sürece, oyunu hep onlar kazanır. Yani, yenilenebilir enerji sistemlerine yukarıda bahsettiğiniz kişi ve kurumlar değil de, bizzat Türk köylüsünün kendisi sahip çıkmadıkça iş bir yere varmaz, ya da yarım aksan bir varış olur.

Saygılarımla.

Savaş Bey merhaba,

Sizin gibi bir insanı EM Teknolojilerinin kazanmış olması bizim için en büyük mutluluktur. Güzel yorumunuz için ben teşekkür ediyorum. Ben kesinlikle karamsar değilim ve Türk köylüsüne son derece güveniyorum. Köylümüz yeter ki ışık görsün. Yeter ki bizler onlara bu ışığı gösterebilelim. İnşallah sizin gibi pozitif düşünen insanların da katkısıyla köylümüz çiftçimiz, kendisi için neyin yararlı neyin zararlı olduğunu zaten bilecektir.

Benim de çocukluğum kuru ve yaş küspe kokuları arasında geçti. Babam Şeker fabrikasında malzeme ambarı şefiydi ve bu küspeleri çiftçilere satan kişiydi. Bu koku bana da hep muhteşem çocukluğumu hatırlatmıştır. Kimbilir belki de dedikleri doğrudur: İnsan yaşlanınca çocukluğuna geri dönermiş!

Aslında garip olanı şu ki, karşımızda herhangi bir organize kurum yok! Herşey dönüp dolaşıp insan da bitiyor. Tüm kararları eninde sonunda veren insanlar değil mi? O yüzden, ben gelecekten umutluyum. Sayın Meyvelitepe'nin '"Etkin Mikroorganizmalarla Yakın İlişkiler" (http://meyvelitepe.typepad.com/meyvelitepe/2009/10/etkin-mikroorganizmalarla-yakin-iliskiler.html) adlı yazısını sonlandırdığı gibi, herkesin kendisine aynı soruyu sorması lazım: Ben kimlerdenim?

Savaş
21-10-2009, 14:28
Kesinlikle haklısınız sayın Dogasever,

kaderi yazan da insan, yaşayan da. Ben kedi adıma, uygun koşulların oluştuğu ilk fırsatta işi gücü bırakıp, gübre, sebze, meyve üretimi ile ilgili bir çiftlik kurma amacındayım. Yeter ki, bana yardımı olmayacak olan devlet, bana engel çıkarmasın, o bildik bürokratik zırvalarıyla. Gerisi kolay. Sadece biraz sermaye gerektirir, onu da araştırıyorum.

Ben umut taşıyorum. Ciddi planlarım var. Tarafım ana rahminden toprağa düştüğüm an belli olmuştu.

Saygılarımla.

epsody
22-10-2009, 06:12
Sevgili arkadaşlar
Bukaşi kovalarından çıkan kompostu bahçemizde baharda kullanmak üzere en iyi nasıl muhafaza edebiliriz.Aynı zamanda malç içinde kullanabilirmiyiz.

Akcan67 arkadaşım Malç yapma fikrin gerçekten çok güzel, topraklara organik özellikleri arttırmak için bukaşi kovalarından çıkan kompostu samanla karıştırıp çoğaltarak kış aylarında tatbik ederek bahçende bahara kadar otlanmayı engellediğin gibi, topraklarına gerekli organik malzemenin kazandırılmasıyla bahçendeki solucan populasyonların artışı ile uyguladığın malçın olgunlaşan kısımları solucanlara besin sağlayarak solucanlarda bu besinleri toprağa solucan gübresi kazandırarak topraklarının organik özelliklerini daha yüksek seviyelerde gübreliyerek bahara iyi bir toprak hazırlığı yapmış olacaksın.

skanatlar
22-10-2009, 16:02
Sn.Doğasever Bey

İstanbul ofisinizden Hakan Bey ile görüştüm.Kendilerinden aldığım 1lt EM Aktif i 1 ay içerisinde kullanmam gerektiğini söyledi. Bu forumda EM ile ilgili tüm yazıları okudum. Sizin tabirinizle EM 1 i kendiniz aktiflestirdiğiniz zaman bazı katölüzürler kullanarak 5 birim EM1, 5 birim siyah şeker 90 birim su kullanılarak yaptığınızı vu bu sizin yaptığınız EM Aktifin kullanım ömrünün 6 ay olduğunu söylemiştiniz. Bizim EM1 alıp yukarıdaki formülle aktifleştirmemiz durumunda kullanım ömrünün 1 ay olduğunu söylemiştiniz. Belki de ben yanlış bir kanıya varmış olabilirim. Bu konuyu netleştirebilirseniz çok sevinirim. Kullanım süresi konusu gerçekten çok önemli bir konu.

Dogasever
22-10-2009, 17:27
Sn ajanse1978
Elinizdeki aktif ürünü de 6 ay kullanabilirsiniz. Yalnız kapağını mutlaka kapatınız ve kapalı tutunuz ve sadece kullanacağınız zaman açınız. Bir de şişenin içindeki ürün seviyesi şişenin yarısının altına indiğinde daha küçük ve yine kapaklı başka bir plastik şişeye alırsanız daha iyi olur. Ürünler kötü kokmadıkları (rahatsız edici bir koku!) sürece, kullanılabilirler. Yalnız 6 aylık ömrün sonlarına yaklaşırken mikroorganizma sayılarında düşüş yaşanabilir. O yüzden etkisi azalabilir. Benim tavsiyem siz yine 3-4 ay içinde kullanmaya bakınız. Saygılarımla

akcan67
22-10-2009, 18:35
Sn Epsody
Uzun söze gerek yok !Dün toprak analizi yaptırmak için ilçe tarıma uğramıştım.Yetkili arkadaşa kompostla ilgili bir kaç sorunun ardından söyledikleri şu oldu,kardeşım bu kadar uğraşmana gerek yok ! dök hayvan gübresini olsun bitsin.Meğer ne kadar kolaymış bu iş.Demekki biz boşuna emek harcayıp kafa patlatıyoruz.Şimdi anlıyorum millet aya çıkarken bizim hala niye yaya kaldığımızı.Aslında yazmak istediğim çok şey vardı ama aklıma gelince sinirden kahraoluyorum.Kısacası çook çalışmak lazım çoooooooooooooooooook.

akcan67
22-10-2009, 18:38
Kısacası en kısa zamanda bir bukaşi kovası alıp bahçede de debelenmekten başka mantıklı bir yol gözükmüyor.

epsody
23-10-2009, 02:19
Sayın ;akcan67 samimi açıklamalarına katılarak benim de sana çok samimi açıklamalarla kendi konu başlıklarımda ve hobi çalışmalarla buralara nereden geldiğimi belirtmem size başarılarımın hakkında fikir verecektir.

Arkadaşım ben pratikten gelme elektronik teknisyenliğimle Tv tamirciliği uydu montaj işlerinin içinden gelerek şehir hayatının stresinden nasıl kurtulurum arayışlarıyla kırsal hayat benim tek aternatifim olacak inancıyla ekolojik hayat anlayışıma günülden bağlanarak. Tam 12 yılımı vererek yılmadım,sıkılmadım yorulmadım araştırdım öğrendim,öğrendiklerimi pratiğe dökerek yüzde yüze varan müspet sonuçlar alınca daha da bağlandım, insan bir şeyi gönülden isterse hiç zorluk yaşamıyor aksine zevk alıyorsa bu işin sonuda başarının kaçarı yok.

Bu açıklamalarım senin içinden gelen samimi itiraflardan çıkan sonuçlara cevap niteliği olarak kendime yakın, konu başlıklarıma ivme kazandırarak motivasyonumu arttıcağı inancıyla Etkin mikro organizmaların alemine kazanılmış bir dost oluşunun ifadesi olacaktır. Sevgiyle kal..

durusu
23-10-2009, 09:33
Mikoriza mantarları ve kullanım alanları ile ilgili bir blog sayfası hazırladım:

http://mikorizal.blogspot.com

skanatlar
23-10-2009, 10:57
Sn. Doğasever

Açıklama için teşekkürler. Size sormak istediğim bir konu da Em-1 in arıtma tesislerinde kullanımı ile ilgili. Trakya bölgesinde birçok kumaş boyama, kumaş baskı , Deri fabrikaları mevcut. Bu tip fabrikaların arıtmalarında boya ve kimyasal maddeler bulunmakta. Bu tip bir tesis ile ilgili EM-1 kullanımı oldumu. EM-1 i kimyasal maddelerin yoğun olduğu arıtmalarda kullanabilirmiyiz yoksa sadece organik atıklara mı uygulanabilir. Saygılarımla.

Dogasever
24-10-2009, 16:50
Sn. Doğasever

Açıklama için teşekkürler. Size sormak istediğim bir konu da Em-1 in arıtma tesislerinde kullanımı ile ilgili. Trakya bölgesinde birçok kumaş boyama, kumaş baskı , Deri fabrikaları mevcut. Bu tip fabrikaların arıtmalarında boya ve kimyasal maddeler bulunmakta. Bu tip bir tesis ile ilgili EM-1 kullanımı oldumu. EM-1 i kimyasal maddelerin yoğun olduğu arıtmalarda kullanabilirmiyiz yoksa sadece organik atıklara mı uygulanabilir. Saygılarımla.

Atiksu içinde bir miktar organik madde (Azot, Karbon, Fosfor) olmasında yarar var. İçinde bu maddeleri içeren organize sanayi bölgesi atıksularında bile başarıyla kullanabiliyoruz. Biyolojik arıtma sistemlerinin tamamında rahatlıkla kulanılabiliyor. KOİ, BOİ ve AKM değerlerini rahatlıkla düşürüyor.

Sadece boya içeren veya sadece emülsifiye yağlar içeren suların membran teknolojileriyle arıtılarak suyun ve varsa içindeki değerli maddelerin geri kazanılarak değerlendirilmesi daha doğru olur.

k0900
24-10-2009, 20:57
Sn. Dogasever, bordo bulamacı yerine kullanbileceğimiz bir ürününüz varmı?

Dogasever
24-10-2009, 21:11
Sn. Dogasever, bordo bulamacı yerine kullanbileceğimiz bir ürününüz varmı?

1/1000 seyreltilmis EMA spreylemenizi oneririm. Zararli bakteri ve mantarlarin olusumunu engelleyecektir.

k0900
24-10-2009, 21:16
Teşekkürler.

Ankara ofisinizden temin edebilirmiyiz?

Dogasever
25-10-2009, 11:15
Sn K0900,
Özür dilerim, ben ürün temini ile ilgilenmiyorum. Ankara ofisine mail atarak veya telefon ederek sorabilirsiniz. Bildiğim kadarıyla kargo şirketleri ofisten sıvı ürün almıyorlardı. Ama dediğim gibi bu konu benim dışımda. Saygılar.

k0900
25-10-2009, 17:50
Teşekkürler, ben gerisini hallederim :)

Dogasever
29-10-2009, 14:44
Zeytin'de vertisilyum mantarının neden olduğu solgunluğa karşı EM uygulamalarını okumak için tıklayınız (http://em-uygulamalar.blogspot.com/2009/10/zeytin-solgunluguna-kars-em-kullanm.html).

maki01
29-10-2009, 15:17
Sayın dogasever,
Ürününüz elime Ağustos ortası gibi geçmişti. Yani 2.5 ay önce. Direkt güneş ışığı almayan bir ortamda, ambalajı açmadan sakladım. Ürünün raf ömrü nedir? Bilgi verirseniz sevinirim.
Uygulama dozajını 1 litreye 1 kapak olarak hatırlıyorum. Doğru mu?
Teşekkürler...

Dogasever
29-10-2009, 16:07
Sn Maki
Ürünü kullanabilirsiniz. 1 litreye 1 kapak fazla gelir. Normalde eğer çok sık sulama yapıyorsanız (10 günde 1 defadan daha sık) seyreltme oranı 1/1000, yani bir litreye 1 ml (1 küçük çay kaşığı) koyabilirsiniz. Musluk suyu kullanıyorsanız, suyu klorun uçması için ağzı açık bir kapta bir gece bekletmeyi unutmayınız lütfen. Kolay gelsin.

Dogasever
02-11-2009, 11:01
Zeytin solgunluğuna karşı EM uygulamasının ayrıntıları için tıklayınız (http://em-uygulamalar.blogspot.com/2009_11_01_archive.html).

mumunal
02-11-2009, 22:04
Konu başlığı altında yazılanların neredeyse tamamını okudum, emeği geçen herkesin eline sağlık.

Türkiye'de iyi bir şeylerin olması bir takım güçlerin çıkarını etkiliyorsa eğer, nasıl olduğu farketmez hemen çomak sokulur bir yerden.

Sn.Doğasever prosedür ile ilgili sıkıntılarına çözüm bulabildiler mi yoksa ben mi atladım bilemiyorum ama GDO ile ilgili yasa çoktan yürürlüğe girdi bile. Üstelik GDO nun zararı ile alakalı işlenen haber, yazılıp çizilen onca bilgiden sonra ilgili bakanlık tarafından onay verilmemiş EM ürünlerini kullanmak daha akılcı görünüyor.

Sn.Doğasever linkte (http://www.yesiladim.com/details.asp?ID=32) sözü edilen e-kitap ile ilgili olarak "Her ay piyasaya onlarca yeni EM ürününün çıktığını düşünürsek, siz de böyle ürünler geliştirebilirsiniz. Bu kitap sizlere bu konuda rehberlik edecektir." Sözünü ettiğiniz ürünleri geliştirmek için EM-1 kullanılıyor değil mi?

Dogasever
03-11-2009, 11:17
Konu başlığı altında yazılanların neredeyse tamamını okudum, emeği geçen herkesin eline sağlık.

Türkiye'de iyi bir şeylerin olması bir takım güçlerin çıkarını etkiliyorsa eğer, nasıl olduğu farketmez hemen çomak sokulur bir yerden.

Sn.Doğasever prosedür ile ilgili sıkıntılarına çözüm bulabildiler mi yoksa ben mi atladım bilemiyorum ama GDO ile ilgili yasa çoktan yürürlüğe girdi bile. Üstelik GDO nun zararı ile alakalı işlenen haber, yazılıp çizilen onca bilgiden sonra ilgili bakanlık tarafından onay verilmemiş EM ürünlerini kullanmak daha akılcı görünüyor.

Sn.Doğasever linkte (http://www.yesiladim.com/details.asp?ID=32) sözü edilen e-kitap ile ilgili olarak "Her ay piyasaya onlarca yeni EM ürününün çıktığını düşünürsek, siz de böyle ürünler geliştirebilirsiniz. Bu kitap sizlere bu konuda rehberlik edecektir." Sözünü ettiğiniz ürünleri geliştirmek için EM-1 kullanılıyor değil mi?

Sn Mumunal
Herşeyden önce aramıza hoş geldiniz. Ayrıca, EM ile ilgilendiğiniz için de size çok teşekkür ederim. Zorluklar her zaman olacaktır. Ama önemli olan bizlerin ve sizlerin gayretli çalışma azmimizi yitirmememizdir. GDO konusundaki düşüncelerinize tamamıyla katılıyorum. Hükümeti bu kararından vazgeçirmek için herhalde artık sokaklara dökülmemiz gerekecek.

Beni en çok mutlu eden şey ise, EM ürünlerinin hergün biraz daha geniş kitlelerce kullanılması, benimsenmesi. Tabii daha çok erken ve başlangıç aşamasındayız ancak yine de bizler çok umutluyuz. Evet, her türlü ürün için başlangıç maddesi EM1'dir.

Örneğin, geçen sene bizim EM1'den geliştirdiğimiz ve Biyoken adını verdiğimiz bir ürün farelerden ve kenelerden ve diğer birçok zararlıdan kurtulmak için çok iyi sonuç veriyor. En son geçen ay ileri derecede fare istilasına uğramış bir fidanlıkta denedik. Fidanlık bir tek uygulamadan sonra hemen hemen tüm farelerden kurtuldu. Her yıl milyonlarca doların kimyasal zehir ithalatına ayrıldığını ve bu zehirlerin üstüne üstlük doğayı da tahrip ettiğini düşünürseniz, bence bu çok önemli bir buluş. Ama ruhsat almak gerekiyor ve bu çalışmalar hep raporları ve bürokratik engelleri aşamayı gerektiriyor ve çok para harcanması icap ediyor. Fareleri aşmak kolay da işin bu yanını aşmak daha zor gibi. Yine de umut her zaman var. Saygı ve sevgilerimle.

maki01
03-11-2009, 13:05
Merhaba,
EM1 ve EMA aynı ürün müdür?

Dogasever
03-11-2009, 14:04
Sn Maki
Ayni urundur. Kullanmadan önce ürünü koklayın lütfen. Eğer kötü, rahatsız eden bir koku varsa, bozulmuş demektir ve kullanmamanız gerekir.

skanatlar
06-11-2009, 09:04
Sn.Doğasever,
EM aktif tavuk çifliklerinde içme suyuna karıştırılarak kullanılıyormuş. Tavukların iştahını açıyormuş sindirim sistemini düzenliyormuş. Bu konuda biraz bilgi verirmisiniz. ;Ben güvercinlerime vermek istiyorum. 5 lt lik suluklarana kadar kullanmalıyım. Ayrıca koyun keçi v.b. hayvanlar için kullanılabilirmi. saygılarımla

Dogasever
06-11-2009, 11:01
EM ve Tavukçuluk:

Uygulama şekli:
Mikroorganizmalar yaşamın yapı taşlarıdır. Gözümüzle görmesek de onların etkilerini görür, onlardan çeşitli biçimlerde yararlanırız: yoğurt yapımı, ekmek yapımı vb. Tavukçulukta, EM, 3 değişik şekilde uygulanmaktadır:

1) İçme suyuna karıştırarak 1:1000 oranında seyreltilmiş EM aktif).
2) Tavuk yemi EM ile fermente edilerek (Yemin yalnızca %5’i fermente edilir ve %95 fermente edilmemiş yem ile karıştırılır).
3) Kümeste yerlere ve duvarlara spreylenerek (1:20 ila 1:50 oranında seyreltilmiş EM aktif).

Kötü Kokunun azalması:
Yukarıda belirtildiği şekilde EM uygulandıktan hemen sonra hızla kötü kokunun azaldığı yerini ekşimsi tatlı bir kokuya bıraktığı; sineklerin azaldığı gözlenecektir. Bunun nedenini aşağıda izah edelim:

Tavuk kümeslerinde kötü kokuya neden olan maddeler: amonyak, hidrojen sülfit, merkaptan ve metil merkaptandır. Bu maddeler oksidasyon ortamında oluşabilen bileşiklerdir. EM içindeki mikroorganizmalar ya bu maddeleri başka maddelere çevirmekte ya da oksidasyonu fermantasyona dönüştürdükleri için yalnızca oksidasyon ortamında bulunabilen zararlı mikroorganizmaları ortadan kaldırmakta ve dolaylı olarak da bu maddeleri azaltmaktadır. Hidrojen sülfit gibi gazların fototropik bakterilerce besin olarak da kullanıldığı bilinmektedir. Bu konuda çeşitli teoriler öne sürülmektedir. Ama bizim için önemli olan bu maddeleri kesinlikle ortamdan uzaklaştırmasıdır. 2000 yılında Beijing Tarım Üniversitesinde yapılan Prof. Weijiong ve Prof. Yongzhen’in tavuklar üzerine yaptıkları bir çalışmada, şu sonuçlar elde edilmiştir:



Beslenme Şekli Numune alma zamanı Amonyaktaki azalma (%)

EM’li su + Normal yem 3 gün sonra 42
EM’li yem + Normal su 6 gün sonra 54
EM’li yem + EM’li su 3 gün sonra 70


Yukarıdaki çalışmada kümeslerin içine EM çözeltisi spreylenmediği halde amonyağın %70 azaldığı rapor edilmiştir. Kokudan büyük oranda amonyağın sorumlu olduğu düşünülürse bu önemli bir azalmadır.

