View Full Version : abk / Bahçe
Elinde tek kare fotograf ya da verilecek somut bir bilgi olmadan bu bölümde yeni bir konu açmamı nasıl karşılarsınız,bilemem. Anlatmaya en baştan başlamalı belki de.
İki yıl önceydi. Ya da iki kış diyelim. Doğduğum,büyüdüğüm köyümde, babamların komşusu evini satmaya karar vermiş. Hep köyümden bir ev almak vardı hayallerimde. Ama ne sıra ona gelmişti, ne de para denk gelmişti. Öyle arsa falan alıp yaptıracak, koşturacak zaman ve imkanımda yoktu. Bir gün babam arayıp,gel sana ev alıyoruz, deyinceye dek aklımda bile yoktu. Aldık evi. Betonarme,iki katlı bir ev. Öyle mimari çizim falan yapılmamış hiç. Önce bir göz oda yapmışlar,sonra bir tane daha eklemişler. Daha sonra üst katı çıkmışlar. Ama yıllara yayılmış bu yapılanlar. Bazısını usta tutup yaptırmışlar,bazısını kendileri yapmış. Hiç bir oda kapısı tam kapanmıyor veya tam açılmıyor. Duvarlar bile düz değil. Merdivenden çıkarken başınızı çarpmamak için dikkat etmek gerekli. Ama ev işte. Hem de benim evim. :)
Bir yaz dönemiydi evi aldığımızda. İçinde eşyaları hala duruyordu. Bir-iki ay içinde boşaltırız demişlerdi. Bir yıldan uzun süre boşaltmadılar. İlk yılın baharında evi dolaştım, eşyalar iki karış su içinde yüzüyor. Çatı akıyormuş meğer. Rica minnet ve aracı, hammalı biz ayarlayarak boşalttık evi. Evi boşalttılar ama giderken mutfak dolaplarını da söküp götürmüşler. Moralim bozuldu. Maddi olarak sıkışık olduğum bir dönemde, çatı yapılmalı, mutfağa dolap lazım, badana istiyor... Sağolsun babam hepsini yaptırdı. Evin duvarları pembe renkliydi, babama masraf olmasın diye rengi değiştirmedim. Tüm odalarım pembe pembe. :) Oğlum pek hoşlanmadı bu durumdan ama, oldu işte. :)
Eski koltuklar,perdeler ile hazırladık evi. Tüm odalar dolmadı. Hala yapılacak çok şey var. Zamanla tamamlanacaktır.
Tam ölçüyü bilmiyorum ama 100-110 metrekare bir bahçem var. Harabe halindeydi. Hatta bahçenin bir kısmı kırık bira şişeleriyle doluydu. Geçen yaz bahçeyi düzenlemeyi düşünüyordum. Ama öyle çok ot sarmıştı ki her yanı. Bir başka sorunlar çıkınca olmadı. Babam yıkık olan bahçe duvarını yaptırdı. Bir de masa falan koymak için beton attırmış kapının önüne.
Sanırım iki tane erik ağacı var bahçede, bir de incir. İncir bahçenin tam ortasında. Aslında beton atılan alan hariç tam kare şeklinde bahçe. Ve ben bahçeye neler ekeceğime karar vermeye çalışıyorum. İnternetten bir sürü sipariş vermeye çalıştım. Sonra vazgeçtim. Önce kabataslak bir çizim yapsam iyi olacak. Ama yine de bana yardımcı olursanız sevinirim.
Köyde geçireceğim zaman yaz dönemleri 3-5 hafta sonu ve bayram tatilleri. Mevsimlik çiçekler olmaz. Susuzluktan kururlar. Kuraklığa dayanıklı çalı türleri olabilir. Bir de yürüyüş yolu yapmalıyım. Kare şeklinde ve hiç bir yükseltisi olmayan,dümdüz bir bahçe. Bizim buralarda taş falan da yoktur,dekoratif olarak kullanmak için. Satın almak gerekli.Ortadaki inciri sökmek gerekecek sanırım. Yoksa büyürse, tüm bahçeyi kaplayabilir.
Şimdilik bu kadar. :) Bir yerden başlamam gerekiyordu. Sanki buraya yazmazsam bahçem hiç tamamlanmayacak gibi gelmeye başlamıştı. Umarım bu yaz biraz şekle girer.
Bahçenin bulunduğu şehir : Tekirdağ
Bahçenin büyüklüğü : 100-110 metrekare
Güneş, rüzgar, yağış, tuzluluk vb koşulları : Fazla güneş almayan, gölge ağırlıklı bir bahçe.
Bölgenin Soğuğa Dayanıklılık Haritasındaki (http://www.agaclar.net/forum/hangi-bitkiler-hangi-sehre-hangi-kosullara-uygun/6569.htm?highlight=so%F0u%F0a) yeri :8b
Bahçenin türü (konut, işyeri, hobi, yazlık, özel uygulama vb) : Köy evimin bahçesi.
Bahçenin geçmişi hakkında bilgi verir misiniz? Önceki hali nasıldı? :Herşeyin içiçe ekildiği ama çiçek,sebze ve otların birbirine karıştığı bir bahçe. Sadece adı bahçeydei. Kendi bir bahçeye benzemiyordu.
Kaç yıldır bahçenizle uğraşıyorsunuz? : İki yıldır bir şeyler ekmeye, düzenlemeye çalışıyorum.
Başlangıçta tasarım yaptınız mı? Profesyonel yardım aldınız mı? : Profesyonel yardım almadım.
Bahçenin var olan durumunu gösterir, çizilmiş planı var mı? Varsa ekleyiniz : Yok
Bakımı nasıl yapılıyor? (profesyonellerce, kişisel) Elime, koluma kuvvet. :)
Bahçede bulunan ek alanlar (limonluk, çardak, sebzelik, havuz vb.) nelerdir? Yok.
Bahçe için bir hayaliniz, idealiniz var mı? :
Bahçede bulunan bitkilerin listesi (ağaçlar, çalılar ve diğer bitkiler) :
Özellikle ilgilenip, yetiştirdiğiniz bitkiler var mı? :
Varsa çok özel bir bitkinizin adı? :
Üretim, çoğaltma yapıyor musunuz? :
Bahçedeki su durumu ve sulama koşulları nasıl? :
Su tasarrufu için neler yapıyorsunuz? :
Toprak özellikleri :
Kompost yapıyor musunuz? : Hayır
Bahçenizde yaptığınız hatalar oldu mu? :
Zirai mücadele yapıyor musunuz? Hangi hastalık ve zararlılara karşı, hangi ilaçları kullanıyorsunuz? :
Bahçeniz organik mi? :
Hangi tip gübre kullanıyorsunuz? :
Bahçenizde fare, manas gibi zararlılar var mı? :
Sulamayı (vahşi, yağmurlama, damlama, terleme) ne şekilde yapıyorsunuz? :
Bahçenizin yerleşim alanının sağı ve solu dağ mıdır? Bitkileriniz soguk alıyor mu? :
İyi ki yapmışım dedikleriniz neler? :
Tetanoz aşısı oldunuz mu? :
Eviniz hayırlı olsun güle güle oturun resimlerini merak ettim evin ve bahçenizin
ayrıca incir ağacını da budasanız keşke veya taşıyabilirseniz başka bir köşeye taşıyın :rolleyes:
celalim01
12-01-2014, 21:47
Sayın habiş'in dediği gibi inciri taşımak lazım.Birde sizin mevsimlik orada bulunacak olmanız ekilecek çiçekleri kısıtlıyor.Hem suya dayanıklı olacak ,uzun süreli çiçek olacak.Mesela akşamsefaları dayanıklıdır çalı türü değil ama sürekli kendi tohumundan türeyeceği için süreklilik arz eder.Birde sizin bulunacağınız döneme uygun çiçekler bakmanız lazım.
Teşekkürler Habiş. Ev yaşadığım yerden bir saat uzakta. Bu mevsimde gitsemde bir şey yapamayacağım için gitmiyorum. Baharda gittiğimde bol bol fotograf çekip fikirlerinizi alacağım. :) Bir ağacı kesmek bana da hiç doğru gelmiyor ama küçücük bahçe için büyüdüğünde çok büyük bir ağaç olacak.
Sayın habiş'in dediği gibi inciri taşımak lazım.Birde sizin mevsimlik orada bulunacak olmanız ekilecek çiçekleri kısıtlıyor.Hem suya dayanıklı olacak ,uzun süreli çiçek olacak.Mesela akşamsefaları dayanıklıdır çalı türü değil ama sürekli kendi tohumundan türeyeceği için süreklilik arz eder.Birde sizin bulunacağınız döneme uygun çiçekler bakmanız lazım.
Belki inciri annemlerin bahçeye taşımak mümkün olur. Akşamsefası iyi fikir. Hem bakım istemiyor, hem de yaz geceleri çok güzel açıyor. Çok yıllık bitkilerin dona dayanıklı olması gerekli. Bahçeyle ilgili tek bildiğim şey, muhakkak clematis ve acem borusu olacak. Aslında evin yan duvarında kocaman bir acem borusu var. :rolleyes:
Unutmadan yazmalıyım. Bahçemde süsen olacak mutlaka. Süsen hep annemi hatırlatır bana. Ve çocukluğumu. :)
Bugün lavanta sipariş ettim internetten. Balkonda saksıda bir lavantam daha var. İki yıl saksıda hiç bir gelişim göstermemiş ben de budayıp çok büyük bir saksıya dikmiştim. Geçen yaz harika çiçekler açtı. Köy bahçesinde de uygun bir bitki olur diye düşünüyorum. Görsellik var, koku var, kuraklık ve dona da dayanıyor. (Bizim buranın kışı ve yazına uygun.)
Fotograf yüklemeyi de unutmuşum :)
Umarım olmuştur.
IMPERATA cylindrica 'Red Baron, Türkçe ismi Japon Kan Çimi. -20 dereceye dek dayanabiliyormuş. Çok beğendim. Ama satılan siteden daha önce alışveriş yapmamıştım. Cesaret edersem satın alacağım.
Bazı objeler veya bitkiler hatta insanlar hayal gücümüzü harekete geçiriyor. Mağazada gördüğünüz turkuaz bir yastık size denizi çağrıştırıyor ve o yastığı yazlıktaki koltuğunuzda hayal edebiliyorsunuz, o yastığın o koltuğa ait olduğunu hissedbiliyorsunuz. Eşimizle ilk tanıştığımız zamanlarda, onunla evliliği, birlikte yaşamayı hayal edebildik ve bu hayal bizi mutlu etti. Bu resimdeki çimi görünce de, ne yapacağımı nasıl düzenleyeceğimi hiç bilmediğim bahçeme ait olduğunu hissettim. Bir ışık yandı. Sanki bir bozyap yapıyormuş gibi. Bahçemin bitkileri dağınık olarak bir yerlerde beni bekliyor. Ben o parçaları bulup birleştirip ortaya harika bir resim çıkaracağım.
Ah Japon kan çimi, sen nelere kadirsin. ;)
sagina subulata - IRISH MOSS
İrlanda Yosun Çimi
Hafta sonu tohumlarını ektim bu bitkinin. Şimdilik bir yoğurt kasesindeler. :rolleyes:
İnternetten sipariş verdiğim bitkilerim geldi. Hanımeli, ağaç hatmi,lavanta,gül. Hepsini hatırlayamadım. :) Öyle telaşla çıktım ki evden. Paketten çıkarıp bıraktım hepsini. Allahtan hepsi tüplü. Açık kök olsa ne yapardım bilemiyorum.
Eviniz hayırlı uğurlu olsun mutluluklarla oturun inşallah:) Eminim ki çok güzel bir bahçenizde olacak takipteyim. sevgilerimle
Eviniz ve bahçeniz hayırlı olsun. Umarım heyecanınızı hiç kaybetmez ve kafanızdakileri zevkle uygulayabilirsiniz. Kolay gele :)
Dalya35 ve Tasrali, her ikinize de iyi dilekleriniz için teşekkür ederim. Umarım güzel bir bahçe hazırlayabilirim ve siz sayfama ziyarete geldiğinizde boş bir sayfa yerine güzel çiçeklerimin resimlerini görürsünüz. :)
Bahçenin çimento boyalı duvarları var ve oldukça yüksek. Bu haliyle çok kötü görünüyor. Duvarları kapatmak için sarmaşık ekmeyi düşünüyorum. Bir hanımeli aldım. Acem borusu da evin dış kısmında var zaten. Her ikiside arsızca sarar her yeri bizim buralarda. Ama ben bahçeye ekeceğim ağaç, çalı ve çiçekleri öldürecek derecede arsız bir sarmaşık istemiyorum. Ayrıca dona dayanıklı olmalı. Ve hızlı büyüyüp duvarları çabucak sarmalı. Bana önerebileceğiniz sarmaşıklar var mı?
Ha, bir de yaz mevsimi çiçekli olsa diyeceğim ama yüzüm tutmuyor. :) Yeşil olsun yeter. :)
Bu yazı ve bahcenizi merakla bekliyor olacağım.Hayırlı olsun.
Çalı olarak size gaura tavsiye edebilirim, soğuk ve susuzluğa dayanıklı.
Polygala da aklınızda olsun, Dona dayanııklı ve uzun süre çiçekli.
Yapabileceğim birşey olursa seve seve.
Teşekkürler cemo. Gaurayı geçen yıl yazlığa ekmiştim. Çiçekleri güzel, çabuk büyüyor, bakım istemiyor, çok memnun kaldım, köydeki bahçeyede uyar seninde dediğin gibi. Polygalayı hiç tanımıyorum. Bir araştırayım bakalım, buralarda bulabilir miyim? Sarmaşık önerin var mı?
Polygalanın fotoğraflarına baktım da, gerçekten güzelmiş cemo. Tekrar teşekkürler. :)
Bu akşam çok mutlu oldum. Kydeki bahçenin duvarlarını ölçtürdüm. Beni bahçem kare değil dikdörtgenmiş. Bir kenar 11.5 metre diğer kenarı ise 8.5 metre. Ayrıca masa falan koyabileceğim, beton atılmış bir alan var. Yani bahçem birdenbire iki katına çıktı. :)
Sarmaşık olarak aklıma clematis montana türleri geliverdi hemen. Montanalar çok hızlı uzayıp gidiyor. Budamasam 10 mt olmuştu benimki.. Ama yapraklarını dökmesin hep yeşil kalsın sarmaşığım dersen yasemin olabilir.
Alacalı yapraklı hebe kışa dayanıklı ve her dem yeşil. Aklıma geldikçe listeyi uzatırım:))
Polygala çeliği gönderebilirim istersen. Kolaylıklar diliyorum.
