View Single Post
Eski 27-03-2012, 01:10   #11
mrduran
Ağaç Dostu
 
mrduran's Avatar
 
Giriş Tarihi: 20-08-2011
Şehir: İzmir
Mesajlar: 1,536
Kimyasal kalıntı/kısır döngü/kısır düşünmek ve samimiyet

KİMYASAL KALINTILAR/ KISIR DÜŞÜNMEK/KISIR DÖNGÜ/SAMİMİYET

Rekâbet dünyası içinde yaşıyoruz.
Ne yazık ki insanî olmamızın belkide gereklerinden biri olan rekâbet.

Başka bir deyişle;

Ne mutlu ki insanî değerlerimiz içinde rekâbet var.

Al kullan, tepe tepe kullan, ters çevir kullan, içini dışına çevir gene kullan, istersen allayıp pullayıp kullan, istersen dangadak/hötdenek kullan, ister gizli, ister açık, istersen savaşarak, istersen kafaya alarak kullan... sana kalmış kullanılma şekli ve şartları.

Ya birde güçlü isen, Ez kullan, batır kullan, çiğne kullan, tükür kullan.
Hep böyle gelmiş, ambalâjı değişse de böyle gidecek bu döngü, tekêrrür ede ede.

3-5 idi rekâbet dünyasını yönetenler, bilimsel aydınlanmanın yayılışı/eğitim/medyâ/sosyal ihtiyaçlar.. vs. gereği 300-500 oldu. Ama, zaman içinde gene 3-5 'e inecek. Niçin mi?; Dedik ya insanız vede rekâbet dürtüsü doğallığımızda var.

Yurdumun taşı toprağı altın, ihracâta konu üretim yelpazesi yer altı/yer üstü mevcut. Sebze-meyve de kimyasal kalıntı nedeni ile çeşitli kereler dış ülkeler haklı olarak ihrâç ettiklerimizi iâde ettiler, yaktılar, imha ettiler, sözleşmeleri iptal ettiler ya da dondurdular..vs.

ÜZÜM;

Türkiye' nin bir değeri. Üst sıralarda hemde. İster yetiştirip kendin ye ailen akraban dostların ile, istersen yakın çevrene, uzağına ve hatta çevrendekileri topla, iyi bir organizasyon ile diğer illere veya ülkelere sat, ihraç et.

Tamam da peki şimdi ne olacak?; İşe uluslararası rekâbet bulaştı. Senin bir değerin, üstelik nâm salmış bir değerin var, çekirdekli/çekirdeksiz yaş/kuru üzüm. Rekâbet herkesin ve tabii ki onların da doğal hakkı. Sende onlara el atmış/yardım etmişsin/ etmişiz.
Bu duruma neden mi düşüldü? ;

KISIR DÜŞÜNMEK
''Tevekkeltü alallah'' güzel sözünü sırf tembelliğimizden dolayı farklı yerlere çekmişiz. Halbuki ne alâkâ. O söze verdiğimiz kendi imâlâtımız olan anlâma sığınıp yan gelip sırt üstü yatmışız, göbeğimizi kaşımışız, zamanla güneş yanıklığı bile doğallıktan çıkıp lüks ve hatta azâb olmuş bizlere.

Biz düşürdük biz bizi bu duruma.
Hastalık var bas ilacı, hani hastalık olmaz da olsun sen gene bas ilacı, bence sen de bas ilacı, bu ilac daha etkin bir de bunu bas, çok bas ki az hastalık çok paran olsun, al kardeşim bol bol bas ki bende bol satıp bol para kazanayım,...vs. KİMYASAL KALINTI mı oda ne? Ben kazancıma bakarım, evimi geçindiriyorum, tek kazancım bu, o kadar da çok çalışamam ben kardeşim basar geçer giderim,..vs.

Eeee.. deniz bitti işte. Veya bitmesine ramak kaldı.

SONUÇ;
Asırlardır süregelen şampiyonluğun biter ve biterken de başka bir şampiyon kürsüde yer alır. Sen de baş başa kalırsın üzümlerin ile. Zaten alışığız 3 ay çalışıp 9 ay yatmaya. Tam bize göre bir durum. Satamadığımız üzümleri 9 ay, günde 8-10 fasıl ayçiçeği çıtlatır gibi yer, eş dost ile paylaşırız. Belki de fazla üzüm ikrâmından dostlarımız bile kopar bizden, sabah akşam üzüm ikrâmı bile bıktırır hani. Yiyemediğimiz üzümü içki, pekmez yaparız olmadı, satamıyacağımıza göre hepsini içeriz artık elde kalmasın diye. KISIR DÖNGÜ içine gireriz gene.

Yazım; şahsi fikirler olup şahısları işaret etmemektedir SAMİMİYET ile hemde fikrimdeki SAMİMİYET ile yazılmıştır.

RİCAM, yazacak olanlardan; kişiler/ firmalar/kurumlar zikrederek değil de, kendi kendimizi yargılar/şahsî eleştiri/özeleştiri mahiyetinde yazalım lütfen.
Ali- Veli değil derdimiz, Bağcıyı dövmek hiç değil. KAFALAR, KAFALAR VE TEMBELLİĞİMİZ. Matematik gerçeklik öyle bir sonuç ki; tarihten gelmiş, tarih boyunca gelişmiş, tarihe im düşüp, geleceğe yön verecek. Matematik düşünmeliyiz, tembel değil, Tarihten çıkarımlar elde ederek.

Konunun sağlık yönünü hiç deşelemedim tabii ki. Konu bitmez o zaman. Mantalite/fikriyat/zikriyat yönünden aldım sadece.


Merhabalar efendim, kolay gelsin.

Saygılarımla lütfen.

mrduran Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön