Sûz-i Dilârâ / Balkon, ev

[Sûz-i Dilârâ]

SDurul şebboyum güzel gidiyor, dallana budaklana bir ağaç gibi;)

634721
Bu saksıda da yine sümbül, lâle, ters lâle var. Köyden getirdiğim toprağa dikince ve topraktaki tohumlar köyün soğuk havasından Tarsus'a gelince bahar geldi sanıp çimlendiler. Ben de dokunmadım, lâleler ve sümbüller de büyürse doğal ortamındaymış gibi görünürler belki:rolleyes: çayırların arasında gibi:dilli:

634724

Biraz da çiçekli kasımpatı ekleyeyim, hani şu bitli kasımpatılarım var ya bu kadar açtılar. Bitlerle başedemedim, bir ara uğur böcekleri geldi ama onlar bile bitiremediler. Ben de bunları köye götürüp halama vereceğim, balkonumu istila etmesinler diye tek tutuyorum.

634725
634726
634727

[Sûz-i Dilârâ]

Bir de mor kasımpatılar var, ya da bu rengin adı her neyse:rolleyes:

[A_NOMAD]

Öncelikle yılbaşıların muhteşem görünüyorlar, ellerine sağlık, eminim benden gelen çelikler de seninle çok daha mutlu olacaklar...

Kardelenciğini görmek yüzümde kocaman bir tebessüm oluşturdu, teşekkür ederim. :rolleyes:

Otlu saksına ise resmen bayıldım, doğal ortamı alıp saksıya yerleştirmişsin. Benim hanımeli saksısı da gözüme hep mini bahçe gibi görünüyor, oranın yer örtücüsü olan nakkaş sarmaşığı sağ olsun bu efekti çok iyi veriyor. Elbette benimki çakma bir bahçe, sendeki tam manasıyla doğal bahçe olmuş, pek de güzel olmuş. ;)

[Sûz-i Dilârâ]

Ey insan! diye başlayan cümleleri hep çok sevmişimdir. Bana ve kendi türüme açgözlülüğünü, hak ve sınır tanımazlığını, bozgunculuğunu, kan dökücülüğünü hatırlatan, uyaran cümleler olur bunlar genelde. Ve yol yakınken "dön" yoksa sonu çok kötü olacak.

İnsan açgözlü bir kemirgen. İhtiyaç fazlasına gözünü dikmiş, yiyebileceğinden fazlasını biriktiren bir açgözlü kemirgen.

Sadece yolcusu hükmünde olduğu dünyayı üç günlük maskaralıkları, cakaları, fiyakaları için yok eder. Ormanlar ne yok hükmünde yoklar için yok edilir, dağlar, taşlar boynuna takıp takıştıracağı milyonluk incik boncuklarla süslensin diye oyulur, kazılır, patlatılır. Tıka basa yiyip karnı doysun diye hem kendi türünü hem diğer canlıları ezer, kanını döker.

Binalar diker, fabrikalar kurar, gölleri kurutur, denizleri, havayı, toprağı kirletir. Sonra da bakar ki aslında kendini yok ediyormuş ince ince. Depresyonlara girer, kanser olur, kalbi güçten düşer, damarları tıkanır, beyni iflas eder, ruhu da bedeni de yavaş yavaş çürür. Elindeki son model telefon, ne marka çanta ve ayakkabıyla mutluyum sanır bir de kendini.

Otlu saksımın başında bir anda bunlar geçti aklımdan "Ey insan" dedim kendime, "fıtratına sırtını döner şu binaya kapatırsan kendini işte böyle bir saksı içindeki bir tutam ota tav olur, ondan medet umarsın."

Ey insan! beter ol diyecektim tuttum kendimi çünkü:

Akşam haberlerinde izledim. Kırklareli Babaeski'de Gökçen isimli bir genç. Turizm Otelcilik'i 3. sınıftan terk etmiş. "O ben değildim sanki" diyor. Her şeye sırtını dönmüş, kendini sokak hayvanlarına adamış. Bir insanın yaşaması için asgari ne lazımsa onlarla yaşıyor, geri kalan hayatı başka canlara adanmış. Yaralı köpekler, kediler onunla hayata dönmüş, gözlerindeki mutluluk, ruhunda yaşadığı huzur ve tatmin hissini az buçuk tanıyorum ben de. O kara kara, sulu sulu, masum masum bakan yardıma muhtaç canlar için dünyanın bütün cazibesine sırtını dönebilmiş bir ulu yürek. Allah senden razı olsun ve bizleri de senin gibi yapsın. Dualarım seninle ve senin gibi nice kardeşlerimle.

[A_NOMAD]

Ey Sûz-i Dilârâ insanı! :D

Doğanın içinde, kendi kendine yeterek yaşamak elinde miydi de kendini hırpalıyorsun?

Bunun yerine, tav olabilecek bir tutam otun/bir avuç toprağın olduğu için ve bunların kıymetini bildiğin için, o topraktan yeşeren-çiçeklenenlerle çocukça mutlu olabildiğin için şükret bence.

Bu -özellikle günümüzde- öyle büyük bir nimet ki... İnsanlar sırf mutlu olabilmek için ne çılgınca şeyler yapıyorlar, nelerden medet umuyorlar da bir türlü o hisse kavuşamamaları bir yana daha derin depresyonlara sürükleniyorlar.
Oysa sen ve senin gibi şanslı azınlıktan olanlar minik bir sürgünle, bir tomurcukla, diri bir yaprakla bile iliklerine kadar mutluluğu yaşıyorlar. İşte o ''sen ve senin gibiler'' sağlam kalan son toprak parçalarının, medeniyetin içinde yaşam savaşı veren hayvanların kurtulma umudu...

Ey Sûz-i Dilârâ insanı! Kibirden, açgözlülükten uzak dur ama kendini bu kadar da küçümseme lütfen ;)

[YeniGine]

:) Ben biliyorsunuz okumayı sevmiyorum. Ama o kadar güzel 'Ey' deyip başlamış ve yazmışsınız ki duygulandırdınız beni, çok güzel ... Harikasınız!..

[Sûz-i Dilârâ]

Elif Şafak'ın Aşk kitabı yayınlanmadan yıllar önce bir ablam vardı. Hitap ederken "cancağızım" derdi, ilk ondan duydum bu kelimeyi çok da sevdim. Sonra Elif Şafak bu hitabı meşhur etti, Mevlânâ ve Şems arasındaki ne olduğu kafa karışıklığı yaratan aşkta.

Kâmuran ablam gibi hitap edeceğim sana cancağızım;)

Konu şükürse yalnızca nefes alıyor oluşumuz bile yatıp kalkıp şükretmemiz gereken bir nimet. Ya da dönüp kendimize daha derinden baktığımızda şu ete kemiğe bürünmüş varlığımızın her hücresi. Üzülebiliyor, sevinebiliyor, kıskanabiliyor, korkabiliyor, düşünebiliyor, bakabiliyor, görebiliyor olmamız.

Mucizeler yumağıyla sarmalanmışız. Zamanın birinde bir ermişe halktan insanlar gelip, "hadi bize bir keramet göster de sana inanalım" demiş. Ermiş, kalkmış yürümüş. Alın size mucize! Gökten kanatlı melekler mi beklersiniz, ya da donanmış bir sofra mı inecek illa!

Bizler, ağaçlar.net insanları bakışımızı ağaca, çiçeğe, tohuma, toprağa, böceğe çevirmişiz de oradaki mucizeleri farketmişiz. Toprak ananın rahmine atılan tohumun, boynu bükük, utangaç, topraktan nazlı nazlı çıkışı bizi kendine aşık etmiş. Aynı topraktan çıkan farklı şekiller, çiçekler, kokulara hayran olmuşuz da vazgeçemiyoruz bir türlü. Saksıların etrafında dönüp duruyoruz. Pervane ile ışık gibi;)

Gözünü göğe çeviren de orada kendini mutlu edecek şükre konu mucizeler görür. Gökte asılı kandilleri, devasa büyüklükteki evreni, muhteşem döngüyü, tepemizde binlerce yıldır asılı duran güneşimizi. Hiç de mi usanmaz! Biz şikâyet ederiz o aldırmadan ışığını, sıcağını bize gönderir. Biraz daha aşağıdaki rüzgârı, bulutları, mavi göğü, denizleri...

Nereye baksan yüce bir saltanat, bitmek tükenmek bilmez nimetler görürsün. Ama önce kendine bakmalısın ey insan!

Ya cancağızım, şükürsüzlükten değil benimkisi yeter mi acep sorgusundan. Evet bir saksı ota talim edip kendimize küçük mutluluklar çıkarıyoruz ama bu bizi sorumluluklarımızdan kurtarır mı:confused:

Bizler bizden öncekilerin yaptıklarının sonucuyuz ama bugün yaptıklarımızla gelecek kuşakların sebebi. Yapıyor muyuz üzerimize düşenleri acep biraz daha zorluyor muyuz konforumuzu? Hayır!

[Sûz-i Dilârâ]

Nergislerde (karaburun) çiçek sapları görünmeye başladı.

635389
635390
635391

Kasımpatıda renk değişimi...
635392

Merakla çiçeğini koklamak için beklediğim kafkas gülüm. ;)
635393

[Sûz-i Dilârâ]

Çiçek açmaya hazırlanan kalonşolar.

[Batı Rüzgarı]

bu kalanşolardan iki çeşidi vardı bende.aldığımda öylesine güzel oluyorlar ki sonra çiçekleri soluyor vs derken ağaç gibi olmasına rağmen çiçek vermiyorlar.sanırım sizinki biraz hormonlu :) ben sırf bu yüzden elden çıkardım.sanırım karanlık uygulaması felan yapmak gerekiyormuş hatta onu da yaptım ama nafile...

[A_NOMAD]

Nergislerde (karaburun) çiçek sapları görünmeye başladı...

...Merakla çiçeğini koklamak için beklediğim kafkas gülüm. ;)

Ilıman bölge olunca nergisler ne kadar hızlı gelişmiş maşallah, tomurcuklar bile görünmeye başlamış ;) Benimkiler daha ''dışarıda hava nasılmış bir bakayım bari'' diyerek burunlarını yeni yeni çıkarıyorlar biliyorsun :)

Şu çiçeklerin kokularını paylaşamadığımız için ne kadar hayıflanıyorum, keşke teknoloji bu işe de yarasaydı...
Koku paylaşabilme fikri aklıma geldikçe anımsarım, yatılı okuldayken memleket hasreti çeken biz sivri zekalılar ne zaman memleketimizin plakasını taşıyan bir araba görsek 'lastiğini patlatıp, içindeki sözümona memleket havasını içimize çekmeyi' hayal ederdik :D Memleketten kavanozda su/deniz suyu, bir avuç toprak, hatta şişirilmiş balon bile istediğimiz ve daha komik olanı da bu istediklerimizi getirtebildiğimiz olurdu, sen düşün halimizi :D :D

Kafkas gülün açtığında -şimdiden rezervasyonumu yapayım- benim için de derin derin kokla lütfen :rolleyes:

(Kokuyu muhafaza etmekle ilgili fena halde takıntısı olan bir adamı anlatan ''Koku (http://www.imdb.com/title/tt0396171/?ref_=nv_sr_1)'' filmini -eğer daha önce seyretmediysen- seyretmeni öneririm ama çocukları uyuttuktan sonra...)

[Sûz-i Dilârâ]

bu kalanşolardan iki çeşidi vardı bende.aldığımda öylesine güzel oluyorlar ki sonra çiçekleri soluyor vs derken ağaç gibi olmasına rağmen çiçek vermiyorlar.sanırım sizinki biraz hormonlu :) ben sırf bu yüzden elden çıkardım.sanırım karanlık uygulaması felan yapmak gerekiyormuş hatta onu da yaptım ama nafile...

Karanlık uygulamasını ilk defa duyuyorum, kalonşolar en rahat, sıkıntısız bitkilerimden. Geçen sene hiç bir bakım yapmamama rağmen çiçekten görünmüyordu. Güneş ışığını çok seviyorlar, öğlen dik güneş ışığından korumak şartıyla. Bir de susuzluğu sevmezler.

Bu sene saksılarını büyüttüm ama daha tam toparlanamadılar. Bazılarında istediğim çiçeklenme oranını yakalayamadım. Çiçeklenme bittikten sonra onları budayıp gençleştirme yapacağım, çelikleri de yeni bitkiler üretmek için kullanacağım.

[Sûz-i Dilârâ]

A_NOMAD'cım kafkas gülüm açsın senin için de derin derin koklayacağım, kokuyu da tarif ederim inşallah:D Çok merak ediyorum, SDurul ablam çok kaliteli bir parfüm kokusu gibi demişti.

Şu yurt anılarına da bayıldım, plaka hastalığı tüm yurt sathında var, siz tekeri patlatmayı hayal ediyormuşsunuz biz plakamızı görünce aşık olduğumuz insanı görmüş gibi baygın baygın bakardık. :D "Ayyy 46 tııııııı" :)

Kokulara ilgim var ama burnumun çok iyi bir koku alıcısı olduğunu da düşünmüyorum aslında. Bazı insanların "hani derler ya it burnu var"diye, ben de öyle olmak isterdim sırf çiçek kokularını içime iyicene çekebilmek için. :cool:

Koku filmini yazını okur okumaz meraklandım, mutlaka izleyeceğim. Teşekkür ederim. Sonucu seninle paylaşırım.

Not: Koku, korku filmi değil de mi? Eskisi kadar cesur değilim de :(

[A_NOMAD]

..."hani derler ya it burnu var"diye...

...Not: Koku, korku filmi değil de mi? Eskisi kadar cesur değilim de :(

İşte o dediğin 'it burnuna' sahip bir adamı anlatıyor, korku filmi değil bence ama rahatsız edici bir film, yine de izlenmeli diyorum...

[Sûz-i Dilârâ]

Yılbaşıgiller, ne kadar uğraşsam bu çiçeğin güzelliğini hak ettiği şekilde fotoğraflayamıyorum.

636636
636637

Sarı çiçekli kalonşom, yazın epey badirelerden geçti, kalonchoe'giller. Kurudu, bitlendi derken sonbahar imdadımıza yetişti de büyümeye başladılar. Bu sarı kalonşonun tomurcuklarını bitler sarmıştı, bir daha tomurcuk yapmaz bu sene diyerekten bütün tomurcukları koparmıştım ama beni şaşırtan bir hızda yeni ve sağlıklı tomurcuklar çıktı. Bu benim en sevdiğim kalonşom;)
636638

Gelelim "yaban saksımıza" içindekilerin tamamı doğal ortamdan. Otlar, soğanlılar... Soğanlıları halamın (bu çiçek sevmeyen halam) elinden son anda kurtardım, atacakmış saksılarıyla beraber. Bazılarını atmış da çöplüğün* içinde aradık beraber bulamadık, belediye götürmüş. Gittikleri yerde yeşersinler bari diye dua ettim. :o

Elinde kalanları da o ağacın altında, bu kasanın içinde tek tek topladık. Bi'güzel de tembihledim, eline geçerse bir daha atma, bir kenarda beklesin ben gelince alırım.
Soğanlardan sümbül ve ters laleyi tanıdım, birkaçı da laleydi sanırım, inşallah sarı ters lale de çıkar. Epey soğan bulduk. Ama üçte ikisinin ne olduğundan emin değilim.

Bazıları çıkmaya başladı.
636639

* "Çöplüğün içinde aradık" deyince "aman pasaklı kadın" diye düşünmeyin lütfen. Valla elimizi hiç bi'şeye sürmedik, halam saksılarıyla attığı için kürekle poşetleri yana çektik, iyice baktık ama saksıları göremedik. :D

[Sûz-i Dilârâ]

Kardelenlerimiz açmaya başladı.

[Sûz-i Dilârâ]

Kaktüs sayfamda bahsettiğim menekşelerim. Renklerine bayıldım.

[Sûz-i Dilârâ]

Kafkas gülümün tomurcuk öbeğinde bir tanesi açmış, bu tek çiçekten mis gibi koku yayılıyor.

Kafkas gülsüz geçen senelerime acıdım şimdi:o Soğuk iklimde yaşayıp da bu çiçeği edinmeyenlerin de aklına şaşayım mı:dilli:

[Sûz-i Dilârâ]

Geçen yıl siteden yoğun istek üzerine çelik ala ala kuşa dönen kalonşom yazın kurumaya başlayınca ben de bir çelik alıp yedeklemiştim. Kendisi tuttu ve çiçek açtı. Anaci da kurumadı.

[Sûz-i Dilârâ]

Balkonumdaki soğanlılardan...

638331

Bu nergisleri zengarden'dan almıştım, "iç mekâna uygun, yoğun kokulu" diye geçiyordu. Merakla çiçeklerini ve kokusunu bekliyorum.
638332

Hocam100'den iki sene önce alınan karaburunlarım. Geçen sene o kadar güzel "beslemişim ki" bu sene hiç çiçek açmadı:D
638333

Bunlar da yine sayın pria'dan iki sene önce alınan erlicheerlerim. Geçen yılki yavruları ayırıp köydeki bahçeye diktim. Anaçları bu saksıya diktim ve altı soğandan üçünde çiçek hazırlığı var.
638334

Eşimin okulundan bana hediye edilen nergis soğanlarından bir tanesi topraktan doğrudan çiçek sapı çıkardı. :D
638335

[Sûz-i Dilârâ]

Bu sene ilk kez dikimini yaptığım botanik çiğdem soğanlarım.
638336
638337

Sayın alys'ten aldığım sümbül ve nergis soğanlarım. Daha geç dikildikleri için yeni yeni geliyorlar.
638340

[Sûz-i Dilârâ]

Gelelim kafkas gülüme:)

Bu fotoğraflar sevgili A_NOMAD'a gelsin. Bunları çektiğim sıra senin için de bol bol kokladım, söz verdiğim üzere. ;)

Kokusu çok güzel; ferah, yumuşak, ilk, orta, son notalar aynı yoğunluk ve tatlılıkta. Biraz limon çiçeği kokusuna da benzettim. ;)

638341
638342

Sevgili kaptanzst size ne kadar teşekkür etsem az. :) Bu çiçeği uzun zamandır istiyordum, kavuşmama siz vesile oldunuz.

[A_NOMAD]

Teşekkür ederim, mis kokuluların çiçeklenmeye başlamış maşallah ;)
Bu arada bendeki ylang ylang tohumlarında tık yok maalesef, senin höyüklerde hareket var mı?

[Sûz-i Dilârâ]

Höyükler dışarıda duruyor, havalar henüz soğuk olduğundan çimlenme başlamaz, sıcak olunca da başlayacağını sanmıyorum ya neyse:D

Benim alışık olduğum bir durum ama işte inşallah sen alışmazsın çimlenir de şu yaramazlar:D hem bana hem sana büyük sürpriz olur.;)

Yenilen pehlivanım ya, elimde üç tohum daha var. Birini bıçak ya da jiletle, diğerini çekiçle, birini de baltayla mı desem:D hırpalamayı düşünüyorum. Bakalım yine mi içlerine su almayıp çimlenmeyecekler:D

[A_NOMAD]

Üç ayı devirdik-dördüncü aydayız, benim ümidim kalmadı aslında ama altı ayı tamamlamalarını bekleyeceğim yine de... Sonra toprağı kurcalayıp bakacağım, rezil ettiler beni :D :D :D

[Sûz-i Dilârâ]

Uzun zamandır yapmak istediğim ananas köklendirme deneyim.

Dün yolumuz BİM'e düştü, çiçek böcek gelmiş midir acaba derken manav reyonunda bu ananas gözüme çarptı. Yaprakların ortasına baktım yeşil, yani köklendirme yapılabilir. Akşam çocuklarla oturup köklendirme için bitki sapını hazırladık. İçini çocuklar yedi, kabuklarından da enzim yaptım. :D Hiç bir şey çöpe gitmedi yani;)

[Sûz-i Dilârâ]

Tohumdan yetiştirdiğim SDurul şebboyum ikinci yılında çiçekleniyor. :)

[Sûz-i Dilârâ]

Soğanlılarımdan birtakım görüntüler ve bilgiler eşliğinde bir sunum size. :D

Sayın alys'i bilen bilir, dürüst, uygun fiyat, cömert ve tertemiz alışverişin adresi olur kendisi. Ondan aldığım hiçbir soğanlı şimdiye kadar çiçeksiz bırakmadı beni. Geçen yıl SDurul ablamın tavsiyesiyle ilk alışverişimi yaptığım sırada özelden görüşme fırsatımız oldu.
Muscarilerle yeni yeni ilgilendiğim sıra bana kokulu bir muscari türünden bahsetti. Çok çok güzel bir kokusu var deyince bir yıl önceden siparişimi verdim, 10 adet istedim. Vakti gelince de hatırlatmamı yaptım ve bu sonbahar elime geçti. Sadece ben istediğim için bir tek benim için getirtmiş. ;)

Bahsi geçen muscarimin fotoğrafı bu;
639465
639466

Muscari ambrosiacum adı.
Kokusunu ilk yaymaya başladığı sıra kokunun sümbüllerden geldiğini sanmıştım. Yan tarafta yoğun kokulu diye geçinen nergislerim de olunca ondan koku geleceğine hiç ihtimal vermeden saksının önüne diz çöküp koklayınca şaştım kaldım.

Hava rüzgârlı da olunca "yok canım sümbülden geliyordur" diye söylenip emin olmak için koca saksıyı kucaklayıp odaya getirdim. Aman Allah'ım bir muscariden beklenmeyecek güzel bir koku;) Bayıldım, bayıldım ;) Sümbül gibi bir koku kraliçesiyle yarışacak yoğunlukta bir koku. Ve çok da güzel.

[Sûz-i Dilârâ]

Sayın alys'ten siparişlerimle birlikte gelen ve tamamı hediye olan nergislerimin de çiçeklenmesine az kaldı. Merakla bekliyorum;) Görsel bir şenlik olacak.

639467

Yine sayın alys'ten aldığım sümbüllerim de mis gibi kokularıyla açıldılar.
639468
639469

Bu yıl zengarden'dan "iç mekâna uygun yoğun kokulu" diye geçen bir nergis türü aldım. Rengi beyazdı ama içinden bir tane sürpriz sarı nergis çıktı. Alışık olmadığım için çok şaşırdım, kendileri genelde sürpriz olarak hediye tohum göndermeyi tercih ederlerdi. Herhalde soğanlar, ithal paketinde gelince müdahale şansları olmuyor, yani birileri benim için Hollanda'da paketin içine bir sarı nergis soğanı atıvermiş:D
639470

Bunlar da yine sayın alys'ten aldığım ters lâleler (uva vulpis, meleagris,
michailovski)

639471

[Sûz-i Dilârâ]

İkinci yılında erlicheer nergislerim, kendilerini sıkıp 3-4 çiçek açmaya çalışıyorlar;)
639472

Bildiğimiz, anam babam Anadolu muscarisi. Geçen yıl burada bir köylünün bahçesinden üç soğan olarak almıştım. Sayın alys'ten de hediye olarak gelince bir saksı dolusu oldular. Güzel mor-mavi tonuyla açmaya hazırlanıyor.
639473

[A_NOMAD]

...Aman Allah'ım bir muscariden beklenmeyecek güzel bir koku;) Bayıldım, bayıldım ;) Sümbül gibi bir koku kraliçesiyle yarışacak yoğunlukta bir koku. Ve çok da güzel.

Görüntüsü de çok güzelmiş, sayın alys bu güzelden ve kokusunun yoğunluğundan muscari başlığında bahsetmişti, şimdi senin güzel ellerinde çiçeklenip kokusunu yaydığını öğrenince çok sevindim ;)


Koku güzel ve yoğun, orası tamam ama kokuyu bir tarif etsene sana zahmet :D

[Sûz-i Dilârâ]

Senin tarifinden sonra koku tarifi olayına bilerek girmedim:D Cesaretim kırıldı, ne yazsam yavan kalacak:D

[A_NOMAD]

...ne yazsam yavan kalacak:D

Deme öyle şeyler, senin yazdığın herhangi bir şeyin yavan kalması söz konusu olamaz :rolleyes:
Hem sen tarif etmezsen ben nasıl zihnimde canlandıracağım onun kokusunu şimdi? :mad: :D (Bkz: Zihinsel koklama :D)

[Sûz-i Dilârâ]

Bu hoyaları İstanbul'dan manolya_ ablam gönderdi. Onun tavsiyesiyle ponza taşı doldurduğum saksıya dikimleri yaptım. Telefon görüşmemizde öyle güzel anlattı ki hevesim coştu:D
Kokulu çiçek zaafım var biliyorsunuz, salonu parfüm sıkılmış gibi kokulu çiçekleriyle güzelleştiren mumlardan bahsedince ben de heyecanla kargomun geleceği günü beklemeye başladım. Dün de kavuştum. Hemen saksılarına aldım. ;)

[Sûz-i Dilârâ]

Deme öyle şeyler, senin yazdığın herhangi bir şeyin yavan kalması söz konusu olamaz :rolleyes:
Hem sen tarif etmezsen ben nasıl zihnimde canlandıracağım onun kokusunu şimdi? :mad: :D (Bkz: Zihinsel koklama :D)

Tamam peki, ama önce iyice bir koklayıp kokuyu burnumda ve zihnimde ayrıştırıp sonra onları söze döküp oradan da klavyeme aktarmak için zamana ihtiyacım var. Akşama inşallah koku aktarımı zihnine yapılacaktır. :D

Azucuk sabur edeceeüü:D:D

[Sûz-i Dilârâ]

Gelelim beklenen muscari ambrosiacum kokusunu tarife:D A_NOMAD'cım sayesinde kendimi bu konuda epey geliştireceğim sanırım. :D

Yukarıdaki mesajdan sonra değişik vakitlerde ara ara gidip gözümü kapatarak ve yoğunlaşmaya çalışarak çiçeği bol bol kokladım. Çağrışımları zihnime yazdım. Son olarak birkaç dakika önce son bir defa deyip saksıyı kucakladım, çocuklardan uzak bir odaya geçtim, bağdaş kurup oturdum ve saksıyı önüme çekip koklamaya başladım.

Gündüz aldığım kokunun içinde kesinlikle sümbül kokusu vardı, yumuşacık insanı sarıveriyor, bildiğimiz sümbül kokusu işte.;) Kokunun büyük bölümünü de bu benzerlik oluşturuyor.

Yasemin kokusu (beyaz yasemin) da gündüz ara ara burnuma çalındı ama akşam alamadım.

Bir koku daha vardı ki gündüz yakaladığım beni çocukluğuma götürdü. Çocukluğumun bir kısmını geçirdiğim ilçemizde bahçe sınırlarına dikilen iğde ağaçları vardı, baharda o mis gibi kokusu, sapsarı parlak çiçekleriyle kerpiç duvarların üzerinden aşağı sarkan ama bir türlü boyuma kadar inmediği için çiçekli dalından koparamadığım... Sonra da olgunlaşan -bana göre tozlu ve boğaza kaçan- meyveleriyle ilçe halkının o vakitler favorisiydi.

Okula giderken -ilkokula- hiç sevmezdim okulu, sokaklar, evim, çay kenarı, söğüt ağaçları hep gözümde kalırdı, bir türlü doyamazdım. Yaz geldi mi de hadii hoop köye...:D

Bahsi geçen iğde ağaçlarına okula giderken gıcık olur, dönüşte pek bi severdim. Malûm eve dönüş yolu, sevimli gelmez mi, mis gibi kokuyu çeke çeke bana göre pek bir uzun olan iğdeli yoldan yürüye yürüye eve dönerdim.

İşte koku tam da o koku, çektim çıkardım muscarinin içinden... İğde çiçeklerinin kokusu... Acelen neydi çocukluğum, sokaklara doyamadığım gibi sana da doyduğum söylenemez:( Şimdi ben anne oldum ama çocuklarım hiç sokak görmüyorlar ne yazık...

Neyse duygusala bağlamayalım. Az önce bir daha kokladım dedim ya Tarsus'a geldiğimizin ilk yılı turunç ağaçlarının ve yeni dünya ağaçlarının çiçekli mevsiminde sabahın erken saatlerinde aldığım kokular da var, yeni dünya kokusu da turunç çiçeği kokusu da...

Özet geçersek, sümbül, yasemin, iğde, turunç ve yeni dünya kokularının toplamı, benim algıladığım. Zihne aktarım gerçekleşmiştir. TAMAM... :)

Muscari demişken hazır, bir de golden fragrance'miz var geçen yıl şeymaçiçekçilikten aldığım. Bu yıl açtı. Hani kavunlu sakız kokusu var ya onun gibi biraz.

[okursan]

Gelelim beklenen muscari ambrosiacum kokusunu tarife:D A_NOMAD'cım sayesinde kendimi bu konuda epey geliştireceğim sanırım. :D

Tasvir o kadar güzel ki koklamış kadar olduk ;)

[Cumhur Tonba]

Ses ve koku.
İnsan beyninin yıllar geçsede unutamayacağı bir öge.
Bugün kahvede genç bir kardeşimiz vardı. Zaten çoğu parfüm kullanıyor.
İnanın giremedim kahveye. Öyle parfümler kullanıyor ki gençler. Nefes almak imkansız.
Bazen kişilerin ismini duyayım, kullandığı parfümlerin kokusunu hissediyorum. Ben de çarpıntılar başlıyor, kalp atışlarım hızlanıyor.
Fakat yukarda sizler harika doğal kokulardan bahsetmişsiniz.

Muscari, nergis, yasemen, iğde, turunç, hoyalar vs.

Bir harika kokuda. Çimen biçerken ortaya yayılan kokudur. O geldi şimdi aklıma. Ne de güzel kokar. Sanki şu an kokluyorum. Hissediyorum.

[A_NOMAD]

Gelelim beklenen muscari ambrosiacum kokusunu tarife:D...

Koku tarifinde zirveye yerleştin arkadaşım, harikasın ;)

Sayende ciddi ciddi zihinsel koklama olayını deneyimlemiş oldum, öyle ki yarın öbür gün bir yerde duysam 'ben bu kokuyu tanıyorum, bu muscari ambrosiacum kokusu' diyebilecek kadar kokuyu tattım, hatta hafızama da kaydettim :D

İğde kokusu seni yine alıp gezintiye çıkartmış, iyi de etmiş ;) Büyük keyifle okudum, kalemine-yüreğine sağlık, çok teşekkür ederim ;)

Kavunlu sakız kokusu ise -ne yalan söyleyeyim- beni o kadar cezbetmedi ama görüntüsünü çok beğendim :rolleyes:

[Sûz-i Dilârâ]

Ses ve koku.
İnsan beyninin yıllar geçsede unutamayacağı bir öge.
Bugün kahvede genç bir kardeşimiz vardı. Zaten çoğu parfüm kullanıyor.
İnanın giremedim kahveye. Öyle parfümler kullanıyor ki gençler. Nefes almak imkansız.
Bazen kişilerin ismini duyayım, kullandığı parfümlerin kokusunu hissediyorum. Ben de çarpıntılar başlıyor, kalp atışlarım hızlanıyor.
Fakat yukarda sizler harika doğal kokulardan bahsetmişsiniz.

Muscari, nergis, yasemen, iğde, turunç, hoyalar vs.

Bir harika kokuda. Çimen biçerken ortaya yayılan kokudur. O geldi şimdi aklıma. Ne de güzel kokar. Sanki şu an kokluyorum. Hissediyorum.

Haklısınız Cumhur bey, bazen yolda yürürken yanımdan geçenlerden suratıma çarpan kokular, epey uzun bir yol arkadaşlığı ediyorlar bana. Bunala bunala yürüyorum:o

Bitki deyince aklıma üç şey geliyor, yaprağı, çiçeği, kokusu... Kokusuz çiçek yavan bulgur pilavı gibi:D

Çimen kokusu da çok güzeldir, köyde baharda çayırlarda hissederdim, inek yaymaya giden arkadaşlarıma heveslenir, peşlerine takılırdım:D O günlerimden epey ot kokusu kalmıştır burnumda:D

Bir de yağmurdan sonraki toprak kokusu her ne kadar bitki olmasa da çok çok güzel bir kokudur.

[Sûz-i Dilârâ]

Koku tarifinde zirveye yerleştin arkadaşım, harikasın ;)

Sayende ciddi ciddi zihinsel koklama olayını deneyimlemiş oldum, öyle ki yarın öbür gün bir yerde duysam 'ben bu kokuyu tanıyorum, bu muscari ambrosiacum kokusu' diyebilecek kadar kokuyu tattım, hatta hafızama da kaydettim :D

İğde kokusu seni yine alıp gezintiye çıkartmış, iyi de etmiş ;) Büyük keyifle okudum, kalemine-yüreğine sağlık, çok teşekkür ederim ;)

Kavunlu sakız kokusu ise -ne yalan söyleyeyim- beni o kadar cezbetmedi ama görüntüsünü çok beğendim :rolleyes:

Ben teşekkür ederim arkadaşım;) beğenmene sevindim. Senin ısrarın olmasaydı ayrıştırma işine bu kadar dalamazdım. Şimdi tepemde iki cüceyle savaş verirken hiç romantik olmuyor ama ben de sayende geçmişten bir esintiyle serinlettim, stresli annelik maceramı.:D

[Sûz-i Dilârâ]

Kalonşoları bu yıl doğu balkonda tuttuğumdan geç çiçeklendi. Önce içlerinde en azmanları olan turuncular, geçen sene saksılarındaki diğer renkleri boğduğunu gördüğüm için saksıları ayırmıştım. Bu sene de yanıltmadılar ve en önce onlar açtılar. :D

639559
639560
639561

Kırmızı kalonşo üstten çekim, azıcık da yandan.
639562
639563

[Sûz-i Dilârâ]

Bu da pek mini ve şirin beyaz çiçekli bir ot, iki yıldır ful saksısında kendiliğinden bitiyor. Fule verdiğim limon tuzlu sudan şikayetçi değil. Isırganla birlikte saksı tabanını süslüyorlar.
639564
639565

Köyde kapı kapı dolaşıp arayıp bulduğum ve arsızca el koyduğum ters lâle soğanım, Allah'tan gençlerimiz saygılı da, "Bu lâle artık benim Fatihcim" dediğimde "canın sağolsun abla, şu saksıda sümbüller de var onları da istersen alabilirsin" diyecek kadar da engin gönüllü köylülerim var. :cool:

639567

[Sûz-i Dilârâ]

Bu güzel, geçen yılın kahramanlarından hem kavurucu yaz sıcaklarını hem de kuru kış soğuklarını atlattı ve çiçek açtı.
639568
639569

Zengarden'dan aldığım amaryllis soğanlarını sonbaharda dikmiştim, erken baharda çiçeklerini açacak gibi.

639570

[Sûz-i Dilârâ]

Amaryllis açmış.

[YeniGine]

Sevgili Suzi Dilara maşallah; kalonçlarına bayıldım iyi donmamışlar, amarallisin de pek bir güzel. Emeklerine sağlık.

[Sûz-i Dilârâ]

YeniGinecim çok teşekkür ederim. Kalonşolar burada bütün kışı balkonda geçirdiler. İklim müsait olunca aşırı hassaslar hariç hepsi balkonda kışlıyorlar.

Gelelim mevsim güzellerinin en güzeline ve en güzel kokanına: Frezyalara.

Hikâyelerini geçmiş sayfalarda anlatmıştım. Sayın Dumlupınar, sayın kgursan'dan gelen ve benim geçen yıllardan kalan soğan ve tohumları diktim, ektim.

Tohumlar bir acaib şekilde çimlenip çimlenip kurudular, çok azı hayatta kaldı.

Özellikle sayın Dumlupınar'ın gönderdiği tohumlara gözüm gibi bakmıştım, şimdi hayatta kalanları hazirana çıkarıp soğandan çoğaltma telaşındayım.
60 adet gönderdiği soğanların durumları iyi, çiçekleniyorlar, yalnız hangi saksıdalar unuttuğum için "şu saksı" diyemiyorum ama iri soğanları diktiğim üç saksının da durumu şu an gayet iyi. Geçen yıl frezyalarımı kızartıp sonra da kurutan hastalık olmadı bu yıl -bir iki soğan dışında-.

İşte birer birer açmaya başlayan frezyalarımdan şimdilik iki kare:D

640866
640867

Bunlar da zengarden'dan aldığım lâlelerden ilki.
640868

Bunlar da yine zengarden'da Türkistan lâlesi diye satılan ve isminin hürmetine almadan edemeyeceğim botanik lâleler. Bir tanesi açmış ben yokken, solmuşuna yetiştim, diğerleri açarsa onların fotoğrafını eklerim.
640869

Bu da yine bizim oralarda yetişen ve bende dağdan sökülmüş orjinali de bulunan ters lalecikler.
640870

[Sûz-i Dilârâ]

En son ters lâlede kalmışım, yine ondan devam edelim.

641139

Bu minik hercai geçen yıl dökülen tohumlardan, kendi kendine çimlenmiş, ben de alıp nergislerin arasına taşıdım, çiçek de açtı bebek surat;) Bunun gibi üç tane daha var.

641140

[Sûz-i Dilârâ]

Ülkemizde yetişen nadide soğanlılardan "Leucojum aestivum" göl soğanı, yaz kardeleni. Anavatanı Türkiye. Soyu tükenmekle karşı karşıya yazdığı için hemen sipariş verdim. Amacım uygun bir ortam ayarlayıp yetiştirmek, çoğaltmak.

"...bugün Dünya pazarında yıllık değeri 19 milyar dolar olup, üretimi ülkemizden yasa dışı yollarla yolladığımız Bulgaristan'da yapılmaktadır. (Bkz. https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/24833647 )"

Niye hiç sahip çıkmayız maddî-manevî servetlerimize, niye bu kadar paragözüz:mad: Niye bu kadar kolay satılığa çıkarıyoruz sahip olduklarımızı... Aslında biliyorum da neyse...

Şimdilik saksıya diktiğim göl soğanlarımdan bir tanesi çiçek açtı. :D
641141

Amaryllislerimden ikincisi de çiçeğini açtı. :D

641142

Balkon demirine astığım kalonşolar. Bizim köyde adları "kaymakam kaşığı" imiş.;)

641143
641144
641145

[Sûz-i Dilârâ]

Bugün tohum ektim, kendimi biraz geç kalmış hissediyorum, bu işleri şubat ortasında hallederdim geçen yıllarda.

Neler ektim; Önce mercan ağacı tohumları, sonbaharda burada bir seraya gitmiştim, bitkileri almış, çıkışta çiçekli zamanından beri gözüme kestirdiğim mercan ağacının tohumlarını kontrol etmek için durmuştum.

Tohumlar yeşildi ama yerleri kontrol edince geçen yıldan düşenleri, kabuklarının içinde muhafaza edili şekilde bulunca çok da sevinmiştim. Onları topladım, her zamanki gibi seradan birine söyleyip iznimi de aldım. :rolleyes: İyi ki toplamışım, zavallı, saksılı minik ağaç donmuş, seranın içinde hem de. :( Onu da budamışlar, taze tohumlar da gitmiş çöpe.:(

Sonra, titanopsis, kaktüs ve sukulent tohumları ektim, sevgili A_Nomad, "uzun sürer büyümeleri" dedi bir telefon konuşmamızda ama n'apayım, izlemeyi de seviyorum, tohumların büyümesini. :rolleyes:

Bir de yabanî bergamot ektim, büyük bir iştahla:D

Unutmadan üç adet shu mei (bu isme bayıldım), su yasemini tohumunu da ektim minik kaplara. :cool:

Daha ekilecekler çoookk, peygamber çiçekleri (pembe, beyaz, kırmızı, mavi), köyden getirdiğim papatya tohumları, kudret narı, etobur tohumları (yağmur yağmasını bekliyorum, yağmur suyuyla sulanıyormuş ya, dolaba biraz su stoklamam lâzım). :)

Bir de fotoğraf ekleyeyim, renksiz olmasın mesaj.

[A_NOMAD]

...Bir de fotoğraf ekleyeyim, renksiz olmasın mesaj.

Diğer arkadaşlara da oluyor mudur bilmem ama ben senin yazdıklarını okurken her cümlede farklı bir manzaraya bakarken buluyorum kendimi, dolayısıyla herhangi bir mesajının renksiz olması ihtimal dahilinde değil ;)


Sana sevimsiz bir haberim var: Hani bendeki ylang ylang tohumları vardı ya, artık yok. :( Toprağı epey eşeledim, sonra saksı toprağını komple boşaltıp ince ince tohum arayışına girdim ama yok olmuşlar :(

[Sûz-i Dilârâ]

Çok teşekkür ederim arkadaşım, kalp kalbe karşıdır. Ben senin sayfana bakarken senin evinde elimizde çayımız, birer birer çiçeklerinin başında geziyormuş gibi hissediyorum;) Sıcak anlatımın, düzgün Türkçen ve kullandığın noktalamalarla süslediğin bitkilerinin hikâyeleri ve güzel bitkilerin. Mor menekşeye yıllar sonra yeniden sen heves ettirdin, milii'ni görünce bir kırmızı da bana aldırttın, minik bahçen (o saksı kaç litrelik? Her gün yeni bir bitkinin adını söylüyorsun :D içinde kaç çeşit bitki var? Mübarek botanik bahçesine dönmüş:D iyi ki de dönmüş;) )

Ylang ylang tohumlarına şaşırmadım, üzerlerine eğilip bir avuç toprağın içinde az aramadım. Bazılarını buldum bazılarını bulamayıp diğer saksılara döktüm. Baş ağrısı ve göz ağrısı yanıma kâr kaldı:D

Sana sıkıntı vermedilerse sorun yok. ;) Deneyim oldu senin için;)

[A_NOMAD]

...minik bahçen (o saksı kaç litrelik? Her gün yeni bir bitkinin adını söylüyorsun içinde kaç çeşit bitki var? Mübarek botanik bahçesine dönmüş. iyi ki de dönmüş...

Ylang ylang tohumlarına şaşırmadım...

...Deneyim oldu senin için;)

Ben de çok teşekkür ederim ;) Hayat bu ya, bakarsın günün birinde kanlı canlı oturup çayımızı birlikte yudumlamak da kısmet olur...

Minik bahçemin litre ölçüsünü hatırlamıyorum ama muhtemelen sadece 20-25 litre kadardır. Daha -donlardan nasibini aldığı halde hala hayatta olduğunu fark ettiğim ama henüz bunu netleştirecek bir filiz sürmemiş olan- melisam da var orada :D

Annem 'bilmemkimin dağarcığı gibi, teptikçe alıyor mübarek' der böyle durumlar için, benimki de o hesap :D :D


Ylang ylanglar için, ne yalan söyleyeyim epey üzüldüm ama o ukalalığın bir bedeli de olmalıydı elbette, bu da bana ders olsun :rolleyes:

[münevver48]

Sevgili Sûz-i Dilârâ bu gün bende orkide ağacı ve su yasemini tohumlarını ektim.iki gün nemli pamuk içinde şişmesini beklettim. tabi buna mercan ağacı tohumunu da dahildi.fakat hiç bir şişkinlik göremeyince, hafif bir çentik atıp bu geceyi suda bekletip yarın ekeceğim. iki tanede selluka tohumum var. inşallah çimlendirmeyi başarırız. ayrca bahçe vanilyası tomurcuklarını göstermeye başladı bir ara fotoğrafını paylaşırım. diğer çalı adını sordum cevap veren olmadı. sizce pembe çiçekli prenses çiçeği olabilir mi? sevgiler.......

[Sûz-i Dilârâ]

Sevgili Sûz-i Dilârâ bu gün bende orkide ağacı ve su yasemini tohumlarını ektim.iki gün nemli pamuk içinde şişmesini beklettim. tabi buna mercan ağacı tohumunu da dahildi.fakat hiç bir şişkinlik göremeyince, hafif bir çentik atıp bu geceyi suda bekletip yarın ekeceğim. iki tanede selluka tohumum var. inşallah çimlendirmeyi başarırız. ayrca bahçe vanilyası tomurcuklarını göstermeye başladı bir ara fotoğrafını paylaşırım. diğer çalı adını sordum cevap veren olmadı. sizce pembe çiçekli prenses çiçeği olabilir mi? sevgiler.......

Hadi inşallah hepsi çimlenirler Münevver hanım;)

İnanın o bitkinin ismi hakkında hiçbir fikrim yok. Tek hatırladığım sevgili gilan'ın bahçe sayfasında rastladığım, orada da isim verilmiyordu sanırım:(



Balkonumdan devam edelim. Sayın alys'in hediye nergislerinden açmayan kalmadı, bir kısmı da ben yokken açmış. Bunlar en sona kalan ve kokulu olanlar.

641358

Bir ay olmadı, zambak saksılarını boşaltıp yavruları ayırmıştım. Anaçları ayrı saksıya yavruları ayrı saksıya. Yavrular da anaçlar da geliyorlar bakalım anaçlar çiçek verecekler mi bu sene. :confused:

641359

Frezya mevsimi, biraz da onlardan ekleyelim. Keşke mis kokularını duyabilseniz.
641360
641361
641362

[Sûz-i Dilârâ]

Buraya notunu almış olalım.

Eşim çocukları alıp dışarı çıkınca ben de fırsattan istifade bir leğene yanmış gübre doldurup bitki diplerine birer kaşık verdim, arkasından da suladım. Her yer yine saksılardan taşan sularla doldu. :D Bir ara temizlerim. :D

[sevgihoca]

Maşallah arkadaşım,balkonunuza bayılıyorum.Bu kadar güzel çiçekler,bir de çocuklar,sizi tebrik ediyorum.En aktif,en başarılı balkonlardan biri görüyorum sizin balkonu.Sevgiler.