En büyük korkum istilacı bir sarmaşık ekmek. Annemin bahçesinden alıp ektiğim bir çarkıfelek türü şu anda yazlık bahçemin çimleri arasından bile çıkıyor. Kurtulamıyorum. Acem borularını çok severim. Ama köy evinin yan duvarında yakınındaki kocaman ağacı bile kuruttu. Hederalar da istilacı. Clematislere bayılıyorum. Kışın yaprak dökmesine bile aldırmayacağım ama çok nazlılar. Anlamadan bozulabiliyorlar. Yasemin harika olur diye düşündüm. Onu da az önce inceleyince dona dayanıklı bir çeşidini bulamadım.
Sarmaşıkları peynir tenekesi gibi bir şeye ekip onunla toprağa gömsem, bahçemi istila etmelerini engelleyebilir miyim acaba?
Pervane yasemin dona dayanıyor bizde. -10 gördü bahcede. Senin daha mı soğuk oluyor. Bir araştır derim. Acem borusu cok arsız ve istilacı. Şu ana kadar bir clematis kaybetmedim durduk yerde. İkide bir yer değiştirdiğimden kaybettiğim oldu ama:))
Saksıya dikmekte bir fikir olabilir, istila etmemesi için.
Bahçem bellendi. Ama ne belleme. Sanki traktörle sürülmüş gibiydi. Bahçe değilde minik bir tarla gibi. Geçen hafta tekrar çıkmış olan otları,sarmaşıkları yoldum. Fidanları daha önce ekmiştim. Hepsi tutmuş çok şükür. Çiçek ekmek için duvar kenarlarını hazırladım. Bahçenin en zor işi bu. Bir metrekare yerden 10 el arabası taş,tuğla, briket parçası çıkıyor. Yıkılan eski ev varmış, bir de kümes ve fırın, onların tüm yıkıntıların toprağa karışmış. Kazdığım yerin en az yarısı taş, neredeyse topraktan fazla taş var. Sonuç olarak bahçe biraz daha gözüme girdi ama bir haftadır belim, bacağım hatta her yerim ağrıyor. Başparmağım şişmişti, meğer çıkmış, şimdi geçti çok şükür. Her ne ısırdıysa boynum, kollarım kıpkırmızı ve büyük şişliklerle dolu. Onlar hala geçmedi. Olsun, hiç bir şey beni vazgeçiremez. Haftaya yine bahçemdeyim. :)
Son zamanlarda kendimi pek sayın başbakanımız gibi hissediyorum. 5 erik, 1 badem,1 ceviz, 1 incir ve hatırlayamadığım 3-4 ağaç daha vardı minicik bahçenin içinde. Bir tane erik haricindeki tüm ağaçları kestirdim. Zaten hiçbiri aşılı falan değildi. Hatta o cins incire "kısır incir" diyorlarmış bizim oralarda. Bahçe biraz açılmış oldu.
Geçen günkü fırtınadan sonra geriye eriğin bazı dalları kırılmış. Bahçe çok iri bellendiği için bizim "kazel" dediğimiz büyük toprak parçalarıyla doluydu. Yağmur ve fırtınanın etkisiyle dümdüz bir bahçe olmuş. Sabırsızlıkla gelecek haftayı bekliyorum. Gitmek lazım, görmek lazım. :)
502912
502913
502914
Benim tarla bahcem. :)
Bu iki hafta onceki hali. Pek bir sey yapilmis gibi durmuyor farkindayim ama cok uzun ugraslardan sonra ancak bu kadar olabildi. Onumuzdeki hafta sonu tekrar gidecegim. Emek harcarsam iki-uc yil sonra cok daha guzel olacak.
Bu hafta sonu yine köydeydim. Yağışların etkisiyle her taraf ot içinde. Sanki iki hafta önce otları yolmamışım gibi. Bu otlarla hele ayrıklarla başa çıkmak mümkün değil. Bahçeye bir yürüyüş yolu ve orta kısmına da masa falan atabileceğim, belki ileride kameriye yaptıracağım bir yer şart oldu. En azından ot yolacağım alanı azaltmış olurum.
Yağmur ve fırtınanın etkisiyle bahçede kalmış olan tek ağacım dallarının yarısı kırılmış. Buna rağmen konumu sebebiyle çok da güneş almayan bir bahçe.
Daha çoookkk işim var benim. :(
Nefin Nur
23-06-2014, 13:24
Bu hafta sonu yine köydeydim. Yağışların etkisiyle her taraf ot içinde. Sanki iki hafta önce otları yolmamışım gibi. Bu otlarla hele ayrıklarla başa çıkmak mümkün değil. Bahçeye bir yürüyüş yolu ve orta kısmına da masa falan atabileceğim, belki ileride kameriye yaptıracağım bir yer şart oldu. En azından ot yolacağım alanı azaltmış olurum.
Yağmur ve fırtınanın etkisiyle bahçede kalmış olan tek ağacım dallarının yarısı kırılmış. Buna rağmen konumu sebebiyle çok da güneş almayan bir bahçe.
Daha çoookkk işim var benim. :(
ne güzel bie başlangıç yapmışsınız, zamanla her şey düzene oturur moralinizi bozmayın
Teşekkürler Nefin Nur. Başlamış iş bitmiş iştir, değil mi? :)
Nefin Nur
23-06-2014, 17:45
Teşekkürler Nefin Nur. Başlamış iş bitmiş iştir, değil mi? :)
kesinlikle...
darısı başımıza inşallah bizde başlarız biryerden :)
Olmuş. :) Bu benim yeni bağlanan çeşmem. Artık kovayla su taşımam gerekmiyor. :)
Ve sevgili sardunyam. Yaprak rengini seviyorum.
Çiçekçi adının sosyete sarmısağı olduğunu söyledi. Ama hakkında hiç bilgi bulamadım.:(
Maalesef fotograf da yükleyemedim.
Cok moralim bozuk. :( iki kez koştura koştura koye geldim. Benim tarla bahçem gercek bahce olsun diye orta kısmına tas yaptiracaktim. Ustayla görüştük nihayet bugun. Cikardigi fiyat cok pahali geldi. Baska ustalara telefon ettim. Onlar daha da pahali fiyat verdiler. Ustelik istediğimi yapacaklarına da hic ikna olamadım. Bahçeniz ilgili hersey niye bu kadar pahali ki? :(
Ot mücadelesini tamamlamadan taş vs. dösemeyin.
Çünkü taşların arasından yine çıkacaklar.
İri toprak parçalarına burada kesek derler belleyen kişi bunlara bellerken bel ile vursa daha kolay parçalanırdı.
Belleme esnasında otları ve kökleri temizlemek daha kolaydır
Kolay gelsin
Otlarla savasimi hep otlar kazanıyor maalesef. :( etrafinda cicek fidan falan oldugu icin ilaçlama da yapamıyorum.
Sık sık belleyin ve bellerken otları ve köklerini temizleyin
Çiçek vs ekmeden bu işi tamamlamalısınız ve bu sürekli yapmanız gereken bi iş
Çünkü sürekli rüzgarla vs tohum gelecek yeni otlar çıkacak.
Belleme ve temizleme ayrık otu için çok önemli
Son bir aydır her hafta sonu koye kaçıyorum. Evle ilgilenmiyorum bile. Varsa yoksa bahce. Bahçenin orta kısmına beton dokturmeye karar verdim. Olabilecek en ucuz cozum buydu. Nihayet gecen hafta sonu tamamlandı. Ben de geriye kalan alandaki otları temizliyor, çiçekler ekiyorum. Beden olarak bu kadar yogun çalısmaya alisik olmadığım icinde her tarafım tutuluyor, geceleri ağrıdan uyuyamiyorum. Bir taraftanda seralardan aldigim, komşuların, akrabalarin verdigi çiçekleri ekiyorum.
Sabırsız degilim aslinda, bir bahçenin tam olarak oturmasının yillar aldigini biliyorum. Bundan once de bahçelerim oldu. Hata yapa yapa bir seyler ogrendigimi dusunuyorum. Mesela ektiğim cicek ve fidelerin buranın iklimine uygun olmasına dikkat ediyorum. Dona dayanıklı olmalilar. Ve sık gelip sulayamayacagim icin kuraklığa da dayanıklı olmalilar. Eskisi kadar her gördüğüm çiçeğe, ota da atlamıyorum. Deli alacasına çevirdiğim bahçelerim oldu daha onceleri. Her gördüğümü ekmiş, sonra karmakarışık bahçeler. Bunu yapmamaya calisiyorum bu kez. Cok da basarili degilim belki, insan her gordugu güzelliğe sahip olmak istiyor. Ama eskisi gibi atlamıyorum yine de her çiçeğe.
Bir kök bir çiçekten bir kök diger çiçekten de ekmiyorum. Agaclarnetteki paylaşımlar sayesinde çiçeklerin grup halinde ekildiginde daha guzel durduğunu ogrendim.
Yine bir suru hata yaptigimi da biliyorum. Bundan sonra da yapacağıma eminim. Ama öğreniyorum iste. :)
Bahçemin bahar başındaki hali.
Beton atıldıktan sonraki hali.
Mevsimlik çiçek ekme telaşı.
Yazlıktaki Clematisim ben yokken coşmuş. :)
celalim01
25-05-2015, 22:37
Aslında buz çiçeği de fazla bakım istemeyen, dayanıklı bir çiçek. Benim bahçemde var. Yaz kış her zaman yeşil kalmayı başardı. Hatta bu sene meydana gelen donlarda bile sorun yaşamadı.
Aslında buz çiçeği de fazla bakım istemeyen, dayanıklı bir çiçek. Benim bahçemde var. Yaz kış her zaman yeşil kalmayı başardı. Hatta bu sene meydana gelen donlarda bile sorun yaşamadı.
Hangi tür buz çiçeği? Bende acem halısı denilen Mesembryanthemum türü çok güzel gelişti ama ilk kışı atlatamadan dondu. Şimdi Delosperma türünü arıyorum ama bulamadım.
Bayram gelmis neyime, derler ya. Tam da o moddayim. Oyle dokuz gunluk tatilim falanda olmadigi icin, bayramın ikinci gunu bahcivanliga basladim yine. :) Benim bahçemdeki ağaçlar, çiçekler falan hareketlidirler, oyle ekildikleri yerde kalmazlar. Bahçenin baska bir köşesinin daha uygun olacagini düşündüğüm anda yerlerini değiştiririm. Cok sukur küsmüyorlar bana.
Bu kez tatil 4 gun olunca, bir de havuz yapayım dedim. Bir zamanlar banyodan çıkarılmış bir kuveti havuza dönüştürdüm. Simdilik görüp gorebilceginiz en cirkin havuz. Umarım zamanla güzelleştirmeyi de beceririm. :)
Sayın alaoglu,
Göz zevkinizi bozmamak icin fotograf eklemedim. :)
Japon kan çimi... Bunu bahçem daha tarla halinde iken bile istemiştim. :)
Bu da diğer açıdan bir fotografı.
Hem yaprak hem de çiçek rengine bayılıyorum.;)
Tepetaklak durmak bu çiçeğin ruhunda var. Yoksa sizinkiler tam ters yönde mi? Mümkün değil, yanılıyorsunuzdur, bence bir daha kontrol edin. :)
(Bu fotograf neden düzelmiyor ki :( )
(izninizle düzelttim)
Yıllardır dışarıda bekleyen bir küvet...
Ve havuza dönüştü. Pek güzel değil farkındayım.
Biraz çimento, biraz boya... Sanırım şimdi daha iyi. Ama hala yeterli değil. Bir şeyler daha yapmalı ama ne? Çevresine ekilecek bitkiler daha doğal görünmesini sağlar mı acaba?
Yer minelerim hala açıyor.
Bu yaz lavantalarım çiçek açmıştı. Hepsini budadım artık.
Bahçemdeki clematislerim tohumu almak istiyorum. Simdiye dek defalarca denedim ama cimlendirmeyi beceremedim. Bu yil farkettim ki, simdiye dek denediğim tohumların hicbiri döllenmemismis. Tohumlar hala yesil, bu halde toplayıp kurutsam olur mü acaba? Yoksa dalında kurumasını mı beklemeli? Tohumların kuruyup ucup gitmesinden korkuyorum.
Biraz çimento, biraz boya... Sanırım şimdi daha iyi. Ama hala yeterli değil. Bir şeyler daha yapmalı ama ne? Çevresine ekilecek bitkiler daha doğal görünmesini sağlar mı acaba?
http://www.agaclar.net/forum/peyzaj-bahce-duzenleme/38105.htm
Ayrı bir başlıkta tavsiyeleri alalım.:rolleyes:
Bahçeme bir havuz istiyordum. Yıllardır yazlıkta bir saksıda niluferim var. Sekiz yildir sorunsuz yasiyor. Koydekinin bahcemde niye olmasin, dedim. Elimde atıl durumda bir kuvet ve yarisi kullanılmış silikon vardi. Kazma küreği alıp kazdım, kuvetin deliklerini tas ve silikon ile kapattım. Rengi hoşuma gitmeyince boya ve çimento ile renk vermeye calistim. Yani hic bir sey planlı, bilerek degil.
Ama ben bı kadar da olsa bir havuz yapabildiğine gore imkanı ve yeteneği olanlar yüzme havuzu bile yapabilir. :) Gözümüzde buyuttugumuz kadar da zor degilmis.
Bu haftasonu bahçeme gidemedim. Keske gidebilseydim de tv karsisinda bu üzücü olayları izlemeseydim. :(. Son yıllarda beni tek mutlu eden sey bahçem ve çiçeklerim olmaya basladi. Herseyin cirkinlestigi bir ortamda, çiçekler hala guzel, hayvanlar ve cocuklar hala masum.
Kamil Beyden aldığım lisianthus. Bu yaz hiç ilgilenemedim onunla ama gelecek yaz gönlünü alacağım.
sevgihoca
13-10-2015, 18:46
Bahçeniz hayırlı olsun abk,darısı da bizlere.Sizin çalışmalarınızı izleyerek ben de nasıl bir yol takip edebilirim düşüncesindeyim.Her şey yolunda görünüyor.İyi çalışmalar.
