Bağlan

View Full Version : EM (Etkin Mikroorganizmalar)




Sayfalar : [1] 2 3 4 5 6 7

Dogasever
03-04-2007, 10:54
EM NEDİR?

EM “Etkin Mikroorganizma” teriminin kısaltılmış şeklidir. EM değişik türde mikroorganizmalardan oluşmaktadır ve doğadan toplanarak kendine özgü şartlarda üretilmekte piyasada kahverengimsi sıvı şeklinde bulunan bir mikroorganizma kokteylidir. EM, Japonya’nın Okinava kentindeki Ryukyus Üniversitesi’nden Prof. Dr. Teruo Higa tarafından geçen yüzyılın sonlarında geliştirilmiştir. Üzerinde yoğun araştırmalar yapılarak mükemmelleştirilen EM’nin kullanımı tarım, hayvancılık ve çevre alanlarında tüm Dünya’da son 20 yıl içinde son derece yaygınlaşmıştır.

İDEAL TARIMIN İLKELERİ NELER OLMALIDIR?
Kyusei Doğal Çifçiliğin ana teması, İDEAL TARIMIN uygulanmasıdır. Kyusei Doğal Çifçiliğin savunduğu ideal tarımın beş ilkesi şunlardan oluşmaktadır:

1. İnsanların sağlıklı olmaları için güvenli ve besin değeri olan gıdalar üretmek
2. Hem üreticiye (çiftçiler) hem de tüketiciye ekonomik ve manevi olarak katkı sağlamak
3. Sürdürülebilir ve herkes tarafından kolayca uygulanabilir olmak
4. Çevreyi korumak
5. Artan dünya nüfusunu beslemek için yüksek kalitede ve yeterli miktarda gıda üretmek

EM'NİN FOTOSENTEZ ÜZERİNDEKİ ETKİSİ NEDİR?

Tarımsal üretim; güneş enerjisi, su ve karbondioksit gerektiren yeşil bitkilerin fotosentez prosesi ile başlar. Fotosentez için gerekli bu maddeler her yerde bol miktarda bulunmaktadır. Böylece, Tarımı, “yoktan birşey üretmek” olarak tanımlayabiliriz. Ekonomik etkinlik açısından bakıldığında bu iyi bir şey gibi görünse de, mevcut tarım son derece düşük verimlidir. Bunun nedeni, bitkilerce güneş enerjisinin çok düşük bir verimlilikte kullanılmasıdır. Güneş enerjisinin bitkiler tarafından teorik olarak potansiyel kullanılabilme oranı %10-20 arasındadır. Ancak, gerçek kullanım oranı ise %1'in altındadır. Yüksek fotosentez verimliliğine sahip şeker kamışı gibi C4 bitkilerinin kullanılma oranı bile azami büyüme dönemi sırasında %6-7'yi pek geçmemektedir. En iyi verim alınan tahıllarda bu oran normalde %3'ün altında seyretmektedir. Geçmişte yapılan çalışmalar, ana ürün kloroplastlarının fotosentez verimliliğinin daha fazla artırılamayacağını göstermiştir. Bu, biyokitle üretim kapasitesinin azami düzeye ulaştığı anlamına gelmektedir. Bu yüzden, biyokitle üretimini artırmanın en iyi yolu, insan gözüyle görülebilen ışığı (visible light) (kloroplastlar halen bu ışığı kullanamamaktadır) ve kızıl ötesi ışınları kullanmaktır. Bu ışınlar birlikte toplam güneş enerjisinin %80'ini oluşturmaktadır. Ayrıca, organik moleküllerin bitkiler tarafından doğrudan kullanımı yoluyla bitki ve hayvan artıklarının içerdiği organik enerjinin geri kazanılmasının yollarını da araştırmalıyız. Fotosentetik bakteri ve yosun (alg), ortamda organik madde bulunduğunda, 700 ila 1200 nm dalga boylarını kullanabilmektedir. 11 Yeşil bitkiler bu dalga boylarını kullanamazlar. Ayrıca, fermantasyon mikroorganizmaları organik maddeyi parçalayarak, amino asitler gibi karmaşık bileşikleri açığa çıkararak bitkilerin kullanımına sunarlar. Bu ise, organik maddenin tarımdaki verimliliğini artırır. Buradan yola çıkarak, tarımsal üretimin artması için önemli bir etmenin, toprakta organik maddeyi ve güneş enerjisini verimli biçimde kullanacak ve organik maddeyi parçalayacak etkin mikropların bulunması olduğunu söyleyebiliriz. Böylelikle, güneş enerjisinin kullanım verimliliği artırılmış olur.

EM İÇİNDEKİ MİKROORGANİZMALARIN TOPRAKTAKİ ETKİLERİ NELERDİR?

(1) Fotosentez bakterisi (Fototropik bakteri)
Fotosentez bakterileri, yaşamlarını kendi kendilerine destekleyen bağımsız bakterilerdir. Bu bakteriler, güneş ışınlarını ve toprağın ısısını enerji kaynağı olarak kullanarak; kök salgılarından, organik maddeden ve/veya zararlı gazlardan (örneğin, hidrojen sülfür) yararlı maddeler sentezlerler. Yararlı maddelerse amino asitler, nükleik asitler, biyoaktif maddeler ve şekerden oluşmaktadır ki bunların hepsi bitkilerin büyümesini ve gelişmesini teşvik etmektedir. Bu yararlı maddeler hem doğrudan bitkiler tarafından emilirler hem de bakterilerin daha da artması için büyüme ortamı (substrate) olarak davranırlar. Bu yüzden, topraktaki fototropik bakterilerin artışı diğer etkin mikroorganizmaları daha da artıracaktır. Örneğin, fototropik bakterilerin salgıladığı büyüme ortamı olarak davranan azotlu bileşiklerin (amino asitler) varlığından ötürü kök çevresinde (rhizosphere) VA (vesicular- arbuscular) mikoriza artmıştır. VA mikoriza, topraktaki fosfatların çözünürlüğünü artırarak, normalde bitkilerin alımı için çözeltide olmayan fosfatları çözeltiye geçirir. VA mikoriza, azot fikse eden Azotobakter ve Rhizobium bakterileri ile birarada bulunabilir ve baklagillerin havadaki azottan yararlanma yeteneğini artırır.

(2) Laktik asit bakterisi
Laktik asit bakterisi, fotosentez bakterisinin ve mayanın ürettiği şekerler ve diğer karbohidratlardan laktik asit üretir. Uzun süredir laktik asit bakterilerini kullanarak yoğurt ve turşu yapılması bu sayede mümkün olmaktadır. Bununla birlikte, laktik asit çok kuvvetli bir sterilize edicidir. Zararlı bakterileri bastırır ve organik maddenin bozunmasını hızlandırır. Dahası, laktik asit bakterisi, lignin ve selüloz gibi organik maddelerin bozunmasını da artırır ve bu maddeleri, bozunmamış organik maddeden kaynaklanan zararlı etkilere neden olmaksızın, fermantasyona uğratır. Laktik asit bakterisi, sürekli ekilen tarımsal bitkilerde hastalıklara neden olan Fusaryum çoğalmasını/yayılmasını engelleme yeteneğine sahiptir. Fusaryum popülasyonunun artması genel olarak bitkileri zayıflatmaktadır. Bu durum hastalıkları teşvik etmekte ve zararlı nematodların aniden çoğalmasına neden olmaktadır. Laktik asit bakterileri, Fusaryumun yayılmasını ve işlevini bastırırken, nematod oluşumları da yavaş yavaş ortadan yok olmaktadır.

(3) Mayalar
Mayalar; fotosentez bakterileri, organik madde ve bitki kökleri tarafından salgılanan amino asitler ve şekerlerden bitkilerin büyümeleri için yararlı antimikrobiyel ve yararlı maddeler sentezlerler. Mayalar tarafından üretilen hormonlar ve enzimler gibi biyoaktif maddeler aktif olarak hücre ve kök bölünmesini teşvik eder. Mayaların salgıları, laktik asit bakterileri ve aktinomisetler gibi etkin mikroorganizmalar için büyüme ortamı sağlarlar.

(4) Aktinomisetler
Bakterilerle mantarlar arasında bir yapıya sahip aktinomisetler, fotosentez bakterileri ve organik madde tarafından salgılanan amino asitlerden antimikrobiyel maddeler üretirler. Bu antimikrobiyel maddeler ise, zararlı mantar ve bakterileri bastırırlar. Aktinomisetler fotosentez bakterileri ile bir arada yaşayabilirler. Böylece, her iki tür de toprağın antimikrobiyel etkinliğini artırarak toprak ortamının kalitesini yükseltirler.

(5) Küfler
Aspergillus ve Penicillium gibi küfler organik maddeyi hızla bozunmaya uğratarak; alkol, esterler ve antimikrobiyel maddeler üretirler. Bunlar ise, kötü kokuları bastırır ve zararlı böceklerle kurtçukları önlerler. Etkin Mikroorganizmalar içinde bulunan her bir türün (foto sentetik bakteriler, laktik asit bakterileri, mantarlar, aktinomisetler ve küfler) kendine özgü önemli bir işlevi bulunmaktadır. Ancak, fotosentez bakterileri, EM etkinliğinin en önemli bileşenidir. Fotosentez bakterileri, diğer mikroorganizmaların etkinliklerini destekler. Diğer yandan, fotosentez bakterileri, diğer mikroorganizmalarca üretilen maddeleri de kullanırlar. Bu olay, “birlikte varoluş (coexistence) ve birlikte gelişme (co-prosperity)” olarak adlandırılmaktadır. Toprakta Etkin Mikroorganizmalar arttıkça, yerli etkin mikroorganizmaların popülasyonu da giderek artar. Böylece, mikro flora zenginleşir ve topraktaki mikrobiyal ekosistemler iyi dengelenir. Belirli tür mikroorganizmaların (özellikle zararlı olanların) artışı önlenir. Böylelikle topraktan kaynaklanan hastalıklar bastırılmış olur. Bitki kökleri; karbonhidratlar, amino ve organik asitler ve aktif enzimler salgılar. Etkin mikroorganizmalar büyümek için bu salgıları kullanırlar. Bu süreç sırasında, EM, amino ve nükleik asitler, bitkiler için çeşitli vitaminler ve hormonlar da salgılarlar. Dahası, bu tür topraklarda, etkin mikroorganizmalar kök bölgesinde (rhizosphere), bitki ile birlikte bulunurlar (symbiosis). Sonuç olarak, etkin mikroorganizmaların baskın olduğu bu tür topraklarda bitkiler olağanüstü iyi büyürler. Aşağıdaki çizelgede, topraktaki Etkin Mikroorganizmaların işlevleri gösterilmektedir .




Dogasever
03-04-2007, 10:54
TARIMDA EM KULLANIMI

Ülkemizdeki tarım işletmeciliğinde, çok uzun yıllardır aşırı kimyasal gübreler ve zehir kullanımı sonucu maalesef topraklarımız ölmüş, canlılığını yitirmiş, doğal yapısını kaybetmiş, dolayısıyla artık verim alınamaz hale gelmiştir.

Aslında, geçmiş yıllarda, doğal yapısı itibarıyla topraklarımızda var olan yoğun miktardaki yararlı mikroorganizmalar, son yıllarda iyice artan, aşırı kimyasal madde kullanımı ve zehirlerle yok edilmiş ve topraklarımız tamamen patojenlerin (kötü ya da zararlı mikroorganizmaların) istilasına uğramıştır. Yani kısaca, topraklarımız işlevini yitirmiş; üstelik nematod, fusaryum vb.’ne dayalı köklerde çürüklük, verim ve kalite düşüklüğü, kalıntı pestisit içeren ve doğal olmayan sağlıksız ürünler, bitkilerde çökme, hastalıklar, ölüm v.s. gibi pek çok sorunla karşı karşıya kalınmıştır.

Yine tamamen patojen (zararlı) mikroorganizmaların topraktaki hastalık yapıcı etkisi sonucu, zeytin ağaçlarında vertisilyum solgunluğu denilen hastalık, narenciyede uçkurutan hastalığı, diğer meyve ağaçlarımızdaki patojen kaynaklı hastalıklar, verim düşüklükleri, üzümlerimizdeki hastalıklar v.b gibi sorunlar maalesef hızla artmıştır. Üstelik hastalıklı topraklarımıza bir başka ürün ekilse de veya fidan dikilse de, ana hastalık kaynağı bizzat topraktaki zararlı bakteriler olduğundan sıkıntı devam etmektedir. Sonuç olarak da, topraklarımızın üzerinde sağlıklı olarak tarım yapılamaz, yapılsa da sağlıklı olarak verim alınamaz hale gelinmiştir.

Ayrıca kimyasal gübrelerin toprakta oluşturduğu kalıntılar ile zehir kullanımının doğal bir sonucu olarak, toprak yaşamsal işlevini yitirdiği gibi; tekstür yapısı da bozulmuş ve topraklarımız biyolojik, kimyasal ve fiziksel olarak zarar görmüştür. Üstelik kimyasal ve zehir kullanımı doğal dengeyi öylesine bozmuş ve hatta yok etmiştir ki; topraktaki yararlı mikroorganizmalar neredeyse tamamen yok olduğu gibi, keklik, yılan, solucan hatta arı v.b gibi doğal denge için çok önemli olan canlı türleri de tarım alanlarından kaybolmuş ve sonuçta, örneğin, hızla artan fare istilası gibi sorunlarla karşı karşıya kalınmıştır.

Arı, yeryüzündeki mevcut bitki varlığının %86’sını dölleyen bir canlıdır. Yani yeryüzünden arı nesli kaybolsa mevcut bitki varlığının %86’sını kaybetme tehlikesi baş gösterecektir. İşte günümüzde, ülkemizdeki döllenememeden ötürü meyve alınamamış olmasının ana nedenlerinden biri de bu sorundur.

Maalesef, kendi ellerimizle kendi toprağımızı ve doğamızı öldürmekteyiz. Üstelik bunun için, üstüne bir de para ödemekteyiz. Şu anda ülkemizde tarım yapılan tüm topraklardaki sıkıntıların ana nedeni budur.

Bitkiler atmosferdeki ve toprakta parçalanmakta olan organik maddenin sağladığı azottan yararlanamamaktadır. Oysa havadaki azot miktarı %76 dır. Normal olarak gerek bitkiye ve gerekse toprağa organik ya da kimyasal azot takviyesi yapmanın hiçbir anlamı yoktur. Fakat topraklar artık nefes alamadığından, yeterli derecede yararlı mikroorganizma bulunmadığından (aksine patojenlerin istilası söz konusu olduğundan); bitkilerde, her türlü hastalıklar oluşmaktadır.

Ülkemizde çiftçilerimiz bu tür sıkıntılardan kurtulabilmek için çareler aramakta ve fakat maalesef kesinlikle bulamamaktadırlar. Çare diye sunulan pek çok ürün ise sadece ticari amaçlarla piyasa sürülmüş olup kafa karıştırmakta, geçici, ufak tefek etkilerinin bir süre sonra kalmadığı da anlaşılmaktadır.

Toprak analizleri yaptırarak, topraklarımızdaki var olan makro ve mikro elementlerin oranları ile ilgili bilgi alabilmek ve güya buna göre kimyasal gübrelerle takviye yapılması önerilmektedir. Oysa bu da tek başına tamamen eksik veya yanlış bir çözümleme yöntemidir. Özellikle hastalıklı topraklarımızdaki gerçek sorunu ve sebebini açığa çıkarmadığından, yanlış uygulamalara sebebiyet verilmektedir. Üstelik de zaten sorunun kaynağı aşırı kimyasal gübre ve zehir kullanımı olduğundan, hastayı tedavi ediyoruz diyerek hastalığın bizzat sebebi olan kimyasal ve zehirleri, tedavi etmek için önermek akıl işi değildir.

Belki ticari kazanç adına yapılabilir. Ancak böyle bir uygulamadan ötürü, milli ekonominin, ülke topraklarının, milli servetin ve insanlarımızın zarara uğradığı düşünülürse, bu durum hiç de ahlaki değildir. Sadece fiziksel ve kimyasal analizlerle problemin kaynağı bulunamamaktadır. Kaldı ki toprakta doğal denge gereği; makro ve mikro bitki besin maddelerini uygun oranda ve bitkilerin alabileceği formda bitkiye sunma görevlerini yapacak olan yararlı bakterilerin yok edilmiş olması sonucu, toprağa vereceğimiz her türlü kimyasal gübrenin pek çoğu toprakta kalarak kimyasal birikinti teşkil etmekte, sonuçta taşlaşan, çoraklaşan, hasta topraklarla karşılaşmaktayız. Sorunun esas kaynağı, topraktaki iyi veya kötü mikroorganizmaların durumlarıdır, yani sorun biyolojiktir!

Bir başka deyişle, sorun, toprağın bozulmuş olan doğal yapısının sonucu hastalık yapıcı kötü mikroorganizmaların istilası ile karşı karşıya bulunulması gerçeğidir. Buna neden olan da topraklarımızdaki bu kimyasal birikimlerdir. Toprakların hasta olmasının tek nedeninin kötü mikroorganizmaların istilası ile hastalık üretmeleri olduğunun, bunu engelleyecek olan yararlı mikroorganizmaların maalesef yok edildiğinin bilinmesi gereklidir.

Daha anlaşılır bir ifadeyle, ortamdan iyiler yok edilmiş, ortamı tamamen kötüler istila etmiştir. Topraklarımızla ilgili analizi yapılması gereken öncelikli ve asıl konu işte budur. Ülkemizde bu tip ileri analizler yeteri kadar yoğun yapılamamaktadır. Bu nedenle de sorunun esas nedeni tesbit edilememiş olmakta, dolayısıyla çiftçimize ya toprakları ektirilmemekte ya da çözüm diye bir başka kimyasal ya da zehir satılmaktadır. Bunlar çözüm değildir. Bilakis hastayı daha da ölüme sürüklemekte ve çiftçimize gereksiz yere para harcattırılmaktadır. Böylece, bir yandan verim düşüklüğü ya da bitkilerinde, ağaçlarında hastalık sıkıntısı ile boğuşan çiftçilerimiz, diğer yandan da yanlış çözümlere yönlendirilerek daha büyük açmazlara ve çaresizliğe sevk edilmektedir.

Çözüm toprakların yeniden sağlığına kavuşturulup canlandırılmasıdır.

Ektirilmeyen topraklarımızın bile kısa sürede EM (Etkin Mikroorganizmalar) ile kurtarılarak tarıma ve milli ekonomiye kazandırılması çok kolay olup fazla bir maliyet de gerektirmez. İşte EM (Etkin Mikroorganizmalar) teknolojisi tarımda çaresiz kalındığı sanılan sorunların halledilmesini sağlayan dünyadaki tek ve muadili olmayan üründür. Bu özelliğiyle de liderdir.

Yukarıda açıklanan sebepler sonucu düşülen kötü durumdan topraklarımızı ve bitkilerimizi, kesinlikle herhangi bir kimyasal ürünle kurtarabilmemiz mümkün değildir. Ayrıca kimyasal ve zehirlerle tarım yapmak da son derece yanlıştır.

Yeniden topraklarımızı kazanmanın, sağlıklı ve tarım yapılabilir, verim alınabilir hale getirmenin tek yolu; topraklarımızı yararlı bakterilerle yeniden canlandırmaktır. Bunu başardığımız zaman, aynı zamanda toprakta hastalık yapan zararlı bakterileri yok etmiş ve mevcut kimyasal gübre kalıntılarını da parçalayıp toprağın doğal formuna kavuşturulmasını da sağlamış olacağız.

Dolayısıyla, tüm bu sorunların üstesinden gelebilmek için, toprağımızın yeniden yararlı mikroorganizmalar ile aşılanması ve toprağın canlı ve aktif hale getirilmesi gerekmektedir. Yani toprağın gerçek anlmada düzene sokulması gerekmektedir. Buna, bir nevi, hasta ve hatta, işlevlerini yitirmiş haldeki toprağın yeniden canlandırılması işlemi de denilebilir. İşte bu işlemi yapabilecek dünyadaki tek ürün EM’dir.

EM’nin dünyada bir başka eşdeğeri yoktur. EM (Etkin Mikroorganizmalar), bugüne kadar dünya mikrobiyoloji biliminde geliştirilmiş en üst düzeyde bir buluştur.


EM teknolojisi, etkin mikroorganizmaların kullanıldığı teknoloji anlamına gelmektedir. EM çoğu gıda ve sağlık alanında kullanılmakta olan yararlı bakteriler topluluğudur. EM içinde 6 ana tür olmak üzere (fotosentez bakterisi (fototropik bakteri), laktik asit bakterisi, mayalar, aktinomisetler, küfler, penisilin (antibiyotik yapıcılar) olmak üzere toplam 86 çeşit bakteri bulunmaktadır. Bunlar tamamen birbiriyle iyi geçinen ve birbirlerinin yararlı etkilerini daha da artıran canlı mikroorganizmalar topluluğudur.
EM (Etkin mikroorganizma), Japonya’nın Okinova kentindeki Ryukyus Üniversitesi’nden mikrobiyoloji ana bilim dalı başkanı Japon Prof. Dr. Teruo Higa tarafından 12 yıllık bir çalışma sonucu geliştirilen ve kendi alanında asrın buluşu olarak nitelenen bir üründür.
EM ile tarıma başlayan çiftçi EM’nin etkisini birkaç hafta içinde görmeye başlayacaktır. EM’nin gücünü ve farkını hemen anlayacaktır.
EM, hastalıklı ya da işlevini kaybetmiş topraklara aşılandığında; topraktaki mevcut kötü patojenleri baskı altına alarak zararsız hale getirir. Dolayısıyla toprağı düzenleyerek toprağın yeniden doğal formuna ve sağlığına kavuşmasını sağlar.
EM, kötü patojenleri yok ederek bunların sebep olduğu hastalıkların ortadan kalkmasını da sağlamış olur. Ayrıca kimyasal gübre kalıntılarını parçalayarak, bitkinin alabileceği forma dönüştürüp bir nevi aşçılık görevi yapar. Toprakta var olan bütün kimyasalları parçalar ve bitkiye sunar, toprağı temizler.
EM, sadece toprağı doğal yapısına kavuşturmakla kalmaz, çiçeklenmeyi, filizlenmeyi artırır, fotosentez kapasitesini, erken meyve vermeyi de teşvik eder.
EM tüm meyve ağaçlarında da; zeytin ve narenciyede olduğu gibi son derece değerli hizmetler yapmaktadır. Çiçeklenmeyi, filizlenmeyi arttırır, güçlü sürgün, kaliteli ve bol ürün verir. Ağaçlar son derece sağlıklı ve dayanıklı olur. EM kullanılarak elde edilen meyveler tamamen organik olup, depolama ve uzun süreli dayanıklılık yönünden çok kazançlıdır.
EM sertleşmiş toprakların tamamen çözülerek yumuşamasını, toprağın havalanmasını, nefes almasını sağlayarak oksijen, azot-karbondioksit-kötü gazlar sirkülasyonunu sağlar.
EM içindeki mevcut fotosentez bakterileri ile de bitkinin fotosentez gücünü en üst düzeye çıkarır.
EM tarla ortamındaki tüm organik kalıntıları (sap, saman, yaprak, bitki artıkları, hayvan dışkısı v.b gibi) tamamen parçalar, doğal gübre haline getirip, organik maddeyi humus haline dönüştürerek organik kompost oluşumunu ve bunu bitkinin alabilmesini sağlar.
EM bünyesindeki bakterilerin tümü birer laborant gibi görev ifa ederler. Allah, tüm alemi bir denge üzerine yarattığı gibi her yarattığını da bir görev için yaratmıştır. Doğa bir laboratuar ise, yararlı mikroorganizmalar da doğal dengeyi sağlayan laborant görevi görmektedirler.
EM toprağı sağlıklı hale getirdiği gibi üzerinde yetiştirdiğimiz bitkilerin de son derece sağlıklı olmasını, yüksek verim vermesini ve üstelik tamamen organik ürün almamızı sağlamaktadır.
EM ile üretilen ürünler tamamen organik olduğu gibi, önceden bitkiye verilen kimyasal ve zehirlerle ürünlerde oluşan kalıntıların yok edilebilmesi de yine EM uygulaması ile mümkündür. Yani, kanserojen maddeleri, ağır metalleri kısaca ürünlerdeki insan sağlığını bozan tüm kalıntıları da yok eder.
EM, uygulanan bitkilerde soğuk ve donlara karşı bitkiyi korur, yani bitkinin soğuğa karşı mukavemetini arttırır. Bitki bünyesindeki canlılık ve yararlı mikroorganizmaların (EM) sürekli faaliyeti sonucu ısı ve enerji açığa çıkardığından soğuklara ve donlara karşı dayanıklılık kazandırmaktadır.
EM ile elde edilen ürünler depolama ve saklama avantajı bakımından da çok sağlam ve sağlıklıdır. Çünkü bozulmayı ve çürümeyi hızlandıran kötü mikroorganizmalardır. Yararlı mikroorganizmalar (EM) ile elde edilen organik ürünlerin depolama ömürleri uzundur.
EM, bitkide, çiçeklenmeyi, filizlenmeyi artırır, meyve vermeyi, olgunlaşmayı teşvik eder, bitki gelişimini garanti eder. Çok güçlü kök gelişimi sağlar. Dolayısı ile verimi artırıp, kaliteli ve organik ürün almayı sağlar. Günümüzde çok aşırı olan gübre fiyatları nedeniyle çiftçilerimiz büyük sıkıntılar çekmektedirler. Oysa büyük çoğunluğu gereksiz ve hatta zararlı olan kimyasal ve zehir kullanımı yerine EM ile yapılan tarım sonucu verim ve kalite artacak, organik ve üst düzey ürün alınacak, topraklar sağlıklı ve canlı kalacak, çiftçimiz sıkıntı çekmeyecek, korkulu rüya görmeyecek, gübre diyerek bir kısım ürünlere vereceği paranın da en az yarısı cebinde kalacaktır.
EM topraktan ve yapraktan kullanılmaktadır. Tek başına bir takım görevi görmekte olup, toprak düzenleyici, toprak ve yaprak gübresi, yapraktan kullanımı ile böceklerin ve mantarların bitkiye arız olmasını ve zararlarını engelleyen üründür.
EM; Hollanda, Almanya, Fransa gibi ileri düzeyde tarım işletmeciliği yapan Avrupa ülkelerinde, ve yine ABD, Japonya gibi üst düzey teknoloji kullanan dünya ülkelerinde tarım, hayvancılık ve çevrede kullanılan vazgeçilmez üründür.
EM, Prof. Dr. Teruo Higa tarafından Japonya’da üretilmektedir.
EM, tüm bitkilerde ve meyve ağaçlarında mükemmel olarak kullanılmaktadır.

Dogasever
03-04-2007, 10:54
TARIMSAL ÜRETİMDE KULLANILAN EM ÜRÜNLERİ

1) EM Aktif (EMa):
Tarımda uygulanan ana üründür. EM’nin tüm yararlı özelliklerini sağlar. Sulama suyuna ya da yapraktan uygulanır. Sabahleyin erken ya da güneşin etkisini kaybettiği zamanlarda uygulanmalıdır.

2) EM 5:
Kaliteli bir sıvı mikrobiyal gübre ve yardımcı bitki besin maddesidir. Hastalık ve zararlılara karşı direnci artırmak için yapraktan uygulanır. Sürekli uygulandığında kimyasal tarım ilaçları gereksinimini yok denecek kadar azaltır. Çimlenmeden sonra, hastalık ve zararlılar ortaya çıkmadan önce korumak amacıyla spreylenirse en iyi sonucu verir. Sabahleyin erken ya da güneşin etkisini kaybettiği zamanlarda uygulanmalıdır.

EM5’İN YARARLARI NELERDİR?

Kimyasal uygulamalar hızlı sonuç verse de, bitkilere ve toprağa zararlı olabilir. EM5, aşırı derecede uygulansa bile hiçbir kötü etkisi söz konusu değildir. Aksine, içindeki EM’nin bitki tarafından absorblanmasından ötürü, bitkinin gücünü ve antioksidasyon düzeyini
(bir başka deyişle, hastalıkları, haşereleri ve gücünü azaltacak herhangi bir olumsuzluğu yenme yeteneğini) artırabilir.
EM5 kullanımı sayesinde toprağın koşulları değişeceği için, uzun vadede daha az EM5 kullanılacaktır. Bu sayede, kendilerini hastalıklardan ve haşerelerden koruyabilen sağlıklı ve güçlü ürünler yetiştirilecektir.
.
Çimlenmeden hemen sonra haşarat ve hastalık görünmeden önce spreylemeye başlayınız.
• Sabah erken veya öğleden sonra güneşin sıcaklığının azaldığı ya da çok yağmur yağdıktan bir süre sonra spreyleyiniz.
• EM5’i düzenli aralıklarla uygulayınız.
EM5; pestisit, germisit ya da zararlı bir kimyasal madde olmadığından, uygulama yöntemi diğer tarım kimyasallarından farklıdır. Kimyasal maddeler bir sorunu zorla ve çabucak çözmek için kullanılır ve belirli aralıklarla uygulanırlar. EM5 ise, bitki dikildikten sonra herhangi bir haşere ya da hastalık ortaya çıkmadan önce uygulanmalıdır. Bu yapılmaz ve hastalık ya da haşere ortaya çıkarsa, EM5 ile sorun ortadan kalkana dek her gün veya gün aşırı spreylenmelidir.
Uygulama, haftada bir ya da iki kere doğrudan bitkiler üzerine spreylenerek yapılabilir. Bitkinin her tarafı spreylenirse, iyi sonuç elde edilmesi garanti altına alınmış olur. EM5 etkisini zaman içinde gösterir. Bu yüzden, düzenli olarak uygulanırsa en iyi sonuç elde edilir.

3) EM.FPE

Kaliteli bir sıvı mikrobiyal gübre ve yardımcı bitki besin maddesidir. Hastalık ve zararlılara, soğuk ve donlara karşı bitkini n direnci artırmak için yapraktan uygulanır. Enzimler, antioksidan maddeler, organik asitler, biyoaktif maddeler, mineraller, doğal hormonlar ve diğer yararlı maddeler içerir.

4.) EM BOKASHI:

‘’Bokashi ‘’ ,’’Fermente olmus organik madde’’ anlamına gelen Japonca bir sözcüktür. Bokashi normal olarak toz **** granül şekilde bulunur.Bokashi,Japon çiftçiler tarafından toprağın mikrobiyel çeşitliliğini artırmak ve bitkilere besin maddesi sağlamak amacıyla geneleksel olarak kullanılmaktadır.

EM BUKAŞİ ‘NİN YARARLARI NELERDİR?
Önerdiğimiz oranlarda düzenli olarak kullanıldığında Bukaşi™ Organik Kompost Gübre aşağıdaki yararları sağlar:
• Topraktaki besinleri bitkilerin alabileceği şekilde açığa çıkarır.
Besinler, bitki bünyesine aldıkça yavaş yavaş açığa çıkar. Böylece, besinlerin
yağmur sularına karışarak ziyan olması ve yeraltı sularını kirletmesi
önlenmiş olur.
• Topraktaki mikrobiyel aktiviteyi arttırır. Toprağın fiziksel, kimyasal
ve biyolojik ortamını iyileştirir.
• Toprağın yapısını ve su tutma kapasitesini geliştirir.
• İçerdiği fototropik bakteriler sayesinde bitkilerin fotosentez kapasitelerini
(güneş ışınlarından yararlanma oranını) arttırır.
• Topraktaki patojenleri ve hastalıklara neden olan zararlıları
bastırır. İçindeki yararlı mikroorganizmalar, topraktaki ne yararlı ne de
zararlı mikroorganizmaları yararlı mikroorganizma şeklinde işlev görmeye
teşvik eder.
• Bitkinin sağıklı bir şekilde gelişmesini sağlar
• İçindeki antioksidan maddeler sayesinde bitkilerin daha sağlıklı
ve ürünlerin raf ömrünün daha uzun olmasını sağlar
• Topraktaki kimyasal madde ve pestisit kalıntılarını parçalar ve
zararsız hale getirir.

5) EM KOMPOST:

Çeşitli organik atıkların EM ile fermantasyonu sonucu kendinizin üretebileceği bir komposttur. Öyle ki, tarlanızda otları temizlediğinizde yine tarlada en kolay yoldan kompost yapabilirsiniz. Hayvansal gübre ve/veya mutfak atıklarıyla daha da zenginleştirilebilir. Kolay ve hızlı bir şekilde (en fazla 3-4 hafta içinde) kompost elde edilir. Kendi atıklarınızdan mikroorganizmalarca zengin değerli bir kompost elde edilmiş olur. Mutlaka deneyiniz. EM Kompostun yapımı için bu kitapçığın sonuna bakınız.

Not: EMa, EM5, EM FPE sıcaklığı fazla değişmeyen karanlık ve serin bir yerde saklanmalıdır. BUZDOLABINDA YA DA DOĞRUDAN GÜNEŞ IŞIĞI ALAN YERLERDE SAKLANMAMALIDIR. Her kullanımdan sonra artan ürünün ağzı hava almayacak şekilde kapatılmalıdır.
(Yapraktan uygulamalarda EM5 ya da EM FPE bulunamadığında EMa ile yapraktan uygulama yapmanızda mahsur yoktur.)


-TOPRAKTAN EM uygulamasının açıklaması:
1. Damlama sulama: Damlama ile sulamanın yapıldığı alanlarda damlama olarak öncelikle alana boş (EM’siz) olmak üzere 10-15 dakika su verilir. Yani zeminin ıslatılmış olması sağlanır. Arkasından damlama kazanı suyla doldurulup, içine her dönüm için izah edilen kadar EMa konarak damlamalardan alana verilir. Mümkünse her 1000 m2 için en az 200-300 litre su kullanmanız önerilir. Çünkü EM canlıdır, ve bu canlıları fazla su ile alana vermemiz iyi olacaktır. Damlama kazanındaki Ema’lı suyumuz bittiğinde en son olarak da 5 dakika boş (EM’siz) akıtırsak, boruların içindeki EMa’yı da vermiş oluruz.
(not: henüz yeni yağmur yağmışsa veya toprak zaten ıslaksa ön sulamaya gerek yoktur)
2.Yağmurlama ile sulama: damlama sulamada olduğu gibi öncelikle toprağı 10-15 dakika boş su ile ıslatacağız. Arkasından kazana doldurduğumuz suya EMa .ilave edip alana vereceğiz. Mümkünse 1000 m2 alan için en az 400-500 litre su kullanmanız önerilir. Bittiğinde yine boş su ile 5 dakika yağmurlama yapılıp işlem bitirilir.
(not: henüz yeni yağmur yağmışsa veya toprak zaten ıslaksa ön sulamaya gerek yoktur)
3. Salma sulama ile: Öncelikle son karıktan çıkmış olacak şekilde su salınır. Böylece alanın ıslatılmış olması sağlanır. Salma suyun tarlaya girdiği yerde, sulamanın başına denk gelecek şekilde musluklu bir bidon, varil v.s konulur içine su doldurulup EMa. İlave edilir ve musluk ince akacak şekilde açılır, yani Ema’lı su salma suyuna karışmış bir şekilde tarlaya akış sağlanır.

-Yapraktan EM uygulamasının açıklaması:

İçinde kesinlikle zehir bulaşığı olmayan holdere (pulvarizatöre), sırt pompasına v.s. önerilen miktar kadar su ve içine EMa konulup, yapraktan tamamen ıslanacak şekilde uygulanır.
Ayrıca yağmurlama sistemleri ile de yapraktan rahatlıkla verilebildiği gibi, pulvarizatörle uzaktan püskürterek de verilebilir. Genellikle çiftçilerimiz kendi uygulama tekniklerini yine en iyi şekilde kendileri rahatlıkla geliştirebilirler.

ÖNEMLİ NOT:
-EM toprağa uygulanırken daima ıslak zemin üzerine uygulanmalıdır. En iyi sonuç bu şekilde elde edilir.
-EM uygulamaları yapılırken, güneş ışınlarının dik gelmediği kapalı havalarda, ikindi, akşam ya da gece vakti uygulama yapılması çok iyi olur
- EM canlı bakteriler topluluğudur. Bu nedenle uygulama esnasında kullanılacak ekipmanlarda hiçbir şekilde zehir bulunmamalıdır. Zehir bulaşığı olmamalıdır. Varsa iyice sıvı sabunla yıkanmış olmalıdır.
-EM uygulanacak toprağa veya yaprağa daha önce zehir atılmış olmamalıdır. Şayet atılmışsa zehrin atıldığı tarihten 10 gün sonra EM uygulanmalıdır. Zehirle EM in buluşmamasına dikkat edilmelidir. Çünkü zehir zararlıdır ve öldürücüdür, bu nedenle de EM’nin içindeki milyonlarca yararlı bakterinin ölümüne sebep olacaktır. Bu durumda EM’den beklenen etki doğal olarak alınamaz.
-Bitkiye mutlaka zehir atmanız gerekiyorsa, daima EM uygulaması ile zehir uygulaması arasında 10 günlük süreyi koruyun.
-EM, canlılara ve çevre sağlığına zararlı değildir. Bu nedenle fazla kullanılmış olmasının hiçbir mahsuru olmayıp, aksine faydalıdır. Ancak önerildiği kadar kullanılması ekonomik olması nedeniyle uygundur ve yeterlidir. Ancak EM kullanımı parasal olarak da avantajlı olduğundan, kimi çiftçilerimiz topraktan ve yapraktan uygulama sayısını arttırmaktadırlar. Örneğin topraktan ve yapraktan uygulama sayılarını önerilenden birkaç kez artırdığı sık sık gözlenmektedir. Bu uygulama kılavuzunda verilen uygulama sayıları asgari düzeyde uygulanması gereken sayı olup, bu uygulama sayılarının üzerine çıkılması tamamen çiftçimizin kendisine bırakılmaktadır. Çok üst düzey tarım yaparak, çok daha fazla verim alınması, bitki ve toprağa gösterilen ilgi ile doğru orantılı olarak gelişmektedir. Bitki boyları 15 cm. ye geldikten itibaren, hasada kadar her 15 günde bir yapraktan uygulama yapılmasıyla mükemmel sonuçlar elde edilir. Çünkü her uygulamada 1000 m2’ye sadece 0,5 litre EMA kullanılacağından fazla masraf tutmaz.
-Mümkünse EM uygulamasını (topraktan veya yapraktan) daima ikindiden sonra, akşama doğru veya gece yapmak daha iyi olacaktır.
-EM kullanarak tarım yapılmasında sadece hayvan gübresinin, organik bitki atıklarının v.b. gübre olarak takviyesi yeterlidir. Ancak bu organik gübreleri bulamayanlar, önceki kullandığı kimyasal gübrelerin oranını ilk yıl yarıya, bir sonraki yıl ¼ e indirip; EM kullanımına devam etmesi durumunda da, 3. yıldan itibaren kimyasal gübre kullanımına tamamen son vermiş olacaklardır. (Üre kullanımının hemen bırakılması yararlı olacaktır)
SONUÇ:
EM ile tanıştığınızda tarımla ilgili sorunlarınızın birer, birer çözüldüğünü anlayacak ve EM, sizin için vazgeçilmez olacaktır.