[Sûz-i Dilârâ]

Çok teşekkür ederim sevgihocam;) Sizin balkonunuzun ve çiçeklerinizin bakımlı, temiz görüntüsü ve cicili bicili aksesuarlarınız da benim favorilerimden.;)

Orman sümbüllerimiz de yavaş yavaş açmaya başladılar, pembe-mor karışımı renkleri bana çok güzel göründü.
641640

Bu da sayın alys'ten gelen farklı bir nergis, ortasındaki kırmızı halka çok hoş. ;)
641641

[Sûz-i Dilârâ]

Bugünlerde balkonumdan çıkmak istemiyorum. Bitkilerin en güzel zamanları, esneye esneye acele etmeden uyananlar, çoktan uyanıp çiçek açanlar, tomurcuğa duranlar, filiz sürenler...

Mis kokulu frezyalarım açmaya devam ediyorlar, rengarenk, sarı, beyaz, pembe, kırmızı... En çok mutlu olduğumsa, önceki sene tohumdan elde edip bu sene yavru olarak ektiğim soğanların anaç haline gelmesi ve çiçek açmaları. Daha bir sevimli bakıyorlar bana sanki saksılarından "anne anne" diye çağırıyorlar ... ;)

Göl soğanlarımın tamamı açtı neredeyse, içinden aniden bir kurbağa "vırakk" deyip çıkıverecek gibi;) Adı "göl"lü ya, göl kenarlarındaki yosunlu, sazlık alanlarda bol bulunurlar... Çağrışım yapıyor çocukluğumdaki minik, durgun suların içinden ya da arkın kenarındaki otların arasından gelen kurbağa korosunun beste ve güfteleri...

Nergisler ayrı bir alem, açmaya devam ediyorlar, aynı yapraklı bitkilerden farklı farklı çiçekleriyle ayrı birer mucizeler, üstelik bazıları mis gibi kokulu...

Orman sümbüllerim, hem zarif hem fantastik, ismindeki "orman" kelimesinden mi nedir, kuytu, yosunlu, ıslak ve yeşil bir atmosfere götürüyor zihnimi, onlara bakarken huzur dolduğumu hissediyorum.

Muscarilerim Türk çayırlarının sevimli afacanları ... İçinden bir pericik çıkıverecek gibi sürprizli, gizemli bakışlar atıveren neşeli yaramazlar...

Ya lâlelere ne demeli, asil, naif, aristokrat... Ona söze ne lâzım, koca devre ismini vermiş, kelli felli devlet adamları işi gücü bırakıp onun ardınca koşmuş, aşılamış, yarışmalar düzenlemiş, tek bitkiye insan gibi adlar konulmuş.

Daha yazayım dedim ama benim obur kızım geldi ve "öpücük verirsem çay-bal* verir misin? dedi. Bu soru nezaketen "hayır" deyin de sonucunu görün:D Otoritemi sarsmamak adına "elbette kızım" diyorum.

*Çay-bal; pekmez ve su karışımından oluşan şerbete bizimkilerin verdiği isim...


Son not: Bu seferlik bitkilerimi fotoğraflarla değil de kelimelerle anlatmak istedim.

[Sûz-i Dilârâ]

Bir tohum çimlendirme macerası ...

Bir gün evde oturmuş bir tv programını izlerken (TRT1-İyi Fikir) orada avokadonun muzdan bilmem kaç kat fazla potasyum içerdiğini duydum.

Ben Anadolu çocuğuyum elma, üzüm, şeftali bilirim, ananas (o da geçenlerde köklendirme denemesi için aldıklarım dışında) avokado, mango neyim bilmem; hayatım boyunca yemişliğim olmadığı gibi nasıl yeneceğini de internete bakıp öğrendim:D

Allah biliyor ya "kaç katı potasyum" lafını duyunca aklıma ilk enzim geldi, öyle alayım tadına bakayım diye düşünmedim.

Ben zaten bu ithal meyve (genel olarak bütün ithaller) işlerine de karşıyım, suyu mu çıktı Anamur'un muzunun, İzmir'in üzümünün, Amasya'nın elmasının...

Neyse bu defalık dedim ya enzim düşüncem baskın geldi, manavdan bir tane aldım (tanesi 5 tl) merak edip tadına baktım, hiç de beğenmedim. Çekirdeği dışındaki kısımları muz kabuklarıyla karıştırıp enzim yaptım.

Biliyorsunuz biz ağaçlar.net'çilerin tohum, çekirdek zaafımız vardır. Elimize geçen en bildik tohumları bile saksı diplerine sokuşturmaktan kendimizi alamayız. Tohuma durmuş bir ağaca, çiçeğe rast gelsek bir peçete arasına bir miktar tohum almadan duramayız. :D

Neyse avokadonun çekirdeğiyle baş başa kalınca zihnim geriye gitti. Van'da bahçıvan olması gerekirken akademisyen olmuş olan hocamın odasındaki avokado çekirdekleri aklıma geldi. Kürdan mıydı, çöp şiş miydi bir şeylere saplayıp plastik bardaklarda çimlendirmeye çalışıyordu:dilli:

Ben o kadar uğraşamam deyip saksılardan birine çekirdeği gömdüm, çimlenmezsen çürür gübre olursun deyip oradan savuştum.

Geçenlerde o saksıdaki çimlenmiş tohumları başka saksıya şaşırttım ve hiç bir çimlenme belirtisi göstermeyen avokado tohumunu tutup çektim. Çatırt diye sesler duyunca içim cız etti. Bizim çekirdek meğer çimlenmiş, altta kök yapmış. Hiç uzatmadan toprağı bastırıp tekrar suladım ve bir daha dokunmadım. Gitti diye üzülürken bizimki dirençli çıktı ve çimlendi.

Kendisi aşağıda;
645914

Not: Ananas köklendirme maceram hüsranla sonuçlandı. Hem mantar ilacına bulanmış hem de bulanmamış şekliyle iki kere suya koyduğum ananas sapları çürüdü.

[Sûz-i Dilârâ]

Sardunyalar en güzel zamanlarında cömertçe açıyor çiçeklerini...

[Dumlupınar]

Sn.Sûzi Dilârâ yarın ilk işim avakado alıp tohumunu toprakla buluşturmak...
Sardunyalar coşmuş ki hem ne coşmak...

[YeniGine]

Sevgili Sûz-i Dilârâ sardunyalarına, kalonçlarına maşallah maşallah!..

Bugün sardunyalarımı sularken 'Siz büyüyeceksiniz de, çiçek açacaksınız; ben de göreceğim inşallah' dedim. Bu sene pek yeni sardunya almadım geçen seneden kışın donup kökleri sağlam kalanlar var elimde. Paylaşımlarında bitkilerine verdiğin gübrelerden hiç bahsettin mi? Biliyorsun ben forumda görsel üyeyim. :o

[Sûz-i Dilârâ]

Sn.Sûzi Dilârâ yarın ilk işim avakado alıp tohumunu toprakla buluşturmak...
Sardunyalar coşmuş ki hem ne coşmak...

:D Avokado'yu sonbaharda almıştım, üzerinden rahat 7 ay geçmiştir. Siz de ekin, çimlenmezse bendekini size yollarım:D Tadını da beğenmedim zaten:D

[Sûz-i Dilârâ]

Sevgili Sûz-i Dilârâ sardunyalarına, kalonçlarına maşallah maşallah!..

Bugün sardunyalarımı sularken 'Siz büyüyeceksiniz de, çiçek açacaksınız; ben de göreceğim inşallah' dedim. Bu sene pek yeni sardunya almadım geçen seneden kışın donup kökleri sağlam kalanlar var elimde. Paylaşımlarında bitkilerine verdiğin gübrelerden hiç bahsettin mi? Biliyorsun ben forumda görsel üyeyim. :o

YeniGinecim, sardunyalarıma geçen yıl bahar aylarında enzim veriyordum. Yaz sıcaklarında balkona bile çıkmak istemediğim için bir şey vermedim, sadece gölgeye çekip kök çürümesi olmaması için sadece azami dikkatle su işini ayarlamaya çalıştım.

Ölenler oldu, bunlar kalan sağlar. Ceylan sardunyalar ikinci yılında daha iri ve daha çok çiçekleniyor.

Komşuma verdiğim çelikler, onun umursamaz bakımı altında 3. yılına çıktılar, görsen kötü toprakta, yarı gölgede üzeri çiçekten görünmüyor.:rolleyes: Doğru dürüst sulamıyor bile:confused:

[Sûz-i Dilârâ]

Abim yaylaya gitmiş, bu fotoyu akşam gönderdi.
İçim gitti, biliyorsunuz soğanlı türlere ayrı zaafim var. En kısa zamanda köye gitmeli.

[akçabardak]

Bunlar çok güzelllll bayıldım ben bunlara, bunların adı nedir ki... laleye benziyor ama çiçekler aşağı doğru bakıyor.

[Sûz-i Dilârâ]

Sarı ters lale abla😊 etrafları anemon, kırmızı lale, sümbül dolu.

[akçabardak]

Teşekkür ederi, şimdi orada olmak vardı...

[A_NOMAD]

Bu sayfaya gagalı bir fotoğraf yüklenecekti, her güncellemede heyecanla açıyorum ama hala gaga göremedim :mad: :D

Sarı ters lalelere bayıldım ve ciddi ciddi memleketini kıskandım, değişelim mi memleketleri, ne dersin? :D

[Sûz-i Dilârâ]

Gagayi tamamen unutmuşum, yarın gündüz gözüne çeker eklerim inşallah.😄beklettiğimiz için özür.
Balıkesir çok güzel yerdir, ben çok severim. Ama istersen gel birbirimizin fahri hemşehrisi olalım. Memleketlerimizi değişmemize gerek kalmaz böylece 😉 . Ben de senin anneni kıskanıyorum laf aramızda durmadan çiçek gönderiyor sana. Benimki de deli gibi arayıp sonunda bulduğum çiçekleri başkalarına veriyor. Gel anneleri degiselim.😁

[Sûz-i Dilârâ]

Gündüz gözüyle çekerim dedim ama mutfağın akşam ışığı da fena değildi. Balkonu temizlemek için bazı bitkileri mutfağa aldığımda bizim cikcik de gelince hah dedim tam çekimlik. İşte bizim gaga:D

[Sûz-i Dilârâ]

Sezonun ilk tohumlarını almaya başladım. Muscari armeniacum ve ambrosiacum tohumları karşılaştırması.

Armeniacum tohumları daha küçük.

647104
647105

ambrosiacumlar: Ağırlıkla sümbül gibi kokan çiçekler açıyor.

647106
647107

Bu da kelli felli bir çiçek serasının bastırdığı takvim. :D Yeni Gine'ye "sardunyam" diye yazmışlar. :D Gel de dalga geçme:D
647108

[Sûz-i Dilârâ]

647109

Kafkas gülü-hercai kardeşliği.

SDurul ablamdan 3 yıl önce gelen mavişim, köyde, forumda, komşularımdan pekçok kişiye verdim. Bende kalanları da güzel bir toprak hazırlayıp kocaman bir saksıya diktim. Çok hoşuna gitti ve coştu. Bu coşkuya yaraşır çiçekler bekliyorum. :D
647110

Acaba bende çiçek açtığını görür müyüm diye alıp ilk baharında çiçek açan ve beni şok eden ful arap yaseminim. Bu sarmaşık forumlusu. Niye şok oluyorsam sanki gardenya. :D Mis kokulu çiçeklerini açmaya hazırlanan güzelim.

647111

Son olarak klasik amaryllis, çiçekleri çok güzel kokuyor.
647112

[Selma_321]

Maşallah gagalınıza bayıldım o ne güzellik. Gerçekten muhteşem bayıldımmm. Bu arada ful çok hoşve sağlıklı gözüküyor. Benimde var ama uçları hep kuru anlamıyorum niye öyle oluyor. Limontuzlu suda veriyorum ara ara:(

[A_NOMAD]

...Gel anneleri degiselim.😁

Vermem ben annemi :D Gerçi hazır büyümüş iki dünya güzeli toruna sahip olma fikri onun benden vazgeçmesine sebep olabilir bak :D

...İşte bizim gaga:D

Allahım bu nasıl bir güzellik!! Nasıl içim gitti anlatamam, maşallah çok güzel çok... ;)
Ya neden bu kadar uzaktasın, yavrusu olursa diyerek sulanılamıyor bile bu mesafeden, oofff of... :mad: :D



Her zaman olduğu gibi bütün bitkilerinin maşallahı var ama ben özellikle o saksıdan meraklı bakışlar atan hercailerine hayran kaldım, şirin şeyler ;)
Ellerine sağlık arkadaşım.

[Sûz-i Dilârâ]

Yine bizim yayladan, dogal ortamından kaya bitkisi😁

[Selma_321]

Yine bizim yayladan, dogal ortamından kaya bitkisi😁

Bu ne güzellik yaaa. Oldu mu kaya kovuğunda bile oluyor böyle nazsız sözsüz. Yok çiçeklere fazla yüz vermemek gerekli anladığım o. Çok umursayıp sevince çok nazlanıyorlar. Aklıma gelmişken gagalınız balkonda mı kaçmıyor mu o muhteşem yaratık. Bebişleriniz de eminim çok seviyorlardır. Mutluluk veriyordur eminim

[Sûz-i Dilârâ]

Bir haftalık köy gezisinden sonra bitkilerimin son hallerini paylaşmak istiyorum.

Parfüm kokulu yılbaşı sarmaşığım, geçen yıl tohumdan yetiştirdim. Bu yıl saksıyı büyütünce coştu.
649041

Sellukayı geçen yıl büyük ümitlerle güney balkona almıştım ama cehennem sıcağını sevmedi, erkenden tomurcuklandı ama ani bastıran kavurucu sıcaklarda hepsini döktü, sonra da tek tük ölgün çiçekler açtı, tohumsa hiç vermedi. Selluka sıcağı seviyor ama saksıda değil, bahçede kökleri serin toprağın derinliklerine doğru inerken üst aksam güneşe doğru gitmek istiyor.
Bu sene tekrar doğu balkona alındı. Hem burası arıların da uğrak mekânı, tohum da tutar diye bekliyorum.
649042

Sayın telatodan gelen ve üçüncü senesinde olan tek glayölüm. Üç yıldır hep çiçekli. Bu sene yavru da vermiş kenarından bir sevindim ki sormayın. ;)
649043

Sarmaşık ful arap yaseminim mis kokulu çiçeklerini açmaya devam ediyor. Çiçeğinin kokusu çalı formlu olana göre daha yumuşak. Ancak kötü tarafı her ikisinin de çiçek ömrü kısa. Yere dökülen çiçekleri kokmaya devam ediyor, ben de toplayıp mutfağa getiriyorum orada kokluyorum. ;)
649044

Çalı formlu ful yaseminim, bu sene budamadım, her sürgün başından ikili üçlü tomurcuklar veriyor. Ancak gelişimi zayıf kaldı çünkü fırtınalarda kuytuya çekmedim, rüzgârlar çok hasar verdi.
649045

[Sûz-i Dilârâ]

Geçen yılki lisilerim. Sulamaya devam, aşırı sıcaklarda gölgede durarak kurtuldular.

Bu yılkiler henüz bebek, bunlar erkenden çiçekleriyle beni sevindirecek. Bakalım hangi renkler kalmış:D
649046

Tohumdan çimlenen avokado fideciğinin son durumu. 649047

[Sûz-i Dilârâ]

Durum raporlarını geçelim:D

Gloksinyalar, 6 tanesi bu sene sayın alys'ten alındı. Bunlardan beyaz renkli olanı uyanmadı. Kalan 5 tanenin tamamı uyandı. "Hollywood" isimli mor renkli olanı diğerlerinden oldukça uzun süre sonra uyandı henüz yeni ve minicik yaprak verdi. İşte uyanan dördü:
650252

Bunlardan ikisi geçen yılki anaçlarım, kalanı geçen yıl sayın cengizildas'tan yaprak olarak gelip ürettiğim yavru gloksinyalar.

650253

Bunlar da geçen yıl kendi bitkilerimden yedeklediğim üretimlerim. Saksıların boş gibi göründüğüne bakmayın tamamı uyandı. ;) Nereden nereye görmek istediğim için yeni uyanmış hallerini de ekliyorum. 650254

Bunlar da kalan üçü ;)
650255

Bu bebişi de saksı kalmadığı için 8 cmlik saksıya almıştım o da uyandı. Bir tane daha var böyle, o da uyandı uyanacak. ;) Arkada yeni ylang ylang çimlendirme denemelerimi görüyorsunuz:) Üç adet mor salkım, 5 adet de su yasemini yeniden ekildi.
650256

[Sûz-i Dilârâ]

Bu sene zambak soğanı almadım.
Sayın kgursan ve sayın alys'ten geçen yıl aldığım soğanların bu yıl için ne olacaklarını merak ettiğimden kış ortası saksıları döküp soğanları çıkardım, çürüyenleri attım (iki tane) çürümek üzere olanları temizledim ve ayrı saksılara aldım. Sağlam soğanları da iki saksıya paylaştırdım.

Tabi ki temiz, kum karıştırılmış toprak kullandım.

Demir eksikliği belirtilerini gösterince iki kere demir verdim, hazırladığım ısırgan özütünden iki kere, her sulamada da enzim karıştırılmış su verdim.

Bazıları yeşerdikten sonra öldü. Ancak sonuç tatmin edici.

Yavruları da ayırmıştım, iki ayrı saksıya da onları dikmiştim. Onların durumu da iyi. ;)

İlk açan sayın alys'ten gelen sarı zambağım oldu. Mis gibi de kokuyor. Akşamları gloksinyaya bakmaya gittiğimde bol bol kokusu geliyor burnuma.:D
650261
650262

Bir kokulu güzel daha. Bu minik çiçekli hercai, kafkas gülü saksısında yaşıyor. Mis gibi koktuğunu görünce fotosunu çekip eklemeden edemedim.
650263
650264

Son olarak mavi kelebek çiçeğim. İlk çiçeklerini geçen yıl ben köydeyken açmıştı sonra da sıcaklarda kuruma tehlikesi atlatmıştı. Gelir gelmez yoğun bakıma alıp zar zor kurtarmıştım. Çok iştahlı olmadı ama kurumadı da bu bahar atağa geçti, çok güzel çiçekler verdi ama bir türlü buraya ekleyemedim. Şimdiki sevincim bitkimi biçimsizleştiren uzun yapraksız dallardan yeni sürgünler gelmesi ve dolmaya başlaması. Suyu çok seviyor güneşi ise hiç sevmiyor. ;)
650265

[Sûz-i Dilârâ]

Maviş sultan çiçeklenmeye başladı. Köye gittiğimde eşim sulamayı unutmuş geldiğimde yapraklar sararmaya başlamıştı, bol bol soğuk suyla sulayınca kendine geldi.
650266

Son olarak bir gecelik gelin tomurcuk verdi büyük bir merakla çiçek açacağı geceyi bekliyorum. Daha çok da kokusu için şu muhteşem kokuyu çok merak ediyorum.
650267

[A_NOMAD]

...Son olarak bir gecelik gelin tomurcuk verdi büyük bir merakla çiçek açacağı geceyi bekliyorum. Daha çok da kokusu için şu muhteşem kokuyu çok merak ediyorum...

Canım hepsi harika, ellerine sağlık ;)

Hayallerini yıkmak istemem ama tomurcuk veren atlasın bir gecelik gelin değil, başka bir tür. Umarım o da kokulu çıkar :rolleyes:

[Sûz-i Dilârâ]

Hadi ya:o

Peki aynı saksıda beraber yaşadıkları şu arkadaş bir gecelik gelin mi:confused:

[Sûz-i Dilârâ]

Çimlenen yabani bergamot otu tohumlarından bir kısmı. Diğerleri şaşırtılıp hediye edildi. Bunlar bana kalanlar. Köye gidip şifalı bitki minik tarlama dikilecek. :D

[A_NOMAD]

Hadi ya:o

Peki aynı saksıda beraber yaşadıkları şu arkadaş bir gecelik gelin mi:confused:

Evet, bu arkadaş bir gecelik gelin yani Epiphyllum oxypetalum ;)

[Sûz-i Dilârâ]

Bu da doğal ortamlarında yabani irisler�� ve düğün çiçekleri... Bizim eller oy bizim eller ��

[Sûz-i Dilârâ]

Zambaklarım muhteşem çiçeklerini açmaya devam ediyor. Öyle güzel kokuyorlar ki anlatamam.
Sarı çiçek hastasıyım ya gözüme daha bir güzel görünüyor.

[Erdal Hoca]

Yine bizim yayladan, dogal ortamından kaya bitkisi😁

Sayın Sûz-i Dilârâ, bu kaya bitkilerinin tohumlarından almak mümkün mü acaba?

[Sûz-i Dilârâ]

Maalesef sayın Erdal Hoca, fotoğrafların çekildiği yaylalar çok uzak, sadece erkekler belli bir mesafeye kadar traktörle gidiyor sonrası yayan olduğu ve epey yüründüğü için bizi yanlarına kabul etmiyorlar, ayak bağı olmayalım diye. :D Çok yalvardım abimlere. :mad:

Onlara söyleyeceğim bu çiçeği bulacaklar da tohumunu alacaklar da bana getirecekler:( Hepsi tamam olsa bile çiçeğin yetiştiği kayalıklar yüksekse tehlikeli de olabilir, zaten görüntüler düz duvar gibi tırmanılabilir mi onu da bilmiyorum.

[Sûz-i Dilârâ]

Merhaba arkadaşlar, 20 gündür köydeydim, birkaç günlüğüne eşimin işleri için birlikte geldik, fırsattan istifade çiçeklerimi göreyim, bakımlarını yapayım dedim.

Fotoğraf makinem yok maalesef ama sözlü olarak zihninizde resimleştirebilirsem sevinirim. :D

Adeniumlarım iki tanedir kendileri ve 6 seneliktirler. Bir tanesi iki yıl önceydi sanırım çiçeklenmişti diğeri çiçek açmaya niyetsiz tüneyip duruyordu saksısında. Kök çürümelerine doyamayan ve çiçek açmaya niyetlenmeyen bitkilerimi gözden çıkarma düşüncem bile yetti onlara. Sizlerin de başına çok geliyordur bu durumda hemen bir toparlanma ve tomurcuklanma telaşına girer bitkiler. Daha ben gitmeden önce çiçek açma çalışmalarına başlamışlar ve kararımdan beni caydırmaya girişmişlerdi. Geldim ki ne göreyim bizim adeniumların üzeri çiçek dolu. Zayıf olanın çiçek rengini koyu pembe olarak görmüştüm, diğeri de pembe beyaz çiçek açtı. Ne yalan söyleyim beni ikna ettiler, kalıyorlar:D

Sardunyalarıma gitmeden önce kök çürüğü ilacı karıştırılmış suyla sulamıştım işe yaramış gibi görünüyor, ölen yok.