Sayın sevgihoca, iyi dilekleriniz icin cok tesekkurler. :). Hepimiz gerek balkon gerek bahçelerimizde bir suru hatalar yaptik. Buradaki bahçeleri ornek alıp, bitkiler hakkında bilgi edindiğimiz surece hatalar azalıyor ama bitmiyor yine de. Daha guzel bahçeler sizlerin olsun. :)
Kaziklandim. :(. Bahçem icin cicek sogani almaya çalışırken, aslinda forumda cok da bilinen internette satis yapan bir firma tarafından hem de. Ben cok pismanim alışveriş yaptigim yerleri de ağaçlar netten arastirmadigima. Bir tohum, bir fide alırken muhakkak buraya bakarım ama tohum, sogan alacagim siteyi kontrol etmek aklıma gelmedi. :(
...Ben cok pismanim alışveriş yaptigim yerleri de ağaçlar netten arastirmadigima...
Bir musibet, bin nasihatten daha çok işe yarıyor bazen... Geçmiş olsun ama bu sevimsiz tecrübe sayesinde bir daha kolay kolay kanmayacaksınız artık :rolleyes:
Sn.abk, bazen olabiliyor maalesef böyle şeyler. Çok üzmeyin kendinizi. Olan olmuş bir kere.
Haklısınız sayın A_NOMAD, simdiye dek hic kandirilmamistim internet alışverişlerinde. Bu yuzden de kandirilacagimi aklıma bile getirmedim, araştırma gereği duymadım. En azından yuksek bir rakam degildi. Bazen cok daha yuksek rakamlarla alım yapıyorum.
Maalesef söz konusu 'bitkiler' gibi kıymetini bilmeyenlere göre çok hafif bir konu olunca ''kandırmak için mis gibi fırsat'' olarak algılayan çok oluyor.
Şimdi nerede paylaşıldığını bulamayabilirim ama vaktiyle üyelerimizden birinin bahçe fotoğraflarını kopyalayıp internette satılık arazi ilanına koyarak insanları kandırmaya çalışan birinden haberdar olmuştuk, düşünün kandırma boyutlarını...
Sayın Nmel, ilginiz icin tesekkurler. Her iste bir hayir vardir derler ya, Sayın Milla bana Canna gönderecek. :) Bu olayda da guzel seyler oluyor yani.
sevgihoca
16-10-2015, 22:43
Üzüldüm,bu sitenin adını yazmanızda bir mahsur var mı?Belirtmemişsiniz çünkü.Bilinen bir marka demişsiniz.Kafamızı hiç hayra çalıştırmıyoruz,nerde yalan dolan orda biz yani genel anlamda.İnsanları anlamak zor.
Sayın sevgihoca, ağaçlar nette bu tarz siteleri kontrol edebileceğimiz, şikayetlerin yazıldığı bir bolumde varmis forumda. Ama ben simdiye dek farketmemisim. Forumdaki o bolumu okuyunca kaziklandigima iyice emin oldum. Hatta bana gönderecekleri anemon sogani bile olmayabilir. E-fidancim.com dan alışveriş yapmistim. Hakkında cok sikayet var ve farkli isimle gelen sogani ektiğinizde sümbül cikabiliyormus. :(
sevgihoca
17-10-2015, 11:10
Sizin durumunuz bize de bir tecrübe oluyor.O yüzden merak etmiştim.Sitede bilemediğim birçok bölüm var.Bazılarını tesadüfen buluyorum.Aşağıdaki bölümlere zaman zaman giriyorum.Verdiğiniz bilgiler için teşekkürler.
E-fidancim.com dan aldigim daha dogrusu almak zorunda kaldığım anemon yumruların geldi. Daha paketi elime alıp acmaya çalışırken kuf kokusunu duydum. İcinde beser yumru olan yedi paket. Yalinkat ve katmerli anemonlar olmalıydı ama uzerinde hicbir sey yazmiyor. Kilitli naylon poşete konulup zimba ile birer delik acilmis. Sanırım bu delik yeterli olmamis ki bir kısmı kuflenmis. Kuflenmeyenlerinde cogu yumusamis. Büyüklükleri başparmak tırnağı kadar. Yumuşak olmaları ve büyüklükleri normal mıdır? Kuflenenleri oksijenli suda bekletsem kurtarabilir miyim?
Aksam uzeri koyume bahçeme geldim. Malum yarin Cumhurlyet Bayramı tatili var. Koyler cok daha soguk. Benim bahçem gölge oldugu icin daha da soguk oluyor. Hic bir sey yapamadım bahçede. Umarım yarin daha sicak olur. Oysa zengardendan aldigim Clematis ler ekilmek icin beni bekliyor.
Tatil deyince aklıma geldi. Biliyorsunuz, Turkiye genelinde basta ogrenciler olmak uzere bir cok kisinin 5,5 gun tatili var. Tatilinizi yapin, bol bol dinlenin ama pazar gunu oy kullanmayı unutmayın. Hatta gerekirse şartlarınızı zorlayarak Oy ve Ötesine kayıt olun. Sadece 12 saatinizi ayırın ve elinizden geleni yapmanın verdigi huzurla dolun. Sizin icin onemli olan ne ise, belki Turkiye icin, belki kendiniz icin, belki cocuklarınızın, torunlarınızın gelecegi icin. Bazen bir oy cok seyi değiştirir. Eger sandık görevlisi olursanız 300 oyun koruyucusu olursunuz.
İnternetten yaptigim alışverişlerde sorunlar yasama dönemine girdim sanırım. Zengarden yıllardır alışveriş yaptigim bir site. Aldigim ürünler genelde sorunsuz gelirdi. Evet, fideleri minicik, tohumların sayısı cok az ama baska yerde bulamadığım çeşitleri onlarda bulur ve minik bir fideye sahip olmayı goze alıp sipariş verirdim. Son siparişimde oxalis yumrusu yerine tohumunu gondermisler. Mail yazdım, bir hafta gecti aradan ama yanıt vermeye bile gerek görmediler. Kızdım, buradan alışveriş yapmamalıyım, dedim ama oradaki çeşitleri de baska yerden temin edemiyorum. :(
Tesadüfen "Almadım" adında bir blog gördüm. Facebook sayfası da var. Ve ne kadar çok aldığımı farkettim. Ne kadar çok şeye sahibiz aslında. Gerçek anlamda ihtiyacımız olmayan hatta bize yük olan şeyler. Geçen gün gardırobumda diğer siyah kazaklarımın arasına karışmış, ne zaman aldığımı bile hatırlamadığım, etiketi bile üzerinde duran bir siyah kazağım olduğunu gördüm. Hemen her konuda ve hemen hepimiz böyleyiz. Ben ihtiyaç duymadığım hiç bir şeyi almam, diyeniniz varsa onu ayrıca tebrik ediyorum. Ülkemizin her bölgesinde yaşayabilen, sıcağa soğuğa,neme yağmura dayanıklı, yılın neredeyse tamamını çiçekli geçiren harika kokulu bir bitkiden bahsetsem, eminim hepimiz sahip olmaz isteriz. Peki, neden? Tüketmeye alıştırıldığımız için olabilir mi? Konumuz çiçeklerse, ben öbekler halinde ekilmiş çiçeklerin daha güzel olduğunu düşünüyorum. Bu durumda neden hala her çiçeğe atlıyor, şikayetçi olduğum sitelerden bile tekrar çiçek almayı göze alıyorum?
Bu begonvil çok güzel, değil mi?
Peki bu acem borusu? Bence o da çok güzel.
Evet ikisi de güzel. Ama ikisini yan yana eksem o kadar güzel olmayabilir belki de.
Zaten bu iki bitki benim bahçemde yan yana yaşayamaz. Acem borusu arsızdır, bizim buraların iklimine de çok uygundur. Bir kez bahçeye ektin mi, nasıl yaşar, donar mı, su ister mi diye düşünmeme gerek kalmaz. Dolayısıyla beni çok yormaz.
Begonvil ise, nazlıdır bizim buralarda. O kendi iklimini ister. O yüzden saksıya ekerim, yaz-kış kocaman saksıları kucağımda içeri dışarı taşırım. Belim ağrır, canım yanar ama yine de onu memnun edemem. Hiç bir zaman istediğim gibi gelişmez.
Peki, ikisini de yetiştireceğim diye inat etmenin, karmakarışık bahçeler yaratmanın, güzelim bahçede çayımı kahvemi yudumlamak varken, iklime uyumsuz bitkileri güneşten gölgeye, soğuktan sıcağa kaçırmanın mantığı ne? Niye sandalımızda sakince oturmanın huzuru yerine, dalgalara karşı direnmeyi, savaşmayı, yorulmayı seçiyoruz?
Tüketmeye alıştığımız veya alıştırıldığımız için mi? Sahip olma, en iyisine, en güzeline, en fazlasına sahip olma duygumuzu tatmin etmek için mi?
Hep daha fazlasını istemek yerine, elimizdekileri kullanmayı, sonuna dek kullanmayı öğrensek. Ucuz diye, güzel diye, ama herkeste var diye almaktan, tüketmekten ve sonunda tükenmekten vazgeçsek. Bir tane botumuz ya da çizmemiz olsa, ta ki eskiyene dek. Fazla olanı ihtiyacı olana verebilsek. Bahçemizde bir tane çiçek olsa-ki bu bizler için çok zor onu da biliyorum ama üç-beş tane olsa mesela.
Tüm bahçe ortaca olsa örneğin;
Ya da tek bir kök ortancamız olsa sadece;
Daha mı eksik, daha mı çirkin olurdu bahçelerimiz?
Ben bahçemi terkedene dek açmaya devam etti bu hatmi ağacım.
Sevgili abk, bahçeniz ve eviniz zaman içinde eminim çok güzel olacaktır ve hatta sizde eski sayfalara baktıkça vay be neymiş ne olmuş diyeceksiniz aynen bizler gibi. :)
Sizden sadece ufak bir ricam olacak sevinciniz, moraliniz, hayalleriniz hep en yükseklerden uçmaya çalışsınlar çünki bizleri ayakta tutabilen en güzel şeylerdir bu üçü. Hepimizin hayatında zaman zaman ters giden olaylar olur ya, hani en dibe vurduğumuzu hissederiz hani deriz ya kendi kendimize bittim ben diye aslında bitmiyoruz, en baştan daha dimdik ve yeniden tutunarak başarmak ümidi ile tekrardan başlıyoruz. :)
Benim yine çenem düştü galiba kusuruma bakmayın lütfen :D üstteki mesajlarınızın birinde oxalis yumrusu yerine tohumu gönderilmiş, hangi rengini sipariş etmiştiniz bilmiyorum ama üzülmeyin sakın baharda ben size mor oxalis gönderebilirim bahçenize çok yakışacağına eminim. ;)
Sevgili lusoari,
Haklısınız, cok karamsar zamanlar gecirdim. Olumsuzluklar diger olumsuz dusunceleri de getiriyor akla. Haber izlemeyi bıraktım artik. Facebook a daha az, twitter a hic girmiyorum. Kendimi gercek olmayan bir hayal dunyasında, sadece çiçekler bahcelerle tv de belgesellerle oyalamaya calisiyorum. Bu hic bir seye cozum olmuyor, biliyorum ki ben öğrenmesem, izlemesem, okumasam da disarida bir yerlerde cocuklar ölmeye devam ediyor.
Oxalis yumrularini memnuniyetle kabul ederim. :)
Bir an once bahar gelse, yine toprakla uğraşsak, tek derdimiz ektiğimiz tohumun çimlenmesi olsa. :)
Bahçemi ziyaret ettiginiz, yazdıklarımı sabırla okuduğunuz icin de ayrıca tesekkurler. :)
İnşallah bize de nasip olur
Sayın DADAFU;
istedikten sonra neden olmasın ki? Er ya da geç olur. :)
İnternetten yaptigim alışverişlerde sorunlar yasama dönemine girdim sanırım. Zengarden yıllardır alışveriş yaptigim bir site. Aldigim ürünler genelde sorunsuz gelirdi. Evet, fideleri minicik, tohumların sayısı cok az ama baska yerde bulamadığım çeşitleri onlarda bulur ve minik bir fideye sahip olmayı goze alıp sipariş verirdim. Son siparişimde oxalis yumrusu yerine tohumunu gondermisler. Mail yazdım, bir hafta gecti aradan ama yanıt vermeye bile gerek görmediler. Kızdım, buradan alışveriş yapmamalıyım, dedim ama oradaki çeşitleri de baska yerden temin edemiyorum. :(
Bende aynı yerden alış veriş yapıyorum Telefonla ulaşabilir ve tatminkar bir cevap alırsınız diye düşünüyorum.
Geçtiğimiz bahar domates tohumu almıştım çimlenme oranı çok düşük çıktı mesaj yazdım, 0232 239 3670 numaralı telefondan aradılar.
Şu an ismini hatırlayamıyorum yetkili mi desem, sahibi mi desem bir arkadaşla çimlendirme ortam ve yöntemleri ilgili uzun uzun konuştuk, siparişlerimin aynısından (sorun olmayanlardan bile) tekrar hediyeli olarak ücretsiz gönderdiler.
İzmir'e gittiğimde ziyaretlerine beklediklerini söylediler.
Durum böyle ziraatçılardan yüz yüze sertifikalı diyerek fide alıyoruz pehlivan cinsi biber diyoruz, Bursa biberi çıkıyor, kıl tatlı diyoruz acı çıkıyor, sırık domates diyoruz oturak çıkıyor ne yazık ki oluyor yapacak bir şey yok. :)
Sayın sinbas;
Tohum satımı belki de en kolay kandırılacak konu. Sonuçta bugün eksek, bir şeylerin yanlış olduğunu en erken aylar sonra anlarız. Bugün için geç oldu ama yarın arayacağım verdiğiniz numarayı. Teşekkürler. :)
Disarida buz gibi bir hava, hatta kar atistirirken, ben tum tohum,fidan vs. satan firmalara kızgınlığımı unutup, yeni tohumlar, fidanlar almaya calisiyorum. Kısın arkasi her zaman bahardir, degil mı? :) bahara hazırlanmak lazim.
Bahçenizi ancak gezebildim sevgili abk :)
Hayırlı olsun, güle güle ekin, dikin, oturup çayınızı yudumlayın.
Beton atma fotoğrafınızı görünce içim cız etmedi desem yalan olur. Bana çok fazla toprak kaybedilmiş gibi geldi, oralara neler dikilirdi diye düşündüm. Ama bir bildiğiniz vardır... Sonuçta devamlı oturmadığınız bir ev olduğunu düşünürsek belki de alanı azaltarak işleri de azaltmak mantıklı...
Ben de cemo gibi pervane yasemini öneririm. Hem dayanıklı, hem de mis kokulu.
Küvetin kenarlarına da kayrak taşları dizebilirsiniz. Yarısı toprağa, yarısı havuzun üstüne gelecek şekilde ve de ilerili gerili dizilirse çok doğal bir görüntü verebilir.