- BUĞDAY, ARPA tarımında EM kullanımı (1000 m2 alan için)

Buğday ve arpada EM kullanmak için tarlaya, sonbahar aylarında uzun süreli etkisi olan ot ilacı (zehir) atılmamış olmalıdır.
1. uygulama:(Yapraktan yapılacaktır):Bitki boyları 10-15 cm olduğunda (kardeşlenme başlangıcı veya dönemi) ot ilacı attıktan 10-15 gün sonra uygulanır. 100-200 litre suya 1 litre EMa konur ve yıkanacak şekilde uygulanır.
2. uygulama:( Yapraktan yapılacaktır): 1. uygulamadan 15-20 gün sonra 1. uygulamanın
Aynısıdır.
Not: EM kullanımı ile üre, yaprak gübresi v.b gibi kimyasallara ihtiyaç kalmayacaktır. Sadece, uygulama güç gibi görünse de (yani birkaç kez tarlaya müdahale etmek gibi) EM uygulandığında kazançlı çıkacağınızı deneyerek görebilirsiniz.
Uygulamaların mümkünse, toprağın nemli ya da ıslak olduğu zamanlarda yapılması önerilir.
Sırt pompası kullanacak olanlar için: 15-20 litre suya 100 ml EMa koyup 100 m2 alana uygulama yapmak uygundur.

- AYÇİÇEĞİ, MISIR tarımında EM kullanımı ( 1000 m2 alan için)

Topraktan:
1. uygulama: Ekimden sonraki ilk sulama ile birlikte 1,5 litre EMa
2. uygulama: Bitki boyları 15-20 cm’ye geldiğinde 1,5 litre EMa
Not: Topraktan uygulamalarda sulama imkanı yoksa yağış sonrası ya da çiğ düşmesi sonrası toprak ıslakken, 1,5 litre EMa 200-250 litre suya konup toprağa püskürtülür)
Yapraktan:
1. uygulama: Bitki boyları 10-15 cm iken 500 ml Ema, 100-150 litre suya konup yıkanacak şekilde uygulanır.
2. uygulama: Bitki boyları 20-25 cm iken 1 litre Ema, 250-300 litre suya konup uygulanır.

MERCİMEK, NOHUT tarımında EM kullanımı (1000 m2 alan için)

Topraktan:
1. uygulama: Ekimden sonra olmak üzere 2 litre EMa
(Not: Yağış sonrası veya çiğ düşmesi sonrasında 2 litre Ema, 250-300 litre suya konup toprağa püskürtülür.)
Yapraktan:
1. uygulama: Çiçek öncesi 500 ml Ema, 150-200 litre suya konup yıkanacak şekilde uygulanır.
2. uygulama: Çiçek dökümünden sonra kapsül bağlamaya başladığında 1 litre EMa, 250 litre suya konup yapraklar yıkanacak şekilde uygulanır.

ÇELTİK tarımında EM kullanımı (1000 m2 alan için)

Japonya’da üst seviyedeki çeltik tarımı tamamen EM kullanılarak yapılmaktadır.
Topraktan:
Çeltik tarlaları suyla doluyken sadece bir kez olmak üzere 4 litre EMa
(zehir bulaşığı olmayan temiz pulvarizatöre 400 litrelik suyun içine 4 litre EMa konularak seyreltilip, 1000 m2 alana püskürtülür. Ya da daha çok alanda uygulama yapılacaksa, yani 400 litre daha fazla alana püskürtülebiliyorsa (örneğin 5000 m2’ye), her 1000 m2 için 4 litre EMa hesap edilerek toplam 20 litre EMa, 400 litrelik pulvarizatöre konup 5000 m2’ye püskürtülebilir. Çünkü nasıl olsa tarla su ile dolu olduğundan bakteriler rahatça yayılabilecektir. Böylece uygulama kolaylığı sağlanmış olur.)

Yapraktan:
1. uygulama: Kurutmadan sonra bitki boyları 15 cm. olduğunda 1 litre EMa, 250 litre suya ilave edilip yapraklar ıslanacak şekilde uygulanır.
2. uygulama: Birinci uygulamadan 25-30 gün sonra aynen 1. uygulama gibi tekrar uygulama yapılır.


-PATATES tarımında EM kullanımı:( 1000 m2 alan için )

Topraktan:
1. uygulama: Patates ekiminden sonraki ilk sulama ile birlikte 3 litre EMa
2. uygulama: Birinci çapadan sonraki ilk sulama ile birlikte 1,5 litre EMa
3. uygulama: Yumru bağlamaya başladığında 1,5 litre EMa

Yapraktan:
1. uygulama: Birinci çapadan sonra 150 ml EM5 + 150 ml EM FPE, 150 litre suyun içine konup yapraklar ıslanacak şekilde verilir.
2. uygulama: Yapraktan verdiğimiz 1. uygulamadan 15-20 gün sonra 250 litre suyun içine 250 ml EM5 + 250 ml EM FPEilave edilip yapraklar ıslanacak şekilde verilir.
3. uygulama: Yumru bağlamaya başladığında, 500 litre suyun içine 500 ml EM5 + 500 ml EM FPE ilave edilip yapraklar ıslanacak şekilde verilir.

- SOĞAN-SARIMSAK tarımında EM kullanımı: (1000 m2 alan için)

Topraktan:
1. uygulama: Ekimden sonraki ilk sulama ile birlikte 3 litre EMa
2. uygulama: Yumru teşekkülünden hemen önceki sulama ile birlikte1,5lt EMa
3. uygulama: Yumru teşekkül ettikten sonra 1,5 lt EMa.

Yapraktan:
1. uygulama: Bitki boyları 15 cm. olduğunda150 ml EM5 + 150 ml EM FPE 150 litre suyun
içine konup yapraklar ıslanacak şekilde verilir.
2. uygulama: Yumru teşekkülünden hemen önce 250 ml EM5 + 250 ml EM FPE 250 lt
suya konup yapraklar ıslanacak şekilde verilir.
3. uygulama: Yumru teşekkül ettikten sonra 500 ml EM5 + 500 ml EM FPE 500 litre
suya konup yapraklar ıslanacak şekilde verilir.

-PANCAR tarımında EM kullanımı: (1000 m2 alan için)

Aynen soğan-sarımsak tarımında olduğu gibidir. Fakat çok ağır hastalıklı topraklarda EMa miktarı özellikle topraktan uygulamalarda biraz daha artırılabilir. Örneğin topraktan 3. uygulamadan sonra 4. bir uygulama ile toprağa 1,5 litre daha EMa verilebilir. Yapraktan uygulama ise yine aynen soğanda olduğu gibidir.

-KAVUN, KARPUZ, KABAK, HIYAR, FASULYE, SOYA tarımında EM kullanımı: (1000 m2 alan için)

Topraktan:
1. uygulama: Ekimden sonraki ilk sulama ile birlikte 2 litre EMa
2. uygulama: Bitkiler kol atmaya başladığında (10-15 cm olunca) 1 litre EMa
3. uygulama: Kavun, karpuz, kabak, hıyarda meyveler ceviz veya badem büyüklüğünde iken, fasulye ve soyada ise kapsül bağlayınca 1 litre EMa.

Yapraktan;
1. uygulama: Bitkiler kol atmaya başladığında(10-15 cm. olunca), 150 litre suya
150 ml EM5+150 ml EM FPE ilave edilip yapraklar ıslanacak şekilde uygulanır.
2. uygulama: Çiçeklenme öncesinde 250 litre suya 250 ml EM5+250 ml EM FPE konur
Yapraklar ıslanacak şekilde uygulanır.
3. uygulama: Meyveler ceviz büyüklüğünde iken, ya da fasulye kapsul bağlayınca, 500 litre suya 500 ml EM5 + 500 ml EM FPE konup yapraklar ıslanacak şekilde uygulanır.

-DOMATES, BİBER, PATLICAN tarımında EM kullanımı:( 1000 m2 alan için)
Topraktan:
1. uygulama: Dikimden sonraki ilk sulama ile birlikte 2 litre EMa
2. uygulama: Çiçeklenme öncesinde sulama ile birlikte 1 litre EMa
3. uygulama: Meyve tutumundan sonraki sulama ile birlikte 1 litre EMa
Yapraktan:
1. uygulama: Dikimden 15-20 gün sonra 150 litre suya 150 ml EM5 + 150 ml EM FPE konup, yapraklar ıslanacak şekilde uygulanır.
2. uygulama: Çiçeklenme öncesinde 250 litre suya 250 ml EM5 + 250 ml EM FPE konup, yapraklar ıslanacak şekilde uygulanır.
3. uygulama: Meyve tutumundan sonra 500 litre suya 500 ml EM5+500 ml EM FPE konup, yapraklar ıslanacak şekilde uygulanır.

-LAHANA, ISPANAK, PIRASA, MARUL, KARNABAHAR, BROKOLİ tarımında EM kullanımı(1000 m2 alan için)

Topraktan:
1. uygulama: Dikimden sonraki ilk sulama ile birlikte 2 litre
2. uygulama: 1. uygulamadan sonraki 15-30 gün içinde 1,5 litre

Yapraktan:
1. uygulama: Dikimden 15-20 gün sonra 250 litre suya 250 ml EM5+250 ml EM FPE konup, yapraklar ıslanacak şekilde uygulanır.
2. uygulama: 1. uygulamadan sonraki 20-30 gün içinde 500 litre suya 500 ml EM5 + 500 ml EM FPE konup, yapraklar ıslanacak şekilde uygulanır.

-ÇİLEK tarımında EM kullanımı

Topraktan:
1. uygulama: Dikimden sonraki ilk sulama ile birlikte 3 litre EMa.
2. uygulama: 1. uygulamadan 15-20 gün sonra 1.5 litre EMa
3. uygulama: 2. uygulamadan 15-20 gün sonra 1.5 litre EMa

Yapraktan:
1. uygulama: Dikimden 10-15 gün sonra 150 ml EM5+150 ml EM FPE 150 litre suya konup, yapraklar ıslanacak şekilde uygulanır.
2. uygulama: 1. uygulamadan 15-20 gün sonra 250 ml EM5+250 ml EM FPE 250 litre
Suya konup yapraklar ıslanacak şekilde uygulanır.
3. uygulama: 2. uygulamadan 15-20 gün sonra 500 ml EM5+500 ml EM FPE 500 litre
Suya konup yapraklar ıslanacak şekilde uygulanır.

- ÇAY için EM kullanımı(1000 m2 alan için)
Topraktan:
1. uygulama: Nisan veya Mayıs aylarında 2 litre EMa

Yapraktan:
Çay tarımında Nisan, Mayıs aylarından başlayarak her 15 günde bir yapraktan EM verilmesi ve çay toplama sezonu boyunca verilmeye devam edilmesi halinde, sürekli taze sürgünlerin oluşması sağlanmış olacaktır. 500 ml EM5 + 500 ml EM FPE, 350 litrelik suya ilave edilip yapraklar güzelce ıslanacak şekilde tatbik edilir.

-FINDIK için EM kullanımı (1000 m2 alanda)

Topraktan:
Mayıs veya Haziran ayında ağaçların kök kısımlarına denk gelecek şekilde tatbik edilmek suretiyle 3 litre EMa. (1 tonluk holdere 3 litre EMa konulup ağaçların kök çevrelerine gelecek şekilde her ağaç için 50-60 litre ağaçların dip kısımlarına tatbik edilir)

Yapraktan:
1. uygulama: Yapraklanma başladığında 250 ml EM5 + 250 ml EM FPE, 250 litre suya konup, ağaçlara yaprakları ve dallarıyla birlikte ıslanacak şekilde uygulanır.
2. uygulama: Meyveler mercimek büyüklüğüne ulaşıp iç kurdu ilacı atıldıktan 10 gün sonra
500 ml EM5 + 500 ml EM FPE 500 litre suya konup ıslanacak şekilde uygulanır.
(Aslında EM uygulanan ağaçlarda iç kurdu için zehir kullanımına gerek yoktur. Fakat henüz EM’in etkisini bilemeyen çiftçilerimizin tedbir olarak alıştıkları uygulamayı yapacakları düşüncesiyle izah ettik. Bir kısım ağaçlarına iç kurdu mücadele ilacı atmadan sadece EM ile uygulama yapmalarını tavsiye ederiz).
3. uygulama: Ekim ayında filiz güvesi mücadele ilacı atmadan 10-15 gün önce 2. uygulama
ile aynı şekilde tatbik edilmelidir (Burada da yine bir kısım ağaçlarına filiz güvesi mücadele ilacı atmadan sadece EM ile uygulama yapmalarını tavsiye ederiz).
Not: Yapraktan EM uygulaması ile zehir atılmasına gerek kalmayacaktır. Denemeniz önerilir.

-NARENCİYE (limon, mandalina, portakal), NAR için EM kullanımı (1000 m2 alanda)
Topraktan:
1. uygulama: Mart veya Nisan aylarında 2 litre EMa
2. uygulama: Mayıs veya Haziran aylarında 2 litre EMa
3. uygulama: Temmuz veya Ağustos aylarında 2 litre EMa

Not: Topraktan uygulamalarda daima ağaçların kök kısımlarına denk gelecek şekilde uygulama yapılması EM in ekonomik kullanımı için uygun olacaktır.

Narenciye alanlarında, topraktaki zararlı patojenlerin hastalık yapıcı etkisi sonucu uçkurutan denilen, ağaçların ölümüne sebebiyet veren hastalık, narenciye ağaçlarımızı tehdit etmektedir. Üstelik bu patojenler su ile çoğalmakta, ilkbahar ve sonbahar yağışları ile de yayılarak hastalığın sağlıklı alanlara da bulaşmasına sebep olmaktadır. Uçkurutan denilen bu belanın tek sebebi topraktaki zararlı mikroorganizmalardır. Toprağın EM ile aşılanması ve ağaçlara yapraktan EM uygulanması sonucu ağaçlarımızı, topraklarımızı, ürünlerimizi kurtaracağımız gibi, sağlıklı ve kaliteli, yüksek verim almamızı da sağlamış olacağız. Bundan sonra hastalıklı ağaçlarınızı kesmeyiniz. EM ile kurtarabileceksiniz.

EM toprağın düzenlenmesini, doğal formuna ve sağlığına kavuşmasını sağlar. Hastalıklı ağaçların hastalığa karşı dirençlerinin arttığı, üstelik kaliteli ve yüksek verim verdikleri görülecektir. Ayrıca yine dallarından meyve dökülmesi sorunu da büyük ölçüde bitmiş olacaktır.

Ayrıca uçkurutan hastalığının bulunduğu narenciye alanlarındaki hastalıklı ağaçlara özel müdahale edilmelidir. Her hastalıklı ağaç için ağacın büyüklüğüne göre 0,5 litre ile 1,5 litre EM, 50-100 litre suyun içine ilave edilip, ağacın kök çevresine açılacak 1-2 metre çapındaki havuzlara dökülmelidir. Örneğin 10-15 cm. kalınlığındaki hastalıklı bir ağaç için 50-60 litre suya 0,5 litre EMa konup ağacın dip kısmında açılacak olan 1 metre çapındaki, 10 cm derinliğindeki havuza dökülür. Şayet ağacımız 20-25 cm. kalınlığında ise bu sefer de 1,5litre EMa, 100 litre suyun içine dökülüp yine ağaç dibinde açacağımız 1,5-2 metrelik havuza dökülür. Hastalıklı ağaçlara aynı zamanda yapraktan da uygulama yapılır. (Yapraktan her ağaç için yaklaşık 50-100 ml EMA 20-40 litre suyla seyreltilip uygulanır)

Yapraktan:
1. uygulama: Çiçek öncesi 250 ml EM5 + 250 ml EM FPE 250 litre suya konup, ağaçlar yaprakları ve dalları ile birlikte yıkanacak şekilde uygulanır.
2. uygulama: Çiçek dökümünden sonra 1. uygulamanın aynısı yine yapılır.
3. uygulama: Meyveler fındık iriliğine gelince 500 ml EM5 + 500 ml EM FPE, 500 litre suya
Konup, yapraklar ve dallar yıkanacak şekilde uygulanır.
4. uygulama: Meyveler ceviz iriliğine gelince 3. uygulamanın aynısı yapılır.

-ÜZÜM için EM kullanımı (1000 m2 alanda)

Topraktan:
1. uygulama: Mart veya Nisan aylarında 2 litre EMa
2. uygulama: mayıs veya haziran aylarında 2litre EMa

Yapraktan:
1. uygulama: Yapraklanmanın başlaması ile birlikte 250 ml EM5 + 250 ml EM FPE, 250 litre suya konup, dallar, gövde ve yapraklar ıslanacak şekilde uygulanır.
2. uygulama: Sürgünler 15-20 cm. olunca 500 ml EM5 + 500 ml EM FPE, 500 litre suya konup, dallar, gövde ve yapraklar ıslanacak şekilde uygulanır.
3. uygulama: İnce koruk döneminde 2. uygulamanın aynısı uygulanır
4. uygulama: 3. uygulamadan 15-20 gün sonra aynen 2. ve 3. uygulama gibi tatbik edilir.

-ELMA, ARMUT, KİRAZ, BADEM, ERİK, ŞEFTALİ, CEVİZ vb. gibi tüm meyve ağaçları için EM kullanımı (1000 m2 alanda).

Topraktan:
1. uygulama: mart veya nisan aylarında 2 litre EMa
2. uygulama: mayıs veya haziran aylarında 2 litre EMa.

Yapraktan:
1. uygulama: İlk yapraklanma ile birlikte 250 ml EM5 + 250 ml EM FPE, 250 litre suya konup ağaçlar dalları ile birlikte yıkanacak şekilde uygulanır.
2. uygulama: Sürgünler 10-15 cm olduğunda 500 ml EM5 + 500 ml EM FPE, 500 litre suya konup, ağaçlar dalları ve yaprakları ile birlikte yıkanacak şekilde uygulanır.
3. uygulama: Meyveler küçük fındık büyüklüğüne geldiğinde aynen 2. uygulama gibi uygulama yapılır.
4. uygulama: 3. uygulamadan 15-20 gün sonra aynen 2. ve 3. uygulamada olduğu gibi uygulanır.
Not: Ağaçların kış aylarını tamamen sıkıntısız atlatmaları için eylül ya da ekim aylarında topraktan son bir kez daha EM uygulanması mükemmel olur. Ancak bu tamamen çiftçimizin kendisiyle ilgilidir. Yapmasa da olur, yaparsa mükemmel olur. Bu durum fidanlar için ve narenciye, zeytin dahil tüm ağaçlar için böyledir.

-FİDANLAR için EM kullanımı (1000 m2 alanda)

Topraktan:
1. uygulama: Ağaçlara su yürümesi ile birlikte 2 litre EMa
2. uygulama: 1. uygulamadan 1 ay sonra, 2 litre EMa


Yapraktan:
1. uygulama: ilk yapraklanma ile birlikte 250 ml EM5 + 250 ml EM FPE, 250 litre suya konup fidanlar tamamen ıslanacak şekilde uygulanır.
2. uygulama: 1. uygulamadan 1 ay sonra, aynen 1. uygulama gibi yapılacaktır.
3. uygulama: 2. uygulamadan 1 ay sonra, aynen 1. ve 2. uygulama gibi yapılacaktır.

Not. EM kullanılarak yetiştirilen fidanlar, ağaçlar ya da bitkilerle, EM kullanılmadan yetiştirilenleri lütfen sezon içinde ya da sonunda kıyaslayınız. Farkın büyüklüğünü göreceksiniz.

- ZEYTİNDE EM kullanımı:

EM’nin patojenleri baskı altına almasının doğrudan bir sonucu olarak, zeytinde dal kanseri olarak da adlandırılan vertisilyum solgunluğu denen, zeytin ağacı ölümlerine sebep olan topraktaki patojenlerin yarattığı zarara karşı ağaç güçlendirilmiş olur. EM, toprağı düzenleyip, doğal formuna kavuşturarak; kurumakta olan zeytin ağaçlarının yeniden dal ve tepe sürgünleri vererek kurtulmasını sağlar. Üstelik zeytin verimi ve kalitesini arttırarak, üreticinin ağacını kurtardığı gibi yüksek ve kaliteli verim almasını da sağlar. Zeytin dökülmesi, leke, mantar gibi hastalıklara karşı da ağacın direncinin arttığı dolayısıyla bu sorunların da ortadan kalktığı görülecektir. Kesinlikle EM ile tanışmadan boşu boşuna ağaçlarınızı kesmeyiniz.

Ülkemizde son yıllarda vertisilyum solgunluğu denilen hastalık nedeniyle büyük bir hızla yayılan zeytin ağaçları ölümleri ile karşı karşıyayız. Bu hastalığın da ana sebebi topraktaki zararlı mikroorganizmalardır. İlkbahar ve sonbahar yağışlarıyla yayılmakta, sağlıklı alanlara da bulaşmaktadır. Milli servetimiz olan topraklarımızı ve ağaçlarımızı tehdit etmekte, maalesef çare bulamayan insanlarımız ağaçlarını keserek büyük kayıplara uğramaktadırlar. Bundan sonra hastalıklı hiçbir ağacınızı kesmeyiniz. EM ile kurtulacaktır. EM uygulanan tüm hastalıklı zeytin ağaçları, ve hatta neredeyse tamamı kurumakla yüz yüze gelmiş ağaçlarımız dahi EM uygulaması sonucu istisnasız hepsinde de kurumakta olan dallardan ve gövdelerden yeniden çok güçlü sürgünler vermekte, zeytin ağaçlarımız kurtulmaktadır. EM uygulaması yapılan tüm ağaçlarda bu görülebilir. Bu hastalıkla mücadele için artık elinizde çok güçlü ve sağlam ürün olduğunu bilmenizi isteriz. BUNDAN SONRA LÜTFEN KURUMAKTA OLAN ZEYTİN AĞAÇLARINIZI BOŞ YERE KESMEYİNİZ. Mutlaka EM’nin gücünü deneyiniz.

Ayrıca zeytin verimi artmakta, kalitesi ve tane iriliği bakımından büyük gelişme olmaktadır. Yapraktan uygulanması sonucunda da mantar hastalığı, böcek zararlısı, benek v.b. gibi sorunlara karşı da ağacın direnci artmaktadır.

Topraktan: ( 1000 m2 alan için)

1. uygulama: Baharda (Mart, Nisan ya da Mayıs aylarında) 2-4 litre EMa

2. uygulama: Yazın ya da sonbaharda (Haziran, Temmuz, Ağustos, Eylül) aylarında 2-4 litre EMa

Yapraktan: (1000 m2 alan için )
1. uygulama: Mart, Nisan aylarında 500 ml EM5 + 500 ml EM FPE, 350-400 litre suya konup, dallar ve yapraklar ıslanacak şekilde yıkanır.
2. uygulama: Çiçek nesli güvesi ilacı mücadelesinden 10-15 gün önce aynen 1. uygulamada
olduğu gibi uygulanır.
3. uygulama: Meyve tutumundan sonra Dane nesli güvesi ilacı mücadelesinden 10-15 gün önce aynen 1. ve 2. uygulamalarda olduğu gibi uygulanır.


NOT: Biz hiçbir zaman bu tarz zehir kullanımını savunmayız ve önermeyiz. Aslında EM kullanıldığında bunlara hiç gerek kalmadığını ileride sizler de anlayacaksınız. Fakat şimdilik her ihtimale karşı deyip bu alışkanlığınıza devam edebileceğiniz düşüncesiyle çiçek nesli, ya da dane nesli güvesi ilacı atmadan 15 gün evvel (zehirle karışıp yararlı bakterilerin ölmemesi için) EM kullanılmasını önerdik. Sizler bir kısım bazı alanlarınızda bu tarz zehir kullanmadan sadece EM uygulayarak neticeyi kendiniz görebilirsiniz. EM’yi deneyerek gücünü öğrenebilirsiniz.

VERTİSİLYUM HASTALIĞINA YAKALANMIŞ AĞAÇLARA ÖZEL UYGULAMA:
Ancak vertisilyum sıkıntısı nedeniyle kurumakta olan ağaçlarımıza yukarda belirtilen sağlıklı ağaçlara yapılan uygulamanın dışında özel müdahale de yapmak gerekir.
Bu tarz hasta ağaçlarımız için ağaç diplerinde ağaçların büyüklüğüne ya da gövde kalınlığına göre 10-20 cm. derinliğinde havuz açılır. (Örneğin 5-10 cm. kalınlığındaki ağaçlar için 1 m çapında, 10-20 cm. kalınlığındaki ağaçlar için 1,5-2 m çapında, 20-30 cm çapında ağaçlar için 2,5-3 m çapında gibi).
Her ağacın kalınlığı göz önüne alınarak tesbit edilen EMa miktarı uygun orandaki suyla seyreltilip bu havuzlara boşaltılır. (Örneğin 5-10 cm kalınlığındaki ağaç için 1 litre EMa 100-150 litre suyla, 10-20 cm. kalınlığındaki ağaç için 2 litre EMa 150-200 litre suyla, 20-30 cm kalınlığındaki ağaç için 3 litre EMa 300-400 litre suyla seyreltilip bu havuzlara yani ağaçların kök kısımlarına dökülür). Burada dikkat edilmesi gereken bir nokta önce dökülecek toplam suyun yarısı içine EMa konmadan dökülerek toprağın ıslatılmasıdır. Toprak o suyu çektikten sonra, suyun kalan kısmına EMa ilave edilerek dökülmelidir.
Yine kökten müdahale edilen hastalıklı her ağacınıza yaprakları ve dalları da yıkayacak şekilde uygulamak kaydıyla yukardan EM uygulaması yapınız (ağacın büyüklüğüne göre ortalama 10-50 litre suya 50-250 ml EMa veya aynı miktarda EM5 + EM FPE koyup yukardan spreyleyiniz)
Zeytin alanlarımızda EM kullanım miktarları sahadaki hastalıkla orantılı olarak değişiklik
gösterebilir.

-SERALARDA EM kullanımı (1000 m2 alan için)

Buraya kadar anlatılan uygulamalar açık tarla uygulamaları içindir. Seralar için ekstra uygulmalar yapılmalıdır.

Topraktan Uygulama:
Henüz sera toprağı hazırlanırken (dikimden 10-15 gün evvel) EM verilmesi çok
faydalı olacaktır. Çünkü sera toprakları çok kullanılmaktan, aşırı kimyasal gübre yığılmalarına maruz kaldığı gibi, zehir kullanımı nedeniyle de topraktaki yararlı mikroorganizmaların büyük çoğunluğu ölmüştür. Zararlı patojenlerin istilası sonucu da nematod, fusaryum gibi ölümcül zararlılar sık görülmektedir. Seraya dikilen fideler bu nedenle çoğunlukla ölmekte, çiftçimiz sürekli fidan takviyesi yaparak masrafa girdiği gibi, emek harcamakta, zaman kaybetmektedir. Oysa EM’yi dikimden önce toprağa aşılamakla öncelikle toprağını kurtaracak ve bu tarz sıkıntılarla boğuşmayacaktır. Ancak dikimden evvel EM veremeyen çiftçimiz 1. uygulamayı dikimden hemen sonraki sulama ile de yapabilir. Her şeye rağmen EM ile başlangıçta tanışamamış olsa da, serasında EM kullanmaya başladığı andan itibaren üreticimiz kazançlı çıkacaktır.

Seralardaki ilk uygulamada 1000 m2 lik alan için 4 litre EMa verilecektir. Daha sonra sezon boyunca her 15-25 günde, 2 litre EMa. vermeye devam edecektir. EM kullanan seracının kimyasal gübreye kesinlikle ihtiyacı yoktur. Kullanmasına gerek kalmayacağını kendisi gözlemleyecektir. Seraya hayvan gübresi ya da EM kompost takviyesi (Aşağıda “EM Kompost Üretimi bölümüne” bakınız) yapılabilir ya da üretilen ürünün cinsine göre potasyum içerikli organik sıvı gübre verilebilir.

Eğer kompost yapma olanağı ya da zamanı yoksa, ve ürünün cinsi gereği belirli mikro ve makro elementlerin kullanılması gerekiyorsa, bu besin elementleri ya da iz elementleri EM ile birlikte rahatlıkla verilebilir.


Yapraktan Uygulama:

500 ml EM5+500 ml EM FPE 500 litre su dolu temiz pulvarizatöre konulup seraya her 15-25 günde bir yapraklar yıkanacak şekilde tatbik edilir. Bu uygulama aynen toprakta olduğu gibi sezon süresince devam edecektir.
Seralarda 1000 m2 lik alanda 8 aylık aralıksız, sezon boyunca kullanılan EM miktarı 50 litreyi bulmaktadır. Fakat EM kullanımı ile başkaca kimyasal ve hatta zehir kullanımına gerek kalmayacaktır. Üstelik yüksek verim ve kaliteli olmak üzere tamamen organik ürün alınacaktır. Sel baskınları ile oluşan sıkıntılarda da EM kullanarak seralarınızı kurtarabilirsiniz. Pestisit kalıntısı çıkan ürünleri yetiştiren seraların, EM kullanılması halinde, kullanımdan 10-15 gün sonra alınacak üründe artık kalıntının çıkmadığı da görülecektir.
Bugüne kadar bir sezonda seracının cebinden çıkan paranın EM kullanımı ile en az yarısı cebinde kalacağı gibi, alacağı organik ve kaliteli yüksek verim sonucu karını katlayacaktır. Korkulu rüya görmeyecektir.

TOPRAKSIZ TARIMDA EM kullanılması (1000 m2 alan için)

Topraksız tarımda bitkinin ihtiyacı olan tüm makro elementler (N, P, K), ya da mikro elementler (demir, bakır, çinko, mangan, magnezyum, bor, molibden, kobalt v.s gibi) tamamen bitkiye dışardan, tanklarda suyla seyreltilmek suretiyle verilmekte ve sürekli olarak bu işlem devam etmektedir. EM, bitkilerin tüm bu besin elementlerini daha verimli olarak bünyelerine almalarını sağlar. Bünyelerine besin elementlerini almalarını kolaylaştırır. Bitkinin daha sağlıklı olmasını sağlar. EM kullanılarak yapılacak topraksız tarımda şu neticeler alınacaktır:
Yine makro ve mikro besin maddeleri verilmelidir. Bitkiye ihtiyacı olan elementler sunulmak zorundadır. Fakat bununla birlikte EM de takviye edilmelidir. Çünkü EM içindeki bakteriler bu elementlerin tümünü bitkinin almasını kolaylaştırmaktadır. EM tamamen doğal laborant görevi ile bitki-besin-atmosfer-kök döngüsünü ayarlamış olacak, kısaca Allah’ın kendisini yarattığı şekildeki görevlerini ifa ederken bizler de topraksız tarımda mükemmel neticeler alacağız.
EM verilirken hiçbir şekilde zehirle bir araya getirilmemelidir. (Aslında tarımda zehir kullanımı tamamen yanlıştır. EM kullanılarak yapılan tarımda zehir kullanımı için yaratılan ortamın kalmadığı zaten görülecektir)
-Ayrı bir tanka her 500 litre suya 1 litre EM konarak damlamalardan verilir. (Yani, her uygulamada, 1000 m2 alan için 1 litre EM verilmesine dikkat edilecek şekilde uygulama yapılmalıdır). Ayrıca veya alternatif olarak, 1000 litre suya 1 litre EM karıştırılarak yapraktan spreylenir.
-Yapraktan ise mutlaka her 10-15 günde bir olmak üzere EM verilmesi önerilir. 400-500 litre suya 500 ml EM5+500 ml EM FPE konup 1000 m2 lik alandaki bitkiler yıkanacak şekilde ıslatılır. Bu işlem sezon boyunca devam ettirilir.

Eğer ayrı bir damlama sulama sistemi yoksa ve sadece besin elementlerini içeren sıvı ile EM verilmek zorundaysa, EM, besin elementlerini içeren sıvının 1/10000 oranında verilebilir.

EM kullanıldığında, topraksız tarımda her ne kadar kimyasal gübrelerle tarım yapılmış olsa da EM’nin kalıntıları yok eden, parçalayan etkisiyle, elde edilen ürünlerin, kalıntı ve ağır metal içermeyen, organik özelliklerdeki ürünler olacağı görülecektir. EM ile yapraktan uygulamalar sonucu da, zararlı haşerelerin gelemeyeceği, zararlı mantar hastalıklarının oluşamayacağı, fotosentezin en üst seviyeye çıkmasıyla da çok güçlü, koyu yeşil yaprakların, aşırı çiçek ve filizlenmenin, yüksek ve kaliteli verimin alındığı da görülecektir.


EM Kompost hazırlama:

EMA ile üzerine spreyleyerek (%40 - 45 nem oranı olacak şekilde(*)) muamele edeceğiniz ahır gübresi ve/veya otları üzerini koyu renk bir naylonla örterek doğrudan güneş almayan bir yerde 3-4 hafta fermantesyona bırakınız. Bu işlemi, meyve bahçelerinizde otları temizlediğinizde hemen orada bir yığın oluşturarak yapabilirsiniz. Otları toprağıyla birlikte söktünüzse, sakın toprağı ayırmaya kalkmayınız. Hepsini bir arada kompost yapabilirsiniz. Örtünün kenarları iki tuğla arasına sıkıştırılarak yığının üzerinden çok az da olsa hava geçmesi sağlanır. 15 gün sonra yığın bir kez altüst edilir. Başlangıçtan itibaren yaklaşık 3-4 hafta sonra yığının üzerinde beyaz küfler oluşacaktır. Bu beyaz küfler oluştuğunda EM Kompost kullanıma hazır demektir. 3 kısım toprak ile 1 kısım fermente olmuş ahır gübresini karıştırarak bir köşede yine üzerini aynı şekilde naylonla kapatarak 2 hafta bekletiniz. Ve kompost olarak kullanınız. Eğer toprakla karıştırmadan kullanmak isterseniz, fidanların /ağaçların kök bölgelerinden 35-40 cm uzağa gelecek şekilde fermante olmuş organik madde karışımını (EM Kompost) üst toprağa çapayla karıştırınız.

(*) Pratik Nem kontrol yöntemi: Yığını avucunuza alıp sıkınız, su çıkarsa veya akarsa, aşırı nemlidir. Kuru malzeme ilave ediniz. Avucunuzu açtığınızda, malzeme tamamen dağılıyorsa, nemi çok düşüktür. Eğer topaklanmış olarak duruyorsa ve parmağınızla dokununca dağılıyorsa, tam istediğimiz nemde demektir (%40 civarı).

kumes14
03-04-2007, 11:29
Dünyadaki diğer EM projelerinden örnekler:

EM, yaklaşık 150 ülkede yaygın olarak kullanılmaktadır. 13 ülkede ise EM kullanımı yasalarla devlet politikası olarak benimsenmiştir. Kullanıldığı alanlar, tarım, hayvancılık, çevre ve evsel kullanımdır. Dünya’daki projelere örnek vermek gerekirse:

- Japonya’da Seto İç Denizi’nin temizlenmesi
- Elbe Nehrinde EM uygulamaları
- Pakistan’da petrol atıklarının çevreye zararsız hale getirilmesi
- Hollanda ve İngilitere’de EM kullanılarak daha uzun ömürlü ve besin değeri yüksek mısır ve ot silajı yapımı
- Mısır’da çölleşmiş arazilerin EM Kompost ile tarıma kazandırılması
- Kahire Katı Atıklarındaki koku ve sinek sorununun EM ile çözümlenmesi ve organik gübre üretimi.
- Hawai’de Hayvanat Bahçesinde EM kullanımı
- Kosta Rika’da muz üretiminde EM kullanımı, muz ağacı atıklarından kompost yapımı.
- İngiltere ve Kanada’da saz ve EM ile atıksu arıtma.
- Kenya’da gecekondu bölgelerinde caddelerden atık atıksuların zararsız hale getirilmesi ve fakir insanların yaşama kalitelerinin yükseltilmesinde. (organik atıklardan kompost üretilip, organik tarım yapılarak). EM Kenya’ya ücretsiz verilmektedir.
- Tayland’da tsunami felaketinden sonra kötü kokuları önlemek amacıyla EM kullanılmıştır.

Tüm dünyada her türlü tarım ürününün yetiştirilmesinde ve hayvancılıkta ve tavukçulukta EM yaygın olarak kullanılmaktadır.

sukranayalp
03-04-2007, 11:56
Sn Kümes 14 sıra ile mesajlarnızı okumaya çalışıyorum.
2 nolu mesajda hasta ağaçalar üzrine EM FPE spreylendiğini yazmışsınız. EM=Etkin mikroorganizma ise
Bitki özü ile fermente olmuş EM nasıl spreyleniyor? Bu mikroorganizmalar sulu ortamda ölmüyor mu?
Bu mikroorganizmalar nerden tedarik ediliyor?
Yazdığınız tüm sorunlara yönelik özel mikroorganzima bulunması gerekiyor bu durumda. Doğru mu?
Bunları nerden bulacaksınız veya bulacaklar? İlgimi çekti. Teşekkürler şimdiden.

kumes14
03-04-2007, 12:07
Bizler de ilk duyduğumuzda inanamamıştık ancak işin içerisine girdiğimizde EM nin gerçekten bir Mucize olduğuna karar verdik ve çalışmalarımıza başladık.
Türkiye de yapılan çalışmaların tarihi çok eski olmamasına rağmen kayda değer sonuçlar alınmaya başlandı.Bu da bizi iyiden iyiye heveslendirdi.
İstanbul Küçüksu Deresi,Kayseri Keykubat Gölü,Eskişehir belediyesi,Çubuk Kaymakamlığı nın Talimatı ve özellikle BOLEM olarak bizim üzerinde durmuş olduğumuz Kümeslerden kaynaklanan Kötü Kokunun önlenmesi ve Altlığın Organik Gübreye dönüştürülmesinde EM nin sağladığı faydalar şu ana kadar ki başarılarımızdır.
Önümüzdeki aydan itibaren Bolu da EM ile yetiştirilmiş bitkiler ile Doğal Arıtmaya da başlayacağız.
Anlatacak ve paylaşacak o kadar çok şeyimiz var ki......
Alın size bir örnek : http://www.scdworld.com/shop/product.cfm?product_id=010101
Her zaman ve her konuda olduğu gibi yine Avrupa ve Amerikanın gerisinde kaldık.İnsanlar EM yi içmeye başlayalı o kadar uzun zaman oldu ki....

kumes14
03-04-2007, 12:12
Sn Kümes 14 sıra ile mesajlarnızı okumaya çalışıyorum.
2 nolu mesajda hasta ağaçalar üzrine EM FPE spreylendiğini yazmışsınız. EM=Etkin mikroorganizma ise
Bitki özü ile fermente olmuş EM nasıl spreyleniyor? Bu mikroorganizmalar sulu ortamda ölmüyor mu?
Bu mikroorganizmalar nerden tedarik ediliyor?
Yazdığınız tüm sorunlara yönelik özel mikroorganzima bulunması gerekiyor bu durumda. Doğru mu?
Bunları nerden bulacaksınız veya bulacaklar? İlgimi çekti. Teşekkürler şimdiden.

EM hali hazırda sıvı formda bulunuyor.EM nin içeriğinde,doğadan toplanarak özel koşullarda üretilmiş başlıca Laktik Asit bakterileri,fotosentetik bakteriler ve mayalar ile toplam 82 çeşit mikroorganizma bulunmaktadır. ve kesinlikle genetik müdahale görmemiştir.

kumes14
03-04-2007, 12:14
Sn Kümes 14 sıra ile mesajlarnızı okumaya çalışıyorum.
2 nolu mesajda hasta ağaçalar üzrine EM FPE spreylendiğini yazmışsınız. EM=Etkin mikroorganizma ise
Bitki özü ile fermente olmuş EM nasıl spreyleniyor? Bu mikroorganizmalar sulu ortamda ölmüyor mu?
Bu mikroorganizmalar nerden tedarik ediliyor?
Yazdığınız tüm sorunlara yönelik özel mikroorganzima bulunması gerekiyor bu durumda. Doğru mu?
Bunları nerden bulacaksınız veya bulacaklar? İlgimi çekti. Teşekkürler şimdiden.