Kazanç artışı:

Ayrıca, broiler tavuğunun EM ile Et/Yem oranı 1,82’den 2,06’ya yükselmiş ve EM uygulamasının ekonomik analizi ise aşağıdaki gibi yapılmıştır:




İşlem Tavuk maliyeti Yem maliyeti EM maliyeti Tavuk satış geliri Net kazanç Göreceli kazanç Et:yem oranı
EM 100 207,74 10,0 427,00 109,26 125,18 2,06
Kontrol 100 227,73 0,0 415,01 87,28 100,00 1,82

Yukarıdaki tabloda görüldüğü gibi EM ile %25 daha fazla kazanç elde edilmektedir.




Sinek ve diğer haşaratın azalması:

EM ile sineklerin nasıl azaldığını anlamak için sineklerin üremesine daha yakından bakmamız gerekmektedir. Sinekler, çürümekte olan organik maddelerin üzerine yumurtlarlar. Tavuk kümeslerinde bu madde tavuk dışkısıdır. Yumurta metamorfiz geçirmeden önce larva (kurtçuk) haline gelmelidir. Yumurtanın larva aşamasına geçmesi için bazı özel enzimlerin ortamda bulunması gerekmektedir. Bu özel enzimler bozuşup kokuşmakta olan (oksidasyona uğrayan) organik maddeler üzerinde bol miktarda bulunur. O yüzden, sinekler organik maddelerin üzerine yumurtlamayı tercih ederler.
Ancak eğer sineğin yumurtladığı organik madde EM ile muamele edilmişse, bir başka deyişle, tavuklar EM ile beslenmiş ve/veya kümesler EM ile spreylenmişse, EM kötü kokuları yok ederken, antioksidan maddeler ve vitaminler salgılar. Bu yüzden, (tavuk dışkıları dahil) ortamda antioksitleyici bir durum söz konusudur ve bu antioksidan maddeler, sinek yumurtalarını kurtçuklara dönüştürecek enzimleri bastırırlar. Dolayısıyla, sinekler yumurta aşamasından öteye geçemeyeceğinden, sinek üreme çevrimi kırılmış olur.

Yukarıda anlatılanların ışığında daha sağlıklı tavuklar yetişecek, hastalanma oranı, dolayısıyla antibiyotik kullanımı azalacaktır. Ayrıca, üretilen tavuk etleri daha sağlıklı olacaktır. Diğer bir avantaj ise, EM uygulanan tavukların dışkılarında yatmaktadır.


Tavuk dışkısının gübre değeri:

Bugün ülkemizde tavuk çiftliği atıklarının sinek ve kötü koku oluşumunun haricinde en büyük dezanatajlarından biri de büyük bir çevre kirleticisi olmasıdır. İçindeki bitkilere yararlı besin maddeleri mineralleşmediği için, başka bir deyişle bir gübreleşme aşamasından geçmediği için, yağmur sularıyla birlikte içindeki nitrat yeraltı sularına karışmakta ve bu suları ve ayrıca yüzeyden akan sularla da akarsuları kirletmektedir. EM kullanıldığında, gübreleşme (kirletici maddelerin mineralleşmesi) kaynağında başlayacağından bu sorun da ortadan kalkmaktadır. Dolayısıyla, EM mikroorganizmaları içeren gübreler, tarım için son derece yararlı bir girdi olmakla birlikte, çevre için kesinlikle bir tehdit oluşturmaz!


Diğer ahır ve ahıl hayvanlarında da EM kullaınlmaktadır.

skanatlar
06-11-2009, 15:10
Sn.Doğasever,

Verdiğiniz bilgiler için teşekkür ederim. Umarım bu forumu elinde bazı yaptırım gücü olan yetkililer de takip ediyodur. Örneğin Çöp toplama işini yapan belediye yetkilileri daha çöplerin toplanmaya başlandığı çöp arabalarında EM kullanımı ile ilgili bişeyler yapmayı düşünse ve bu konuda elinden geleni yapsa veya yukarıda bahsettiğiniz tavuk çiflikleri ni denetiminden veya kontrolunden sorumlu yetkililer varsa bunlar bu alanda EM kullanımı ile ilgili teşvik ve yaptırımlarda bulunsa ne güzel olur. Yapacak okadar çok şey var da bunu yapacak sorumluluk sahibi yetkili varmı onu bilmiyorum.

Birde yukarıda suluklara 1:1000 oranını vermişsiniz.Biraz fazla kullanıp kuşların ishal olmasından endişe ediyorum temkinli davranarak bu oranı 1:2000 olarak uygulasam sorun olurmu ? Bu durumda 5 lt için 2,5ml kullanmayı düşünüyorum. 2,5 ml yi ölçemediğim için damla hesabıyla nasıl uygulayabilirim. Saygılarımla,

Dogasever
06-11-2009, 15:32
Sn Ajanse,
Dileklerinize ben de gönülden katılıyorum. Ancak merak emteyiniz, EM kullanımı her geçen gün Türkiye'de de yayılıyor. Özellikle solgunluk hastalığı olan zeytinciler, ağaçların bağışıklığını artırmak için kullanıyorlar. Bazı belediyeler, atıksu arıtma tesislerinde ve çöp konteynerlerinde, ve kompost yapımında kullanmaya başladılar. Ama bana sorarsanız evsel kullanım çok daha önemli, çünkü tüm atıkların çıkış kaynağı evlerdir. Aslında sorumluluk sahibi olan yetkililerimiz de var. Örneğin, Ankara'nın Çubuk İlçesi'nin Sn Kaynakamı, ahırlarda gübreliklerde kullanılması için Tamimname yayınladı. Daha ne yapabilir? Ama oradaki artık ilçenin içine kadar girmiş hayvan çiftlikleri kullanmamak için ne gerekiyorsa, yaptılar. Bence önce insanlarımızı EM kullanmanın çevre için ne kadar önemli olduğuna inandırmanız gerekiyor. Ordaki çiftlik sahipleri biz kokuyu duymuyoruz, ahır sineksiz olmaz diyorlar. Ama gelin görün kü sıcak havalarda 6 ay kimse pencere bile açamıyor. Neyse, tabii bu aşırı bir örnekti. Aslında, genel olarak milletimiz kendi yaşamını daha iyileştirecek ve ucuz olan yeniliklere çok sıcak bakıyor.

Gelelim sizin sorunuza, evet haklısınız, içme suyuna 1/2000 oranında ilave ediniz. Bu ölçmek çok kolay! Eczaneden 10 cc'lik boş bir şırınga alınız. Şırınganın üzerindeki her bir çizgi 1 cc yani 1 ml'yi işaret eder. Damla hesabı yapmak isterseniz, damlalıkla 5 litreye 3 damla koyabilirsiniz. Saygılar. Ayrıca, büyükçe bir su kabı (fazla derin olmayan, yaklaşık 3-4 cm derinlikte) koyarsanız, onun içinde de güvercinleriniz banyo yapacaklardır. Bu suya da mutlaka 1/100 veya 1/200 oranında EM koyun. Kuşlar EM'li suyla banyo yapmayı çok seviyorlar. Ben bahçemde yabani kuşlara bakıyorum. Hep gelip benim hazırladığım yerde banyo yapıyorlar. Burada hemen hemen her evin bahçesinde bu tür banyo yapabilecekleri suluklar var ama kuşlar hep bizim banyoyu tercih ediyor.

Savaş
07-11-2009, 01:24
Sayın Dogasever,

EM Bukaşi kovasından elde ettiğim sıvıyı sulandırarak, çiçeklerin yapraklarına püskürtme yapsam, bir sakıncası olur mu? Bu yöntemle, bitki yapraklarında zaman zaman görülen, örneğin biberlerdeki bitlenme gibi, zararlıları yok edebilir miyim? Diğer bir sorum ise, kovalardan aldığım fazla EM sıvısını, lavabolara dökmek yerine bir saksıda boş duran toprağa döksem, toprak için bir sakıncası olur mu?

Saygılar.

epsody
07-11-2009, 06:31
SAyın;Savaş EM Bukaşi kovasından elde ettiğin sıvıyı sulandırarak, çiçeklerin yapraklarına püskürtme yapabilisin ben yaz aylarındaki uygulamamda bu konularada iyi neticeler aldım.

Fazla gelen Em eriğini toprağına ve saksıladaki yorgun toprağa ilave etmen yerinde haraketle toprak yapısı daha aktif bitki toprağına dünüşecektir.

Dogasever
15-11-2009, 12:47
http://www.milliyet.com.tr/Yasam/SonDakika.aspx?aType=SonDakika&KategoriID=15&ArticleID=1162202&Date=15.11.2009&b=Korfez baligi zehirli

Körfez balığı zehirli!
Uzmanlar körfezde yakalanan balık ve midyeler için uyardı. Dip çamuru zehirli, balık tutulmamalı.

Nesrin COŞKUN/İZMİR, (DHA)

DENİZ biyolojisi uzmanı Prof.Dr. Tufan Koray, iç körfezde yasak olmasına karşın yapılan balık avcılığına dikkat çekti. İç körfez balıklarının tüketiminin insan sağlığını hala tehdit ettiğini belirten Prof.Dr. Koray, “Suda temizlenme var ama dip çamur hala risk yaratıyor. Yağlı boya sürülmüş paslı demir gibi, zehirini kusmayı sürdürüyor” dedi. Koray, körfezden çıkarılan midyelerin de sınırlı sayıda ve uzun aralıklarla tüketilmesini önerdi.



Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Deniz Biyolojisi Anabilim Dalı Başkanı Prof.Dr. Tufan Koray, yıllarca İzmir'in en önemli gündem maddelerinden biri olan iç körfezdeki kirliliğin dip çamurda sürdüğünü bildirdi. Prof.Dr. Koray, çamurdaki ağır metal kirliliğinden olumsuz etkilenen balıkların yakalanıp tüketilmesinin halen riskli olduğunu, suyun temiz görünmesinin insanları yanıltmaması gerektiğini söyledi. Körfezde balık avlanmasının yasak olmasına karşın sahilde balık avlayanların eksik olmadığını kaydeden Prof.Dr. Tufan Koray, şunları söyledi: “Körfez suyunda temizlenme var. Bunu kabul ediyoruz. Deterjan, kanalizasyon atıkları engellenerek azot ve fosfor girişi önlendi, su yüzde 80-90 temizlendi. Zaman zaman tesadüfi olarak göçebe bazı temiz su balıklarını, yeşil yosunları görüyoruz. Ama temizlenen su, dipteki çamur ise hala kirli, riskli. Bir ara dip çamur toplanıp Urla açıklarına atıldı, Urla'nın denizi kirletildi. Körfeze temiz su girdikçe ağır kirliliğe yol açan metaller seyrelecek. Ama tüm metaller aynı sürede seyrelmez, çinkonun ki farklı süre gerektirir, bir başkası farklı zaman. Şu anda körfezde durum; paslı demirin üzerinin yağlı boya ile kapatılması gibi birşey. Su temiz, dip kötü. Körfezde balık avlanma yasağı sürmeli, denetlenmeli. Bu balıkların tüketilmesi hala insan sağlığı için zararlı.” Prof. Dr. Koray, İzmirliler'in önemli ağız tatlarından biri olan midye konusunda da uyarıda bulundu. İnciraltı'nda iskele ayaklarında bol miktarda toplanıp iç piyasada özellikle dolması tüketilen körfez midyelerinin ishalden kansere giden bir dizi sağlık sorununa yol açtığını vurgulayan Prof.Dr. Koray, şöyle konuştu: “Midye, midye dolması sayıyla yenilmeli, 8-10 tane olabilir. Az miktarda ve sık olmamak kaydıyla tüketilmeli. Ben de yiyorum ama az ve seyrek tüketiyorum. Bu midyelerin az miktarda olması kaydıyla yenilebilir düzeyde olduğunu söyleyebiliriz. Su büyük ölçüde temizlendiği için planktonik toksinlere çok az rastlıyoruz. Ama kısaca DSP dediğimiz ishal yapıcı toksini oluşturan kötü planktonlar var. Litrede 100 tane olması midyenin zehirli olmasına yol açıyor. Tüketildikten 2-8 saat sonra ishale neden oluyor. Bir midyeden çok fazla zehir alınmaz, zehirleyici olmaz ancak 10 ve üzeri midye ishale yol açabilir. Ayrıca bu toksin sadece ishale yol açmıyor. Toksin bağırsaklarda birikiyor, oradan DNA kırıcı sinyaller gönderip aşırı üreyen hücreler meydana getiriyor, polip ve takibinde kansere neden oluyor.”

YORUM:
YETKİLİLERE TEKRAR SESLENİYORUM! İZİN VERİNİZ KÖRFEZİN ZEHİRLİ DİP ÇAMURUNU 5 YILDA ETKİN MİKROORGANİZMALAR İLE TEMİZLEYELİM.

3 YIL ÖNCE BU AMAÇLA HER İKİ KÖRFEZ İÇİN DE HEM İZMİT HEM DE İZMİR BELEDİYELERİ İLE GÖRÜŞÜLDÜ. HATTA İZMİT BELEDİYESİNİN BASIN ORGANINDA VE YEREL GAZETELERDE "İZMİT KÖRFEZİ JAPON TEKNOLOJİSİ İLE TEMİZLENECEK" DİYE RESİMLİ HABER BİLE ÇIKTI ANCAK HABERİ VAR KENDİSİ YOK MİSALİ NE ARAYAN VAR NE SORAN! YETKİLİLERE SESLENİYORUM: BU ÇAMURU DİPTEN ÇEKEREK ÇIKARTAMAZSINIZ, HEM TÜM EKOLOJİ YOK OLUR HEM DE ASTARI YÜZÜNDEN PAHALIYA MAL OLUR. BİR DE ÇIKARTINCA NE YAPACAKSINIZ SORUNU VAR! GELİN BİRLİKTE YARARLI MİKROORGANİZMALARLA BU SORUNU EN ÇEVRECİ VE EN AKILCI BİÇİMDE ÇÖZELİM. JAPONLAR KOCA SETO DENİZİNİ TEMİZLEDİLER.

Sarıcan
15-11-2009, 14:05
Yıllardır Nasrettin Hoca' ya hepimiz güldük. Demek ki rahmetliyi kimse anlayamamış, ne devrin yöneticileri ne de ondan sonra gelenler. Hoca laktik asit bakterilerini yüz yıllar önce keşfetmiş de Akşehir gölünü temizliyormuş.

Bence elbirliği ile kolları sıvayıp önce Haliç' ten başlamak kaydıyla tüm Marmara' yı yoğurtla mayalayalım. "Ya tutarsa!.." Bunun için Istanbul Büyükşehir Belediyesinden izin almaya gerek var mı? Gerekirse geceleri korsan mayalama eylemleri yaparız. Yeterki Marmara temizlensin.

Seto İç denizini temizleyen Japonlar kovalarla maya döküyorlar bizim Nasrettin Hoca gibi. Tek farkı bizim hoca mayayı çok az kullanıyordu. Akşehir Gölü onun için temizlenemedi bir türlü.

Dogasever
15-11-2009, 14:55
Sn Sarican,

Yorumunuz icin cok tesekkur ederim. Eger boyle bir sey yaparsak ben sirf maliyeti karsiliginda EM uretmeye hazirim. Ancak, isin ilginc yani sudur ki, Halic'i, Marmara'yi kirletiyorsunuz diye ya bizi iceri atarlar ya da baska cezalar verirler.

Bundan yaklasik 2 sene once yazdigim bir yaziyi ilginc bulacaginizi dusunuyorum:

http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=15209

Sarıcan
15-11-2009, 16:13
Aklın yolu birdir Sn. Doğasever,

Yazdığınız yazıyı daha önce okumuş olsaydım ukalalık etmezdim ama şunu biliyorum ki Japonların 1945 ikinci dünya savaşından sonra bulup Japon icadı diye sundukları yöntemlerin bazılarını, vakti zamanında bu topraklarda yaşamış bazı insanlar tarafından daha önceden uygulayıp hayata geçirilmişlerdir.

Türkiye' de ISO 9000 Toplam Kalite Yönetimi çalışmalarının ilk başladığı yıllarda, bütün fabrikalar bu mucize Japon yönetim biçimi için harıl harıl çalışırken, bende bulunduğum fabrikada Toplam Kalite Yönetiminin başına geçmiş ve uzun yıllar eski kafaları değiştirip yeni bir anlayış getirmek için mücadele vermiştim.

Tam o yıllarda Sayın Hasan Pulur' un bir bir Japon bilim adamı ile yaptığı görüşmesini anlattığı köşe yazısını okuduğumda gözlerim yaşarmıştı.

Japon bilim adamı:

"Toplam Kalite Yönetimi çalışmaları Japonyada 1945 ten sonra başladı oysa Toplam Kalite Yönetimi 1920 de Japonlardan 25 sene önce Mustafa Kemal tarafından uygulamaya konulmuştu. Bu yüzden Mustafa Kemal' i anlamanız yeterli." gibi bir yazı idi.

Gerçekten de Toplam Kalite Yönetiminin esasları olan bir çok yöntem; Köy Enstitüleri ile eğitimde, Atatürk Orman Çiftliği örneği ile makinalı tarım ve toprak ıslahı (Bataklıktan çiftlik yaratılmıştır.) ile tarımda, Şeker Fabrikaları, Dünyanın sayılı Lokomotif üreten ülkesi konumuna getirdiği Eskişehir ve Sivas Demiryolu fabrikaları, Etibank, Sümerbank ve daha niceleri ile sanayide hayata geçirilmişti.

Japonların Beyin Fırtınası, bizim ise Çankaya' dakinin sarhoş sofraları dediğimiz yöntem ile ülkenin kangren olmuş bütün sorunları tek tek çözüm yoluna girmiş, 15 yıl boyunca ekonomik büyüme hızları %10 un üzerinde seyretmiş bir mirası devralmışız. Ama bugün içinde bulunduğumuz durum ortada. Ne kadar sahip çıkabildiğimiz de ortada.

Bu yüzden bu büyük insana borcumuz olduğunu düşünüyorum. Bu forumun en çok sevdiğim tarafı da yapılan paylaşımlarla yurt kalkınmasına ekonomik olarak katkı sağlayamasak da yaptığımız beyin fırtınaları ile forumu takip eden binlerce insanımızın ufkunu açmaktır. Bunun da bir maliyeti yoktur. Bildiklerinizi bizimle paylaşmanız yeterlidir.

Dogasever
15-11-2009, 18:00
Sn Sarican,

Sizin ki kesinlikle ukalalık değil. Benimle aynı frekansta düşünmüş olmanız beni çok sevindirdi. Ayrıca, sizin de söylediğiniz gibi aklın yolu birdir.