Gloksinyalar ve kaktüsler ve ufak saksıda mumlarım alt komşunun balkonuna emanet edildiler. Büyük saksılar için komşum yukarı çıkıp sulama işini hallediyor (Allah onu da ailesini de iki cihanda aziz etsin ).

Bu arada gloksinya soğanlarından birinden hiç umut yoktu bir yanında çürüme belirtileri bile başlamıştı. Söktüm ama atmaya kıyamadım çürüklerini temizleyip mantar ilacına bulayıp kurutup saksısının üzerine hafif bir oyuk açarak üzerine yerleştirmiştim. Burada olsaydım gelir gider o yumruyu kaldırır bakar ve sonunda da öldürürdüm, uzakta olduğumdan o sakinlikte yumrunun üzerindeki çatlaklardan filiz sürmüş sevincimi anlatamam.

Stapelia çiçek açmalara doyamıyor, ben giderken üzerinde dört beş çiçek vardı, geldim hâlâ var.

Pembe sümbülteberde üç çiçek sapı görünüyor. Beyaz olanında şimdilik 8 adet saydım, ilerleyen günlerde sayı artacak gibi hem yavruları ayırmış hem de anaç soğan sayısını azaltmıştım. 95 lt'lik saksıda meşe altı toprağında dikili.

Mercan ağacı ve leylak tohumlarım çimlendi. İki adet manolyam ve çok sayıda defne fideciklerim de büyümeye devam ediyor.

Kaktüs-sukulent grubunda lithopslarımı arka arkaya kaybediyorum. Benim gibi komşum da onların dillerini henüz anlayamadı.

Müge rizomları sökülüp köye götürelecek ve hemen dikilecek.

Sarmaşık - çalı grubu çiçeklerini çoktan açıp geçmesine rağmen sarmaşık ful arap yaseminim hâlâ bir gayret çiçek açıp duruyor.

Tohumdan yetişen plumeriam bu sene oldukça geç uyandı (haziran sonu), ben giderken bile ne olacağı belli değildi geldiğimde epey bir büyümüş, o da sevindirenlerden.

SDurul ablamdan gelen iki adet mumu salona koydum, gitmeden önce sulamıştım geldiğimde hiçbir susuzluk belirtisi yoktu. Tekrar suladım ağustos başları komşumu arar sulamasını rica ederim.

Bu arada dayanamayıp aldığım minyatür güllerimi köyde kayınvalidemin bahçesine dikmiştim. Köye gittiğimde hayattan bezmiş gibilerdi. Yanlarına gidip biraz ilgilendim, sulayıp ertesi gün çiçek alanımdaki yabanî otları temizledim. Birkaç gün geçmedi öyle güzel çiçeklendiler ki sarı, beyaz, pembe, kırmızı cıvıl cıvıl oluverdiler. Boşuna dememişler "çiçek sahibini görünce açar" (diyen de ben oluyorum).

Yılbaşı sarmaşığım ve sellukalarda şimdilik sorun yok, uzamaya devam ediyorlar.

Zambaklar açmış geçmiş, yavrulayanlar var şimdilik kuru yaprakları temizleyip toprağını biraz havalandırdım.

Bu kadar yazabiliyorum şimdi kalkmam lâzım. Yarın yolculuk var ve okullar açılana kadar yokuz.

Bu arada Ece ile Oğuz Kağan'ı ana sınıfına yazdırdık. Fotoğraflarını istiyorlarmış, fotoğrafçıya gidip vesikalıklarını çektirme fikri nedense çok komik geldi bana:D Daha dün doğdular, hadi bir aylık olsunlar aman üç ayı bitti, altı ay çıktı, biri bitirdi derken kendi içinde oldukça uzun ve yorucu ancak nasıl geçtiği anlaşılamayan bir hızla bugünlere geldik.

Siteden merak edenler için fotoğraflarını eklediğim günü şimdi gibi hatırlıyorum. Allah herkese çocuklarıyla, torunlarıyla mutlu, huzurlu günler versin.

[Batı Rüzgarı]

çiçeklerle ilgilenmeyince daha iyi büyüyorlar, biraz üstüne düşünce şımarıp kendilerini bırakıyorlar :) hele bir de tehdit yemişlerse yapamayacakları şey yok :)
kim bilir bir sonraki gelişinizde size bi parti hazırlarlar konfetiler eşliğinde bir karşılamadan sonra :))
sağlıklı mutlu huzurlu ve bol çiçekli günler dilerim. iyi yolculuklar...

[Sûz-i Dilârâ]

Ben geldim arkadaşlar;) Hâlâ yolun tozu ve yorgunluğu üzerimde olsa da önemli olan kavuşmak :D

Balkonum berbat durumda bitkilerimse yine komşumun iyi niyetli ve özenli bakımıyla iyi durumdalar. Tarsus'un sıcaklarına iyi direnmişler. ;) Giderken iyicene tenbih ettiydim, direnin sakın ölmeyin:D

Dün akşam eşyaları yerleştirdikten ve biraz yorgunluk attıktan sonra asistanım Ece ile balkona çıktık. Bitkileri temizledik, kuru yaprakları aldık, geçmiş çiçeklerin saplarını kestik.

Balkonun tozunu, toprağını süpürdüm. Henüz yıkamadım, öğleden sonra hallederim diye bıraktım.

Komşuma bıraktığım gloksinyalar ve kaktüsleri ve diğer küçük saksılı bitkileri yukarı çekip onları da temizledikten yıkayıp pakladıktan sonra birkaç fotoğraf paylaşayım dedim. Sonra işlere devam.

Şimdilik sadece gloksinya var açmışlardan. Onların da çoğu açıp geçmiş, yeni tomurcuk gelebilir diye bekliyorum havalar serinleyince.

[Sûz-i Dilârâ]

Bu güzel çiçeklerini gelişime saklamış gibi görünüyor. ;)

[A_NOMAD]

Hoş geldin, şükür kavuşturana ;)

Sayfanda güncelleme görünce nasıl sevindim anlatamam, sensiz buralar eksikti...

[Sûz-i Dilârâ]

Hoşbulduk canım. Teşekkür ederim ben de ağaçlar.net olmadan eksiğim inan. ;)

Kaldığımız yerden devam edeceğiz inşallah. Hepinizin balkonlarını, bahçelerini çok özledim, gelişmeleri görmek ve kaçırdıklarımı toparlamak istiyorum. ;)

[Sûz-i Dilârâ]

Canım yılbaşı sarmaşığım, giderken kocaman yapraklarla pencereyi tamamen kapatan ihtişamlı bir bitki bırakmıştım, döndüğümde bunu buldum. Sıcaklar perişan ediyor perişan:mad: Bu sene şu parfüm kokulu çiçeklerini açsa da merakım gitseydi.

657412

Bu da mutfak penceresine sardırdığım selluka. Anacı iki senedir iyi değil. Anlamadım, sıcaksa sıcak. Sayın Lonicera, sayfasında sellukayı ikinci seneye çıkaramadığı için her yıl yeniden tohumdan yetiştirdiğini yazmış, herhalde ben de öyle yapacağım ama merak ediyorum derdi ne?

657413

Gloksinyaları içeri aldım, açık pencere önünde, muz enzimini de içince coştular.
657414

Bir su sümbülü de benim oldu sonunda rahat etsin diye saksı - toprak değişimi işlerinde kullandığım leğene yerleştirdim. Serbest gezenmiş ya:D Çok arsız çıktı, ikinci gününde yeni yaprak çıkarmış.
657415

[Sûz-i Dilârâ]

Başkasını bilmem ama biz çocukların elinden hiçbir şeyi kurtaramıyoruz. Eşimin ve benim telefonlarımızdan, kumandalardan, eski fotoğraf makinemizden, elektrik süpürgesi sapından, buzdolabı kapağından, blendırımdan... sonra fotoğraf makineme de el atmışlar ve onu da bozmuşlar. Sabah bir iki bitkimin yapraklarının solgun olduğunu farkedince saksılarını değiştirip temiz toprağa alayım, göl soğanı saksısını boşalttım onların da fotoğraflarını çekeyim dedim.

Size mangonun kocaman çekirdeğinden yayılan damarları, göl soğanlarının üstten görünümünü, adeniumların kök çürüğünden kurtulduktan sonra ulmuş kısımları nasıl yenileyip o çukurluklardan koca koca damarlar verdiğini gösterecektim. Hepsi güme gitti:( Ne diyeyim canları sağolsun. ;)

[A_NOMAD]

...sonra fotoğraf makineme de el atmışlar ve onu da bozmuşlar...

Telefonunla fotoğraflayıversen olmaz mı? :rolleyes:

Neler kaçırdığımızı öyle anlatmışsın ki canım çekti :D

[Sûz-i Dilârâ]

Telefonun hafıza kartı doluymuş. Hepsi 2 GB zaten. İçinde özel hiç bir şeyim de yok, hepsini programlar yiyor. Zaten çocukların yüzünden günde iki kere elime alamıyorum, üst dolaplarda duruyor.

Zaten Göl soğanlarını çıkardım, avokado artık yeni saksısında, adenium desen kart dolu, akşam üzeri balkonda temizlik var enerji depoluyorum, hiç kolay olmuyor :D Çocuklar evde yokken azıcık tembellik yapiyim dedim.

[Sûz-i Dilârâ]

Sonunda bir gecelik gelinimin çiçeğini görebildim.
Sevgili A_Nomad ile az önce paylaştım. En çok hak eden oydu. Çünkü bitkim onun anlatım ve tanıtımının hatırına bekliyordu. Eh anlattığı kadar da varmış, çiçek muhteşem güzellikte.

Balkona açmış mı diye bakmaya gittiğimde orta karar bir süleymancığın da çiçeğin tam altında keyif çattıgını gördüm;)Hatta o kadar dalmış ki yakalayıp elime aldım biraz sevdim bile:D Kendisini tanıyanlar pek hızlı olduğunu ve yakalanamadığını bilirler.

İşte bizim gelin hanım, kokusu artmaya başladı.

[A_NOMAD]

Sonunda bir gecelik gelinimin çiçeğini görebildim...

Nihayet bu güzellikle tanışabilmene ve beğenmene ne çok sevindiğimi biliyorsun zaten ama bir de buradan tebrik etmek istedim, maşallah harika görünüyor, ellerine sağlık ;)

[Dumlupınar]

Merhaba,sellukanızın kök bölgesi ve saksısı güneşte kalıyorsa büyük ihtimal derdi budur.
Zambaklar gibi sellukada kök bölgesinin gölgede olmasını sever diye biliyorum.
Hatta aşırı sıcak günlerde güneşe karşı bitkinin üst kısmı için gölgelemede yapılabilir.SELAMLAR...

[Sûz-i Dilârâ]

Merhaba,sellukanızın kök bölgesi ve saksısı güneşte kalıyorsa büyük ihtimal derdi budur.
Zambaklar gibi sellukada kök bölgesinin gölgede olmasını sever diye biliyorum.
Hatta aşırı sıcak günlerde güneşe karşı bitkinin üst kısmı için gölgelemede yapılabilir.SELAMLAR...

Olabilir, bizimki sabahtan öğlene kadar güneşe karşıydı, hele temmuz-ağustosta tahmin edersiniz buranın sıcağını. Saksı da plastik, kök de güneşe karşı korumasız, bir de sulama hatalarını ekleyince:o

Geçen anaç bitkiyi kontrol ettim, tamamen gitmiş, yumruları çürümüş:o Çok çok üzüldüm, elimde anaçtan aldığım tohumdan yetişme yavru yedeği var. Bu sene çiçek açmadı, seneye için çok çok daha gevşek toprak, daha yarı gölge yer ayarlayacağım. Tohumdan da yedek olarak ekeceğim:D Yedeğin yedeğini onun da yedeğini ... Bu çiçeğe değer ...

[Dumlupınar]

Sellukanızın saksısını beyaza boyarsanız plastik olup olmaması çok önemli değil.Yeter ki koyu renk saksı güneşi çekmesin.
Bitkinin kök kısmını da toprak hizasından itibaren 20 cm.kadar beyaz mukavva ile sararsanız iyi olur.
Emin olun ki ikinci yıla sağlam ve güçlü çıkar.

[Sûz-i Dilârâ]

Allah izin verirse bu sene mutlaka deneyeceğim. Çok teşekkür ederim. :)

[ahmeter]

Müsadenizle iyi günler su sümbüllerinin en güzel zamanı

[Sûz-i Dilârâ]

Çok teşekkür ederim, ben de az önce sizin sayfayı geziyordum, su sümbüllerini görünce aklımdan geçti.

Artık benim de bir su sümbülüm var. Buradan bir çiçekçi hediye etti. Çamaşır leğenine su doldurup içine bıraktım. Çok hızlı büyüyormuş, şimdiden 5 yavrusu var. Suyuna birazcık npk kattım iki gün önce:D

[münevver48]

:)sevgili Sûz-i Dilârâ; tillandsia cyanea bitkini güle güle büyüt. bir diğer adı da hava bitkisidir. çok güzel bir bitki olması kadar da zahmetli bakımının da olduğunu daha yeni okumuştum. istersen bir de sen araştır bu güzel ziyan olmasın canım:):)...

[nanemolla]

Sn Sûz-i Dilârâ her sayfadaki resimleri merakla ilgiyle ve doğal olarak zevkle seyrettim.Hepsi çookk güzeller.Yüreğinize emeğinize sağlık.Gercekten seyirlik olmuşlar.Bazılarında da gözüm kaldı zaten : ))

[Sûz-i Dilârâ]

Bugün ağaçlar.net'e üye oluşumun 10. yıldönümü;) ...11/10/2007 - 11/10/2017= 10 YIL...

Hayatımın neredeyse 1/3'lük bölümünde bu site ve sakinleriyle yol almışım.

Bu siteye yolum hiç düşmeseydi nasıl biri olurdum diye düşündüm bugün, bugünün hakkını vermek adına. "Ot gibi olurdum" herhalde diyeceğim de otun bile ne olduğunu biliyorsam bu site sayesindedir. ;)

...

Yazma hakkımı saklı tutarak bu mesajı burada yarım bırakıyorum. İçimi dökeceğim daha:D

[Duru]

Nice 10 yıllara [emoji5]


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi

[Sûz-i Dilârâ]

Hepinize çok teşekkür ederim arkadaşlar;)

Bugün sayın alys'ten sipariş ettiğim soğanlarım yine hediyeleriyle geldi.

Geçen yıldan sipariş ettiğim göç göç çiğdemleri, İspanyol sümbülleri yanında hediye iris karisimiyla geldi. Geçen yıl hediye nergis çeşitleri ile gönlüme taht kuran sayın alys bu yıl da gözümü gönlümü iris çeşitlerine doyuracak;) Çok teşekkür ederim.

[Adalet Yağcı]

Sevgili Dilâra'cığım, uzun zamandır çok kısa aralıklarla uğrayabiliyorum foruma, bahçeme bile uğrayamadım bu sene fark etmişsindir.

Son birkaç sayfanı acele acele gezdim, harika bitkilerin, okula başlayan minişlerin, ortalarda özgürce dolaşan cikcikin, hatta eline alıp sevdiğin Süleymancıklarını okudum.

Aynı hızla devam ediyorsun, maşallah sana..
Yaylada kayaların arasında fotoğrafladığın Obrizyalara bayıldım, keşke bir saksılık eve getirseydin diyeceğim ama, Obrizyalar soğuk iklim bitkisi, yaşatamaz üzülürdün.

Görüşmek kısmet olmadı bir türlü, Mersin'e geliyorsunuzdur, haberleşelim, Kipa avm ye çok yakın oturuyorum, yürüyerek 4 dk. Şimdi orası 5M Migros oluyor, gezmek için gelirseniz mutlaka beklerim.

Geçmiş günlerden Gazanialar...
Bitkilerinle, sevdiklerinle huzurlu günler diliyorum, sağlık ve esenlikle kal...

659017

[Sûz-i Dilârâ]

Adalet ablacım, ben de çok istiyorum seninle görüşmeyi ama inan neredeyse bir sene oluyor Mersin'e hiç gelmedik.:o Gelirsek muhakkak haber vereceğim inşallah;)

Şinci gelelim yeni fotolara. Yine dört ayağımın üstüne düştüm, fotoğraf makinemi çocuklar hallettikten sonra bir süredir foruma fotoğraf ekleyemiyordum kardeşimden gelen bir hediye sayesinde artık ekleyebileceğim:D

Tohumdan çimlendirdiğim ağaç, çalı ve sarmaşık grubuyla başlayalım.
Kayınvalidemin evinin önünde iki ağaç olan leylakların tohum yaptığını görünce dayanamayıp almıştım.
660212
660213

Bu da mercan ağaçlarım. Geçmişte bahsetmiştim bir sera gezisinde çıkışta koca saksıda görmüş ve yerden tohumlarını toplamıştım. Bunlar da onlar.
660214

Bu arkadaşı kırmızı örümcekler bu hale getirdi. Yapraklarını denk geldikçe elimle siliyorum, fısfıs tutuyorum ve balkon temizlerken de hortumla yıkıyorum. Ağaç altına geçen yıl sayın Dumlupınar'dan gelen tohumdan yetiştirdiğim frezya soğancıklarını diktim. :)
660215

Bu da tohumdan mor salkım.
660216

[Sûz-i Dilârâ]

Rivea corymbosa (yılbaşı sarmaşığı), saksı değişiminden sonra bir ara coşmuş, ben köye gidince bozulmuştu, bol su ve iki kere npk ile bu hale geldi.

Ha bu arada size çekirgelerden bahsetmedim. Yokluğumda çekirgeler dadanmış renkleri yeşil olduğundan uzun süre yaprakları yiyenin ne olduğunu bulamadım ama takipten vazgeçmediğim için bir gün yerdeki yemyeşil koca çekirgeyi görünce zar zor yakalayıp apartman bahçesine -ev sahibi teyzenin ağaçlarının üzerine- attım (genel olarak balkonumdaki bütün zararlıları oraya atarım aramızda kalsın). :D

Bu çekirgeler bu sene musallat oldu. Geçen günde bir tanesi (serçe kadar, rengi de onlarınki gibi:eek:) ben balkondayken şak diye önüme düştü, bitkilerimi gözüne kestirmiş olmalı, onu da yakaladım atmaya çalıştım ama parmağıma o kadar güçlü tutunmuş ki bir türlü başaramadım (hatta minicik kan da çıktı). Çabalayıp dururken canı istediği için kendini parmağımdan kurtarıp bir sıçrayışta karşıdaki palmiyenin üzerine kondu:eek:

İşte çekirgelerin pek sevdiği yılbaşı sarmaşığım;)

660219
660220

Madagaskar yaseminim, mis kokulum. Geçen sene kışın hiç bir canlılık emaresi kalmamıştı, budayıp kenara almıştım, ilk filizi görmem için altı ay geçmesi gerekti. Çiçek açmadı ama kurtuldu ya bu sene açmasa da olur. ;)

660222

Bu da zengarden'da sarmaşık formlu-kokulu diye satılan ancak çalı formlu-kokulu çıkan mis kokulu sarı çiçekli yaseminim. Formu benim için önemli değil kokulu diye almıştım:D Bu sene salkım salkım birbiri ardına açan kokulu-sarı çiçekleriyle beni mestetti.

Hem de çok cefakâr, iki senedir berbat bir toprakta, yarı aç yarı susuz -ama hiç hastalanmadan, bitsiz, piresiz- şikâyet etmeden yaşadı, bir hafta oluyor saksısını değiştirdim, onu daha güzel gösterecek koyu yeşil, kare bir saksıya geçirdim. Sarı çiçekleri üzerinde daha güzel görünecek. ;)
660223

[Sûz-i Dilârâ]

Yetiştirdiğimiz bitkilerden elimize bol miktarda tohum geçiyor, hercaileri pek sevdiğim için (bir de bu sene kokusunu keşfettim, daha önce hiç almamıştım) 2016 tarihli tohumlarımı lisilerden kalan saksıya serpiştirdim.

Baharda köye giderken bahçeye çok sevdiğim çuhalardan almıştım, onlardan da bazıları tohum yapmıştı, ben de tohumları topladım ve sakladım. Lisi saksısına onları da ektim (ilk defa tohumdan yetiştireceğim) onlar da hercailer de çimlendiler. İlk fotoğraf hercailer, ikinci çuhalar. Büyük bitki ot, o da eksik kalmamış kendini de dahil etmiş kareye.

660226
660227

Sayın Batı Rüzgârı'ndan gelen sarı zıpçıktı tohumları büyümeye devam ediyor. ;)
660228

Su sümbülümü buradan bir çiçekçi hediye etmişti. Çamaşır leğenine su doldurup içine bırakmıştım, bir ay kadar oluyor hem leğeni doldurdu (tek kök) şu sıralar da çiçek ardına çiçek açıyor. Çiçekleri bir gün kalıyor. :(

660229
660230

[Sûz-i Dilârâ]

Şunu da eklemezsem olmaz. :dilli:
660231

Bir de manolyalarım var onları unuttum, çoooook yavaş ilerliyorlar:( Haliyle sabırsızlanıyor ve sinir oluyorum:cool:
660232

Ne çok fotoğraf çekmişim, bitti derken bakıyorum eklemediklerim var. Avokado (böyle mi yazılıyordu bu), ağacı da yavaş ilerleyenlerden:( İlk zamanlar hızlı büyüyordu sonraları yavaşladı.

660233

[Sûz-i Dilârâ]

Tohumdan yetiştirdiğim çuhaları şaşırttım. Saksı yetiştiremediğim için çerezlik olsun çimlendirdiğim bu bitkileri de 5 lt.lik su şişesini enlemesine ortasından kesip toprakla doldurup diktim. Belki hibrit olduğu için bu bitkiler asılları gibi çıkar, her iki ihtimalde de bu güzel bitkiyi değerlendirmek niyetindeyim. ;)

662199

Can sıkıntısından uğraş çıkarıyorum, bu ara plastik şişelerden sera yapmayla bozdum. İlk olarak saksılarını değiştirdiğim menekşelerimden budadığım eski yapraklardan yeni yavrular üretmek niyetiyle böyle bir sera yaptım.
662200

Yukarıdaki fikir aklıma gelmeden önce ziyan ettiğim bir şişeye de menekşe yaprakları gömdüm.
662201
662202

Bu da sayın ahmeterden esinlenilerek hazırlanmış bir mini bahçe. Yalnız o şık kavanozlar kullanırken ben yine bir plastik şişe baş tarafına yakın kesip içine iki farklı renk fittonia ve bir adet kurdele çiçeği diktim. Bunlar nem isteyen bitkiler.
662203

[Sûz-i Dilârâ]

Bu da bol miktarda yavrulamış olan anaçtan ayırdığım yavru menekşeler.
662204

Siteden bir üyemiz için kuluçkaya yatırdığım gloksinya yaprakları. Önce kök yünündelerdi. Aylar sonra artık yumru yapmıştır deyip yünleri ayırıp baktım. Yumru yapmışlardı ama kökler kurumuş, üstteki yapraklar da kurumaya başlamışlardı. Uykuya yattıklarını düşünüp saksıları torfla doldurup içine bıraktım. İnşallah yüzümü kara çıkarmazlar, sahiplerine ulaştıklarında uyanırlar. :o

662205

Bu da internet sitelerinde soğanını 18'tl'den aşağı bulamayacağınız bir amaryllis, açmış halde 7,25 tl'ye alındı. Üstelik çiçekleri oldukça iri ve hafif ama çok güzel bir kokusu var.
662206

[Sûz-i Dilârâ]

Zengarden'da satışa çıktığında kaçırmıştım, "parfüm kokulu" olarak geçtiğinden baya üzülmüştüm, Batı Rüzgârı sağolsun kendi soğanlarından birini bana gönderdi.;) Kenardaki iki bitki yavru sümbül soğanları, saksılarında yer kalmayınca buraya dikmiştim.