EM ve diğer çeşitleri bizim elimizde mevcut ve 3 senedir yaptığımız gibi hemen size de ücretsiz numune gönderebiliriz.
Daha ayrıntılı bilgiyi; www.emro.co.jp/English ve www.emturkey.com dan da edinebilirsiniz.

kumes14
03-04-2007, 12:27
EM yi anlatmaya devam etmek istiyorum.Çok kısa başlıklar ile EM ile neler yapılabileceğinden bahsedeceğim ve ilgili arkadaşlara detayları da açıklayabilirim.

Japonya’da Seto İç Denizi’nde EM ile Temizlenmesi amacıyla yapılan uygulamalarda yararlı etkilerin görülmesi ilk altı ay içinde gerçekleşmiştir. Sanayi, Hükümet, Üniversiteler ve Yurttaşların Katılımıyla Başarılan Sektörler arası bir Projedir. Proje uygulanmadan önce deniz kirliliği kırmızı yosunlarla kendini gösteriyordu. Kötü kokan 1 metre derinliğinde bir çamur oluşumu vardı. EM aktif, EM Çamur topları ve EM seramik kullanılmıştır.

EM uygulamaları sonucunda kıyıda oluşan 70 cm derinliğindeki çamur tabakası yok oldu . Kıyıya yakın bölgelerde Yumurta Midyelerinde (Fulvia Mutica) büyük artış görüldü. Şekil 1 de görüldüğü üzere EM uygulamalarının başladığı 1998 yılından itibaren su ürünleri verimlerinde denizdeki kirlenmenin azalmasıyla birlikte artış gözlenmektedir


Denizde yaşayan canlıların artışına bağlı olarak Uchuira Körfezi’nde çamur 1 metre azaldı. Uchiura Körfezinde yoğun biçimde yeşil laver (deniz yosunu) ve mükemmel Sugassum spp görülmeye başlandı. 2003 ve 2004’de, Utsumi’deki Crescent Plajı’nda Deniz tarağı (clam) (Ruditapes Philippinarum) ortaya çıktı. Deniz suyunda görünürlük 4,5 metreye yükseldi. (Hakozaki Limanı, Şubat 2004).

kumes14
03-04-2007, 12:30
EM, 1980’li yılların başında Japonya’nın Okinawa kentinde Prof Dr Teruo Higa tarafından geliştirilmiştir. Temel olarak üç mikroorganizma grubundan oluşmaktadır: Laktik asit bakterileri, fototropik bakteriler, mayalar. EM, çevre, hayvancılık ve tarım alanlarında kullanılmaktadır. Bugün EM, yeryüzüyünde yaklaşık 150 ülkede kullanılmaktadır ve 13 ülkede EM kullanılması yasalarla devlet politikası olarak benimsenmiştir.

Bu raporda, son iki yılda Türkiye’de gerçekleştirilmiş olan başlıca çevre, tarım ve hayvancılık projeleri ele alınmakta ve çevre, tarım ve hayvancılıktaki kullanım şekilleri hakkında bazı genel bilgiler verilmektedir.

Doğada organik maddeler kendi haline bırakıldığında aerobik mikroorganizmalarca uzun bir süre içinde parçalanmaktadır. Ancak bu basit bileşiklere parçalanma olayı oksidasyon yoluyla olmaktadır. Doğal olarak, oksidasyon yoluyla, bir başka deyişle pütrifikasyon (kokuşma) yoluyla parçalanma neticesinde hidrojen sülfit, amonyak, merkaptanlar gibi çevreyi son derece rahatsız eden gaz bileşikleri açığa çıkmakta ve çevreyi son derece rahatsız etmektedir.

Organik maddelerin (gerek karada gerekse su içinde) oksidasyon yoluyla parçalanması şart değildir. Bir diğer yol da fermentasyondur.

EM, organik maddelerin fermentasyon yoluyla parçalanmasını teşvik eder. Bunun neticesinde:
• Organik maddeler daha kısa sürede kompostlaşır (mineralleşir) kullanılacak hale gelir (EM kullanılan gübre hemen tarlaya atılabilir ama en iyisi olgunlaşma için 4-6 hafta beklemektir)
• Koku yapan gazlar yerine, antioksidan maddeler, mineraller, vitaminler, biyolojik aktif maddeler içerir ki, buınlar su havzalarında ekolojik yaşamı destekler toprakta ise bitkiler için yararlıdır.
• Sinek oluşumunu en aza indirir.
• EM mikroorganizmaları doğadaki kimyasal maddeleri (pestisit kalıntıları ve diğer zararlı kimyasal maddeler) parçalar, zararsız hale getirir.
• Hayvan barınaklarında daha hijyen koşullar oluşturur ve rahatsız edici gazlar olmadığından hayvanların rahat nefes almalarını ve patojenlerden arınmış bir ortamda yaşamalarını sağlar. Mastitis vakalarını yok denecek düzeye indirir. Barınaklardaki ve hayvanlar üzerindeki kene ve pire sayısını yok denecek kadar azaltır.
• Çöplüklerin kokudan ve sinekten arınmasını ve organik çöplerin kısa sürede kompostlaşmasını sağlar. Çöp süzüntü sularını çevreye zararsız hale getirir.
• Dibinde zamanla organik kaynaklı çamur birikmiş dere ve göllerin temizlenmesini sağlar, bu su havzalarından çevreye yayılan kötü kokuları ortadan kaldırır.

kumes14
03-04-2007, 12:30
-Bitkilerde filizlenmeyi, çiçeklenmeyi, meyve vermeyi ve olgunlaşmayı teşvik eder.

-Toprağın fiziksel, kimyasal ve biyolojik ortamını iyileştirir ve topraktaki patojenleri ve zararlıları (haşeratı) bastırır.

-Tarımsal ürünlerin fotosentez yapma kapasitesini yükseltir.

-Daha iyi filizlenmeyi ve bitki büyümesini garanti eder

-Organik maddenin gübre olarak verimliliğini artırır.

-Tarımsal ürünlerin verimliliği ve kalitesini artırır.

kumes14
03-04-2007, 12:33
Projenin adı:
Zeytinyağı atıksularında (karasu) koku giderme

Projenin Türü:
Çevre

Proje Yeri:
Kalkan - ANTALYA

Sorun:
Kötü koku

Çözüm:
3 defa EM uyguladıktan sonra sorun çözümlendi

Yorumlar:
Turistik bir bölge olduğu için yaz gelince kötü kokular yörede yaşayanları rahatsız ediyordu. İlk defa fabrika sahipleri koku konusunda bir şey yaptılar. Atığın tamamı havuzda biriktirildiği için ve zeytin sezonu geçince yeni atık ilave edilmediğinden sürekli EM kullanımı gerekmemektedir yalnızca sezonluk kullanım yeterli olmaktadır.


Projenin adı:
Kesmievi Atıksu Arıtma

Projenin Türü:
Çevre

Proje Yeri:
ANTALYA

Sorun:
Kötü koku, Atıksuda yüksek oranda kirlilik (Yüksek KOİ, BOİ ve AKM değerleri)

Çözüm:
Uygulama kesimevi binasının içinde ve atıksu kanallarına EM spreylenerek yapıldı. 1:20 oranında suyla seyreltilmiş EM aktif kullanıldı. 3 defa uygulandıktan sonra kötü koku problemi çözüldü ve yaklaşık 4 ila 6 hafta içinde de atıksudaki kirlilik parametreleri istenilen düzeye indi.

Yorumlar:

Kesimevi atıksuları organize sanayi sitesi içindeki merkezi arıtma tesisine gitmektedir. Kesimevi atıksularının KOİ’si 20,000 mg/l idi. EM uygulamasıyla 1700 mg/l’ye indi. Merkezi Arıtma Sistemi KOİ değeri 4000 mg/l ve altındaki altıksuları kabul etmektedir. Ayrıca, kötü kokular yok olduğundan kesimevi çalışanları da uygulamadan son derece memnun kalmıştır


Projenin adı:
Afyon Alkoloidleri Fabrikası Atıksuyu

Projenin Türü:
Çevre

Proje Yeri:
AFYON

Sorun:
Kötü koku, yüksek KOİ, BOİ ve AKM değerleri

Çözüm:
Atıksuyun debisi 350 m3/gün’dür. EM uygulaması, atıksu biyolojik reaktöre girmeden önce 3 gün kaldığı dengeleme tankında gerçekleştirildi. Uygulama başladıktan sonra 10 gün içinde kötü koku sorunu çözüldü. Atıksuyun KOİ değeri 20,000 mg/l’nin üzerindeydi. Bu değer, bir ay içinde 390 mg/l’ye indirildi. Atıksuyun fabrikadan çıkış sıcaklığı 35 ila 40 derece C arasındadır.

Yorumlar:

Fabrika atıksu tesisinin kapasitesini 1000 m3/gün’e çıkardığından şimdi yeni bir atıksu arıtma tesisi inşa etmektedir. Ayrıca, yeni atıksu tesisinde de EM kullanılacaktır.


Projenin adı:
Istanbul Küçüksu Deresi’nde Koku giderimi ve İyileştirme

Projenin Türü:
Çevre

Proje Yeri:
Istanbul

Sorun:
Kötü Koku

Çözüm:
Dere evsel atıklarla son derece kirlenmiş durumdaydı. Istanbul Belediyesi’nin 2006 yazı ortasında Küçüksu Plajı’nı açmasından sonra plajı kullanan vatandaşlar yanı başındaki Küçüksu Deresi’nden gelen kötü kokulardan şikayet etmeye başladılar. Belediye, derenin temizlik işini almış olan firmaya kötü kokuları halletmesi için talimat verince, müteahhit firma Naturem’e başvurarak deredeki kötü koku sorununu EM ile çözmesini istedi. 3 haftalık bir uygulamadan sonra kötü koku sorunu çözüldüğü gibi, derenin suyunda gözle görülür bir iyileşme gerçekleşti.

Yorumlar:

Eskiden aşırı organik yük dolayısıyla oksijeni tükendiği için hiçbir canlının yaşayamadığı suda sadece 4 hafta sonra denizden gelen binlerce balık yaşamaya başlamıştır! Dereye bugüne kadar 8200 litre EM uygulanmıştır ve daha 6800 litre daha uygulanacaktır. Derede ekolojik denge kurulduktan sonra da ayda bir 500 ila 1000 litre bakım dozu uygulanacaktır.

kumes14
03-04-2007, 12:39
Projenin adı:
Limon ağaçlarında Mal Secco hastalığının önlenmesi

Projenin Türü:
Tarım

Proje Yeri:
MUGLA

Sorun:
Limon ağaçlarında Mal secco hastalığına Phoma tracheiphila adlı bir mantar neden olmaktadır. Bu mantar önceden Deuterophoma tracheiphila olarak bilinmekteydi. Bu hastalık özellikle ülkemizde büyük sorun yaratmaktadır ve çözümsüz olduğu için sağlıklı ağaçları korumak amacıyla her yıl binlerce hastalıklı limon ağacı kesilmektedir.

Çözüm:
Hasta ağaçlar üzerine EM FPE (bitki özüyle fermente olmuş EM) spreylendi. EM FPE bitkilerin hastalıklara karşı direncini artırmaktadır. Spreylenen ağaçlarda hastalığın önüne geçildi ve ağaçlar vejitatif büyümeye devam etmeye başladı.

Yorumlar:
Şimdiye kadar bu hastalığı kontrol etmenin tek yolu ya ağaçları kesmek ya da fazla etkili olmasa da kimyasal ilaç kullanmaktı. EM ile ağaç sadece hastalığı durduracak dirence ulaşmakla kalmadı, hastalık durduktan sonra büyümeye devam etti. TRT 3’deki “Bu Toprağın Sesi” programında bu konu da ele alındı.



Projenin adı:
Serik-Antalya koşullarında organik greyfurt üretiminde yeşil gübre, zeytin prinası ve EM çalışmaları

Projenin Türü:
Tarım

Proje Yeri:
SERİK - ANTALYA

Sorun:
Verim ve greyfurt ağaçlarının hastalıklara karşı direncinin artırılması.

Çözüm:
Bu projede, organik greyfurt ağaçlarında yararlı etkisini görmek amacıyla yeşil gübre, zeytin prinası ve EM kullanılmıştır.

Yorumlar:
Bu proje Akdeniz Üniversitesi, Atatürk Üniversitesi ve BATEM (Batı Akdeniz Tarım Arşatırmaları Enstitüsü) işbirliğiyle gerçekleştirilmektedir. Proje Lideri Yüksek Ziraat Mühendisi Zeynep Eryılmaz’dır. Araştırmada yeralan diğer araştırmacılar: Bilge GÖLÜKÇÜ, Prof Dr. Lami KAYNAK, Yrd. Doç. Dr. Ahmet EŞİTKEN, Cevdet Fehmi OZKAN, Nejla CELIK, Emine TOPUZ, İlyas TEKSAN’dır.

Proje Özeti:

Ekolojik tarım hem Türkiye’de hem de dünyada gittikçe önem kazanmaktadır. Bunun nedeni düşünülmeden bol miktarda kullanılan kimyasal gübre ve pestisitlerin insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerinin anlaşılmış olmasıdır. Ayrıca, Türkiye’de koşullar organik üretime çok uygun olduğundan bu üretim şeklinin Türkiye’de artmasını beklemekteyiz.

Toplam turunçgiller üretiminin %87’si Akdeniz’de, %12’si Ege Bölgesi’nde ve küçük bir bölümü de Batı Karadeniz Bölgesindedir. Turunçgiller her ne kadar elma ve üzümden sonra Türkiye’de çok üretilen üçüncü meyve olsa da, ihracatta birincidir.

Türkiye’de bitki besleme konusunda yeterince araştırma yoktur. Daha fazla araştırma yapılması gerekmektedir. Bu proje bu talebi karşılama amacını gütmektedir ve ekolojik üretimde Etkin Mikroorganizmaları, yeşil gübreyi, zeytin kekini, yumuşak kaya fosfatını kullanma olanaklarını araştıracaktır. Ayrıca bu araştırmada, ekolojik üretimin teknik ve ekolojik yanları da, kimyasal maddelerin kullanıldığı geleneksel üretimle karşılaştırılarak değerlendirilecektir.



Projenin adı:
Eskişehir Belediyesi Park ve Bahçeler

Projenin Türü:
Bahçecilik

Proje Yeri:
ESKİŞEHİR

Sorun:
Toprak veriminin artırılması

Çözüm:
EM Belediye’nin park ve bahçelerinde, ağaç ve çiçek yetiştirmede EM kullanımı.

Yorumlar:
Geçen yıl ve bu yıl 40,000 litre EM aktif kullanılmıştır. Park ve Bahçeler Müdürlüğü, ağaç ve çiçeklerinin sağlıklı olması konusunda EM’nin gösterdiği performanstan son derece memnundur ve bunu belirten bir de referans yazısı vermişlerdir.

kumes14
03-04-2007, 13:28
Diğer Tarımsal Projeler:

Yukarıdaki projelerden başka EM’yi, domates, salatalık, biber, buğday ve ayçiçeği dahil birçok ürünün tarımsal üretiminde başarıyla kullanmış bulunuyoruz. Tarımsal üretimde fusaryum ve nematoda karşı bitkilerin direncini artırdığını gözlemledik.

Önümüzdeki 5 yıl için odaklanacağımız başlıca proje konuları arasında aşağıdakiler yer almaktadır:

- Aşırı kirlilikten ötürü ekolojik dengesi bozulmuş göl ve akarsuların temizlenip ekolojik dengenin yeniden tesis edilmesi. Türkiye’deki bazı göl ve akarsularda EM uygulamayı planlıyoruz. (EM’nin su havzalarında ekolojik dengeyi nasıl tesis ettiğini anlamak için EK 6’ya bakınız)
- Bazı belediyelerle işbirliği içinde çöp depolama alanlarında EM uygulaması.
- EM ve su bitkilerini (sazlar) kullanarak küçük yerleşim birimleri için (en fazla 5000 nüfuslu) doğal arıtma sistemleri kurulması. Bu konuda ayrıntılı bilgi için www.dogalarıtma.com (http://www.dogalarıtma.com/) adlı web sitesine bakınız.

Tarım Bakanlığı bu projeyi başlatmış, proje 40 kadar köyde uygulandığı halde, bitkiler başka sulak alanlardan sökülüp buralara dikildiği için proje pek başarılı olamamıştır. Büyüdükleri sulak alanın koşullarına adapte olmuş bitkiler, yeni ortamlarına alışamamakta ve ancak toplam kapasitelerinin %20’si kadar arıtma yapabilmektedir. Biz bu projeye EM’yi de dahil ederek gerçekleştireceğiz. Ayrıca, su bitkilerini sera ortamında EM kullanarak yetiştirip, dikildikleri ortama kolayca adapte olmalarını sağlayacağız.

- Hayvansal ve bitkisel atıkları kullanarak EM ile organik gübre üretilmesi.
- EM’nin hayvancılıktaki kullanımının tüm Türkiye çapında yaygınlaştırılması.


Dünya’dan haberler: Birleşmiş Milletler projesi, Pakistan’da
petrol rafineri çamurlarının biyoremediasyon yöntemiyle EM
kullanılarak çevreye zararsız hale getirilmesi ve gübre üretilmesi

Lahor’daki EM Research Organisation (EMRO) ile
National Cleaner Production Centre’ın, rafineri çanurlarını
güvenli bir şekilde bertaraf etmnek amacıyla başlattıkları
ve Birleşmiş Milletler’in finansal olarak desteklediği proje
başarıyla tamamlanmış bulunmaktadır. Rawalpinti’deki
Attock Refinery Limited Şirketi’nin tessilerinde
gerçekleştirilen araştırma iki aşamada gerçekleştirilmiştir.
Birinci aşamada, ağır ve geleneksel atıksu arıtma
yöntemleriyle arıtılması zor hidrokarbonlar içeren yağlı
çamura, EM ürünleri uygulanmıştır. Sadece 43 gün içinde
çamurun özelliklerinde büyük değişiklikler gözlenmiş ve
çamur çevreye zarar vermeyecek hale getirilmiştir.
Araştırmanın ikinci aşamasında ise, bu EM ile işlenmiş
olan aynı çamur, 50:50 topraklar karıştırıldıktan sonra bu
karışıma soğan ekilmiş ve üretilen soğanın tüm kalıntı
anlizleri yapıldığında, kalıntı elementleri açısından Dünya
Sağlık Teşkilatının öngördüğü kalıntı miktarlarından pek
farklı olmadığı ve insani tüketimine uygun olduğu
ispatlanmıştır.

kumes14
03-04-2007, 13:32
Evet, gerçekten inanılması güç ama EM nin yaptıklarından sadece birkaç örnek bunlar.

Lütfen şaşırmayın.EM ile daha sağlıklı bir hayat ve çevre.
EM nin en büyük sıkıntısı UCUZ olması.Bu kadar geniş bir alana hitap eden bir ürün, maalesef çok ucuz.
İnsanlarda ki genel kanı, '' Pahalıdır vardır bir hikmeti,ucuzdur vardır bir illeti''
EM bu kanıyı altüst etmek için çalışmalarına ara vermeden devam edecek...

malina
03-04-2007, 16:09
İkili iletişimler tabii mümkün ama forum olarak bunun duyusunun forumdan olmasına sıcak bakmıyoruz. Sorusu olan arkadaşlar burada sormalı ve cevaplar burada yer almalı... Bu yüzden son mesajınızı sildim.

Ancak böyle, daha çok kişe aynı anda ulaşmak mümkün olabilir...

Bir de farklı konulara bu sayfanın linkini vermenize gerek yok. Merak etmeyin arkadaşlar genel olarak forumun bütün bölümlerine göz atıyor.

Daha açıklayıcı olması için konunun adını genişletiyorum önerinizi yazabilirsiniz.

denizakvaryumu
03-04-2007, 16:17
http://www.emturkey.com/

linkine de bir göz atın..

EM1

EM1 bütün EM ürünlerinin başlangıç hammaddesidir. 1 ya da 10 litrelik plastik ambalajlarda piyasada bulunmaktadır.



EM5 (EM ile fermente edilmiş çözeltiler)

EM5; sirke, alkol, melas ve EM1 ile fermente olmuş bir karışımdır.

Bitkilerin direncini artırarak hastalıklara karşı daha dayanıklı hale getirir ve spreylenerek uygulanır.



EM ile Fermente Edilmiş Bitki Özü (EM-F.P.E.)

EM ile fermente edilmiş bitki özü, melas ve EM1 ile fermente edilmiş yabancı ot karışımıdır. Bitkilerin direncini artırarak hastalıklara karşı daha dayanıklı hale getirir ve tek başına ya da 50:50 oranında EM5 ila karıştırılıp spreylenerek kullanılır.



EM BUKAŞİ (EM ile fermente olmuş organik madde)

"Bokashi", "Fermente olmuş organik madde" anlamına gelen Japonca bir sözcüktür. Organik madde (buğday kepeği, pirinç kepeği, yağ keki, balık unu vb.) fermente edilerek yapılır. Bukaşi normal olarak toz ya da granül şekilde bulunur. Bukaşi, Japon çiftçiler tarafından, toprağın mikrobiyel çeşitliliğini artırmak ve bitkilere besin maddesi sağlamak amacıyla geleneksel olarak kullanılmaktadır. Bukaşi, geleneksel olarak, buğday veya pirinç kepeği gibi organik maddeler, ormanlardan ve dağlardan toplanan ve içinde çeşitli mikroorganizmalar içeren topraklarla fermente edilerek üretilegelmiştir.

Bununla birlikte, EM Bukaşi, orman ya da dağ toprağı yerine EM ile fermente edilmiş organik maddedir. Bu yüzden, EM Bukaşi, topraktaki etkin mikroorganizmaların artırılması için önemli bir ilave maddedir.



EM Kompost



Herhangi organik madde karışımı C/N oranı 15-30 olacak şekilde karıştırılıp, üzerine nem oranı %40 ila 50 olacak şekilde EM ilave edilerek 3-4 hafta havasız ya da havalı bir ortamda fermente edilerek üretilir. Kimyasal gübre ihtiyacını birinci yıl %50, ikinci yıl %75 azaltır. Üçüncü yılda kimyasal gübre kullanmaya gerek kalmaz.



EMX



EMX insanlar için üretilmiş antioxidan maddeler ve çeşitli vitaminler içeren bir EM içeceğidir. Mango ve Papaya meyveleri EM ile fermente edilerek hazırlamıştır. Koruyucu probiyotik olarak hergün 5 ila 10 ml alındığında, vücudun bağışıklık sistemini destekleyerek çeşitli hastalıklara karşı direnci artırır.

lerdemir
03-04-2007, 22:06
Sn kumes14 ve sevgili denizakvaryumu,

Bence bu başlığın devamında, kumes14'ün, detaylı yönlendirici açıklama yapmadan, sadece bir linkin ratingini artırmaya çalışırcasına, teaser (meraklandırıcı reklam türüne ilişkin sektörel tabir) içerikli mesajı uygun olmamış.

Yöneticilerden silinmesini talep edeceğim.
Tabii, sonrasında da benim bu mesajımın...

denizakvaryumu ise bence o uzun açıklamaları kopyalayıp yapıştırmak yerine, bahsi geçen ürünün tanıtım ve reklamının yapıldığı o konu başlığındaki sadece 2 numaralı mesajdan alıntı yapmış olsa idi; ki orası (http://www.agaclar.net/forum/showpost.php?p=91518&postcount=2) da şu şekildedir, limon ağaçları ile ilgili proje uygulamasına ilişkin olanı- bu konu başlığındaki dertlerin çözümlenmesi çabasına yönelik olarak daha doğru olurdu bence.

-----------------------------
Projenin adı:
Limon ağaçlarında Mal Secco hastalığının önlenmesi

Projenin Türü:
Tarım

Proje Yeri:
MUGLA

Sorun:
Limon ağaçlarında Mal secco hastalığına Phoma tracheiphila adlı bir mantar neden olmaktadır. Bu mantar önceden Deuterophoma tracheiphila olarak bilinmekteydi. Bu hastalık özellikle ülkemizde büyük sorun yaratmaktadır ve çözümsüz olduğu için sağlıklı ağaçları korumak amacıyla her yıl binlerce hastalıklı limon ağacı kesilmektedir.

Çözüm:
Hasta ağaçlar üzerine EM FPE (bitki özüyle fermente olmuş EM) spreylendi. EM FPE bitkilerin hastalıklara karşı direncini artırmaktadır. Spreylenen ağaçlarda hastalığın önüne geçildi ve ağaçlar vejitatif büyümeye devam etmeye başladı.

Yorumlar:
Şimdiye kadar bu hastalığı kontrol etmenin tek yolu ya ağaçları kesmek ya da fazla etkili olmasa da kimyasal ilaç kullanmaktı. EM ile ağaç sadece hastalığı durduracak dirence ulaşmakla kalmadı, hastalık durduktan sonra büyümeye devam etti. TRT 3’deki “Bu Toprağın Sesi” programında bu konu da ele alındı.

--------------------

Kaldı ki, son soruların içeriğine ilişkin bir tanımlama ve yardım unsuru da bulunmamaktadır kumes14'ün bu konu başlığındaki yukarıdaki cevabında.

Limon ağacında sorun yaşayan üyemizin tarifi ile ilgili olmadan, kumes14'ün doğrudan kendi ürününe yönelik tanıtım fırsatı yaratma çabasına alet olmuştur sevgili denizakvaryumu zannımca.

Saygılarımla

lerdemir
03-04-2007, 22:13
Sevgili malina,

Şu bağlantıdaki (http://www.agaclar.net/forum/showpost.php?p=91793&postcount=97) mesajımı dikkat ve değerlendirmelerinize sunmak isterim.

Teşekkürlerimle...

denizakvaryumu
03-04-2007, 22:31
sonuçta tüm yazılanlar ürün tanıtımı için reklam da olsa bu ürünler şimdiye kadar duymadığım okumadığım ama sonuçta yararı çok büyük ürünler...tabi yazılanlar doğruysa...

sanki sihirli bir üründen söz ediliyor ancak uygulamalar adıyla adresi ile veriliyor yani doğruluğu denetlenebilir.

Bence sitenin amacıyla da örtüşen süper ürünler...iyiki haberim oldu...

denizakvaryumu
03-04-2007, 22:38
merak ettiğim husus ise benim gibi salonunda balkonunda 5-10 çeşit süs bitkisi vs.olanlar için kırmızı örümcek-yaprak biti-pamuklu bit-yaprak kenesi-mantar -virüs gibi hastalıkların ve zararlılara karşı amatör bitki severlerin kullanımına uygun bir EM ürünün olup olmadığı...

Varsa adıyla sanıyla yazıp ,yararlarını belirtirseniz sevinirim.

kumes14
04-04-2007, 09:54
Sn kumes14 ve sevgili denizakvaryumu,

Bence bu başlığın devamında, kumes14'ün, detaylı yönlendirici açıklama yapmadan, sadece bir linkin ratingini artırmaya çalışırcasına, teaser (meraklandırıcı reklam türüne ilişkin sektörel tabir) içerikli mesajı uygun olmamış.

Yöneticilerden silinmesini talep edeceğim.
Tabii, sonrasında da benim bu mesajımın...

denizakvaryumu ise bence o uzun açıklamaları kopyalayıp yapıştırmak yerine, bahsi geçen ürünün tanıtım ve reklamının yapıldığı o konu başlığındaki sadece 2 numaralı mesajdan alıntı yapmış olsa idi; ki orası (http://www.agaclar.net/forum/showpost.php?p=91518&postcount=2) da şu şekildedir, limon ağaçları ile ilgili proje uygulamasına ilişkin olanı- bu konu başlığındaki dertlerin çözümlenmesi çabasına yönelik olarak daha doğru olurdu bence.



--------------------

Kaldı ki, son soruların içeriğine ilişkin bir tanımlama ve yardım unsuru da bulunmamaktadır kumes14'ün bu konu başlığındaki yukarıdaki cevabında.

Limon ağacında sorun yaşayan üyemizin tarifi ile ilgili olmadan, kumes14'ün doğrudan kendi ürününe yönelik tanıtım fırsatı yaratma çabasına alet olmuştur sevgili denizakvaryumu zannımca.

Saygılarımla


Merhaba;
Öncelikle EM ile ilgilendiğiniz için çok teşekkür ederiz.

EM nin ticari bir ürün olduğu kesindir.Yani para ile satılıyor.Bu sitedeki insanların büyük bir kısmıda, bu tarz ürünlerin para ile satın alınabildiğinin farkına varacak kadar eğitimli insalar olduğunu düşünüyoruz.
Forum da yer alan mesajlarımıza dikkat ederseniz henüz EM ile ilgili bir fiyat açıklanmadı.Hatta isteyene belirli miktarda ürünüde PARASIZ olarak göndereceğimizi ifade ettik.
Bu forum ortamını seçmemizin sebebi, Japonya başta olmak üzere dünyanın 150 ülkesinde kullanılan ve 13 ülkenin de milli politikasında yer alan bir ürünün, amatör ruh ile evlerinde bitki yetiştiren insanlara tanıtmak idi.
Limon ağacında ki EM nin başarısı, yıllardır çözülemeyen bir hastalığın EM ile yenilmiş olmasını açıklamak idi.Bahse konu olan link te ki hastalık,EM nin başardığı ile farklı olabilir.Bizce önemli olan EM nin üstesinden geldiği problemi yaşayan **** yaşayacak olan değerli forum kullanıcılarına bilgi aktarmaktı.
Amacımız,reklamdan daha önemli olan, dünya da birçok dalda kabul görmüş,değişik laboratuvarlar ve sertifikasyon kuruluşlarından izinler almış bir ürünü siz kullanıcılara duyurmak idi.
Üzerinde durmuş olduğumuz diğer bir husus ise, anlattığımız başarıların tamamının tescilli olmasıdır.Yazdıklarımızın iddia olmadığını kanıtlamak için birçok link vermiştik.Amacımız,ratingi arttırmak değil,eğitimli ve bilinçli insanların bu linklerden faydalanması idi.
Keşke sizde biraz merak edip kaynakları araştırmış olsaydınız.Hatta,verdiğimiz linklere girip EM yi yakından tanısaydınız eminiz ki ortaya çıkacak sonuç bizleri üzmeyecek bir sonuç olacaktı.
EM her yönü ile araştırmaya,belgelendirilmeye hazırdır.
Göstermiş olduğunuz ilgi için tekrar teşekkür eder,çalışmalarınızda başarılar dileriz.
EM TÜRKİYE

kumes14
04-04-2007, 10:03
Sayın Denizakvaryumu;
Öncelikle şunu belirtmek istiyorum.EM kullanıcılarının büyük bir çoğunlu sizin gibi evde balkonda hobi bahçeleri oluşturan insanlardan oluşuyor.
Hatta hobi bahçesi ile de kalmayıp EM yi tüm hayatlarına alıyorlar.Temizlikten tutun,çöplerini bile kompost olarak gübreye dönüştürüp,saksılarında **** bahçelerinde değerlendiriyorlar.Okinawa da belediye tarafından değişik noktalarda ücretsiz olarak dağıtılan EM,ayrıca yine Okinawa da bulunan eski adı Sheraton olan 5 yıldızlı otelde her aşamada kullanılıyor.EM nin her aşamada kullanılması sonucu ortaya şöyle bir görüntü çıkıyor.
Otel e ait septik tank tan çıkan su Hollanda Agriton firmasının sahibi tarafından bardağa doldurulup içiliyor.
Evinizde birçok alanda kullanabileceğiniz EM varyasyonlarının bir kısmı Türkiye de var.Olmayanları ise zaten siz kendiniz EM1 ile evinizde yapıyorsunuz.
Bu şu demek,minimum ürün maksimum fayda.
Detaylı bilgileri bulabileceğiniz adresleri biliyorsunuz.Tekrar vermek istemiyoruz malum TEASER olmasın.
Saygılarımızla
EMTÜRKİYE

kumes14
04-04-2007, 10:13
Eğer arzu ederseniz vereceğiniz adrese kullanabileceğiniz ürünlerden ücretsiz olarak gönderebiliriz.
Paket içerisinde kullanımını da anlatırız.
Hatta daha iyisini yapalım, site yöneticilerine gönderelim.Onlar dağıtımını belki yaparlar.Böylece daha çok kullanıcıya ulaştırabiliriz.
Saygılarımızla;
EMTÜRKİYE

denizakvaryumu
04-04-2007, 10:47
Ben şüpheci bir insanımdır ama verdiğiniz örnekler ve siteler fazlasıyla tatmin edici.Türkiye, başta arıtma olmak üzere bu ürünü acilen kullanmalı hatta Devlet tarafından bu ürünün kullanılması teşvik edilmeli...derim

Şimdiye kadar bu ürünün Türkiye de duyulmamış olması bana ilginç geldi.

lerdemir
04-04-2007, 21:24
Merhaba;
Öncelikle EM ile ilgilendiğiniz için çok teşekkür ederiz.
İlgilenmedim; (bence) kuru ve soğuk, profesyonel olmaya çalışan bir his uyandıran bir iletişimci repliği yazmışsınız.

.Bu sitedeki insanların büyük bir kısmıda, bu tarz ürünlerin para ile satın alınabildiğinin farkına varacak kadar eğitimli insanlar olduğunu düşünüyoruz.
Hafife alan, alaycı bir üslup sezinlediğim ifadenizin aksine; "büyük bir kısmı" değil, hiç şüphesiz "hepsi" şeklinde algılamak istiyorum.

Forum da yer alan mesajlarımıza dikkat ederseniz
Etmedim, niye edeyim ki; sizin tüm mesajlarınızı mı takip edeceğim? Ben sadece bu konu başlığında yazdığınız mesaja ve sadece o mesajdaki linkte neleri nasıl yazdığınıza baktım öncelikle; kaldı ki asıl dikkate aldığım mesele de bu başlıkta limon yetiştiren üyelerimizin yardım taleplerine karşı yaklaşımınızdı. Ya da benim tarafımdan algılanan yaklaşımınızdı demem daha hakkaniyetli olur sanırım.

Zira "yardım" niyetinden çok, "reklam" niyetine odaklanmış bir izlenim edindim. "Tepkim" ve itirazım sadece buna.

Hatta isteyene belirli miktarda ürünüde PARASIZ olarak göndereceğimizi ifade ettik.
"Siz" kaç kişisiniz de "ettik" diyorsunuz?
Yoksa, çoğul kişi ekinin Türkçenin güzelliklerinden biri olan etkilerinden birini mi hususiyetle ifade ediyorsunuz?

... bir ürünün, amatör ruh ile evlerinde bitki yetiştiren insanlara tanıtmak idi.
Bu söyleminiz bana hiç "samimi" gelmiyor. Aynen, gönderilecek sms geliri ve reklam hasılatından ağzının suyu akan yarışmavari kepazeliklerin yapımcılarının "Türkiye'ye yeni starlar sunmak istiyoruz" demeleleri gibi bir his yarattı bir an bende.[/QUOTE]

Limon ağacında ki EM nin başarısı, yıllardır çözülemeyen bir hastalığın EM ile yenilmiş olmasını açıklamak idi.Bahse konu olan link te ki hastalık,EM nin başardığı ile farklı olabilir.
Forumumuzdaki hassasiyetlerden biri olan, karşılıksız yardım düsturuna çok aykırı bir biçimde, sizin de itiraf ettiğiniz gibi; üyemizin sevgili limonundaki hastalık sizin öncelikli konunuz değil; onu teşhis için bir yorum ve katkınız bile yok.
NE DEMEK üyemizin bahsettiği HASTALIK ÜRÜNÜNÜZ'ün BAŞARDIĞI İLE FARKLI OLABİLİR?!
O zaman niye buraya yazıyorsunuz? ! Açarsınız sadece ürününüze yönelik bir başlık, orada yaparsınız ne yapmak istiyorsanız.(Tabii, forum yönetiminin uygun gördüğü çerçevede)

Forumun olur olmaz türlü başlıklarını SPAMvari uygulamalarla KİRLETTİĞİNİZİ düşünüyor, şiddetle tavrınızı ve uygulamalarınızı KINIYORUM.

Amacımız,reklamdan daha önemli olan... bir ürünü siz kullanıcılara duyurmak idi.
"Kullanıcılar", yerine "Potansiyel Müşteriler" daha mı uygun olurdu acaba? Bakın, burada, sizin yukarıda yapmış olduğunuz bir üslup kullandım. Bkz: 2. alıntı.


Keşke sizde biraz merak edip kaynakları araştırmış olsaydınız.Hatta,verdiğimiz linklere girip EM yi yakından tanısaydınız...
İtham ediyorsunuz yok yere; zira, tam aksine, linkleri inceledim ve ürün oldukça İLGİMİ ÇEKTİ. Bunda samimiyim.
Benim asıl üzerinde durmaya çalıştığım konu, algılanan TAVRINIZ ve ÜSLUBUNUZ. Yoksa, ürünle ilgili gerçekten ilgi ve merak uyandı bende; gerçekliğini görmeyi ve değerlendirmeyi düşünüyorum; bu ayrı mesele.

Umarım, hassasiyetle üzerinde durduğum detayı ifade edebilmişimdir.


Göstermiş olduğunuz ilgi için tekrar teşekkür eder...
Bahse konu mesajımda ilgi falan göstermedim; aksine TEPKİ gösterdim. Hala, soğuk, samimiyetsiz, sıradan iletişimci üslubu hissedilmekte bu ifadede de.

çalışmalarınızda başarılar dileriz.
Ne "çalışması"?! Ben bu forumda çalışmada bulunmuyorum ki!
Sanırım SİZ "ÇALIŞIYORSUNUZ" ki, buna vurgu yapmayı denedim onca satırda.

Dilimde de tüy bitti...




Sözümün özü: SPAMvari REKLAM YAPMAYINIZ OLUR OLMAZ BAŞLIKLARDA !
AÇIN -ki açmışsınız- kendinize ve ürününüze özel bir başlık, orada yapın tanıtımınızı. İlgilenen girer bakar, yazışırsınız.
Muhtelif konu başlıklarında müteaddit defalar ürün reklamınızı yaparak konu içeriklerimizi SABOTE ETMEYİNİZ!

Not: Konu hakkında bu başlıkta bir daha mesaj yazmayacağımı bildiririm (polemiğe kendi tarafımca devam etmemek adına).
Zaten, üstüme vazife olmamasına rağmen "Körün Gözüne Parmak" bir yazı oldu. Yönetimin dikkatine !

lerdemir
04-04-2007, 21:38
Sevgili denizakvaryumu,

Ben de ilgi ve merak ile okuyorum bu başlıktaki bilgileri.

Ürünün bizlere neler katacağını çok merak ediyor ve ilgi ile okuyorum bu başlığı.

Ama başka başlıklardaki kirliliğe dem vurmak istedim ilgili yerlerde ben.


Denizakvaryumu,

Ürünü deneyip kullandıktan sonra görüşlerinizi paylaşabilir misiniz yine bizlerle, hep beraber aramızdan birinin tecrübesini görmüş oluruz.
Ya da belki aramızdan başka denemek isteyenler de olabilir.

Neyse, zaten başlıktaki gelecek mesajlarda yine beraber oluruz nasılsa...