Beni asıl rahatsız eden şey, bir insanın sorumlu bir makama geldikten sonra sorunları unutması, o makamın gerektirdiği yetkiyi aldığı halde sorumluluğu üzerine almak istememesidir. Eğer bu sorumluluğun bilincinde olsalar, daha çok iş yapabilirler. Neyse, şikayeti bir yana bırakacak ve devlet kuruluşlarına gelecek olursak, ben bu devlet kuruluşlarından ibirnde, şeker fabrikalarında büyüdüm. Doğduğumdan beri hemen hemen bütün ailem şeker fabrikalarında çalıştılar. 1970'ler ve hatta 1980'lerde de kar eden bu işletmelerin, yavaş yavaş nasıl karanlık bir kuyuya çekildiğini çok iyi biliyorum. En önemli şey partizanlık, daha sonra şirket içi eğitimin yetersizliği ve verimsizlik hepsi birarada bu işletmelerin kuyusunu kazdı. Halbuki bu işletmeler, birçok ilimizin kalkınmasında öncü rol oynamışlardı. İllerimize sadece ekonomik zenginlik getirmiyor, sağlık hizmetleri, sosyal ve sportif faaliyetleriylde, kültür ve eğitim merkezi de oluyorlardı. Çocukluğumda her hafta bir kaç film seyreder, ayda bir tiyatro konser izler, yazları her akşam havuz başlarındaki kafeteryalarda sohbet eder oyunlar oynardık. Çok mutlu bir ortamdı. Golf sahaları, yüz<me havuzları ve tenis kortları vardı. Bunlar kademeli olarak tek tek bırakılarak tüm fabrikalar köhne bir hale getirildi. Yılda sekiz ay olan fabrikaların üretim dönemleri, tedrici olarak köylünün pancar ekimi türlü oyunlarla engellenerek, bugünlerde bir iki aya kadar düşürüldü. Yapılan olumsuzuklar, aslında buna hükümetlerin beceriksizlikleri demek daha uygun olabilir, saya saya bitmez. Evet, Ata'mıza yaptıkları için minnettarız ama onun başlatıklarını bizler devam ettiremedik. O'nun yaptıklarını bizler birer birer bozduk! Bakın bugün yaşanılan küresel ekonomik krizden sonra, ABD bile Atatürk'ün uyguladığı karma ekonomiye dönme kararı aldı. Batı ülkeleri de aynı yolu izliyor.

Yapılan beyin fırtınaları ile insanların çok şey öğrendiği doğru, ancak ben Türk Milleti'ni sinmiş, suskun ve miskin olmakla suçluyorum. Nedir bu ölü toprağı üzerinizdeki? Orada fabrikalar denizleri, nehirleri, gölleri kirletiyor. Bakıyorsunuz, ya Green Peace gelmiş ya da sadece belirli sivil toplum kuruluşları önderliğinde, kilometrelerce öteden insanlar gelip protesto ediyor. Niçin, o gölün, denizin, kıyısında yaşayan Fatma Hanım, Ahmet Bey, Rıza Efendi sokaklara dökülmüyorlar. Bakın bugun yetkililer Körfezden çıkan balıkları yemeyin zehirli diyor. Yarın Karadenizden çıkan hamsiyi de yemeyin diyecekler! Öbür gün, hava kirli maske takın ya da aman domateslerı, patlıcanları da yemeyin diyecekler (Zaten GDO gelirse, ki bazı ürünlerde geldi bile, bunları yemeyin diyorlar da!). Peki biz ne yiyeceğiz? Ne içeceğiz? Nasıl yaşayacağız? Neden isyan etmiyoruz? Vatandaşların güvenliğini sağlamak sadece polisle olmaz! Toprağın, suyun, havanın, Körfez'in dibinin temiz tutulması da hükümetlerin görevidir. Hükümet görevini neden yapmıyor? Bildiklerimi ilgililerle her platformda paylaşıyotum. Ama ilgililer de benim bu yakarışımı biraz paylaşsalar nasıl olur? Sevgiler...

skanatlar
16-11-2009, 12:51
Sn.Doğasever,

Silaj, su içeriği yüksek yeşil yem bitkilerinin, havasız ortamda laktik asit bakterilerinin etkinliğine bırakılarak fermantasyona uğratılmaları suretiyle elde edilen;bir nevi hayvan turşusu da denilebilecek yem çeşidi olarak tanımlanıyor.

Silaj uygulamalarında Etkin Mikroorganizmalar kullanılabilirmi ?

skanatlar
16-11-2009, 14:11
Sn.Doğasever,

www.emturkey.com/ sitenizde hayvancılıkta EM bölümünde EM silaj ile ilgili bilgileri yeni farkettim ve okudum.

ÜZÜM POSASI SİLAJININ FERMANTASYON VE YEM DEĞERİ ÖZELLİKLERİNİN SAPTANMASI

http://www.trakya.edu.tr/Enstituler/FenBilimleri/Dergi/pdf/152Levent.pdf

Yukarıda linki de bulunan araştırma makalesindeki uygulamada EM silaj kullanılabilirmi. Böyle bir çalışmanız oldumu.

Saygılarımla

Dogasever
16-11-2009, 16:56
Hayır, böyle bir çalışmamız olmadı ama kullanılabilir. Saygılar. İlerde EM silajın faydaları ile ilgili çok daha ayrıntılı bilgiler vereceğim.

memet
17-11-2009, 16:30
Bonsaide kullanmak için sipariş verdim. Sonucları görünce burada yazarım. Türkçe açıklama o kadar ufakki şişedeki etikette, bir büyüteç gerekecek okuyabilmek için.

Dogasever
17-11-2009, 17:41
Sn Memet
Uyarınızı Türkiye'deki arkadaşlara ileteceğim. Ancak EM konusunda o kadar çok bilgi var ki, şişenin üzerinde yazanlara gerek var mı bilmiyorum? Yine de uyarınızı ileteceğeim. Dikkat etmeniz gereken buzdolabına koymayınız ve doğrudan güneş ışınlarını alan bir yerde saklamayınız. Bonsai'de kullanan oldu mu bilmiyorum ama en az 1/1000 oranında klorsuz suyla seyreltiniz ve sulama suyuna koyunuz. Başarı dileklerimle.

memet
17-11-2009, 17:47
Başlığı okudum nasıl kullanacağıma dair ama, etikette çok küçük olunca yazı, bir uyarmayı istedim.

İlginize teşekkür ediyorum.

aslan_k
18-11-2009, 10:34
Sn. Doğasever, Benim bahçemde 3 yaşında fidanlarım(120 adet civarı) var, bu sonbaharda leonardit ve yanmış keçi gübresi kullanacağım. Bununla beraber bahçemde EM uygulaması da yapmak isitiyorum, ancak sorun şu ki henüz bahçeme depo yapamadım kuyudan motorla suyu çekip direk hortumla suluyorum, eski usül yani.
Bu ortamda EM ürününü nasıl kullanabilirim ve ölçüleme nasıl olmalı.
Teşekkürer

Savaş
18-11-2009, 12:18
Sayın Dogasever,

Kompost yapımı üzerine yanlış-doğru yılardır bir çok şeyi deneyerek, son 1 yıldır da okuyarak ve deneyerek bir çok şey öğrendim.

Takip edebildiğim kadarıyla komposta girmemesi gereken bazı bitkilerden bahsediliyor: Örneğin ceviz yaprağı, narenciye kabukları gibi. Ancak, ben elimdeki Bukaşi kovalarında deneysel çalışmalar yapıyorum.

İlk kovam normal mutfak atıklarıyla doldu boşaldı.

Daha sonra, ikinci kovaya biraz kavak talaşı ekledim, yani bir miktar kahverengi malzeme de olsun istedim ve gayet iyi fermante olmuş bir kompost elde ettim. Şimdi bu kompostlar toprakta iyice çözülmeyi bekliyorlar. Havalar biraz soğuduğu için çözülme de bağlı olarak yavaşladı.

Üçüncü kovada ise, balık başları, kılçıkları ve tavuk kemikleri ağırlıklı bir kompost deneyi yapmaktayım, tabi sadece bunlar değil, aynı zamanda normal yeşil mutfak atıkları yine giriyor kompost kovasına. İlk iki kovada musluktan sıvı almayı başardım ama, balık ve tavuklu kovadan, kova ağzına kadar dolduğu halde hâlâ sıvı alamadım. Bunun nedeni ortamın ısısı olabilir mi? Kovalar kapalı balkonda ve ısı gündüzleri 18, geceleri 8-10 derece civarında oluyor.

Dördüncü kovamda ise daha asitli bir kompost elde etmeye çalışıyorum. Likapa meyvesi asitli toprakları sevdiği için, kompostun çoğunluğunda narenciye kabuğu kullanmaya karar verdim. Bu arada, kovaya giren bu narenciye kabuklarının yanısıra toprakta kısmen çürümeye başlamış çam ibreleri de ekliyorum. Tabi her zamanki gibi, kovaya yine normal yeşil malzeden de katmayı ihmal etmiyorum. Sorum şu: Narenciye kabuklarını kovaya etmem söylendiği gibi yanlış bir uygulama mıdır? Narenciye kabuğunun yanısıra kovaya eklediğim çam ibreleri ile istediğim asit değeri yüksek kompost ve bağlı olarak da toprak elde edebilir miyim sizce?

Emeklerinizden ve cevaplarınızdan ötürü teşekkürler.

Saygılarımla.

akcan67
20-11-2009, 23:11
Sn Epsody

Evdeki mutfak artıklarını değerlendirmek için 200 lt lik dip kısmında musluk sistemi olan, ağzı kapaklı, plastik bir varil temin ettim.Varilin musluk kısmını kendim yaptım.Varilin içine alt kısmına bir ızgara yerleştirdim.

200 lt lik varili hiç boşaltmadan tamamını em uygulayarak doldursam acaba bir sıkıntı olurmu.Çünki em in kompost kovaları çok daha küçük.

epsody
20-11-2009, 23:34
Sayın,akcan67 Önce mutfaklarının sularının süzülmesi gerekli ondan sonra atıklaıı senin vriline dolduruken aralarına EM'i koyarsın varilin kapağını kapatırsın fermantasyona bırakırsın varilin musluğunun altına koyacağın kaba akan sıvları sulandırarak bitkilerine verirsin.

Senin tek sıkıntın varili dolduracak kadar mutfak atığıını biriktirdikten sonra EM'len aktif etmen gerekecek onun içinde atıkları biriktirirken çürütmemen gerekeçek.

Kolay gelsin irtibatı kesmiyelim tavsiyelerim sürecek.

akcan67
20-11-2009, 23:40
Sn Epsody

İşlemi nasıl yapmam gerektiği konusunda bilgim var.
Benim asıl merak ettiğim bu kadar atık birirkirken geçen zamandan dolayı en alttta kalan (ilk atmaya başaladığım )atıklarda herhangi bir çürüme veya bozulma olurmu ?

Diyelimki bugün kovaya ilk malzemeyi attım.Kovada bundan, atıyorum 2 ay sonra doldu.Buradan çıkan kompost kakkında bir yorum yaparmısınız.

Savaş
21-11-2009, 01:12
Sayın akcan67,

kovan çok büyük olduğu için kovada kalan hava zamanla çürümeye neden olabilir. Ben, elimdeki bukaşi kovaları yarısına kadar dolduktan sonra en üst kısmını bir naylon poşet ile bastırarak kapatıyorum, ki böylece en üst kısımda kalan hava temasını da en aza indiriyorum. Senin tasarladığın kova fazlaca büyük olduğu için içeride kalan hava sorun yaratabilir. Ama bu arada, önümüz kış olduğu için, havaların soğuk olmasına bağlı olarak fermantasyon da daha yavaş seyreceğinden dolayı, çürüme olmadan varilini doldurma şansında olabilir. Benim bildiğim, atıklar fermantasyonda ne kadar kalırlarsa o kadar iyi. Yani gereğinden fazla varilde kaldıklarında bir zararı olmuyor. En azından abartmamak koşuluyla benim denemelerim bu yönde.

Saygılarımla.

epsody
21-11-2009, 07:52
Sayın,akcan67 birde şu yöntemi kullan her atık ilave edişinde EM'i de ilave eder atıkları sıkıştırarak hava boşluğunu aldıktan sonra varilin içindeki havayı izole etmek için atıkların üzerini varil çapında bir ilave kapak koyarak üstünede ağır bir cisimle takviye edersin, her atık ilavesinde önce varilin kendi kapağını daha sonrda ilave kapağı kaldırıp atıkları ve EM'in ilavesini yaptıktan sonra işlemi varil dolana kadar sürdürürsün.

Benim yöntemimde bu, ben mutfak atıklarımı genellikle kıyma makinasından geçirdiğimden atık ilavelerinde malzeme incelmesinden dolayı katlar arasında hava kalmıyor sadece üst katmanda kabın içindeki hava teması olan yerlerde ilk başlarda bozulma gözlüyordum, daha sonra ilave kapaklada bu sorunu çözdüm.

Kolay gelsin irtibatı kesmiyelim, tavsiyelerim Bundan sonra elindeki EM'i bozulmadan daha ilerye dönük kollanım çarelerini anlatmak isterim.Sevgiyle kal

Reytabu
22-11-2009, 23:08
Arkadaşlar

Çevremde çok uygun fiyatlarla alabileceğim bol miktarda yıllanmamış taze (1-2 aylık) içinde sap saman bulunan büyükbaş hayvan gübresi var. Tecrübelerinizden ve Sayın Doğasever'in benzer açıklamalarından çıkardığım sonuç: Bu taze gübreyi EM aktif ile oksijensiz ortamda fermante ederek ilkbaharda bahçede kullanılabileceğim yönünde. Kullanmayı planladığım taze gübre miktarı 1-2 metreküp civarında olacak. Bu taze hayvan gübresine yeşil veya kahverengi malzeme ilave etmem gerekir mi? Beton zemin üzerine malzemeyi koyup üzerini hava almayacak şekilde naylon ile kapatsam uygun bir ortam olur mu?
Görüşlerinizi bekliyorum

Saygılarımla

epsody
24-11-2009, 09:47
Arkadaşım Reytabu Bu gübre senin Toprakların organik yapısını yükselterek iyi bir tarım yapmana imkan sağlaycak hazine değerinde bitkilerinin besin maddelerinin en alası diyebilirim uygun bir fiatıda olduğuna göre değeri baha biçilemez.

Bu gübreyi hava almamasını sağlamasının yanında işlenmesinde toprak mikro organizmalarları ile solucanlarında katılmasını sağlamak için toprakta açacağımız çukurda fermantasyona tabi tutarak çok değerli bir gübre elde edebiliriz tabii buarada EM'i ile aktif ederek fermantasyon işlemini uygularsak hem mikrobiyal hemde enzim gübre özelliğinde kazandırmış oluruz bu gübreye.

Arkadaşım temin ettiğini ahır gübresi kompostlaştıma yönüyle C/N oranları bakımında dengede sayılabilir, ama elinizde kompostlaşmaya uygun başka mataryeller mevcut ise kompost miktarınızı arttımak için ilave edilebilir, çünkü ahır gürelerinin yanında diğer malzemelerde daha hızlı kompostlanabilir.

Çalışmalarında kolaylıklar dilerken topraklar adına yapacağın bu çalışmada seni çevrecilik anlayışınıda kutlarım sevgiyle kal saygılar.

Dogasever
24-11-2009, 15:21
Sn Reytabu,
Ahır gübresini diğer atıklarla rahatlıkla karıştırabilirsiniz.
EM Kompostu aşağıda belirtildiği şekilde hazırlayabilirsiniz:

EM Bukaşi Kompost hazırlama:EMA ile üzerine spreyleyerek (%40 - 45 nem oranı olacak şekilde(*)) muamele edeceğiniz ağır gübresini üzerini koyu renk bir naylonla örterek doğrudan güneş almayan bir yerde 3-4 hafta fermentesyona bırakınız. Örtünün kenarları iki tuğla arasına sıkıştırılarak yığının üzerinden çok az da olsa hava geçmesi sağlanır. 15 gün sonra yığın bir kez altüst edilir. Başlangıçtan itibaren yaklaşık 3-4 hafta sonra yığının üzerinde beyaz küfler oluşacaktır. Bu beyaz küfler oluştuğunda EM Bukaşi Kompost kullanıma hazır demektir. 3 kısım toprak ile 1 kısım fermente olmus ağır gübresini karıştırarak bir köşede yine üzerini aynı şekilde naylonla kapatarak 2 hafta bekletiniz. 2 Hafta bekledikten sonra fidanların /ağaçların kök bölgelerinden 35-40 cm uzağa gelecek şekilde fermante olmuş ağır gübresini (EM Bukaşi Kompost) seriniz.

(*) Pratik Nem kontrol yöntemi: Yığını avucunuza alıp sıkınız, su çıkarsa veya akarsa, aşırı nemlidir. Kuru malzeme ilave ediniz. Avucunuzu actığınızda, malzeme tamamen dağılıyorsa, nemi çok düşüktür. Eğer topaklanmış olarak duruyorsa ve parmağınızla dokununca dağılıyorsa, tam istediğimiz nemde demektir (%40 civarı).

Dogasever
24-11-2009, 15:27
24 Kasım 2009 (Bugün) tarihli Milliyet'ten alınmıştır:

Mogan'da ölü balıklar toplamakla bitmiyor
Ayşe TÜRKMEZ/GÖLBAŞI (Ankara), (DHA)
ANKARA'nın Gölbaşı İlçesi'ndeki Mogan Gölü'nde binlercesi su yüzüne çıkan ve karaya vuran ölü balıklar günlerdir toplamakla bitirilemiyor.

Mogan Gölü'nde daha önceki yıla nispeten azalmasına rağmen balık ölümlerinin devam etmesi, çevrecilerin endişelerinin devam etmesine neden oluyor.
Ölü balıklar her gün su yüeyinden kayıklarla ve karaya vuranlar ise kıyıdan toplanıyor. Gümüş balıklarının artık görülmediği Mogan Gölü'nde yavru sazan balıklarının öldüğü gözlendi.

Göl kayısında ince şeffaf bir yağ tabakasının görülmesi, yeni endişeleri de beraberinde getirdi. Gölde ölü balık toplayan görevliler, kıyıdaki şeffaf yağ tabakasının sivrisinek kalıntılarından meydana geldiğini belirtirken, kimileri ise “Göle bir yerlerden pis su bırakılıyor” iddiasında bulundu.

EM Gölleri, Nehirleri, Denizleri temizler ve buralardaki bozulmuş ekolojik dengenin yeniden tesis edilmesini sağlar!

MeyveliTepe
24-11-2009, 16:04
Bu gibi kirli suların temizlenmesi için nasıl bir yöntem izlenir? Söz gelimi, Mogan'ı temizleyelim dense ne yapmak gerekirdi?

idris şenol
24-11-2009, 16:54
Em **** baska urunleri kullanmadan once saksi denemeleri yapilmasi kontrol urun le
mukayese edip ne gibi arti eksi getirisini test edip oyle kara verelim
bir urun normal tarimda en az %30 kazanc. saglamali ki karliglaga gecsin
bagzi harfleri kalavye basmiyor kusuruma bakmayin

Dogasever
24-11-2009, 18:13
Bu gibi kirli suların temizlenmesi için nasıl bir yöntem izlenir? Söz gelimi, Mogan'ı temizleyelim dense ne yapmak gerekirdi?

Mogan’ın dibini bilmiyorum ama göllerde kirlilik genellikle aşırı organik madde birikiminden kaynaklanıyor ya da eğer endüstriyel atıksular karışıyorsa ya da geçmişte karışmışsa, bazı toksik maddelerden de kaynaklanabilir. Bunlar ağır metallar veya diğer toksik maddeler de olabilir. Türkiyedeki göllerde genellikle kirletici olarak ağır metaller ve aşırı organik madde var diyebiliriz. Herşeyden önce ilk yapılması gereken mevcut durumun tespitidir. Kirlilik durumuna göre göller I, II, III ve IV’üncü sınıf diye sınıflandırılırlar. Gölün mevcut sınıfını ve kirletici kaynakların olup olmadığını tespit etmeliyiz.