Hadi bakalım yeni sezonda bizi burada neler bekliyor. :)
Sevgili gilan, bahçemi gezdiğiniz icin tesekkurler. Beton atılırken benimde icim ciz etti. Bastan hic beton istemiyordum. Ama ayda bir kez o da iki gun icin giderek otlarla, hele ayrikla mücadele etmek mumkun degildi. Yapabilecegim diger dogal olabilecek tas uygulamaları maddi olarak bütçeme uygun degildi. Sadece ortada kucuk bir kısma beton atmayi dusundum. Ama babamin aklından gecen daha baska seyler varmis. Onu kırmak istemedim ama inanın hala betonun birazini kirabilir miyim, diye düşünmüyor degilim. Ya da betonun ortasına ciceklik yapsam olur mü, drenaji nasil yaparım diye dusunuyorum.
İnternette, yabanci sitelerde hypertufa saksılar goruyorum. Yaz sonu malzeme alıp tas yapmayı denedim. Tam istedigim gibi olmadi ama sonucta ilk denemeydi. Önümüzdeki yaz saksı yapmayı deneyeceğim. Bahçem genelde gölge. Yayvan, fazla derin olmayan saksılar yapsam ve dış kismini yosun ile kaplasam bahçenin beton kismini daha yesil daha dogal gösterebilirim diye umuyorum. Yosunu ince kiyip bira ya da yoğurt ile karıştırinca bir sure sonra yemyeşil oluyor. Denemedim ama yazilanlari okudum. :)
Bir de ben cok suslu saksılar falan istemiyorum bahcemde. Eski koy yalaklari cok hoşuma gidiyor mesela. Yaşadığım yerde pak tas yok. Olsaydi bahçenin bir cok yerine kocaman taslar koyardim.:) Hayaller cok. Gercekte bir cok seye ulasamiyorum maalesef.
Çiçeklik ya da büyük saksılar olur olmasına da saksıdaki bitkiler susuzluğa o kadar dayanıklı olmaz. En iyisi siz bir kenarları doldurmaya bakın, yer biterse yavaş yavaş betonu tırtıklarsınız. :)
Bahçeme giremediğim zaman çiçeklerimi babam suluyor. Bahceye beton atma sebeplerimden biri de bu durumdu. Toprakta, otlar dikenler arasinda dusme tehlikesi yasiyordu. Dun aksam babam benim bahçemi gelen misafirlerimize anlatıyor. Benim kızımın çiçekleri ağaçları falan hep gezgindir, diyor. Sonra da şaşkınlıkla bakan misafirlere açıklıyor; bir sabah suladığım fidan iki gun sonra bahçenin diger köşesine gitmis oluyor. Hic biri yerinde kalmiyor, hep bahce icinde geziyorlar. :)
Bazen ektiğim bitkilerin uygun yerde olmadıklarını farkediyorum. Bazen de zamanım cok sınırlı oluyor ve minicik saksıda kalacağına gecici olarak topraga ekiyorum. E, haliyle benim çiçeklerim gezgin cicek oluyor. :)
Bu mesajimin amacı ozur dilemek, hatta gunah çıkarmaktadır diyebiliriz. Zengarden firmasından aldigim oxalis soğanlarının yerine oxalis tohumu geldigi ile ilgili paylasimimi okumussunuzdur. Bu gece su tohumların nasil ekilecegini ogrenmek istedim. Ama zengarden sitesinde tohum bilgilerini bulamadım. Elimdeki kapali, ici görünmeyen tohum paketini actım. Tohumlar o minicik çiçeklere gore oldukca iriydiler. Dikkatle inceleyince mini minnacik soğanlara benzediğini farkettim.
Evet, onlar soganmis. Gördüğüm en minik soğanlar. Zengardenin günahını almisim. :(
Şikayetimi firmaya iletmeye firsat bulamamistim. Dolayısıyla ozur dilemek icinde firmayı aramayacağım. Ama sizlere yanlis bilgi aktardığım ve firma icin olumsuz konustugum icin ozur dilerim.
Yabanci bahce fotograflarında ciceklikler, çim alan veya yuruyus yolundan daha yüksekte oluyorlar. Benim bahcemde ciceklik daha asagida. Yuksek olan ciceklikler daha guzel duruyor ama yagmur yağdığı zaman sularla birlikte toprakta akmaz mı asagi dogru? Ağaç kabuklarıyla malclamak cozum olabilir mı?
Kenarında hiçbir şey olmadan mı daha yüksek oluyor? Tuğla gibi malzemelerle çevrilmiş yüksek yataklar oluyor ama kenarı açık olarak yüksek çiçeklik dikkatimi çekmemişti.
Malçlama tekniğiyle çimden ayrılmış ama aynı yükseklikte olanları biliyorum:
http://www.agaclar.net/forum/attachments/peyzaj-bahce-duzenleme/328321d1346360651-041097053-04_med.jpg
Bunlarda zaman zaman aradaki boşluğu tekrar derinleştirmek gerekiyor.
Bu fotograftaki toprağım sulandığı zaman akması gerektiğini düşünüyorum.
Bunlarda da çiçeklik kısmı yuarıda kalıyor. Sadece yürüyüş yolundan değil kenar taşlarından da yukarıda bence.
Özellikle duvar kenarında yapılan uygulamalarda toprak duvara doğru daha yüksek olup hafif bir eğimle alçalıyor.
Şimdi anladım. Bu durumda sorunuzun cevabı malç olsa gerek. Burada peyzaj uygulamalarında malçla örtülmemiş boş toprak neredeyse yok. Malçın kalınlığı da 10 cm'ye varıyor. Bir de iri parçalı bir malzeme kullanılırsa (sizin eklediğiniz ilk fotoğraftaki gibi) suyla çok akmayabilir...
Bir de duvarın arkasında yükselen toprak şeklindeki uygulamalarda, tam duvara dayanan kısım duvarın üstünden 5 cm kadar aşağıda tutulursa fayda sağlayabilir. Arka tarafı yüksekte olsa bile o 5 cm'lik çukur yardımcı olabilir.
Bir de belki de bölgenin yağmur özelliklerine bakmak lazım. Kimi bölgelerde sadece ince ince yağıyor olabilir mi ki? :rolleyes:
Bir de duvarın arkasında yükselen toprak şeklindeki uygulamalarda, tam duvara dayanan kısım duvarın üstünden 5 cm kadar aşağıda tutulursa fayda sağlayabilir. Arka tarafı yüksekte olsa bile o 5 cm'lik çukur yardımcı olabilir.
:rolleyes:
Yazdıklarının hepsi olabilir, hatta muhtemelen hepsi birlikte etkilidir. Ama yukarıda yazdigini hic dusunmemis, farketmemistim. Yeni bir fikir verdin, bir isik yaktın sanki. Tesekkurler. :) ileride kullanırım ben bunu. :)
596207
Bir kaç hafta önce, yerde kar varken, kapıda beni karşılayan tabii ki kargodan gelen bitkilerim oldu. ;)
Bahar hayali kurmadan kış geçer mi?;)
Bahçenin kış sonu hali...
Lavantalarım çok kötü olmuş. Budamakta çözüm olmayacak sanırım. Gençleştirmek için yenisini mi ekmeliyim?
sevgihoca
20-02-2016, 11:58
Sn abk,lavanta dediklerinizi ben bahçe külüne benzettim.Yanılıyor muyum acaba?Bahçe külüyse çeliklerinden dikip çiçeğinizi yenileyebilirsiniz.Ben saksıya çeliklerden dikmiştim.
Sn abk,lavanta dediklerinizi ben bahçe külüne benzettim.Yanılıyor muyum acaba?Bahçe külüyse çeliklerinden dikip çiçeğinizi yenileyebilirsiniz.Ben saksıya çeliklerden dikmiştim.
Bahçekülü değil, lavanta. Öyle kendilerinden geçmiş haldeler ki, tanınmıyorlar artık. Geçen yaz çokta güzel çiçeklenmişti oysa.
sevgihoca
20-02-2016, 13:12
Sahibinden iyi bilecek değilim,Sevgili abk.Affola,sevgiler.:(:p
Sayın sevgihoca; affedilecek bir sey yok ki, :) aksine, ilgilendiğiniz icin cok tesekkur ederim. Sizin mesajınızdan sonra forumdaki lavanta sayfasını tekrar kontrol ettim. Farkli bölgelerde ayni bitkiye farkli isimler verebiliyor, ben yanlis biliyor olabilir miyim, diye dusundum. Ama yaprak yapısı falan lavanta. Sonra aldigim yeri dusundum. Orada uc kök var ve ben hepsini ayri satıcıdan lavanta diye almistim. Sanırım pek değerli bir lavanta turü degil benimkiler. :)
sevgihoca
20-02-2016, 17:40
Sevgili abk,lavanta türünü çok bilmem,sadece resimlerden.Kış dolayısıyla yapısı ****** değişiyor çiçeklerin.Bana bu haliyle bahçe külünü hatırlattı.Ben lavantanın küçük çeliklerden tuttuğunu okumuştum.İsterseniz çeliklerle gençleştirebilirsiniz lavantanızı.
Zaten budamak istiyor, bu halde kalmamalı. Cikan çelikleri ekip bir deneyeyim. Belki de bir suru lavantam olur. :)
sevgihoca
20-02-2016, 19:30
Kolay tutuyormuş.Bence deneyin.
Bahçelerde iş zamanı başlıyor. :)
Bence lavanta budamayla toparlanır...
Umarım toparlanır gilan. Ortadaki dallar odunlasmis gibiydi daha yaz sonunda. Bahar bir gelse artik, boyle fotoğraftan tahmin yürütmek yerine bahcemde dokunarak baksam ciceklerime. :)
Şu yemyeşil görünenler var ya, bunlar hep ot. Temizlemek içi beni bekliyorlar.:(
Mücevher Çalısı
22-02-2016, 15:10
Umarım toparlanır gilan. Ortadaki dallar odunlasmis gibiydi daha yaz sonunda. Bahar bir gelse artik, boyle fotoğraftan tahmin yürütmek yerine bahcemde dokunarak baksam ciceklerime. :)
Lavantanız Sn gilan'ın dediği gibi budamayla toparlanır Sn abk. yerden 20 cm yukarısını hemen budarsanız bahar uyanma zamanını iyi değerlendirmiş olursunuz. Lavantaların budanma zamanı sonbahardır aslında ve her sene budanarak tazelenmek iyi gelir bitkiye. Budadığınız dalları 10 cm civarında parçalara ayırarak toprağa dikerseniz 1 ay kadar sonra pek çok lavanta sahibi olursunuz. Çelikleriniz gölgede dursun... Kolay gelsin...
Sayın Mucevher çalısı,
İyi ki yazmışsınız. Ben sonbaharda budamistim aslinda. Ama bu kadar derin budama yapılabileceğini bilmiyordum o yuzden sadece ustten biraz kesmisim. Benimki solan ciceklerini kesmek gibi bir sey olmus. Mart ortasi civari koye gidecegim. O zaman derin bir budama yapayım.
Bu fotoğraflar aileden mi geliyor? :)
Ailem çiftçilik yapiyor. Yegenim koye gittiğinde fotograf çekip bana gonderdi. Ben de telefondan bilgisayara yukleyip, santim santim kontrol ediyorum bahceyi. :) Donanlar, kuruyanlar falan biraz kendini belli ediyor da, ektiğim tohumlardan çıkanları göremiyorum. Bir fotoğrafta saatlerce cimlenmis olmasi gereken lupinleri aradım ama bulamadım. :)
Kendimi zincirlere bağlanmış gibi hissediyorum. Bahçemden fotograflar geliyor. Her hafta daha da buyuyor otlar. Agaclarnetteki bahçeleri geziyorum. İnternet sitelerinden cali, cicek, sogan, tohum siparişleri veriyorum. Evde tohumlarımı ekiyorum. Balkon, kapali balkon, mutfak derken salonumda saksilarla dolmaya basladi. Tohumdan cikan filizler yeterli gunes alamayip boya gidiyorlar. Ve ben uygun bir hava bulup hala bahçeme gidemedim. Ne zaman gitmeye niyetlensem soguk ve yagmur oluyor. Subat ayinda hava cok daha güzeldi.
Zengardena cok guzel cicek soğanları gelmis. Bitmeden bir göz atin bence. Yoksa ben dayanamayip hepsini alacagim. :)
Sevgili abk, umarım bir an önce bahçenize kavuşursunuz. :)
Otları temizledikten sonra toprağa birkaç kat gazete ya da mukavva serip, güzelce ıslatıp üstüne de malç olabilecek herhangi bir şey (ağaç kabukları, kompost, çam iğneleri, biçilmiş otlar...) sererseniz bir süre yabani ot çıkmaz. Hem de bu malzemeler yaklaşık bir yıl içinde çözündükçe toprağınız daha da güzelleşir. :)
Sevgili gilan, gecen yaz bahçenin kucuk bir kısmına karton kutuları açarak koymus ve uzerine malc malzemesi yaymıştım. O kısımlarda gercekten ot çıkmamış. Ama tamamına uygulayacak zamanım olmamisti. Bu yil topraga biraz kum ekleyip sonra tekrar malc ile kaplamayı dusunuyorum. Tek sorun soganli bitkilerim olacak. Soğanlar karton ve malcin uzerine cikmayi başarabilir mı acaba?
İşe yaramasına sevindim! :)
Soğanlıların olduğu yere ben olsam yapmazdım. Çıkabileceklerini sanmıyorum.
Kum ekleme konusunda ise şurada çok faydalı bir tartışma dönüyor: ;)
http://www.agaclar.net/forum/1447706-post497.htm
Nihayet bahcemdeyim. Zaten genelde gölge bir bahce. Bir de hava kapali olunca usudum biraz. Ev daha da soguk. Kucuk bir elektrikli isiticilarindan vardi, onunla idare edecegim.
Bahçenin en sevmediğim ayi. En buyuk is her zaman ot yolmak oluyor bu mevsimde. Kolay kolay bitecek gibi de degil. Ben gayret ederlm de belim ne kadar dayanir bilmiyorum.
Çok çalıştım bu hafta sonu çok. ;)
Yaprak dökmeyen kartopu çok güzel açmış.
Zindandan kaçış.:(
Becerebilirler mi acaba?