Saygılar

denizakvaryumu
05-04-2007, 07:54
ürünü deneyip buraya yazacağım...

fakat şüphesi olan arkadaşlar ,yazılarda adresi belirtilen kurumlarla telefon bağlantısına geçip son durumu öğrenebilirler...özellikle koku yok etme ,arıtma vs.olayları ...

denizakvaryumu
05-04-2007, 08:03
Tüm bu yazılardan sanki iki rakip var gibi bir izlenim doğdu ...bu tür atışmalara gerek olmadığını ve konu başlığı ile ilgisi olmayan yazıların silinmesini veya başka bir başlık altına alınmasının iyi olacağını düşünüyorum.

malina
05-04-2007, 10:42
Tüm bu yazılardan sanki iki rakip var gibi bir izlenim doğdu ...bu tür atışmalara gerek olmadığını ve konu başlığı ile ilgisi olmayan yazıların silinmesini veya başka bir başlık altına alınmasının iyi olacağını düşünüyorum.

Bu kadar yazıdan çıkardığınız sonuç iki rakip mi? :)
Lerdemir neden rakip olsun ki? Ürünü ilgi çekici bulduğunu belirtmiş, yönteme itirazı var. Bunu ben de yukarıda bir yerlerde yazmıştım.

Sorun halledildi, konuya burada devam edebilirsiniz.

kumes14
05-04-2007, 11:09
Sayın lerdemir,
Ürün numunesi göndermek için yardımcı olursanız çok seviniriz.
Saygılarımızla.
EMTÜRKİYE

hfz
05-04-2007, 11:31
Organik Tarım ile ilgilenen bir arkadaşımdan 7-8 ay kadar önce bu ürünü duymuştum.. Tam ayrıntı hatırlamıyorum ama ürünün denemesini yaptıklarını ve kesinlikle çok önemli bir ürün olduğunu onayladıklarını hatırlıyorum..

Ürünün sunumu ile ilgili fazla bir yorum yapmak istemiyorum.. Sunum benim de içime sinen şekilde değil ama ürünün önemini hatırladığımdan fazla da takılamadım.. (Bazen çok önemli konularda herşey mübah olabiliyor)

Ürün ile ilgili, deneme yapan arkadaşımdan en kısa zamanda bilgi alıp, onların deneyim ve yorumlarını hemen buraya yazacağım..

Dogasever
05-04-2007, 18:07
Sevgili agaçsever dostlar,
Bir süredir buradaki yazıları ilgiyle okuyorum. EM ile tanışan ilk Türk vatandaşlarından biriyim. O yüzden birkaç satır yazma gereği duydum. Bu sitede EM'yi tanıtan Kümes14 adlı arkadaşımızın konuya biraz ortadan girerek yanlış bir izlenim yaratmış olabileceğini düşündüm.

Kanımca, EM'nin ilk ortaya çıkışı ve kullanımının yaygınlaşması hakkında bilgi vermeden, Türkiye'deki uygulamaların anlatılması biraz eksik olmuş. Kumes14'e yapılan eleştirilerde haklılık payı var elbette. Ancak, Kumes14'ün tutumu EM hakkında yanlış izlenim yaratmamalı çünkü EM yeryüzünde açlığı yenmek, birlikte varoluş, birlikte zenginleşme ve insanların mutluluğu için geliştirilmiştir. (Şu anda Afrika'ya bedava verilmektedir. Ayrıca, her ülkedeki fiyatı da o ülkenin ekonomik durumu gözönüne alınarak belirlenmektedir.)

Aslında geliştirilmiştir demek de yanlış olur çünkü EM zaten doğada belirli ortamlarda mevcuttur. Prof Higa'nın yaptığı şey, doğada varolan bu mikroorganizma karışımını çoğaltmayı başarmış olmasıdır. Higa bu işi 1970'li yılların sonunda başarmıştır. Higa fakir bir çiftçinin oğludur ve hayali dünyada açlığı yenecek bir mikroorganizma kokteyli bulmaktı ve bunu başardı.

İlk yıllarda EM sadece tarımda kullanıldı. Uzakdoğu'da Kyusei Doğal Çiftçilik hareketi, ilk ortaya çıktığından beri kimyasal gübre ve pestisitleri kullanmayı reddetmiştir. Bu hareket, EM'yi ilk kucaklayan çiftçilik hareketidir. Ayrıca, INFRC, SKK, ADANK, IFOAM, USDA gibi uluslararası kuruluşlar EM'yi resmen kabul etmiş ve tüm dünyada kullanımını desteklemektedir.

WWF, organik atıklardan kaliteli gübre üretiminde EM ile son derece başarılı çalışmalar gerçekleştirmiştir. Daha sonraları topraklarda pestisit ve diğer kimyasal kalıntıları parçalayıp zararsız hale getirdiği tespit edilince, çevrede de kullanımı hızla yayılmaya başladı. Bugün başta Japonya olmak üzere dünyanın her yerinde derelerin, göllerin arıtımında, çöplüklerde ve hayvan barınaklarında daha sağlıklı bir ortam yaratmak için kullanılmaktadır.

Japonya'da Seto İç Denizi EM ile temizlenmiştir. Bu konuda ayrıntılı bir video filmini izleyebilirsiniz: http://video.google.com/googleplayer.swf?docId=6597063111588271889

EM ile ilgili asıl önemli nokta ise, EM'nin diğer teknolojilerin aksine, yeryüzünde entropi artışını azaltan tek teknoloji olmasıdır. Bitkilerin fotosentez kapasitesinin artırılmış olması, birçok besin maddesinin daha uzun süre saklanabilmesi, binaların daha dayanıklı ve uzun ömürlü olması, korozyonu önleme özelliği, birçok sanayide ve tarımda kimyasal madde kullanımını ya çok aza indirmesi ya da tamamen ortadan kaldırması, doğal kaynakların kullanımının en aza indirilmesi, geri kazanım sağlaması hep bu özelliğine katkıda bulunan etmenlerdir.

Yeryüzünde entropi artışı istenmeyen bir durum olup insanlığın yaşadığı küresel ısınma ve yeni bazı hastalıkların ortaya çıkmasından sorumludur. Bu yüzden, EM, çağımız için gerçekten son derece yararlı bir üründür ve kısa bir gelecekte Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde kullanımı son derece yaygınlaşacaktır. Çünkü yaşadığımız sorunlar da, EM'nin sunduğu ekonomik ve akılcı çözümler de apaçık ortadadır.

Umarım EM konusunda biraz da olsa bazı konuların açıklığa kavuşmasına katkım olmuştur. Eğer yukarıda bahsedilen konularda ve genel olarak EM ile ilgili sorusu olanlar varsa, çekinmeden bana sorabilirler. Elimden geldiğince yanıtlamaya çalışırım. Saygılarımla

lerdemir
05-04-2007, 22:08
Merhaba,

Entropi nedir?

Artışı neye yol açar?

lerdemir
05-04-2007, 22:15
kumes14 teşekkür ederim.
Memnun olurum.
Bilahire haberleşmek üzere...

Dogasever
06-04-2007, 12:08
Sevgili Lerdemir
Bu sorunun sorulacağını tahmin etmiştim. Entropi mühendislikte özellikle termodinamikte çok iyi bilinen bir kavramdır. Kapalı sistemlerde, sistemdeki düzensizliği ifade eden bir kavramdır da denilebilir. Düzensizlik, ısı artışı ve sistemdeki mevcut bileşenlerin sayısının artışı ile artar. Bunu aşağıda bir örnekle daha iyi açıklayacağım.

Tarımın ve Doğanın birleşik algılandığı ülkelerde aynı zamanda atıksal sorunlara da çözüm getirilmiş olmaktadır. EM-Teknolojisinde slogan; güvenli, rahat ve uygun bir ortam, düşük fiyat, yüksek kalite ve yüksek verimdir. EM-Teknolojisinin hedefi canlı, sağlıklı ve huzur dolu bir toplum oluşturmaktır.

Nüfusun sürekli arttığı ve tarım alanlarının sürekli azaldığı, kaynakların yetersiz kaldığı, doğal problemlerin büyüdüğü bir dünyada geleceğe karamsar bakıyoruz. Genelde toplumların birlikte hareket etmelerinin, bazı sorunlara çözüm getireceği görüşü kesindir, ama insanlığın top yekün biçimde kabul edilebilir ve sürdürülebilir bir genel refah düzeyine ulaşabilmesi için toplumsal sorunların kökenine inmemiz gerekmektedir. Yeryüzünü, Entropi’yi (Dünyadaki düzensizliğin bir ölçüsü) azaltan teknolojilerle donatıp farklı bir toplum yapılandırmalıyız. Buradan da anlaşılabileceği gibi, bu yeni teknolojilere ve yeni kavramlara dayalı bir toplumun oluşturulması demektir.

İnsanlık toplumsal yaşamı kurmadan ve nüfusu artmadan önce, dünya Entropiyi dengede tutan işlevlerine sahipti; doğayla (kendisiyle) uyum içinde yaşıyordu ve kainattan sınırsız gücünü alabiliyordu. Dünyanın tüm nimetlerini petrol, kömür ve diğer doğal kaynakların yanı sıra çeşit çeşit bitki ve hayvan türleri vb. bolca oluşturduğunu ve insanların hizmetine sunduğunu söylesek abartmış olmayız.

Dünyamız kendi ekseni ile Güneş etrafındaki dönüşüne devam etmektedir ve sonuçta dünyamızda belirli bir denge söz konusudur. Yerküremizi bir sistem olarak düşünürsek, sistemde onu oluşturan bileşenler (elementler) ve sistemin belirli bir enerjisi bulunmaktadır.

Bunun yanı sıra, dünyamızda herşey her an değişmektedir. Bir başka deyişle, dünyada bir evrim yaşanmaktadır. Şu andaki dünya bir saniye önceki dünya ile aynı olmadığı gibi, bir saniye sonrasıyla da aynı olmayacaktır.

Örneğin, sobanızda yanan kömür, son bir saniye içinde yeryüzüne biraz daha enerji vermiş olacaktır. Bu yanma olayı sonucu enerjinin yanı sıra kül (Karbon ve birçok mineralden oluşmaktadır, karbondioksit, kükürtdioksit (ve daha birçok gaz) açığa çıkacak ve bu yeni açığa çıkan maddeler ve yerküre sistemine ilave edilen enerji nedeniyle yeryüzündeki düzensizlik biraz daha artmış olacaktır.

İşte biz bu düzensizliği ölçen kavrama Entropi diyoruz. Öyleyse, günümüz teknolojilerine göre çalışan fabrikaların, makinaların bacalarından çıkan dumanlar ve ısı hep yeryüzünün entropisini arttırmakta, her geçen gün biraz daha fazla kirlenmeye neden olmaktadır. Çünkü günümüz teknolojilerinin hemen hemen tamamı oksidasyona dayalıdır ve her oksidasyon, entropi artışını da beraberinde getirmektedir.

Bu durum böyle devam ederse, oluşturduğumuz kirlilikten dolayı Entropi büyük bir hızla yoğunlaşacak; herkes neslimizi imha yolunda olduğumuzu itiraf edecektir. Yoğun entropi ortamında karşılaşacağımız kirlilik ve oksidasyon devam ederse, zararlı mikroorganizmaların ve virüslerin yayılıp güçleneceğine kesin gözüyle bakılmaktadır. Bu, sadece çevre kirliliğinin artmasıyla kalmayacak; salgınlar baş gösterecektir. Bunlar da zararlı mikroorganizmaların, sinek ve böceklerin çoğalmasına sebep olarak gelişmiş yaratıkların varlığını tehlikeye sokacak, tedavisi bulunmayan hastalıklara yol açacaktır (Zaten bu tehlike bugün de mevcuttur (Önreğin kuş gribi)).

Geçmişten bu yana gelen oluşumlardan dolayı yeryüzünde Entropi yoğunlaşmaktadır. Bu sorunları kontrol altına alabilmek için hızlı bir şekilde Entropi yavaşlatıcı ve dönüşüm yaratıcı teknolojilere yönelmeliyiz. EM Teknolojileri bunlardan biridir.
Saygılarımla.

lerdemir
09-04-2007, 19:57
E? Yok mu EM hakkında bir ekleme? Herkes sustu birden?

Kumes14, yollar mısınız bana ilk partiyi?

Elimde ne bitkiler olduğu önemli mi?

Tür, cins ve adet lazım mı? Nedir? Nasıldır?

denizakvaryumu
12-04-2007, 08:51
Ben de ürünü denemek için istedim ama ilgilenen olmadı ki elime geçen bir şey yok :)

Dogasever
16-04-2007, 11:43
Ben de ürünü denemek için istedim ama ilgilenen olmadı ki elime geçen bir şey yok :)

Sevgili Deniz Akvaryumu,
Gecikme için bizzat özür dilerim. Ankara Büromuz, çevre ve tarım projelerinden başını kaşıyacak vakit bulamıyor. Zira Türkiye'de sorunlar çok fazla! Bir de bu projeler için çok büyük meblağlar istemediğimizden, çalışanlarımızın yarısı EM gönüllüsü olarak görev yapmaktadır. Ama size birimiz mutlaka mununeyi ulaştıracağız. Eğer yolunuz düşerse, her zaman ofisimize bekleriz. Saygılarımla

ÇeteÇakal
17-04-2007, 20:47
Bu ürünü yakından takip etmye çalışıyorum. Bu ürünün güvenirliliği hakkında hala kafamda soru işaretleri var ve Mine Hanım'ın bu günkü mesajından sonra kafamda yine soru işaretleri uyandı. Öncelikle Mine Hanım, bu konuda en küçük bir olumlu mesajınız bizi bu ürünü güvenilir kılmaya yetecektir. Sanırım ki bu yüzden bu kadar şüpheci olduğunuzu zannediyorum ve sizin onayınız bizim güvenme aşamamızda bu forumda en büyük etken diyebilirim.


• Hayvan barınaklarında daha hijyen koşullar oluşturur ve rahatsız edici gazlar olmadığından hayvanların rahat nefes almalarını ve patojenlerden arınmış bir ortamda yaşamalarını sağlar. Mastitis vakalarını yok denecek düzeye indirir. Barınaklardaki ve hayvanlar üzerindeki kene ve pire sayısını yok denecek kadar azaltır. [/quote](bu konunun 8. mesajında geçmektedir)

Benim sormak istediğim ise bu ürünün deneme aşamasında bize sorun çıkarıp çıkarmayacağıdır. Yukarıda alıntı yaptığım yerde bahsedilen mastitis Bursa' da yetiştirmekte olduğumuz Holstein ırkı sığırlarımızda bizim için çok önemli bir sorun haline geldi ve kuluçka süresinden kaynaklanan iki haftalık bir periyottan sonra bir defa hastalanan hayvanımızın devamlı olarak bu hastalığın tekrarlaması şeklinde devam eden bir sorun haline geldi. Açıkçası bu ürünü denemek istiyorum. Bu ürünü denememizin bir sorunu olr mu? Kümes14 sizden numune almak mümkün mü hala?

Bir diğer sorum ise bu üründen bahsedilirken fevkalade bir ürün olduğun yeni bir çok önemli bir buluş olduğundan...vs bahsediliyor.

Benim öğrenim hayatım boyunca öğrendiğim doğada var olan mikroorganizmaların çok basit bir ifadeyle doğadaki artıkları parçalayarak doğaya kazandırılması işleminde hayat döngüsünün önemli bir parçası olduklarıdır. Mikroorganizmalar özel besinlerle sadece istenilen mikroorganizma üreterek çoğaltmak mümkündür ve bu çok basit bir mikrobiyoloji konusudur. Bu özel olarak yani sadece istenilen mikroorganizma çoğaltımıyla belirli bir işlem dahilinde sadece o istenilen mikroorganizmanın o bölgede kullanımıyla bazı sonuçlar elde edilmektedir.

Örneğin; organik tarımda bakteriyel bir hastalıla karşılaşıldığında bunu nasıl önlersiniz?

Bunun cevabı normal bir üretimde antibiyotikli ilaçlarla tedavidir. Ancak organik tarımda ilaç kullanımı mümkün olmadığından ortama antibiyotik salğılayan aktinomisetler çoğaltılarak salınır. Bu mikroorganizmaların kullanıldığı ama çok önemli bir buluş özelliği taşımayan bir kullanılan yöntemdir.

Bu bahsedilen EM 'nin biraz önceki örnekten farkı nedir?

denizakvaryumu
19-04-2007, 22:25
kumes14 arkadaş tarafından bana gönderilen konuyla ilgili tüm broşürleri bir solukta okudum.Kendisine ilgisi için teşekkür ederim.

Organik tarım yapmak isteyenler , (hem gübre hem ilaç )
Arıtma yapmak isteyenler
pis kokuları gidermek isteyenler
ev temizliği için vs.
slaj uygulamaları vs.

mutlaka bu ürünü kullansınlar derim.Yine Türkiye ve Dünya genelindeki uygulamaları düzenli olarak bu forumdan açıklarlarsa konu çok daha iyi anlaşılmış olacak.

lerdemir
19-04-2007, 22:34
Hayırlı olsun denizakvaryumu,

Hadi ilk uygulamaları yapın da bitkileriniz üzerinde, tecrübeleri paylaşalım.

Dogasever
20-04-2007, 01:01
Sayın Denizakvaryumu,
Gerek kümes14 gerek ben gerekse bu siteyi izleyen ve Türkçe bilen diğer EM gönüllüleri hem Türkiye'deki hem de dünyadaki çalışmaları vakit buldukça sizlere aktaracağız. Bu konudaki Japonca olan yayınların ancak %5'i Japonca'dan İngilizce'ye çevrildi. Ben de İngilizce'ye çevrilenlerin ancak %0,1'ini bile Türkçe'ye çevirmemişimdir. O yüzden biraz önceki mesajımda yapacak bir sürü işim var demiştim. Ama tüm temel bilgileri çevirdiğimize inanıyorum. Okumuş olduğunuz broşürler yapılan tüm çevirilerin bir sentezidir. Umarım tatminkar olmuştur. Brosürler hakkındaki olumlu olumsuz tüm eleştirlerinizi bize bildirin lütfen. Ayrıca, size gönderilen ürünlerin kullanımıyla ilgili herhangi bir sorunuz olursa, çekinmeden bana veya Kümes14'e sorabilirsiniz. Zaman zaman EM bültenleri yayınlıyoruz. Eğer izin verilirse, bu sitede de yayınlamak isterim. Bu sitede en beğendiğim şeylerden biri de Türkçe'ye gösterilen özendir. Saygılarımla.

kumes14
20-04-2007, 10:03
EM'yi kompost yapımında kullanmak üzere bir dönem çok araştırdım ve bayiler ile bağlantı da kurdum. Ancak yeterli ve doyurucu teknik bilgiye ulaşamamıştım. Sayenizde bu açığı da gidereceğimizi umuyoruz.

Sayın Pakkaner;
Kompost ile ilgili yaklaşık olarak 3 aydır Kanatlı atıkları ile ilgili çalışmalar içerisindeyiz.Tavuk gübresinde istediğmiz sonuca çok yaklaştık diyebilirim.

Ancak, Hindi gübresinin Organik madde içeriği Tavuk gübresine oranla daha fazla olduğu için çalışmalarımıza Hindi gübresini Kompostlaştırarak Organik Tarım için çok kıymetli ve Mikroorganizmalarca zenginleştirilmiş Gübre yi önümüzdeki 2 ay içerisinde piayasaya sunmayı hedefliyoruz.

Kompost üretimi ile ilgili yardıma ihtiyacınız olduğunda bizimle de temasa geçebilirsiniz.
Saygılarımla;
BOLEM

Dogasever
21-04-2007, 18:42
EM’yi olağanüstü yapan şey aerobik ve anaerobik mikroorganizmaların birleşiminden oluşmasıdır. Aerobik oksijenli ortamda yaşayan, anaerobik ise oksijensiz ortamda yaşayan anlamına gelmektedir. Yaşamda kalma mücadelesi için koşulları taban tabana zıt olduğundan bilim dünyası bu iki grubun şimdiye kadar birarada bulunamayacağını kabul etmiştir.

Ancak, her iki grup da doğal olarak toprakta bulunmaktadır. EM’nin keşfinden önce aerobik mikroorganizmaların “iyiler”, anaerobik mikroorganizmaların “kötüler” olduğu doğal olarak varsayılmaktaydı. Her iki grupta da hastalıklara neden olanlarla hastalıkları bastıranlar olduğundan aslında bu yanlış bir varsayımdı. Etkin mikroorganizmalar hastalıklara neden olan mikroorganizmaları kontrol altına alırlar.
Etkin Mikroorganizmalar, organik maddeden antioksidan maddeler, antibiyotikler, vitaminler, biyolojik aktif maddeler, doğal hormonlar, kelate mineraller gibi canlılar için yararlı maddeler üretme yeteneğine sahiptir. Bu yüzden, EM, kokuşma, paslanma gibi oksidasyon süreçlerini durdurarak ve antioksidasyonu teşvik ederek; toprağın, bitkilerin, insanların ve hayvanların sağlıklı olmalarına yardımcı olur.

Birçok etkin mikroorganizma geleneksel olarak gıda üretiminde kullanılmaktadır. Örneğin, ekmek, peynir, yoğurt, şarap, bira, turşu ve alkol.
Mikroorganizmalar dünyasında, küçük bir grup baskın “etkin” (“yararlı”) mikroorganizmalar ile yine küçük bir grup baskın “zararlı” mikroorganizmalar bulunmaktadır. Bunların arasında büyük bir grup “fırsatçı” mikroorganizmalar vardır. “Fırsatçı” mikroorganizmalar ne yararlıdır ne de zararlıdır. Ama hem yararlılar hem de zararlılar gibi davranabilir. (Aşağıdaki şekle bakınız).

Etkin ve zararlı mikroorganizmalar sürekli birbirleriyle mücadele ederler. Milyonlarca “fırsatçı” mikroorganizma ise kenarda durup bir grubun kazanmasını beklerler. Yararlı ve zararlı mikroororganizmalar arasındaki mücadele sona erince, fırsatçı mikroorganizmalar tavırlarını belirler, kazanan grubu izleyerek onlar gibi davranmaya başlarlar.

Tarımsal arazilerimizin büyük bir kısmında (yaklaşık %90'ı) şu anda zararlı mikroorganizmalar hakim durumdadır. Bitki hastalıklarının bu kadar yaygın olmasının nedeni de budur! Bunun en önemli nedenlerinden biri yapay gübre ve kimyasal maddelerin anormal denecek kadar yüksek derecelerde kullanılmasıdır. Sanayiden, trafikten ve evlerden gelen atıklar da, zararlı mikroorganizmaların üremesinde rol oynamaktadır.
Bu toprağın, gıdaların, insanların ve hayvanların sağlıklı olması için hiç de uygun bir durum değildir. Etkin (yararlı) mikroorganizmaların ortamlarda baskın duruma gelmelerine izin verilirse, bu grup mikroorganizmalar, atık organik maddelerden yararlı maddeler sentezleyecekler ve topraklar, hava, su, bitkiler, ağaçlar, tarımsal ve bahçecilik ürünleri (gıda anlamında) ortamları dahil olmak üzere her türlü ortamda hastalıkları bastıran özelliklerine gösterecekler ve böylece insanlar ve hayvanlar için sağlıklı bir ortam oluşacak ve sağlıklı gıda maddeleri üretilebilecektir.
Tarım, bahçecilik, evler ve atıksularda EM’nin doğru biçimde kullanımı ise çevremizdeki etkin mikroorganizmalar sayısının artmasını teşvik edecek, sağlıklı bir dünya oluşturacaktır!

Şekildeki yazıların çevirisi:
Negative dominant group: Negatif baskın grup
Pozitive dominant group: Pozitif baskın grup
90% microorganisms = Followers: Mikroorganizmaların %90’ı fırsatçıdır.

denizakvaryumu
23-04-2007, 21:35
EM aktif le toprak bir iki kere sulanınca veya aşılanınca, EM lar toprakta üremeye devam eder mi ? yoksa bu işlemi devamlı olarak tekrarlamak mı lazım.

lerdemir
04-05-2007, 23:50
Hani nerede benim numuneler???

Halen daha bir ses seda yok arkadaşlar sizden...

Nedir?

E? Yok mu EM hakkında bir ekleme? Herkes sustu birden?

Kumes14, yollar mısınız bana ilk partiyi?

Elimde ne bitkiler olduğu önemli mi?

Tür, cins ve adet lazım mı? Nedir? Nasıldır?

kumes14
05-05-2007, 09:30
Hani nerede benim numuneler???

Halen daha bir ses seda yok arkadaşlar sizden...

Nedir?

Merhaba;
12.04 tarihli özel mesajım;
Sayın lerdemir;
Elinizde bulunan bitkilerin cinsi ve miktarı ile ilgili bilgi bizim için önemli.
Ayrıca,irtibat adresi verirseniz en kısa zamanda ürün gönderebiliriz.
Çevre ye olan duyarlılığınızı düşünerek size evinizden çıkan mutfak artıkları ile (Meyva kabukları,sebze artıkları gibi organik atıklar) kompost gübre yapmaya yarayacak EM Aktif de gönderebiliriz.
Saygılarımla.

İrtibat adresiniz geldi ancak elinizde bulunan bitkiler ile ilgili bilgi gelmedi.Gerekli bilgiyi gönderdiğinizde en kısa sürede ürünler adresinize gönderilecektir.
Saygılarımla;

lerdemir
05-05-2007, 09:45
AAaaaa? Tamamen unutmuşum bu özel yazışmayı, özür dilerim kumes14...

Forumumuzda özel mesaj kutumuz için düşük bir sayı kısıtlaması olduğundan ve de forumu aktif olarak kullanmaktan ötürü çokça özel mesaj alıp vermekten ötürü, biraz süresi geçen özel mesajları silmek mecburiyetinde kalıyorum...

Tekrar affola... Bu başlığı da takip edenler, benim bir yukarıdaki mesajım dolayısı ile yanlış bir izlenime kapılmasınlar diye hatırlatmış olayım bu vesile ile.


Evimdeki bitkiler:

1- Kadife kırmızı GÜL - Açık balkonda.
2- Hanımeli - Açık balkonda; parmaklıklara sarılmış vaziyette.
3- Çilek - Açık balkonda; saksıda.
4- Ceviz - Açık balkonda, büyük boy peynir tenekesinde :)
5- Gardenya - İçeride, saksıda, yakında dışarıya alacağım
6- Ful (2 adet) - İçeride, saksıda, yakında dışarıya alacağım (hfz, teşekkürler)
7- Phaleopsis - Orkide diye bildiğimiz palyopsisler, 2 adet. İçeride.
8- Bambu - Lucky Bambu isimliler. İçeride, 10 adet civarında.
9- Ludisia Discolor - Bir cins özel orkide, içeride
10- Areca - Salon bitkisi, salonda.
11- İthal Salon Çamı - Salonda tabii ki :)
12- KIBRIS LİMONU - Peynir tenekesinde, yakında açık balkona alınacak
13-14-Çiğdem ve Boru-Henüz suda köklüler, toprağa alacağım;*** BENBEN1967

İlginize tekrar teşekkürlerimle...

Buradan, uygulama/deneme sonrasındaki gelişme ve tecrübeleri tüm arkadaşlarla paylaşacağımdan tüm arkadaşlara da örnek olur umarım.

Saygılar

lerdemir
20-06-2007, 16:19
Kumes14,

Elimdeki bitki cinsi ve sayısı ile ilgili bilgiyi de vermiştim bir üstteki mesajımda; başka bir eksiğim var mı?

5 Mayıs'tan bu (20 Haziran) yana epeyce bir süre (tam 1,5 ay) geçti ama halen bana gelen giden bir şey yok. Bir aksilik mi oldu?

Deneyebilme imkanı bulabilecek miyiz bu ürünü?

Ya da sevgili denizakvaryumu,

Ürünü denediniz mi? Denedi iseniz sonuç nedir? Merak içindeyim...

denizakvaryumu
20-06-2007, 19:07
Bana yollanan 3 çeşit ürünü de denedim, bu ürünler herşeyden öte doğal ürünler , yararlı oldu tavsiye ederim.


.

lerdemir
20-06-2007, 19:44
Tamam işte sevgili denizakvaryumu;

Biraz detaylandırabilir misiniz?

Nasıl "yararlı oldu"?

Hangisini nasıl uyguladınız ve de ne gibi bir sonuç aldınız? Hani biraz daha cahile öğretir gibi detaylıca, açıklayıcı bir cevap istirham etsem?

denizakvaryumu
20-06-2007, 21:23
EM5 Uyguladığımda birkaç bitkide yaprak biti ve kırmızı örümcek vardı...diğer kimyasal ilaçlar gibi hemen yok etme gibi bir olay yok ancak 7-8 uygulamadan sonra zararlılar yok oldu...(ölmüyor kaçıyor-arap sabunu gibi)

Ema ve Emfpe kullandığımda mevcut sıvı gübrelerimi kullanmadım ancak gelişmelerinde bir gerileme görmedim aksine gelişmeleri çok daha iyi oldu...

Tüm bunlardan çıkardığım sonuç:

Evde hobi olarak saksıda çiçek yetiştirenler için
Sezon başından önce mart başı gibi bu ürünleri bir kür olarak kullanmak (yani bir ay boyunca) kırmızı örümcek-yaprak biti gibi zararlıların çıkmasını önler bitkileri de hastalıklara karşı dayanıklı hale getirir.
Ayrıca mevcut saksı toprağınızın iyileştirilmesini sağlar humik asit gibi...



.

lerdemir
21-06-2007, 12:03
Bilgi için çok teşekkür ederim denizakvaryumu,

O zaman ben de numune talebimi yineliyorum kumes14'ten.

lerdemir
09-07-2007, 16:57
Bu başlığı takip eden tüm ilgililerin dikkatine,

Geçtiğimiz hafta kümes14'ten iki ürüne ilişkin numuneler geldi.

Paketin içine uygulama için yazılı açıklama da koymuş sağolsun.

Henüz uygulama fırsayı yaratamadım, ama gelişmeleri buradan aktaracağım.

Kadir Çetintaş
09-01-2008, 10:55
Selamlar,

Konunun ilginç olmasına rağmen yazışmalar kesilmiş;

Aradan epey bir zaman geçmiş ancak, deneme sonuçlarını kısaca almak mümkünmüdür:confused:

Saygılar.

lerdemir
09-01-2008, 13:08
Ben uygulamaları düzenli olarak yapmadım RastaN,

Kumes14'ün yolladığı iki adet ürün numunesinden kullanımı daha kolay olanını 3 kez yapraklara uyguladım; ama tabi bu, yarıda kesilmiş antibiyotik alımı gibi oldu sanırım; herhangi bir etki gözlemleyebilme vasatı yaratmamış oldum hali ile.

Uygulamadığım ürün dediğim ikinci ürün ise toprak ıslahı için kullanılıyor, yeni saksılama yapılacağı zaman harca uygulanacak ve bir tür mantarımsı bir kültür oluşturmaya yönelik olduğunu zannettiğim bir ürün. Kışın akabinde saksı değişimi yapacağım sırada bunu yeni saksı harçlarıma uygulamayı planlıyorum; o yüzden henüz kullanmamıştım.

Benden yana veri yok yani maalesef henüz :(

Kumes14'e not: Güneş görmeyen ve oda sıcaklığındaki bir dolap çekmecesinde muhafaza ediyorum numune ambalajlarını. Bozulacaklarını sanmıyorum. Kullanabilirim değil mi kıştan çıkınca...

denizakvaryumu
09-01-2008, 13:59
İçindekiler bir nevi mikroorganizma olduğu için kullanım süreye bağlı, kokusundan anlayabilirsiniz, başlangıçtaki koku zamanla kötüleşiyor.Bu durumda kullanılmaz.

lerdemir
09-01-2008, 18:45
Hmmm; bu kötü haber... :(

Kadir Çetintaş
10-01-2008, 05:59
Cevaplar için teşekkürler! :)

Keşke daha düzenli kullanma imkanınız olsaydı.

Kullanılmayan ürünlerin buzdolabında saklanması daha uygun olurdu tahminim.

Firmalarda bu başlığı takip etmeyi bırakmışlar anlaşılan. Şu anda da numune alma imkanı varmıdır acaba?

lerdemir
10-01-2008, 08:29
Bir sormak lazım...

Dogasever
08-04-2008, 16:40
Sayın Çetintaş
Yaptığımız çalışmalarla ilgili bilgileri www.emturkey.com adlı sitemizden alabilirsiniz. Saygılarımla

Dogasever
08-04-2008, 16:45
Sayın Çetintaş
Hiçbir EM ürününün kesinlikle buzdolabında saklanmaması gerekiyor. Deniz akvaryumunun belirttiği gibi kötü kokuyorsa kullanılmamalıdır. EM5 ve EM fpe ve EM1 kolay kolay bozulmaz ancak EM aktifin kullanım süresi 30 gündür EM Bukaşinin ise 6 ay! Eger hava almazsa 1 yıla kadar kullanılabilir. Saygılarımla

Dogasever
08-04-2008, 16:53
Ben şüpheci bir insanımdır ama verdiğiniz örnekler ve siteler fazlasıyla tatmin edici.Türkiye, başta arıtma olmak üzere bu ürünü acilen kullanmalı hatta Devlet tarafından bu ürünün kullanılması teşvik edilmeli...derim

Şimdiye kadar bu ürünün Türkiye de duyulmamış olması bana ilginç geldi.

Size bu sitedeki yazılarınızdan ötürü ne kadar teşekkür etsem azdır. Ben EM ürününü devlete vermeye hazırım. Yeter ki devletin bir makamından böyle bir istek gelsin! Ama böyle bir isteğin de geleceğini hiç zannetmiyorum. Sevgili Denizakvaryumu Türkiye hem çevrede hem de tarımda kimyasal maddelere milyarlarca dolar para harcamaktadır. Maalesef hem Türkiye fakirleşmekte hem de çevre kirlenmektedir. EM sorunları önemli ölçüde çözüyor. Umarım sizler gibi duyarlı insanların sayısı artar da em kullanımı yaygınlaşır.

Dogasever
11-04-2008, 18:24
Organik Tarım ile ilgilenen bir arkadaşımdan 7-8 ay kadar önce bu ürünü duymuştum.. Tam ayrıntı hatırlamıyorum ama ürünün denemesini yaptıklarını ve kesinlikle çok önemli bir ürün olduğunu onayladıklarını hatırlıyorum..

Ürünün sunumu ile ilgili fazla bir yorum yapmak istemiyorum.. Sunum benim de içime sinen şekilde değil ama ürünün önemini hatırladığımdan fazla da takılamadım.. (Bazen çok önemli konularda herşey mübah olabiliyor)

Ürün ile ilgili, deneme yapan arkadaşımdan en kısa zamanda bilgi alıp, onların deneyim ve yorumlarını hemen buraya yazacağım..

Bu arada Antalya'da 25 dönümlük serasında EM ile domates üreten bir çiftçimizin ya da 2 yıl üst üste muz yetiştirmede başarısız olduktan sonra EM'yi deneyen bir muz çiftçisinin söylediklerini aşağıdaki linkte Video 1 ve Video 2 üzerine tıklayarak dinleyebilirsiniz...

link: http://www.emturkey.com/

Videoları izlemek için Real Player yüklemelisiniz (Yükleyin, http://www.real.com/freeplayer/?rppr=rnwk)

feriha
11-04-2008, 20:18
Forumun her sayfasını dikkatlice okuduğumu sanıyordum yanılmışım:(
Numuneleri kullanan arkadaşlar biraz daha ayrıntılı bahsederseniz bende bitkilerimde kullanmak istiyorum. Teşekkürler.

Dogasever
01-01-2009, 13:52
Cevaplar için teşekkürler! :)

Keşke daha düzenli kullanma imkanınız olsaydı.

Kullanılmayan ürünlerin buzdolabında saklanması daha uygun olurdu tahminim.

Firmalarda bu başlığı takip etmeyi bırakmışlar anlaşılan. Şu anda da numune alma imkanı varmıdır acaba?

Kadir Bey selamlar
Haklısınız, burayı bir süredir takip etmiyoruz. Ancak bu arada birçok çevre denemeleri yaptık. Bu denemelerden önemlilerini burada önümüzdeki günlerde açıklayacağım.

Tarımda ise, daha çok Antalya civarındaki seralara yöneldik. Bu seralardaki ve Anamurda muz uygulamalarını web sitemizden takip edebilirsiniz.

Önümüzdeki Şubat ayından itibaren EM'nin Türkiyede üretimine başlayacağız. İnanın bu işler çok kolay değil! Ekonomik krizle bir yandan baş etmeye çalışırken bir yandan da ürünün ruhsatlandırılması, tohumların ithali için bürokrasi ile uğraşıyoruz.

Benim anlamadığım, 150 ülkede kullanılan 13 ülkede devlet politikası olarak benimsenmiş ve Avrupa Birliğinde serbest dolaşımı olan ve ayrıca Control Union, OMRI gibi uluslararası sertifikasyon kuruluşlarından organik tarım sertifikası bulunan bir ürünün Türkiyeye girişinde neden bu kadar sıkı davranıldığıdır.

Zehir ya da pestisit sokmak isteseniz, bu kadar sıkı denetime sahip olacağını hiç zannetmiyorum. Neyse, sorunlarımızla başınızı ağrıtmak istemem. Yakında üretime geçtiğimizde sizlere ürün temin edebileceğiz. Şu anda yalnızca sürekli kullanan müşterilerimize ve araştırma amacıyla EM kullanan bazı okullara ürün verebiliyoruz. Saygılarımla

Not: Em ürünlerinin normal oda sıcaklığında saklanması buzdolabına konulmaması gerekiyor

onuruygun
14-03-2009, 08:25
Bu EM ürünlerde kullanılan bakteri türleri hangileridir, bilgi verme şansınız var mı acaba?

Dogasever
10-05-2009, 22:53
Onur Bey,
Ozur dilerim uzun zamandir siteyi ihmal ettim ancak islerimiz gercekten cok yogun o yuzden cok sik vakit bulamiyorum.
EM icinde bulunan baslica mikroorganizma gruplari: fototropik bakteriler, laktik asit bakterileri, aktinomisetler, mayalar ve yararli kuflerdir. Bunlarin her biri ve topraktaki etkileri hakkinda www.emturkey.com sitesinden bilgi alabilirsiniz. Saygilar.

sasahin
19-05-2009, 19:33
Sayın doğasever web sitenizle ilgili bir sorun var sanırım, sayfa görüntülenemiyor.

Dogasever
02-06-2009, 18:12
Sorun halledildi. Şimdi web sitemiz çalışıyor. İlginiz için teşekkürler.

nkoksal
02-06-2009, 21:53
Sn.Dogasever, maalesef sorun halledilmemiş site hala açılamıyor.

Dogasever
04-06-2009, 13:54
Sayin nkoksal
Dune kadar Turkiyedeydim ve sorun bana yaklasik 10 gun once iletildi ve site yoneticisiyle sorunu hallettik ve su anda Turkiyeden girilebiliyor az once arkadaslarla da bunu teyit ettim. (Ankara bolgesinden girilebiliyor). 2 gun once de Izmir bolgesinden siteye girdim. Eger siz giremiyorsaniz, lutfen bulundugunuz yeri bildiriniz ki biz de site yoneticisine su bolgeden girilemiyor diye bilgi verelim. Tesekkurler. Saygilar.