Başlıca iki temizlik yöntemi kullanılır:
Dozajlama:
Bundan sonra temizliğe başlanır. Temizlik deyince kimilerinin aklına yüzbinlerce ton atık çamurun gölün dibinden çıkarılması gelebilir ancak durum böyle değildir. Sadece sıvı halde EM ilave edilmesi yeterlidir. Genelde bir oran vermek gerekirse, toplam gol hacminin 10.000’de biri oranında EM bir veya birkaç yıl içinde çeşitli noktalardan dozjalanır. Hem kıyıdan dozajlama yapılır hem de gölün içinde yüzen büyük depolu kayıklar aracılığıyle dozajlama yapılır. Dozajlamanın su sıcaklığının 20 C derecenin üzerine çıktığı dönemde (Mayıs ile Eylül arasında yazın) başlamasında fayda vardır.

Bukaşi Topları:
Yaklaşık 10 metrekarelik göl yüzey alanına 1 adet olmak üzere göle Bukaşi topu atılır. Bu toplar EM mikroorganizmalarını üreten fabrikalar gibi davranır. İlginçtir bir bukaşi topunun çizgisel etkisi 100 metreye kadar gidebilir. Bukaşi topları dip çamurunun mikroorganizmalarca sindirilmesinde büyük rol oynar. Bukaşi topları da her sene ilave edilmelidir. Göl üzerinde kayıkla gezerken göle atılır.

İlk etkiler 6 ay içinde görülmeye başlar ve 3-4 yıl içinde göl temizlenir ve doğal ekolojik dengesine geri döner.

Eğer kirlilik derecesi çok yüksek ise, göle saz yataklarından oluşan sallar demirlenerek bırakılır. Bu sallar üzerinde EM ile yetiştirilen saz bitkileri, EM ile birlikte normalde yapacaklarından 10 misli daha fazla arıtma yaparlar.

MeyveliTepe
24-11-2009, 18:20
Nasrettin hoca doğru yapıyormuş ama yoğurt biraz az gelmiş olabilir :)

Akarsularda da yöntem aynı mıdır?

k0900
24-11-2009, 18:20
İstanbul'da bir derede dozlamayla (bir tanktan belli aralık me miktarda damlatılması) EM kullanarak yapılmış bir uygulamayı bilgisayardan izlemiştim.

Sonuçlarının iyileştirici yönde olduğunu hatırlıyorum:)

aslan_k
24-11-2009, 18:44
Sn Doğasever 390 nolu mesajımı sanırım görmediniz, yardımcı olabilirmisiniz.

http://www.agaclar.net/forum/showpost.php?p=534329&postcount=390

Dogasever
24-11-2009, 18:54
Nasrettin hoca doğru yapıyormuş ama yoğurt biraz az gelmiş olabilir :)

Akarsularda da yöntem aynı mıdır?

Akarsularda da prensip ayni aslında ancak bazı ilave tedbirler alınabilir. Akarsu hızının 1 m/saniyenin altında olması gerekir (bakterilerin yaşaması için kritik su hızı!). Eğer değilse, o zaman önce akarsu, uzunluğu boyunca uygun belirli düzlük ve cukur olabilecek bölgelere taşırılır (bir çeşit selleme yapılır) akış hızının yavaşlatıldığı o bölgede Em ile işlem yapılır. Akarsu bu bölgede bir süre tutulup tekrar yatağına döndürülür. Buna alternatif olarak ise, akarsuyun yatağının üzerine eski bir kütük devrilerek ya da doğal malzemelerden set çekilerek su yavaşlatılır. Aslında tüm akarsularımızda yaklaşık her 100 ile 500 metrede bir kıyısında hafif girintiler yapmakta ve bu girintilere saz dikmekte fayda vardır. Bu girintiler, suyun hızının yavaşladığı yerlerdir ve birçok yabani hayvan kuşlar ve böcekler, kucuk balıklar, zooplanktonlar buralarda saklanırlar (Bir çeşit çöllerdeki vahalar gibi diyebiliriz). İngiliterede bu girintiler bilerek oluşturuluyor ve saz dikiliyor. İşte bu girintilerin olduğu yerlerden EM dozajlanır. Hatta bu girintilere, 1mX1m boyutlarında demir kafesler içine yerleştirilmiş iri taşlardan (5- 10 cm capında) oluşan matriksler yerleştirilirse sonuç daha da iyi olacaktır (mikroorganizmaların taşların yüzeylerine tutunmaları için). Ama matriks konulmadan da sadece bu girintilere bukaşi topları konularak da sonuç alınabilir. Burada önemli olan suyu biraz yavaşlatmak (biyoflimin oluşması için) daha sonra kopan biyofilmler başka yüzeylere yapışarak oralarda yaşamlarına devam edecektir.

Dogasever
24-11-2009, 19:04
Sn. Doğasever, Benim bahçemde 3 yaşında fidanlarım(120 adet civarı) var, bu sonbaharda leonardit ve yanmış keçi gübresi kullanacağım. Bununla beraber bahçemde EM uygulaması da yapmak isitiyorum, ancak sorun şu ki henüz bahçeme depo yapamadım kuyudan motorla suyu çekip direk hortumla suluyorum, eski usül yani.
Bu ortamda EM ürününü nasıl kullanabilirim ve ölçüleme nasıl olmalı.
Teşekkürer

Ozur dilerim mesajiniz gozumden kacmis. Once hortumla normal sulamanizi yapin. 20 litrelik bir yag tenekesi bulun. Sulama bittikten sonra, 20 litrelik yag tenekesini suyla doldurun ve icine 100 ml (1 cay bardagi) EMA koyun ve bir fidanin dibine dokun. Tum fidanlariniza ayni islemi tekrarlayin. Kolay gelsin. Bu islemi bir buyume donemi boyunca en az 3 defa tekrarlayin.

Dogasever
24-11-2009, 19:12
Sn Aslan,

Ayni islemi (yag tenekesi ile EM uygulama islemi) yagmur yagdiktan sonra da yapabilirsiniz. Yanliz EM uyguladiktan sonra sulama yapmayin veya hava durumu yagmur yagacak diyorsa yine bu islemi yagmurdan once de yapmayin. Kisaca, EM uygulandiktan sonra tekrar sulama yapilmamali. aksi takidrde mikroorganizmalar da akan suyla birlikte akar gider. Bizler mikroorganizmalarin topraga tutunmasini ve orada yasayip uremelerini istiyoruz. Attiginiz veya atacaginiz keci gubresi ve leonardit cok isabetli olmus. Bunlar da EM"nin topraginizda cogalmasini saglamak icin bire bir! Tekrar kolay gelsin.

Savaş
25-11-2009, 01:24
Sayın doğasever,

benim de #391 nolu mesajım sizden ilgi bekliyor. Ne dersiniz? Likapa için asitli toprağa ihtiyacım var. Kova içine attığım çam ibreleri ve narenciye kabukları EM Bukaşi kompost için yanlış bir uygulama mıdır?

Saygılarımla.

MeyveliTepe
25-11-2009, 07:21
Sn.Savaş,
Yanlış değil ama çam iğnelerinin çözülüp dönüşmeleri çok uzun sürüyor. Likapa için kullanacaksanız o da sorun değil. Bir kaç hafta içinde bitkilerinizde kullanabilirsiniz. Likapaların dikim toprağına karıştırabilir ya da diplerine kalınca malç olarak koyabilirsiniz.

Savaş
25-11-2009, 16:08
Teşekkürler sayın MeyveliTepe.

Bir yandan bukaşi kompost kovasında fermante ederek, diğer taraftan da naylon bir torba içinde küflenerek çözülmesi için bekliyorum. Diğer bir torba içinde de çürümeye devam eden ağaç yaprakları var. Herhalde bahara doğru her şey hazır olur.

memet
01-12-2009, 20:23
Bonsailerimde kullanmak için aldım.
Önce heryere kullandım, çöplere tuvalete vs. Yarısını böyle bitirdim şişenin.

Fidanlarım kışa hazırlandığı için belirgin bir fark gözlemlemeyi beklemiyorum şimdilik.

On kilo kadar taze inek gübresine, yarım bardak pekmez, yarım bardak em, bir litre suya karıştırdım gübreye ekledim.

Altıncı günüde. Naylon torbada, dışarıda gölge bir ortamda. Beyaz mantarlaşamyı bazı yerlerde gördüm. Gübre içinde böcekler ve kurtlar varmış, onların hareketsiz olduklarını farkettim yaşıyorlar mı diye kontrol edecektim, sonra bakarım, unutmuşum.

Gübre kokusunun önemli ölçüde kesildiğini farkettim.

Dogasever
02-12-2009, 12:03
Bonsailerimde kullanmak için aldım.
Önce heryere kullandım, çöplere tuvalete vs. Yarısını böyle bitirdim şişenin.

Fidanlarım kışa hazırlandığı için belirgin bir fark gözlemlemeyi beklemiyorum şimdilik.

On kilo kadar taze inek gübresine, yarım bardak pekmez, yarım bardak em, bir litre suya karıştırdım gübreye ekledim.

Altıncı günüde. Naylon torbada, dışarıda gölge bir ortamda. Beyaz mantarlaşamyı bazı yerlerde gördüm. Gübre içinde böcekler ve kurtlar varmış, onların hareketsiz olduklarını farkettim yaşıyorlar mı diye kontrol edecektim, sonra bakarım, unutmuşum.

Gübre kokusunun önemli ölçüde kesildiğini farkettim.

Sn Memet
Gübrenin aşırı nemli olmamasına dikkat edin. Yukardaki mesajlara bakarsanız nem miktarının nasıl kontrol edileceği yazıyor. Eğer aşrı nemliyse, gübreye biraz kepek ya da talaş ilave ya da her ikisini de ilave edin. 15 gün dolunca bir defa gübreyi karıştırarak alt üst edin ve üzerini yine naylonla örtüp bırakın. Bu şekilde toplam 6-8 hafta sonra gübreniz kullanıma hazır hale gelecektir. EM, gübre içindeki kurtçukları, larvaları yok ettiği gibi, topraktaki zararlıları da yok ediyor. Unutmayın zararlılar genellikle oksidasyon ortamında, oksidasyon ortamının enzimlerinin hakim olduğu ortamlarda barınırlar; fermentasyon ortamında, fermentasyon enzimlerinin hakim olduğu ortamlarda barınamaz ve üreyemezler! Sevgiyle kalın.

Dogasever
02-12-2009, 22:57
Sevgili Agaclarnet okurları

Bir süre once EMA'nın yeni bir isimle piyasaya çıkacağını belirtmiştim. Geçen ay tüm hazırlıklar tamamlandı ve başvurusu yapıldı. Bu ay içinde ruhsat işi halloluyor ve ürün piyasaya çıkacak. Bu birçok açıdan hepimiz için yararlı olacak. Yeni ürünün adı AKİRA olacak.

EMX konusu:
Ayrıca onumuzdeki gunlerde EMX'in muadili olabilecek insanlar için bir EM ürününü piyasaya çıkaracağız. Bu ürün için de bir isim arıyoruz. Hem kulağa hoş gelecek hem de EM'nin, Yararlı mikroorganizmaların, Fermentasyonun yararlarını belki de içinde bulundurabilecek bir isim olabilir. Tabii ki kimseyi isim konusunda sınırlandırmak istemem ama genelde saglıklı ıcecek, bagısıklık sistemini destekleyecek bir urun. Eger sizin bulacağınız ismi seçersek, size sağlıklı içeceğimizden bir kasa ücretsiz göndereceğiz. Lütfen katılın. Bulacagınız isimleri (kac adet olursa olsun katılabilirsiniz) kayhan@emturkey.com adresine gönderiniz.

denizakvaryumu
03-12-2009, 07:39
Neden Akira...Bu ismin bir anlamı var mı?

Akira yine tek bir yerden mi satılacak?

Akira, bukaşi, kompost için gerekli EM tozları,bukaşi kovaları vs.;

gitti gidiyor,
tarım tedarik
aldesem
hepsi burada

gibi sitelerde de satışı düşünülmüyor mu?

Aksi halde yine e-postalar,telefon haberleşmeleri, posta çeki olmayan hesaplar vs.ile uğraşacağız :)

Dogasever
03-12-2009, 10:28
Neden Akira...Bu ismin bir anlamı var mı?

Akira yine tek bir yerden mi satılacak?

Akira, bukaşi, kompost için gerekli EM tozları,bukaşi kovaları vs.;

gitti gidiyor,
tarım tedarik
aldesem
hepsi burada

gibi sitelerde de satışı düşünülmüyor mu?

Aksi halde yine e-postalar,telefon haberleşmeleri, posta çeki olmayan hesaplar vs.ile uğraşacağız :)

Sn Denizakvaryumu,

Akira, bir Japon öyküsüne göre "ilahi güçlere sahip olan" anlamına geliyor. Hatta bu isimle bir de bilim kurgu film yapıldı. Japonya'nın en ünlü güreşçilerinden birinin de adı aynı zamanda. Biz de bu ismin EM mikroorganizmalarına yakışacağını düşündük.

Yeni yıla EM Türkiye yepyeni değişikliklerle giriyor. Haberiniz olsun. Kargo isimizi hallettik. Aras kargo ile calisiyoruz. Bundan sonra inşallah kargo sorunu olmayacak. Ayrica, web sitesi uzerinden de satis yapacagiz. Kimseye telefon etmeniz gerekmeyecek. Bayilerimizin tumu urun satabilecek. Ayrica postaneye de odeme yapilabilecek. Urun elinize gectiginde odeme yapabileceksiniz. Bukasi kovalari zaten www.yesiladim.com sitesinden satiliyor. Bunlara Restaurant, oteller, isyerleri, okullar ve tatil koyleri icin tasarlanmis buyuk boy Bukasi kovalari da ilave ediliyor. Insanlar icin EMX muadili yeni bir icecek cikaracagiz. Baska onerileriniz varsa, dikkate alacagimizdan emin olabilirsiniz.

denizakvaryumu
03-12-2009, 11:45
Merak ettiğim bir husus da;

Yeşil adımda satılan EM aşılayıcı materyal yerine aynı kompost yapma işlemi için Akira kullanıp kullanamayacağımız.

Yani iki ayrı ürün satın almak yerine sadece Akira alıp hem kompost yapma hem bitkilerde kullanma işlemini gerçekleştirebilir miyiz?

Bu iki ürünün içindeki EM lar aynı mı, farklı mı?

Dogasever
03-12-2009, 12:20
Merak ettiğim bir husus da;

Yeşil adımda satılan EM aşılayıcı materyal yerine aynı kompost yapma işlemi için Akira kullanıp kullanamayacağımız.

Yani iki ayrı ürün satın almak yerine sadece Akira alıp hem kompost yapma hem bitkilerde kullanma işlemini gerçekleştirebilir miyiz?

Bu iki ürünün içindeki EM lar aynı mı, farklı mı?

Sn Denizakvaryumu,

Her iki ürün içinde de EM mikroorganizmaları mevcut ancak Akira sıvı, EM aşılama materyali ise kuru veya cok az nemli ve katı bir ürün. Kompost yapımında en önemli unsurlardan biri nem oranıdır ve yığının çok nemli olmaması gerekir. Mutfak atıkları oldukça nemlidir. O yüzden, kuru ve katı madde halinde olan EM aşılama materyalini kullanıyoruz. Yığın zaten nemli olduğundan yığının üzerine bir de Akira spreylerseniz, nem oranı iyice artar ve sorunlar çıkabilir. Ama diyelim ki sizin kompostlaştırmak istediğiniz organik maddeniz kupkuru; o zaman, tabii ki sıvı olan Akira ürününü tercih etmelisiniz. Bilmem anlaşıldı mı?
Her iki durumda da, Bukaşi kompost kovalarından çıkan sıvı, 1/50 veya 1/100 oranında suyla seyreltilerek sıvı gübre olarak bitkilerinizde kullanılabilir. Saygılar

MeyveliTepe
03-12-2009, 12:28
Merak ettiğim bir husus da;

Yeşil adımda satılan EM aşılayıcı materyal yerine aynı kompost yapma işlemi için Akira kullanıp kullanamayacağımız.

Yani iki ayrı ürün satın almak yerine sadece Akira alıp hem kompost yapma hem bitkilerde kullanma işlemini gerçekleştirebilir miyiz?

Bu iki ürünün içindeki EM lar aynı mı, farklı mı?

Sadece EMA (Akira oluyor herhalde) kullanarak, kepeğe emdirmek suretiyle hazırlayacağınız malzemeyi bukashi kovalarında kullanabilirsiniz. Böylelikle tek girdi ile sıvı, katı hepsi hallolmuş olur.

Dogasever
03-12-2009, 12:42
Sadece EMA (Akira oluyor herhalde) kullanarak, kepeğe emdirmek suretiyle hazırlayacağınız malzemeyi bukashi kovalarında kullanabilirsiniz. Böylelikle tek girdi ile sıvı, katı hepsi hallolmuş olur.

Teşekkürler MeyveliTepe. Tek ürünle (Akira) yapmak mümkün tabii ki. İsteyen yapar, isteyen bizden hazır yapılmış alabilir. Bizden aldıklarında, daha avantajlılar çünkü EM aşılama malzemesinin içine EM seramik tozları da koyuyoruz. Çok daha kaliteli bir ürün. Ancak, Meyvelitepe'ye katılıyorum. İnsanları hiçbir konuda hiçbir şeye mecbur tutmuyoruz. İsteyen istediği şekilde ürün yapabilir de, hazır da alabilir. Saygılar.

denizakvaryumu
03-12-2009, 13:12
EM seramik tozunun işlevi nedir?

Dogasever
03-12-2009, 13:21
EM Seramik tozu bulunduğu ortamda sürekli EM Mikroorganizmaları üretir. Çeşitli nedenlerden ötürü şartlar uygun olmadığında ya da nem veya sıcaklık nedeniyle ortamdaki yararlı mikroorganizmalar yok olsa bile, ortam koşulları yeniden mikroorganizmalar için uygun hale gelince, EM seramik yine EM üretmeye başlar.

Sarıcan
04-12-2009, 08:50
Sn. Doğasever,

Mogan gölü örneğinde görüldüğü gibi kirlenen çevrenin temizlenebilmesi için örnek bir maliyetlendirme çalışması yapabilirmiyiz? Her şeyi devletten ve belediyelerden beklersek bu işin olacağı yoktur. Çevreci sivil toplum kuruluşlarının böyle projelere sıcak bakabilmesi içinde ne kadarlık bir bütçeye ihtiyaç olacağını bilmeleri gerekir.

Daha küçük örnekler olabilir, mesela Tuzla Organize Deri Sanayii' nin arıtma göleti. Bu maliyeti belediye karşılamayabilir veya isteksiz davranabilir, Sanayi sitesi yönetimindekilerin burnu bu kötü kokuya mesleki olarak alışmış olabilir.

Ama çevrede yaşayan yüzbinlerce aile, özellikle sıcak yaz günlerinde, sisli ve rüzgarın dağ tarafından denize doğru estiği anlarda yemek masalarında çektiği mide bulantısını çekmektense, karşılayabilecekleri ölçüde bir maliyet söz konusu ise belediye ve site yönetimi karşı olsa bile örgütlenip bu çalışmayı başlatabilir.

Kaç m3 suya ne kadarlık bir EM uygulaması gerekir? Bu bazı semtlerde bulunan rogar kapaklarından sızan kötü kokuları gidermek için mahalle bazına bile indirgenebilir. Önemli olan maliyet. Ama siz illaki bu sorunları en azından yerel yönetimler çözsün diyorsanız daha çok bekleriz. Videolarda göllere bukaşi topu atan veya EM sıvısı boşaltanların hepsi sivil insanlar gibi görünüyordu. Bilmem yanılıyor mu yum?