Anemonlar harika. :)
Bu ot yolma işi zor tabii ama bir de iyi yanından bakmak lazım. Toprak ve iklim müsait ki bu kadar ot çıkıyor. :D
Burada bahçe ile ilgili konuşmalarda hep bir yabani ot muhabbeti geçiyor. ”Öyle olursa aradan çok yabani ot çıkar”, ”Yabani otları engellemek için şöyle yaptım”, ”Şunu yapacaktım ama yabani ot çıkar diye vaz geçtim” vs vs... Ben tabii şu ana kadar hep Ankara ikliminde bahçe yapmış biri olarak anlamıyordum. Yabani ot olursa iki yolarsın olur biter, millet niye yabani otla kafayı bozmuş ki diyordum. Şimdi görüyorum ki bu iklimde bu toprakta her hafta çapalasan yine de önünü alamıyorsun, metrekarede on yüz bin milyon ot çıkıyor. İnsanlar demek ki haklı olarak her planlarını ot çıkışını önlemeye yönelik yapıyorlar. Ama işte ben de iyi tarafından bakıyorum. Demek ki şartlar bitki gelişimi için çok müsait. :p
YeniGine
21-03-2016, 23:52
Sevgili abk; evin, bahçen, bahçe sayfan hayrlı olsun.
Ah keşke benim de kendime ait bir bahçem olsa da otlu olsa diye düşündüm sayfalarını gezerken. Fakat işte davulun sesi uzaktan hoş gelir derler ya, otlarla senin işin zor; bu hafta yolmuşsun, temizlemişsin bir yağmur haftaya yine aynı. Fotoğrafta gördüğüm kadarı ile dünyanın otunu temizlemiş, yorulmuşsun. Öncelikle otları tamamen nasıl yok edersin ona bak. Ondan sonra da bahçe, toprak senindir ne istersen ek dik inşallah.
Kolay ve rastgelsin inşallah...
Sevgili gilan, ot yolmak, İstanbul dan Ankara ya gitmek uzere yola cikip tam da Ankara ya yaklasmisken aksam olunca biraz dinlenmek uzere uyuyup, uyandığında kendini yine İstanbul a yakin bir yerde bulmak gibi bir sey. Sonu yok. Mart- Kasım ayları arasi surekli ot yoluyorum. :) Belki emekli olsam, köyümde yasasam bu kadar zor olmayacak. Her gun yeni çıkanları kendimi yormadan temizleyeceğim. Ama calisinca ve bazen haftada genelde iki haftada bir bahceye gidince, hele yağmurda yağmışsa, başladığın noktada buluyorsun kendini. Otu koparmak çözüm degil, köküyle cikarmak gerek. Su anda ellerim zimpara kagidi gibi. Belimi soylemiyoru, bile. :) Yine de bahceyle ilgilenmek cok keyifli.
Sevgili Yeni Gine,
Gercekten bahce olduktan sonra ot yolmak bile keyifli. Ama cok yorulunca ister istemez sikayet ediyoruz. Otların büyüme hızına yetisemedigim icin istemeyerekte olsa bahçenin bir kısmına beton doktürmek zorunda kaldım. O kısımda ayrık otları cok fazlaydı. Simdi ot çıkışını azaltacak bitkiler ekmeye calisiyorum. Mesela kır menekşeleri oyle sarıyor ki topragi, arasinda ot ciksa bile bu normalden daha az oluyor. Cokta severim menekse kokusunu. :)
İnsanin bahçesi olunca emek harciyor bir sekilde. Ama senin gibi site bahcesiyle uğraşmak her yiğidin harcı degil. Sitenizde yaşayanlar cok sansli bence. :)
Havuzun yanındaki bitkiler daha büyümüşler.
Obrizya açmaya başlamış. Yeri yanlış, burada fazla güneş alıyor. Çiçekler geçince yerini değiştireceğim.
Bahçem icin dahlia, süsen ve lilium gibi soganli ve yumrulu bitkiler sipariş etmistim. Bugun kargodan kocaman bir paket geldi. Süsen ve liliumlarin yerini kafamda planladım. Bunlar zaten surekli bahçede kalacak olan soğanlar. Ancak dahlia bahcemde kışı geçiremez, donar. Bu nedenle dahlialari mandal sepetlerine ekip topraga o sekilde gömmeyi ve kisa dogru topraktan almayi planlıyorum. Aldigim dahlialar genelde uzun cinsler, 1.20-1.50m civari. Bahçenin gunes gören arka kısımlarına ekeceğim onlari. Genelde bordo,kirmizi, kirmizi-beyaz gibi birlikte uyumlu gözükecek renkteler. Ancak birkaç tane de sari- kirmizi ve mor renk var. Sorunum su ki; dahlialari dikim sıklığı ne olmalıdır? Ve dikim sekli ne olmali? İnternetten arastirdim ama icime yatan bir fotograf bulamadım. Önlerine daha kisa çiçekler de ekeceğim. Bu durumda dahlialari askeri disiplinle yetistirip duvar boyunca tek sira halinde mı ekmeliyim? Çiçekler genelde grup olarak ekildiginde daha hos görünüyorlar. Bu kural dahlialar icin gecerli degil mı?
Şöyle bir fotoğraf buldum. Belki yardımcı olur...
Önlerine kısa boylu çiçekler geleceğini düşünürsek bence tek sıra olabilir. Zaten kendisi dolgun bir yapıda bir bitki olduğu için incecik bir sıra olmayacak. Sırayı dümdüz değil de böyle hafif kıvrımlı yapmak daha da dolgun bir görüntü verebilir.
601457
Kıvrımlı olarak dikmek daha dogru gercekten. Dümdüz ekilen çiçekleri sevmiyorum. İnternette dahlia olarak arattigimda genelde yakin cekim fotograflar oluyor. Yildiz çiçekleri yakından daha guzel fotograf veriyorlar sanırım. :)
Bendekilerin boyları da birbirine yakin oldugu icin grup halinde dikmek olmaz, birbirini engeller. Bu kadar dolgun yaprak yapısı olacaksa daha yeterince büyümemiş olan çalıların aralarına ikiser-ucerli sıralar halinde de dikebilirim.
tesekkuler gilan. :) yine yetiştin Hızır gibi.
İnternette çiçek isimlerini aratınca hep yakın çekim fotoğrafların gelmesinden ben de şikayetçiyim. (Aslında kime şikayet ediyorsam... Tam olarak bu konuda çalışıyorum, şuna bir el atsam ya! :p)
Bir miktar çare olarak, ”Dahlia” yerine ”Dahlia in landscape” (Peyzajda Dahlia) ya da ”Dahlia in garden” (Bahçede Dahlia) diye aratınca biraz daha faydalı görseller gelebiliyor.
Bu hanımelinin kırmızı-sarı-beyaz çiçek açması gerekiyor ama daha çiçeğini göremedim.
Lonicera periclymenum serotina - early dutch honeysuckle olduğunu sanıyorum.
Hosta bu yıl daha gelişmiş olarak geliyor.
Bu yıl zengardendan alıp ektiklerimden. Bu yılı böyle cılız yapraklarla geçireceğini düşünüyorum.
İlk heucheram. (Sanırım yazılışı okunuşundan daha kolay.;) ) Güler Hanıma teşekkürler.
Son bir aydır bir suru cicek sogani, yumrusu aldım farkli farkli yerlerden. En cokta zengardendan. Bazen sipariş ettigim soğanlar daha dağıtıma çıkmamış olabiliyor ve daha sonra kargolanabiliyor. Zengardendan 4 kez alışveriş yapmisim bir ay icinde. Tum soganlarim gelmis. Ama subat ayında sipariş ettigim ağaç zambak soğanları hala gelmedi. Bugun firmaya telefon ettim. Soğanlar kargoya verilip bana teslim edilmiş gozukuyor. Bana teslim etmeleri zaten imkansiz. Çalıştığım icin kapıda güvenliğe teslim edebilirler sadece. Yanlislikla bizim sitenin ikinci etabına mı gitti diye kontrol ettim, orada da yoktu. Yarin kargoya telefon edecegim. Ama hic umudum yok acikcasi. Ayni kargo şirketi yillar once onemli bir evragimi kaybetmisti. Gunlerce telefon görüşmesi yapmis ama evragimi bulamamistim. Ta ki bir ay sonra hic alakası olmayan bir adresten telefon gelinceye dek. Tecrübelerime dayanarak yine sorumluluk kabul etmeyeceklerine eminim. Gecen sefer de teslim ettiklerini iddia ettikleri kisinin o gun işyerinde olmadigini, resmi raporlu oldugu icin izinli oldugunu belgelemis oldugum halde sorumluluk almamislardi.
Yine kapali, puslu, az biraz yagisli bir hava. Gecen haftanın acısı simdi cikiyor sanırım. Yarin hava acarsa, yazliga gidip sardunyalarimi disari cikarmayi planlıyorum. Bahar gelsin artik. :)
cengizildas
26-03-2016, 20:44
Sevgili Abk, hemen hemen 5-6 yıldır yayladaki bahçemde dahlıa (Bizim burada Adalya da deniyor) yetiştirdim. Bence soğanları ekerken hemen yanı başlarına uzun çubuklar dikin.
Çünkü, dahlia büyüdükçe genişleyen bir çiçek. Büyüdükten sonra çubukla bağlamaya kalkışırsanız, soğanına zarar verme olasılığı var. Ayrıca, dahlia genişleyene bir çiçek olduğu için, aralarında en az 50cm. mesafe olmalıdır ki birbirlerine karışmasınlar. Sonbaharda susuz bırakıp kuruttuktan sonra dipten kesersiniz. Soğanları çıkarıp gazeteye sardıktan sonra bir kutu içerisinde ve ışıksız bir yerde dinlendirebilirsiniz. Sağlıcakla kalın.
cengizildas
26-03-2016, 21:25
Sevgili Abk, biraz önce yazmayı unutmuşum. Bahçedeki otlarla mücadele için ''Fare kulağı'' yayılıcı bitkisini öneriyorlar. Kökleri çok sıkı olduğu için başka bir otun çıkmasını engellediği söyleniyor. Ben yaylamı satmasa idim, bu sene onu deneyecektim. Zengarden'de tohumu var. Yalnız çok saldırgan olduğu için başka bir bitkiye hayat hakkı tanımıyormuş. Bilginize.
Sevgili cengizildas, bahçemi ziyaret ettiginiz ve isime cok yarayacak bilgiler verdiginiz icin tesekkurler. Dahlia ekmeden once saglam sopalar bulmam gerekecek. Bambu çubuklar yeterli gelmez diye dusunuyorum.
Cicek soğanlarını kis mevsiminde sökerek muhafaza etme fikri beni korkutuyor. Kaloriferli bir evde sıcaklığı ayarlamak zor olur diye dusunuyorum. Komşum gecen yil dahlia yumrularini topraktan çıkarmadı. Üstlerini örterek birakti. Bu yil onun dahlialarin durumuna gore toprakta birakmaya da karar verebilirim.
131 ve 136. Mesajlardaki fotograftaki gri-yesil bitkiyi fare kulağı adıyla satın almistim. Gercektende hızlı yayıldı ve icinde pek ot çıkmamış. Ustelik soganli çiçeklerimin cikmasina da engel olmamis. Su andaki durumdan memnunum, daha geliştiğinde ise budayarak cozum bulabilirim diye umut ediyorum. Bahçenin bazi kısımlarına da kır menekşesi ekmiştim. O da hızlı gelişiyor, icinde cok ot cikmiyor ama bu konuda fare kulağı kadar basarili degil.
cengizildas
27-03-2016, 11:59
Sevgili Abk, bizim yaylada kış çok sert olmadığı için, kar yağsa bile fazla kalmadığı için, dahliaları topraktan hiç çıkartmamıştım. Sizin oralarda hava şartları eksileri görüyorsa topraktan çıkartmak gerekir. Çıkartmıyorsanız, üzerlerini malçlamanız gerekir. Büyükbaş hayvan gübresi ile kapatırsanız daha iyi olur.
Gecmis yılların en dusuk sıcaklıklarını kontrol ettim internetten. -12 yi görebiliyor kisa surelide olsa. Hissedilen sıcaklıkta onemli tabii ki. Bir de bahçenin konumu, bitkinin bahçede ekili oldugu yer. Yarim metre arayla ekili olan ayni cins ve buyuklukteki iki ortancadan birinin ust kısmı donmuş bu kış. Digeri saglam. Büyükbaş hayvan gübresi bitkinin dayanma sıcaklığını ne kadar arttırıyor acaba? Mesela -5 te donan bir bitki gübre ile malc yapılınca -8 e mı dayanabiliyor?
Komşumun bahçesinde uzeri naylon ile kapatılan yildiz yumruları onceki kısı sorunsuz gecirdi. Bu yil karton ile kapatarak denediler. Sonucu ne olacak bilmiyoruz.
Pazara çiçek almak için gitmek... ;)
Gecmis yılların en dusuk sıcaklıklarını kontrol ettim internetten. -12 yi görebiliyor kisa surelide olsa. Hissedilen sıcaklıkta onemli tabii ki. Bir de bahçenin konumu, bitkinin bahçede ekili oldugu yer. Yarim metre arayla ekili olan ayni cins ve buyuklukteki iki ortancadan birinin ust kısmı donmuş bu kış. Digeri saglam. Büyükbaş hayvan gübresi bitkinin dayanma sıcaklığını ne kadar arttırıyor acaba? Mesela -5 te donan bir bitki gübre ile malc yapılınca -8 e mı dayanabiliyor?
Komşumun bahçesinde uzeri naylon ile kapatılan yildiz yumruları onceki kısı sorunsuz gecirdi. Bu yil karton ile kapatarak denediler. Sonucu ne olacak bilmiyoruz.
Sayın Abk; eğer bitkilerinizin kışı sorunsuz atlatmasını istiyorsanız mutlaka kışa girerken bol bol samanlı hayvan gübresi konulabilir ben mandalinam için öyle yapıyorum. Oralarda bulabilirseniz at gübreside konulabilir çünkü at gübresi daha samanlıdır ve sıcak tutar. Deniz yosunu, potasyumlu gübreler ve hümik asiti ile sulamada kök kılcallarının donmasını engeller diye bir yerlerde okumuştum.
Sayın dongyul, maalesef at gübresi bulma sansim yok. Ama koyun gübresi ya da büyükbaş hayvan gübresi bulabilirim. Yarin tum soganli bitkilerimi gercek yerlerine ekebilecegim artik. Yaz sonuda kışı gecirebilmeleri icin elimden geleni yapacagim.
Hosta iki hafta içinde büyümüş bile....
Sarı yasemin boyuna bakmadan çiçek açmış.
Dondu mu, çürüdü mü diye endişelendiğim crocosmia hala canlı. Benim bahçemin kışına dayanmış, sadece yaprak vermesi geç kalmış.
Sararan, saman gibi olan yapraklarını kestiğim japon kan çimi yeniden yeşillenmeye başlamış.