MeyveliTepe
04-06-2009, 13:59
Kocaeli'den girilemiyor. Sitenin DNS kaydı olmadığı için IP adresi alınıp erişilemiyor.

habibe
04-06-2009, 16:04
Sn. Meyvelitepe, ben erişebiliyorum..

Dogasever
04-06-2009, 17:02
Arkadaşlar eğer web sitemize erişemeyenler varsa, lütfen bulunduklari ili belirtirlerse sevinirim. Ona gore sorun varsa halletmeye çalışıyoruz. Ama aynı ilden bir kişi bile erişebiliyorsa, sorunu bulmamız çok zor. Kocaeli'nden Sn Meyvelitepe erişemezken Sn habibe'nin erişmesi biraz garip bir durum. Şu anda bana Dünyanın her yerinden erişilebildiği bilgisi geldi. Saygılarımla.

nkoksal
04-06-2009, 23:06
Sn. Doğasever ben Ankaradayım, şu anda tekrar siteye girmeyi denedim hem verdiğiniz linkten, hem de google da aratarak her iki şekildede siteye girilemiyor.

Dogasever
05-06-2009, 16:51
Sn nkoksal,

Bizim sitemize girmekte zorluk cektiginiz bilgisayarinizdan asagidaki web sitesini ziyaret ederek sayfanin ust tarafindaki IP adresini bize bildirirseniz, bulundugunuz lokasyon icin neden siteye erisilemedigini arastirip sorunu cozebiliriz. Siteye giremeyen arkadaslardan da ayni bilgiyi rica edecegim. Selamlar

Ziyaret edilecek site adresi: http://whatsmyip.org

nkoksal
05-06-2009, 22:34
Sn Dogasever,
şimdi denedim siteye giriliyor. Bookmarkladım inşallah tekrar kaybolmaz.

Dogasever
06-06-2009, 09:40
Rusyadaki bazi IP'ler sitemizi bloke ediyordu. Bunlar dun itibariyla kaldirildi. Yine de sorun yasayan arkadaslar olursa (baglanti sorunlari disinda) lutfen http://whatsmyip.org sitesine girerek ust kisimdaki IP numarasini bize bildirsinler lutfen. Saygilar.

Dogasever
10-06-2009, 18:46
Sn Arkadaşlar

EM'nin tarımsal uygulamalarından bazılarını www.organikgubre.com adlı web sitemize koydum. Web sitesi çok basit ve profesyonel değil ancak sadece uygulamalardan bazılarını anlatmak için yeterli olduğunu düşünüyorum. İsteyen arkadaşlar bu siteye bakabilirler. Ancak şu anda elimizde kalmadığı için tek tek EM siparişi almadığımızı da belirtmeliyim. Ancak bu ayın sonundan itibaren yeni bir bayi yapılanmasıyla ürün tedarik edebileceğiz. Bayilerin listesini de yukardaki siteye koyacağım. Saygılar

denizakvaryumu
13-07-2009, 14:06
Killi ve kireçli 1,5 dönüm bahçe için toprak ıslah amaçlı hangi EM ürünlerini önerirsiniz.?

EM1 mi ? EM5 mi? EM FTP mi? EM kompost mu? EM bukaşi mi?

Açıkçası bu kadar çok EM ürünü olunca kafa karışıyor.

Hepsinin yer aldığı bir ürününüz yok mu?:D

Biz tüketiciler için basit,kullanması kolay tüm EM leri içeren bir ürün olsa....

Şirket merkeziniz Ankara olmasına rağmen forum üyelerinin katıldığı Ankara toplantılarına neden katılmıyorsunuz?

Dogasever
13-07-2009, 14:37
Sn Denizakvaryumu,
Haklısınız ürünlerin çokluğu biraz kafa karıştırabilir ancak bu ürünlerin hepsi değişik amaçları öne çıkarmak içindir. Halbuki sadece genel olarak bahçe için bir çözüm isteniyorsa, bu 'EM aktiftir'. Saydığınız ürünlerin içinde olmayan bir ürün önerdiğim için yine kafanızı karıtştırdım, değil mi? Aslında olay çok basit: Temel ürün EM1'dir. Ancak EM1 içindeki mikroorganizmalar dormant halde (yani bir çeşit uyku hali) olduğundan aktifleştirilmelidir. 50 ml EM1 (Yarım çay bardağı, ince belli) 50 ml temiz melas veya pekmez ya da kahverengi rafine olmamış doğal şeker ile 900 ml klorsuz (çeşme suyu alındıktan sonra 3-4 saat üstü açık olarak bekletilmiş su) ile aktifleştirilir. Yani bir litre EM1'den 20 litre kullanılacak EM aktif ürünü elde edilir. EM aktif ise yine 1/500 - 1000 oranında sulama suyuna ilave edilir ya da bitkilerin üzerlerine spreylenir. Yakında aktifleştirilmiş olarak da yeni bir adla bir ürün çıkaracağız. Bu çıkınca sizlere buradan haber vereceğim. O zaman doğrudan alıp seyrelterek kullanabileceksiniz.

Toprakta organik madde miktarı az ise, EM Bukaşi de kullanılır. (Metrekareye yaklaşık bir, iki avuç) Bukaşi EM ile fermante olmuş organik madde demektir. Toprakta yararlı mikroorganizma üreten fabrika gibi çalışır!

Sn Denizakvaryumu, toplantılar konusunda haklısınız. Ancak ben sürekli yurtdışındayım. Arkadaşlarımda sürekli çevre projeleriyle meşguller. İnanın başlarını kaldıracak vakitleri yok. Aslında bu sitedeki bilgileri de onlara çoğu zaman ben aktarıyorum. Ama bundan sonrası için katılmalarını söyleyeceğim.

denizakvaryumu
13-07-2009, 14:54
Yakında aktifleştirilmiş olarak da yeni bir adla bir ürün çıkaracağız. Bu çıkınca sizlere buradan haber vereceğim. O zaman doğrudan alıp seyrelterek kullanabileceksiniz.

Toprakta organik madde miktarı az ise, EM Bukaşi de kullanılır. (Metrekareye yaklaşık bir, iki avuç) Bukaşi EM ile fermante olmuş organik madde demektir.



EM5 , aktifleştirilmiş EMA değil mi?Eğer öyle ise yeni ürün neden?

EM Bukaşiyi 25 kg lik paketlerde mi satıyorsunuz?

EM5 aynı zamanda sulama suyu ile bitkilere verilebilir mi?

Dogasever
13-07-2009, 16:14
EM5, aktifleştirilmiş EMA değildir. EM5, EM mikroorganizmaları da içeren bir yaprak gübresidir. Mikrobiyal gübredir. Enzimler de içerdiği için biz EM5'i ve EM FPE'yi daha çok bitkinin hastalıklara karşı direncini artırmak için kullanıyoruz. Yani mikrobiyal sıvı yaprak gübreleridir. Sulama suyu ile verilmez, sadece bitki üzerine spreylenir. (EM5 + EM FPE: %50 + %50 ve 1/500 suyla seyreltilerek). Yeni ürünün amacı birçok kişiye aktifleştirmenin zor gelmesi ve her zaman doğru yapamamalarından kaynaklanıyor. Biz kendi tesisimizde, daha kontrollü koşullarda aktifleştirince, daha uzun ömürlü ve doğru aktifleştirilmiş ürün elde ediyoruz. EM Bukaşiyi istenilen her boyutta pakette verebiliriz. Önemli olan toplam miktar. Şimdilik sipariş üzerine üretiyoruz. Ancak yakında 2 kg lık paketleri çıkacak! Çünkü aynı bukaşiyi, yine önümüzdeki ay piyasaya çıkacak olan Bukaşi çöp kovalarında da kullanacağız.

denizakvaryumu
13-07-2009, 16:23
Hımmm

EM TURKEY bu sefer gümbür gümbür geliyor, haydi hayırlısı.

Dogasever
13-07-2009, 16:43
Hımmm

EM TURKEY bu sefer gümbür gümbür geliyor, haydi hayırlısı.

Sn Denizakvaryumu, bazı şeyleri oturtmak gerçekten çok uzun zaman alıyor. Ben Türkiye'de birşeyler yapmaya üretmeye çalışan insaların hepsine son derece saygı duyuyorum. Çünkü her yerde karşınıza engel çıkıyor. Bu engelleri aşmak için büyük çaba ve zaman harcamak zorunda kalıyorsunuz. Batı Avrupada bir ürün üretiyorsunuz ve ürün iş görüyorsa, satmaya başlıyorsunuz. Hiçbir makamdan merciden tescil almak zorunda değilsiniz. Ama orada insanlar işe yaramayan ürünler üretip de köşe dönmeye çalışmıyorlar. Bizde de serbest olsa, kimbilir piyasaya neler çıkardı neler...

Biz başladığımızdan beri sürekli araştırma ve geliştirme ile uğraşıyoruz. Aslında satış organizasyonumuzun bile tam olarak tıkır tıkır işlediğini söyleyemem. Daha çok eksiğimiz var ancak bu eksiklerimizi gidermeye çalışıyoruz. Bir önceki mesajımda da söylediğim gibi, atıksu arıtma tesislerinden, göller, dereler ve çöplüklerin temizlenmesinden bir türlü başımızı kaldıramadık. Şimdi tarıma daha çok önem verebileceğiz.

Oğuz Alper
14-07-2009, 03:41
Sn.Doğasever ;

Öncelikle konu başlığını uzun zamandan sonra işlev hale getirmenizden dolayı size teşekkür ederim.

Biyoteknoloji konusuna vakıf olduğunuzdan dolayı sizinle sohbet etmek keyif vereceğini ve bu sohbetin neticesinde de forum üyelerimizin , tüketicilerimizin daha iyi bilgileneceği kanaatindeyim.

B5a konu başlığında paylaşmış olduğunuz konuyla ilgili olarak cümlenizde ( Yalova'da EM'ci yok! Bizim ürünlerimizi taklit etmeye çalışan bir türkücüyle bir fotoğrafçı var. Bizim ürünlerimizi taklit ettiklerini zannediyorlar. Bizim teklif verdiğimiz birçok çevre projesine de bizim ürünlerimizin sahteleriyle teklif verdiler ve bazı işleri de aldılar. Ama sonuç maalesef hüsran oldu. ) sonucun hüsranlığından ziyade Biyolojik ürün yapıyorum zannedip ne gibi tehlikelerin olabileceğini forum üyelerimize anlatırsanız konunun ne kadar önem arz ettiği gayet iyi vurgulanmış olacaktır.

Aslında faydalı miktroorganizma izole ettiğini sanıp farkında olmadan zararlı mikroorganizma üretmesi ve bunu üreticilere satması ne gibi sonuçlar doğurur ?

Ve bu üretmiş olduğu ürünü Tarım Bakanlığına organik gübre müracaatında bulunursa tescil alabilirmi?

Organik Gübre tescilinde alım aşamasında veya sonrasında zararlı mikroorganizma içerip içermediği anlaşılması için mikrobiyolojik analiz isteniyormu ?

İşte bu yukarıdaki paylaşımımdan dolayı MİKROBİYAL GÜBRELER veya BİYOLOJİK ÜRÜNLERİN ruhsat aşaması çok önem arz etmektedir. Tarım Bakanlığımız da bu prosedürleri MİKROBİYAL GÜBRELER veya BİYOLOJİK ÜRÜNLER için uyguluyor.

Türkiyede Tarım Bakanlığımız dan tescil almış kaç tane Mikrobiyal gübre vardır?Sizce bu sayılar neyi ifade ediyor?

Türkiyede Tarım Bakanlığından tescil almış kaç tane Organik gübre vardır ?Sizce bu sayılar neyi ifade ediyor ?

Tarım Bakanlığı bu prosedürleri gereksiz mi uyguluyor ? Bu uygulamanın amacı nedir?

Acaba bu prosedür Organik gübre tescilinde uygulanıyormu?.

Organik bir gübrenin içerisinde kadmium,bakır,nikel,kurşun,çinko,civa ,krom,k2o varsa faydalı bir mikroorganizmayı nasıl etkiler ?

Organik gübre üretimi aşamasında zararlı mikroorganizmalar bulaşabilirmi? Firma bunun farkında değilse ürün piyasada satıldıktan sonra üründe ne gibi farklılıklar meydana gelir ? Kullanıcı bunun farkına nasıl varabilir? Böyle bir ürünü kullanıcılar bitkilerine uyguladıklarında veya evlerinde ambalajı açtıklarında nasıl sonuçlar doğabilir? Acaba çifçilerimizin bitkilerine Kimyasal ilaç ( zehir ) kullanımını tetiklermi ( hastalıktan kurtulmak adına )?

Fermentasyon ile üretilen gübrelere zararlı mikroorganizmalar bulaşabilirmi ? Bulaşırsa ne gibi etkiler doğurur?

Bu ürünleri kullanmak isteyenler veya aynı pazarda satış yapan firmalar üretilmiş olan ürünleri üreticiden sorgulama hakları varmıdır? Lisans , Analiz belgesi , İstemek hakkına sahipmidir? Ve bu ürünleri her ne koşulda olursa olsun satıcılığına aracılık edenler cevap vermekle yükümlümüdür? Bunları sorgulamak belgeleri istemek Ticari Kaygı anlamına mı gelir?

Topraklara organik gübrelerle gübreleme yaparken nelere dikkat etmeliyiz? Eğer topraklarda zararlı mikroorganizma sayısı yararlılardan fazla ise zararlı mikroorganizmalar bu organik maddeleri kullanabilirlermi ? Bunun sonucu neler olabilir?

BÖYLE BİR GÜBRE İLE ÜRETİLMİŞ OLAN ÜRÜNLER KALINTI ANALİZİNDE BELLİ OLMAYACAĞINI AYRICA BELİRTMEK İSTİYORUM .

Herhangi Organik bir ürün üretiminde ürünün ambalajlandıktan sonraki aşamalarda kokuşması kötü kokular salgılaması sizce neden kaynaklanmaktadır? Biyoteknolojide ve mikrobiyoloji de ne anlama gelir ?

Kullanıcılar istedikleri Organik Gübreyi veya Mikrobiyal Gübre yi analiz ettirme hakları varmıdır? Analiz sonucunda Firma beyanında belirtilen şartlar haiz değilse ne yapabilirler ? Kanuni sorumluluğu nedir?

Peyniri veya herhangi bir organik maddeyi buzdolabından çıkardığımızda veya kapalı olarak beklediğinde , dışarıda kaldığında ne olur? Veya kapalı beklediğinde belirli bir süre sonra ne olur ? Zararlı mikroorganizmalar bu ürünü ne hale getirir ? Kokuşma yaparmı ve bu kokuşmanın neticesinde bu peyniri yediğimiz zaman hastalanırmıyız?

Bitkilerde insanlar gibimidir. Acaba onları besleyelim derken hastamı ediyoruz?

Unutmadan Türkiye den Mikrobiyal gübre veya başka bir tescil aldınızmı ? Aldıysanız tescili sayfaya eklemeniz doğrultusunda içerisindeki bakteri veya bakterilerin ne olduğunu forum üyelerimiz daha iyi analiz edebileceklerdir.

Zehirlerin sonu gelmesi dileklerimle. ( ZEHİRLERİ YARGILADIĞIMIZ GİBİ BU KONUYUDA ELE ALMAMIZ GEREKİYOR )

Bu konular hakkında EM grubu olarak yorumlarınızı paylaşımlarınızı bekliyorum.Sevgiler

denizakvaryumu
14-07-2009, 08:13
Aslında 88 nolu mesaj ayrı bir başlıkta tartışılsa çok iyi olur.Oğuz Alper in değindiği konular önemli.

Bu mesajdaki soruları ,maddeler halinde belirtip , maddeler halinde yanıtlayalım.

Örneğin kafama en çok takılan;
zararlı mikroorganizma olayı ...Ne gibi zararlı mikroorganizmalar olabilir?

Dogasever
14-07-2009, 11:08
Oğuz Bey bir atımda dünyanın sorusunu sormuş. Kendisine teşekkür ederim. Aslında tüm yanıtları bildiğinden eminim. Önümde hazırlık yapıp Türkiye'ye gitmek için 2 günüm var. O yüzden bu sorulara çok detaylı yanıt veremeyebilirim. Aslında, bu soruların her biri hakkında bir makale yazılabilir. Daha önce Milliyet blogdaki yazılarımı okuyanlar aslında bu soruların yanıtlarını orada da bulabilirler.

Doğada yararlı, zararlı ve oportunist (fırsatçı) mikroorganizmalar vardır. Zararlı mikroorganizmalara biz (Putrefaction) kokuşma mikroorganizmaları da diyoruz. Çok genel bir bakışla ele alacak olursak, zararlılar oksidasyon mikroorganizmalarıdır ve havalı ortamı severler, yararlılar ise genellikle fermentasyon mikroorganizmalarıdır ve havasız ortamda yaşarlar (Tabii ki hepsi değil bu sadece bir genellemedir). Tam burada, Fransız doğabilimci dostum Marie Luıse Schicht'in EM hakkında yazdığım ilk kitaba yazdığı Önsözü okumakta yarar var:

"Yeryüzündeki ilk canlılar oksijene tolerans gösteremeyen anaerobik
mikroorganizmalardı. Bu canlılar, karbon dioksit, metan ve diğer toksik
maddelerle besleniyorlardı. O zamanlar atmosferde oksijen yoktu ve bu canlılar
üreyip sayılarını hızla artırarak tüm yeryüzünü kapladılar. Bu küçücük yaratıklar,
sindirim sistemleri çok basit olduğundan son derece zehirli maddelere iyi tolerans
gösterebiliyorlar ve zehirli maddeleri sindirdikten sonra dışkıları yoluyla biçim
değiştirmiş olarak (kısmen de oksijen olarak) bulundukları çevreye bırakıyorlardı.
Aradan uzun yıllar geçtikten sonra bu süreç sonucu atmosferin bileşimi değişti ve
anaerobik mikroorganizmaların çoğu ya öldü ya da doğal su kaynaklarının
başlangıç noktalarına, mağaraların derinliklerine ve okyanusların dibine
çekilmeye zorlandı. Bugünlerde, bu minik yaratıkları yeryüzünün derin
tabakalarında, bitkilerde ve hayvanlarla insanların bağırsaklarında bulmak
mümkün.
Bugün yeryüzünde oksijene gereksinim duyan aerobik mikroorganizmalar hakim
olmasına rağmen, anaerobik mikroorganizmalar da doğada önemli rol
oynamaktadır ve simbiyosis olarak bilinen her iki tür mikroorganizmaların birlikte
varolmaları sayesinde yaşamın yeryüzünde bildiğimiz şekliyle var olması
mümkün hale gelmiştir.
Bu iki mikroorganizma türü aslında birbirini tamamlamaktadır. Aerobik
mikroorganizmalar yaşamın gelişmesini ve sürüdürülmesini sağlarken, anaerobik
mikroorganizmalar zehirli, artık kullanılamayacak hale gelmiş, eskimiş ve atılmış
maddeleri parçalar. Bu parçalama sonucunda geride kalan maddelerden yeni ve
sağlıklı bir yaşam doğabilir. Doğada ya da bağırsaklarımızda her iki tür
mikroorganizma da kendine özgü görevler üstlenmiştir. Görevleri farklı olmasına
rağmen doğadaki mükemmel dengeyi sağlamak için daima birlikte çalışırlar.
Gün geçtikçe daha fazla sayıda mikroorganizma insanlar tarafından örneğin,
gıda endüstrisinde ve diğer endüstri alanlarında kulanılmaktadır. Tüm dünyadaki
birçok laboratuvarda belirli mikroorganizmalar üretilmekte ve bu
mikroorganizmalar üzerinden çok da para kazanılmaktadır. Üretilen bazı
mikroorganizmalar tek tek makinelerin temizlenmesinde ve diğer cansız
maddelerin bertaraf edilmesinde başarıyla kullanılmaktadır. Ancak, suyun
arıtılması, toprağın gübrelenmesi ya da insanların ve hayvanların sağlığı söz
konusu olduğunda, çok çeşitli aerobik ve anaerobik mikroorganizmaların birarada
görev yapması gereklidir.
Japon Profesör Teruo Higa, bu gerekliliği tam olarak anlamış, uzun yıllar birçok
kimyasal madde kullanımı dolayısıyla canlılığını, verimliliğini kaybetmiş
topraklara, yeniden sağlık ve verimlilik kazandırmanın yolunu aramıştır. Bilimde
başarılı olmak için, son derece doğru yaklaşım, dikkat ve sonsuz sabır gerektiği
herkesin iyi bildiği bir gerçektir. Profesör Higa, otuz yılı aşkın süreyle araştırma
yaptıktan ve birçok başarısızlık yaşadıktan sonra, toplam iki bini aşkın
mikroorganizma içinden birbiriyle uyum içinde yaşayabilen 82 çeşit aerobik ve
anaerobik mikroorganizma bulmuştur. Bu mikroorganizma karışımı, hem
insanların sağlığı hem de toprak için ve çok çeşitli şekillerde kullanılabilmektedir.
Bu konuların hepsi bu kitapta ele alınmaktadır. Bu mikroorganizmaların kullanımı
kolaydır ve zaman içinde kendi kendilerine çoğaldıklarından ötürü, az miktarlarda
kullanıldığından herkesin ekonomik gücü yetebilmektedir.
Bugün Etkin Mikroorganizmaların (EM) kullanımı hala yeni yeni artış
göstermektedir. Bunu bilen ve biraz da hayal gücünü kullanabilen insanlar, EM
ürünleri için yeni kullanım alanları yaratmakta ya da EM ürünlerini kullanarak,
yeni bazı ürünler geliştirebilmektedir.
Şahsen toplumumuzda yakın bir gelecekte mikroorganizmaların çok önemli rol
oynayacağından hiç kuşkum yok. Şu anda bile, başta Antalya olmak üzere
tarımsal ürünlerin yetiştirilmesinde, İzmir’de atıklardan hayvan yemi üretiminde
gittikçe yaygınlaşan biçimde EM ürünleri kullanılmaktadır. Çünkü, toprak, su ve
hava kirletilmiştir ve gittikçe artan miktarlarda toksik (zehirli) maddeler
içermektedir. Çoğu insan durumun ne kadar ciddi olduğunun farkında bile
değildir.
Dünya ilk oluştuğunda, son derece zehirli bir atmosferi olduğundan, bildiğimiz
şekliyle yaşamın gelişmesi mümkün değildi. Yaşamın gelişmesi,
mikroorganizmaların zehirli maddeleri nötralize edip, atmosferde yeterince
oksijen bulunmasını sağlamasından sonra ancak mümkün olabilmiştir. Tıpkı
geçmişte olduğu gibi, şimdi de mikroorganizmalar, karşılaştığımız bu son derece
ciddi durumda değişikliğe neden olarak, dünyayı kirlilikten, zehirli maddelerden
arındırabilirler. Geçmişte dünyamızı zehirli maddelerden bir kere arındırdılar ve
bunu yine yapabilirler. Gerekli ve mümkün olan her yerde bu minik yaratıkları
kullanarak bunu sağlamak için elimizden geleni hızla yapmak biz insanların
elindedir.
Profesör Higa bize doğru yolu gösterdi. Onun gösterdiği yolda ilerleyerek, çok
geç olmadan dünyadaki kirlenmeyi tersine çevirebilir, insanlığı kurtarabiliriz.
Elinizde tuttuğunuz bu kitap bu amaca rehberlik etmektedir."
Marie Luise Schicht N.D.
Tenerif.

Sevgili Marie'ye önsöz için teşekkür ederim. Bunu buraya koymamın amacı olaylara biraz daha geniş açıdan bakabilmekti. umarım yararlı olmuştur.

Yalovadaki sözde EM'cilerin ürünlerinin sonuçlarını düşünmek dahi istemiyorum. Bunlar kuşkusuz doğaya ve bitkilere, insanlara zarar verebilecek ürünlerdir. Etrafa zararlı mikroorganizma saçmaktan başka bir işe yaramayacaklarını düşünüyorum. Yani kirlenmiş dünyamızı biraz daha kirleteceklerdir. Ama tabii ki çok ciddi hastalıklara da neden olabilirler. Genleriyle oynayacak kadar bilgili olduklarını zannetmiyorum ama aralarına aldıkları Akademisyen de onlarla aynı kafada ise, sonuçlar korkunç olabilir tabii ki. Bundan kastım mutasyona (değişime) uğramış mikroorganizmalar ile, dönüşü olmayan büyük tahribatlara yol açabilirler. Doğada herşey milyonlarca yıl süren etkileşimler sonucu en ideal şekliyle oluşmaktadır. Bu milyonlarca yılda oluşmuş denge sonucu insanlar güzel, tadında ve sağlıklı ürünler yiyebilmektedirler. Bazı insanlar, açgözlülük uğruna, daha fazla almak ya da bazı hastalıkları hiç çıkmadan bastırabilmek ya da çıkar çıkmaz anında yok edebilmek için kimyasal ya da genleriyle oynanmış biyolojik "çözümler" kullanmaktadırlar ki, bu milyonlarca yılda oluşmuş dengenin kısa süreler içinde nasıl etkileneceğini hiç hesaba katmamaktadırlar. Doğada en ufak bir canlının bile bir görevi vardır. Ya yemdir ya da yer ve/veya doğadaki temel element döngüsüne katkıda bulunur. Çünkü her canlı doğanın vazgeçilmez bir parçasıdır. İnsan da böyledir. Ama ne yazık ki, insan sırf akıllı olduğu için, hiç hakkı olmadığı halde, bu parçaları değiştirme, yok etme hakkını kendinde görmektedir. Halbuki bu yapılabilecek en büyük akılsızlıktır. Neyse, bu işin biraz felsefi yanı. Şimdi gelelim koku sorununa: yukarda da belirttiğim gibi, organik maddenin oksidasyonu sonucu (zararlı mikroorganizmaların eşliğinde, E-koli, salmonella, clostridium, .... vb. gibi!) hidrojen sülfür, amonyak, metan gibi kötü kokular veren bileşikler oluşur. Halbuki organik maddenin fermantasyonu sonucu, anti-oksidanlar, vitaminler, doğal hormonlar, antibiyotikler, biyolojik aktif maddeler oluşur ki, bunlar canlılar için son derece faydalıdır. Bu yüzden, ben herkese bol bol turşu ve yoğurt yemelerini öneririm. Almanların Sauerkraut dediği bizim lahana turşumuz dünyada kuş gribinden sonra çok meşhur olmuş Batıdaki supermarketlerde yok satmıştır! Bu bileşikler canlıların bağışıklık sistemini güçlendirir ve hastalıklara karşı korur.

Devlet prosedürleri ile ilgili sorulara ben yanıt vermek istemiyorum. Ben sadece bilimsel olarak bazı olguları açıklamak istedim. Aslında Oğuz Bey prosedürleri iyi biliyor. Bu da sorulardan belli oluyor. ancak şu kadarını söyleyebilirim: Organik gübre sertifikasını Bakanlıktan almak çok zor değil. Bildiğim kadarıyla, zararlı mikroorganizma içermemesi gerekiyor ve bunun için devlet laboratuvarında analiz yapılıyor. Bizim ürünlerimiz ise, yararlı mikroorganizma olarak yasalarda kayıtlı olan hemen hemen tüm mikroorganizmaları içermektedir. Önemli olan zararlı mikroorganizma içermemesi, belirli bir sayıda (en az 10 üzeri 7 cfu/ml!) yararli mikroorganizma içermesidır. Her türlü yararlı mikroorganizma, mikrobiyal gübre olarak tescil alabilir. Yeter ki bilimsel yayınlarla bunu ispatlayın. Ancak Türkiyede benim bildiğim kadarıyla mikrobiyal gübre lisansı almış ürün sayısı çok azdır. Bunun nedeni de, çok ince elenip sık dokunmasıdır ki böyle olması da doğrudur. Organik gübre tescili almış pek çok ürün vardır. Mevzuatı daha esnektir. Tarım Bakanlığı bu konuda doğru yapmaktadır. Aksi takdirde topraklarımız biyolojik olarak kirlenebilir ki bunun telafisi çok güçtür!
Organik gübre içindeki ağır metaller ve diğer metaller, mikroorganizmaları olumsuz etkiler. Ancak bu arada şunu da belirtmeden geçemeyeceğim: EM ile atıksular içindeki ve topraklardaki ağır metalleri de arıtabiliyoruz. Bu da EM’nin henüz bilimsel açıdan tam olarak çözemediğimiz “non-iyonik” etikisinden kaynaklanıyor (Ben son bir yıldır teorik olarak çözmek için üzerinde kafa yorduğum bit konu!) Bu konuda belki başka bir başlıkta tartışabiliriz. Nedenini tam açıklayamıyoruz ancak atıksu içindeki ağır metallerin konsantrasyonu EM ilave edilince azalıyor!

Organik gübre üretimi sırasında prosese bağlı olarak zararlı mikroorganizma bulaşabilir. Eve gidip paketi açınca içinden rahatsız edici kokular çıkacaktır. Hidrojen sülfür ya da amonyak gibi. Fermentasyon gübrelerine zararlı mikroorganizma bulaşması daha zordur. Yukarda da bahsettiğim gibi, bu ürünler anaerobik ortamda üretildiğinden zararlı mikroorganizma bulaşma olasılığı daha düşüktür ancak şu anda dünyada bol miktarda bulunan zararlı mikroorganizmalar her zaman fırsat kollamaktadır ve bu fırsatı bulduklarında (genellikle kapağını uzun süre açık bırakırsanız mesela!) bulaşırlar. Ancak fermantasyon gübreler zararlılara karşı doğaları gereği daha dayanıklıdırlar. (Örneğin, laktik asit bakteirleri son derece sterilize edicidir!) Bu yüzden süt, yoğurt ve turşu kolay kolay bozulmaz!

Topraklara organik gübrelerle gübreleme yaparken nelere dikkat etmeliyiz? Eğer topraklarda zararlı mikroorganizma sayısı yararlılardan fazla ise zararlı mikroorganizmalar bu organik maddeleri kullanabilirlermi ? Bunun sonucu neler olabilir?

Aslında toprakta zararlı ve yararlı mikroorganizmalardan çok daha fazla miktarda fırsatçı (oportunist) mikroorganizma vardır. Kabaca oranlarsak Yararlılar yaklaşık %10-15, zararlılar %10-15 ve fırsatçılar %70-75.

Organik maddeden neyi kastettiğinize bağlıdır bu. Eğer hiçbir işleme tabi tutulmamış organik maddeyi toprağa atarsanız, tabii ki zararlı mikroorganizmalar tarafından kokuşma yoluyla parçalanacağı için zararlıdır. Zaten bitkilerin faydalanabilmeleri için organik madde içindeki yararlı element ve bileşiklerin mineralleşmesi yani bitkinin bünyesine alabileceği forma ulaşması gerekir. Örneğin, azot için düşünürsek, Organik madde içindeki azot karbonla bağlıdır. Bunun mineralleşmesi gerekir. Yani amonifikasyon, nitrifikasyon olaylarının geçrekleşmesi gerekir ki nitrat oluşabilsin. Bu yüzden organik madde kompostlaştırılarak toprağa atılır ancak piyasadaki birçok kompost da doğru yapılmamaktadır. İsmini şu anda hatırlamıyorum ama İzmir yakınlarında bir kompost tesisini ziyaret ettiğimde, kompostun üzerinde beyaz beyaz küfler oluşuyor hocam bu küfleri önleyemiyoruz o yüzden satış yapmadan önce bunları yüksek sıcaklıkta yakarak yok ediyoruz demislerdi. Halbuki o beyaz küfler, S. Cerevisia idi ve bitkiler ve toprak için son derece faydalıydı. Neyse sonra düzelttiler.

Kötü kokuyla ilgili konuları yukarda anlattığım için tekrar değinmeme gerek yok.

Kullanıcılar tabii ki istedikleri her ürünü analiz ettirebilirler. Ancak burada eğer bir yanlışlık veya farklılık varsa önce üretici firma ile temasa geçerek neden farklı olduğunu ve bu değişikliğin uygulamayı ve etkisini etkileyip etkilemeyeceğini sormalıdırlar. Mikororganizmalarla yani canlılarla uğraştığınız için her üretilen parti tıpa tıp aynı olmayabilir ama çok büyük fark olduğunda zaten o parti satışa sunulmamalıdır. Firma ve müşteri karşılık anlayış içinde birbirlerinin haklarını da korumalıdırlar diye düşünüyorum. Herkes hata yapabilir önemli olan hatayı anlamak, kabul etmek ve hatadan dönmektir!

Peynire yukarda değinmiştim. Evet kokuşmuş peyniri yerseniz bağışıklık sisteminiz bunu kaldıramayacak düzeyde ise hastalanırsınız.

Evet, bitkiler de insanlar gibidir. Aslında hepimiz toprak gibiyiz demek daha doğru olur. İlginçtir. ‘Topraktan geliyoruz toprağa gideceğiz’ sözü çok doğrudur! Bakarsanız, insan vücudunda bulunan elementlerin hepsi toprakta da mevcut! Bu da bu konuda hiç kuşku bırakmıyor. Ben bitkilerin de, insanların da topraktan geldiklerine inanıyorum. Ama onlara ilahi bir elin değip değmediğini de okuyucularımız yorumlasınlar!

Saygı ve sevgilerimle teşekkür ederim. Umarım okuyucuları bir nebze aydınlatabilmişizdir.

EM'nin tüm belgelerini yakında web sitemize toplu halde koyacağız. Burada bence belgelerden çok düşüncelerimizi paylaşmalıyız diye düşünüyorum.

Dogasever
15-07-2009, 09:45
Sulama suyuna 5 lt'lik sulama kabına 1 kapak EM koydum.

denizakvaryumu
15-07-2009, 09:56
Sulama suyuna 5 lt'lik sulama kabına 1 kapak EM koydum.

Aslında net bir cümle değil :D

Seyreltilmiş EMA mı EM1 mi demeliydik?

Sanırım yakında çıkacak ürününüzle bu karışıklığa son verirsiniz :)

denizakvaryumu
15-07-2009, 10:06
Merak ettiğim hususların başında;

mikroorganizmaların-bakterilerin birbiriyle etkileşmesi geliyor.

Örneğin, hem EM hem ROA kullanmak isteyen birisi bu mikroorganizmaların birbiriyle etkileşip etkileşmediğini nereden bilecek.

Oğuz Beyin dediği gibi eğer bir organizma diğerini yok ediyorsa ürün kullanma kılavuzlarında bu durumun açıklığa kavuşturulması gerekmez mi?

Gerçi Oğuz Bey "her halikarda benim bakteriler diğer bakterileri döver "diyor ama ... :)

Dogasever
15-07-2009, 10:09
Sn Denizakvaryumu, gözünüzden hiçbir ayrıntı kaçmıyor gerçekten. Çok dikkatlisiniz. Ben her EM dediğimde EMA anlaşılmalıdır. Yakında EMA'yı yeni bir isimle piyasaya çıkaracağız. Şu anda ruhsatı bekliyorum. Sanıyorum, o zaman bu sorun da ortadan kalkmış olacaktır. Arkadaşlar alacakları sıvı mikrobiyal gübreyi sadece suyla seyreltip sulamada kullanabilecekleri gibi, bitkilerin üzerlerine de spreyleyebilecekler. Hangi bitki olursa olsun farketmez. İstedikleri sıklıkta kullanabilirler. Ama genelde bitkinin ömrü boyunca en az 4-5 defa kullanmakta yarar var.

Dogasever
15-07-2009, 10:11
Sn Denizakvaryumu siz eline kolay kolay su dökülemeyecek bir uzmansınız! Bu soruya önce Oğuz Bey yanıt verebilir mi acaba? En iyi yanıtı O'nun vereceğini sanıyorum. Sonra ben de yanıt vereceğim.

Oğuz Alper
15-07-2009, 10:29
Sn.Doğasever ;

Bu soruya cevap verebilmem için Türkiyeden almış olduğunuz tescilini ve mikrobiyolojik analizini görmem gerekiyor. Bakalım Tescilde yazan içerikte ki canlılar nelermiş ?

Dogasever
15-07-2009, 10:53
Oğuz Bey selamlar
EM ile ilgili tüm belgeleri, çok yakında web sitemize koyacağımızı belirtmiştim ama madem merak ediyorsunuz. Burada size yazarak belirteyim. Çünkü tüm belgeler şu anda Ankarada ve arkadaşların başlarını kaşıyacak vakitleri dahi yok. Aslında yukardaki kitabıma yazılan önsöze bakarsanız, oradan EM'nin mucidi Prof Higa'nın da belirttiği gibi, 82 çeşit mikroorganizma olduğunu görebilirsiniz. Yani EM'nin içinde sadece 1 mikroorganizma yoktur. Fototropikler, laktikler, mayalar, küfler ve aktinomisetler olmak üzere 5 ana grup mikroorganizma vardır. Bunların da alt gruplarıyla birlikte toplam 82 adet yararlı mikroorganizma mevcuttur. Sizin de çok iyi bileceğiniz gibi, yasa ve yönetmeliklerimizde belirtilen yararlı mikroorganizmaların sayısı sınırlıdır. Ancak, yasada yararlı olarak belirtilen mikroorganizmaların tamamı (bunlar toplam 7 adettir) EM'nin içinde vardır ve EM bir tek mikroorganizma içermez, içinde mikroorganizmaların birbirleriyle sinerji yarattığı bir mikroorganizma kokyeylidir. Ana grupları öğrendiğinize göre sanırım bir yorum yapabilirsiniz. Özür dilerim çok fazla incelemeye vaktim olmadı o yüzden sormak istiyorum: ROA'nın içinde de P. Florescence mi var yoksa başka organizmalar da var mı?

Oğuz Alper
15-07-2009, 11:03
Sn.Dogasever ; Merhaba !

Roa şuan tescil aşamasında olduğunu defalarca dile getirdim . Madem çok merak ettiniz sadece canlı türü olarak P. Florescence var .

Ürünlerinizin Bionem ile birlikte kullanılması husunda Sn.Denizakvaryumu sormuş olsa idi yine bu cevabımı verecektiniz bana !!!

Yakında siteye tescillerinizin yükleneceğini söylediğinizden bu konuyu Türkiye den tesciller ve analizler alındığı zaman detaylıca konuşalım .

Sorularımı neden yanlış algılıyorsunuz . EM ürünlerinizin ve grup ürünlerini kaç yıldır Türkiye de tanıtıyorsunuz ?

Ve Türkiyede satış yapıyormusunuz ?