MeyveliTepe
04-12-2009, 09:44
Mogan gölü örneğinde görüldüğü gibi kirlenen çevrenin temizlenebilmesi için örnek bir maliyetlendirme çalışması yapabilirmiyiz? Her şeyi devletten ve belediyelerden beklersek bu işin olacağı yoktur. Çevreci sivil toplum kuruluşlarının böyle projelere sıcak bakabilmesi içinde ne kadarlık bir bütçeye ihtiyaç olacağını bilmeleri gerekir.

Bu gibi işler çoğu zaman projeye özel bütçe gerektirmekle birlikte güzel düşünce. Elimizde +/- %10 hata payı ile doğru sonucu verecek bir şablon veya formül olsa iyi olurdu.

Dogasever
04-12-2009, 14:04
Sn. Doğasever,

Mogan gölü örneğinde görüldüğü gibi kirlenen çevrenin temizlenebilmesi için örnek bir maliyetlendirme çalışması yapabilirmiyiz? Her şeyi devletten ve belediyelerden beklersek bu işin olacağı yoktur. Çevreci sivil toplum kuruluşlarının böyle projelere sıcak bakabilmesi içinde ne kadarlık bir bütçeye ihtiyaç olacağını bilmeleri gerekir.

Daha küçük örnekler olabilir, mesela Tuzla Organize Deri Sanayii' nin arıtma göleti. Bu maliyeti belediye karşılamayabilir veya isteksiz davranabilir, Sanayi sitesi yönetimindekilerin burnu bu kötü kokuya mesleki olarak alışmış olabilir.

Ama çevrede yaşayan yüzbinlerce aile, özellikle sıcak yaz günlerinde, sisli ve rüzgarın dağ tarafından denize doğru estiği anlarda yemek masalarında çektiği mide bulantısını çekmektense, karşılayabilecekleri ölçüde bir maliyet söz konusu ise belediye ve site yönetimi karşı olsa bile örgütlenip bu çalışmayı başlatabilir.

Kaç m3 suya ne kadarlık bir EM uygulaması gerekir? Bu bazı semtlerde bulunan rogar kapaklarından sızan kötü kokuları gidermek için mahalle bazına bile indirgenebilir. Önemli olan maliyet. Ama siz illaki bu sorunları en azından yerel yönetimler çözsün diyorsanız daha çok bekleriz. Videolarda göllere bukaşi topu atan veya EM sıvısı boşaltanların hepsi sivil insanlar gibi görünüyordu. Bilmem yanılıyor mu yum?

Ekolojik dengenin yeniden tesis edilmesinin amaçlandığı göllerde EM uygulanması için her projeyi tek tek ele alıyor ve birçok etmeni değerlendiriyoruz. Sonuçta proje ortaya çıkıyor. O yuzden ancak bze bitr proje isteği gelmesi durumunda böyle bir çalışma yapabiliriz. Ancak genel prensipleri yukardaki mesajlardan birinde belirtmiştim.

Arıtma göletleri veya diğer küçük boyutlu su alanlarında, ekolojik dengeyi tesis etmek gibi bir amaç olmadığından sadece kirliliğin ve olumsuz etkilerin (koku gibi) ortadan kaldırılması düşünüldüğünden, işimiz daha kolaydır ve kullanılacak sıvı EMA ve bukaşi topları mikrarı da Mogan gölüyle karşılaştırılmayacak kadar azdır. Sosyal sorumluluğu olan insanların yaşamlarının kalitesini yükseltecek böyle bir projede halkımız veya belediyeler veya sivil toplum kuruluşları ön ayak olarak sorunları çözmek isterlerse, halkımızın veya belediyelerimizin cebinden para çıkacağı için mutlaka çorbada bizim de payımızın olması için bizler elimizden geleni yapacağız. Bu tür sosyal içerikli projeleriniz varsa, lütfen bana eposta ile bildiriniz (kayhan@emturkey.com). Ben bizzat Japonya ile konuşarak projenin belli bir miktarı için ücretsiz ürün temin edebilirim. Geri kalan parası ödenecek ürün miktarı içinde normal fiyatın çok çok altında fiyat alabilirim. EMRO organizasyonu ve bizler (EM bünyesinde çalışan herkes) için bunu yapmak bir görevdir ve bu tür projelerden fazla kar etmeyi hiç bir zaman düşünmedik. Somut olarak yapmak istediğiniz proje ile ilgili aşağıdaki ayrıntıları bildirmenizi rica ediyorum:

1- Projenin yeri ve kısaca tanımı
2- Kim/ Kimler tarafından organize edildiği
3- Topluma getireceği yararlar
4- Düşünülen meblağ (Ne kadar para ayrılabileceği, bu miktar çok küçük olabilir ama yine de bildirilmesinde fayda var çünkü biz de ne kadar ücretsiz ürün verebileceğimizi buna göre tespit edebiliriz)

MeyveliTepe
06-12-2009, 00:14
Bu adreslerde EMA'nın topraksız tarım ile ilgili uygulamalarından söz ediliyor.

http://www.emsustains.co.uk/horticulture+hydroponics.htm
http://www.ematlantic.ca/agriculture/hydroponics/index.htm
http://www.emamerica.com/hydroponics

Dogasever
06-12-2009, 13:00
Sn Meyvelitepe'nin verdiği linklerden birindekileri çevirisyle birlikte aşağıya kopyaladım:

Hydroponic Systems

In hydroponic crop production systems, EM can be diluted with the nutrient solution at a rate of 1:10,000. This practice will coat the root systems with beneficial micro-organisms and make nutrient uptake more efficient. The EM will also breakdown unwanted waste products and at the same time produce probiotics and antioxidants which will keep your plants healthy and vigorous and harvested plants 'fresher' for longer.

As EM increases its activity with temperature, it is ideally suited for hydroponic systems in polytunnels.


Çeviri:
Topraksız tarım
Topraksız tarım ile tarımsal ürünlerin üretildiği sistemlerde, EM, bitkileri beslemek amacıyla kullanılan besleme çözeltisiyle en fazla 1:10.000 oranına kadar seyreltilebilir. Bu uygulama sonucunda, bitkilerin kökleri yararlı mikroorganizmlarla kaplanır ve besin alımı daha verimli hale gelir. EM, ayrıca istenmeyen atık maddeleri de parçalar ve aynı zamanda bitkilerin sağlıklı olmasını sağlayan probiyotikler ve antioksidan maddeler de üretir. Böylece, hasadı yapılmış ürünler de daha uzun süre taze kalarak bozulmadan dayanabilir.

EM'nin etkinliği sıcaklıkla arttığından, politünellerdeki (örtü altında yapılan üretim) topraksız tarım uygulamalarına ideal olarka uygundur.

ozko
06-12-2009, 18:10
Arkadaşlar merhaba,

ben de şu an da evde Bukaşi kompost yapmayı düşünüyorum. neler yapmak gerektiğini ana hatlarıyla anladım yanlız uygulamayla ilgili sormak istediğim bir soru var: Kompost üretimi esnasında koku yapıyor mu? Malum çevredeki oturanları rahatsız etmek istemem. Böyle bir problemle karşılaşan kimse var mı?

Dogasever
06-12-2009, 18:16
Sn Ozko
www.yesiladim.com sitesini incelemenizi ve bu sitede (agaclar.net) bukasi ve EM ile ilgili yazilanlari okumanizi oneririm.

ozko
06-12-2009, 19:08
Merhaba Doğasever,

evet ben de siteyi şimdi inceledim. Konuyu okudukça beni daha da fazla heyecanlandırıyor ve bu baharda hem EM5 hem de EM bukashiyi üretmek üzere gerekli malzemeleri temin etmeyi düşünüyorum.

Yanlız merak ettiğim bir soru var, bu konu forumda yazıldıysa da görmemiş olabilirim, affedin. Sonuçta EM1 mikroorganizmaların kendisi ve bunların da her canlı gibi çoğaltılabileceğini düşünüyorum. Şu an da EM1 Türkiye'ye komple dışarıdan mı geliyor yoksa Türkiye'de de üretimi var mı? Moganla ilgili yazışmada ürünün Japonya'dan temin edilmesinden bahsetmişsiniz o yüzden ilgimi çekti.

Teşekkürler

Dogasever
06-12-2009, 21:12
Ürün Japon lisansıyla Türkiye'de üretiliyor. Bizler EM organizasyonu (EMRO) olarak tüm dünyadaki EM organizasyonlarıyla çok iyi bir işbirliği içindeyiz. Bazı projelerde EMRO organizasyonu, bizim sosyal içerikli projelerde harcayacağımız ürünün bir kısmının maliyetini karşılıyor. Bu finansman zengin ülkelerdeki EM satışlarından karşılanıyor. Diyelim ki kirli bir göl temizlenecek. Bunun maliyetinin yarısını EMRO karşılayabilir. Diğer yarısını da bizler yine EM'nin perakende fiyatının çok altında karşılayabiliriz. Yeter ki somut olarak bir proje çıksın karşımıza. Saygılar.

Dogasever
07-12-2009, 00:25
Sn Sarıcan
Sayısız kişiyle ve yönetimlerle, belediyelerle konuştuk! Yaptığımız demo çalışmalarının sayısını ben bile unuttum. Sizin tabirinizle herkesin gözüne sokarak birçok denemeler yaptık. Tanıyayım tanımayayım karşılaştığım herkesle bu konuları konuşuyorum. (Karım artık sen kafayı yemeye başladım diyor!). Bu konuda bir kitap ve çok sayıda makale yazdım. Hergün 5-6 saatimi EM için harcıyorum. Şu anda Japonyanın dahi bilmediği kadar EM'yi tanıyoruz, EM'nin ardında yatan fiziksel ve kimyasal kuralları biliyoruz. EM hakkında bize neden diye sorabileceğiniz bizim de yanıtlayamayacağımız bir soru hemen hemen yok gibi. Bunları yurtdışındaki çoğu EM organizasyonu bilmiyor.

HER TÜRLÜ OLUMSUZLUĞA RAĞMEN HEPİMİZ GELECEĞE UMUTLA BAKIYORUZ. BURADA YAZILANLAR OKUYUCULARIMIZIN İÇİNİ KARARTMIŞ OLABİLİR. AMA KESİNLİKLE DURUM O KADAR DA KÖTÜ DEĞİL ÇÜNKÜ BİZLER İNATLA MÜCADELEMİZE DEVAM EDİYORUZ. YAVAŞ YAVAŞ İNSANLAR BİZİ ANLIYORLAR VE ANLADIKÇA DA BİR ŞEKİLDE DESTEK OLUYORLAR VE BİZE DESTEK OLAN HERKESE ÇOK TEŞEKKÜR EDİYORUM. DÜNYAYI BİZLER KİRLETTİK (ABD'LİLER DAHA FAZLA KİRLETMİŞ OLSA DA) YİNE BİZLER TEMİZLEYECEĞİZ. O YÜZDEN BU BAŞLIĞI OKUYAN HERKESTEN RİCAM YEREL YÖNETİMLER ÜZERİNDE KAMUOYU BASKISI OLUŞTURMALARIDIR. BİZLER ZATEN BİR TARAFTAN BASKI KURUYORUZ AMA SİZLER DE BASKI YAPARSANIZ, O ZAMAN BELEDİYELER SİZE DAHA ÇOK KULAK VERECEKLERDİR. NE DE OLSA SEÇMENSİNİZ!

akcan67
07-12-2009, 00:31
Sn Doğasever

En sonundada sizi bağıttılar.

Zeytinlibahçe
07-12-2009, 00:33
selamlar

etkin mikroorganizmalar ve bukasi kovaları benim icin fermantasyondan cok daha fazlasını , hayata karsı bır bakıs acısı ve durusu temsil ediyor

saygılarımla

denizakvaryumu
07-12-2009, 08:02
...balkonumda EM ile elde ettiğim tüm sonuçları değerlendirmeye devam ediyorum. Ayrıca moderatörü olduğum bir başka forumda da, oldukça güzel bir şekilde sonuçlarını tartışıyorum ve tanıtımını yapıyorum. İyi bir şeyin tanıtımını yapmanın da hiç bir zararını görmüyorum.

Hangi forum, konuyu oradan da takip edelim.

Sarıcan
07-12-2009, 09:17
Gereksiz bir tartışmaya sebep olduğum için tüm forum üyelerinden özür diliyorum. Herkese çalışmalarında başarılar diliyorum. Fakat şunu herkesin bilmesini istiyorum, ben çalışma hayatını sonlandırmış ve hiç bir ticari kaygısı olmayan biriyim.

Kimseye saldırmak gibi bir niyetim de yok. Sn. Doğasever' e EM' yi Türkiye ekonomisine kattığı için daha önceki mesajlarımda da teşekkür etmiştim, şimdi de ederim.

Umarım bu tartışmalar biraz can sıktıysa da konuyu biraz daha hazır lopçu tüketim anlayışından, düşünerek ve araştırarak yeni bir şeyler katabilirmiyim anlayışına bir adım yaklaştırmıştır. En azından çöp kovalarınızı kendiniz yapabilir duruma gelirsiniz.

EM ise her kafası çalışan insanın araştırması ve heyacanlanmasını gerektirecek kadar bilimsel bir konu.

Saygılar

Dogasever
07-12-2009, 11:43
Sn Sarıcan,
Sizin de belirttiğiniz gibi, çalışma hayatını sonlandırmış biri olmanıza rağmen EM'ye ilgi duyduğunuz ve kendi kendinize balkonunuzda bir çalışma yaptığınız ve sonuçlarını tartışmaya açtığınız için ben size teşekkür ediyorum. Bazı yalnış anlamalar olmuş olabilir. Benim de kalemim biraz sivridir. Sizi incitmiş olabilirim. Kusura bakmayın. Ama inanın bir kötü niyet söz konusu değil. Ben sadece ilgili başlıkta konunun ele alınmasını istedim. Nedeni ise, EM'den değil başka bir şeyden bahsediyorduk. İnsanları yanlış yönlendirmememiz gerekir diye düşündüm. O kadar. Sizi dışlamak kesinlikle söz konusu değil. Aksine, diğer başlığa ben de zaten sizinle birlikte gidecektim. Çünkü sizin yaptığınız çalışma son derece tipik bir örnek. Bugün sizin başınıza geldi yarın benzeri uygulamayı yapacak birçok kişinin başına gelebilir. Biliyor musunuz, Türkiye'deki en büyük topraksız tarım şirketlerinden biri geçen yıl yaptığı denemelerden sonra önümüzdeki yıl EM kullanma kararı aldı? Eminim bu insanlar da sizin yazdıklarınızı okuyacaklardır. O yüzden, yazdığınız yazılarda sanki EM kullanmışsınız gibi, Bukaşi sıvısı söz edince, mecburen ben de müdahale etmek zorunda kaldım. Neyse önemli değil. Ayrıca, bazı konularda ben de sizin gibi düşünüyorum. Hazırlopçu tüketime karşı insanlar kendi kovalarını kendileri yapabilirler benim de katkım olsun demişsiniz. Çok güzel. Gerçekten de doğru ben de size bizim kovaları nasıl yaptığımızı izah edeyim. Uzay teknolojisi değil zaten. Gayet basit. İçindeki suyu dışarı atacak ve hava almasını önleyecek bir düzenejk kurarsınız, alın size Bukaşi kovası. Örneğin, sanayi tiplerini (120 litre ve üzeri kapasiteli) yaptık. Aşağıya fotoğraflarını da koyuyorum. Bunu herkes yapabilir. Ama biz bir de deneyimimizi koyuyuoruz buna. Nedir o? Neler yanlış gidebilir sorusunun yanıtı. Mesela kesinlikle hava aldırmamanız gerekir. Mesela musluğun etrafından Bukaşi sıvısını (ya da çöp suyunu) sızdırmaması gerekir. Bizler deneye deneye en ideal tasarımı bulduk ve ürettik. Bir diğer nokta da altta toplanan sıvının musluk açılınca tamamının boşalması gerekir. Bunun gibi birçok ayrıntı bu kovalar denene denene en ince ayrıntısına kadar tasarlandı. Bu süreç yaklaşık 1yıl sürdü. Şimdi size sesleniyorum. Siz de bu kovayı üretebilirsiniz. Ancak bizden alacağınız fiyatın kat kat üzerine malolur. Ayrıca, sonuç tam verimli de olmayabilir. Sizin yoğurt kabında yaşadığınız sorunları büyük bir olasılıkla birçok kez yaşarsınız. Sonra dönüp dolaşıp neden böyle oldu acaba diye düşünür sorunu çözmeye çalışırsınız. Sonunda düşünüp taşınıp sorunu çözersiniz. Ama ben diyorum ki biz zaten bu sorunlar üzerine aylarca kafa patlattık ve çözdük. İnsanlığın ilerlemesi ancak yeni şeyler bularak mümkündür. Yoksa, Amerika'yı yeniden keşfederek bir yere varamayız. Neyse, ben siz durumu ve benim gösterdiğim tepkinin nedenlerini biraz daha açıklamak istemiştim. Siz de kendi çapınızda tabii ki katkıda bulunmak istediniz. Bu nedenle size tekrar teşekkür ediyor. Hem çalışmalarınızın devamını diliyorum. Hem de forumda yazı yazmaya devam etmenizi mutlaka istiyorum. Öyle çalışma hayatım sona erdi deyip de bir köşeye çekilip yan gelip yatmak yok! Emeklilik yan gelip yatma yeri değildir. Ben de neredeyse 48 yaşındayım ve bazı arkadaşlarım emekli oldular ama çalışmaya 24 saat yetmiyor bile! Sizin yaptığınız denemelerin en güzel yanı çok basit oluşu ve bu da benim hoşuma gidiyor!

Dogasever
07-12-2009, 11:49
musluk
www.yesiladim.com

Dogasever
07-12-2009, 12:03
Sanayi tipi bukaşi kovaları; okullar, yemekhaneler, askeriye, restaurantlar, oteller, tatil köyleri, büyük bahçe sahipleri, işyerleri ve kompost üzerine yepyeni denemeler yapacak cinfikirliler için tasarlanmıştır.

Savaş
07-12-2009, 12:20
Hangi forum, konuyu oradan da takip edelim.

Sayın denizakvaryumu,

bilemiyorum burada başka bir forumun ismini vermek uygun olur mu? Uygun olur derseniz bir dahaki mesajda ismini vereyim. Olmaz derseniz, özel mesaj ile size adını vereyim.

İlginize teşekkürler.

denizakvaryumu
07-12-2009, 12:48
Doğa ve insan severlerin buluştuğu,fikir alışverişinde bulunduğu her türlü ortamın ve yerin bildirilmesinde, neden sakınca olsun ki?

Savaş
07-12-2009, 14:17
Sayın denizakvaryumu,

bahsettiğim forumun adresi:

http://www.bizimbahce.net/forum/bitki-yetistirme-ortamlari/em-bukashi-kompost-uygulamalari/

Düşünce ve önerilerinizi bekliyorum.

Saygılarımla.

denizakvaryumu
07-12-2009, 16:12
Kompost uygulaması çok güzel anlatılmış.
Tebrikler.

Adalet Yağcı
07-12-2009, 16:48
Ben uzun yıllardır çöp öğütücü kullanıyorum, yayla evimdeki mutfağıma da bir öğütücü alıp, organik maddeleri ayrı bir bölümde öğütüp bir tank içinde biriktirmeyi hep düşünmüşümdür.