Sayın dongyul'un tavsiyesi üzerine aceleyle aldığım çubuklar her yıldızın yanına yerleştirildi. Şimdi sıra yıldızların büyüyüp bu sırıklara bağlanmasında. ;)
Bahçeye biraz koyun gübresi attım. Kalıp olarak aldığım cocapeat el arabasında ıslatılınca güzel bir torf oluştu. Bir kısmını bahçede kullandım. Bir kısmını da hypertufa saksı yapımında kullanmayı düşünüyorum. Geçen yıl bir taş yapmayı denemiştim. Çok başarılı değildim ama ilk deneme için idare eder. Bu kez yalak şeklinde saksılar yapıp içine çiçek soğanlarımı, sukulentleri ve kenardan sarkması için de sarıkız çiçeği ekmeyi planlıyorum.
Hayal ettiğim saksılar böyle olmalı.
Ne kadar eski, o kadar güzel. ;)
Dahlialari nasil ekmem gerektiği konusunda cok dusunmustum hatırlarsanız ve sevgili gilan in önerisiyle kivrimli olarak ekmeye karar vermistim. Daha sonra iki dahlia arasinda 60 cm ara vermek gerektiğini öğrenince, eh benim bahçede de 60 cm lik boşluk bile zor bulununca... Sonuc olarak dahlia ve liliumlar bulunan her boşluğa ekildi. :) bahceye bitki alırken kendimi kaybediyorum. Allahtan tohum konusunda beceriksizim. Bir de ektiğim her tohum ciksa, bahçede adım atacak yer kalmayacak.
tarla kuşu
06-04-2016, 21:37
Hayal ettiğim saksılar böyle olmalı.
Ne kadar eski, o kadar güzel. ;)
Sevgili abk, çimento , torf ve perlitle ben yaptım bu saksılardan . Çok güzel oldu, oyma taş gibi görünüyor. Henüz fotoğraflayıp bahçe sayfama koyamadım.
Sizinkileri merakla bekliyorum.
Sağlıkla kalın...
Sevgili tarla kuşu, oran olarak nasil yaptınız? İnternette farkli tarifler var. Ben 1 olcu çimento,1,5 olcu perlit ve 1,5 olcu torf olarak dusunuyorum. Hem hafif hem dayanıklı olsun isterim. Sizin yaptıklarınızın fotografını görmeyi de cok isterim.
Ooo görüntüler şenlenmiş, harika. :)
Hostaya bayıldım. Ne güzel gelişmiş. Çok sevdiğim bir çiçek. Bahçenin geneli gölge dediğinize göre oraları çok sevecektir. Renk renk dizersiniz umarım. ;)
Dahliaları heyecanla bekliyorum. Duruma göre belki ben de özenirim. :)
Bu arada dahlialara çubuk önerisi sn cengizildas'tan gelmişti. Fark ettim ya, söylemesem çatlarım. :D
tarla kuşu
07-04-2016, 00:18
Sevgili tarla kuşu, oran olarak nasil yaptınız? İnternette farkli tarifler var. Ben 1 olcu çimento,1,5 olcu perlit ve 1,5 olcu torf olarak dusunuyorum. Hem hafif hem dayanıklı olsun isterim. Sizin yaptıklarınızın fotografını görmeyi de cok isterim.
Ben torfu perlitle karışık almıştım. Tam net bir ölçü kullanmadım. Ama göz kararı 1 ölçü çimentoya 1ölçü torf perlit karışımı kullandım. Çok akışkan yapmadım karışımı. Resimleri en kısa zamanda eklerim...
Sevgi Durul
07-04-2016, 00:44
Sevgili abk, bahçenize bahar gelmiş. Bu mesajınızdaki güzel bitkilerin adlarını öğrenmek istesem.:confused:
Bir de linkini verdiğim sayfada dağ çiği arkadaşımızın yaptığı saksılar var. Fikir vermesi açısından ekliyorum.
dağ çiği / sukulentlerim (http://www.agaclar.net/forum/uyelerin-kaktus-ve-sukulentleri/26462.htm)
Bu (http://www.agaclar.net/forum/1065114-post85.htm) mesajında ölçüleri vermiş.
Detaylı olarak, bu (http://www.agaclar.net/forum/918958-post109.htm) ve devam eden mesajlarda saksı yapımı anlatılmış.:)
Araya araya linkteki saksı yapımını sizin için buldum, işinize yarar umarım. Kolay gelsin. Sevgiler...
Ooo görüntüler şenlenmiş, harika. :)
Bu arada dahlialara çubuk önerisi sn cengizildas'tan gelmişti. Fark ettim ya, söylemesem çatlarım. :D
Evet, cubuk önerisi cengiz ildas tan gelmis. Dongyul ile kışı atlatma konusunda konuşmuştuk. Düzeltme icin tesekkuler gilan. Öneri icin de Cengiz ildas a tesekkurler.
Hostalari ben de seviyorum. En son zengardendan karisik cesit olarak uc paket almistim. Ama sanırım hepsi ayni cins cikti. Komsulardan aldıklarım falan yine de uc cesit hostam var. Gelecek yıllarda gelisinde daha da guzel olacaklardır.
Yildizlar ve liliumlar yeterli gunes alamayabilirdi benim bahcemde. Bir de cana ve susen ektim. Susenler hep bana annemi hatırlatır. Çocukluğumun bahçesinde olurdu. Zaten bahçemdeki ilk süseni de annem verdi. ;) Simdi bir suru ektim, rengarenk acacaklar. Keske ciceklenme sureleri daha uzun olsaydi.
Sevgili abk, bahçenize bahar gelmiş. Bu mesajınızdaki güzel bitkilerin adlarını öğrenmek istesem.:confused:
Araya araya linkteki saksı yapımını sizin için buldum, işinize yarar umarım. Kolay gelsin. Sevgiler...
Sevgili SDurul,
İsmini ogrenmek istediginiz bitkiler sırasıyla obrizya, saxifraga ve phlox subulata olmali.
Verdiginiz linkler icin ve arayıp benim hazıra konmamı sağladığınız icin tesekkurler. ;) Linkleri daha sonra normal bilgisayarda inceleyeceğim. Cep telefonuyla keyif almıyorum, minicik ekranda okumak,yazmak hele fotograf incelemek yerine soyle buyuk ekran bir bilgisayarı tercih ediyorum. ;) ( Gözlük reçetem hazir, bir gozlukcuye gidip gözlükleri de alsam iyi olacak artik.)
Bu çiçeğin adını bilmiyorum. Heuchera bulamayınca geçen yıl gölge alana bunu ekmiştim. Yaprakları güzeldi, tüm kış yeşil kaldı. Eh çiçeği de fena değil.
İlk kez müge çiçeğim oldu. Hatta yapraklı olarak ilk kez gördüm. Mügenin pek çok farklı türü olsa gerek. Yıllar önce Malezya da bir hindu tapınağına ziyarete gelen bayanların saçlarına taktığı müge çiçeklerini görmüştüm. O çiçekler bundan çok daha uzundu. Benim çiçeğimin boyu kısa, ama kokusu güzel, böyle narin oluşu da hoş.
Nandinanın böyle küçük göründüğüne bakmayın. Eğer bodur, orta ve büyük cinslerini yanlışlıkla karıştırmamışsam bu nandina çok büyüyecek. Hatta harika görünüşlü meyveler verecek. Sadece biraz sabır gerekli. Bahçe, bitki merakı olan her insan sabır sahibi olmayı mecburen öğrenmek zorunda kalıyor.
Nandinanın yaprak yapısı bendeki büyükle aynı. 2 metreye yaklaşacaktır. :)
Süsenleri ben de çok seviyorum. Gerçi biz onu hep zambak diye bilirdik eskiden. Mor olanı orjinal ve güzel, rengarenk olanları da bir başka güzel. Hep bir süsen köşesi yapmak istemişimdir. :) Aslında sonbaharda tekrar çiçeklenen cinsleri var ama bahardaki coşkuyla olmuyor. Neyse ki yaprakları da çok dekoratif.
Heuchera yerine dikilen çiçek bir çeşit sardunya gibi sanki. ”Hardy geranium” diye aratınca türü bulunabilir. Çok güzelmiş aslında. ”Fena değil” dediğinize göre siz de benim gibi dolu dolu çiçeklenen çiçekleri daha çok seviyorsunuz sanırım. :)
İkimize de böyle birer köşe diliyorum. ;)
604109 604110
Evet, bizde susene zambak deriz. Ve yine evet, susen deyince aklıma mavi renk geliyor. Yeni aldigim susenleri de genelde mavi tonlarından sectim. Baska renklerde var ama susen ille de mavi olur ya da orjinali oyledir gibi bir sartlanma var bende sanırım. Benimkiler sizin fotograflardaki gibi grup halinde olmayacak, en azından bu yil icin. Cunku sira halinde ektim. Bahçenin gunes alan yerleri sınırlı. O bölgeye ileride büyüyüp yayılacaklarını da düşünerek boy sırasına gore Ekim yapmaya calisiyorum. Yildizlar arkada, araya cosmos, kral kizi falan ekerim diye dusundum. Onlarin onunde susen, daha onde ise daha kisa boylu bitkiler. Bahce icin bir cizim programi falan kullanmadigim icin her sey hayal gücüme kaliyor. Hataları fark etmekte zaman aliyor bu durumda. Ektiğim her sey daha topragın altindayken bahçenin bir kac yil sonrasını hayal etmek cok zor. :)
Nasilsa benim bitkiler gezmeyi cok seviyor. Beğenmediğim olursa ya da yerini sevmeyen falan yer değiştiririm ben de. :)
Damla sulama icin malzeme aldım, otomobilde duruyor simdilik. Aksam eve gelince kapının onunde bir çuval torf ve bir çuval perlit beni bekliyordu. Mecburen iceri aldım. Mutfak ve salon tohum ekilmiş saksilarla dolu. Kapali ve acik balkonlarda saksilarla canlı bitkiler. İyi ki calisiyorum, sabah evden cikip aksam geliyorum. Yoksa bu halde surekli evde yaşanmazdi.
Bu iki sıklameni aynı zamanda satın almıştım. Soldakini iki hafta önce toprağa geçirdim. Toğrağa erken geçenin yaprakla daha büyük ya da saksıdaki yeni yaprak çıkarmış gibi görünüyor.
Geçen yıldan beri acer alıyorum. Daha önce bulamıyordum. Bu kez de sayısını abarttım sanırım. Kaç tane acerim oldu bilmiyorum.
Home (http://fourseasonsgarden.co.uk/www.fourseasonsgarden.co.uk/Home.html) buradaki bitkileri üstüste, kat kat ekilmiş gibi görünce, ben de denesem, bitkilerin üç-beş yıl büyümesini beklemek yerine, büyüdükçe budasam olmaz mı diye düşündüm. Acemi biri için bahçe düzenlemesi çocuk büyütmeye benziyor, çocuk büyümeden yaptığın hataları net olarak göremiyorsun. ;)
Güneşi gören fare kulağı tomurcuklanmış. Belki bu hafta açmış olur?
Acer'lere çok sevindim. :)
Türlerini biliyor musunuz?
Ayrıca fotoğraftan gördüğüm kadarıyla Acer, ortanca, hosta bir arada. Çok güzel olacak orası. ;)
Bahçenin gunes alan yerleri sınırlı. O bölgeye ileride büyüyüp yayılacaklarını da düşünerek boy sırasına gore Ekim yapmaya calisiyorum. Yildizlar arkada, araya cosmos, kral kizi falan ekerim diye dusundum. Onlarin onunde susen, daha onde ise daha kisa boylu bitkiler. Bahce icin bir cizim programi falan kullanmadigim icin her sey hayal gücüme kaliyor. Hataları fark etmekte zaman aliyor bu durumda. Ektiğim her sey daha topragın altindayken bahçenin bir kac yil sonrasını hayal etmek cok zor. :)
Nasilsa benim bitkiler gezmeyi cok seviyor. Beğenmediğim olursa ya da yerini sevmeyen falan yer değiştiririm ben de. :)
Kral kızı neymiş diye baktım, zinnia çıktı. Onun Türkçe'si kirli hanım çiçeği diye geçiyordu. Kirli hanımlıktan kral kızlığına terfi etmiş, güzel olmuş. :D
Bana süsenin boyu zinniayı geçer gibi geldi bu arada.
Bence ne kadar plan da yapsak, tasarım programı da kullansak böyle şeyleri denemeden görmek imkansıza yakın. Her bahçenin koşulları farklı çünkü. Neyin nerede ne kadar gelişeceğini kestirmek zor. Araştırıp fikir yürüttükten sonra deneyip-görüp-taşıma yöntemine yürekten katılıyorum. ;)
Bahçenin gölgesi nereden kaynaklanıyor?
Bina mı, ağaç falan mı?
Bu arada geçen gün şöyle bir plan gördüm. Spesifik bitki türleri çok mühüm değil ama uzun, orta ve kısa boylu bitkilerin dağılımı çok hoşuma gitti, kullanırım diye kaydettim. Belki sizin de işinize yarar.
604235
Kaynak: https://www.pinterest.com/pin/102527328995687539/
Aslinda 1 ve 2 numara benim en gölge alanimla ayni. Lamium ballibaba Tur'u diye hatırlıyorum. Ama yaprağı alacali bir turu vardi, cok begenmistim pinterestteki fotografını, buralarda bulamadım tabii. Ben de heuchera olabilir diye dusundum onun yerine. Biraz daha yuksek kalir ama. HeucheraGi da bulamadım. Hatta bir ara bitki sesliliğim tuttu ve lamium yerine alacali bir nane mı eksem diye dusundum. :)
Evet kral kizi zinna. :) Biz de kralın kizi oldu hanfendi. :) aslinda zinnianin farkli türleri var. Bizim oralarda ekilen genelde uzun boylu ve dallanmiyor. Tek kök uzerinden dimdik uzuyor bir metre kadar. Karisik renkleriyle yazin cok hos oluyor. Tek sorun yaz sonunda kuruyup yerinin boşalması. Belki 10 ar gun arayla ayni bölgeye ekilerek daha uzun çiçekli kalması sağlanabilir. Susenler 40-60 cm arasi oluyor. Tabii ben buna çiçeğini katmıyorum. Sadece yaprak olarak. :) Belki oyle renkli falan yaprakları yok, belki de kılıc seklinde tekduze bir yaprak yapısı var susenin ama bana yaprakları da cok estetik geliyor.
Sevgi Durul
08-04-2016, 21:40
Bizim oralarda ekilen genelde uzun boylu ve dallanmiyor. Tek kök uzerinden dimdik uzuyor bir metre kadar.