İşte o kıymetli soğan; peru nergisim;)

662260

Bu da yine aynı kargo paketinde gelen kum zambakları, 4 adet. Büyük bir saksıya 3 yıllığına diktim. İnşallah büyüyüp çoğalırlar, çiçeklerini görürüz hep birlikte.
662261

Bunlar da geçen sene sayın Dumlupınar'dan tohum olarak gelen cüce frezyalar. Geçen seneyi mini mini olarak geçirdiler, o minik hallerine bakmadan mis kokulu çiçek açtılar, bir tanesi tohum bile verdi (10 tane) şimdi o tohumlar da çimlendiler;)

Frezya asla vazgeçmeyeceklerimden. ;)

662262

Bunlar da yine Batı Rüzgârı'ndan gelen sarı zıpçıktı tohumlarından filizlenen bitkilerimin güncel halleri, güneşli güney balkona aldım.
662263

[Batı Rüzgarı]

zıpçıktı tohumlarının büyük bir kısmı çimlenmiş. sevindim.
kum zambağı için kumlu toprak ayarlanmış. umarım sadece kuma dikilmemiştir.Çünkü kumda besin miktarı az olur. normal bahçe toprağına da dikilebilir. ben öyle yaptım sıkıntı çıkarmadı.

peru nergisini kış boyunca hiç sulamayın. ben bi ara suladım ama şimdi bıraktım. bakım klavuzunda da böyle yazıyor. kış boyunca hiç sulanmazmış.hatta yabancı bir kaynakta bu soğana sahip olan biri 2 yıldır açmayan soğanını susuz bırakmış ondan sonra çiçek açabilmiş.yani soğanın biyolojisinde susuz kalmak var... zengarden bakım klavuzunda da bu husus üzerinde ayrıca durulmuş..

[celalim01]

Merhaba kolay gelsin. Menekşe yaprakları bol dikmişsiniz. Hepsinin tutmasını umut ederim.

[Sûz-i Dilârâ]

kum zambağı için kumlu toprak ayarlanmış. umarım sadece kuma dikilmemiştir...

peru nergisini kış boyunca hiç sulamayın. ben bi ara suladım ama şimdi bıraktım. bakım klavuzunda da böyle yazıyor. kış boyunca hiç sulanmazmış.hatta yabancı bir kaynakta bu soğana sahip olan biri 2 yıldır açmayan soğanını susuz bırakmış ondan sonra çiçek açabilmiş.yani soğanın biyolojisinde susuz kalmak var... zengarden bakım klavuzunda da bu husus üzerinde ayrıca durulmuş..

Kum zambağını :D (kim kime çaylak üye mualemesi yapıyor acaba:D) Tabi ki de sadece kuma dikmedim.:D Doğal ortamını taklit etmek istedim sadece.

Saksı tabanına su tahliyesi için çakıl taşlar döşedim, ara kısma, solucan gübresi, bahçe toprağı, torf, perlit karışımı toprak, üst kısma da üç parmak kalınlığında kum tabakası yerleştirdim. Soğanlar kum kısmında, kökü toprak kısma salacak şekilde ayarladım.

Aydınlık alanda, sıcak, güney balkonunda duruyor.

Peru nergisini söylediğin şekilde yapmak niyetindeydim, torf, gübre, perlit karışımı toprak hazırladım, diktim, kuzey balkonda güneş almayan yerde baharı beklesin diye bıraktım, susuz ortamda kendiliğinden filiz sürmüş.

"Havalara aldanmıştır, bari üşümesin" deyip kuzey balkondan güney balkona aldım, arada da suladım, soğuklar başlayınca geceleri içeri alıp gündüzleri dışarı çıkarmayı planlıyorum.

[Dumlupınar]

Frezyalarınız harika olmuşlar.Tebrik ederim.Bu tür çok güzel kokuyor.

[Sûz-i Dilârâ]

Balkonumdaki çiçekler uykuya geçerken içerideki menekşeler havaların serinlemesiyle coştular, ölümlerden döndürdüğüm menekşelerim sanki onlar değilmiş gibi çiçeklendiler.
Köye giderken bunları yanımda götürmüştüm, köyde perişan oldular. Geldiğimizde yoğun bakıma alıp düzenli menekşe gübresi verdim. Sonuç ... :)

[Sûz-i Dilârâ]

Devamı ...

[Sûz-i Dilârâ]

Bu arkadaşları bir ay önce budadım. Yeni toparlanıyorlar, tomurcuklarıyla müjde veriyorlar.

[Resulgur]

Sn. Sûz-i Dilârâ maşallah bol çiçekleriniz olmuş , bitkilerinizin bu şekilde bol çiçek yapmasında etkili olan nedir, biraz anlatabilir misiniz , bakımını nasıl yapıyorsunuz ?

[Sûz-i Dilârâ]

Fotoğraflardan gördüğünüz üzere tül ardından bol güneş, düzenli menekşe besini (her sulamada), nemli oda ortamı (odada bol miktarda bitki olunca nem de oluyor), alttan sulama.

Yaptığım işlemler böyle, en önemlisi bana göre tül ardından güneş alması.

[Dumlupınar]

Sn.Sûz-i Dilârâ,çok harika olmuşlar.Çocukluk yıllarımda anneannemin huzur dolu evinin bütün pencere önlerinde tül arkasında menekşeler olurdu.Güzelliklerinin en önemli nedeni belirttiğiniz gibi tülün arkasından güneş almaları.MAŞALLAH diyelim...

[su perisi]

İyi aksamlar sn sûz-î dilârâ
Çiçeklerinizin hepsi birbirinden güzel. Canlı ve iç açıcı. Bol çiçekli günleriniz olsun.

[Sûz-i Dilârâ]

Geçmeden yine menekşe fotoları ekleyelim içimiz ısınsın kış günü.

Dün baktım ki susamışlar çay tepsisine su doldurup saksıları oturttum bir de toplu fotoğraflar çektim. İşte menekşe ailemin bütün fertleri.

[Sûz-i Dilârâ]

Geçtiğimiz yazdan. Melek gözlü ceylan sardunya;) Çiçekleri normal canana göre daha küçük. Yerdeki toprak karıncaların marifeti.
663719

[Sûz-i Dilârâ]

Bu da yine geçtiğimiz yazdan. Bu çiçekler burada bir köydeki yaşlı bir ninenin çiçekleri. Ortam o kadar doğal ve o kadar otantikti ki orada yaşıyor olmayı dilemiştim.

Nine bu sene hasta, dizlerinin ağrısından yatağa düşmüş, oğlu da Hatice teyzeyi arayıp "çiçeklere bakamadığını "çiçekçi komşusunun (ben)" hangisini istersem gelip alabileceğimi" söylemiş. Nineye geçmiş olsun ziyaretine gittik ama çiçeklerini almaya kıyamadım, iki saksı kohleriadan birinden bir iki rizom ve bir yıldız yumrusunu alıp döndüm. İnşallah o da tez zamanda iyileşir ve çiçeklerine kavuşur.

663720
663721

[Sûz-i Dilârâ]

Burada yağmur yağıyor, gelen sütü kaynattım canım sıkılıyor, fotoğraf albümünü karıştırıyorum biraz nostalji yapalım değil mi? Birkaç sene öncesinden ilk geldiğimde her gördüğüm seraya büyük bir görgüsüzlükle dalıyor her şeyi tek tek inceliyordum, artık heyecanımı kontrol etmeyi öğrendim.

Normal ama değil mi Van'dan yeni gelmişim, gördüğüm tek sera nisan ayında yol kenarına kurulup İzmir'den getirdikleri çiçekleri satan basit bir yerdi. :D Buraya gelip de koca koca seraları görünce kendimden geçmiştim. :D

O günlerden bir sera gezisi.;)

[nanemolla]

Hepsi çok güzeller.içim açıldı gerçekten.Bende hep bu aralar üyelerin balkonlarinı geziyorum azcık gözüm gönlüm açılsın diyorum ama yeni resim goremiyordum.Ama içimden yahu üzerinde çiçeği olmasada biraz paylaşın lütfen diyesim geliyordu hep.:D
Yapraklarını da görmeye razıyım.
Sanırım herkes baharı bekliyor.;)

[Sûz-i Dilârâ]

Ben de sizinle aynı fikirdeyim. Mevsim itibari ile pek gelişim olmasa da yazınki çiçek bolluğunda çekip de bir kenarda unuttuğumuz fotoğraflar mutlaka oluyordur veya dediğiniz gibi yapraklı halleri bile iç açmaya yeter. Forumu canlandırmak adına yukarıdakiler benden :)

Ama dahası gelecek merak etmeyin :D gelen kargolar var, vaktim olsun onlara da el atacağım. :)

[nanemolla]

Çoook teşekkürler sn Sûz_ı Dilârâ.gelecek resimleri merakla bekliyorum.Dedigim gibi şu anda gelişim az olsa bile son hallerini bile zevkle seyrederim. ; ))

[Sûz-i Dilârâ]

"Size de oluyor mu bilmiyorum. Hani forumda bazı üyeler vardır, sessiz sessiz takip eder, çalışmalarına hayranlık duyar zamanla cümlelerinden kişiliğine ve hayatına dair ipuçları yakalar ve adeta o kişiyle yan komşuymuşsunuz gibi hissedersiniz kendinizi.

Yukarıda yazdığımın eksiği var fazlası yok. Benim için söz konusu üye sayın Lonicera. Avatarına bakınca bile yüzüme gülümseme geliyor çünkü o muzip, gizemli, fantastik iyi kalpli bitki büyücüsü oradan bana el sallıyor gibi.
Derin bir ormanın ortasındaki sarmaşıklarla çevrili bahçesinde olağanüstü bitkiler yetiştirip biz fanilere nisbet yaparcasına sayfasında paylaşımını yaptığı o güzelim bitkilerine hayranlık beslememek ve emeğini takdir etmemek imkansız.

Her ne kadar avatarı çiftçi şirin olsa da bende hep şakacı şirin, çiftçi şirin ve şirin baba karması bir karakter izlenimi uyandırdı.

Uzun zaman kendisini sessizce takip ettim. Paylaştığı her bitkinin ismini telaffuz etmeyi öğrenebilmek için bilgisayar başında mesai harcadım. Sadece ismi değil cismi de epey değişik gelen bitkiler, ağaçlar ve meyveleri.

Bu arada -kendisinin de haberi yoktur- dağınık sayfalardaki mesajlarını takipte zorlandığımdan kendisine telepati yoluyla balkon sayfası açtırdım. İçimden geçire geçire bir gün siteye bağlandığımda balkon sayfasını görünce hiç şaşırmadım.

Neyse;

Bir gün yine aradığım bitkilerden birini sayfasında görünce dayanamayıp ilk mesajımı attım. Parfüm kutusu yetiştiriyormuş tohumdan.

Fırsatını bulmuşken içimi de döktüm, karşılıklı sayfalarımızı gezdik, istediğimiz bitkileri listeledik ve sonunda mevsim gelince birbirimize postaladık.

Kokulu bitki manyağı olduğumu çoktandır keşfetmiş olduğundan istemediğim halde kargodan fazladan kokulu bitkiler çıktı. Yine istemediğim halde Kağan ve Ece için meyvelik ağaç fidanları ve kalp ceviz fidesi de... Nasıl sevindim anlatamam dün bitkilerime kavuşunca.

Kargoyu ucuza getirmek için çevirdiğimiz numaralardan hiç bahsetmiyorum bu arada karşılıklı mesajlaşmalarımız sonucunda paketlerin hacmi o kadar büyüyordu ki bir ara otobüs bileti alıp elden teslim etmeyi bile düşündüm.

Dün öğleden sonra da benim için beklenen büyük kavuşma nihayet gerçekleşti ve bitkilerim geldi. Yağan yağmura aldırmadan Carrefour'a gidip kaliteli torf aldım, evde solucan gübresi stoğum ve perlit vs. malzemem hazırdı zaten.

Ancak saksılama işi maalesef bugüne kaldı. Öncelikle gelen bitkilerin toplu olarak paketlenmiş halini ekliyorum, yavaş yavaş da saksılanmış olarak tek tek çekimlerle tanıtımlarını yapacağım.

Bitki kökleri saksıya geçene kadar zedelenmesin diye poşetleri açmadım. Haliyle tam olarak isimleri cisimleri anlaşılmıyor. Ama az sabır, isim isim görüntüleri geçeceğim:p

663816
663817
663818

[Lonicera]

Yazıyı bir daha okudum, gerçekten benden mi bahsediyor diye. Bu denli güzel ve övgü dolu sözleri işitmek gerçekten gurur verici. Böyle bir yazıya karşı yazacak bir cevap bulamadım ve utanıp sıkılarak susma hakkımı kullanıyorum.:o

Sevdiklerinle beraber meyvelerini yemek çiçeklerini koklamak nasip olur inşallah.
'' Eylemlerimiz devam edecek'':D:D:D

[nanemolla]

Evet sn Sûz_i Dilara.Bende henüz yan komşusu gibi hissedemesemde bırakın üyeleri bu forumu bile çok benımsedim ve her yazanı ilerdeki arkadaş adayım gibi görmeye başladım sanki : ).Öncesinde tecrübelerine güvendiğim ve bitki sorunlarıma çözüm üretmek için uğradığım ve burdaki dogaseverleri gördükçe de foruma geçen sene sessiz bir takipçi bu senede aktif bir forum üyesi olarak çiçek sevdamı paylaşmaya karar vermiştim.Etrafımda benim kadar ciceksever bulamamaminda etkisi var biraz.Çünkü bazen oturup saatlerce çiçekler hakkında konuşasım var sohbet diye:D
Biraz uzaticak gibi olsam sen çiçeklere kafayı takmışsın gibi cümleler duyunca içime atıyorum taşan sevgimi.Ama burada özgürce konuşabiliyorum biraz çekingen bir yapım olsada :p

[nanemolla]

Bu arada saksilara taşınmış halini ve isimlerini bende merak ediyorum.Kolay gelsin.

[saleri]

Sn Lonicera. Ben duygularımı yazıya dökmeyi beceremem. Yetenek malesef yok.

Sn Suz-i Dilara ise maşallah dökdürmüş.
Ben yukarda yazılanlara artı bir milyon diyorum.

[Lonicera]

Arkadaşlar yapmayın lütfen...Sn Sûz-i Dilârâ' nın sayfasında da olsa'' ha şımardım ha şımaracağım'' haberiniz olsun. (Sen kendi sayfanda beni hedef gösterirsen bunlara da katlanacaksın artık)

Sn saleri, çok teşekkür ederim ; siz de benim gibisiniz. Ben de pek beceremem hissiyatları aktarmayı.

[Sûz-i Dilârâ]

Ben şikayetçi değilim :)

Şu an yoğun bir çaba içindeyim saksılama işlemim devam ediyor, birazdan ara vereceğim.

Malum, bitki çok, zaman az, çocukların acıkma zamanı geliyor:)

[Sûz-i Dilârâ]

Hadi başlayalım saksılama işlemine:D

Önce mutfağın ilgili kısmı boşaltıldı, dışarıda yağmur var, Gönül (kedimiz) ve çocuklar gelip gidiyor yanıma ıslanmamak ve üşümemek için içerisi tercih edildi.

Malzemeler hazır edildi, komşudan çamaşır leğeni ödünç alındı (benimkinde su sümbülleri var):dilli:

Bitkilerin isimlerini üzerine yazabilmek için kâğıt, kalem, bant ve makas,

13 cmlik üretim saksıları,

4 paket torf, iki paket perlit, 1,5 paket solucan gübresi, saksılanan bitkilere su verildiğinde yerler çamur olmasın diye (zaten toprak olacak, bir de ıslanıp çamurlaşırsa hiç çekilmez)bir tepsi, bir poşet ağaç kabuğu, olmazsa olmaz bir koca bardak çay:cool:

Arkada görülen tülbentli kavanozlar pirinç suyundan laktik asit bakterisi elde etme çalışmam.

[Sûz-i Dilârâ]

İlk olarak Lonicera ağabeyimle tanışmama vesile olan parfüm kutusu bitkileri (sarcococca);
663828


İkinci grup murraya (portakal yasemini);

663829
Heritage
663830

Amalenchier

663831

Son olarak bu siyah misafirimizi köklerden birinde yakaladım, o kadar yoldan gelmiş atmak olmaz, bitkilenmiş saksıların dibine bırakmıştım, bir tanesine tırmanıp saksı dibinde kıvrılıp uyumuş.

Bir hafta kadar önce yine saksılarımdan birine tırmanan minik ve sevimli salyangozu evlat edinmeye karar vermiş, şeffaf bir kabın içine marul dalları bırakarak yedirmiştim. Burada iki gün kalıp marulları mideye indirdikten sonra firar etmiş;)
Bakalım bu arkadaş ne yapacak, şimdilik dışarıdaki soğuğa bırakma niyetinde değilim (Bu arada simsiyah salyangoz da ilk defa görüyorum).
663834

[Sûz-i Dilârâ]

Sıradan devamla, böğürtlen grubundan;

Bu arkadaş Loganberry

663844

Chester
663845

Aronia
663846

Bu "dikensiz kuşburnu"ydu değil mi sn. Lonicera üzerine "dikensiz böğürtlen" yazmışım, Ece orjinal kağıtları makasla didiklemiş.

663847

[Sûz-i Dilârâ]

Karakablack
663852

Boysenberry
663853

Kırmızı frenk üzümü
663854

Solanum Rantonetti
663855

Kalikanthus
663856

[Sûz-i Dilârâ]

Şimdilik bir adet de cycas'ı ekleyelim ve bu akşamlık nokta koyalım. Kalanı yarına inşallah. Akşam komşu leğeni götürdü, yemek, çay, bulaşık derken 6-7 bitkinin saksılama işi de kaldı.

Gördüğünüz gibi turnayı gözünden vurmuş durumdayım:D

Hele yarın ekleyeceklerimi de görünce sayın Lonicera'nın ne kirli çıkı olduğunu anlayacaksınız:D Peşinde koştuğum, arandığım ne kadar kokulu varsa meğer o ormanın ortasındaki sarmaşıklı evde varmış:D

663857

[Lonicera]

Sevgili Sûz-i Dilârâ, evet 650 no' lu mesajın son resmi dikensiz kuşburnu. Bu arada Sycas yumrusunu toprak dışına 1/3 oranında çıkarırsan daha iyi olacak.

Hele ylang ylang tohumları ile osmanthus çelik köklendirme işi de başarılı olsun o zaman eksik gedik kalmayacak sende.

Bu arada üretim olarak elde avuçta bir şey kalmadı. Bahçe /avlu sayfamın en üstüne '' KAPATIYORUZ'' yazsam da olurmuş hani:)))

Sen de az bitki göndermedin bana, daha da gönderiyorsun. Mart başında bir envanter çıkaralım da sonucu yeniden gözden geçiririz artık.

[akçabardak]

Sevgili Sûz-i Dilârâ, yeni gelen bitkileriniz hayırlı olsun, güle güle büyütün. Sevgili Lonicera'nın kirli çıkı olduğunu bilmeyen mi var :D hiç kıskanmadım bundan emin olabilirsiniz :D :dilli: hele de o saksılamada ki anlatımınıza bayıldım, dikkatlice yavaş yavaş okudum ve notlar aldım.
Ellerinize emeklerinize sağlık, gönderenin de ellerinie emeklerine sağlık.

[Sûz-i Dilârâ]

Sayın Lonicera'dan gelen bitkilerimi saksılama işlemim tamamlandı. Demin ortalığı da temizledim, rahatladığımı hissettim bu iş de bitince.

Fotoğraflara devam.

İlk olarak sürpriz bitkim. Ne olduğunu öğrenene kadar merakımdan çatladım desem yeridir. Aslında bu arkadaşı daha sonra çelikten köklendirip gönderecekti öyle konuşmuştuk, pakette çıkınca farkedemedim, üzerinde etiket de yokmuş.

Bitki köklerini incitmemek için fazla meraklı davranmamış, saksılamaya geçince tek tek incelerim demiştim.

Meğer sormam gereken soruyu atlamışım, "etiketsiz bitkinin adı nedir?" Üzerinde tek yaprak, o da yarısı kararmış geçmek üzere bir yaprak, bil bakalım:o nasıl bilirsen. Sadece en sevdiğim bitkilerden hareketle tahminler yürüttüm ve ancak o şekilde bilebildim. İsmini öğrenebilmem için bir buçuk gün geçmesi gerekti, Siz de sabırsızlandınız değil mi? Hadi söyleyim: Quisqualis indica (bindallı, çin hanımeli)

Çiçeğini koklayanlar, "sellukayı sollar" diyorlar ama bakacağız artık. İnşallah çiçeklerini görür koklar buraya da yazarım

Ne sevindim ya Rabbi;) çok şükür, tohumu piyasada yok, zengarden, sertifikalı tohum bulamıyoruz diye satış yapamıyor:o yurtdışı siparişi de tecrübeli arkadaşlardan duyunca vazgeçmiştim.

Siteden biri "Hatay'da bahçelerde çok var, çelikleyip satışa çıkaracağım"diye yazdıktan sonra buhar oldu, gören eden yok. İyice umudumu kesmeye başlamıştım.

İşte caanım bitkim, bir gövde-tek yaprak:rolleyes:

663887

Filbahri (arkadaşıma ismini söylediğimde benimle dalga geçmiş "bizim köyde de "horoz adem" var" demişti.:o)
663888

Pervane çiçekli yasemin

663889

Kalp ceviz

663890

[Sûz-i Dilârâ]

Fidelerden sonra gelen tohumları da şöyle sıralayıp gösteriye çıkarıyorum:dilli:
663891

Lonicera ağabeyim sağolsun pakete, deniz yosunu, demir ve hümik asit de bırakmış.

Karakafes rizomları kaldı, onları büyükçe bir saksıya dikeceğim, yapraklarından şerbet yapılacak inşallah.