Başlığı okudukça daha yapılabilir gibi geliyor bana, bütün mesele mutfağın yeniden kırılıp bulaşık suyunun gittiği yerin haricinde bir boru döşemek olacak, o boru doğrudan bahçedeki tanka bağlanacak, öğütücüden çıkanlar iyice parçalanmış olacağından sorunsuz şekilde kullanılabilir.

memet
07-12-2009, 17:50
Savaş, doğasever siteler ile ilgili bir başlığmız var, orada sitenizin linini verebilirsiniz.

memet
07-12-2009, 17:56
Daha önce hazırladığım gübreye pirinç küspesi kattım. Biraz daha EM eklemem gerekti bu durumda.
On kilo kadar tekrar hazırlayacağım.

Ayrıca süreci görebilmek için hercai menekşe aldım dün, yarısına em vereceğim kalanını kontrol grubu olarak tutacağım, bakalım fark ne olacak.

Dogasever
07-12-2009, 18:56
Ben uzun yıllardır çöp öğütücü kullanıyorum, yayla evimdeki mutfağıma da bir öğütücü alıp, organik maddeleri ayrı bir bölümde öğütüp bir tank içinde biriktirmeyi hep düşünmüşümdür.

Başlığı okudukça daha yapılabilir gibi geliyor bana, bütün mesele mutfağın yeniden kırılıp bulaşık suyunun gittiği yerin haricinde bir boru döşemek olacak, o boru doğrudan bahçedeki tanka bağlanacak, öğütücüden çıkanlar iyice parçalanmış olacağından sorunsuz şekilde kullanılabilir.

Sn Adalet Yağcı,
Mutfak öğütücülerinden çıkan organik madde kompostlaşma için idealdir. Parça boyutu 3 mm civarına geldiğinden idealdir. Yalnız nem oranına dikkat etmenizi öneririm. Fazla nemli olmasın. EM kullanırsanız, daha iyi ve kaliteli bir kompost elde edersiniz. Ne mutlu bizlere ki siz kompost üretmek için mutfağınızı kırdırmayı bile göze alıyorsunuz. Gerçekten duygulandım ve çok sevindim. Başarılar diliyorum.

Dogasever
07-12-2009, 18:58
Daha önce hazırladığım gübreye pirinç küspesi kattım. Biraz daha EM eklemem gerekti bu durumda.
On kilo kadar tekrar hazırlayacağım.

Ayrıca süreci görebilmek için hercai menekşe aldım dün, yarısına em vereceğim kalanını kontrol grubu olarak tutacağım, bakalım fark ne olacak.

Sn Memet kullanırken seyreltme oranlarına dikkat etmeyi unutmamanızı öneririm. Sevgiler.

Dogasever
07-12-2009, 19:00
Daha önce hazırladığım gübreye pirinç küspesi kattım. Biraz daha EM eklemem gerekti bu durumda.
On kilo kadar tekrar hazırlayacağım.

Sn Memet,
Ne kadar çok farklı özellikte ve çeşitli organik madde eklerseniz, kompost da o kadar iyi olur. Başarılar diliyorum. Kontrol grubuyla karşılaştırmanızı burada sabırsızlıkla bekliyoruz.

memet
07-12-2009, 19:17
Evet oranlar, her ne kadar bu hafiçe bulanık su ne işe yarayacak diyorsam da sulandırırken, oranlara dikkat ediyorum.

Kontrol grubu da inanmamaktan değil meraktan. Yoksa üyelerimizden mikrobiyoloji profu komşuma danıştım konuyu.

Dogasever
08-12-2009, 15:18
Sanayi Tipi Bukaşi Kovaları


Sanayi tipi bukaşi kovaları; okullar, yemekhaneler, askeriye, restaurantlar, oteller, tatil köyleri, büyük bahçe sahipleri, işyerleri ve kompost üzerine yepyeni denemeler yapacak cinfikirliler için tasarlanmıştır.

İşletmenizin içinde ya da dışında konuşlandırılabilir.

Hava giriş– çıkışını engelleyen kapak, herhangi bir koku ya da sinek problemi ile karşılaşmadan fermantasyona yardımcı olmaktadır. EM ile fermantasyon sonucu koku ve sinek yapmadan çürüme sağlanır.

Kovalar mobildir ve yer kısıtlaması olan durumlarda yerleri rahatlıkla değiştirilebilir. Tekerlekleri sayesinde istenilen konuma taşınabilir.

Kovanın içine yerleştirilen separatör ve alt kısıma monte edilmiş olan musluk sayesinde bitkiler için besin değeri yüksek EM BOKASHİ SIVI sı kolaylıkla alınıp sıvı gübre olarak değerlendirilir.

120 litre ve üzerinde boyları mevcuttur.

Sanayi tipi büyük boy kovalarımızla kendi kompost işinizi de kurabilirsiniz. Burada fermantasyona uğratılan çeşitli organik atık karışımları. Daha sonra peletleyerek ve torbalayarak, Yararlı mikroorganizma aşılanmış organik gübre olarak satabilirsiniz. Diğer organik gübrelerden daha üstün nitelikli bir gübre elde edilir.

Her aldığınız sanayi tipi kova için sizin adınıza Ege Orman Vakfı aracılığı ile bir fidan dikiyor ve sertifikasını size gönderiyoruz.

*duygu*
10-12-2009, 16:26
Ben evde Bukashi kovalarında kompost üretmeye çalışan acemi bir üyeyim. Bu ana kadarki deneyimlerimle çok olumlu sonuçlar aldım. İlk etapta elde ettiğim Bukashi sıvısısı kullandım ve gözle görünür bir fark oldu bitkilerimde. Hem salon çiçeklerinde hem de balkondaki ve içerideki sebzelerimde çok iyi gelişmeler oldu.

Saygılarımla...

Dogasever
10-12-2009, 17:09
Duygu Hn merhaba,

Paylaşımınız için teşekkür ederiz. Başka olumlu veya olumsuz gözlemleriniz olursa, veya yeni bazı uygulamalarda kullanırsanız (örneğin, cam silme, fırın, ocak temizliği vs. gibi, kötü ve küf kokan merdivanaltı, dolap gibi yerler) izlenimlerinizi yine bizimle paylaşmanızı ve forumun bu köşesini aktif biçimde kullanmanızı arzu eder, tekrar katkılarınızdan ötürü teşekkür ederim. Saygılarımla.

memet
13-12-2009, 15:31
Bukaşi için başlığı tarıyordum da, oraların çok kafa karıştırıcı olduğunu düşünmeye başladım. Sulama suyuna beş litreye bir kapak EM koymuşsunuz.
Ben kendi hesabıma göre bunun yarısını uyguladım. Bir çizelge mümkün müdür bu konuda. Neye ne kadar katılmalı.

Reytabu
16-12-2009, 23:27
Em kullanan arkadaşlar

Sipariş ettiğim EM' e nihayet kavuştum. Gelen ürünün üzerinde EM1 yazıyor.
İçindeki sıvının rengi de fotoğraftaki gibi bal renginde yoğunluğu ise hoşaf
kıvamında.

Ben EMa talep etmiştim. Sizce bu EM1 mi yoksa EMa mıdır?

Saygılarımla

Zeytinlibahçe
17-12-2009, 00:05
sn reytabu selamlar

EM1 in rengi daha kırmızı ve pekmez renginde resimde gördügümün rengi melas rengine yakın densitesy daha fazla görünüyor sanırım EMA

a.d.

skanatlar
17-12-2009, 07:42
EMA gibi duruyor. Marka tescili EM1 olarak yapıldığı için üzerinde EM1 yazıyor sanırım

Dogasever
17-12-2009, 10:30
Sn Reytabu
Urununuz EMA. Merak edecek bir sey yok.

Reytabu
17-12-2009, 12:18
Teşekkürler Ayhan Dukel, Ajanse1978 ve Doğasever.

İlk uygulamayı hemen red robin domates fidanlarına uyguladım.
Hafta sonu da kompost uygulamasında kullanacağım.

Saygılarımla

epsody
17-12-2009, 13:09
Arkadaşım Reytabu, EM den maksimum yarar sağlamak, ancak içindeki mikro organizmaları uyguladığımız topraklarda organik mataryellerin varlığı söz konusu oldukça geçirlidir, durumu açıklamam garekirse EM'in için deki mikro organizmaları özel bir toprak işçisi olarak düşünürsek onları orada en iyi şekilde ikame ederek barınma ve beslenmelerinin karşılığında onlardan mucizevi faydalar sağlayabiliriz, yoksa onlardan faydalanma söz konusu olamaz.

Öncelikle bu tip sıvı ve enzim gübrelerden bitki beslemede yarar sağlamak istiyorsak öncelikle topraklarımızın organik yapısını zenginleştirmek zorunluğu vardır.

Ama kompost yapımında EM'in konumu başka bir yönde işleyerek kompost malzemesinin oluşumunda aktif görev alacak uygun zemin önceden sağlanmış durumda olduğunda, organik atıkların bertarafı kısa yoldan sağlanırken kompostunuzun içeriğide değerli enzimlerle en yarayışlı bitki besin maddesine dünüşümüne uygun mikro organizmaların artmasıyla işlem hız ve içerik bakımından en uygun kompost oluşumu sağlanmış olacaktır, çalışmalarında başarılar dilerken sağlık esenlik içinde olasın.

Dogasever
17-12-2009, 14:49
Sn Epsody çok haklı,

Mikroorganizmaların da bizler gibi canlı olduklarını ve yiyecek (organik madde), içecek (su) ve barınma ihitaçları olduğunu unutmamalıyız. Mikroorganizmalar için en iyi barınma yeri kildir. Topraklarımızda genellikle çok az da olsa kil mevcuttur. Ancak saksınızda olmayabilir. Veya toprağınız aşırı derecede kumlu veya kireçliyse, o zaman biraz (50 gram/mtrekare) kil ilave etmenizde yarar var. Onların da eve ihtiyacı olduğunu unutmamalıyız.

sibelbozo
18-12-2009, 10:04
merhabalar
sn dogasever
annemin rizede kivi bahçesi bulunmakta kivilerin verimini artırmak için em yi kullanabilirmiyim, bununla ilgili bir uygulamada hiç bulundunuz mu?

1-Rizede yağmur çok fazla olduğundan sulama yapılmamatadır. em kullanımını nasıl uygulayabiliz.
2-kivi hasadından sonra ( kasımın 13-18 arasında yapılmış olup ) yanmış koyun gübresi ve gövdenin budanmasından çıkan dal artılarıyla beraber bitkilerin köklerine malçlama yapılmıştır. gelecek kasım ayına kadarda başka bir gübreleme yapılmayacak
Annem hangi gübreyi kullanmam gerek diye ziraat mühendisine danıştığında FSP 15 15 15 önermiş em yi seçmemiz durumunda bu gübreye ihtiyaç duyulur mu öğrenmek istiyorum. annem köyde herkesin kimyasl gübreleme yapmakta olduğunu kiviler 90 gr üzerinde olgunlaşıp hast edilmesiyle satış rakamları çok daha iyi olduğunu söyledi. bizimde kullanmamız gerekliği arz etmekte .

Dogasever
18-12-2009, 15:52
merhabalar
sn dogasever
annemin rizede kivi bahçesi bulunmakta kivilerin verimini artırmak için em yi kullanabilirmiyim, bununla ilgili bir uygulamada hiç bulundunuz mu?

1-Rizede yağmur çok fazla olduğundan sulama yapılmamatadır. em kullanımını nasıl uygulayabiliz.
2-kivi hasadından sonra ( kasımın 13-18 arasında yapılmış olup ) yanmış koyun gübresi ve gövdenin budanmasından çıkan dal artılarıyla beraber bitkilerin köklerine malçlama yapılmıştır. gelecek kasım ayına kadarda başka bir gübreleme yapılmayacak
Annem hangi gübreyi kullanmam gerek diye ziraat mühendisine danıştığında FSP 15 15 15 önermiş em yi seçmemiz durumunda bu gübreye ihtiyaç duyulur mu öğrenmek istiyorum. annem köyde herkesin kimyasl gübreleme yapmakta olduğunu kiviler 90 gr üzerinde olgunlaşıp hast edilmesiyle satış rakamları çok daha iyi olduğunu söyledi. bizimde kullanmamız gerekliği arz etmekte .

Sorunuz icin tesekkur ederim. Asagidaki sorularima ynait verirseniz, size yardimci olabilirim:
- Agaclar kac yasinda?
- Govdelerinin capi kac cm?
- Boylari kac metre?
- Agac basina yaklasik kac kg yanmis keci gubresi uygulandi?

Kimyasal gubre mutlaka kullanacaksiniz diye bir sey yok. Olsaydi, piyasada organik kiwi olmazdi! Yukardaki sorularin yanitlarini bekliyorum. SAygilar.

sibelbozo
19-12-2009, 16:09
ilginize şimdiden teşekkür ederim

ağaçlar 13 yaşında olup 8-10 cm gövde çapında boyları 1,5 m
kullanılan gübre yaklaşık bir çuval 2 ye bölünüp ;
kivinin kökünün 0,5 m çapının etrafın kazınıp gübre konup toptakla kapandı kırpılan dal parçaları köküne konuldu 74 kök ( 8 kiz kökü erkek 66 kök dişi ) kivi mevcut ayrıca yan parselde de k.vi bahçesi mevcut

Dogasever
20-12-2009, 11:37
Sn Sibelbozo,

Mart ayinda 1/500 oraninda klorsuz suyla seyrelteceginiz EMA'yı (O zaman adı 'Akira' olacak!) tüm ağaçların ve ağacın dibine koyduğunuz dal kırpıntılarının üzerlerine spreyleyin (yağmurdan sonra). Sulama yapmadığınızı biliyorum ancak yağmurdan sonra aynı çözelti ile ağaçları sulayın. Bu sulama işlemini çiçeklenme ve meyve tutma dönemlerinde de tekrarlayın. Yani bir büyüme mevsiminde en az 3 veya 4 defa sulama işlemini yapınız. Yine meyve tutma döneminde bir spreyleme daha yapabilirseniz iyi olur.
Sulama işleminin yapılması:
Yağmurdan sonra yapın. Bir teneke veya bidona 10 litre klorsuz su koyun. (1/500 ila 1/300 oranında), Örneğin 10 litre suya yarım çay bardağı EM koyabilirsiniz. Bu suyu ağacın dibine dökün. Eğer arazi eğimliyse veya toprak yağmurdan sonra suya doymuşsa, bu suyun akıp giderek uzaklaşmaması için, ağacın etrafında resimde görüldüğü gibi toprak ile küçük bir havuzcuk oluşturun. (Aşağıdaki resimde bu zeytin ağacı için gösterilmektedir)

Kimyasal gübre:
Ağaçta önceki yıllarda kimyasal gübre kullandınızsa, bu yıl hemen kimyasal gübreyi tamamen kesmeyin ancak size normalde önerilen miktarın yarısını bu senede kullanın. Önüzümdeki yıl kullandığınız kimyasal gübreyi dörtte bire indirin. Ondan sonraki yıl ise, tamamen organik üretime geçeceksiniz ve hiç kimyasal gübre kulanmanıza gerek kalmayacak.
Bundan önceki yıllarda kimyasal gübre kullanmadınızsa, EM ile devam edin ve bundan sonra da kimyasal gübre kullanmayın!
90 gramın üzerinde meyveler almanız dileğiyle!

epsody
22-12-2009, 20:41
Sayın doğasever sizlere bir sorum olaca17-20 aralık tarihleri arasında tüyapın sunduğu fuara katıldım, birçok sıvı gübre ve mikro biyal enzim içerikli üretim yapan firmalar ürünlerini yakından tanıtmak için oradaydılar fakat EM i tanıtan firma göremeyişim benim EM in burada olmayışının sebebleri üzerinde düşünmeye ve sebeblerini aramaya yönelti, tabii burada ilk aklıma siz geldiniz bu sorularımın cevaplarını almaya.

Beni bu konuda bilgilendirerek, benim gibi diğer arkadaşların da bu soruları cevap bulacaktır, ilgin için teşekkür eder iyi günler dilerim.

Dogasever
23-12-2009, 14:36
Sn Epsody,

Sorunuz için teşekkürler. Normalde önemli bazı tanıtım fuarlarına katılıyoruz. Ancak, Tuyap'a katılmadık. Ancak, bu fuarlar, tarım bölgelerinde (Ege ve Akdeniz) olursa sırf tanıtım amaçlı olarak katılabiliriz. Ama şunu da genel olarak bilmenizde fayda var ki, EM organizasyonu pek fazla reklam yapma taraftarı değildir. Bizler sadece iş yapmakla meşgulüz zaten bugunkü mevcut "her ne pahasına olursa olsun rekabet" anlayışına karşı olduğumuzu da biliyorsunuz. Biz rekabetten çok "iyiler arasında işbirliği ve dayanışmadan" yanayız. Refah toplumunu çatışarak "benim ürünüm senin ürününü döver!" anlayışıyla değil, birlikte el ele vererek kimyasallardan nasıl kurtuluruzun yollarını arayarak birlekte zenginleşme, bilinçlenme yoluyla ancak kurabiliriz. Beyinleri bu sistem tarafından şartlandırılmış birçok kişi benim bu söylediklerime gülüp geçecektir ancak dünyamızın kaynakları çok sınırlı ve bu kaynakları idareli kullanmak zorundayız. Benim görüşüme göre, bir ciklet veya şampuan ya da sıradan bir deterjan olsaydık, reklam yapmak zorundaydık. Eğer içinde sadece organik madde ya da tek bir mikroorganizma türü içeren bir sıvı gübre olsaydık, benzerlerimizin önüne geçmek için yine reklam yapmak zorundaydık. Ancak biz bunların hiçbiri değiliz ve insanlara alternatif bir yaşam biçimi/görüşü sunuyoruz. O yüzden, şimdilik reklam yapmıyoruz. Reklamla ancak fazla derin görüşü olmayan birbirine benzer iki ürün arasında bocalamakta olan insanları kandırabilirsiniz. Ama gerek Internet gerekse diğer kaynakları kullanarak "bilinçlendirme/bilgilendirme" yapıyoruz. (Bu sitede benim yazılarım da bunun bir parçasıdır!) Bu bilinçlendirmenin/bilgilendirmenin meyvelerini kısa bir süre içinde yapılmaya başlanacak önemli çevre projeleriyle göreceksiniz. Saygılarımla.

Reytabu
27-12-2009, 23:00
Zeytin solgunluğu

Dün, fusarium solgunluğuna yakalanmış 7 yaşındaki zeytin ağacımın köküne (çapı 60 cm kadar alanına) 20 litre kuyu suyuna tahminen 1,5 - 2 çay bardağı kadar ema ilave ederek döktüm. Başka hiç bir ilaç vs kullanmamıştım. Benzer şekilde daha önce aynı derecede ilerlemiş durumdaki 4-5 ağacım kurumuştu.

Cep telefonu ile çekmiş olduğum fotoğrafı ekliyorum. Bakalım ağacı em uygulamaları ile kurtarabilecek miyim. Gelişmeleri hep birlikte göreceğiz.

epsody
28-12-2009, 06:23
Sayın Doğasever," Rekabet değil bilgilendirme/bilinçlendirme" başlıklı yazınız bana yeterli açıklama imkanı vermediğini belirtmek isterim, hatta çalışmalarınızın ve tanıtımlarınızın Ege ve akdeniz bölgeleriyle sınırlıymış vurgulaması, benim bu açıklamalarınıza tatminsizliğimin bir delili gibi kabul edilebilir.

Ben isterdimki doğayı kirleten mineral gübre ve zehirlere karşı tek vücut nişanesi olarak sizide yani EM'i de tuyapın standlarında görmek dileğimdi.