Sevgili abk, zinnialarda uç alması yaparsanız dallanacaktır. Bunu ben de forumda öğrenmiştim..
Cok parça parça yazdım ama uzun yazinca bazen yazdıklarım siliniyor. Bahce kuzeyde kaliyor. Evimin gölgesi ve yan taraftaki evin gölgesi var. Yuksek duvarlar ve komşu bahçedeki agaclarda gölge yapiyor. Ortada da bir erik ağacım var. Ektiğim bitkiler büyüdüğünde daha da gölge olacak. Sicak yaz günlerinde bile calışması kolay bir bahce, cunku buyuk kısmı gölgede kaliyor.
Eskiden, ağaçların, yaprakların, yeşil bitkilerin bu kadar guzel oldugunu farketmeden once, gölgede yetişen bitkileri tanimiyor ve bu kadar guzel olduklarını bilmiyordum. Simdi sevdigim, beğendiğim bir cok bitki gölgeyi tercih ediyor. Hala dolu dolu çiçekleri cok seviyorum. Ama o renkli çiçekler arkadaki yesil bir fon olunca daha cok goze carpiyor.
Buyuk, kocaman bir bahçem olsaydi bir kismini beyaz bir bahce yapardım, sadece yesil ve beyaz çiçeklerden olusan gozu dinlendiren bir bolum guzel olurdu. :)
Sevgili abk, zinnialarda uç alması yaparsanız dallanacaktır. Bunu ben de forumda öğrenmiştim..
Sevgili SDurul, kahkahalarla guldum. :) İnanın hic aklıma gelmemisti. Ustelik bizim koyde hemen her bahçede vardir. Acaba hic kimse uc almayi akil etmemiş olabilir mı gercekten? :) Ben de cinsi boyle sanıyordum. Hatta komsulardan aldigim bir torba dolusu tohum varken bir de dalli olanindan olsun diye zengardendan tohum satın almistim. :)
Hmm.. Benim daha önceki bahçemde yetiştirdiğim zinnialar bodur versiyonmuş:
http://www.agaclar.net/forum/603388-post68.htm
Şimdi internette normal halini görünce şaşırdım:
https://www.google.com/search?q=zinnia&espv=2&biw=1281&bih=637&source=lnms&tbm=isch&sa=X&ved=0ahUKEwiS_PKe-f_LAhUDzmMKHTHVAA0Q_AUIBigB#tbm=isch&q=zinnia+tall&imgrc=gKe36U6spDLc0M%3A
Bu sene bir sürü zinnia tohumu ektim. Boyları bir karış olacak sanıyordum ama şimdi bakınca hiç öyle bir şey dememiş pakette:
http://www.agaclar.net/forum/1451183-post199.htm
Bu durumda bu uç alma yöntemi benim de çok işime yarayacak... :rolleyes:
Teşekkürler sevgili SDurul. :)
tanerege
09-04-2016, 17:49
Sn.Abk öncelikle bir Edebiyatçı olarak,bahçenizle ilgili yazıları okurken,, beklentilerinizi anlamaya çalışırken ve bahçenizde olmasını hayal ettiklerinizi hissedince,, inanın baştan sona anlatımınıza bayıldım...bizler ufak bir balkona sıkışmış yaşıyoruz ama siz bahçenizde çok daha özgürsünüz ne mutlu size,,zorlukları zamanla aşıp yorgunluğun keyfini çıkarmak nekadar da güzel olacaktır.Bahçenizi takipteyim :) bundan böyle... Yaratıcı havuzunuzda carexler şık olabilir :) birde mavi çimi bir düşünün derim...
Sayın tanerege, guzel sözleriniz icin cok tesekkur ederim. Beni daha da heveslendirdiniz. :)
Acikcasi iki gun oncesine dek carexler hakkında pek bilgim yoktu, hatta uçlarında dikenler oldugunu sanıyordum. Su anda da iki gun oncesinden farkli olarak dikenlerinin olmadigini biliyorum. Bu konuda biraz daha bilgi edineyim ben.
Mavi cim dediğiniz, mavi gözlü cim ise, tohumunu ektim saksıya. Sadece bir tane cimlendi. Mavi gözlü cimı gilan in bir paylaşımında gormustum. Zengarden da tohumunu bulunca aldım. Elimde hala tohum var, bir kez daha cimlendirmeyi deneyeceğim.
Bahce -belki de alisik olmadığım icin- beni gercekten cok yoruyor. Ama yine de her hafta sonu koşarak kaçıyorum bahçeme. Daha keyif aşamasına gelemedim. :) Ama eski fotoğraflarla karsilastirdigimda gelişmeyi gorunce, tamam, diyorum, iki-uc yila bitkilerim büyür ve ben de bahcemde keyif kahvemi icerim. :)
Bahcemde beni ot yolmak haricinde en cok yoran ikinci sey Nergis, sümbül gibi soganli bitkilerimi o saksıdan bu saksıya, sonra minicik depoya aktarmak yoruyor. Muscariyi cok seviyorum. Eski tarz sümbülleri de. Ama baharda acip sonra geçince yerleri bos kaliyor diye topraktan çıkarıp saksıya aldım gecen yil. Yabanci sitelerde soganlilarain saksıya ust üste ekilebildigini gorunce, sogan büyüklüğüne gore kat kat ektim. Baharda cok sıkışıp hatta altta olanlarin cürüdügünü gorunce tekrar saksılar bosaltilip soganlari baska saksılara dağıttım. Boyle de bir suru saksı oldu ve cok daginik durdu. Nihayet bugun saksılardan söküp karton kutulara aldım. Bir cogunu kaybetmisim.
Bu isin bir kolayi olmali. Topraga ekip yaprakları solmaya baslayinca ayni anda yetişip olusan boşluğu kapatacak bitkiler olmali. Sitede soganlilar ile ilgili bolumleri okudum ama aklıma yatan bir çözümde bulamadım. Bahcemde güller olsa altına muscari ekebilirdim mesela. Muscari geçerken gül dallanip budaklanirdi. Soğanlarımı acerlerin altına mı eksem? Acerin köküne zarar verir mı sizce?
tanerege
09-04-2016, 20:04
Sn.Abk bakın bu resimdekiler mavi çim... **** bir diğer ismi Osmanlı çimi,, inanın müthiş hızlı büyüyor,, kocaman bir mavi kirpi sanki :)) bence çok dekoratif,, eğer bahçem olsaydı bir gölet yapmak isterdim bir kısmında kayalar ve bir iki tane mavi çim :) sizin mini gölet yakında çok güzel olacak bence hele bitkiler sarsın etrafını... İçinede bir iki nilüfer ve japon şemsiyesi harika olur:)
Sayın tanerege, son iki fotograf size ait sanırım. Ben de havuz kenarına cim ve sazları cok yakıştırıyorum. Minik havuzumda nilufer var ama daha suyun ustune cikmadi henüz. Japon şemsiyesi ise eskiden her evde bulunurdu ama simdi yok. Bir ay once işyerinin onundeyken ruzgarla birlikte ucarak gelen yapraklar yüzüme carpti. Aman Allahım, birileri Japon şemsiyesinin solan yapraklarını pencereden disari atmis ve ruzgar onlari bana getirmiş. :) Cok mutlu oldum. Hemen bir bardağa su doldurup ters olarak icine koydum. Ama maalesef cok kurumuşlar, yasatamadim.
tanerege
09-04-2016, 20:30
Evet bana ait iki mini havuzumdan biri :) bu sene iki ayrı havuzumda deneme yaptım..
Birine akvaryum ısıtıcısı koydum sıcaklığını 23 dereceye sabitliyince inanılmaz yapraklandı hatta çiçeği geliyor şu ara :) diğeri ise suyunun sıcaklığı 12 derecelerde kalınca hala uykuda.. Artı bide sera marka akvaryumlar için olan bitki besininden damlatıyorum oda faydalı oldu gibi nilüferde... Japon şemsiyesi hakkında anlattığınız çok ilginç :) bu kadar olur yani :) ben çok heves ediyorum ama incelediğim kadarıyla Ankara da zor gibi napsam bilemedim ama havuz kenarında harika duruyor tabi birde her türlü sazlık çeşidi.. Bide aklıma gelmişken yapraklanan havuzumun içinde 5 tane kadar kabuklu sümüklü böcek gibi şeyler geziyor :) onları izlemek çok zevkli :)
Bugün köyümden döndüm. İşyerimin önünde bir tanıdıkla sohbet ederken birden gözüm yan bahçeye giden yola takıldı. İnanamadım, birileri beni japon şemşiyesi yapmaya kararlı olmalı ki oraya bunları bırakıvermiş. Ulaşmak için ağır sürgülü demir bahçe kapılarını falan aşmam gerekti ama en yeşil olanlar itinayla toplandı, bir bardak suya yerleştirildi. ;)
Hostalarımın bir çoğu minikler ama büyüdükçe bazısı farklı cins gibi gelmeye başladı. Ben de tüm hostalarımın fotografını çektim. Bunların hangileri aynı, hangileri farklı tür acaba?
Bu üç hosta aynı tür mü? Benziyorlar ama.... :confused:
Peki bu üçü? 1 ve 3 aynı tür bence. 2 de yapı olarak onlara benziyor ama renk daha koyu ve mavimsi. Fotograf çekiminden, ışıktan falan değil bu renk farklılığı. Gerçekte de böyle, sanki maviye çalan bir hosta gibi.
Bu tamamen farklı bir tür. bunu komşumdan almıştım, bizim ağustos zambağı dediğimiz, beyaz çiçek açan, iri yapraklı bir tür.
Ben bununda diğerleriyle aynı olacağını düşünmüştüm. Ama büyüdükçe farklılık daha belirgin olmaya başladı.
Damla sulama için malzeme almıştım. sistemi kabataslak kurdum, bazı malzemeleri eksik almışım. Ama son noktada da su damlıyor ya, kalanını tamamlarım bir şekilde.
Bu kar topunun beyaz çiçekli fotografını paylaşmıştım daha önce. Maalesef minik yeşil sinekler tomurcuklarına yerleşti. Ben de pratik olsun diye sinek ilacı ile ilaçlamıştım. Yeni tomurcukları, yaprakları falan yanmış. Budasam alttan yenisi gelir dedim ama bitkiyi öldürürken sinekleri öldürememişim. Altta kalan tomurcuklarda sinek dolu yine. :(
Hostalarla ilgili sizin tespitlerinize katıldım. Bence de mavimtrak olan farklı bir tür. Bu hafif mavimsi olanlar çok hoşuma gidiyor. En sondaki de farklı gibi. Yaprakların dışı değil, içi beyazlı.
Bu yaprak bitleri için Neemazal denediniz mi? Gerçi sizin bahçede sebze olmadığı için organik olmaya çok gerek yok. Ben burada yine Neem ağacından yapılan kullanıma hazır fısfıslar kullanıyorum, çok etkili oluyor. Hem de organik.
Amazon.com : Bonide 022 Ready-to-Use Neem Oil, 32-Ounce : Weed Killers : Patio, Lawn & Garden (http://www.amazon.com/Bonide-022-Ready-Use-32-Ounce/dp/B007CRG4CW/ref=pd_sim_86_12?ie=UTF8&dpID=41BpU6vRHnL&dpSrc=sims&preST=_AC_UL160_SR160%2C160_&refRID=0PRHCA55Z8DJSN6GHHFE)
Neemazal Türkiye'de kolay bulunuyor. Sanırım sulandırıp fısfısa doldurmak gerekir ama aynı etkiyi gösterir diye umuyorum.
İnternette Neemazal olarak araştırınca şunu buldum:
Organik zehirsiz bocek ilaci 50 cc
Kullanım ve Dozaj:
1 Litre suya eger bitkinizdeki yapraklarda 3-5 adet yaprak biti varsa 3 ml eger yapraktaki bit sayisi 10+ ise 5 ml karıştırılarak yaprakların önce üstleri sonra altları pamuk bezle **** resim fırçası ile kaplanması sağlanır.Sonrasında 7 gün tatbik etmeden beklenerek böcek sayısındaki duruma göre tekrar tatbik edilir.
Evdeki bir saksı falan olsa tamam da, bahçe olunca, yaprağın altını üstünü suluboya fırçasıyla silmek zor iş. :(
Biraz abartmışlar gibi geldi. :) Bendeki fısfısı bitlerin üzerine sıkıyorum, yetiyor. Etken maddeleri aynı olduğu için Neemazal'ın da aynı etki etmesini beklerim ama bizzat kullanmadığım için kesin konuşamıyorum. Forumda başlığı vardır belki?
Ama uzun süre etkili değil tabii. Çünkü o an üzerindekileri öldürüyor sadece, koruyucu özelliği yok. 2 haftada bir tekrarlamak gerekebilir duruma göre.
Benim meyve salatası ağacı ve kırmızı muz bitlenmişti. Onları tek sefer fısfıs kurtardı, bir aydır başka bit görmedim. Ama güllere ara ara tekrarlamam gerekiyor.
Benim zamanında toprağa alamayıp, güneş altında bekleyen zavallı acerim. :( Tamamen öldüğünü düşündüm. Yine de toprağa diktim.
Ve minicik yapraklar çıkarmaya başlamış. ;) Çok mutlu oldum. ;)
Bazen bu zavallı bitkilerin benim elimden çok çektiklerini düşünüyorum. Fotograftaki acercik geçen yıl fazla güneş alınca yaprakları kavrulmuştu. Yapraklar kavrulunca sanki çok anlarmış gibi bir de budadım zavallıyı. :(
Küsmedi bana ama kendini toparlaması bu yıla sarktı. Biraz da şekilsiz kaldı.
Ne kadar güzelmiş bunun yaprakları! :eek:
Türünü biliyor muyuz? :confused:
Bu arada Acer'lerde güneş yanığı çok sık olan bir şey. Endişeye gerek yok. Yeni yaprakları aynı yıl da sürebilir, gelecek seneye de kalabilir ama kalıcı bir zarar vermez.
Hatta bazen dikili yerinde ilk yıllar yanıp, sonraki yıllarda alışabilir...
Bahçemdeki acerlerin genelde türünü biliyorum veya üzerindeki etiketten ya da faturadan öğrenebiliyorum. Ama bu gittigidiyor da sadece acer olarak satılıyordu. Geçen yıl aynı dönemde yaprak rengi daha yeşildi.
Acer sayısı bahçemin büyüklüğüne göre çok fazla olduğu için budamanın nasıl yapıldığını öğrenmek zorundayım. Senin bir mesajında, Four Seasons Garden da 10-20 yaşındaki acerlerin budanarak büyüklüğü ve şeklinin muhafaza edildiğini yazdığını anımsıyorum.
