Evet, su konusunda da şunu söylemek isterim... Suyun kireçli vs. olması bir sağlık tehditi değil! Suyun yeterli arıtılmaması nedeniyle içinde bulunan ağır metaller, kimyasal bileşikler ve bakteriler sağlık tehditi...
Başka bir konuda ciddi bir yanılgı tartışılıyordu. Suyun kaynatılmasından bahsediliyordu. Kaynatılan suda bakteriler büyük ölçüde ölür, doğrudur. Ama aynı zamanda kaynatılan suda su molekülleri uçar ve kimyasalların konsantrasyonu artar.
Ters Ozmoz sistemlerinde su, su ile yıkanır. İçindeki neredeyse tüm metaller, bakteriler ve partiküller süzülür. Kalan su, tad vermesi için reçine filtreden geçirilir ve bir miktar element karıştırılır. Elde edilebilecek en sağlıklı sudur.
Sanıldığının aksine, arıtılmış su içmenin hiç bir sağlık sakıncası olmadığı gibi, gerekli mineralleri alamıyoruz diye bir endişeye de mahal yoktur. Bu mineraller yediğimiz, içtiğimiz her gıda da bulunur. Zaten günlük gereksinim o kadar azdır ki, çoğu kişi gerekenden fazlasını alır. O da olmadı, 3-5 günde bir maden suyu içersiniz, olur biter.
Gelişmiş ülkelerde en önemli refah düzeyi kriterlerinden biri musluktan akan suyun içilebilmesi... Bilmiyorum kaç kişi "gelişmiş" ülke olduğumuzu düşünüyor. Gölden gelen suyun çeşmenizden içilebilir halde akması için su havzanızdan başlayıp, musluğunuzun contasına kadar pek çok hizmet kriterinin eksiksiz yerine getirilmesi gerekiyor. Türkiye'de bunun yeterli olduğunu söyleyemeyiz. Başkent Ankara'da dahi yapılan tahlillerde pek çok çeşme suyu analizinde kontaminasyon görmek sürpriz değildir. Hele hele Kızılırmak gibi bir zehirli ırmaktan elde edilen suyun arıtılması başlı başına derttir.
O yüzden ne yazık ki ben kimseye çeşmeden akan suyu için diyemiyorum.
|