Dogasever
15-07-2009, 11:45
Oğuz Bey yeniden merhaba
Sizi neden kızdırdığımı gerçekten anlayamadım. Bu tavır size kesinlikle yakışmıyor. Ben sizin daha ağır başlı ve düşünceli olduğunuzu düşünüyorum. Ben gerçekten bilmediğim için sordum. Sizi kızdırmak için değil. Ayrıca ben Roa ile ilgili henüz piyasaya çıkmadığı ayrıntısını ilgili başlıkta kaçırmışım. Görmemişim sizden özür diliyorum. EM'nin içinde neler olduğunu ben de yıllardır açıklıyorum ama siz sorunca ben kızmıyorum. Yeniden açıklıyorum. Bu normaldir. Herkes herşeyi en ince ayrıntısına kadar bilemeyebilir ya da hatırlayamayabilir. Ayrıca, ben bundan önceki mesajlarımda burada belgeler değil düşünceler karşılaştırılmalı demiştim. Çünkü belgeler her zaman hikayenin tamamını anlatmayabilir. Örneğin, B5A mikrobiyal gübre olarak ruhsat alamadı. Neden? Belki de olay sizin düşündüğünüz gibi değildir. Bakın, benim B5A başlığındaki son yazımı okursanız, orada bazen olayların yasaların önüne geçtiğinden bahsetmiştim. Bu, Türkiye gibi ülkelerde sık sık olan bir olaydır. Yasalar bazen gelişmeleri yakalayamıyor. Söyler misiniz, yasalarda mikoplazma diye bir şey var mı? Ben söyleyeyim yok. Biz başladığımızda mikrobiyal gübre de yoktu. Olmayınca, ona en yakın başka mevzuatlara uydurulmaya çalışılıyor. Bu bir gerçektir. Eğer biz mikrobiyal gübreyi mevzuata sokmasaydık siz de çok güçlük çekecektiniz. Ama inanın yasalar konusunda çok uğraş veriyoruz. Ve bizim yasalarımızın mükemmel hale gelmesi için elimizden geldiğince çalışıyoruz. Önümüzdeki yasama yılında çıkması için Bakanlığa çok daha kapsamlı bir mikrobiyal gübre mevzuatı önerisinde bulunduk ve bu yasa geçtiğinde, eğer içinde gerçekten yararlı mikroorganizma olan ürünler varsa, bazı zorlukları daha kolay aşarak ruhsat alabilecekler. En azından bazı şeyler imkansız olmaktan çıkacak! Tabii ki tüm koşulları yerine getirmek şartıyla alabilecekler. Okuyucuların benim ne demek istediğimi anladıklarını sanıyorum. Herşey göründüğü gibi değil. Çok eksikler var. Ama biz her gün daha iyi olması için uğraş veriyoruz. Ama bazıları da çıkıyor (siz alınmayın bunu herkes yapıyor!) böyle düşüncelerin tartışılması gereken bir sitede ikide bir pencerelere ruhsat ve belge yapıştırıyor. Ben hepsini hoş karşılıyorum. Ama bu işi belge savaşına çevirirseniz doğru olmaz. Lütfen düşüncelerinizi belirtin. Ben bu soruyu Oğuz Bey yanıtlasın derken, konuşmanın içinde Roa adı geçtiği için sizin yanıt vermenizin daha doğru olacağını düşündüm. Amacım sizinle zıtlaşmak, çatışmak değildi. Sizi yazı yazdığım köşeme davet ederek onurlandıracağımı düşünmüştüm ve sizin de, aynen benim yukarda yaptığım gibi gerek Roa gerekse EM içindeki mikroorganizmaların birbirleriyle uyumlu mikroorganizmalar olduklarını ve birbirlerini öldürmeyeceklerini ve birbirleriyle bir sinerji yaratacaklarını anlatacağınızı düşünmüştüm. Çünkü yararlı mikroorganizmaların hepsi bunu yaparlar. Siz Roa'yı toprağa verdiğinizde yararlı mikroorganizmalar artmıyor mu? EM'de aynı işi yapıyor ve bu iki ürün kesinlikle birbiriyle çatışmaz sadece birbirlerini desteklerler! Biz insanların mikroorganizmalardan öğreneceği çok şey var değil mi? Bir de şu sinerjiyi bizler yaratabilsek... Saygı ve sevgilerimle

Oğuz Alper
15-07-2009, 12:11
Sn.Doğasever ;

Öncelikle Bionem başlığında size ve ürünlerinizi yakıntan takip ettiğimi , Zehirlere karşı mücadelemizi beraberce kazanacağımızı belirtmiş ve yazmış idim. Hala da aynı kanıdayım . Benim size her hangi bir kızgınlığım bir kırgınlığım asla yok .

Siz ürünlerinizi gayet iyi anlatıyorsunuz , neler yaptığını , etkilerini ben tüm bu anlatımlarınıza ve paylaşımlarınızı sevinerek izliyorum.

Ancak bu anlattıklarınızı tescil belgeleri , mikrobiyolojik analiz raporları vs.. tüm belgeler ile desteklemenizi ve sahada beraberce göğsümüzü gere gere mücadele etmek istiyorum .Bu belgeler ışığında bende desteğimi rahatça verebileyim.

Bir forum üyemizin cümlesini hatırlıyorumda " iyi güzel anlatıyorsun da kardeşim ben nebileyim içinde şarbon mikrobu olmadığını " dediğinde ve kendinizde düşündüğünüzde forum üyemizin doğru söylediğinin kanaati siz dede oluşacaktır. İŞTE BU YÜZDEN BU BELGELER VE ANALİZ RAPORLARI ŞART

Bunun sebebi sizin de gayet iyi bildiğiniz ZEHİR devleri , lobileri ve onların küçük ortaklarına karşı dik durabilmemiz içindir.

Ayrıca bu belgeler de kanıtlandığında ürünlerinizi tanımaya çalışanlar , kullanmak isteyenler için çok ama çok önem arz etmektedir. Sağlık yönünden ve ne kullandıklarını bilmeleri açısından .

Her hangi bir zırai mücadele ilacı satan bir dükkan veya gübre satan bir yere gittiğinizde ilk soracakları cümle Tesciliniz varmı olacaktır.

Tescilde ki yazan ifadeye göre sizi ve ürününüzü değerlendireceklerdir. Aksi taktirde siz ağzınızla kuş tutsanız , ya bu ürün şu işe yarıyor , şu faydaları var dediğinizde ; Suratınıza garip garip bakarlar.

Benim ürünlerimin tescillerini incelediğinizde sadece mikrobiyal gübre tescili yoktur . Aynı zamanda fungusit ruhsatlarım da 2 adet olamak üzere mevcuttur. Saha da bunların mevcudiyeti ürünlerimin etkilerinden sonra benim ZEHİRLERE KARŞI savaşımda kuşandığım silahlarımdır.

En içten dileğim sizin ürünlerinizin Türkiye de BİYOLOJİK OLARAK tescil alması ve Mikrobiyolojik analizlerinin yapılarak elinizde olmasını canı gönülden diliyorum.

Organik gübrelere gelince tümünü ne yazıkki destekleyemiyorum . Ancak içeriğini doğru anlatıp ve Mikrobiyolojik Analizlerin Raporlarını kanıtlayan tüm ürünlere de ayrıca destek veriyor ve vermekteyim.

Tüm bu konuşmaların ışığında umarım kendimi size ve forum üyelerine ifade edebilmişimdir. Saygı ve Sevgilerimle

Dogasever
15-07-2009, 12:36
Söylediğinizde son derece haklısınız. Ama ben burada sırf felsefi bir konu konuşuluyor diye belge gösterisi yapmak istememiştim. Tabii ki tescil belgelerimiz var. Ayrıca organik tarımda girdi olarak kullanılabileceğine dair birçok belgelemiz de mevcut. Yalnız fungusit olarak belgemiz yok. Bu belgenin alınması daha uzun sürecek. Okuyucuların sabırlarını tüketmemek için ben burada elimde olan belgeleri yayınlamaya başlıyorum. Bulabildiğim tüm belgeleri okuyucularımızın affına ve sabrına sığınarak yayınlamaya başlıyorum. Saygılarımla.

denizakvaryumu
15-07-2009, 12:39
Tescil belgeleri önemli, konuları ne kadar tartışsak da belgeler işin çıkış noktası.

Dogasever
15-07-2009, 12:46
Uretıcı belgesi

Dogasever
15-07-2009, 12:53
kusura bakmayın ne olduguna bakmadan sırayla bulabildiklerimi gönderiyorum

Dogasever
15-07-2009, 12:55
Gonderemıyorum cunku fotografların boyutu buyuk! Bir çaresini bulmaya çalışıyorum

MeyveliTepe
15-07-2009, 12:55
EM Aktif'i bir süredir kullanıyorum. Diğer bitkiler zaten fazlasıyla gelişkin olduklarından etkisini çok ölçemedim. Fakat, saksılara almış olduğum goji fidanlarında arada başka hiç bir şey kullanmamış olmama rağmen tuhaf bir değişim oldu. Birden bire fazlasıyla büyümeye başladılar.

Bu ürünün içinde, diğer mikro organizmaların yanısıra anladığım kadarıyla bolca laktik asit var. Kokusu zeytin salamurasını çok andırıyor :)

Salamuracılıktan biliyorum, Laktik asit bakterileri zararlı, kokuşmaya sebep olan bakterilerle rekabet eder ve onların üremesine izin vermez.

Dogasever
15-07-2009, 12:56
belgeler

denizakvaryumu
15-07-2009, 12:59
EM Aktif'i bir süredir kullanıyorum. Diğer bitkiler zaten fazlasıyla gelişkin olduklarından etkisini çok ölçemedim. Fakat, saksılara almış olduğum goji fidanlarında arada başka hiç bir şey kullanmamış olmama rağmen tuhaf bir değişim oldu. Birden bire fazlasıyla büyümeye başladılar.

.

EMA da seyreltme işlemini siz mi yaptınız? Seyreltilmiş mi geldi?

Dogasever
15-07-2009, 13:05
EMA seyreltilmiş değil, aktifleştirilmiştir. İkisi farklı şeyler. EM1 aktifleştirilerek EMA üretilir sonra da EMA suyla seyreltilerek kullanılır.
Dosyaları buraya yüklememe yardımcı olursanız çok sevinirim. Resim dosyaları çok büyük geldi, diğerleri ise pdf dosyası olduğu için yükleyemiyorum.

denizakvaryumu
15-07-2009, 13:07
EM Turkey e yani kendi sitenize yükleyin buraya link verin derim.

denizakvaryumu
15-07-2009, 13:10
EMA seyreltilmiş değil, aktifleştirilmiştir. İkisi farklı şeyler. EM1 aktifleştirilerek EMA üretilir sonra da EMA suyla seyreltilerek kullanılır.




EMA nın süs bitkilerinde,meyve ağaçlarında, fidelerde kullanma-ölçek vs. detaylarını yazarsanız iyi olur.

MeyveliTepe
15-07-2009, 13:11
EMA da seyreltme işlemini siz mi yaptınız? Seyreltilmiş mi geldi?

Aktifleştirme işlemini bildirilen talimata göre ben yaptım. 10 günde, karanlık bodrumda PH 4.2'ye geldi.

Dogasever
15-07-2009, 13:11
EM Aktif'i bir süredir kullanıyorum. Diğer bitkiler zaten fazlasıyla gelişkin olduklarından etkisini çok ölçemedim. Fakat, saksılara almış olduğum goji fidanlarında arada başka hiç bir şey kullanmamış olmama rağmen tuhaf bir değişim oldu. Birden bire fazlasıyla büyümeye başladılar.

Bu ürünün içinde, diğer mikro organizmaların yanısıra anladığım kadarıyla bolca laktik asit var. Kokusu zeytin salamurasını çok andırıyor :)

Salamuracılıktan biliyorum, Laktik asit bakterileri zararlı, kokuşmaya sebep olan bakterilerle rekabet eder ve onların üremesine izin vermez.

Haklısınız Meyvelitepe. Tam söylediğiniz gibi, laktik asit bakterileri ve Aspergillus ve penicillin zararlılarla mücadele ederler, laktik asit bakterileri sterilize edicidir. Aslnıda yararlıların toptan bir mücadelesi söz konusu. Ancak, bitki koruma olarak şu anda ruhsatımız olmadığı için bunu yasal açıdan Türkiye'de iddia edemiyoruz. Sadece mikrobiyal aşılayıcı ve gübre olarak ruhsatımız var. Ancak bunun çalışmasını başlattık. Ayrıca, geri bildirim için teşekkürler.

Dogasever
15-07-2009, 13:13
Aktifleştirme işlemini bildirilen talimata göre ben yaptım. 10 günde, karanlık bodrumda PH 4.2'ye geldi.

Sn Meyvelitepe,

Çözeltinin sıcaklığı kaç derece civarındaydı? Aslında pH'nın 4'un altına inmesi gerekiyordu. Gaz çıkışı oldu mu? Yeni üründe biz kontrollü şartlarda aktifleştireceğimiz için bu tür sorunlar olmayacak.

Dogasever
15-07-2009, 13:17
Elimdeki tüm belgeleri daha sonra web sitesine koyup buradan link vereceğim. Ama biraz zaman alacak kusura bakmayın.

MeyveliTepe
15-07-2009, 13:19
Isı 25-26 arasındaydı. PH 4.2'ye geldiğinde kullanmaya başladım. Takip eden günlerde daha da düşmüş olabilir. Tekrar ölçmedim. Fakat kokusundan sağlıklı olduğunu anlıyorum (salamura kokusundaki değişimlere burnum çok hassastır :)

Dogasever
15-07-2009, 13:20
Sayı Denizakvaryumu,

Tarımda genel kullanım kılavuzunu arkadaşlar aşağıdaki linkten indirebilirler:

http://www.organikgubre.com/Em%20Kilavuz_son.htm

Dogasever
15-07-2009, 13:23
Isı 25-26 arasındaydı. PH 4.2'ye geldiğinde kullanmaya başladım. Takip eden günlerde daha da düşmüş olabilir. Tekrar ölçmedim. Fakat kokusundan sağlıklı olduğunu anlıyorum (salamura kokusundaki değişimlere burnum çok hassastır :)

Doğru. Kötü kokmuyorsa kullanabilirsiniz, ancak sıcaklık 30-35 C arasında olursa en geç 7 günde aktifleşecektir ve pH 4'ün altına inecektir. Ph 4'ün altına indiğinde kullanırsanız daha iyi sonuç alırsınız. 20-25 derecede tam aktifleşme 14 günü bulabilir.

denizakvaryumu
15-07-2009, 13:26
Benim üst mesajlardan çıkardığım sonuç:

Eğer mikroorganizmalar yararlı ise birbirlerini yok etmeyecekleri ya da birbirlerini etkilemeyecekleri ...Doğru mu?

Oğuz Alper
15-07-2009, 13:31
Doğru. Kötü kokmuyorsa kullanabilirsiniz, ancak sıcaklık 30-35 C arasında olursa en geç 7 günde aktifleşecektir ve pH 4'ün altına inecektir. Ph 4'ün altına indiğinde kullanırsanız daha iyi sonuç alırsınız. 20-25 derecede tam aktifleşme 14 günü bulabilir.

Sn.Doğasever ;

Kötü kokuyorsa neden kullanılamayacağını da açıklayabilirmisiniz?

Dogasever
15-07-2009, 13:32
Benim üst mesajlardan çıkardığım sonuç:

Eğer mikroorganizmalar yararlı ise birbirlerini yok etmeyecekleri ya da birbirlerini etkilemeyecekleri ...Doğru mu?

Bu genelde doğrudur! Yaklaşık 2000 çeşit yararlı mikroorganizma vardır. Prof Higa bunların içinden birbirlerini en iyi destekleyen 82 tanesini seçerek bir mikroorganizma kokteyli oluşturmuştur. Biz EM'yi yukarda verdiğim mikroorganizma grupları halinde ifade ediyoruz.

Dogasever
15-07-2009, 13:35
Sn.Doğasever ;

Kötü kokuyorsa neden kullanılamayacağını da açıklayabilirmisiniz?

Tabii memnuniyetle Oğuz Bey,

Kötü kokuyorsa, en basit ifadeyle bozulmuş ve içinde zararlı mikroorganizma var demektir. Kötü kokan mikrobiyal ürünler kullanılmamalıdır.

Oğuz Alper
15-07-2009, 13:35
Bu genelde doğrudur! Yaklaşık 2000 çeşit yararlı mikroorganizma vardır. Prof Higa bunların içinden birbirlerini en iyi destekleyen 82 tanesini seçerek bir mikroorganizma kokteyli oluşturmuştur. Biz EM'yi yukarda verdiğim mikroorganizma grupları halinde ifade ediyoruz.

Sn.Doğasever ;

Bu mikroorganizma kokteylini Mikrobiyolojik Analize soktunuzmu ? Lütfen sorularımı yanlış anlamayın konuya tam vakıf olmak istediğimden .

Dogasever
15-07-2009, 13:52
Sn.Doğasever ;

Bu mikroorganizma kokteylini Mikrobiyolojik Analize soktunuzmu ? Lütfen sorularımı yanlış anlamayın konuya tam vakıf olmak istediğimden .

Yok yanlış anlamadım. Tabii ki soktuk. Hepsini bulamıyorlar. Bulabildikleri yalnızca içlerinden bazıları. Bunların sayısı da 10'u geçmez. O yüzden, biz 82 çeşit mikroorganizmanın hepsinin adını tek tek vermiyoruz sadece grupları söylüyoruz. Alt grupların tamamını bazen tespit etmek zor olabilir.

denizakvaryumu
15-07-2009, 13:59
"Prof Higa bunların içinden birbirlerini en iyi destekleyen 82 tanesini seçerek bir mikroorganizma kokteyli oluşturmuştur. "

EM i oluşturan 82 tür mikroorganizma kokteyli Japonya'dan mı geliyor?

Yani cola özütü gibi yurt dışından gelip Türkiye'de mi çoğaltılıyor?

Oğuz Alper
15-07-2009, 13:59
Sn.Doğasever ;

Koku ile ilgili yanıtınız için çok teşekkür ediyorum. Hemen yeni sorularıma geçiyorum umarım başınızı ağrıtmıyorumdur.

Peki bu mikrobiyolojik analiz raporunu siteye yükleme şansınız olursa bu raporu gördükten sonra mutlaka Ürününüzün içine giren canlıların parmak izleri yani DNA ları ve sayı analizleride mevcuttur.

Ayrıca ürünlerinizin zararlı mikroorganizma barındırmadığı da bu raporda mevcut olması gereklidir. Bu belgeleri de eklerseniz konuyu çok daha güzel anlamış olacağım . Saygılar

BalıkcıSerdar
15-07-2009, 14:03
Mikrobiyal gübre konusunu burada bizlerin önünde ve konuya tamamen yabancı olanların (şahsım adına) bile anlayabileceği bir şekilde konuştuğunuz için sizlere çok teşekkür ediyorum. Zehirsiz gübre ve ilaç kullanmak isteyenler için çok aydınlatıcı oluyorsunuz, sağolun varolun.

Tabi ki sevgili arkadaşım Sn. Denziakvaryumu'nun hakkını da yememek lazım, ona da ayrıca teşekkürler:)

Dogasever
15-07-2009, 14:07
Hayır, Japonyadan gelmiyor. Hepsini burada üretiyoruz. Bazen ürün yetmeyince Almanyadan ve Hollandadan istiyoruz. Çevre projelerinde çok ürün gidiyor. Asagıdaki resimde Türkiyede bir ilimizde (şu anda adını açıklayamam) 200 küsur adet tesisin atıksuyunun döküldüğü bir atıksu artıma tesisinde EM kullanımı görülüyor. Tankların her biri 10 tonluktur.

BalıkcıSerdar
15-07-2009, 14:11
Alın işte, beni ilgilendiren bir konu daha:)

Bu 10 tonluk tankları (özellikle koyu renk ve bu boyut) nereden ve ne kadara edinebilirim?

Dogasever
15-07-2009, 14:16
Bahsettiğim atıksu arıtma tesisinin yanında bir atıksu arıtma tesisi daha var. Orada sadece tonlarca kimyasal madde kullanılarak arıtma yapılıyor, bizimkin de ise sadece günde yaklaşık 1500 litre EM kullanılıyor. Her iki tesise de giren atıksu aynı tesislerden geliyor ve bir dengeleme havuzundan sonra ikiye ayrılıyor. Biri kimyasal maddelerle arıtma yapılan tesise, diğeri de EM ile arıtma yapılan tesise gidiyor. İlginç olan ise, kimyasal arıtma yapan tesisten her gün yaklasık 40 ton çamur çıkarken, EM'li tesisten yalnızca günde 4 ton civarında çamur çıkıyor!

denizakvaryumu
15-07-2009, 14:16
Alın işte, beni ilgilendiren bir konu daha:)

Bu 10 tonluk tankları (özellikle koyu renk ve bu boyut) nereden ve ne kadara edinebilirim?




Ne o yan taraftaki bahçeyide mi aldınız :)

Dogasever
15-07-2009, 14:17
Alın işte, beni ilgilendiren bir konu daha:)

Bu 10 tonluk tankları (özellikle koyu renk ve bu boyut) nereden ve ne kadara edinebilirim?

Türkiyeye gidince ilgili arkadaşa sorup size bilgi vereyim.

BalıkcıSerdar
15-07-2009, 14:22
Türkiyeye gidince ilgili arkadaşa sorup size bilgi vereyim.

Teşekkürler, bekleyeceğim.

Konuyu dağıtmak istemezdim ama bu depolar konusunda bilgi almam gerekiyordu, burada görünce atlayı verdim kusura bakmayın lütfen;)

denizakvaryumu
15-07-2009, 14:26
Neticede EM Dünyada kendini ispatlamış mikrobiyolojik bir ürün ve mikrobiyal olarak Türkiye'den de ruhsatı var.

Özellikle Japonyadaki EM uygulamalarını buraya eklerseniz çok iyi olur.

Dogasever
15-07-2009, 14:27
Sn.Doğasever ;

Koku ile ilgili yanıtınız için çok teşekkür ediyorum. Hemen yeni sorularıma geçiyorum umarım başınızı ağrıtmıyorumdur.

Peki bu mikrobiyolojik analiz raporunu siteye yükleme şansınız olursa bu raporu gördükten sonra mutlaka Ürününüzün içine giren canlıların parmak izleri yani DNA ları ve sayı analizleride mevcuttur.

Ayrıca ürünlerinizin zararlı mikroorganizma barındırmadığı da bu raporda mevcut olması gereklidir. Bu belgeleri de eklerseniz konuyu çok daha güzel anlamış olacağım . Saygılar

Oğuz Bey
Sorularınız için çok teşekkür ediyorum. Ancak sorularınızın hepsine şu anda yanıt verecek durumum yok ve bavulumu da hazırlamam lazım. O yüzden, örneğin, DNA'larla, sayılarla ilgili konular gibi son derece teknik olan bazı konuları sizinle daha sonra özel olarak paylaşsam, umarım sizin için uygun olur. Burada en genel olarak sitedekilerin bilmesi gereken bilgi bence hem sizin hem de bizim ürünlerimizin yararlı mikroorganizma içerdikleri ve yararlı mikroorganizmaların da genel bir ilke olarak birbirlerinin yaşamlarını destekledikleri ve zararlı mikroorganizmalarla mücadele ettikleridir. Sanırım bunu herkesin bilmesinde yarar var. Analizlerde söylediğim gibi herşey ortaya çıkmıyor. Yasalar da biliyorsunuz sınırlı. Şimdi diğer yasalarla ilgili çalışma yapıyoruz. Örneğin, laktik asit bakterileri yasalarımızda yok! Halbuki en temel yararlı mikroorganizmalardan biridir. Neyse, bu konuları aşacağız inşallah! sizin destek ve birliktelik düşüncelerinize gönülden katılıyorum. Zaten atıksu uygulamalarına bakarsanız biz çevrede tonlarca kimyasal maddenin kullanılmasını da önlüyoruz. Ayrıca, bu atıksu tesisinden çıkan arıtılmış sular da gönül rahatlığıyla tarımda kullanılabilir. Çünkü içi yararlı mikroorganizma ile doludur.

Dogasever
15-07-2009, 14:28
Neticede EM Dünyada kendini ispatlamış mikrobiyolojik bir ürün ve mikrobiyal olarak Türkiye'den de ruhsatı var.

Özellikle Japonyadaki EM uygulamalarını buraya eklerseniz çok iyi olur.

Tamam bir ara fırsat bulur eklerim.

BalıkcıSerdar
15-07-2009, 14:34
....Ayrıca, bu atıksu tesisinden çıkan arıtılmış sular da gönül rahatlığıyla tarımda kullanılabilir. Çünkü içi yararlı mikroorganizma ile doludur.

O zaman Ankara'da kurulacak, EM ile arıtma yapan bir arıtma tesisinden, bahçelere boru hattı tesis etmemiz yeterli gelecek demektir. 10 tonluk depoya gerek kalmayacağı gibi, özellikle beyaz toprak sahiplerinin dikkatine:p

denizakvaryumu
15-07-2009, 14:39
Benim 1 tonluk depoyu kayınçoya kaptırdık.

Yeni alacağım 500 lt lik deponun içine;

yarım litre EMA + bir litre ROA plus atarım, keyfime bakarım :)

Dogasever
15-07-2009, 14:53
Benim 1 tonluk depoyu kayınçoya kaptırdık.

Yeni alacağım 500 lt lik deponun içine;

yarım litre EMA + bir litre ROA plus atarım, keyfime bakarım :)

Sn Denizakvaryumu
Her ne kadar birbirleriyle çatışmasalar da ve teorik olarak birbirlerini destekleseler de, ben yine de ürünlerden birini tercih edip kullanmanızı öneririm. Ama böyle bir deney yapar da burada bize de sonuç hakkında bilgi verirseniz, seviniriz. Benim düşünceme göre, iki ürünün birlikte kullanılması ile ilgili olumsuz hiçbir şey söz konusu değildir.

Dogasever
15-07-2009, 15:02
O zaman Ankara'da kurulacak, EM ile arıtma yapan bir arıtma tesisinden, bahçelere boru hattı tesis etmemiz yeterli gelecek demektir. 10 tonluk depoya gerek kalmayacağı gibi, özellikle beyaz toprak sahiplerinin dikkatine:p

Sn Balıkcı Serdar,
Bu da Ankara Cayından gecen yıl 1 tonluk tanklara numune alarak yaptıgımız deneyin sonucları:

Parametre
(Ham su) (EM uygulanmış)
AKM (mg/lt) 223- <10
KOİ (mg/lt) 170- 96
BOİ (mg/lt) 68- 35
Yağ ve gres (mg/l) 24- <10
Deterjan (mg/lt) 2,57- 0,238
Amonyum N (mg/lt 11,96- 13,80
Nitrit (mg/lt) 0,53- 0,042
Nitrat (mg/lt) 12,40- 8,85
Organik N (mg/lt) 6,6- 20,05

Tabloyu iyi kopyalayamadığım için (İlk rakam ham sudur - ikinci rakam EMden sonraki hali)
Toplam P (mg/lt) 3,08 2,18

Dogasever
15-07-2009, 15:09
Bu da Ankara Çayının ham suyu ve EM konulduktan sonraki halleri

Dogasever
15-07-2009, 15:15
Ankara çayı ile ilgili deney ASKI'de ve yetkililerin gözetiminde ve yukardaki analizler de ASKI'nin kendi laboratuvarlarında yapılmıştır. Suyun kötü kokusu yok edilmiştir. Ancak Melih Beyden bir turlu OK alamadık. Alsaydık tüm Ankara Çayına uygulayacaktık. İnşallah başka zamana....

Oğuz Alper
15-07-2009, 15:21
Neticede EM Dünyada kendini ispatlamış mikrobiyolojik bir ürün ve mikrobiyal olarak Türkiye'den de ruhsatı var.

Özellikle Japonyadaki EM uygulamalarını buraya eklerseniz çok iyi olur.

Sn.Denizakvaryumu ;

Türkiyeden alınmış mikrobiyal ruhsatını nerde gördüyseniz link i bana verirseniz görmek isterim. Sn Doğasever malum yol hazırlığında sorularımızla çok vakit kaybettirdik zaten. Sevgiler

BalıkcıSerdar
15-07-2009, 15:31
Ürününüzün, Ankaralılar için Ankara Çayı'nın kokusunu yok etmesi bile büyük olay.

Deneme sonuçlarınız için teşekkürler.

Dogasever
15-07-2009, 15:32
Oğuz Bey selamlar
Bavulu hazırlarken ara sıra da buraya göz atıyorum. Ancak böyle bir soruyu Sn Denizakvaryumuna sormanız bence doğru değil. Denizakvaryumu tabii ki böyle bir ruhsat görmedi. Bunu bu başlığı takip eden herkes biliyor! Kendisi sagolsun benim sözüme güvenerek böyle bir tümce kullandı. Lütfen hepimizin arasında biraz güven duygusu olmalı diye düşünüyorum, biraz birbirimize verdiğimiz sözlere inanmalıyız diye düşünüyorum ve bende ilk fırsatta mikrobiyal ürün olduğuna dair belgeyi siteye koyacağımı söyledim zaten. Lütfen biraz zaman tanıyınız. Bizler şu anda başta hayvancılık, çevre olmak üzere tarım alanında da elimizden geldiğince uğraş vermeye çalışıyoruz. Ben yurtdışında hem araştırma hem de çeviri yapıyorum. Hem de Türkiyedeki projeleri takip ediyor ve yeni ürünlerin geliştirilmesine çalışıyorum. Lütfen biraz anlayış... Bu konuda Sn Denizakvaryumunu sıkıştırmanız hiç doğru değil çünkü böyle bir link olmadığını siz de çok iyi biliyorsunuz. Sevgiler.

Dogasever
15-07-2009, 15:33
İlginiz için ben teşekkür ederim Sayın Balıkçı Serdar,
Gerçekten balıkçıysanız, birgün birlikte balığa çıkmak isterim.

BalıkcıSerdar
15-07-2009, 15:40
Ankara'ya geldiğinizde haberleşelim balığa çıkarız inşallah:)

"Gerçekten balıkçıysanız" lafını duymamış olayım:p

denizakvaryumu
15-07-2009, 15:42
İlginiz için ben teşekkür ederim Sayın Balıkçı Serdar,
Gerçekten balıkçıysanız, birgün birlikte balığa çıkmak isterim.

En son oltalarla, tavuk ciğerleri ile gördük ama balığı göremedik :)

Onun yerine tenekede tavuk tuttuk.

Oğuz Alper
15-07-2009, 15:42
Oğuz Bey selamlar
Bavulu hazırlarken ara sıra da buraya göz atıyorum. Ancak böyle bir soruyu Sn Denizakvaryumuna sormanız bence doğru değil. Denizakvaryumu tabii ki böyle bir ruhsat görmedi. Bunu bu başlığı takip eden herkes biliyor! Kendisi sagolsun benim sözüme güvenerek böyle bir tümce kullandı. Lütfen hepimizin arasında biraz güven duygusu olmalı diye düşünüyorum, biraz birbirimize verdiğimiz sözlere inanmalıyız diye düşünüyorum ve bende ilk fırsatta mikrobiyal ürün olduğuna dair belgeyi siteye koyacağımı söyledim zaten. Lütfen biraz zaman tanıyınız. Bizler şu anda başta hayvancılık, çevre olmak üzere tarım alanında da elimizden geldiğince uğraş vermeye çalışıyoruz. Ben yurtdışında hem araştırma hem de çeviri yapıyorum. Hem de Türkiyedeki projeleri takip ediyor ve yeni ürünlerin geliştirilmesine çalışıyorum. Lütfen biraz anlayış... Bu konuda Sn Denizakvaryumunu sıkıştırmanız hiç doğru değil çünkü böyle bir link olmadığını siz de çok iyi biliyorsunuz. Sevgiler.

Sn.Doğasever ;

Açıklamalarınız için teşekkür ederim.

Daha önce de bahsettiğim gibi ürünlerinizin tescilleri alınıncaya kadar ve mikrobiyolojik analizlerini görünceye kadar ürününüz ile ilgili Bionem ile beraber uygulanıp uygulanamayacağını o zaman karar vermemiz daha doğru olacaktır.

İyi yolculuklar görüşmek dileğiyle Sevgiler

denizakvaryumu
15-07-2009, 15:45
...ben de ilk fırsatta mikrobiyal ürün olduğuna dair belgeyi siteye koyacağımı söyledim

Hayırlısı ile Türkiye'ye gelin, bekliyoruz.

Dogasever
15-07-2009, 15:47
Hay hay Oğuz Bey, teşekkür ederim. Saygı ve sevgilerimle

BalıkcıSerdar
15-07-2009, 15:49
En son oltalarla, tavuk ciğerleri ile gördük ama balığı göremedik :)

Onun yerine tenekede tavuk tuttuk.

Özelden e-mailinizi gönderin videoda göndereyim size:) Balıkcılığıma dair Kapulukaya'dan alınmış "belge":D

denizakvaryumu
15-07-2009, 15:56
Eh artık sözün bittiği andır.Meşhur şapkanız yok :)

Dogasever
15-07-2009, 16:04
Tebrikler gerçekten Balıkçıymışsınız. Ben yanınızda çömez kalırım herhalde...

BalıkcıSerdar
15-07-2009, 16:09
Estağfurullah, bu fotoğraf oraya en son gittiğim zamana ait, uzun zamandır o taraflara gitmedim, durum nedir hiç bilgim yok. Fırsat bulursak beraber gideriz inşallah:)

Meşhur şapkam da özellikle yok, yüzümün gözükmeme ve "acaba" denmesi ihtimali düşünülerek:)

Bu arada konuyu dağıtıyorum diye yine Sn. Malina müdahale edecek:) En iyisi burada keselim balıkçılık konusunu:p

feriha
15-07-2009, 18:01
Benim 1 tonluk depoyu kayınçoya kaptırdık.

Yeni alacağım 500 lt lik deponun içine;

yarım litre EMA + bir litre ROA plus atarım, keyfime bakarım :)


Yaprak uygulaması için fungusit özelliği olan ne kullanacaksınız?

Dogasever
15-07-2009, 19:09
Yaprak uygulaması için fungusit özelliği olan ne kullanacaksınız?

Feriha Hanım merhaba

İlginiz için teşekkür ederim. Fungusit özelliği olan herhangi bir ürünümüz yoktur!

Bitkilerinizi beslemek ve iyi beslediğiniz için de zararlı mikroorganizmalara karşı direncini artırmak istiyorsanız sadece EMA kullanabilirsiniz. EMA ilaç ya da fungusit değildir sadece yararlı mikroorganizmalar içerir. Saygılarımla.

Oğuz Alper
16-07-2009, 00:55
Mikrobiyal gübre konusunu burada bizlerin önünde ve konuya tamamen yabancı olanların (şahsım adına) bile anlayabileceği bir şekilde konuştuğunuz için sizlere çok teşekkür ediyorum. Zehirsiz gübre ve ilaç kullanmak isteyenler için çok aydınlatıcı oluyorsunuz, sağolun varolun.

Tabi ki sevgili arkadaşım Sn. Denziakvaryumu'nun hakkını da yememek lazım, ona da ayrıca teşekkürler:)

Konuyu yakından ilgi ile takip ettiğinizden dolayı size , Sn.denizakvaryumuna bende çok teşekkür ederim. Amacımızın en can alıcı cümlesini kullanmışsınız " Zehirsiz gübre ve Zehirsiz ilaç kullanmak " faydalı olabildiysek ne mutlu bizlere. Sevgiler

idris şenol
16-07-2009, 22:30
Estağfurullah, bu fotoğraf oraya en son gittiğim zamana ait, uzun zamandır o taraflara gitmedim, durum nedir hiç bilgim yok. Fırsat bulursak beraber gideriz inşallah:)

Meşhur şapkam da özellikle yok, yüzümün gözükmeme ve "acaba" denmesi ihtimali düşünülerek:)

Bu arada konuyu dağıtıyorum diye yine Sn. Malina müdahale edecek:) En iyisi burada keselim balıkçılık konusunu:p

selam balıkçı serdar bey
bende balığa merakım var ara sıra bende tatlı su balığna gidiyorum
sizden ricam zodyak bot bilgileri
ebatı,markası,fiyatı birde motor bilgileri
son olarak memnuniyetiniz tavsinez nedir teşekkür ederim:))

MeyveliTepe
22-07-2009, 23:49
Dear Mr. Xxxxxxxx (soyadım),

Thank you for your interest in EM•1®, the content of EM•1® name by name is as follows:

Lactobacillus Casei
Lactobacillus Fermentum
Bacillus Subtilis
Saccharomyces Cervisiae
Lactobacillus plantarum
Lactobacillus delbrueckii
Rhodopseudomonas palustris

As far as your question regarding Pseudomonas Fluorescens, this is something that is commonly found in the soil. When adding EM•1® to the soil it helps to accelerate the soil building process and promote beneficial microbial communities.

Feel free to visit our website at www.emamerica.com (http://www.emamerica.com/) for further information.

--
Laresa Hays
EM America General Manager

19371 US HWY 69 S.
Alto, Texas 75925

866.369.3678 x81
817.394.1426 (fax)

(http://www.emamerica.com/)

lerdemir
23-07-2009, 09:26
"Something" ibaresine takıldım ben. Daha teknik bir tabir beklerdim.

hakany
25-07-2009, 03:48
Ben her yerine takıldım :) Daha türkce bir yazı beklerdim.

Adalet Yağcı
28-07-2009, 15:32
Son bir kaç saatimi başlığın mesajlarını inceleyerek geçirdim, B5A, Bionem, ROA plus, Naturel derken şimdi de EM ile tanıştım.
Bu ürünü ilk defa bu gün öğrendim, anlayabildiğim kadarı ile çok faydalı, özellikle benim ihtiyaçlarıma cevap verebileceğini düşünüyorum.
Ancak, kafam öyle karıştı ki, neyi nerede nasıl ne zaman kullanabileceğim hakkında hiç bir fikrim yok(4 N, 1 K):)

Yazışmalar daha çok profesyonellere hitap ediyor gibime geldi, biz amatör kullanıcıların daha basit anlatımlara ihtiyacımız var.

Benim 250² bahçemde, domates, biber, patlıcan, hıyar vb. sebzelerim ve çok çeşitli çiçeklerim var, saksıda ve yerde.
Hastalıklar için Bionem kullanıyorum, insktisitler için NeemAzal.

Şimdi benim sorum; Bana nasıl bir EM gerekir, ve hangi sürelerle hangi ölçülerde kullanabilirim.
Üç tonluk su depomun içine karıştırıp tüm bitkilerime damlamadan vermek benim için çok uygun olur, özellikle süs bitkilerimin dayanıklı güzel ve bol çiçek vermesi için önerileriniz ne olabilir?

Ayrıca 20 tane çeşitli meyve ağacım var.
Tüm bunlar göz önüne alındığında bir mevsim için ne kadar EM ye ihtiyacım olur?

Lütfen en anlaşılır şekilde bilgi verebilirmisiniz?

Dogasever
29-07-2009, 13:41
Dün gece oldukça geç bir vakitte İngiltereye döndüm. Türkiye'de 12 günde 3500 km yol yapmışım. Gerek tarımsal gerek çevre çalışmalarımızın iyi gittiğini bizzat yerinde görmekten son derece memnunum. Bugüne kadar el attığımız tüm tarım ve çevre projelerinde çok başarılı sonuçlar aldık. Öncelikle bu bilgileri sizlerle paylaşmak istedim.
Gelelim sorularınıza: Sn Meyvelitepe EM Amerika ile temas kurmuş ve bazı mikroorganizma bilgileri almış. Kendisini bilgiye karşı duyduğu merak ve arzudan ötürü tebrik ederim. EMAmerikanın verdiği mikroorganizmalar doğrudur. Zaten grup olarak bakarsanız, 3 grup olduğunu görebilirsiniz: Laktik asit bakterileri, mayalar ve fototropik bakteriler. Prof. Higa, bu mikroorganizmaları kullanıcılara ve resmi dairelere tek tek isimler yerine gruplar halinde vermemizi öneriyor. Çünkü analizlerde EM içindeki mikroorganizmaların hepsini bulmak mümkün olmayabiliyor. (Analiz yöntemlerinin sınırlamalarına bağlı olarak). Zaten önemli olan da bu mikroorganizmaların tek tek isimlerinden çok biraraya geldiklerinde yarattıkları sinerjidir.