Bir de dalgınlığıma gelip Acer rubrum almışım ki, bunun boyu ciddi yüksek oluyor benim bahçem için. O yüzden büyükçe bir saksıya diktim, belki bu şekilde fazla büyümesini engellerim.
tanerege
12-04-2016, 22:44
Ya bu Japon Şemsiyesi olayında bir hayır var heralde :)) bende çok istiyorum ama bize gelen giden yok :))
Abartmis olmayayım ama yaklasik iki yildir Japon şemsiyesi arıyorum. Bir zamanlar neredeyse her evde vardi ama simdi yok. Son zamanlarda ev hanimi arkadaslara tembihlemeye başlamıştım, siz günlere falan gidiyorsunuz, gittiğiniz evlerde varsa benim icin alın, diye. :)
Cok istedim demek ki, ruzgar bile bana getiriyor artik. :) Vardir bir hikmeti. :)
tanerege
13-04-2016, 23:07
Gerçekten kısmet ayağa kadar gelmiş..
Umarım tutar.. Bizlerde belki faydalanırız:)
Yeter ki tutsun, tabii ki faydalanırsınız. :)
tanerege
14-04-2016, 11:42
Doğa için çalmaya gerek kalmadı :) paylaşmak varken :)) teşekkür ederim..
Gecen hafta hypertufa saksı yaptım. Daha ilk günden dagildi. Ben de tekrar yaptım, bu kez çimento miktarını artırarak. Bir olcu çimento, bir olcu cocopeat ve bir olcu perlit kullandım. Bu kez olmus gibiydi. Ta ki saksıyı temizlemek icin yan cevirinceye dek. Üç parçaya ayrıldı saksım. :( Bir suru video falanda izlemiştim. Neyi yanlis yaptigimi anlamadım. Tarifde portland çimento diyor, ben normal çimento kullanıyorum. Nedir bu portland çimento?
tanerege
16-04-2016, 20:07
Yılmak yok devam :)) resimleri bekliyoruz en yakın zamanda... Portland genelde Ankara gibi kışı olan yerlerde dökülen çimento çabuk kurusun diye kullanılır...
Çimento paketini gecen sonbaharda acmistim. Bir kismini kullandıktan sonra kalanını sarıp ustune poşet geçirerek muhafaza ettim. Görünüşte farkedilen bir sey yok ama çimentonun miadi var mıdır? Eskidigi icin bozulmuş falan olabilir mı?
tanerege
16-04-2016, 20:56
Çok fazla rutubetli ortamda olmadıktan sonra hiçbirşey olmaz... Bence sizin saksı yapımında kullandığınız oranlarda hata var,,,kolayca kırılmış **** dayanıksız olması bundandır....
tarla kuşu
16-04-2016, 21:19
Gecen hafta hypertufa saksı yaptım. Daha ilk günden dagildi. Ben de tekrar yaptım, bu kez çimento miktarını artırarak. Bir olcu çimento, bir olcu cocopeat ve bir olcu perlit kullandım. Bu kez olmus gibiydi. Ta ki saksıyı temizlemek icin yan cevirinceye dek. Üç parçaya ayrıldı saksım. :( Bir suru video falanda izlemiştim. Neyi yanlis yaptigimi anlamadım. Tarifde portland çimento diyor, ben normal çimento kullanıyorum. Nedir bu portland çimento?
Sevgili abk, ben de saksı yaptım, çimento ve torf+perlit karışımından. Ölçü olarak ; 1 ölçü çimento, 1 ölçü torf-perlit karışımı. Saksılarım oldukça dayanıklı oldu.
Cocopeat ve perliti yarım yarım , çimentoyu 1 ölçek koyabilirsiniz.
Evet, ben de oranları degistirmeyi dusunuyorum. Daha agir olacak bu sekilde ama bari kırılmaz.
tanerege
16-04-2016, 21:56
Poşet içinde bekletme sürenizi 48 saatin üzerinde yapsanız belki daha iyi sonuç alırsınız.
Belki de poşette bekleme suresi cok uzun oldugu icin kurumayarak kırılmış olabilir. Bir hafta boyunca poşette kaldi. Simdi kırılan parçaların kurumasını bekliyorum. Onlarda tam kutucuktan sonra kırılırsa, sorun kullandığım malzeme veya oranlarda demektir.
tanerege
17-04-2016, 16:41
Bence de... Haklısınız,, ne az,, ne fazla olması lazım belkide... Bende sizden sonra inceledim,, genelde 48 saat öneriyorlar. Ama şekil ve düşünce olarak çok güzel saksılar,, bende deneyebilirim ama balkon da yer kalmadı :)
Taner Bey, ben zaten sizin balkonun bir kac dönüm olduguna eminim :) Siz bu saksılara da yer bulursunuz. :)
tanerege
18-04-2016, 08:47
İnanın bulmaca gibi oldu :) biliyorsunuz bir de her çiçeğin farklı istekleri var,,, döndur :p bir dönüm olmasada o kadarlık bir alana yetecek bitkim var gibi :))
Damla sulama işlemini bir günde tamamlayacağımı düşünmüştüm. Ama bu ince boruların aparatlara takılması çok zor. Annemin önerisi üzerine sıcak suyun içinde bekletip öyle denedim. Çok şükür işe yaradı. Ama hala baş ve işaret parmaklarım acıyor. :rolleyes:
Parmaklarım damla sulama işine isyan edince, üç yıldır dışarıda atıl durumda duran bank ve masayı boyamaya karar verdim. Akşamüzeri başladığım iş, gece karanlığında da devam etti. Tekrar boya geçip sonra ahşap kısımlarına vernik atacağım. Zımpara yapmadan vernik atılır herhalde. Yoksa hayatta sevmediğim iki iş var, biri ütü yapmak, diğeri zımpara yapmak. :D
Bu iki yıl önce ekilen bir süsen. Benim çocukluğumun süsenlerinden. Mis gibi de kokuyor.;)
Yanında yeni aldıklarım ekili. Onlar hala toprak altında. Gelecek yıllarda rengarenk süsenler olacak burada. ;)
Beyaz renkli sarı ponpon gülüm açtı. Ben sarı ponpon gül istemiştim. İlk çiçek açmadan emin olamıyor insan.:(
Hypertufa saksım. Parça parça durmasın diye tüm parçalarını olması gerektiği haliyle dizdim. Zamanım olsa biraz çimento hazırlayıp yapıştıracaktım ama, o da gelecek haftaya kaldı.
Clematis ilk çiçeğini verdi.;)
tanerege
18-04-2016, 14:16
Parmaklarım damla sulama işine isyan edince, üç yıldır dışarıda atıl durumda duran bank ve masayı boyamaya karar verdim. Akşamüzeri başladığım iş, gece karanlığında da devam etti. Tekrar boya geçip sonra ahşap kısımlarına vernik atacağım. Zımpara yapmadan vernik atılır herhalde. Yoksa hayatta sevmediğim iki iş var, biri ütü yapmak, diğeri zımpara yapmak. :D
Size nacizane tavsiyem ceviz **** meşe renginde vernikli pinoteks kullanmanız hem rengini tazeler hemde verniklrnmiş olur...Ayrıca sevmesenizde hafif de olsa zımpara gerekir :)) kolay gelsin... Çok hamaratsınız ama brawo..
tanerege
18-04-2016, 14:18
Damla sulama işlemini bir günde tamamlayacağımı düşünmüştüm. Ama bu ince boruların aparatlara takılması çok zor. Annemin önerisi üzerine sıcak suyun içinde bekletip öyle denedim. Çok şükür işe yaradı. Ama hala baş ve işaret parmaklarım acıyor. :rolleyes:
Evet anneler nerden herşeyi biliyorsa doğru demiş :) ben çakmakla ısıtarak yapmıştım,, birde kelepçe takmıştım suyu kaçırmasın diye..Size birde tavsiyem çok güzel zamanlayıcısı olan damlama sistemleri var resmini atarum size... Siz yokken gayet güzel sular tecrübeyle sabittir bilgi :))
tanerege
18-04-2016, 14:34
Özelden atamadım resmi kusura bakmayın...İşte bu alet fiyatı yaklaşık 120 tl ama bahçeden uzak olanların kurtarıcısı bence :)
Bu sabah vernik aldım, açık meşeydi sanırım. Umarım yanlış seçim değildir.
Zamanlayıcıları internetten incelemiştim. Bahçem ağabeyimin bahçesine bitişik olduğu için yaz dönemi çeşmeyi açıp sistemi çalıştırmak sorun olmayacak. O yüzden zamanlayıcı şimdilik erteledim. O aleti su borusunu taktırmam gerekecek. Bir de bu yaz tüm bitkilerin özelliklerine göre damla ayarı yapmam gerek. Tamamen oldu dediğim anda boruların üzerine malç ile (hatta biraz gübre, toprak ve karton ile) kapatmayı düşünüyorum. Yani sistem yaz-kış kurulu kalacak. Farelerin boruları yeme olasılığı varmış, zaten dışarıda daha çabuk yıpranacak borular ama aynı uğraşı her yıl yapmayı göze alamadım. Yaz sonunda kör tapaları açıp suyun boşalmasını sağlarsam, suyun donup boruyu patlatma riski de olmaz diye umuyorum.
Sonuç olarak, zamanlayıcı gelecek yılın planlarında şimdilik. Ya da belki yaz sonu.
Havuzuma kurbağalar yerleşmiş. Benim bahçede olmamdan hiç hoşlanmadılar. Kurbağalara ses çıkarmayabilirim ama suyun üzerinde gördüğüm böcekler iğrençti. Canlılar ve durmadan hareket ediyorlardı. Bir süre sonra tekrar baktığımda yok oldular. Suyun altına girip benden mi saklandılar, yoksa kurbağa kendine ziyafet mi çekti bilmiyorum.
Çok güzel açmış. Keşke tüm yıl böyle çiçekli kalsa.
phlox subulata - Mc daniels cushion
Boyuna bakmadan çiçeklenmiş bile. ;) Bundan çok daha büyük ve kırmızı-sarı açması gereken bir hanımelim daha var ki, o tek çiçek bile açmış değil.
Lonicera sempervirens- coral honeysuckle
Geçen yıla göre daha çok bahçeye benziyor sanki. Toprak olarak görünen kısımlar gelecek yıllarda süsen ve bir çok bitkiyle dolu olacak. Arkadaki yıkık duvarlarda da yemyeşil sarmaşıklar, renk renk çiçekler olacak.
Hayal gücünüzü çalıştırın, sizde göreceksiniz. ;)
tanerege
18-04-2016, 15:48
Bu sabah vernik aldım, açık meşeydi sanırım. Umarım yanlış seçim değildir.
Zamanlayıcıları internetten incelemiştim. Bahçem ağabeyimin bahçesine bitişik olduğu için yaz dönemi çeşmeyi açıp sistemi çalıştırmak sorun olmayacak. O yüzden zamanlayıcı şimdilik erteledim. O aleti su borusunu taktırmam gerekecek. Bir de bu yaz tüm bitkilerin özelliklerine göre damla ayarı yapmam gerek. Tamamen oldu dediğim anda boruların üzerine malç ile (hatta biraz gübre, toprak ve karton ile) kapatmayı düşünüyorum. Yani sistem yaz-kış kurulu kalacak. Farelerin boruları yeme olasılığı varmış, zaten dışarıda daha çabuk yıpranacak borular ama aynı uğraşı her yıl yapmayı göze alamadım. Yaz sonunda kör tapaları açıp suyun boşalmasını sağlarsam, suyun donup boruyu patlatma riski de olmaz diye umuyorum.
Sonuç olarak, zamanlayıcı gelecek yılın planlarında şimdilik. Ya da belki yaz sonu.
Vernik saydam koruyucu özellikli ve parlatır.... Benim dediğim renkte veriyor... Ama sizinki de güzel bir zımparadan sonra sürülürse eskitme görünümü verebilir..
Sizin bahçe ingilizlerin köy taşra bahçelerine benzemiş ( english country garden) gayet hoş olacak şimdiden belli.:)
Sizin bahçe ingilizlerin köy taşra bahçelerine benzemiş ( english country garden) gayet hoş olacak şimdiden belli.:)
İstediğim tam olarak buydu zaten. ;) Düzenli, simetrik bahçeleri sevmiyorum ben. Doğal, kır bahçesi havasında olmalı. Zaten adı üstünde;köy bahçesi. Şu betonu da doğal göstermenin bir yolunu bulursam daha güzel olacak. Hypertufa saksı yapmak şart.
Satın aldığım zaman çok canlı, çok güzeldi bu papatyalar. Bahçede daha dolgun, daha çiçekli olacak sanmıştım. Her hafta geçen çiçeklerini kestiğim halde gittikçe daha kötü görünüyor. Aklını başına toplayıp, bir an önce canlanmazsa bir daha bahçemde yer bulamayacak.
Güneş mi sevmiyor acaba?
tanerege
18-04-2016, 18:24
Kesinlikle köy bahçesi tarzı... Bende çok seviyorum...betonu en güzel saksılarla kaparsınız...haklısınız.. Biz gibi büyük şehirlerde yaşayanlar hele köyüde yoksa bina ve taştan nefret eder oluyorsunuz..Çok şanslısınız :)
Bitkiler harika gidiyor. :)
Çok üzgünüm ama zımpara lazım sanki. :o Açık meşe özellikle çok açık bir renk, zımparasız kendini göstermez. Tabii amaç o açık rengi elde etmek değilse daha rahat olunabilir. Ama yine de zımparayla daha kalıcı olur.
Lütfen, çok rica ediyorum, zımpara demeyin ya. :( Yapmam, yapamam. Dünyanın en çirkin bankı bile olsa, razıyım ben. :)
tanerege
19-04-2016, 12:19
Zaten zımpara ne ki... Boşveeeeeeer :D
Lavantalarımın bir kısmını budayınca açılan boşluğa ektim bunu. Bu yazı burada geçirir diye düşünüyorum. Daha sonra bahçe içinde başka bir yer buluruz kendisine. ;) Sapının mavi olmasını seviyorum.
Salvia victoria blue
En sevdiğim sukulent. Kışa dayanıklı, yemyeşil. Bulunduğu yeri halı gibi kaplıyor ve karşıdan görünüşü de çok güzel. Bir gün bahçedeki betonu azaltmak için derin olmayan saksılar yapınca içlerine bu bitkiden ekmeyi düşünüyorum. Benim bahçemin çimi olmaya adaylar. ;)
Karanfillerim açmaya hazırlanıyor.;)
vBulletin® v3.8.5, Copyright ©2000-2025, Jelsoft Enterprises Ltd.