Geriye kaldı bir iş, elime bir defter alıp bu bitkilerle ilgili notlar almak, soğuğa dayanıklı olanlar köye geçecek. ;) Bu sene kayınvalidemden bir parça arazi istemek niyetindeyim:D etrafını telleyip beton dökülmüş kazıklarla da sağlamlaştırmak istiyorum. Bu ve birkaç fidemi bu bölgeye dikip minik çardaklarla sevimli ve düzenli bir bahçecik; güzel olmaz mı:rolleyes:

[Lonicera]

Hepsini iyi günlerde büyüt kardeşim. Biraz gecikmeli de olsa, daha fazla mahcup olmadan (bazı aksilikler yüzünden ve sağlık problemleri vs) gönderebildim çok şükür. Bugün bir kaç arkadaşın kargolarını da gönderdim, son olarak pazartesi de gönderip bu seneki fidan paylaşımımı bitirmiş olacağım nasipse. Hani derler ya (biraz kaba olacak ama)'' böğrüme öküz oturdu'' diye, şimdi kalktığını hissedip çok rahatladım vallahi. Geçen yıl bu kadar uzamamıştı. Belki giderek yaşlanıyoruz ya daha bir zor geliyor her şey artık.

[Sûz-i Dilârâ]

Evet sn Sûz_i Dilara.Bende henüz yan komşusu gibi hissedemesemde bırakın üyeleri bu forumu bile çok benımsedim ve her yazanı ilerdeki arkadaş adayım gibi görmeye başladım sanki : ).Öncesinde tecrübelerine güvendiğim ve bitki sorunlarıma çözüm üretmek için uğradığım ve burdaki dogaseverleri gördükçe de foruma geçen sene sessiz bir takipçi bu senede aktif bir forum üyesi olarak çiçek sevdamı paylaşmaya karar vermiştim.Etrafımda benim kadar ciceksever bulamamaminda etkisi var biraz.Çünkü bazen oturup saatlerce çiçekler hakkında konuşasım var sohbet diye:D
Biraz uzaticak gibi olsam sen çiçeklere kafayı takmışsın gibi cümleler duyunca içime atıyorum taşan sevgimi.Ama burada özgürce konuşabiliyorum biraz çekingen bir yapım olsada :p

Bir yandan mesajları cevaplayıp bir yandan da bitkilerimin güncel hallerinden kareler eklemek istiyorum:rolleyes:

Sizin mesajdan başlayalım sevgili nanemolla, etrafınızdan söylenen sözleri atın arkanıza gitsin, insanoğlunun alışkanlığıdır konuşur dururlar, her konuda. İki laf vardır ikisi de onlardadır. Ciddiye almamayı çoktandır başarmış bulunuyorum şükür:cool: Size nacizane tavsiyem bitkilere ve siteye küsmeyin, bıkmayın yeter. İki çiçek bir böcek gibi görünseler de aslında perde arkasında kocaman bir dünya var. Size katacakları, hissettirecekleri o kadar çok şey var ki.

Evet, sıklamenlerden başlayalım. Geçen sene seradan aldığım bir bitkiyi ilk defa bu seneye çıkarmayı başardım. Üç yıldır tohumdan yetiştiriyorum, bazı güçsüz arkadaşlar yaz sıcağında geçseler de çoğunluğuna yazı atlatmayı başardım. Ev sahibi teyzenin bahçesinde 13 adet sıklamen var iki senelik.

Geçen sene çimlendirdiklerim de bunlar, bu sene büyük saksıya geçirdim rahat büyüsünler diye.

663893
663894

Bu arkadaş geçen seneden seradan alınan, geçen seneki görkemi olmasa da tomurcuklu.
663895

Bu da iki senedir uyanmayan ama ölmeyen bir yabanî tür:o
663896

Bunlar da mini mini birler.
663897

[Sûz-i Dilârâ]

Sevgili Sûz-i Dilârâ, yeni gelen bitkileriniz hayırlı olsun, güle güle büyütün. Sevgili Lonicera'nın kirli çıkı olduğunu bilmeyen mi var :D hiç kıskanmadım bundan emin olabilirsiniz :D :dilli: hele de o saksılamada ki anlatımınıza bayıldım, dikkatlice yavaş yavaş okudum ve notlar aldım.
Ellerinize emeklerinize sağlık, gönderenin de ellerinie emeklerine sağlık.

Teşekkür ederim ablacım. ;) Bu ilk saksılamadaki karışımı kolay kök oluşumu için çok gevşek tuttum. Saksılarını tamamen kapladıklarında daha oturaklı bir karışıma (burada bir köyden biraz verimli toprak alabilirim) geçireceğim.
Soğuğa dayanıklı olan meyve fideleri köye geçecek, kokulu, sarmaşık türü olanlar burada balkonda kalacak.

Bu arada senin güller köklendi sanırım, yeşil filiz uzatıyorlar. ;)

Bu arkadaşlar bodur frezya, sayın Dumlupınar'dan geçen sene gelen tohumdan üretim frezyaların tohumlarından, bendeki ikinci kuşak oluyor, anneleri mercan ağacı saksısının dibindeler.
663898

Sayın alys'in alışveriş paketime kattığı hediye irisler, bir ara kırmızı örümcek dadanmıştı, ilaçtan sararsa da yeni yapraklar verip yakayı kurtardı.

663899

Bunlar sayın alys'ten satın aldığım ipheionlar. 10 adetti ama geçen saymaya çalıştım beceremedim 40'ta bıraktım:D

663900

Sayın evdeçiçek'ten gelen senecio rowleyanus ve bendeki horreanus

663901

[Sûz-i Dilârâ]

Hepsini iyi günlerde büyüt kardeşim. Biraz gecikmeli de olsa, daha fazla mahcup olmadan (bazı aksilikler yüzünden ve sağlık problemleri vs) gönderebildim çok şükür. Bugün bir kaç arkadaşın kargolarını da gönderdim, son olarak pazartesi de gönderip bu seneki fidan paylaşımımı bitirmiş olacağım nasipse. Hani derler ya (biraz kaba olacak ama)'' böğrüme öküz oturdu'' diye, şimdi kalktığını hissedip çok rahatladım vallahi. Geçen yıl bu kadar uzamamıştı. Belki giderek yaşlanıyoruz ya daha bir zor geliyor her şey artık.

Çok iyi anlıyorum ben de birine söz verdim mi gönderene kadar üzerimde ağırlığını taşıyorum, bitkileri alan kişiler kıymetini biliyorlar mı bilmiyorum ama o kadar emek harcıyoruz ki!

Ücretsiz başlığında sadece bitki talep etmek için ortaya çıkan ve sonra havaya karışanlar, aldıktan sonra dönüp haber verme lütfunda bulunmayanlar, aldıkları bitkilerin akıbetini bir fotoğrafla da olsun paylaşmayanlar neler neler, bu yaşananlar beni ve daha bir çok bitki sahibi arkadaşı paylaşım yapmaktan soğutuyor. Bizim zamanımız ve bitkilerimiz kıymetsiz mi o kadar böyle harcayıp duralım!

Zaten iyi niyetini ve çalışkanlığını ortaya koyan arkadaşlara da bakışımız hep "bende varsa sende de olur istersen" şeklinde. ;) Uğraştığı halde yaşatamayanlara sözümüz yok ama bir hevesle bitkileri toplayıp gerekli ilgiyi göstermediği için bitki öldüren arkadaşlar da kusura bakmasınlar.

Bu mumlar manolya_ ablamdan geçen sene gelenler. 4 tür göndermişti birini yaşatamadım maalesef:(

663902

SDurul ablamdan üç yıl önce gelen maviş, şubatı bekliyorum ki ayırma işlemi yapacağım, bu sene 13lük saksım çok onlara da biraz paylaştırmayı düşünüyorum, mavi bir nehir gibi yıldız yıldız çiçekleriyle öyle güzel akıyor ki!

663903

Hava bitkim, arkadaşlardan ismini öğrenince aceleyle bakımına dair bir şeyler bakınmıştım, saksısını değiştirmekten vazgeçtim çünkü daha büyük saksıya ihtiyacı yokmuş, kökleri beslenmek için değil sadece tutunmak içinmiş. Yapraklarına su püskürtüyorum yaprağın gövdeyle birleştiği çukurluk bölüme biriken suyla besleniyormuş. Aydınlık ve güneş alan bölümde.

663904

Pitaya ejder meyvesi, Tarsus'ta kendiliğinden yetişen hint incirlerinin tadına baktıktan sonra bunu zengardendan aldım, hint incirinin tadı harika, ama ılıkken yemeyin, dolapta biraz soğutup öyle yiyin, ayy olsa da yesek:D
663905

[Dumlupınar]

Değerli kardeşim bravo size...Bitkileri severek yetiştirmek insan ruhuna,bedenine en iyi ilaç.Emeklerinize sağlık...

Sn.Lonicera kardeşimize bende bu paylaşımları için çok teşekkür ediyorum.Bitkinin dilinden anlayanlarla yapılan paylaşım çok daha değerli...Herkese SELAMLAR...

[nanemolla]

Sn Sûz_i Dilara oh ohh içim şenlendi çok güzeller:p Hepsini tek tek inceledim.inşallah sorunsuz büyürler.
Aslında bana öyle söyleyenlere kızamıyorum çünkü onlarda çiçek seviyorlar ama benim kadar muhabbet beslemedikleri için onlara fazlaymış gibi gelip abarttığımı düşünüyorlar ama dediğiniz gibi dert değil.
Bir sorun çıkmadığı sürece(hayat koşturmacası sağlık sorunları..vs) siteyle arama mesafe koymayı düşünemem bile.Hele doğanın kıymetini anladıkça doğal olarak doğa severlerle iç içe olmak istiyor insan.
Selamlar.

[Gül Batur]

Sevgili Suzi dilara.Mavişlerinizi hiç zaman kaybetmeden ayırın ben on gün oldu
ayırdım vakti ile yerlerine yerleşsinler at balkona hiç korma ayazı yedikçe ımarıyorlar.
Kolay gelsin sessiz takipcinizim

[münevver48]

:)Sevgili Sûz-i Dilârâ, maşallah menekşelerine, harika görünüyor Ne yalan söyleyeyim kalp atışlarım hızlandı. ilk göz ağrılarım;) tıpkı benimkiler gibi sizde sininin içine koymuşsunuz. sulaması pratik kolay, birde nem oranına da faydası oluyordu. içime bir ateş düştü. ama kendime dur dedim. artık ne kadar durabilirim:D:D:D bu arada yeni çiçeklerini güle güle büyüt. hepsi çok güzel ve değerli türler. artık sana bahçeli bir ev gerek sevgili arkadaşım.inşallah Allah sana gönlüne göre güzel bahçeli ev nasip etsin. en kısa zamanda sevgiler:)

[günebakan]

Sevgili Sûz-i Dilârâ yeni bitkilerini güle güle büyüt umarım hepsininde çiçeklerini ve meyvelerini görürsün :) mavişlerinin maşallahı var çiçekleri açınca çok daha bir güzel oluyorlar:) hepsini de güle güle büyüt

[Sûz-i Dilârâ]

Arkadaşlar hepinize çok teşekkür ederim, tavsiyeleriniz ve güzel dilekleriniz için. Günler kısa malum iki çocuk, koca ev, bir kedi, bir dünya çiçek sadece elime bakınca çok zaman bulamıyorum. Bazen bir işi kenara iteleyip buraya eklemeler yapıyorum bazen de burayı bırakıp işlere dalıyorum, o zaman da cevaplar gecikiyor.

Mavişleri büyük saksıdan alma konusunda kararsız kaldım, birkaç tane siteden bir arkadaşımız için ayırıp kalanını büyük saksıda tutacağım, yazın çok saksıyla uğraşmak zor oluyor, hepsini tek tek taşı, balkonu yıkadıktan sonra geri yerine çek, üstelik bunu haftada bir yapıyorum, iki güne bir balkonu mutlaka silmek zorunda kalıyorum, burası berbat tozlu bir yer.

Münevver hanım, kalp atışlarınız nasıl oldu, normale dönmediyse döndürelim, yaprak, yavru elimde çok. Ev sizinse hiç korkmayın bence, menekşe de edinin, bir köşecikte gülümsesinler size. ;)

Bu arada yeşil de olsa izleyecek arkadaşlar var aramızda:D onlar için de biraz yeşil sardunya:D

664207
664208
664209
664210
664211

Sardunyalarım havalardan mı yoksa ilk defa vermeye başladığım bir karışımdan mı böyle bilemedim durumları çok iyi. Elemtere fiş ...:D

[Sûz-i Dilârâ]

"Bir siz eksiktiniz köşesi", güya orkideye bulaşmayacaktım:o Hikayesini sevgili akçabardak'ın sayfasında (http://www.agaclar.net/forum/1525963-post3320.htm) paylaşmıştım o minik orkideden sonra iki tane daha aldım :(

Bu arkadaş o perişancık
664212

Bu da sonradan aldıklarımdan biri.
664213

[akçabardak]

İlk fotoğraftakinin aynısından ben de A 101 de gördüm bir tek kalmıştı, başında döndüm durdum alsam mı almasam mı diye, biraz perişan haldeydi çiçeğinin tepesi kırılmıştı, çok düşündüm ama bir türlü karar verip almadım, biraz da son aldığımın rengindeydi ve çiçekleri çok ufaktı.

Eve gelince biraz kendimi sorguladım neden almadım diye ama terazinin ibresi tam ortada kaldı :D:D hala da kararsızım, ibreyi oynatamadım. Aslında benim gözüm bundan sonra beyazlarda, belkide ondan karar veremedim diyebilirim :dilli:

Bu arada Adeniuma yazık olmuş, üzüldüm çünkü ben de bir tane bu şekilde kaybettim. Yeni aldığınız orkideleri de güle güle büyütün, rengi çok güzelmiş, bol bol çiçeklensinler.

[nanemolla]

Ay hepsi çok güzeller.sardunyalarınız orkideleriniz..
Bende her orkide alışımda bu defa evdeki renklerin aynısından alacağım diyorum çiçek açınca tek dal degilde buket görüntüsü versin diye ama bir bakmışım yine dayanamayıp evde bundan yok deyip farklı rengini almış bulunuyorum.Ama nedense pişmanlıkta duymuyorum:D

[Sûz-i Dilârâ]

"Yaprak da olsa izlerim" diyenler vardı ya aramızda bunu duyan sardunyam bu arkadaşa bir çiçek açmış. İşte kış güzelimiz;) Sevgili nanemolla bu çiçek sardunyamın size hediyesi:cool:
664342

Heuchera karışımını zengarden'dan yeni sipariş ettim. Renkli yapraklı bitkilere ayrıca ilgi duymakla birlikte; saksı aranjmanlarında dolgu; bahçelerde ise derinlik verici olarak kullanılması çok hoşuma gidiyor.

Bu 6'lı setin içinde mor yapraklı olanı yok, çok istemiştim oysa, stoklarında kalmamış, bir dokun bin ah işit hesabı, yazdım, onlar benden daha dertliymiş nereden bileyim yazmazdım:D:dilli: agaclar.net'ten sonra sanaldaki ikinci adresim.;)

664343

[nanemolla]

Hemde ne güzel bir renk açmış.:p Bana özel olması da cabası :cool: çok teşekkürler.
Renkli yapraklı bitkilerinizde çok hoş.Bende zengardeni hep takipteyim.Bu ara her rastladığım çiçekçiye fittonia soruyorum ama daha yok buralarda.bir ay bekle diyorlar.
Minyatür renkli yapraklar çok hoşuma gidiyor.arapsaçınında sarıya çalan rengi stoga girerse zengardende, minyatür yaprak sayfasını kapatacağım sanırım.:D

[münevver48]

Münevver hanım, kalp atışlarınız nasıl oldu, normale dönmediyse döndürelim, yaprak, yavru elimde çok. Ev sizinse hiç korkmayın bence, menekşe de edinin, bir köşecikte gülümsesinler size. ;)


:)Sevili Sûz-i Dilârâ menekşeler benim ilk göz ağrım. bir koca masa üstü dolusu menekşem, yeni evime taşındıktan sonra nedense yeni evi hiç sevmediler.bir bir eriyip yok oldular. çok üzüldüm ağladım.:( eşimde menekşeyi bana yasakladı. (zaman aşımından unutmuştur):D:D tabi görünce içim cız edip kalp atışlarımın sesini duyabiliyorum. bir düşüneyim. şu an aklımda önce onlara balkonumu birini kapattırıp çiçeklerimi oraya taşımak istiyorum. artık bu kış geçti. seneye inşallah diyorum.işte o zaman menekşe ve orkide edinebilirim. şimdilik bende frene basıyorum az kaldı:) bu arada orkidelerini ve diğer bitkilerini güle güle büyüt.perişan pek sevimli olmuş:)
sevgilerimle sana kolaygelsin........

[Sûz-i Dilârâ]

Yazın sıcak nedeniyle bol bol balkona çıkıyor, bol bol fotoğraf çekiyordum. Ancak eve girince aşırı sıcak nedeniyle fotoğrafları siteye eklemeye üşeniyordum. Biraz önce eski fotoları bir karıştırdım bazı çekilmiş ama eklenmemiş fotoları sizlere sunuyorum, yaz rüzgârı estirelim biraz, hem sezon da geliyor biraz izleyelim de şevkimiz artsın:D

Bu güller kayınvalidemin bahçesinden, kocaman olmuş, çalılaşmış ve yuvarlak forum verilmiş ve üzeri şemsiye gibi açar baharda. Bakımını ve budamasını kayınvalidem yapar. ;)
665050

Köyde bir evin duvar dibinde çektiğim papatyalar.
665051

Bunlar da balkonumdan geçen yazdan.

Balkonların sultanlarından maviş:D
665052
665053
665054

[Sûz-i Dilârâ]

Zambak, zambak yine zambak.

Allah sayın kgursan'a uzun ve sağlıklı ömürler versin. Bizi bu güzellerle tanıştırdı, koklattı, izletti, ruhumuza zenginlik kattı. Katmaya da devam ediyor, uygun fiyatlarla, çok sağlıklı zambak soğanlarını kendi sitemizden alma imkânımız var ne güzel;)

Sıcak yaz akşamlarında meltemle mutfağıma kadar gelen çok güzel kokusu var.

665055
665056
665057

Sardunyalarım,

665058
665059

[nanemolla]

Sn Sûz_i Dilârâ iki kere zengardenden sardunya fidesi getirttim ilkini yaprakları sararıp sonra kararması yüzünden kaybettim.şimdi ikincisi aynı şekilde sararıyor.nerde hata yapıyorum bir fikriniz varmı? kutudan çıkarır çıkarmaz sararma başlıyor.Sizdekilerin maşallahı var bendemi dışarı atsam

[Sûz-i Dilârâ]

Sn Sûz_i Dilârâ iki kere zengardenden sardunya fidesi getirttim ilkini yaprakları sararıp sonra kararması yüzünden kaybettim.şimdi ikincisi aynı şekilde sararıyor.nerde hata yapıyorum bir fikriniz varmı? kutudan çıkarır çıkarmaz sararma başlıyor.Sizdekilerin maşallahı var bendemi dışarı atsam

Ben bitkiler gelir gelmez saksısını değiştirip (üretim saksısından kalıp halinde çıkan toprağı dağıtıyorum, kökler toprağı sarmışsa kibarca ayırın ki kökler büyümeye devam edebilsin) doğu balkonuma koyuyorum, sabah güneşini sever sardunya. Yakıcı güneş ışığı almayan pencere arkası da olur. Sulama işini az az yapın, normalde kışın dinlenirler ama güneş alıyorlarsa bir, bir buçuk hafta aralarla az az suluyorum. Asitli su severler, açelya gübresi bulabilirseniz verebilirsiniz ya da limon tuzlu su(1 lt suya bir küçük parça limon tuzunu eritip)*

* Böyle tavsiye ediliyor ama bir ph ölçer bulundurmak en iyisi. Bizim musluk sularının ph 8-9 arası, sardunya ph 5 olan sulara olumlu tepki veriyor. Bunun için de -ben ph'ını kontrol ede ede azar azar ilave etmek suretiyle- iki litrelik su şişesinde bir yemek kaşığına yakın limon tuzu erittim.

Sizdeki musluk suyunun ph'ını bilmediğim için bir şey diyemeyeceğim, gittigidiyor da ph metre kağıtları var, 3,5 lira gibi bir fiyata.

Sardunyalarınızı güneş alan yere koyun sararma durmazsa -acele etmeyin ama- demir eksikliği olabilir, demir takviyesi yapabilirsiniz.

[Batı Rüzgarı]

Sn Sûz_i Dilârâ iki kere zengardenden sardunya fidesi getirttim ilkini yaprakları sararıp sonra kararması yüzünden kaybettim.şimdi ikincisi aynı şekilde sararıyor.nerde hata yapıyorum bir fikriniz varmı? kutudan çıkarır çıkarmaz sararma başlıyor.Sizdekilerin maşallahı var bendemi dışarı atsam

evet ben de bi şekilde bir canan sardunya fidesini kuruttum bu şekilde.

emin olmamakla beraber deneyimlerimi aktarayım.

fide gelir gelmez saksıya hemen dikin.

saksıyı hava akımı olan bir yerde değil, ısıtılan ışık alan sıcak mümkünse nemli bir yere alın. bu şekilde kaybettiğim olmadı. gerçi yine de özellikle normal sardunyalarda yaprak kayıpları oluyor.
fidenin toprağında bez sargı varsa kesin. köklere çok zarar vermeyin.

bi de fidenin toprağı torf oluyor eğer farklı özellikte mesela kumlu bir toprağa dikilirse torf, farklı topraktaki suyu çekemeyebiliyor.o yüzden sulamayı bitkinin dibinden yapın.ilk haftalarda toprağın çok kurumasına izin vermeyin.dibinde su da birikmesin.

[Sûz-i Dilârâ]

Unuttum, saksısını değiştirdiğim ilk hafta ev içinde pencere arkasında tutuyorum sonra aşamalı olarak önce gündüzleri sonra da tamamen balkona çıkarıyorum. Buranın soğuklarına dayanıyor sardunya ama Maraş'ı bilemeyeceğim.

**Hepimiz kendi tecrübelerimize göre konuşuyoruz aslında, önemli olan kendi şartlarımızda bitkinin isteklerini çözüp düzeni oturtabilmek.

Mesela Batı Rüzgarı "ilk haftalar saksının kurumasına izin vermeyin" demiş, ben saksıyı değiştirir değiştirmez ilkinde bol sulayıp ev içinde bir hafta bekletiyorum ama dışarı aldıktan sonra sulamayı oldukça azaltıyorum dış ortamda toprağın kurumasına izin vermezsem çürüme ihtimalini artırmış olurum bu mevsimde.

Kullanılan toprak karışımını bilmiyoruz burada bu da önemli sulama sıklığı ve oranı buna bağlı olarak da değişiklik gösterebiliyor.