Sn Adalet Yağcı, EM'yi EM aktif (EMA) olarak tarımda iki değişik şekilde uyguluyoruz: Sulama suyuna 1:500 oranında klorsuz suyla seyrelterek sulama suyuna ve yapraktan spreyleyerek. Sadece EMA kullanabilirsiniz. EMA çok yakında yeni bir isimle çıkacak! Toprağa ekimden önce, bitkiye ekimden sonra, büyüme aşamasında, çiçeklenme aşamasında, meyve verme aşamasında olmak üzere 5 defa uygulamanız yeterlidir. Fazla uygulamanın hiçbir zararı yoktur. www.organikgubre.com adresinden kullanım kılavuzunu indirebilirsiniz. Saygılarımla.

denizakvaryumu
29-07-2009, 15:56
Türkiye'ye geldiğinizde uğrayacaktınız...Teğet geçtiniz :)

EMA neden yeni bir isimle çıkıyor?

MeyveliTepe
29-07-2009, 16:33
Gelen mesajı olduğu gibi yapıştırıp çevirisini yapmamış olmamdan dolayı özür dilerim. Çok sıkışık bir zamandı. Ön bilgi olarak öylece koymuştum.

Em Amerikaya EM'nin içinde olan bakterileri ve bu bakterilerin herhangi bir şekilde Pseudomonas Fluorescens bakterisi ile uyuşmazlığı olup olmadığını sormuştum.

Gelen yanıt EM'nin içinde temel olarak;
Lactobacillus Casei
Lactobacillus Fermentum
Bacillus Subtilis
Saccharomyces Cervisiae
Lactobacillus plantarum
Lactobacillus delbrueckii
Rhodopseudomonas palustris
bakterilerinin bulunduğu, PF ile ilgili olarak da, PF'in genel olarak toprakta bulunan bakterilerden olduğunu (something bu anlamda), EM'nin toprağa ugulanmasıyla birlikte, toprak yapılanma faaliyetini hızlandırdığı ve tüm diğer faydalı bakterileri teşvik ettiği yazılı.

Dogasever
30-07-2009, 10:38
Sn Denizakvaryumu,
Türkiye gezisi çok yoğun geçtiği için uğrayamadım. Çok özür dilerim. İnşallah bir daha ki sefere uğrarım.

Sn Meyvelitepe'ye de araştırması için teşekkürler. EM Amerika da aynı benim düşündüğüm gibi belirtmiş.

Dogasever
30-07-2009, 10:42
EMRO Japonya, EMA'nın, EMA adıyla şişelenerek satılmasını istemediği sadece istek üzerine bizim aktifleştirmemizi ve satmamızı istediği için, yeni bir adla çıkarmaya karar verdik. Ayrıca, herkes aktifleştirmeyi kolayca yapamıyor. Sorunlar çıkıyor. Sırf aktifleştirme yüzünden yanlış yapılan uygulamalar olabiliyor. O yüzden.

denizakvaryumu
30-07-2009, 10:54
EM5 benim bildiğim aktifleştirilmiş hali,

EM5 de sadece yaprak uygulaması yapılıyor yeni EMA da ise kök yani sulama yapılacak yanılıyor muyum?

Dogasever
30-07-2009, 10:59
Yeni EMA tek ürün olarak piyasaya çıkacak. Hem kökten hem de yapraktan verebileceksiniz. Eğer bitkilerde herhangi bir sorun varsa, EM5 ve EM FPE karışımını da (%50 + %50 oranında karıştırıp 1:500 oranında klorsuz suyla karıştırarak) yapraktan verebileceksiniz. EMA, EM5 ve EM FPE ürünlerinin hepsi sıvı mikrobiyal gübredir.

denizakvaryumu
30-07-2009, 11:15
Anladığım kadarı ile yeni EMA hem yapraktan hem kökten verilerek bitkinin sağlıklı gelişmesi için koruyucu bir önlem olarak uygulanacak.

Eğer bitkilerde hastalık varsa EM5+EM FPE kullanılacak

Dogasever
30-07-2009, 11:17
Doğru anlamışsınız Sn Denizakvaryumu.

denizakvaryumu
30-07-2009, 11:27
Yararlı bakteriler birbirini öldürmediğine göre;

yeni EMA ve ROA yı karıştırarak uygulama yaparsak, çifte silahla çok daha etkili olur muyuz?

Günün en önemli sorusu :)

Dogasever
30-07-2009, 11:56
Yararlı bakteriler birbirini öldürmediğine göre;

yeni EMA ve ROA yı karıştırarak uygulama yaparsak, çifte silahla çok daha etkili olur muyuz?

Günün en önemli sorusu :)

Sn Denizakvaryumu,
Bu konudaki görüşümü daha önce belirtmiştim. EM, yararlı mikroorganizmalardan oluşan mikrobiyal bir kokteyldir. PF de toprakta bulunan yararlı mikroorganizmalardan biridir. EM ilavesiyle, topraktaki yararlı mikroorganizmaların popülasyonu artmaktadır. Bildiğim kadarıyla ROA da topraktaki yararlı mikroorganizmaları artırmaktadır. Bu açıdan bakıldığında EM ve ROA birbirlerini destekleyebilen ürünlerdir. Ancak, farklı firmalarca üretilen farklı ürünlerdir. Bu yüzden, tüketicilerin ikisini birlikte değil, tek tek kullanmalarını öneririm. Ya ROA kullansınlar ya da EM. Benim düşünceme göre, bu ekonomik kriz döneminde ikisine birden para harcamalarına gerek yoktur. Tabii ki ben EM'yi tanıdığım ve bildiğim için EM kullanmalarını önermem de doğal olacaktır.

MeyveliTepe
30-07-2009, 22:05
Hem EM'nin içeriğindeki bakteriler, hem de PF normalde toprakta bulunan ve bulunması gereken bakteriler. Bunlar arasında bir antagonizma olduğuna dair herhangi bir bilgiye rastlamadım. Ancak Bionem veya Roa içinde bulunan, bakteri harici başka maddelerin PF dışındaki bakterileri öldürdüğü söylendiğinde (her ne kadar özel olarak yapılmış testler yoksa da) bu ürünlerin birlikte kullanılabilirliği kalmıyor. Öte yandan, şayet bu ürünlerin formülasyonunda böylesine kuvvetli anti-bakteriyel madde varsa, sadece aynı karışımdaki diğer faydalı bakterileri değil, topraktaki tüm diğer faydalı bakterileri, mikorizaları vb. de öldürmesi muhtemel oluyor. Biraz tuhaf bir çelişki, fakat tatmin edici yanıt, daha doğrusu bilgi almak mümkün görünmüyor

denizakvaryumu
31-07-2009, 07:53
Hımmm bu konuyu hiç düşünmemiştim.

Örneğin çok kuvvetli bir kekik yağının bionemde olduğunu biliyoruz.Bu durumda toprağa uygulandığında diğer yararlı organizmaları öldürmesi olayı olabilir gibi bir sonuç çıkıyor.

Bu konuda açıklama getirilmesi gerekir.

Dogasever
31-07-2009, 13:44
Hem EM'nin içeriğindeki bakteriler, hem de PF normalde toprakta bulunan ve bulunması gereken bakteriler. Bunlar arasında bir antagonizma olduğuna dair herhangi bir bilgiye rastlamadım. Ancak Bionem veya Roa içinde bulunan, bakteri harici başka maddelerin PF dışındaki bakterileri öldürdüğü söylendiğinde (her ne kadar özel olarak yapılmış testler yoksa da) bu ürünlerin birlikte kullanılabilirliği kalmıyor. Öte yandan, şayet bu ürünlerin formülasyonunda böylesine kuvvetli anti-bakteriyel madde varsa, sadece aynı karışımdaki diğer faydalı bakterileri değil, topraktaki tüm diğer faydalı bakterileri, mikorizaları vb. de öldürmesi muhtemel oluyor. Biraz tuhaf bir çelişki, fakat tatmin edici yanıt, daha doğrusu bilgi almak mümkün görünmüyor

Sn Meyvelitepe ve Denizakvaryumu,
Ben sadece EM açısından yorum yapabilirim: EM, mikoriza dahil topraktaki tüm diğer yararlı mikroorganizmaları ve toprağın organik madde içeriğini artırır. Bunun doğrudan bir sonucu olarak da Katyon Değiştirme Kapasitesi artar ve compaction (sıkışma) azalır. Kanıt olarak bunlara ait elimizde birçok makale mevcut.

maki01
31-07-2009, 13:55
Sitenizden mail göndermiştim, henüz yanıt yok . Ev kullanıcıyım. EMA'yı nasıl temin edebilirim?

Dogasever
31-07-2009, 15:49
Sn Meyvelitepe ve Denizakvaryumu,
Ben sadece EM açısından yorum yapabilirim: EM, mikoriza dahil topraktaki tüm diğer yararlı mikroorganizmaları ve toprağın organik madde içeriğini artırır. Bunun doğrudan bir sonucu olarak da Katyon Değiştirme Kapasitesi artar ve compaction (sıkışma) azalır. Kanıt olarak bunlara ait elimizde birçok makale mevcut.

BU makalelerden birinin özet sayfasını buraya kopyalıyorum. İsteyene makalenin tamamını yollayabilirim. Özet sayfada, EM'nin organik madde içeriğini, Katyon Değiştirme Kapasitesini (CEC, Cation Exchange Capacity) artırdığı açıkça belirtiliyor. Ayrıca, compaction (toprağın sıkışması) azaldığı da belirtiliyor.

Dogasever
31-07-2009, 15:56
Organik madde ve Katyon Değiştirme Kapasitesinin artmasının ve toprağın daha az sıkışmasının ne anlama geldiğinin yorumunu da Sn Deniz akvaryumu ve/veya Meyvelitepe veya forum üyelerimizden herhangi bir arkadaş burada yaparsa çok sevinirim.

Dogasever
31-07-2009, 16:36
Sn Forum okuyucuları,
EM için ABD'den alınmış mikrobiyal ürün belgesi. OMRI ABD'deki en saygın organik tarım sertifikasyon kuruluşlarından biridir.

Dogasever
31-07-2009, 16:53
Bakanlığın vermiş olduğu üretici/ithalatçı ve mikrobiyal inokülan (mikrobiyal aşılama gübresi) belgesi. 3 Nolu belgede belirtildiği gibi, bakteri isimlerimiz bakanlığın bu konudaki yasal gereğine uygun olarak ürün şişelerimizin üzerindeki etikette verilmektedir.

Dogasever
31-07-2009, 17:10
Uluslararası Organik Sertifikasyon Kuruluşu SKAL Belgesi (Agriton Hollanda yalnızca EM ürünleri üretmektedir)

Dogasever
31-07-2009, 17:14
Belge 5 - Etko Mikrobiyal İnokulant Gübre ve/veya Toprak Düzenleyici Uygunluk Belgesi

Dogasever
31-07-2009, 17:18
Sayın Agaçlar.net üyeleri,
Bu belgelerin devamını önümüzdeki günlerde yayınlamaya devam edeceğim. En az 40 adet dünyadaki çeşitli ülkelerdeki ilgili bakanlıklardan alınmış EM ürünleri belgelerini yayınlamayı planlıyorum. Şimdilik bu kadar. Saygılarımla. Sn Denizakvaryumuna bu belgeleri yayınlayacağıma dair söz vermiştim. Sözümü yerine getirdim. EM yanlızca, bir tarım ürünü değil, çevrede, hayvancılıkta, başka gübre ve kompost yapımında da kullanılan bir mikrobiyal üründür. Bu vasıflara haiz başka hiçbir ürün yoktur!

Dogasever
31-07-2009, 17:43
Sn Agaclar.net üyeleri,
EM bir Japon ürünüdür. Ancak EM'nin bulucusu olan Prof T. Higa fakir bir çiftçi çocuğudur ve hayatını çiftçileri sömüren kimyasal gübre ve ilaç şirketlerine karşı savaşmaya adamıştır. Ve bunu da başarmıştır. Çok yakında sizlere büyük bir müjdem olacak! Hem kimyasal madde hem de biyolojik ürün (TESCİLLİ veya TESCİLSİZ!) sömürücülerinden tamamen kurtulacaksınız. Çünkü Japonya bizden hiçbir para talep etmediği gibi, üretimi de %100 Türkiye'de yapmamızı istemiştir. Yani Türkiyeden beş kuruş para çıkmamaktadır ve Türkiye ithalat yapmamaktadır. Çok yakında tüm çiftçiler sevinecekler, bazıları da çok üzülecekler! TARIM YENİ BAŞLIYOR! Hepinize saygılarımla.

Dogasever
31-07-2009, 17:56
Sn Agaçlar.net üyeleri
Bakanlıktan tescil almış hiçbir mikrobiyal ürün içinde zararlı mikroorganizma bulunmaz. Bulunursa zaten tescil verilmez. Bilginize...
EM, Bakanlığımızın istediği yönetmelikteki tüm koşulları yerine getirmiştir. DNA izlerine bakılması diye bir zorunluluk yoktur!

Dogasever
31-07-2009, 18:44
Bakanlığımız tarafından tescil edilmiş tüm mikrobiyal gübreler:

1) Zararlı mikroorganizma içermezler.
2) Genetiği ile oynanmamıştır.
3) Yönetmeliğe uygun mikroorganizma ya da mikroorganizmalar içerir.
4) Bakteri sayısı olarak da yönetmeliğe uygundur. (Sanırım yönetmelikte en az 1X10 (üzeri7) cfu/ml idi)

Tescilli bir ürün, eğer yukardaki 4 maddeye uygun olmasaydı, zaten ne Bakanlığımızca ne de uluslararası sertifikasyon kuruluşlarınca tescil edilmezdi.
Yukardaki 1'den 5'e kadar olan belgeler EM'nin bu koşulları yerine getirdiğinin en güzel kanıtıdır. Keşke tüm ürünler böyle saygın uluslararası organik sertifikasyon kurumlarından tescilli olsa... Daha Control Union sertifikasını yaynılamadım. Arkadaşlarım çiftçi ziyaretlerinden dönünce daha çok belge yayınlayacağım. Hepiniz sevgiyle kalınız...

MeyveliTepe
31-07-2009, 19:17
Sitenizden mail göndermiştim, henüz yanıt yok . Ev kullanıcıyım. EMA'yı nasıl temin edebilirim?

Sn.Maki01,
www.emturkey.com'dan ilgili şirket ile irtibata geçebilirsiniz. Belki Sn.doğasever'e özel mesajla sormanız ile de gereken organizasyonu yapabilir.

Dogasever
31-07-2009, 19:21
Sn.Maki01,
www.emturkey.com'dan ilgili şirket ile irtibata geçebilirsiniz. Belki Sn.doğasever'e özel mesajla sormanız ile de gereken organizasyonu yapabilir.

Teşekkürler Sn Meyvelitepe,
Maki01 ile özel olarak ilgileneceğim. Zaten şimdi yeniden yapılandık ve Adana'da da bayimiz var. Sizin yaşadığınız güçlükleri bundan sonra ürün isteyen arkadaşların yaşamaması için elimizden geleni yapıyoruz. Tekrar teşekkürler.

Dogasever
31-07-2009, 19:24
Uluslararası Organik Tarım Sertifikasyon Kuruluşu: Control Union

Dogasever
31-07-2009, 19:35
Avrupa Birliği Ökop Belgesi ve EM'nin Genleriyle oynanmadığına dair ABD'den alınmış belge (İkincisi DNA'larla ilgili umumi istek üzerinedir!)

Belge 8'de sonuç Bölümü'nün çevirisi:
SONUÇ
Genetik olarak değiştirilmiş DNA'ları bulmak için Gerçek zamanlı PCR ile analiz yapılmış ancak analize göre, test sonucu genetik olarak değiştirilmiş hiçbir DNA bulunamamıştır.

Dogasever
31-07-2009, 22:03
Sitenizden mail göndermiştim, henüz yanıt yok . Ev kullanıcıyım. EMA'yı nasıl temin edebilirim?

Sayin Maki01, [VE EM (AKTIFLESMIS) SATIN ALMAK ISTEYEN HERKES]

Sipariş bilgileri için lütfen aşağıya tıklayınız:

http://www.agaclar.net/forum/showpost.php?p=485172&postcount=282

Dogasever
31-07-2009, 22:28
Turkiye IMO'dan aldigimiz Organik Tarim icin kullanilan Mikrobiyal Inokulant Belgesi. Ayrica hayvan barinaklarinin (ahirlar ve kumesler dahil) dezenfeksiyonunda da kullanilabilecegi yaziyor! (Zararli Mikroorganizmalarla dezenfeksiyon nerede gorulmus! Tabii ki yalnizca yararli mikroorganizmalar!)

Bu da bu gecenin son belgesi olsun. Yarin insallah yenilerini buldukca devam ederiz. Keske herkesin bu kadar sertifikasi olsa da gosterse...

Eger sikildinizsa sertifikalara nokta koyabiliriz. Baska konu var miydi?

maki01
31-07-2009, 23:23
Teşekkürler Sayın Dogasever ve MeyveliTepe,
Ben de info@emturkey.com a mail atmıştım gerçek ismimle. Bir kez daha agaclar.net üyesi olduğumu belirterek göndereyim.
İyi Çalışmalar

Dogasever
31-07-2009, 23:36
Teşekkürler Sayın Dogasever ve MeyveliTepe,
Ben de info@emturkey.com a mail atmıştım gerçek ismimle. Bir kez daha agaclar.net üyesi olduğumu belirterek göndereyim.
İyi Çalışmalar

Size zahmet olacak Sn Maki01,
konu penceresinde "agaclar.net" yazan mesajlari ben de bizzat takip edecegim. Urununuzun zamaninda elinize gecmesini saglamak icin. Ben de size iyi çalışmalar dilerim.

ÜRÜN ALMAK İSTEYEN ARKADAŞLAR LÜTFEN DİKKAT:

Lütfen aşağıya tıklayınız:

http://www.agaclar.net/forum/showpost.php?p=485172&postcount=282

maki01
31-07-2009, 23:41
:) Konuya EMA talebi yazarak yolladım bile.
Yanıt da geldi .
Teşekkürler

Dogasever
31-07-2009, 23:46
:) Konuya EMA talebi yazarak yolladım bile.

Talebiniz elimize geçti bile. Teşekkürler. Umarım kullandıktan sonra yorumlarınızı burada okuyabiliriz. Saygılar

Dogasever
31-07-2009, 23:59
EM parçalayıcıdır! Zararlı mikroorganizmaları, organik maddeyi acımasızca parçalar! Hiçbir parçalayıcı gerektirmez. Anlayan anlar!
Herkese iyi geceler!

Dogasever
01-08-2009, 10:32
EM'nın Bakanlık ve Sertıfıkasyon Kuruluşlarından aldığı belgeleri yayınlamaya başlamadan önce EM ile ilgili bir araştırma makalesini burada yayınlamıştım. Bu makale, EM ilavesiyle, organik madde içeriğindeki artış, KDK (Katyon Değiştirme Kapasitesindeki) artış ve sıkıştırılabilirliğin (compaction) azalması hakkındaydı. Aslında, Sn Denizakvaryumu'nun dünden beri ısrarla üzerinde durduğu sorunun yanıtı belkide buradadır. Yani, EM topraktaki tüm yararlı mikroorganizmaları artırdığı, nötr mikroorganizmaları yararlı gibi davranmaya sevkettiği ve topraktaki humuslaşma sürecini hızlandırdığı için bu etkiler görülmektedir. Bu etkileri yapmayan ya da yaptığını ispatlayamayan organik ya da mikrobiyal gübrelerin savundukları tez askıda kalır.

Topraklarımızın büyük bir kısmı şu anda maalesef uzun yıllar boyunca kullanılan pestisit ve kimyasal gübrelerin etkisi nedeniyle zararlı mikroorganizmaların istilası altındadır. Bu zararlı mikroorganizmaların etkisini baskılayacak herhangi bir müdahale (örneğin tek bir mikroorganizma ilavesi gibi!), bize o topraklar üzerinde ekili bitkilerin büyümesinde, gelişmesinde olumlu bir gelişme olarak yansımaktadır. Ancak, bu olumlu gelişme bu yıl veya gelecek yıl veya daha ertesi yıl da geçerli olabilecektir. Ama bu nereye kadar sürebilir? Gelişmenin gerçekten olumlu olabilmesi, süreklilik arzetmesi için sağlıklı bir toprak ekosistemine gerek vardır. Bizler, EM'yi bu yüzden önermekteyiz. Yüzyıllar sürecek bir devamlılık, sağlam ve sağlıklı bir toprak ekosistemi için. Bitkilerin sağlıklı gelişmesi ve sağlıklı güvenli meyve vermeleri bu sürecin doğal bir sonucudur. Herkese günaydın...

denizakvaryumu
01-08-2009, 10:32
Bioken için bir gelişme var mı?

Her hafta bahçede kene yakalamaktan bıktım :)

----------------------------------------

Bir de merak ettiğim bir husus var;

EM bir kokteyl...Bu kokteylin içine PF eklenemiyor mu yani sonradan değil ...PF nin de içinde olduğu bir EM.

denizakvaryumu
01-08-2009, 10:34
Sn Agaclar.net üyeleri,
EM bir Japon ürünüdür. Ancak EM'nin bulucusu olan Prof T. Higa fakir bir çiftçi çocuğudur ve hayatını çiftçileri sömüren kimyasal gübre ve ilaç şirketlerine karşı savaşmaya adamıştır. Ve bunu da başarmıştır. Çok yakında sizlere büyük bir müjdem olacak! Hem kimyasal madde hem de biyolojik ürün (TESCİLLİ veya TESCİLSİZ!) sömürücülerinden tamamen kurtulacaksınız. Çünkü Japonya bizden hiçbir para talep etmediği gibi, üretimi de %100 Türkiye'de yapmamızı istemiştir. Yani Türkiyeden beş kuruş para çıkmamaktadır ve Türkiye ithalat yapmamaktadır. Çok yakında tüm çiftçiler sevinecekler, bazıları da çok üzülecekler! TARIM YENİ BAŞLIYOR! Hepinize saygılarımla.

Bu habere çok sevindim.Hayırlı olsun.

Dogasever
01-08-2009, 10:46
Bioken için bir gelişme var mı?

Her hafta bahçede kene yakalamaktan bıktım :)

----------------------------------------

Bir de merak ettiğim bir husus var;

EM bir kokteyl...Bu kokteylin içine PF eklenemiyor mu yani sonradan değil ...PF nin de içinde olduğu bir EM.

Sn Denizakvaryumu,

Biyoken'in ruhsatlandırma çalışmaları devam ediyor. O yüzden resmi satış yapamıyoruz. Ancak, sizin Ankarada olduğunuzu bildiğim için, arkadaşlara söyleyeceğim, size 1 litre ücretsiz olarak versinler. Buna bir engel yok! Tunalı hilmi Cad, Bestekar Sokak 82/8 ofis adresimizden elden alabilirsiniz. Beton zeminlere 1/50 oranında seyrelterek spreyleyin, bitkiler üzerine 1/300.

PF konusuna gelince, Yararlı Pseudomonas türleri EM'nin içinde zaten var. Ayrıca, toprağa EM ilave edilince toprakta yararlı PF'de de artış görülmekte. EM yeryüzünde varolan yaklaşık 2000 adet yararlı mikroorganizma arasında birbiriyle sinerji yaratan 82 tanesi seçilerek özenle hazırlanmıştır.

Dogasever
01-08-2009, 14:33
Bazı belge meraklısı arkadaşlar, ürünlerinin bileşenlerinin bakanlığa verdikleri toksikoloji raporlarını yayınlamışlar. Gerçekten büyük iş yapmışlar. Bu bilgiler zaten ansiklopedilerde mevcut! Önemli olan sizin ürettiğiniz ürünün kendisinin toksikoloji raporudur. Var mı? Varsa yayınlayın da ürününüzün fareler tavşanlar üzerinde toksik olmadığını öğrenelim de gönlümüz rahatlasın. Yoksa eğer, ben de acaba insanlara da toksik olabilir mi diye kuşku duymaya başlayabilirim. Bu belge düollosunu ben başlatmadım, bitiren de ben olmayacağım. Bu köşede belgelerimiz sonsuza kadar devam edecek. Daha belgelerin %1'ini bile göstermedim. Daha neler var neler...

Dogasever
01-08-2009, 14:36
Belgeler de tarım gibi daha yeni başlıyor, sayın agaclar.net üyeleri

Dogasever
01-08-2009, 14:41
Unutmayınız ki bizler 30 yıldır ilaç firmalarıyla mücadele eidyoruz. Bazıları ise bu mücadeleye daha dün başladılar! Ama heyecanlarından geçilmiyor. Bu yol inişli çıkışlı, taşlı topraklı ama bizler büyük bir azimle hedefe odaklandık yürüyoruz. Bizim çifte silahımız yok! Arkamızda, orduları devirecek kadar büyük cephaneliklerimiz var! En önemlisi de, bize gönül vermiş bir gönüllüler ordusu. Hedefe hep birlikte yürüyoruz. Önümüze çıkan bu engeller ufak tefek şeyler...
Herkese saygılar

k0900
01-08-2009, 16:52
Sn. Dogasever, 2007 yılında alınıp hala depoda duran EM kullanılabilirmi?

Dogasever
01-08-2009, 19:24
Sn. Dogasever, 2007 yılında alınıp hala depoda duran EM kullanılabilirmi?

Sayın K0900
Elinizde böyle bir ürün mü var? biraz açar mısınız?

k0900
01-08-2009, 20:01
Evet, 1 litrelik plastık ambalajında EM var.

Tuhaf bir durum mu var :)

Dogasever
01-08-2009, 20:15
Hayır tuhaf bir durum yok. Normalde EM1'in kullanım süresi 1 yıldır. Ancak, benim elimde 3 yıldır duran EM1 var ve hala kullanıyorum. EM'nin özelliği burada zaten. Zararlı mikroorganizmalar tarafından kolay kolay bozulmuyor. Ama siz yine de kullanmadan önce bir kapağını açıp koklayın lütfen. Kötü kokuyorsa (rahatsız edici), kullanmayın derim. PH'sına bakabilirseniz çok daha iyi olur. pH, 4 ya da 4'ün altındaysa kullanın derim. Saygılar

k0900
01-08-2009, 20:22
Teşekkür ederim.

Ph nasıl bakılır bilmiyorum, ancak yarın sabah bahçede koklar :)

Bir anormallık yoksa kullanırım.

Dogasever
01-08-2009, 20:23
İzmir ve Ege Bölgesinde görevlendirilmek üzere EM ailesine katılacak ve ilerde de bizim tarım bölümümüzün başını çekecek satış konularında biraz deneyimli bir Ziraat Mühendisini işe almak istiyoruz. Bölgeniz tüm Ege Bölgesi olacak ve araba verilecektir. Aradığımız kişi, sorumluluk sahibi, kendi kendine karar verebilen, meslektaşlarıyla iyi geçinebilen ve satış yapabilen, denemeler kurabilen girişken bir Mühendis olmalıdır. İlgilenenlerin info@emturkey.com adresine Özgeçmişleriyle birlikte başvurmaları rica olunur. Özgeçmişinizin yanı sıra kısa bir mesaj yazarak sizi neden işe almamızı lütfen belirtiniz. Sitede başka yer bulamadığım için bu ilanı buraya yazdım.

Dogasever
01-08-2009, 20:25
Teşekkür ederim.

Ph nasıl bakılır bilmiyorum, ancak yarın sabah bahçede koklar :)

Bir anormallık yoksa kullanırım.

Sn K0900,

Bana sonucu bildirirseniz sevinirim. Kullanım için yardıma gereksiniminiz olursa sorun lütfen. Başarılar diliyorum.

akcan67
01-08-2009, 22:51
SN Doğasever
Bu sayfayı ve yazdıklarınızı okudum.Son mesajlara doğru gelince dikkatimi şu çekti.Kendi ürününüzü anlatmakta ****** çok haklısınız.Fakat dikkatimi çeken neden ısrarla taşlama yaptığınızı çok anlamış değilim.Bahsi geçen konuyu her ikimizde biliyoruz.Bence kafa karıştırmaya çalışıyorsunuz.Peki sizin ürününüzün diğerinden farklı olan bir üstünlüğü varmı.Yani neden em seçelim ?

Dogasever
02-08-2009, 10:31
Sn Akcan
Bunu anlamak için diğer malum başlıkları da okumanız gerekir diye düşünüyorum. Bu konuda ısrarcı olan ben değilim. Başkaları. Bana ısrarla belge belge diye tutturanlar var. Benim ısrarcılığım sadece bunlara bir tepkidir. Çok önem verilen bu belgeleri burada yayınlamaya devam edeceğim. Bir insana bir konuda fikri soruluyor mesela; hemen şu şu belgeleri görmem lazım deniyor. Sn Akcan ben herkesin gösterebileceğinden daha fazla belge gösterebilirim. Bunu bu siteye üye olduğumdan bu yana hiçbir zaman öne çıkarmadım. Tüm gübre konularındaki mesajlarıma bakarsanız, hiçbir gübre üreticisine belge sormamışımdır. Bana sorular sorulduğunda, mantıklı biçimde yanıt vermeye çalışıyorum. Belge gösterin demiyorum. Bazıları ise, rakip bir ürünle karşılaşınca sadece ve sadece belge soruyor! Fikir yürütmemek için belgelerin arkasına saklanıyor.

Benim kafa karıştırmaya çalıştığımı söylüyorsunuz. Sizin düşüncenize saygılıyım. Ancak gerçeği de belirtmem gerekiyor. Lütfen benim bu sitedeki tüm mesajlarımı okuyunuz. Sadece bu başlık altındakileri değil! Aslında arşivde de 2 yıl öncesine ait mesajlar da var. Eğer site yöneticisi bu mesajları da bulup çıkartırsa, benim çiftçimize, köylümüze ve sanayicimize yardımcı olmak için nasıl çırpındığımı anlayabilirsiniz. Örneğin, tavuk gübresi başlığı altında, herkesin kendi mikrobiyal sıvı gübresini nasıl yapabileceğini anlatıyorum. Bunu neden yapıyorum? Söyler misiniz, bu sitede satılan hangi sıvı organik ya da mikrobiyal gübre üreticisi böyle bir şey yapıyor? Ben de sıvı mikrobiyal gübre satıyorum. Şimdi size ben sormak istiyorum: Siz bir ürün satsanız, ürününüzün muadilinin nasıl üretileceğini insanlara öğretir misiniz? Lütfen insanları yargılamadan önce tüm bilgilere sahip olun ve herşeyi etraflıca araştırın.

Asıl kafa karıştırmaya çalışanları, artık herkes tanıyor!

Dogasever
02-08-2009, 11:01
Neden EM kullanmamız gerektiğini açıklamadan önce EM Teknolojisinin ne olduğunu açıklamamız gerekir.

EM Teknolojisi Nedir?

EM Teknolojisi, Etkin Mikroorganizmaların kullanıldığı teknoloji anlamına gelmektedir. EM, tek bir mikroorganizma türü olmayıp, çeşitli mikroorganizma gruplarının karışımından oluşmaktadır. İnsanlara, hayvanlara ve doğaya olumlu ve sağlıklı etki yapar . Bu mikroorganizmaların çoğu gıda ve sağlık alanlarında geçmişten bu yana kullanılmaktadır. EM kullanımının sağlık açısından güvenli olduğu, belirli araştırmalar çerçevesinde Japonya ve diğer ülkelerde kanıtlanmıştır. İçildiğinde dahi herhangi bir zararlı etkisi görülmemiştir. Birçok ülkede EM bir içecek olarak izne sahiptir. Tarımsal uygulamaların dışında hijyen gerektiren yerlerde de kullanılmaktadır. Yasaların çok sıkı olduğu Amerika’nın Kaliforniya eyaletinde dahi EM üretimi ve satışı serbesttir. EM Teknolojisi tarım, hayvancılık, balıkçılık, çevre ve tıp alanlarında uygulanmaktadır.
Etkin Mikroorganizmalar, hem aerobik (oksijen içeren) hem de anaerobik (oksijen içermeyen) ortamlarda yaşayabilen mikroorganizma gruplarından oluşmaktadır. Yeryüzündeki mikroorganizmalar temelde üçe ayrılır: Bozguncu (Dejeneran) mikroorganizmalar, Yapıcı (Rejenerant) mikroorganizmalar ve Fırsatçı (Nötr veya Opportünist) mikroorganizmalardır.
Etkin Mikroorganizmalar, genel olarak yapıcı mikroorganizmalar sınıfına girmektedir. Organik maddelerin bozunmasını (kokuşmasını ya da oksidasyonunu) engelleyip, fermantasyona neden olurlar. Böylece doğayı sağlıklı kılarlar ve birçok biyolojik aktif maddenin ve antioksidan maddelerin oluşmasını sağlarlar.
Antioksidan maddeler, sadece oksidasyonun zararlarını engellemekle kalmaz, oksidasyonu, bir başka deyişle çürümeyi (ya da kokuşmayı) durdurup temel yapısına dönüşümünü sağlayabilmektedir. Burada maddenin ölü ya da canlı olup olmadığı önem taşımamaktadır. Bozguncu mikroorganizmalarda ise, yapıcı mikroorganizmalardakinin tam tersi bir durum söz konusudur. Bu mikroorganizmalar doğrudan ya da dolaylı olarak oksidasyonu başlatan maddeler üretirler. Bu da serbest radikalleri yaşatması demektir. Nötr olan fırsatçı mikroorganizmalar, ne yapıcıdır ne de bozguncudur. İki grubun arasında kalmakta oportünist bir tutum sergilemektedir. Yararlı mikroorganizmalar güçlü ise yararlıların tarafında, zararlı mikroorganizmalar güçlü ise onların yanında yer almakta ve güçlü olan gibi davranmaktadır. Belirli bir açıdan bakıldığında, giderek elverişsiz hale gelen tarım alanları ve doğa koşulları, oksidasyonun acımasız bir sonucu olarak görülebilir.
Buradan da anlaşılacağı gibi EM-Teknolojisi sadece tarımda faaliyet göstermemekte, birçok alanda uygulanmaktadır. EM ile genel anlamda her alandaki oksidasyon oluşumu antioksidasyona dönüştürülerek mikroorganizmalar sayesinde engellenmektedir.


EM Teknolojisi neden diğer teknolojilerden farklıdır?

EM Teknolojisinin başlangıcı, 1968 yılına dayanmaktadır ve amacı hasattaki verimliliği arttırmak ve bozunmanın ya da çürümenin önüne geçmektir. Ancak 1980’ler döneminde pratik uygulamalar olumlu sonuçlar göstermeye başlamıştır. 1982 yılında EM pratikte uygulanabilir hale gelmiş ve dünyanın birçok yerinde kullanılmaya başlanmıştır.
Tarımın ve Doğanın birleşik algılandığı ülkelerde aynı zamanda atıksal sorunlara da çözüm getirilmiş olmaktadır. EM-Teknolojisinde slogan; güvenli, rahat ve uygun bir ortam, düşük fiyat, yüksek kalite ve yüksek verimdir. EM-Teknolojisinin hedefi canlı, sağlıklı ve huzur dolu bir toplum oluşturmaktır.

Nüfusun sürekli arttığı ve tarım alanlarının sürekli azaldığı, kaynakların yetersiz kaldığı, doğal problemlerin büyüdüğü bir dünyada geleceğe karamsar bakıyoruz. Genelde toplumların birlikte hareket etmelerinin, bazı sorunlara çözüm getireceği görüşü kesindir, ama insanlığın top yekün biçimde kabul edilebilir ve sürdürülebilir bir genel refah düzeyine ulaşabilmesi için toplumsal sorunların kökenine inmemiz gerekmektedir. Yeryüzünü, Entropi’yi (Dünyadaki düzensizliğin bir ölçüsü) azaltan teknolojilerle donatıp farklı bir toplum yapılandırmalıyız. Buradan da anlaşılabileceği gibi, bu yeni teknolojilere ve yeni kavramlara dayalı bir toplumun oluşturulması demektir.

İnsanlık toplumsal yaşamı kurmadan ve nüfusu artmadan önce, dünya Entropiyi dengede tutan işlevlerine sahipti; doğayla (kendisiyle) uyum içinde yaşıyordu ve kainattan sınırsız gücünü alabiliyordu. Dünyanın tüm nimetlerini petrol, kömür ve diğer doğal kaynakların yanı sıra çeşit çeşit bitki ve hayvan türleri vb. bolca oluşturduğunu ve insanların hizmetine sunduğunu söylesek abartmış olmayız.

Dünyamız kendi ekseni ile Güneş etrafındaki dönüşüne devam etmektedir ve sonuçta dünyamızda belirli bir denge söz konusudur. Yerküremizi bir sistem olarak düşünürsek, sistemde onu oluşturan bileşenler (elementler) ve sistemin belirli bir enerjisi bulunmaktadır. Bunun yanı sıra, dünyamızda herşey her an değişmektedir. Bir başka deyişle, dünyada bir evrim yaşanmaktadır. Şu andaki dünya bir saniye önceki dünya ile aynı olmadığı gibi, bir saniye sonrasıyla da aynı olmayacaktır. Örneğin, sobanızda yanan kömür, son bir saniye içinde yeryüzüne biraz daha enerji vermiş olacaktır. Bu yanma olayı sonucu enerjinin yanı sıra kül, karbondioksit açığa çıkacak ve bu yeni açığa çıkan maddeler ve yerküre sistemine ilave edilen enerji nedeniyle yeryüzündeki düzensizlik biraz daha artmış olacaktır. İşte biz bu düzensizliği ölçen kavrama Entropi diyoruz. Öyleyse, günümüz teknolojilerine göre çalışan fabrikaların, makinaların bacalarından çıkan dumanlar ve ısı hep yeryüzünün entropisini arttırmakta, her geçen gün biraz daha fazla kirlenmeye neden olmaktadır. Çünkü günümüz teknolojilerinin hemen hemen tamamı oksidasyona dayalıdır ve her oksidasyon, entropi artışını da beraberinde getirmektedir.

Bu durum böyle devam ederse, oluşturduğumuz kirlilikten dolayı Entropi büyük bir hızla yoğunlaşacak; herkes neslimizi imha yolunda olduğumuzu itiraf edecektir. Yoğun entropi ortamında karşılaşacağımız kirlilik ve oksidasyon devam ederse, zararlı mikroorganizmaların ve virüslerin yayılıp güçleneceğine kesin gözüyle bakılmaktadır. Bu, sadece çevre kirliliğinin artmasıyla kalmayacak; salgınlar baş gösterecektir. Bunlar da zararlı mikroorganizmaların, sinek ve böceklerin çoğalmasına sebep olarak gelişmiş yaratıkların varlığını tehlikeye sokacak, tedavisi bulunmayan hastalıklara yol açacaktır (Zaten bu tehlike bugün de mevcuttur).

Geçmişten bu yana gelen oluşumlardan dolayı yeryüzünde Entropi yoğunlaşmaktadır. Bu sorunları kontrol altına alabilmek için hızlı bir şekilde Entropi yavaşlatıcı ve dönüşüm yaratıcı teknolojilere yönelmeliyiz.

Konunun daha iyi anlaşılması için bir örnek vermek istiyorum. Kimyasal gübre ve ilaçları kullanmaya devam ederseniz, sadece toprakları ve ürünleri kirletmekle kalmıyorsunuz, düşünülmesi gereken bir diğer konu da bu kimyasal bileşiklerin üretimidir. Yeryüzünde en fazla enerji sarfiyatı gerektiren sanayilerden en başta gelenlerinden biri kimyasal madde üretim sanayiidir. Yani, tarlanıza her kimyasal gübre veya pestisit attığınızda, küresel ısınmaya biraz daha katkıda bulunuyorsunuz demektir. EM kullandığınızda ise, hem kimyasal madde kullanmadığınız için hem de üretilen bitki nedeniyle birim alandan daha fazla karbondioksidin emilmesini dolayısıyla sera gazlarının azalmasına katkıda bulunabilirsiniz.