Sn Epsody,

Normalde önemli bazı tanıtım fuarlarına katılıyoruz. Ancak, Tuyap'a katılmadık. Ancak, bu fuarlar, tarım bölgelerinde (Ege ve Akdeniz) olursa sırf tanıtım amaçlı olarak katılabiliriz. kullanarak "bilinçlendirme/bilgilendirme" yapıyoruz. (Bu sitede benim yazılarım da bunun bir parçasıdır!) Bu bilinçlendirmenin/bilgilendirmenin meyvelerini kısa bir süre içinde yapılmaya başlanacak önemli çevre projeleriyle göreceksiniz. Saygılarımla.

Dogasever
28-12-2009, 22:11
Sn Reytabu
Zeytin solgunluğunda EM'nin nasıl kullanılacağını ayrıntılı biçimde "zeytin hastalıklarıyla doğal mücadele" başlığında anlatmıştım. Orada yazanlara uyarsanız ağacınızı kurtarabilirsiniz.

http://www.agaclar.net/forum/showpost.php?p=549578&postcount=238

Uyguladığınız tarihte hava sıcaklığı neydi? Ağacınızın çapı kaç cm? gibi soruları da dikkate almanız ve ona göre uygulama yapmanız gerekmekte. Ayrıca, 1 dekarda kaç adet hasta ağaç olduğu da önemli. Bu detaylara göre uygulama şekli değişiyor. Hasta ağaçlarda normalden daha fazla EMA kullanıyoruz. Yukardaki linkte ayrıntıları bulabilirsiniz. Saygılar

Dogasever
28-12-2009, 22:17
Sevgili Epsody arkadaşım
Benim gerçekten haberim olmadı fuardan.
Ankaradaki arkadaşlarımızda projelerle çok meşguldüler. Bu fuar gözümüzden kaçmış olabilir. Katılamadık. Türkiyede her sene 10-15 fuar oluyor. Denk gelirse katılmaya çalışıyoruz. Ama inanın fuarlar epey masraflı ve zahmetli oluyor. Tabii sonuçta bunlar ürün fiyatlarına yansıyor. Biz elimizden geldiğince, ürün fiyatını da aşağıda tutmaya çalışıyoruz. Aşağıdaki dileğine candan katılıyorum.
Kmiyasal maddelerin karşısında zaten tek vücut olarak beraberiz. Biz bir fuara katılmayınca, kimyasalların karşısında değiliz diyemeyiz. Değil mi?

Ben isterdimki doğayı kirleten mineral gübre ve zehirlere karşı tek vücut nişanesi olarak sizide yani EM'i de tuyapın standlarında görmek dileğimdi.

Alper Akman
30-12-2009, 00:12
Sayin EPSODY fuarlar genelde çok uluslu şirketlerin buluşma yerleri EM Organizasyonu tamamiyle kar amacli bir organizasyon olmadigi için bu tür fuarlarin en önemlilerine katiliyor.Türkiye'de Tarım fuarlarinin uluslararasi düzeyde yapildigi iki yer vardir birincisi Antalya growtech eurasia ikincisi ise mersin uluslararasi tarım fuarıdır.Bu fuarlara Tarım ve Hayvancılık departmanımız katılmaktadır.Sizin bahsettiginiz 17-20 aralık 2009 tarihinde yapılan Avrasya Tarım fuarı genelde tarım makinaları ağırlıklı bir fuardır.Fuara bende genel bilgi acisindan ve katılımcı EYS makina sahibi Şakir bey tarafından davet edildim.Benim gözlemimde fuarın tarım makinaları acısından önemli olduğudur.Aşağıda fuara katılımcı listesinide bilgilerinize gönderiyorum.Ama ürünümüze gosterdiğiniz hassasiyet için size teşekkür ediyorum.
Tüyap'da gerçekleşen AVRASYA TARIM FUARI KATILIMCI LİSTESİ
AGRODEN TARIM VE KİMYA ÜRÜNLERİ SAN. TİC. LTD. ŞTİ. 300 D 3
AJANS BEYAZ - MEHMET ÜNÜVAR 330 D 3
ALÇELİK ÇELİK YAPI İNŞAAT SAN. VE TİC. A.Ş. 202 2
ALPLER ZİRAAT ALETLERİ VE TİC. A.Ş. 324 A 3
AMA SPA (ITALY) / AMA GARDEN / AMA TÜRKİYE 326 B 3
ANIMAL DERGİSİ 304 C 3
APA YAYINCILIK 310 A 3
ASYANET ENERJİ ELEKT. ÜR. İNŞ. TAAH. PRJ. FİN. MÜŞ. SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. 331 E 3
ATAN MAKİNA VE YEDEK PARÇA SAN. TİC. LTD. ŞTİ. 310 C 3
ATLANTİS MÜHENDİSLİK GOLF PEYZAJ TARIM. SUL. SİS.
İNŞ. TAAH. SAN. TİC. LTD. ŞTİ. 330 C 3
BAĞCILIK ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ MÜDÜRLÜĞÜ TEKİRDAĞ 301 C 3
BALIKESİR İLİ DAMIZLIK KOYUN KEÇİ YETİŞTİRİCİLİĞİ BİRLİĞİ 332 E 3
BARAN TARIM MAKİNA SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. 322 F 3
BAYTRAK TARIM MAKİNALARI DAĞITIM A.Ş. 213 2
BEREKET SAĞIM SİSTEMLERİ
TARIMAK TARIM MAKİNALARI SANAYİ VE TİCARET A.Ş. 330 F 3
BEY MEDYA SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. 320 B 3
BİRLEŞİK TEKNOLOJİK GELİŞİM MAKİNE OTOMATİV SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. 331 D 3
BMR TARIM HAYVANCILIK GÜBRE İTH. İHR. SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. 330 B 3
BORALSAN 324 D 3
CEVİZ TARIM ORMAN ÜRÜNLERİ TİC. VE PAZ. LTD. ŞTİ. 330 H 3
CHONQING HUAWEI LIANLONG SCIENCE & TECHNOLOGY CO. LTD. 322 C 3
COSMOPOLITE - CLUB BACCO ITALIA 302 C 3
ÇANKAYA FİDANCILIK MEYVACILIK - FATİH ÇANKAYA 330 K 3
ÇİMUKA KULUÇKA MAKİNELERİ 324 C 3
DEKSAN HİDROLİK MAKİNE SANAYİİ A.Ş. 324 E 3
DİZAYN TEKNİK PLASTİK BORU VE ELEMANLARI SAN. VE TİC. A.Ş. 311 D 3
DURU PLASTİK SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. 331 A 3
ECEMAK TARIM OTO MAK. SAN. TİC. LTD. ŞTİ. 302 A 3
EKOSİSTEM GÜBRE SAN. A.Ş. (FERBANAT) 330 E 3
EKOTON ÇEVRE VE TARIM MÜH. LTD. ŞTİ.
EIJKELKAMP AGRISEARCH EQUIPMENT BV 301 F 3
ELEKTROMAK JENERATÖR - SUAVİ UYAR 332 F 3
ELMA TARIM VE TARIM ALETLERİ GIDA TUR. SAN. TİC. LTD. ŞTİ. 311 C 3
ERİŞLER YEM SANAYİ VE TİCARET A.Ş. 321 B 3
ERKİM TARIM ÜRÜNLERİ VE ZİRAİ İLAÇLAR SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. 300 E 3
ESMAK TARIM MAKİNALARI - ERDOĞAN SÜZEN 332 A 3
EYS SEPARATÖR 322 B 3
FEREX-BG 330 J 3
FİŞEK DEMİR HIRDAVAT KOLL. ŞTİ. - AVRAM ESKANAZİ VE ORT. 316 3
FORTİS BANK A.Ş. 314 C 3
FUZHOU FORESIGHT M&E CO. LTD. 322 D 3
GAZETE GÖZLEM YAYINCILIK VE PAZARLAMA LTD. ŞTİ. 333 D 3
GESTAR GENEL TARIM ÜRÜNLERİ BES. GIDA MÜH. İNŞ. SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. 300 C 3
GRIPPLE LTD. 301 E 3
GURBETÇİLER PLASTİK SAN. VE TİC. A.Ş. 302 B 3
GÜBRETAŞ 311 A 3
GÜLEN PLASTİK SAN. VE TİC. A.Ş. 321 C 3
GÜNGÖR TARIM SULAMA MAKİNALARI SAN. VE TİC. A.Ş. 303 C 3
GÜRŞAH RÖMORK SANAYİ 327 B 3
GÜVEN MAKİNE - ADAPAZARI 321 D 3
HARYO MAKİNA SANAYİ A.Ş. 304 A 3
HASAT DERGİSİ 300 B 3
HUBER REBEN GBR - GERMANY 301 D 3
İRGELER TARIM ÜRÜNLERİ ÜRETİM TİC. LTD. ŞTİ. 310 B 3
İRTEM TARIM MAKİNALARI SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. 314 A 3
İSTANBUL İL TARIM MÜDÜRLÜĞÜ FUAYE FUAYE
İZELMAK DALGIÇ POMPA SAN. TİC. MAK. İTH. İHR. SAN. TİC. LTD. ŞTİ. 312 A 3
KARACABAY TURİZM VE MOTORLU TAŞITLAR TİC. LTD. ŞTİ. 212 2
KELVİN TEKNİK İLAÇLAMA MAKİNALARI 320 C 3
KURT MÜHENDİSLİK MAKİNA LTD. / KURT AGRO MACHINERY INDUSTRY CO. 323 3
KURTSAN TARIM END. MAK. SAN. TİC. LTD. ŞTİ. 314 B 3
KUTLUCAN BİÇERDÖVER VE TRAKTÖR SAN. TİC. LTD. ŞTİ. 201 2
LİMAGRAİN TOHUM ISLAH VE ÜRETİM SAN. VE TİC. A.Ş. 310 A 3
MANAVOĞLU MAKİNA İMALAT SAN. TİC. LTD. ŞTİ. 321 A 3
MASSEY FERGUSON TARIM MAKİNELERİ LTD. ŞTİ. 211 2
MELASTY MILKING EQUIPMENTS 322 A 3
NAMIK KEMAL ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ DEKANLIĞI 327 C 3
NEFER ELEKTRONİK SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ 332 B 3
ÖZÇELİK MAKİNA - AHMET ÜMİT AYDIN 303 B 3
ÖZKAN MAKİNA HİDROLİK KONTROLLÜ MAKİNE İMALATI - ÖMER ÖZKAN 303 A 3
ÖZSAN TARIM MAKİNALARI İMALAT VE SATIŞI - ARİF ÖZALP 315 B 3
ÖZSAYGIN GÜMRÜKLÜ ANTREPOLARI 333 B 3
PALAZOĞLU TARIM ALETLERİ SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. 325 3
PLAST-PA TARIMSAL PLASTİK ÜRÜN. İTH. İHR. İMALAT SAN. VE TİC. - MUHAMMED KALKAN 301 B 3
ROTA MADENCİLİK TARIM HAYVANCILIK PAZARLAMA NAKLİYAT DIŞ TİC. A.Ş. 322 E 3
SAKARYA TARIMSAL ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ MÜDÜRLÜĞÜ 312 C 3
SANDER SİGORTA ARACILIK HİZMETLERİ SAN. TİC. LTD. ŞTİ. 330 G 3
SER-GÖR BAHÇE VE YAPI MALZEMELERİ SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. 320 A 3
SMS YAYINCILIK REKLAMCILIK SAN. TİC. LTD. ŞTİ. 312 E 3
SOYLU İPLİK SAN. VE TİC. A.Ş. 330 I 3
SÜRMAK TARIM MAKİNALARI SANAYİ - RAMAZAN ERCAN 313 A 3
ŞAHSUVAROĞLU TARIM A.Ş. 210 2
T.C. TARIM BAKANLIĞI YAYIN DAİRESİ BAŞKANLIĞI 327 A 3
T.C. ZİRAAT BANKASI A.Ş. 326 A 3
TARA TEKSTİL GIDA İNŞ. MAK. KİMYEVİ MAD. VE TIBBİ MALZ. SAN. VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ. 332 D 3
TARIM KREDİ KOOPERATİFLERİ TEKİRDAĞ BÖLGE BİRLİĞİ 311 B 3
TARIMSAL PAZARLAMA 324 B 3
TARSİM 331 B 3
TEKCAN TARIM SERTİFİKALI TOHUM ÜRETİCİLİĞİ 300 A 3
TİGEM - TÜRKGELDİ TARIM İŞLETMESİ MÜDÜRLÜĞÜ 331 C 3
TRAKYA TARIM VE VETERİNERLİK TİC. LTD. ŞTİ. 330 A 3
TRAKYA TARIMSAL ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ MÜDÜRLÜĞÜ EDİRNE 312 B 3
TRAKYA YAĞLI TOHUMLAR SATIŞ KOOP. BİRLİĞİ FUAYE FUAYE
TUANNA METAL BAĞ VE BAHÇE SİSTEMLERİ SAN. TİC. LTD. ŞTİ. 320 D 3
TÜRK TRAKTÖR VE ZİRAAT MAKİNELERİ A.Ş. 200 2
ÜRETİM YAYINCILIK TİCARET LTD. ŞTİ. 333 C 3
VERİMAL TARIM MAKİNALARI BİLGİSAYAR TİC. VE SAN. LTD. ŞTİ. 313 B 3
YÜZÜAK YAĞMURLAMA SULAMA SİSTEMLERİ 332 C 3
ZİRAAT AJANSI ZİRAİ ORGANİZASYON PLANLAMA YAYIN. DAN. TURZ. REK. MED. PAZ. TİC. LTD. ŞTİ. 312 D 3
ZİRAAT FİNANSAL KİRALAMA A.Ş. 333 A 3
ZİRVE TEKSTİL GIDA TURİZM İNŞAAT REKLAM SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. 304 B 3

Adalet Yağcı
30-12-2009, 09:26
Sn Epsody çok haklı,

Mikroorganizmaların da bizler gibi canlı olduklarını ve yiyecek (organik madde), içecek (su) ve barınma ihitaçları olduğunu unutmamalıyız. Mikroorganizmalar için en iyi barınma yeri kildir. Topraklarımızda genellikle çok az da olsa kil mevcuttur. Ancak saksınızda olmayabilir. Veya toprağınız aşırı derecede kumlu veya kireçliyse, o zaman biraz (50 gram/mtrekare) kil ilave etmenizde yarar var. Onların da eve ihtiyacı olduğunu unutmamalıyız.

Sayın Doğasever, benim sebze bahçemin toprağı da çok kumlu, suyu tutmuyor, yanlış hatırlamıyorsam üç çuval(36 kg.)patlatılmış perlit yaydığım halde çok faydası olmadı.
Bu durumda 25 m² olan sebze bahçeme 2 kg. kil yaysam çok mu fazla olur?

Dogasever
30-12-2009, 13:08
Sayın Doğasever, benim sebze bahçemin toprağı da çok kumlu, suyu tutmuyor, yanlış hatırlamıyorsam üç çuval(36 kg.)patlatılmış perlit yaydığım halde çok faydası olmadı.
Bu durumda 25 m² olan sebze bahçeme 2 kg. kil yaysam çok mu fazla olur?

Sn Yağcı
Sorunuz için teşekkürler. 2 kg kili ilave etmenizi öneririm. (Teorik olarak 1,250 g kil gerekiyor ama 2 kg atabilirsiniz.) Toprağınızın organik madde durumu nasıl? Bence kumlu ve/veya kireçli topraklarda en iyisi EM Kompost ve/veya EM Bukaşi ilave etmek. Eğer organik maddeniz çok düşükse, 1 kg/metrekare'ye kadar organik madde ilave edebilirsiniz. Böylece hem organik madde hem de kil ilavesiyle, toprağınızın su tutmasını sağlayabilirsiniz. Saygılarımla.

Dogasever
30-12-2009, 13:17
Naturem arkadaşımıza "aramıza hoşgeldin" diyorum. Ayrıca, verdiği uzun liste için de teşekkür ederiz. Kendisi bir "EM Hazırlama ve Uygulama" uzmanıdır. Yani işin mutfağındadır. Özellikle çevre uygulamalarında yaptığı tüm dere ve göl temizleme çalışmalarını takdirle karşılıyorum. Kendisi yıllardır büyük bir özveriyle çalışmaktadır. Buradaki yazışmalarımıza olumlu katkıda bulunmasını candan diliyorum. Sitedeki tüm EM kullanıcılarının Naturem'in engin deneyimlerinden yararlanacağından hiç kuşkum yok.

Adalet Yağcı
30-12-2009, 13:36
Toprağınızın organik madde durumu nasıl?

Cevap için teşekkürler sayın Doğasever, bu sene Mersin de yapılacak Tarım fuarına geleceğini düşündüğüm Bukaşi kovalarından iki adet almayı düşünüyorum, Em ilavesi ile kendi kompostumu hazırlarım.
Ayrıca, bu Son baharda 25² alana dört büyük çuval yanmış büyük baş hayvan gübresi karıştırıp bellettim.

Bunu dışında İlk bahar bellemesi yapılırken Leonardit ilave etmeyi düşünüyorum toprağıma.

Dogasever
30-12-2009, 13:49
Siz zaten gereken herşeyi yapmışsınız! Tebrikler. Huzur ve sağlık içinde bahçenizin tadını çıkarmanızı diliyorum.

epsody
01-01-2010, 16:35
Sayin EPSODY fuarlar genelde çok uluslu şirketlerin buluşma yerleri EM Organizasyonu tamamiyle kar amacli bir organizasyon olmadigi için bu tür fuarlarin en önemlilerine katiliyor.Türkiye'de Tarım fuarlarinin uluslararasi düzeyde yapildigi iki yer vardir birincisi Antalya growtech eurasia ikincisi ise mersin uluslararasi tarım fuarıdır.Bu fuarlara Tarım ve Hayvancılık departmanımız katılmaktadır.Sizin bahsettiginiz 17-20 aralık 2009 tarihinde yapılan Avrasya Tarım fuarı genelde tarım makinaları ağırlıklı bir fuardır.Fuara bende genel bilgi acisindan ve katılımcı EYS makina sahibi Şakir bey tarafından davet edildim.Benim gözlemimde fuarın tarım makinaları acısından önemli olduğudur.Aşağıda fuara katılımcı listesinide bilgilerinize gönderiyorum.Ama ürünümüze gosterdiğiniz hassasiyet için size teşekkür ediyorum.

Sayın Arkadaşım Naturem, iyiki konuya müdahil oldunuz, bari ikna olmadığım sorularımı siz cevaplarsınızda sakinleşirim, doğasever in çelişkili açıklamalarıyla iyice çelişkiye düştüm sorduğum sorularımla, önce reklam amaçlı olduğu için katılamadığını belirtiyor,bizim amacımız Rekabet değil bilgilendirme/bilinçlendirme diye açıklama getiriyor, nasıl açıklamaysa"" Ancak, bu fuarlar, tarım bölgelerinde (Ege ve Akdeniz) olursa sırf tanıtım amaçlı olarak katılabiliriz. " deyince iş dahada karışıyor sanki tarım türkiyede o anlattığı bölgelerde yapılıyomuşta, onlarda kendilerini ege ve akdeniz bölgeleriyle sınırlamışlar diyerek gaf yapıyordu, daha sonrada haberimiz olmadıda o yüzden katılamadık deyince işin ciddiyetini hepten kaçırdı.