[nanemolla]

İlk kuruttugumu gelir gelmez toprağını değiştirip(kırmızı toprak,kum,pompa az da torf)aydınlık ılık bir yere bıraktım ama sarararak kararmanin önüne geçemedim.ikinciyi gelir gelmez yine toprağını değiştirip(bu defa torf ağırlıklı bir toprağa diktim belki küçük olduğu için diğer toprakta kökleri rahat hareket edememistir diye) nemlendirilmis mini serama bıraktım hemde aydınlık bir yere.Ama yine başladı.Bu defa aydınlık ama peteğin az ısıtabildigi pencere önü odaya bıraktım.besin vermeye korkuyorum mini fide olduğu için kökleri az ve zayıf.yakmaktan korkuyorum.ama limontuzlu suyu kesin deneyeceğim.Oda olmadı sardunya alımlarını bahara erteleyecegim.Belkide çok minik olduğu için yer yadırgıyordur.Ama bu haliyle bile hızlı bir şekilde sürekli yaprak veriyor.

[Sûz-i Dilârâ]

Direkt büyük saksıya almak yerine bahara kadar küçük bir saksıya alıp mart-nisan gibi saksıdaki toprağı bozmadan büyük saksıya geçirmeyi deneyin. Saksı büyük olunca sulamadan sonra toprakta kalan su miktarı da ona göre fazla oluyor ve kuruma uzun sürüyor. Küçük saksı, az toprak demek ve daha çabuk kuruma demek. Aydınlık ortamda tutmayı unutmayın.


Şu başlıktaki olayı da tavsiye ederim. Suyla seyreltip sardunyalarıma veriyorum çok iyi geliyor.

http://www.agaclar.net/forum/temel-konular-toprak-gubre-tohum-sulama/30300.htm

[nanemolla]

Mini fidelerin gönderildiği 4_5 cm lik saksıdan küçük plastik bardakların altını delip ona geçirdim.Hoş diğerinide öyle yapmıştım ama neyse artık.linke hemen bakıyorum.İlginiz içinde ayrıca teşekkürler

[Sûz-i Dilârâ]

Bu selluka İzmir yolcusu olacak;)

665325

Tek tük açmaya başlayan sarduşlar:)

665326
665327

Çiçeğe hazırlanan tomurcuklar
665328

Crassula springtime

665329

[Sûz-i Dilârâ]

Misler gibi kokan hercai menekşe, tohum alıp çoğaltmak istiyorum.

665330

İkinci yıla çıkarmayı ve açtırmayı başardığım siklamen
665332

[Gül Batur]

Hercai Melekşenin rengi çok güzelmiş maşallah.

[Selma_321]

Hepside çok güzeller maşallah.. İnsan bakarken bile huzur veriyor ki onları yaşamak, bitkilerin açtığını görmek daha da muhteşem oluyor...
Benim bir sorum olacaktı hep dikkat ettim çiçek alınca saksısını değiştirşyorsunuz. .Bende yaklaşık 2 hafta kadar önce açelya aldım. Tomurcuklu. Acaba saksısını değiştirsem bir sıkıntı olur mu sizce?

[Sûz-i Dilârâ]

Açelya sıkıntılı bir bitki tıpkı gardenya gibi kaprisinden geçilmiyor.

Benim açelya maceram mazide kaldı :) Zaten artık ilgimi de çekmiyor, çok naz aşık usandırır diye boşuna dememişler.

Açelya bir süre sonra zaten bozulmaya başlayacak sizi üzmek istemem ama böyle. Şimdi saksı değiştirmeyin çiçeklerinin tadını çıkarın, bozulmaya başladığında asitli toprak seven bitkiler için olan toprak bulabilirseniz alın toprağını yenileyin.

Dolgun görünsün diye bir saksıya 4-5 çelik beraber dikiliyor hormonu da basınca o gördüğümüz çiçekli açelyalar ortaya çıkıyor.

Çok eskiden kurcaladığım açelya başlığında bozulan açelyalar için ev içinde mini sera yapan arkadaşlar oluyordu (sehpayı ters çevirip açelyayı içine bırakıp sonra da şeffaf poşetle sarmak gibi). Açelya nemli, serin, yer sever, ph'ı düşük toprak o da olmuyorsa su ve vitamin ister. Bütün bu şartları sağlayıp yaşatmayı başarsanız bile eskisi gibi görkemli olmuyor. Ha bir de nemlendirmek için günde bir iki kere su fısfıslayın, yaz sıcakları özellikle ölümcül oluyor.

Bu sitede bir tek Güler ablanın balkonunda ağaç olmuş bir açelya görmüşlüğüm var. :) Onun tecrübelerini de dikkatlice bir okuyun tavsiye ederim. :)

Sizi yılgınlığa kaptırmak için yazmadım bütün bunları, başımdan geçenlerden öğrendiklerim bunlar. Ama siz pes etmeyin belli olmaz belki sizi sever :)

[Sûz-i Dilârâ]

Burası benim çiçek odam, kışın sıcak isteyen bitkilerimi ve saksı, toprak değişimlerini genellikle burada yaparım. Haliyle arada temizliyor, elden geçiriyorum.

Menekşelerimin çiçekleri havalar soğuduğundan beri bozulmaya başlamışlardı, birkaç gündür yumuşayıp sarkan yaprakları farkedince olaya müdahele etme ihtiyacı hissetim.

Mecburî asistanım (kendisi hiçbir şeyimden eksik kalmaz) ve ben bugün saksıları boşalttık, kökleri temizledik ve bitkileri temiz toprak doldurduğumuz ve iyicene dezenfekte ettiğim saksılarına geçirdik.

Not: Asistanımın saçları çok nadiren toplu ve taranmış olur, bu benim sorumsuz ve pasaklı bir anne olmamdan değil kızımın cadılığındandır. Saçlarını taramadan iki gün önce ikna çalışmalarına başlamam gerekir. Yoksa hayatta dokundurtmaz. Taranmayı da hiç sevmez. :o İnşallah büyüyünce geçer:dilli:

665417

[Sûz-i Dilârâ]

Bu mavi kelebek çiçeğim aldığımdan beri ne olmuş ne de ölmüştü, benimle geçinemiyor herhalde deyip içimden "gönderebileceğim kişileri" geçirmeye başlayınca alelacele bu çiçeği açmış:cool: Tek çiçek olunca da sağına soluna geçip çektim.

[Selma_321]

Açelya sıkıntılı bir bitki tıpkı gardenya gibi kaprisinden geçilmiyor.

Benim açelya maceram mazide kaldı :) Zaten artık ilgimi de çekmiyor, çok naz aşık usandırır diye boşuna dememişler.

Açelya bir süre sonra zaten bozulmaya başlayacak sizi üzmek istemem ama böyle. Şimdi saksı değiştirmeyin çiçeklerinin tadını çıkarın, bozulmaya başladığında asitli toprak seven bitkiler için olan toprak bulabilirseniz alın toprağını yenileyin.

Dolgun görünsün diye bir saksıya 4-5 çelik beraber dikiliyor hormonu da basınca o gördüğümüz çiçekli açelyalar ortaya çıkıyor.

Çok eskiden kurcaladığım açelya başlığında bozulan açelyalar için ev içinde mini sera yapan arkadaşlar oluyordu (sehpayı ters çevirip açelyayı içine bırakıp sonra da şeffaf poşetle sarmak gibi). Açelya nemli, serin, yer sever, ph'ı düşük toprak o da olmuyorsa su ve vitamin ister. Bütün bu şartları sağlayıp yaşatmayı başarsanız bile eskisi gibi görkemli olmuyor. Ha bir de nemlendirmek için günde bir iki kere su fısfıslayın, yaz sıcakları özellikle ölümcül oluyor.

Bu sitede bir tek Güler ablanın balkonunda ağaç olmuş bir açelya görmüşlüğüm var. :) Onun tecrübelerini de dikkatlice bir okuyun tavsiye ederim. :)

Sizi yılgınlığa kaptırmak için yazmadım bütün bunları, başımdan geçenlerden öğrendiklerim bunlar. Ama siz pes etmeyin belli olmaz belki sizi sever :)

Çok teşekkür ederim... En iyisi hiç dokunmadan yaşadığı kadarınca tadını çıkarmak. İki tanede gardenyam var ta ne zamandır tomurcukta hala ne büyütüyor tomurcuğunu nede öldürüyor.. Beklemede..

[Sûz-i Dilârâ]

Bu sabah apartmanın mini bahçesine ektiğim soğanlılara bakmak için indim. Sümbüllerimiz epeydir uyanmışlardı ama oğluşumun kendi elleriyle yeni dünya ağacının altına diktiği sümbül soğanı bir türlü uyanmamıştı.

Bahçeye her indiğimizde gidip bakıyor ve "anneee sizin çiçekleriniz büyümüş benimki niye hâlâ büyümedi" diyip duruyordu. ;)

Bu sabah günümün sürprizini oğlumun çiçeği yaptı, uyanmış. Hemen etrafını taşla çevirdim, teyze üzerine basmasın diye.

Eve çıkıp oğluma müjdeyi verdim, "hemen bakmak istiyorum hemen hemen" diye, sevine sevine koşar adım indi aşağıya. ;) Çiçeğine kavuştuğu sevinçli anlar.;)
665453
665454

[Sûz-i Dilârâ]

akçabardak ablamdan sonbaharda gelen gül çeliklerim. ;) Rengini çok beğenmiştim, kırmadı beni sağolsun bir dünya çelik gönderdi yanında hediye farklı sukulentlerle. Çoook teşekkür ederim ablacım;)
665455

[akçabardak]

Rica ederim, güle güle büyüsünler. Çeliklerin bazıları filizlenmiş bile maşallah çok sevindim, bol bol güller açsınlar inşallah.

[Adalet Yağcı]

Sevgili Suzi..
Sana koskocaman bahçeli bir ev lazım, balkonla salonla olacak gibi değil, maşallahın var.. :)

[Sûz-i Dilârâ]

Sevgili Suzi..
Sana koskocaman bahçeli bir ev lazım, balkonla salonla olacak gibi değil, maşallahın var..

Seni Allah konuşturuyor abla:D ama o yolda emin adımlarla ilerliyorum, şehirde değilse de köyde bir bahçem ve küçük bir evim olacak inşallah;)

Şimdi size dünkü ebegümeci gezimizden (aslında piknik oldu)ve ganimetimden bahsedeyim. Komşum Hatice teyze, iki kızı, ben ve cüceler dün bulutlu havaya aldırmadan atladık arabaya vurduk kendimizi köye.
Ev ortamına gitmek istemediğim için (zaten 24 saat evdeyiz, bıkmışız) zeytin bahçelerinin olduğu taraflara gittik ve şansımıza bahçelerle ormanın sınırında çok güzel bir yer bulduk.

Postu serdik, Hatice teyze piknik tüpüne çay suyumuzu koydu ilk iş, ben bitki, böcek ortamını keşfe çıktım, arkamda iki çocuk. Kayalar harika delik delik, kaya bahçeleri için çok ideal tasarımlar oluşturmuş tabiat ana. O kayalarda sukulentleri, kaktüsleri düşündüm bir an mest oldum.

Sonra beni ayıltıp bayıltan görüntülerle karşılaştım. Kafkas gülü (orman gülü) çalıları:eek: çiçekli, mis gibi kokularıyla o kadim Akdeniz yeşilliklerinin arasından bana gülüyor. Etrafta o kadar çok vardı ki hangisine bakacağımı, koklayacağımı şaşırdım bir an. Karadenizdeki Kafkas gülünün o keskin limon kolonyasına benzeyen kokusu buradakinde yok, koku oldukça yumuşamış, sümbülleşmiş. ;) Koku tercihimi buradaki bitkiden yana kullandığımı belirteyim.

Kayaların arasında ve taşlı toprak altında yaz sıcaklarında serin kalıyor sanırım. İnsanların saksıda yaşatamadıkları bitki, Akdeniz doğasının göbeğinde, tabiatın kendi sihriyle gözümüzün önünde salına salına kokular saçıyor.:o

Aslında çiçekleri geçtikten sonra gelip çelik alacaktım ama Hatice teyze benim heyecanımdan gaza gelip bir tanesini benim için köklemiş, haberim olmadan. Ben de eve gelir gelmez saksıya aldım, inşallah tutar da zavallıyı yurdundan kopardığımıza değer.

Artık doğal ortamından bitki sökmeye içim elvermez hale gelmeye başladım, sanırım bu da bizim gibiler için bir üst level. Yine de dayanamadığımı içimdeki acıya rağmen bazen bitki taşıdığımı itiraf etmeliyim, söz konusu soğanlılar olunca hele:o

Meşhur kafkas gülümüz (artık Akdeniz gülü) burada. Latincesine henüz bakmadım, burada yetişene farklı bir isim mi verilmiş acaba?

666066

Mevsim güzeli açmaya devam ediyor, nisana kadar da devam eder, mayısta bozulmaya ve de dinlenmeye geçer.
666067

Küçük çiçekli, mis kokulu hercailerim, saksılarda rastgele çimlenmişleri bir araya topladım, iki saksı oldular.

666068

Yılın ilk frezya çiçeği bende açtı:D Cüce frezya, mis kokulu, hastalıklara dayanıklı, geçen sene tohumdan yetiştirdiklerim.
666069

[Sûz-i Dilârâ]

Sayın Lonicera'dan gelen bitkilerimde uyanma başladı ama en göze görüneni kış hanımelisinde oldu;)

666606

Heucheralarım soğuk sevdikleri için bu baharı üretim saksılarında geçirip yazın köye gidecekler ve kalıcı yerlerine alınacaklar.

666607
666608

Yılın ilk hercaisi, minik çiçekli hercaileri çok seviyorum. Bulursam sadece mor ve sadece sarılarından da alacağım. Tohumdan her sene kendiliğinden saksılarda çimleniyor ben de söküp asıl yerlerine alıyorum.;)
666609

[Sûz-i Dilârâ]

Sayın Lonicera'dan gelen bitkilerde uyanış devam ediyor.

Solanum rantonetti ve kalikanthus

666714
666715

Sayın telato'dan 4 yıl önce gelen glayörüm, her yıl çiçek açtı istisnasız, geçen yıl yavrulayarak bana sürpriz yapmıştı, bu yıl yavrularıyla beraber aynı saksıdalar.
666716

Bu da geçen yıldan bu yıla çıkarmayı başardığım cyclamen, her defasında bu sefer güzel oldu fotoğraf çekip ekliyorum, aradan biraz zaman geçip çiçek sayısı çoğalınca gözüme daha güzel görünüp bir daha fotoğralıyorum.
666717

[Sûz-i Dilârâ]

Hani çocuklarla kır gezisine gitmiştik ya onlarla ilgili fotoğraflardan bir gurubu geldi ama asıl eklemek istediğim fotoğraflar diğer telefonda olduğu için kaldı. Şimdilik bunlarla idare edelim, kafkas güllerinin olduğu fotoğrafları aldığımda onları da paylaşırım.

Bu kaplumbağacığı görünce dayanamadık biraz elimize alıp sevdik, parmağımı başına her sürüşümde kendini biraz daha içeri çekti. ;) Ben de ayaklarını sevdim:D

666719
666720

Kaya bahçesi için ideal diye anlattığım kayalardan biri, Sema sadece çocukların ve hayvanların olduğu fotoğrafları atmış.

666721

Ece'nin doğada uçurtma keyfi;)
666722

Bu da biz oradayken yanımıza kadar gelen küçükbaş sürüden bir arkadaş. ;) Onlarla ilgilenince peşimizden kayaların üzerine kadar çıkıp bizden yiyecek bir şeyler beklediler. Biz de yanımızda getirdiğimiz meyvelerin kabuklarını onlara ikram ettik.

666723

[Sûz-i Dilârâ]

Yasemin saksımı kendine mesken tutan ısırganlar, iyice büyüsünler börek değilse de enzim olacaklar.

[Selma_321]

Sevgili Suzi Dilara, merak ettim, kafkas gülünüz tuttu mu, bu arada çocuklar bayağı büyümüşler maşallah.

[Sûz-i Dilârâ]

Tutup tutmadığı hemen belli olmaz.

Gövde kısmı tamamen kuruyup suyu çekilmezse tutma ihtimali her zaman var demektir. Belki bir seneye kadar sürebilir, seneye baharda bile filizlenebilir.

Çocuklar büyüyor, biz de yaşlanıyoruz;) Benim çocuklarımın şansı annelerinin agaclar.net'li olması. Tohum kapsülleriyle, çiçeklerle, rizomlarla, gübrelerle, toprakla vb. dolu dolu geçiyor hayatları.

Mesela hiçbir bitkiyi ağızlarına götürmezler, ellerini sürseler bile sonrasında mutlaka sabunlarlar zehir ihtimaline karşı;)

[Sûz-i Dilârâ]

Balkonumdan güncel görüntüler.

[Sûz-i Dilârâ]

Tohumdan yetiştirdiğim siklamenler, ilk ikisi 2. senesinde çiçeklendi, 3. 3. senesinde. Gecikmesinin sebebi benim, küçücük saksılarda tuttum gelişemedi.

667026
667027
667028

Mini bahçemizden oksalisler.

667029
667030

[Sûz-i Dilârâ]

"Demle senin de olur" diyenler eksik kalır mıyım hiç :D

Bu sabah, ısırgan ve karakafesten karışık özüt hazırlamıştım. :cool:

[Lonicera]

Karakafes otu ne ara büyüdü de çay malzemesi oldu, pes doğrusu:eek:

Bunu kullan da sezon başlarına doğru havalı sistem kurup o çaydan dene bir de. Biri normal çay diğeri tomurcuk çay mübarek:p

[nanemolla]

"Demle senin de olur" diyenler eksik kalır mıyım hiç :D

Bu sabah, ısırgan ve karakafesten karışık özüt hazırlamıştım. :cool:

Ellerinize sağlık. Bende bahçeden topladığım bitkilerle yaptım bir karışım.robattan geçirip iyice kıydım 5. günün sonunda çok koyu bir sıvı oldu,kokuda yok denecek kadar azdı.havalı düzeneği kurana kadar bu yöntemi deneyecegim bende.

[Sûz-i Dilârâ]

Balkondan günceller.

Yeni açanlardan ipheion ve muscari:)
667409

Hercailerin neşesine bakar mısınız cıvıl cıvıllar;)
667410

Tohumdan yetişme siklamenler, 2. senesinde çiçeklendi. :cool:
667411

İpheion ve muscari saksısından genel görüntü, saksıda chionodoxa ve puschkinia (kar sümbülü) var. Bütün soğanlardan 10'ar adet almama rağmen ipheionun saksıyı kaplamasına bakar mısınız?
667412

[Sûz-i Dilârâ]

II. avokado çekirdeği çimlendirme denemem. Birincideki başarımın tesadüf olup olmadığını test etmek için aynı yöntemle tekrar diktim.

Bu sefer 7 ay değil de 3 ay gibi daha kısa bir sürede çimlendi çünkü içeride güneşli pencere önünde tuttum. Sadece torfa hiç bir ön işlem yapmadan çekirdeğin uç kısmı azıcık dışarıda kalacak şekilde ektim. Sonuç işte. Avokado isteyenler seneye sonbaharda deneyebilir.

667604

[Sûz-i Dilârâ]

Üç senedir düşünüyor "acaba uyansam mı" kendini uyuyan güzel sanıyor herhalde. Prensini bekliyorsa daha çok bekler:D
Üç senedir uyanmıyor, çürümüyor da başıma kaldı atamıyorum da, yumru kurusu:D

668154

Ahanda parmak kadar yumru böyle çiçek açtı, bak da utan biraz.:D

668156

Şunları çitilememek için kendimi zor tutuyorum, cimcimeler:p

668157

[Sûz-i Dilârâ]

Sardunyalarda çiçeklenme hızlandı.

[Sûz-i Dilârâ]

Sardunyalarım;)

[sakdag]

Gerçekten mükemmel çiçeklenmişler, seyrine doyum olmuyordur bu güzellerin Sevgili Suz-i Dilaracım.

[Sûz-i Dilârâ]

Evet sakdağcım seyrine doyum olmuyor, balkon demirine asılıydı, sonra ben bunları diğerleri görsün diye değil kendim için yetiştiriyorum deyip iç tarafa aldım, gelip gidip izliyorum, gözüm gönlüm şenleniyor;)

Şimdi tohumdan yetiştirdiğim mor salkımım, üç tohumdan ikisi çimlendi, diğeri de çimlendi ama çürüdü sonra. Bu en sağlıklı olanı, diğer fidecik yeni uyanıyor o çok çelimsiz.
669471

Bu da bendeki ilk çiçeklenmesini yaşayan orkidem.
669472

[Resulgur]

Sardunyalarım;)Maşallah bu ne güzellik , sevgiyle beslenen çiçekler böyle oluyor demek ki .. :)

[sevgihoca]

Maşallah Dilara'cığım,ceylanlar harika görünüyor:eek:.Ben de benimki açmış diye seviniyordum.Sizin ceylanları görünce benimkilerin fotosunu koymaya utanacağım:(.Ne yapıyorsunuz bunlara böyle?

[Selma_321]

Maşallah, hepsi çok güzeller... Güle güle mutlulukla büyütün sevgili suzi dilara

[Sûz-i Dilârâ]

Teşekkür ederim arkadaşlar, güzel sözleriniz için. ;) Seviyorsun, öğreniyorsun, çabalıyorsun oluyor:D

Sevgi hocam, her sulamada enzim veya pirinç suyundan hazırladığım sıvıyı suyla seyreltip veriyorum. Sabah güneşini çok seviyorlar. Bahar boyunca da ayda bir demir veririm. Biraz da iklimden herhalde sardunyalar Akdeniz'i seviyorlar. ;)

[Batı Rüzgarı]

sardunyalar ayrı güzel de şu küçük çiçekli menekşe çok güzel miş.
acep bu gerçekten menekşe mi? yani menekşeye benziyor diye mi menekşe denmiş.
benim bildiğim menekşe yol kenarlarına dikilen büyük çiçekli çeşitler...
bu arada tatlı hayat dizisi vardı. ordaki hizmetçinin adı da menekşeydi. usta oyuncu haluk bilginerin menekşe ile atışmaları çok hoşuma giderdi :) menekşe diyince aklıma hep bu dizi geliyor da ondan dedim. bi alakası yok yani. :) tabi menekşelerin hepsi tembel değilse :P nasıl ne şekilde çiçekleniyor, kokulumu, soğuklara dayanıklı mı bi araştırma yapmak lazım...

[Sûz-i Dilârâ]

Tohumlarını 3 yıl önce Kokulu hercai menekşe tohumu - 4,90 TL (http://www.zengardentr.com/urun/kokulu-hercai-menekse-tohumu) buradan aldım. Küçük çiçekli hercaileri seviyorum ben kocakafalar bana göre değil. ;)

Alırken kokulu diye almışımdır kesin de sonradan aklımdan çıkmıştır, geçen sene koklayınca farkettim, kokusu da çok güzel, bir saksı dolusu açınca kokuyu 1-2 metreden alabiliyorsun.