Dogasever
02-08-2009, 11:09
Kyusei Doğal Çiftçiliği (Kyusei Nature Farming) kimyasal ve toksik maddelerden arındırılmış ve güvenli gıdalar yetiştirmek amacıyla Japonya’da geliştirilmiştir. Yıllar boyunca, Kyusei Doğal Çiftçilik yöntemlerini uygulayan çiftçiler, aslında organik çiftçilik yapmaktaydılar. Kyusei çiftçileri, ilk kullanıma başlanmasından itibaren kimyasal gübre ve pestisit kullanmayı reddetmişlerdir. Ancak, nüfusun çoğunluğuna yetecek miktarda üretim yapmaları mümkün olmamaktaydı.
1980’li yıllarda, Prof. Dr. Teruo Higa, Kyusei Doğal Çiftçiliğe Etkin mikroorganizmalar kavramını (Effective Microorganisms (EM)) soktu. Böylece, bir grup yararlı mikroorganizma, toprak iyileştirici olarak kullanılıp, bitkilerde ve toprakta hastalıklara neden olan zararlı mikropların üremesini bastırdı ve tarımsal bitkilerin organik madde kullanmadaki verimliliğini artırdı. Bu teknoloji son derece başarılı oldu ve bu teknolojiyi Asya Pasifik bölgesine yaymak için Tayland’da 1989 yılı Kasımı’nda bir konferans düzenlendi. Bu konferansda ise, Asya Pasifik Doğal Tarım Ağı (Asia Pacific Natural Agriculture Network (APNAN)) oluşturuldu.
APNAN’ın birinci amacı; araştırma, eğitim ve teknolojilerin teşvik edilmesi için Asya Pasifik bölgesinde bir uluslararası bilim adamları ağı oluşturulmasını sağlamaktı.
Bu etkinlikler, Kyusei Doğal Çifçilik ve Etkin Mikroorganizmalar (EM) teknolojisini esas alacaktı.


İdeal Tarımın İlkeleri
Kyusei Doğal Çifçiliğin ana teması, İDEAL TARIMIN uygulanmasıdır. Kyusei Doğal Çifçiliğin savunduğu ideal tarımın beş ilkesi şunlardan oluşmaktadır:
1. İnsanların sağlıklı olmaları için güvenli ve besin değeri olan gıdalar üretmek
2. Hem üreticiye (çiftçiler) hem de tüketiciye ekonomik ve manevi olarak katkı sağlamak
3. Sürdürülebilir ve herkes tarafından kolayca uygulanabilir olmak
4. Çevreyi korumak
5. Artan dünya nüfusunu beslemek için yüksek kalitede ve yeterli miktarda gıda üretmek

EM'nin fotosentez üzerindeki etkisi
Tarımsal üretim; güneş enerjisi, su ve karbondioksit gerektiren yeşil bitkilerin fotosentez prosesi ile başlar. Fotosentez için gerekli bu maddeler her yerde bol miktarda bulunmaktadır. Böylece, Tarımı, “yoktan birşey üretmek” olarak tanımlayabiliriz. Ekonomik etkinlik açısından bakıldığında bu iyi bir şey gibi görünse de, mevcut tarım son derece düşük verimlidir. Bunun nedeni, bitkilerce güneş enerjisinin çok düşük bir verimlilikte kullanılmasıdır.
Güneş enerjisinin bitkiler tarafından teorik olarak potansiyel kullanılabilme oranı %10-20 arasındadır. Ancak, gerçek kullanım oranı ise %1’in altındadır. Yüksek fotosentez verimliliğine sahip şeker kamışı gibi C4 bitkilerinin kullanılma oranı bile azami büyüme dönemi sırasında %6-7’yi pek geçmemektedir. En iyi verim alınan tahıllarda bu oran normalde %3’ün altında seyretmektedir.
Geçmişte yapılan çalışmalar, ana ürün kloroplastlarının fotosentez verimliliğinin daha fazla artırılamayacağını göstermiştir. Bu, biyokitle üretim kapasitesinin azami düzeye ulaştığı anlamına gelmektedir. Bu yüzden, biyokitle üretimini artırmanın en iyi yolu, insan gözüyle görülebilen ışığı (visible light) (kloroplastlar halen bu ışığı kullanamamaktadır) ve kızıl ötesi ışınları kullanmaktır. Bu ışınlar birlikte toplam güneş enerjisinin %80’ini oluşturmaktadır. Ayrıca, organik moleküllerin bitkiler tarafından doğrudan kullanımı yoluyla bitki ve hayvan artıklarının içerdiği organik enerjinin geri kazanılmasının yollarını da araştırmalıyız.
Fotosentetik bakteri ve yosun (alg), ortamda organik madde bulunduğunda, 700 ila 1200 nm dalga boylarını kullanabilmektedir. Yeşil bitkiler bu dalga boylarını kullanamazlar. Ayrıca, fermantasyon mikroorganizmaları organik maddeyi parçalayarak, amino asitler gibi karmaşık bileşikleri açığa çıkararak bitkilerin kullanımına sunarlar. Bu ise, organik maddenin tarımdaki verimliliğini artırır. Buradan yola çıkarak, tarımsal üretimin artması için önemli bir etmenin, toprakta organik maddeyi ve güneş enerjisini verimli biçimde kullanacak ve organik maddeyi parçalayacak etkin mikropların bulunması olduğunu söyleyebiliriz. Böylelikle, güneş enerjisinin kullanım verimliliği artırılmış olur.


EM'nin tarımdaki yararları


Tarımda uygulandığında EM’nin yararlı etkilerinden bazıları verilmektedir:
(a) Bitkilerde filizlenmeyi, çiçeklenmeyi, meyve vermeyi ve olgunlaşmayı teşvik eder.
(b) Toprağın fiziksel, kimyasal ve biyolojik ortamını iyileştirir ve topraktaki patojenleri ve zararlıları (haşaratı) bastırır.
(c) Tarımsal ürünlerin fotosentez yapma kapasitesini yükseltir.
(d) Daha iyi filizlenmeyi ve bitki büyümesini garanti eder.
(e) Organik maddenin gübre olarak verimliliğini artırır.
(f) Tarımsal ürünlerin verimliliği ve kalitesini artırır.


Saygıdeğer Ağaçlar.net üyeleri, yukardaki iki mesajdan anlaşılacağı gibi, EM sadece basit bir mikrobiyal gübre değil, dünyamızın bugün karşı karşıya bulunduğu birçok soruna akılcı yoldan çözüm sunan bir teknolojidir. Bu tür teknolojileri kullanmamız sayesinde bugün yaşadığımız çevre sorunlarının en akılcı ve ekonomik biçimde çözümüne katkıda bulunabileceğiz.

Tüm Ağaçseverlere iyi bir Pazar geçirmelerini diliyorum.

akcan67
02-08-2009, 23:03
Lütfen benim bu sitedeki tüm mesajlarımı okuyunuz. Sadece bu başlık altındakileri değil! Aslında arşivde de 2 yıl öncesine ait mesajlar da var. Eğer site yöneticisi bu mesajları da bulup çıkartırsa, benim çiftçimize, köylümüze ve sanayicimize yardımcı olmak için nasıl çırpındığımı anlayabilirsiniz. Örneğin, tavuk gübresi başlığı altında, herkesin kendi mikrobiyal sıvı gübresini nasıl yapabileceğini anlatıyorum. Bunu neden yapıyorum? Söyler misiniz, bu sitede satılan hangi sıvı organik ya da mikrobiyal gübre üreticisi böyle bir şey yapıyor? Ben mikrobiyal gübrede sıvı satıyorum. Şimdi size ben sormak istiyorum:

Siz bir ürün satsanız, ürününüzün muadilinin nasıl üretileceğini insanlara öğretir misiniz? Lütfen insanları yargılamadan önce tüm bilgilere sahip olun ve herşeyi etraflıca araştırın

Kusura bakmayın ama elmayla armutları karıştırmamak lazım.

Sizce bir usta yanına neden çırak alır.Sadece ayak işlerini yapsın diye mi ?

Birgün yanında ki çırak kendi rüştünü ıspatladığında usta çırağı için ne düşünür.
Bana rakip mi oldu der,yoksa bu ustayı ben yetiştirdim mi der.

Gelelim sizin araştırmalarınıza ! Yaptığınız EM le ilgili çalışmalarınızı takdir ediyor ve başarılarınızın devamını diliyorum.Fakat ben ürünümün muadilinin nasıl üretileceğini dostlarıma öğretirdim.

Dogasever
03-08-2009, 11:05
Sn Akcan

Güzel örneğiniz icin size teşekkur ederim. Ben de aynen sizin gibi düşünüyorum. Bu da belki de bir süre Marmara Üniversitesi'nde hocalık yapmış olmamdan kaynaklanıyor olabilir. İnsanlara bir seyler öğretmek beni de mutlu ediyor. Hele hele oğrettikleriniz sayesinde bu dünya kirlilikten biraz daha kurtulacaksa, bu yaptığınız işi biraz daha ulvi kılıyor.

Buradaki tartışmalarımızda bazen kendimizi kaptırıp, asıl konudan uzaklaştığımız olabiliyor. Ben bu durumlar için tüm okuyucularımızdan kendi adıma özür diliyorum. Siz yerden göğe kadar haklısınız! Bizlerin daha dikkatli ve yapıcı olmaları gerekir diye düşünüyorum. O yüzden, başkaları ile uğraşmayı bırakıp kendi amaç ve doğrultumuzdaki çalışmalara odaklanmamız gerekir diyerek haftaya son derece olumlu düşünce ve duygularla başlıyor; tüm agaclar.net okuyucularının da aynı şekilde verimli ve mutlu bir hafta geçirmelerini diliyorum.

Zeytinlibahçe
03-08-2009, 12:14
info@emturkey.com dan kisisel uygulama planı olusturmamda ve aktiflestirme islemi ile ilgili tum sordugum sorularıma aldıgım tatminkar cevaplar icin kayhan yalcı bey e tesekkur ederim

ayhan dukel

polatuz
03-08-2009, 12:18
EM Aktif bizim gibi amatör kullanıcıların ihtiyacını karşılamaya fazlasıyla yeterli. Ancak bu ürünün ömrünün 1 ay olması olumsuz yönü. EM1 ise 1 litrelik ambalajında bizim için çok fazla. Bunu düşünerek EM1 paylaşımı amacıyla "Ortak Siparişler" bölümünde konu açtım. Katılım olursa 1 litrelik EM1 alınıp bölünerek paylaşım işine gönüllü olabilirim.
EM1 ortak alımı (http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=16781)

denizakvaryumu
03-08-2009, 12:59
Aslında şöyle bir önerim var.

Yeni EMA nın 2li paket halinde satılması önerisi.Böylece ürünün raf ömrü uzar.

(Aynen piyasadaki toz antiyobetik ilaçlar gibi.Aktifleştirilmek istendiği zaman su katılıyor.)

Yeni EMA da aktifleştirilmek istendiğinde yannda verilen diğer şişe ile karıştırılsın, sonra da seyreltilsin.

Bilmem Dünyada böyle bir uygulama var mı?

Dogasever
03-08-2009, 13:07
EM Aktif bizim gibi amatör kullanıcıların ihtiyacını karşılamaya fazlasıyla yeterli. Ancak bu ürünün ömrünün 1 ay olması olumsuz yönü. EM1 ise 1 litrelik ambalajında bizim için çok fazla. Bunu düşünerek EM1 paylaşımı amacıyla "Ortak Siparişler" bölümünde konu açtım. Katılım olursa 1 litrelik EM1 alınıp bölünerek paylaşım işine gönüllü olabilirim.
EM1 ortak alımı (http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=16781)

Sn Polatuz,

EM1 aktif olmayan, yeni EMA ise aktifleştirilmiş olan ürünümüzün adıdır. Yeni EMA'nın raf ömrü en az 6 aydır. 1 yıl süreyle de rahatlıkla kullanılabilir. Zaten bu yüzden de yeni EMA yeni bir adla yakında piyasaya çıkacak! O yüzden toplu alım yapılmasına gerek yok! Birkaç litre kullanacak arkadaşların 1/2 ya da 1 litrelik ambalajlarda yeni EMA almalarını (yeni adını çok yakında buradan açıklayacağım!) öneririm. Daha büyük miktarlarda kullanıcıların ise, EM1 alarak kendilerinin aktifleştirmelerini salık veririm. Kendileri aktifleştirdiklerinde ürünün raf ömrü max 45 gün olacaktır. Saygılarımla.

Dogasever
03-08-2009, 13:11
info@emturkey.com dan kisisel uygulama planı olusturmamda ve aktiflestirme islemi ile ilgili tum sordugum sorularıma aldıgım tatminkar cevaplar icin kayhan yalcı bey e tesekkur ederim

ayhan dukel

Sn Ayhan Bey
Gösterdiğiniz ilgi için asıl ben size teşekkür borçluyum. Ben sadece yardımcı olmaya çalıştım. Geçmişte zeytin ağaçlarıyla ilgili bazı arkadaşlar çalışma yapmışlardı ve çok iyi de sonuç almışlardı. Ancak bu arkadaşlara şu anda ulaşamıyorum. Siz kullandıktan sonra olumlu olumsuz yorumlarınızı alırsak çok sevinirim.

Dogasever
03-08-2009, 13:18
Aslında şöyle bir önerim var.

Yeni EMA nın 2li paket halinde satılması önerisi.Böylece ürünün raf ömrü uzar.

(Aynen piyasadaki toz antiyobetik ilaçlar gibi.Aktifleştirilmek istendiği zaman su katılıyor.)

Yeni EMA da aktifleştirilmek istendiğinde yannda verilen diğer şişe ile karıştırılsın, sonra da seyreltilsin.

Bilmem Dünyada böyle bir uygulama var mı?

Sn Denizakvaryumu, aktifleştirmeyi biz kendi tesisimizde çok daha kontrollü bir ortamda, sıcaklık ve pH'yı kontrol ederek ve aktifleşmeyi kolaylaştırıcı ve mikroorganizmaları destekleyici başka ilave ajanlarda ilave ederek 1 tonluk tanklarda ve pastörize edilmiş melas kullanarak yaptığımızdan, sonuçta yeni EMA'nın raf ömrü en az 6 ay olmakta (1 yıla kadar kullanılabilir!). Sizin öneriniz güzel ve bazı ülkelerde uygulanıyor ancak yanında bir de ~300 TL gibi bir fiyata aktifleştirme ünitesi de satıyorlar ve buna rağmen EMA'nın ömrü en fazla 45 gün oluyor. O yüzden, bizim seçtiğimiz yol Türkiye ve Türk çiftçisi için en uygun olanı. Boyle bir üniteye gerek yok! Çünkü bir plastik bidon da aynı işi görüyor! İnsanlara boş yere para harcatmamıza gerek olmadığını düşündük!
Saygılar

denizakvaryumu
03-08-2009, 13:23
6 aylık raf ömrü yeter de artar bile.

Hayırlısı ile çıksın bakalım, benim killi-kireçli bahçeyi yeni EMA ile bir tanıştıralım :)

Dogasever
03-08-2009, 13:49
Sn Meyvelitepe'ye
Kendi özel web sitesinde EM hakkinda yazmış olduğu övgü dolu sözler için çok teşekkür ederim. Eğer izin verirse, buradan sayfasına link vermek istiyorum.

Dogasever
03-08-2009, 13:53
Sn Denizakvaryumu
Yeni EMA'yı şu anda zaten tedarik ediyoruz. Yakında EMA değil de başka isimle tedarik edeceğiz. Saygılar. Ayrıca, sizlere bir müjdem daha var: 1 kg'lık naylon paketlerde "Bukaşi" de bu hafta çıkıyor!

Halil Önen
03-08-2009, 14:18
6 aylık raf ömrü yeter de artar bile.


Hayır yetmez.

Ya bir aylık olmalı ve birdefada hepsi kullanılmalı.

Ya en az bir yıllık olmalı, artanı gelecek yıl kullanılmalı.

Örneğin;

Nisan ayında tarlayı işledin, sürdün, sürdürdün ve ürünü kullandın, 6 ay sonra eylül ayında bir daha mı kullanacaksın?

Buna uyacak çiftçi zor bulursunuz.

Ürünün 6 ay raf ömrünün olmasının, bence hiç bir esprisi yok.

Ürünün kullanım kolaylığı diye bir şey var, niye buna dikkat edilmez anlayamıyorum.
Saygılar

Dogasever
03-08-2009, 14:23
Hayır yetmez.

Ya bir aylık olmalı ve birdefada hepsi kullanılmalı.

Ya en az bir yıllık olmalı, artanı gelecek yıl kullanılmalı.

Örneğin;

Nisan ayında tarlayı işledin, sürdün, sürdürdün ve ürünü kullandın, 6 ay sonra eylül ayında bir daha mı kullanacaksın?

Buna uyacak çiftçi zor bulursunuz.

Ürünün 6 ay raf ömrünün olmasının, bence hiç bir esprisi yok.

Ürünün kullanım kolaylığı diye bir şey var, niye buna dikkat edilmez anlayamıyorum.
Saygılar

Halil Bey çok haklısınız! O yüzden ben tarla, sera ya da meyve bahçelerinde kullanacaklara nasıl aktifleştirileceğini öğretiyorum. Hem ürün daha ucuza geliyor hem de EM1 satın alıp EMA'yı kendılerı ihtiyaçları olduğu kadar aktifleştiriyorlar. EM1'in kullanım süresi minimum 1 yıldır. Hem böylece taze taze kullanmış oluyorlar! Ancak evlerinde saksılara ya da bahçelerinde kullanmak isteyenlerin yeni EMA'yı (raf ömrü 6 ay) kullanmalarını öneriyoruz. Yani hanig ürünü kullanacağınız biraz da ne miktarda kullanacağınıza bağlı. Saygılar

denizakvaryumu
03-08-2009, 14:24
Sn Denizakvaryumu
Yeni EMA'yı şu anda zaten tedarik ediyoruz. Yakında EMA değil de başka isimle tedarik edeceğiz. Saygılar. Ayrıca, sizlere bir müjdem daha var: 1 kg'lık naylon paketlerde "Bukaşi" de bu hafta çıkıyor!

Ben yeni dikeceğim her bir fidan için 1 kg.bukaşi uygulamak isterim.

Bu şekilde uygulamak yeterli olur mu?

Cumartesiye çıkarsa gelip alayım.

Halil Önen
03-08-2009, 14:49
info@emturkey.com dan kisisel uygulama planı olusturmamda ve aktiflestirme islemi ile ilgili tum sordugum sorularıma aldıgım tatminkar cevaplar icin kayhan yalcı bey e tesekkur ederim

ayhan dukel

Sn. Doğasever,
anladım.
Sn. Ayhan Kaptan arkadaşım ve aynı zamanda tarla komşum.

Ondan, gerekli bilgileri alırım ve uygulama yöntemlerini öğrenebilirim.

Bu arada, kaolin kili, bionem/ROA, EM1/EMA, Eko/sorp gibi ürünleri deneme amaçlı kullanıyor ya da kullanmaya başladık.

Araştırmalarımız daha da devam edecek.

Araştırmalarımızda bize yardımcı olan arkadaşlara, özellikle Sn. Meyvelitepe;ye ve Sn.Denizakvaryumu'na teşekkür ederiz.

Saygılar

polatuz
03-08-2009, 14:58
Sn Polatuz,

EM1 aktif olmayan, yeni EMA ise aktifleştirilmiş olan ürünümüzün adıdır. Yeni EMA'nın raf ömrü en az 6 aydır. 1 yıl süreyle de rahatlıkla kullanılabilir. Zaten bu yüzden de yeni EMA yeni bir adla yakında piyasaya çıkacak! O yüzden toplu alım yapılmasına gerek yok! Birkaç litre kullanacak arkadaşların 1/2 ya da 1 litrelik ambalajlarda yeni EMA almalarını (yeni adını çok yakında buradan açıklayacağım!) öneririm. Daha büyük miktarlarda kullanıcıların ise, EM1 alarak kendilerinin aktifleştirmelerini salık veririm. Kendileri aktifleştirdiklerinde ürünün raf ömrü max 45 gün olacaktır. Saygılarımla.
Sn Dogasever,
emturkey.com'a email mesajı atmıştım. Kayhan Bey'den yanıt geldi. Eğer şimdi sipariş verirsem, alacağım EMA 45 gün raf ömrü olan mı, yoksa 6 ay raf ömrü olan mıdır?

Dogasever
03-08-2009, 18:28
Benim adım Kayhan Yalçı, buradaki rümuzum Doğasever. Yani aynı kişiyle konuşuyorsunuz.
Bizim sağladığımız EMA ürününün ömrü hep en az 6 aydır. Siz aktifleştirdiğinide ise, yukarda söylediğim nedenlerden ötürü en fazla 45 gündür. Az miktarlarda kullanacaksanız, yani ev kullanıcısı iseniz, EMA alın! Eğer tarla, sera büyük bahçe yapıyorsanız EM1 alıp siz aktifleştirin. Daha ekonomik olması için. Saygılar

MeyveliTepe
03-08-2009, 18:29
Aslında şöyle bir önerim var.

Yeni EMA nın 2li paket halinde satılması önerisi.Böylece ürünün raf ömrü uzar.

(Aynen piyasadaki toz antiyobetik ilaçlar gibi.Aktifleştirilmek istendiği zaman su katılıyor.)

Yeni EMA da aktifleştirilmek istendiğinde yannda verilen diğer şişe ile karıştırılsın, sonra da seyreltilsin.

Bilmem Dünyada böyle bir uygulama var mı?

Ben böyle almıştım zaten. Yarımşar litrelik ambalajlarda 2 EM1 ve 2 melas gönderdiler. Sadece 0.25 litrelerini kullanarak 5 litre EMA elde ettim. 5 Litre EMA 2.5 ton suyla kullanılabiliyor. Bu da büyücek bir bahçeye bile epey yeter. Aktifleştirme işini dikkalice yapabildiğiniz taktide EM1 almak daha pratik olabilir.

Dogasever
03-08-2009, 18:36
Ben yeni dikeceğim her bir fidan için 1 kg.bukaşi uygulamak isterim.

Bu şekilde uygulamak yeterli olur mu?

Cumartesiye çıkarsa gelip alayım.

Ağaçların/fidelerin etrafında 30 cm'lik bir boşluk bırakıp ondan sonra bukaşiyi üst toprağa çapalayarak karıştırın. 1 kg / fidan yeterlidir.

Cumartesiye hazır olabilir. Ancak size kaç kg lazım bildirirseniz sevinirim.
(5TL/kg)

Dogasever
03-08-2009, 18:38
EM1 gerçekten Sn MeyveliTepe'nin söylediği gibi, oldukça ekonomik ancak ev kullanıcıları EMA alırlarsa, aktifleştirme işleminden kaçınmış olurlar! Böylece hata yapma olasılıkları ortadan kalkar!

Dogasever
03-08-2009, 19:09
Sn. Doğasever,
anladım.
Sn. Ayhan Kaptan arkadaşım ve aynı zamanda tarla komşum.

Ondan, gerekli bilgileri alırım ve uygulama yöntemlerini öğrenebilirim.

Bu arada, kaolin kili, bionem/ROA, EM1/EMA, Eko/sorp gibi ürünleri deneme amaçlı kullanıyor ya da kullanmaya başladık.

Araştırmalarımız daha da devam edecek.

Araştırmalarımızda bize yardımcı olan arkadaşlara, özellikle Sn. Meyvelitepe;ye ve Sn.Denizakvaryumu'na teşekkür ederiz.

Saygılar

Sn Halil Önen Bey
Araştırmalarınızı candan destekliyorum. Teknik bilgi olarak elimden geleni yapacağımdan emin olabilirsiniz. Burada bulunan bu çekirdek grubun birçok örnek çalışmaya imza atacağından hiç kuşkum yok. Saygı ve sevgiyle kalın!

denizakvaryumu
03-08-2009, 19:20
Ağaçların/fidelerin etrafında 30 cm'lik bir boşluk bırakıp ondan sonra bukaşiyi üst toprağa çapalayarak karıştırın. 1 kg / fidan yeterlidir.

Cumartesiye hazır olabilir. Ancak size kaç kg lazım bildirirseniz sevinirim.
(5TL/kg)

Bukaşide siz dolgu olarak hangi ürünü kullanıyorsunuz yani EM i karıştırdığınız kompost malzemesi nedir?

Cumartesiye 10 kg kadar lazım eğer hazır olmazsa gelecek cumartesi de olur fark etmez.

Alacağım yer İstanbul yolu veya Ayaş yolu üzeri olursa benim için çok iyi olur.

Dogasever
03-08-2009, 19:28
Bukaşide siz dolgu olarak hangi ürünü kullanıyorsunuz yani EM i karıştırdığınız kompost malzemesi nedir?

Cumartesiye 10 kg kadar lazım eğer hazır olmazsa gelecek cumartesi de olur fark etmez.

Alacağım yer İstanbul yolu veya Ayaş yolu üzeri olursa benim için çok iyi olur.

Duruma ve mevsime göre bitki esaslı çeşitli organik maddeleri kullanıyoruz.

İsteğinizi Ankara büromuza ileteceğim. Size bilgi vereceğim. Bu Cumartesi olmasa bile önümüzdeki hafta Cumartesiye hazır olacaktır. Teşekkürler!

Dogasever
03-08-2009, 19:50
Muz Derneği’nin de başkanı olan Sayın Rıfat Sinanoğlu, EM’nin tarımdaki faydalarını bir broşürümüzden okumuş ve bizimle temasa geçti. Muz üretiminde bir çok sorun vardı. Aslında bu sorunları şimdiye kadar pestisitler kullanarak geçici olarak çözmeye çalışmışlar ancak bunun ve kullanılan kimyasal gübrelerin etkisiyle toprak her yıl biraz daha verimsizleşmiş her yıl biraz daha az vermeye başlamıştı. Sinanoğlu gibi toplumda önde gelen kişiler bu sorunları biliyor ancak ne yapılması konusunda elleri kolları bağlanmış ne yapacaklarını bilmiyorlardı. Çünkü yapılacak fazla birşey de yoktu! Sinanoglu, toprağının bir bölümünde son 2 yıldır hiç muz yetiştiremez olmuştu. Nedeni ise, kullanılan pestisit ve diğer kimyasal maddelerin doğrudan etkisiyle toprakta zararlı fusaryum mantarı iyice artmış ve bunun doğal bir sonucu olarak da nematod (küçük kurtçuklar) ortaya çıkmıştı. Bunlar muz fidanlarının köklerinden içeri girerek bitkiye musallat oluyor ve büyümesini engelliyordu. Bu şekilde diktiği fidanlar 2 yıldır çürümüş daha meyve vermeden ölmüşlerdi. Ne yapsa çare etmiyordu çünkü toprak bozulmuştu bir kere. Çare ise, toprağa yitirdiği canını tekrar geri kazandırmakta, doğal yoldan toprağı iyileştirmekte, kısacası, Etkin Mikroorganizmalarda (EM) yatıyordu.


Sinanoğlu’nun bahçesine göre bir reçete hazırladık. Buna göre, Organik Bukaşi gübreyi kıyılmış muz atıklarıyla karıştırıp üzerini plastik bir örtü ile örterek fermantasyona tabi tuttuk ve elde edilen doğal gübreyi her ağaca 15 kg gelecek şekilde her ağacın dibine uyguladık. Daha sonra, her 2 haftada bir fidanların üzerine baştan aşağı 1/500 oranında suyla seyreltilmiş EM5 ve EM FPE spreyledik. Sulama suyuna da 1/1000 oranında EM aktif ilave ettik.


Sonuç:


Sinanoğlu, 2 yıl fidan büyütemediği serasında fidanları sağlıklı biçimde büyüttüğü gibi, seradan ürün almayı da başardı. Üstüne üstlük, hem çevredeki seralardan dekar başına yaklaşık %20 daha fazla ürün aldı hem de kangal ağırlığı ortalama 30 kg’dı. Çevredeki seralarda kangal ağırlığı 25 kg’ı geçmiyordu. Sinanoğlu tadını test etmek için ürünü dostlarına gönderdi. Ve muzları yiyen dostları hiç bu kadar lezzetli muz yemediklerini söylediler. Aynı bahçede EM ürünlerini uygulamaya bu yıl da devam edeceğiz. Sinanoğlu, tüm diğer üreticilere ve arkadaşlarına EM’nin yarattığı mucizeyi anlatmakta ve tavsiye etmektedir. Pestisit ve kimyasal gübre kullanılmadığı için EM Teknolojisi ekonomik açıdan da avantajlıdır.

Muz bahçesinin ve yetiştiricinin yorumlarını videoda izlemek için aşağıdaki linke tıklayınız (Real Player):

www.organikgubre.com/anamurmuz1 (http://www.organikgubre.com/Anamurmuz1.3gp)

akcan67
03-08-2009, 23:21
Sn.Doğasever
Bukaşi ne demek.Cahilliğimi bağışlayın.

Dogasever
04-08-2009, 11:33
Sn.Doğasever
Bukaşi ne demek.Cahilliğimi bağışlayın.

Ne demek? Hiç cahillik olur mu? Herkes Japonca bilmek zorunda değilki! Bukaşi Japonca'da "Fermante olmuş organik madde" demektir. Aşağıda daha ayrıntılı bilgi bulabilirsiniz.

Dogasever
04-08-2009, 11:35
"Bukaşi", "Fermente olmuş organik madde" anlamına gelen Japonca bir sözcüktür. Tarima uygun çeşitli organik maddeler fermente edilerek yapılır. Bukaşi normal olarak toz ya da granül şekilde bulunur. Bukaşi, Japon çiftçiler tarafından, toprağın mikrobiyel çeşitliliğini artırmak ve bitkilere besin maddesi sağlamak amacıyla geleneksel olarak kullanılmaktadır. Bukaşi, geleneksel olarak, ormanlardan ve dağlardan toplanan ve içinde çeşitli mikroorganizmalar içeren topraklarla fermente edilerek üretilegelmiştir.
Bukaşi, kompost ile eşdeğerdedir, ve organik maddenin EM ile fermantasyonu yoluyla üretilir. Bukaşi, proses (fermantasyon) gerçekleştirildikten sonra 3 ila 6 ay içinde kullanılabilir (Havasız bir ortamda saklanırsa). Kurutulursa, çok daha uzun süre kullanılabilir. Bukaşi, içindeki organik maddenin tamamı komposttaki gibi ayrışmamış olsa bile tarımda kullanıma uygundur.
Bukaşi gübre olarak toprağa atıldığında, organik madde, hem etkin mikroorganizmaların toprakta yaşamlarını devam ettirmeleri hem de bitkiler için besin görevi görür.

Dogasever
04-08-2009, 11:36
Bukaşi™ organik kompost gübrenin diğer kompostlardan farkı oksidasyon değil de fermentasyon yoluyla üretilmesi ve yararlı mikroorganizmalarca zengin olmasıdır. Kompostlaştırılacak yığının oksidasyon yoluyla (yani kokuşarak) 70-90 C derece gibi yüksek sıcaklıklara ısınmasına izin verilerek üretilen kompostlardaki organik madde doğal enerjisini büyük oranda kaybetmiştir. Daha düşük sıcaklıklarda fermentasyon yoluyla üretilen Bukaşi™ kompost ise, enerjisini büyük oranda korumaktadır ve toprağa uygulandığında bu enerjiyi toprağa ve tarımı yapılan bitkilere verir. Fermentasyon yoluyla üretilen kompost bu yüzden bitkiler için daha faydalıdır. Ayrıca, Bukaşi™ kompost gübre içinde 4 ana grup yararlı mikroorganizma ve bunların da toplam 82 çeşit alt grubu bulunmaktadır. Her bir mikroorganizma özenle seçilmiştir. Mikroorganizmaların görevleri birbirini tamamlamakta ve toplam bir sinerji yaratmaktadır.

Dogasever
04-08-2009, 11:37
Önerdiğimiz oranlarda düzenli olarak kullanıldığında Bukaşi™ Organik Kompost Gübre aşağıdaki yararları sağlar:

• Topraktaki besinleri bitkilerin alabileceği şekilde açığa çıkarır. Besinler, bitki bünyesine aldıkça yavaş yavaş açığa çıkar. Böylece, besinlerin yağmur sularına karışarak ziyan olması ve yeraltı sularını kirletmesi önlenmiş olur.
• Topraktaki mikrobiyel aktiviteyi arttırır. Toprağın fiziksel, kimyasal ve biyolojik ortamını iyileştirir.
• Toprağın yapısını ve su tutma kapasitesini geliştirir.
• İçerdiği fototropik bakteriler sayesinde bitkilerin fotosentez kapasitelerini (güneş ışınlarından yararlanma oranını) arttırır.
• Topraktaki patojenleri ve hastalıklara neden olan zararlıları bastırır. İçindeki yararlı mikroorganizmalar, topraktaki ne yararlı ne de zararlı mikroorganizmaları yararlı mikroorganizma şeklinde işlev görmeye teşvik eder.
• Bitkinin sağıklı bir şekilde gelişmesini sağlar.
• İçindeki antioksidan maddeler sayesinde bitkilerin daha sağlıklı ve ürünlerin raf ömrünün daha uzun olmasını sağlar.
• Topraktaki kimyasal madde ve pestisit kalıntılarını parçalar ve zararsız hale getirir.

Dogasever
04-08-2009, 11:42
Genel olarak, yeterince organik madde bulunan üst toprağa 1 metrekareye 200g Bukaşi uygulayınız. (1 dekara 200 kg)

Toprağın organik madde içeriği düşükse, daha fazla (en fazla metrekareye 1 kg, dekara 1 ton) Bukaşi uygulayabilirsiniz.

Çoğu yerlerde, İdeal kullanım oranı dekara 400 kg olarak tavsiye edilmektedir.

Üst toprağa karıştırılarak uygulanır.

Ağaçlara Bukaşi uygulanacak ise, ağacın dibinden 30 cm uzaklıkta bir daire şeklinde boşluk bırakılarak uygulanır! (Biraz asidik olduğu için yakmasın diye!)

Bukaşi'yi toprağa uyguladıktan 3 ila 4 hafta sonra ekim yapılır ya da Bukaşi önce (1:3) oranında toprakla karıştırılır ve bu karışım 3 ila 4 hafta bekletilir ve ondan sonra tarlaya veya bahçeye ve saksıya konulur

epsody
04-08-2009, 12:53
Sn;Doğasever(Kayhan Yalcı)
Fermantasyonla sıvı gübre başlığındaki yazılarıma gösterdiğin ilgi alaka ve övgülerin kaynağı gene sizlersiniz.

2006-2007 yıllarıydı internet imkanlarıyla yeni tanışmıştım, profil bilgilerimden anlaşılacağı üzere bahçe,toprak,kompost hobilerimi geliştirmek amacıyla google'ın sayfalarında toprakları iyileştirmek için siteler arasında dolaşırken. Milliyet blog'ta Emturkey le ve blogtaki bilgisayarın başındaki kişiyle ağaçlar net'te buluşmak varmış.

Benim tahminim vardı, Doğasever yurt dışında yaşıyordu Kayhan Yalcı'da yurt dışında yaşıyordu bu örtüşen benzerlik sizi burda da rastlamam tesadüf olamazdı çünkü aynı yolda yürüyorduk bu benim için, sizin övgülerinizin üzerinde bir değer ifade ediyordu.

Siz bana internetin o sayfalarında EM'i,EM1'i EM Bugaşıyı anlatırken,ben toprak altı canlıları ve mikroorganizmaların dünyasında hobilerimin sırlarına eriyordum.

Ben ozaman Emtürkey'in dışında biyo gübre pazarında kimse yoktu daha sonra bmr tarımdan b5a yı gördüm sonra diğerleri geldi,mahzuru yoksa sormak isterim Em türkey bu konuda biraz geri kaldı gibi piyasanın öncüsü olmuşken teşkilatmanızı yaygınlaştıramadınız.

Benim esas endişem toksin ve zehirler hala neden varlar.Size özel bir sorum var sizin ürünleriniz geliboluda tanınmıyor halbuki yeni bir firmanın bir ürünü var satıcıya sordum neden böyle deyince toprak tv de reklamı varda, köylü sorduğu için getirdik cevabını verdi.Bu son anlattıklarımın amacı sizi bilgilendirmek içindi,böyle biline.

denizakvaryumu
04-08-2009, 12:58
Sn;Doğasever(Kayhan Yalcı)

Ben ozaman Emtürkey'in dışında biyo gübre pazarında kimse yoktu daha sonra bmr tarımdan b5a yı gördüm sonra diğerleri geldi,mahzuru yoksa sormak isterim Em türkey bu konuda biraz geri kaldı gibi piyasanın öncüsü olmuşken teşkilatmanızı yaygınlaştıramadınız.

Benim esas endişem toksin ve zehirler hala neden varlar.Size özel bir sorum var sizin ürünleriniz geliboluda tanınmıyor halbuki yeni bir firmanın bir ürünü var satıcıya sordum neden böyle deyince toprak tv de reklamı varda, köylü sorduğu için getirdik cevabını verdi.Bu son anlattıklarımın amacı sizi bilgilendirmek içindi,böyle biline.

Bence de EM beklenen atağı artık gerçekleştirmeli.

Toprak TV önemli, reklam meklam ama insanlar etkileniyor.

Dogasever
04-08-2009, 13:18
Sevgili Epsody
Hep sizden övgü dolu mesajlar geliyor. Bu mesajların beni ne kadar mutlu ettiğini bilemezsiniz. Asıl övgüye layık olan siz ve sizin gibi durmadan araştıran ve daha iyiyi bulmaya çalışan araştırmacı ruhlu ve düşünür karakterli insanlardır. Ben sadece zaten var olan bilgileri sizlere aktarmaya çalışıyorum. Maalesef ülkemiz özellikle tarım konusunda oldukça geri kaldı ve hala daha da geri bıraktırılmaya çalışılıyor. Bizler el birliğiyle bunu önlemeliyiz. Tarım bir ülkenin en önemli endüstrisidir. Sizi başkaları beslemeye başladığı zaman, tam anlamıyla özgür olamazsınız!

EM Turkey Geliboluda tanınmayabilir ancak pazarda geri kaldığı doğru değildir. Özellikle Akdeniz Bölgesinde hızla yayılmıştır. Hala daha da tüm Türkiyede yayılmaya devam etmektedir. Ancak bizler sadece tarımla sınırlı değiliz, çevre ve hayvancılık projeleriyle de uğraşıyoruz. Sınırlı kaynaklarla ancak bu kadar oluyor. Ama daha da hızlanmamız gerektiği görüşüne de katılıyorum.

Toksinler ve zehirlere gelince, bu kirliliğe neden olan yine biz insanlarız. Doğayla uyumsuz teknolojiler nedeniyle, bu zararlı bileşiklerin ve zararlı organizmaların miktarı her gün artmaktadir. EM Teknolojisi bunlarla başedebilmek için büyük uğraş vermektedir. EM mikroorganizmaları toksinlerle savaşı milyonlarca yıl önce atmosfer daha oluşmamışken bir kez kazandılar. Yine kazanacaklar!