Şimdide sizde EM'in,Tüyapın tarımın makina ağarlıklı fuarlarına katılmadığın dan dem vurarak, kendinizin uluslar arası fuarlara katılabileceğini bu da antalya ve mersin gibi sadece akdeniz bölgesini açıklıyarak doğaseverle ayni paralellkite cevaplar la benim sorularım boşlukta kaldı, benim zehirlere ve kimyasallara karşı EM' ide diğer firmalar BMR TARIM HAYVANCILIK GÜBRE İTH. İHR. SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. EKOSİSTEM GÜBRE SAN. A.Ş. (FERBANAT), TARA TEKSTİL GIDA İNŞ. MAK. KİMYEVİ MAD. VE TIBBİ MALZ. SAN. VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ. gibi firma ve kuruluşları ayırt etmediğim den, sizin bu tutatarsız açıklamalarınıza anlam veremediğimi esefle bildirmek isterim.

Dogasever
01-01-2010, 17:30
Epsody arkadasım ve kardeşim,
Tüm firmalar ve tüm çiftçiler olarak çok zor günler yaşamaktayız. Aslında Türkiye ekonomisi şu anda dünyada ikinci hızla büyüyen ekonomi ve gelecek yıl içinde Sn Başbakan birinci hızla büyüyen ekonomi olacağımızı söylüyor ancak gel gör ki gerçek ekonomi rakamları bunu söylemiyor. Her gün binlerce firma kapanıyor, onbinlerce çek ödenmeden geri dönüyor, binlerce işçi işsiz kalıyor. Şu anda resmi işsizlik %14 civarında. Bunlar sadece resmi rakamlar. Resmi olmayan tablo ise, inan ki bundan daha kötü. Bizler EM Turkey olarak hem devlete karşı yasal vecibelerimizi layıkıyla yerine getirmeye hem de topluma karşı maddi ve manevi görevlerimizi yerine getirmeye çalışıyoruz. Bu arada çalışanlarımızın ve müşterilerimizin isteklerini ve gereksinimlerini de gereği gibi karşılamaya çalışmaktayız. Bu görevlerin yerine getirilmesinde, bugünkü küresel krizin de etkisiyle zaman zaman aksamalar olabiliyor. Biz fiyat artırarak bu krizin etkilerini müşterilerimize yansıtmamaya çalışıyoruz. Kitapçıklar, broşürler bastırararak, seminerler vererek bilinçlendirme/bilgilendirme yaptığımız bilinen bir gerçektir. Ama bunun yanı sıra bir yandan da bilimsel araştırmalar yaparak bugunku bilgi düzeyimizi artırmaya ve EM'nin yeni yeni etkilerini/yararlarını tespit etmeye ve bunların ardında yatan mekanizmaları anlamaya çalışıyoruz. Bütün bunları bir tarafa bırakıp da, sırf Tuyap fuarına katılmadık diye bize darılıyorsan veya içerliyorsan, boynumuz kıldan incedir. Tamam keşke biz de katılsaydık ama ne yapalım olmadı işte. Benim gerçekten haberim olmadı, Türkiyedeki arkadaşlar da neden katılmadıklarını forumda açıklamaya çalışmışlar. Bu konuda neden bu kadar ısrarla üzerime geldiğini anlamadığımı ifade etmek isterim. Kusura bakma katılamadık. Bundan sonra katılmamızı istediğin bir fuar varsa, lütfen bize önceden bildir de biz de hazırlık yapıp katılalım. Başka ne diyebilirim?

Savaş
02-01-2010, 01:38
Sayın Doğasever,

gönlünüzü hoş tutun lütfen. Ne yazık ki, sayın Epsody kelimelerle tehlikeli oyunlar oynamayı seviyor ve hep gaf içinde bulunuyor. Dil işte, kemiği yoktur. Ancak zihinde bıraktığı mana pek acı olabiliyor. İnşallah hep birlikte nice nice fuarlarda buluşmak üzere...

Sevgilerimle.

Alper Akman
02-01-2010, 12:03
Sayın Epsody Öncelikle son yazınızı üslüp yönünden bir daha okumanızı rica ediyorum.
Uluslararası tarım fuarları yapıldıkları sehir veya bölgelerle ziyaretçileri açısından sınırlı kalmıyorlar.Tüm Türkiye ve yakın sınır komsularımızdan ilgili,alakalı ziyaretçiler bu tür fuarları gezmektedirler.Siz niye Tüyap'da yapılan fuara bizi endekslediniz anlamış değiliz.Öncelikli olarak birbirimizi %100 ikna etme gibi bir durumumuz yok bu tür yazılar sürer gider ve ne size nede bize bir yarar sağlamaz.Sayın Epsody EM ile ilgili sorularınızı yanıtlamaktan buyuk bir zevk duyarız.Bu tür forum'larında zaten amacı budur,yoksa polemiğe girerek işi amacından uzaklaştırmış oluruz.
Sevgi ve Dostlukla

Alper Akman
02-01-2010, 12:17
Sevgili Ağaçlar Net üyelerine EM TÜRKİYE olarak EM ürünlerini sizlere çok özel bir fiyattan gönderecektir.Lütfen tüm isteklerinizi ve fiyatlari naturem@emturkey.com adresinden isteyebilirsiniz.Parakende departmanımız sizlerin tüm isteklerine yanit verecektir.

canca7
05-01-2010, 14:25
Sn. Doğasever

EM hakkında geçen sene birşeyler duymuştum. Geçenlerde internette surf yaparken emturkey.com dikkatlimi çekti. Daha detaylı arayarak burayı da buldum ve bütün yazılarınızı okumaya çalıştım. Kafama takılan bir çok nokta var. Önce birkaç alıntınızdan kafama takılanları izninizle sunmak istiyorum.




Şu anda Japonyanın dahi bilmediği kadar EM'yi tanıyoruz, EM'nin ardında yatan fiziksel ve kimyasal kuralları biliyoruz. EM hakkında bize neden diye sorabileceğiniz bizim de yanıtlayamayacağımız bir soru hemen hemen yok gibi. Bunları yurtdışındaki çoğu EM organizasyonu bilmiyor.


Araştırdığıma göre bu EM Japonya'da bulunmuş. Bulan kişi Japon ve siz bu japonlardan daha iyi bildiğinizi iddia edyorsunuz. Bu çok ilginç ve cesaret isteyen bir söz. İçerisinde 80 küsür tane mikroorganizma türü varmış. Ancak internet sitenizde bunların başlıca grup isimleri yazmakta. Rica etsem tamamını listeleyebilir misiniz?


Elinizdeki aktif ürünü de 6 ay kullanabilirsiniz. Yalnız kapağını mutlaka kapatınız ve kapalı tutunuz ve sadece kullanacağınız zaman açınız. Bir de şişenin içindeki ürün seviyesi şişenin yarısının altına indiğinde daha küçük ve yine kapaklı başka bir plastik şişeye alırsanız daha iyi olur.

Sizin de bildiğinizi düşündüğüm gibi bir sıvıyı başka bir kaba aktarma işlemi sırasında içme suyu arıtma tesislerinde içme suyuna oksijen kazandırma yöntemi olan kaskat havalandırma benzeri bir proses gerçekleşecektir. Bu yüzden, kabın içerisindeki oksijenden kurtulmaya çalışırken kat kat fazlasıyla EM ürününe oksijen bulaştıracaksınız. Onun yerine aktarma yapmamak daha mantıklı olur. Benim nacizane önerim ise; EM ile dolu şişeyi elimizle sıkıştırarak içerisindeki havayı boşaltıp kapağını kapatmaktır.

canca7
05-01-2010, 14:36
Sn. Naturem


Sayin EPSODY fuarlar genelde çok uluslu şirketlerin buluşma yerleri EM Organizasyonu tamamiyle kar amacli bir organizasyon olmadigi için bu tür fuarlarin en önemlilerine katiliyor.Türkiye'de Tarım fuarlarinin uluslararasi düzeyde yapildigi iki yer vardir birincisi Antalya growtech eurasia ikincisi ise mersin uluslararasi tarım fuarıdır.Bu fuarlara Tarım ve Hayvancılık departmanımız katılmaktadır.


2009 yılında gerçekleşen en önemli olarak gördüğünüz iki fuarın biri Mersinde diğeri Antalya'da. İstanbul'daki fuar sizin için önemsiz diyorsunuz. Sizin için önemli olan fuarların 2009 katılımcı listelerini inceledim.

Bu sitede natureL mühendislik inşaat turizm ltd. şti. var o siz misiniz?
http://www.mersinagrodays.com/SiteContent.aspx?MainContent=&SubContent=2

Bu da Antalya'daki fuar.
http://www.growtech.com.tr/files/images/tr/growtech_2009_katilimcilar_h.jpg


2010 da katılacak mısınız?

Dogasever
06-01-2010, 11:00
Sn Canca
Yorumlarınız için teşekkür ederim. "Daha iyi biliyoruz" sözü "daha iyi tanıyoruz" anlamında söylenmiştir. Gerçekten de EM ile sürekli yeni şeyleri deneyerek öğreniyoruz. Bu teknoloji 21. yy'lın teknolojisi olarak tanımlanıyor. Bu teknolojinin bize sunduğu olanaklar çok fazla. Bizim güçlü yanımız ise, EM'nin çeşitli ortamlarda nasıl davranacağını önceden bilmemiz ve buna karşı önceden önlemler alarak, doğrudan sonuçları kontrol altında tutabilmemiz. Örneğin, bir göl veya dere arıtması yapıyorsanız, sadece EM'yi tanımak yeterli değil, çevre, ekoloji, fizik, kimya, biyoloji bilimlerine de hakim olmanız ve bu alanlarda pratik bilgilerinizin olması da gereklidir. Benim kastettiğim de budur. Doğrudur, bu konuda ne yaptığımızı iyi biliyoruz. Aynı şey, tarımda da geçerlidir.

Diğer konuya gelince, tabii ki şişeyi sıkarak içindeki havayı atmak çok daha iyidir. Ancak her plastik şişeyle bunu yapmak kolay olmayabiliyor. Deneyimlerimiz, küçük şişeye aktarmanın büyük şişede bekletmekten daha faydalı olduğunu göstermiştir. Zaten Japonlar da aynısını yapıyorlar.

Naturem'e sorduğunuz fuar konusuna gelince, daha önce Antalya fuarına katılmıştık, sanırım yine katılacağız. İlginiz için teşekkür ederim. Saygılar.

Alper Akman
06-01-2010, 12:11
Sayin Canca,

EM.1 Ticari isimle tescil olmus urunumuzun icindeki bazi mikroorganizmalari sizinle paylasabiliriz.Tügem'in ve KKGM'lügünün gizli olarak aldigi ve arşivlediği üretim prosesini sizinle paylaşmamizi düsünmüyorsunuz herhalde.Kısaca size bazi mikroorganizma isimlerini asagida siraliyorum umarim isinize yarar.
Pseudomanas ssp,
Rhizobium spp,
Azotobacter spp,
Streptomyces spp
Bacillus spp,
Serratia spp,
Aspergillus spp,
Penicililium spp,
Mycobacterium spp,
Escherichia spp,
Saccharomyces spp..,
Bir baska bilgiyi'de sizinle paylaşabiliriz örnek olarak FOTOTROPİK bakterileri izole eden ve tespit eden Türkiye'de labrotuar yok.Size TÜGEM'İN mikrobiyal gübrelerin ithalat ve üretim yönetmeliğini okumanizi tavsiye ederim.Diş ticaret standarizasyon yönetneliği ile beraber KKGM'nün ithalat surecinde neler istediğini TÜGEM 'in yönetmeliğini okurken dahil etmeniz gerekir.Bunlari niye yaziyorum Türkiye'de ithal ürünler yönetmeliklerin istediği içerikte olmalıdır.

Fuarların hepsi amacına uygun yapıldığı taktirde mutlaka bilgi ve teknoloji paylaşımı açısından çok önemlidir.İstanbul fuarı için Tarım Makinaları ağırlıklı olduğundan bize uygun olmadığını yazdım ama biz yine ziyatertimizi yaparak gelişmeleri makina ve ekipman açısından takip ettik.Önemsiz görmedik görseydik ziyaret etmezdik.
Antalya ve Mersin Fuarlarına hersene katılmıyoruz taktir edersinizki bu tür katılımlar bir bütçe ayırmakla gerçekleşiyor.Şirketlerimiz bu tür bütçeyi oluşturdukları sene bizde fuarlara katılıyoruz.Sanal ortam bazen fuarlarında önüne geçiyor EM organizasyonu yüzlerce,binlerce bilisel çalişması ve uygulamasıyla Tüm dünyada net'de geziniyor.
Sayın Canca prensip olarak bu tür polemiklere girmem nedeni ise daha öncede belirtiğim gibi bizim amacımız üzüm yemek bağcıyı kovmak değil bu yüzden size ve bizlere hicbir faydası olmıyan polemikler yerine birbirimize faydalı olabilecegimiz konularla ilgilensek daha iyi olur temennisiyle saygılar sunarım.

NOT : Daha teknik ve bilimsel ayrintilari Ankara'ya yolunuz düşerse ofisimizde konuşabiliriz.

acemi_caylak
08-01-2010, 12:49
Sayın Naturem,

EM' yi zeytin ağaçlarına ne zaman uygulamamız gerekir?
Ben Mart ayı başlangıcında topraktan uygulamayı düşünüyorum. Daha sonrada çiçeklenme döneminde ve meyve oluşumundan sonra iki defa olmak üzere toplam 3 kere uygulayacağım. EM' nin topraktan uygulaması sırasında herhangi bir organik gübre veya kompost kullanmak mı daha iyi olur sizce? Ayrıca EM ile birlikte ISR-2000 adlı bitki aktivatörünü kullanabilir miyim?

Dogasever
08-01-2010, 13:16
Sn Acemi Caylak Kac adet zeytin agaciniz var ve nerede? Toprak analizi var mi? Topragin kalitesi nasil? Organik Madde durumu nasil?

acemi_caylak
08-01-2010, 15:06
Sn. Doğasever,

500 ağaç civarı. Toprak analizi maalesef yok. Son 3 yıldır sürekli yanmış hayvan gübresi kullanıyoruz. Bu yıl yeterince yanmış gübre bulamadık. Bu yüzden Biofarm organik gübreyi 1 ay önce ağaç başna 2-5 kg arası (ağaçların yaş durumuna göre) uyguladık.
Bana göre organik madde eksiği yok gibi. Aksama ağaçların resmini eklerim. Durumları fena değil gibi. Ayrıca Mart başında yine organik tür bir gübre uygulayacağım. EM'yi organik gübre ile mi kullanmak daha iyi yoksa kompostla mı? Buna karar veremedim. Ayrıca ağaçlar Gaziantep'te. Kompostla birlikte kargo fiyatı çok tutacaktır. Bu yüzden şimdiden maliyetin görülebilir olmasını istiyorum.
Ayrıca ISR-2000 ile ilgili soruma cevap verirseniz sevinirim.

denizakvaryumu
08-01-2010, 15:46
EM Turkey

yeni yerine taşındı mı? Google map ten görsel adresi alabilir miyiz?

Dogasever
08-01-2010, 16:52
Sn Denizakvaryumu,

Em Turkey'nin yeni adres ve telefonları aşağıdadır: Sanırım Önümüzdeki hafta ortasından itibaren orada olacaklardır.

Anadolu Bulvari ATB is Merkezi I-Blok No :246
Yenimahalle-Camlica/ANKARA

0 312 397 15 74 pbx (tel)
0 312 397 15 81 (fax)

Alper Akman
09-01-2010, 11:44
Sayin acemi Çaylak,
ISR 2000'in organik sertifikali bir ürün EM'ürünleri ile beraber kullanilabilir.ISR 2000 ticari adli urun bitkilerin bağışıklık sistemini güçlendirme amaçlı kullanılıyor.EM' zaten bu bağışıklık sistemini güçlendirici mekanizmaya sahip,ayrica EMFPE adlı ürünümüzüde yapraktan pulvarize ederseniz ayni etkiyi gözlemliyebilirsiniz.Uygulama yapacaginiz zaman bir arkadaşımızı Gaziantep'de görevlendirebiliriz.

acemi_caylak
09-01-2010, 21:19
Sayın Naturem,
İlginiz için çok teşekkürler. Gerçekten bir arkadaşınızı görevlendirirseniz çok sevinirim. EM'nin kullanımının yaygınlaşması ve çocuklarımıza kimyasal zehirlerden arınmış bir çevre ve bitkiler bırakmak uğraşı içerisinde sizleri yanımızda görmek çok güzel.
Saygılar.

Savaş
10-01-2010, 02:02
Em Turkey'nin yeni adres ve telefonları aşağıdadır: Sanırım Önümüzdeki hafta ortasından itibaren orada olacaklardır.

Anadolu Bulvari ATB is Merkezi I-Blok No :246
Yenimahalle-Camlica/ANKARA

0 312 397 15 74 pbx (tel)
0 312 397 15 81 (fax)

Sayın Dogasever,

bu adrese Kızılay merkezden otobüs veya dolmuşla nasıl gidilir? Ben google map'ten biraz baktım ama, güzergahı çıkaramadım.

Reytabu
10-01-2010, 07:49
Sayın Doğasever

Domates fidanlarına kullanmakta olduğum ema da son günlerde çok gaz çıkışı olmaya başladı. Kokusunda herhangi bir değişiklik hiisetmiyorum. Fakat PH değeri artmış. Ürünün ilk geldiği günlerdeki PH ı 4,50 civarı idi bu sabah ölçtüğümde ise 5,49 a yükseldiğini gördüm.Bozulmaya başladığını düşünüyorum fakat kullanmaya devam ediyorum. Bitkilere bir zararı olur mu? Kullanabilirsem hangi sınıra kadar kullanmalıyım?

Saygılarımla

Dogasever
10-01-2010, 11:24
Sayın Doğasever

Domates fidanlarına kullanmakta olduğum ema da son günlerde çok gaz çıkışı olmaya başladı. Kokusunda herhangi bir değişiklik hiisetmiyorum. Fakat PH değeri artmış. Ürünün ilk geldiği günlerdeki PH ı 4,50 civarı idi bu sabah ölçtüğümde ise 5,49 a yükseldiğini gördüm.Bozulmaya başladığını düşünüyorum fakat kullanmaya devam ediyorum. Bitkilere bir zararı olur mu? Kullanabilirsem hangi sınıra kadar kullanmalıyım?

Saygılarımla

Sn Reytabu pH'yı saglıklı biçimde ölçtüğünüzden emin misiniz? Dijital ölçüm cihazı mı? Eğer öyleyse, kalibrasyon çözeltisi kullanılarak kalibre edildi mi? Çünkü ürünün pH'sının o kadar yüksek olmaması gerekir. 4'ün altında olması gerekir. Saygılar.

Dogasever
10-01-2010, 11:25
Sayın Dogasever,

bu adrese Kızılay merkezden otobüs veya dolmuşla nasıl gidilir? Ben google map'ten biraz baktım ama, güzergahı çıkaramadım.

Sn Savaş

Ankarayı sizin kadar bile bildiğimi zannetmiyorum. Ama eminim Sn Naturem size buradan yardımcı olacaktır. Saygılar.

Reytabu
10-01-2010, 11:43
Sn Reytabu pH'yı saglıklı biçimde ölçtüğünüzden emin misiniz? Dijital ölçüm cihazı mı? Eğer öyleyse, kalibrasyon çözeltisi kullanılarak kalibre edildi mi? Çünkü ürünün pH'sının o kadar yüksek olmaması gerekir. 4'ün altında olması gerekir. Saygılar.

Sayın Doğasever

Kullandığım PH metre dijital (Hanna). Kalibrasyon yapılmadı doğruluğundan emin değilim hatalı olabilir. En kısa zamanda kalibrasyon çözeltisi temin edip kalibre edeceğim. Benim kutuda aşırı gaz birikmesi dikkatimi çekti. Birkaç dakikada kapağı açınca fıss diye ses çıkaracak kadar gaz birikiyor.

Saygılarımla