Tohumlar sonbaharda ekiliyor, -20'ye kadar dayanıklı deniyor (bağlantıyı incelersin) bu arada hibrit değil. Üç yıldır dökülen tohumlardan orada burada bitiyor ben de alıp asıl saksıya şaşırtıyorum. ;)

Tatlı hayattaki menekşeyi ben de severdim.
Menekşe'nin tembelliği konusunda Türkan Şoray'ın Haluk Bilginer'e (dizideki adları unuttum) bir karede şöyle dediğini hatırlıyorum. "Hani bazı insanlar vardır çalışmazlar ama çalışır gibi yaparlar ya Menekşe de tam tersi çalışıp çalışmıyor gibi yapanlardan. ";) mealinde bir şeydi. Hanımı Menekşe'yi iyi tahlil etmiş:D

[günebakan]

Sardunyalar muhteşem Sevgili Suz i Dilara bayıldım pirinç suyunu nasıl verdiğinizi öğrenebilirmiyim

[Sûz-i Dilârâ]

Sardunyalar muhteşem Sevgili Suz i Dilara bayıldım pirinç suyunu nasıl verdiğinizi öğrenebilirmiyim

günebakancım,

Pirinç suyunu (http://www.agaclar.net/forum/temel-konular-toprak-gubre-tohum-sulama/30300.htm) tarife göre hazırlayıp suyla seyreltip veriyorum.

Sardunya ph'ı düşük su seviyor, pirinç suyundan hazırladığım serum da suyun ph'ını 4-5,6 civarı yapıyor. Ph ölçer kâğıtlardan almıştım suyla seyreltme işlemi yaptığımda kontrol ediyorum suyun ph'ı bu değerlere gelince sardunyaları bu suyla suluyorum.

Tam ölçü veremiyorum şu an ama bir ara ölçüm yapıp sularım, kaç bardak seruma ne kadar su istiyor buraya yazarım. Bizim musluktan akan suyun sertliği 8-9 arası.

[günebakan]

Çok teşekkür ederim denemeye çalışacağım

[YeniGine]

Sevgili Sûz-i Dilârâ demiri nasıl veriyorsun sardunyalara, maşallah çok güzeller. Emeklerine sağlık.

[sevgihoca]

Dilira'cığım,pirince pişmeden su koyacağız değil mi?

[Sûz-i Dilârâ]

Dilara'cığım,pirince pişmeden su koyacağız değil mi?

Abla, pirinci pişirmeden önce yıkıyoruz ya o su. Kaynar suda pirinci yıkıyoruz pirinci süzüp yıkama suyundan 1 su bardağı alıp 5lt. bir kavanoza koyuyoruz. Üzerine tülbent bağlayıp gölge ve mümkünse bir ağaç altında bir hafta bekletiyoruz yoksa balkon da olur.

Bir hafta sonra 3 lt. süt ekliyoruz üzerine yine tülbent bağlayıp bodrum gibi bir yerde (ben evin koridorunda bekletiyorum) bir hafta daha bekliyor. Bu süre içinde süt, peynir gibi olup kavanozun yukarısına toplanıyor. Altta biriken sıvıyı başka bir şişeye alıp dolaba kaldırıyoruz. Sardunyalara işte bu sıvıdan veriyorum.

[Sûz-i Dilârâ]

Sevgili Sûz-i Dilârâ demiri nasıl veriyorsun sardunyalara, maşallah çok güzeller. Emeklerine sağlık.

YeniGinecim,
Bir yemek kaşığı toz demiri (ziraat ürünleri satan yerlerde oluyor) 10 lt. suya karıştırıp bitkilerimi bununla suluyorum.

[sevgihoca]

Allah seni Dilara'cığım,bi de süt koyuyorsun,şimdi güleceğim,hatta gülüyorum.:p:pBence biz hiç normal değiliz.:(:(Yapsam mı bilemedim.3 lt.süte acır gibi oldum:eek:.Ama ceylanların güzelliğine değer.

[YeniGine]

Fazlaca sordum ama sormadan da edemeyeceğim, pirinci ıslarken tuz da koyuyoruz, o suyu nasıl vereceğiz çiçeklere sevgili Sûz-i Dilârâ'cım.

[Sûz-i Dilârâ]

YeniGinecim, pirinç yıkama suyuna tuz koymuyorum ben. Kaynar suya pirinci ıslatıyorum sadece.

Bu konu aslında şu başlıkta (http://www.agaclar.net/forum/temel-konular-toprak-gubre-tohum-sulama/30300.htm) detaylı anlatılıyor, bir incele istersen.

[Sûz-i Dilârâ]

Allah seni Dilara'cığım,bi de süt koyuyorsun,şimdi güleceğim,hatta gülüyorum.:p:pBence biz hiç normal değiliz.:(:(Yapsam mı bilemedim.3 lt.süte acır gibi oldum:eek:.Ama ceylanların güzelliğine değer.

Abla, 3 lt. sütü Bim'de satılan pastörize sütlerden de kullanabilirsin. Diğer süte ben de kıyamam.

Yaptıklarımı düşününce kendimi normal hissettiğim tek yer burası. ;) Diğer arkadaşların yaptıklarını okuyunca "tek değilim" diye düşünüp rahatlıyorum.:D

[Sûz-i Dilârâ]

Fotoğraf makinesi sorunumu sonunda halledebildim, bugün işi gücü bırakıp bununla uğraştım. İlk iş de Lonicera ağabeyimden gelen bitkilerimi fotoğraflamak oldu. Epeydir aklımdaydı son hallerini ekleyim diyordum önce makinem bozuldu ardından sağlık sorunları derken bu zamana kaldı.

Bitkilerimle son iki haftadır düzenli ilgilenemedim. İnşallah yarından itibaren önce güzel bir sulama besinli, gübreli, ardından güzel bir temizlik, saksı-toprak değişimleri. ;) Şimdiden heyecanlandım. Hadi bana kolay gelsin. :D

Aroniaların birinde tepe diğerinde dip sürgünü çıktı. Yavaş ilerliyor.

671863
671864

Filbahri güzel gidenlerden.

671868

Kış hanımelisi de öyle. Köye götürüp bahçe toprağına geçireceğim. Saksılarda heder olmasını istemediklerimden.
671869

Pervane yasemin geldiği gibi duruyor. Sürgün, yaprak hiçbir şey yok.

671870

[Sûz-i Dilârâ]

Amelenchier de tıpkı pervane yasemin gibi öylece duruyor.
671871

Parfüm kutuları (sarcococca); biri dipten sürgün veriyor diğeri tepeden yeni yaprak çıkarıyor. ;)

671872
671873

Kraliçe en sona :D

Çin hanımelim, ağaçlar.netin verdiği isimle bindallım veya Quisqualis indica, güzeller güzelim, gözbebeklerimden dipten verdiği sürgünle son bir yılın bütün kayıplarını unutturdu. :cool:
671874

Tohumdan yetiştirdiğim mor salkımlarım. Zengardengillerden:D
671875

[Sûz-i Dilârâ]

Aynı saksıdaki çelimsiz mor salkım, ablasının gölgesinde kaldı biraz.

671876

Perişancığım, kendini toparladı ve yeni çiçekler açtı.
671877

Sonbaharda çimlensin diye bardağa ekmiştim, bir türlü çimlenmeyince merak edip çıkardım öylece duruyordu, atmaya kıyamadım göl soğanı saksısına gömüverdim, çimlenmiş ama ne tohumu olduğunu bir türlü hatırlamıyorum. :o

Bu da feleğin cilvelerinden. Hani bilen varsa diye fotosunu ekliyorum.

671878

Kış tatlısını kışın bir adet ekmiştim deneme niyetine iyi ki de ekmişim sonra fırsatım olmadı.

671881

Tohum paylaşımdan sayın ceydoruktan gelen selluka tohumlarından üçünü ektim. O da eski torf dolu hazır bir yoğurt kutusu vardı.
671882

[nanemolla]

Hepsi çok güzeller her zaman olduğu gibi.sağlık sorunlarınız için geçmiş olsun,geçmiştir inşallah.

[Dumlupınar]

Kardeşim gelmiş geçmiş olsun.Umarım sağlığınız iyidir.SELAMLAR...

[Selma_321]

Çok geçmiş olsun suzi dilara. Bende bir şey soracağım. Bir bardak pirinç suyunu 5lt lik pet şişeye koyunca gerisini suyla mı dolduruyorsunuz. Verdiğiniz linkede şimdi bakacağım. Bu arada fulunuz ne halde. Resmini koyar mısınız? Ve birde sizin melisanız yok mu, parfüm kokulu olandan?

[Batı Rüzgarı]

geçmiş olsun. iyileşebilmek güzel şey. insanlar nelerle uğraşıyor. binbir çeşit insana binbir çeşit hastalıklar var.seç beğen alma...
tabi psikolojik olarak da çiçekler yetiyor bize.mesela ben burdan görüp hercai menekşe tohumu aldım.tohumunu iki ayrı yere diktim. bi kalıcı olmasını düşündüğüm dışarıdaki saksıya bir diğerini de ayrı bir ev içerisindeki saksıya...
şimci bu tohumların çimlenmesi için özel bişey yapmaya gerek varmı? baya da zaman gerekiyormuş 15-24 gün diyordu sanırım...
son olarak eğer çimlenirse ve büyüyüp gelişirse kışın telef mi oluyor yoksa kalıcı dayanıklı gövdesi olup bişey olmuyormu...çok yıllık denmiş ama tam anlayamadım...

[Sûz-i Dilârâ]

Hepsi çok güzeller her zaman olduğu gibi.sağlık sorunlarınız için geçmiş olsun,geçmiştir inşallah.
Çok teşekkür ederim, önce babam sonra da ben sağlık sorunları yaşadık. Babam ameliyat oldu onun için hayli zordu. Atlattı çok şükür. Benimki de iki senedir aynı mevsimde musallat olan bel ağrısı. Dikkat ediyoruz bakalım.

Kardeşim gelmiş geçmiş olsun.Umarım sağlığınız iyidir.SELAMLAR...

Çok teşekkür ederim değerli ağabeyim. Şifa bekleyenlere Allah acil şifalar versin.

Çok geçmiş olsun suzi dilara. Bende bir şey soracağım. Bir bardak pirinç suyunu 5lt lik pet şişeye koyunca gerisini suyla mı dolduruyorsunuz. Verdiğiniz linkede şimdi bakacağım. Bu arada fulunuz ne halde. Resmini koyar mısınız? Ve birde sizin melisanız yok mu, parfüm kokulu olandan?

Selmacım şişeye sadece bir bardak pirinç suyu koyup ağzını tülbentle bağlıyorsun bir hafta bekleyecek. Üzerini suyla doldurma. Bir hafta sonra şişeye 3 lt süt ilave ediyorsun. O başlığı incele orada fotoğraflı anlatım var, netleştirirsin.

Fulüm şu anda uyanma çabasında bir yandan da çiçek açıyor. Sonbaharda budamadığıma pişman oldum. Eciş bücüş yakışıksız bir şey oldu. Toprak değişimi de istiyor sanırım.

Melisam 4 yıl önce vardı. Çiçeğini kokladıktan sonra evden uzaklaştırdım. Çok çok yoğun iç bunaltan bir kokusu vardı. Midem kaldırmadı, kusacak gibi oldum. Öyle ki yan apartmanın bahçesindeki melisanın kokusu bizim balkona kadar çıkıp beni rahatsız ediyordu. O kadar yoğun ve bana göre ağır bir koku. Dayanılmaz. :D

Bu fotoğraflar size gelsin arkadaşlar. Eve yeni katılan orkideler ikinci fotoğraftaki halama gidecek. "Orkide getir bana" deyip duruyordu. Bir tane yeni aldım, ikisini de evdekilerden toplamda üç orkide vereceğim ona.

671897
671898

[Sûz-i Dilârâ]

geçmiş olsun. iyileşebilmek güzel şey. insanlar nelerle uğraşıyor. binbir çeşit insana binbir çeşit hastalıklar var.seç beğen alma...
tabi psikolojik olarak da çiçekler yetiyor bize.mesela ben burdan görüp hercai menekşe tohumu aldım.tohumunu iki ayrı yere diktim. bi kalıcı olmasını düşündüğüm dışarıdaki saksıya bir diğerini de ayrı bir ev içerisindeki saksıya...
şimci bu tohumların çimlenmesi için özel bişey yapmaya gerek varmı? baya da zaman gerekiyormuş 15-24 gün diyordu sanırım...
son olarak eğer çimlenirse ve büyüyüp gelişirse kışın telef mi oluyor yoksa kalıcı dayanıklı gövdesi olup bişey olmuyormu...çok yıllık denmiş ama tam anlayamadım...

Çok teşekkür ederim. ;) Çiçeklerin iyileştirici gücü gerçekten çok yüksek. ;) Moral motivasyon sevinç kaynağı onlar.

Hercai tohumu sonbaharda ekilir. Kendisi soğuk sever soğukta gelişir. Geç kalmışsın. Tohum elimde çok var, beğendiğin başka bitki olursa soğanlı soğansız onlarla birlikte göndereyim sana inşallah. Çok yıllık demesi her yıl dökülen tohumlardan zahmetsizce kendi kendine çimleniyor olması. Mesela ben özel olarak ekim yapmadım. Saksılarda rastgele çimlenenleri bir araya topladım o kadar. Geçen yıldan kalanları bir saksıya ekmiştim firesiz çimlendiler onları da apartman bahçesine aktardım.

Kırmızı örümceğe karşı hassas. Belirtilerini gördüğün anda müdahele etmezsen bir sabah koca saksıyı ölmüş bulabilirsin. Geçen sene ve bu sene bir saksıda bu sorunu yaşadım (senin beğendiğin hercailer artık yok). Bir de saksıda özellikle steril toprak istiyor veya bahçe dikimi. Mutlaka gölge ve hafif hava akımı olan yer istiyor. Rüzgârlı ortam bitkiyi bozuyor.

Hercai fotoğrafı eklemek isterdim ama çekmemişim. Sen sardunyacısın bunu da beğenirsin. ;)

Bahçe sardunyasından çok cananları severdim bu cananlardan melek gözlüleri sevdim. Çiçek yoğunluğu çok fazla, çok da sevimli. Mini çiçekli hercailer gibi.;)

671899

[Batı Rüzgarı]

Çok teşekkür ederim. ;) Çiçeklerin iyileştirici gücü gerçekten çok yüksek. ;) Moral motivasyon sevinç kaynağı onlar.

Hercai tohumu sonbaharda ekilir. Kendisi soğuk sever soğukta gelişir. Geç kalmışsın. Tohum elimde çok var, beğendiğin başka bitki olursa soğanlı soğansız onlarla birlikte göndereyim sana inşallah. Çok yıllık demesi her yıl dökülen tohumlardan zahmetsizce kendi kendine çimleniyor olması. Mesela ben özel olarak ekim yapmadım. Saksılarda rastgele çimlenenleri bir araya topladım o kadar. Geçen yıldan kalanları bir saksıya ekmiştim firesiz çimlendiler onları da apartman bahçesine aktardım.

Kırmızı örümceğe karşı hassas. Belirtilerini gördüğün anda müdahele etmezsen bir sabah koca saksıyı ölmüş bulabilirsin. Geçen sene ve bu sene bir saksıda bu sorunu yaşadım (senin beğendiğin hercailer artık yok). Bir de saksıda özellikle steril toprak istiyor veya bahçe dikimi. Mutlaka gölge ve hafif hava akımı olan yer istiyor. Rüzgârlı ortam bitkiyi bozuyor.

Hercai fotoğrafı eklemek isterdim ama çekmemişim. Sen sardunyacısın bunu da beğenirsin. ;)

Bahçe sardunyasından çok cananları severdim bu cananlardan melek gözlüleri sevdim. Çiçek yoğunluğu çok fazla, çok da sevimli. Mini çiçekli hercailer gibi.;)

671899

anladım :( gene bir tohum hüsranı yani. neyse belki çıkar :P veya buzdolabına mı koysam ne yapsam. gerçi saksı uzun saksı pek buzdolabına girecek gibi değil.
zengarden bilgilerinde -20ye dayandığı yazıyor ben ona kandım. gövde kalıyor anladım. tohumdan tekrar çıktığı da yazıyor ama çok yıllık yazdıkları için üzerinde düşünmedim.
sanırım aynı mantıkla diğer doğal mavi menekşelerim de çıkmayacak...
aslında donlara dayanıklı bitkiler için yerim var.yani böyle bir bitki varsa çelik rica edebilirim köksüz vs farketmez.yoksa da canınız saolsun.
benim de elimde drummondii soğanları var. küçük saksıya geçirdiğim için hepsini dikemedim.geçen sefer size göndereceğim tohumları hatam yüzümden çürüttüğüm için gönderememiştim. hak yerini bulsun isterim :P soğanlar 1-1.5 yıllık gelişmişlik seviyesinde çok da küçük değiller.bu sene çiçek açabilirler. açmazlarsa seneye kesin açarlar.ama en az 5-6 litrelik bir saksıya dikilirse iyi olur. akdeniz iklimini de seveceğinden eminim. zıpçıktı sonuçta :P .

[Selma_321]

Çok teşekkür ederim. ;) Çiçeklerin iyileştirici gücü gerçekten çok yüksek. ;) Moral motivasyon sevinç kaynağı onlar.

Hercai tohumu sonbaharda ekilir. Kendisi soğuk sever soğukta gelişir. Geç kalmışsın. Tohum elimde çok var, beğendiğin başka bitki olursa soğanlı soğansız onlarla birlikte göndereyim sana inşallah. Çok yıllık demesi her yıl dökülen tohumlardan zahmetsizce kendi kendine çimleniyor olması. Mesela ben özel olarak ekim yapmadım. Saksılarda rastgele çimlenenleri bir araya topladım o kadar. Geçen yıldan kalanları bir saksıya ekmiştim firesiz çimlendiler onları da apartman bahçesine aktardım.

Kırmızı örümceğe karşı hassas. Belirtilerini gördüğün anda müdahele etmezsen bir sabah koca saksıyı ölmüş bulabilirsin. Geçen sene ve bu sene bir saksıda bu sorunu yaşadım (senin beğendiğin hercailer artık yok). Bir de saksıda özellikle steril toprak istiyor veya bahçe dikimi. Mutlaka gölge ve hafif hava akımı olan yer istiyor. Rüzgârlı ortam bitkiyi bozuyor.

Hercai fotoğrafı eklemek isterdim ama çekmemişim. Sen sardunyacısın bunu da beğenirsin. ;)

Bahçe sardunyasından çok cananları severdim bu cananlardan melek gözlüleri sevdim. Çiçek yoğunluğu çok fazla, çok da sevimli. Mini çiçekli hercailer gibi.;)

671899

Maşallah cananlarına...çokkkk güzeller..Pirinç suyuyla yapılan şeyi okudum, bende uygulayacağım... Ya orkidelerinize nasıl kıyacaksın, çok çok güzeller. Kusura bakma, kıyacaksın dediğime, belli ki halanı çok seviyorsun:p
Bu arada orkidelerini seradan falan mı alıyorsun ve fiyatını sorsam:))

[Lonicera]

Şu henüz uyanmayan fidelerin gövdelerindeki kabuğu tırnağınla hafifçe kazır mısın, yeşil mi ?

[Sûz-i Dilârâ]

sanırım aynı mantıkla diğer doğal mavi menekşelerim de çıkmayacak...
aslında donlara dayanıklı bitkiler için yerim var.yani böyle bir bitki varsa çelik rica edebilirim köksüz vs farketmez.yoksa da canınız saolsun.


Doğal mavi menekşe dediğin orman menekşesi (viola odorata) mi? Eğer oysa buralarda çok var. Ormanda kendiliğinden yetişen yüzlerce görmüştüm. Köy bahçelerinin ormanla sınır yerlerinde, apartman bahçelerinde. ;) Burada yok yok. İnternetten parayla aldığım neredeyse her bitkimi burada bakımsız bir bahçede, kırık dökük teneke saksılarda görmüşlüğüm çoktur. Tabii parayı bayılıp bitkim eve geldikten sonra. :D Artık istediğim bitkiyi buralarda bakınıyorum önce bulamazsam internete geçiyorum.

Bitki gönderme kısmını özelden haberleşelim. Soğuk seven bitkilerim var elimde. ;)

[Sûz-i Dilârâ]

Maşallah cananlarına...çokkkk güzeller..Pirinç suyuyla yapılan şeyi okudum, bende uygulayacağım... Ya orkidelerinize nasıl kıyacaksın, çok çok güzeller. Kusura bakma, kıyacaksın dediğime, belli ki halanı çok seviyorsun:p
Bu arada orkidelerini seradan falan mı alıyorsun ve fiyatını sorsam:))

Orkidelerimi burada çiçekçi bir amca var. Seralara gidiyor, giderken tembihliyorum çeşit getiriyor ben de aralarından seçiyorum. Seralar buraya çok uzak, çocuklarla zor oluyor.

Fiyat olarak benim aldıklarım 18-23 lira arası. Daha büyükleri yuvarlak 50 tl. Haloşum çiçekleri çok sever. Eli de oldukça yeşildir. O yüzden feda olsun ona.:D

[Sûz-i Dilârâ]

Şu henüz uyanmayan fidelerin gövdelerindeki kabuğu tırnağınla hafifçe kazır mısın, yeşil mi ?

Hepsi yeşil abi, o yüzden bekliyorum daha bir sene de bekletebilirim:D Bitkiyi hemen gözden çıkarmam. :dilli:

[Selma_321]

Ooo fiyatı süpermiş. Orkidelerinizde gerçekten çok güzel.. Mutlulukla büyüt inşallah suzidilara..

[Batı Rüzgarı]

aslında biraz sayfanıza müdahale etmiş gibi oluyorum ama bu gelişmeyi paylaşmasam olmazdı :)
menekşe tohumlarında sanki bir faliyet var.çimlenmiş olan doğal orman menekşesi? çimlenmek üzere faailiyete geçmiş tohum da hercai menekşe tohumu. sevinmelimiyim yoksa geleceği olmayan gariban faaliyeti mi :D
edit. tohumların bu kadar büyük görünmesinin sebebi macro lens ile çekmiş olmam. gerçi pek çıkmadı :P
672057
672058

[Sûz-i Dilârâ]

Orman menekşesini bilmiyorum ama hercainin gelişmesi için serinlik gerekiyor. Önümüz yaz onu zor günler bekliyor. :)

[Sûz-i Dilârâ]

Renkler ferah, iç açıcı;)

672126
672127

Sevenlerine gelsin:)
672128

[ahmeter]

Güzellik karşısında sessiz kalmak tabiyatıma ters resimler süper bağırıyorum :D:DTebrikler

[Sûz-i Dilârâ]

Çok teşekkür ederim, sizden övgü almak gurur verici:D