View Single Post
Eski 13-03-2012, 02:05   #179
MeTePe
Ağaç Dostu
 
MeTePe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 08-03-2012
Şehir: ANKARA
Mesajlar: 209
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi MeyveliTepe Mesajı Göster
Sn.MeTePe,
Yazılanlardan anladığım kadarıyla Ankaralı bir doktor olarak Ankara Tabip Odasının yayınladığı GDO kitapçığında belirtilenlerle derin bir görüş farklılığınız var, ki gayet tabii olabilir.
Odanın katıldığım görüşleri kadar katılmadığım görüşleri de mevcuttur. Sonuçta ben bir organizmanın birlikte hareket eden bir hücresi değil, bir bireyim. Kendime ait düşüncelerim var.

Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi MeyveliTepe Mesajı Göster
Fakat, "şu ana kadar fazla bir risk gerçekleşmedi, zaten GDO bitkilerin (yakın gelecekte hayvanların) yararı da tartışılmaz, zararı ispat edilemediyse yoktur, belki zararı da vardır ama olsa da önemli değildir" anlamına gelecek söylemlerde durum biraz değişiyor.
.
Bakın burada bir düşünce sistematiği hatası var! Ben hiç bir zaman "zararı ispat edilmediyse yoktur" gibi bir önerme ileri sürmem. Çünkü bu bilimsel değildir!
Siz olası zararları göz önüne alır ver bunları tek tek analiz edersiniz. Bir risk şablonu çıkartırsınız. Eğer bu şablon ciddi bir risk ortaya koymuyorsa bunu "güvenli" kabul edersiniz. Çünkü bunun başka bir yolu veya yöntemi yoktur.
Hiç bir gıda, ilaç, kimyasal veya cihazın % 100 güvenli olduğunu ispat etmenin yolu yoktur. Her zaman varsayım ve eldeki sonuçlara göre hareket edilir.

Bir şeyin "güvenli olup olmadığının sınırı" nedir? Buna dair bir checklist'imiz olmalı değil mi? Peki böyle bir checklist mevcut mu? Evet, mevcut! Tüm gelişmiş ülkelerin kullandığı güvenlik kriterleri var! Peki bunun dışında kullanabileceğimiz ne var? Siz söyleyin, ona göre bakalım!

Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi MeyveliTepe Mesajı Göster
Bahsedilen "yararlılığın" ne olduğunu, gerçekte var olup olmadığını da tekrar tekrar düşünmek gerekir kanımca.
Sanırım Altın Pirinç bu sorunun yanıtını veriyor.

Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi MeyveliTepe Mesajı Göster
Öte yandan, patentli GDO'lar ve bunlar üzerine bina edilmiş besin endüstrisi yoluyla patent sahibi şirketlerin gıdaya ve ülkelere hakim olma çabası gösterdiklerini, eskiden top tüfek ile yapılan savaşların gıdayı ele geçirerek ülkelere hakim olma ile yer değiştirdiğini söylemenin fazlasıyla maddi dayanağı mevcut.
Doğrudur... bu endişeyi ben de bir kaç kez vurguladım.

O yüzden hızla kendi teknolojimizi geliştirmemiz gerektiğini söylüyorum zaten.

Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi MeyveliTepe Mesajı Göster
.. sizce göze alınması gereken risk sınırını kısa sürede toplu ölümler görülünceye kadar oldukça geniş tuttuğunuzu çıkarsıyorum.

Bu durumda salt sağlık açısından düşünecek olsak bile, bahsettiğiniz klinik allerji bulgularının sizce bir önemi yok. GDO'lar üzerindeki araştırma kısıtlamalarına rağmen dolaylı etkiler için yapılmış araştırmalarda rastlanılan sonuçların ise hiç bir anlamı yok, ya da bunlarda ortaya çıkan sonuçlar GDO'lar hakkında herhangi bir tereddütü dahi gerektirmiyor..
Bakın şimdi, benim yerime düşünüp, benim adımdan mesaj yazarsanız benim bir yorum yazmamın anlamı kalmaz. Ama siz 2. keredir bunu yapıyorsunuz. Üstelik de sözlerimi kendi bakış açınızla çarpıtarak yorumluyorsunuz.

Burada risk ve güvenlik kriterlerini belirleyecek bir dayanak noktası lazım. Bu dayanak noktası mevcut mudur? Evet, mevcuttur. Uluslararası çeşitli kurumlarca tehditler, riskler ve bunlarla başa çıkma, izleme yöntemleri belirlenmiştir.

Bunların tamamen güvenli veya fail-safe olduğu söylenebilir mi? Elbette hayır! Ama eldeki verileri bir şekilde değerlendirmek gerektiğinde bu standartlara sığınırız.

Cani ruhlu bir insan olmadığımı düşündüğüm için ben de kitlesel ölümler veya doğa felaketleriyle karşılaşmayı istemem. Mevcut sağlık risklerini de görmezden gelmem. Ama benim dile getirdiğim alerjik reaksiyonların Fıstık genine bağlı olduğunu ve bu alerjik reaksiyonun hayvan yemi olarak kullanılan mahsülde görüldüğünü, bunun da çok ciddi bir sağlık sorunu arz etmediğini sanırım eklemem gerekirdi.

GDO'lar hakkında elbette temkinle, özenle yaklaşılmalıdır. Bunun aksini savunmak çılgınlık olur. Ama GDO öcüymüş gibi hareket etmek rasyonel olmayan bir düşünce şeklidir.

Dünyada son yıllarda en hızlı gelişen ve büyüyen bilim dallarından biri Genetik Mühendisliğidir. Bunun önemli bir bilim dalı olduğunu göz ardı etmemeli ve sanki el yordamıyla doğayı kurcalıyormuşuz izlenimini kapılmamalıyız.

NOT: Yazdıklarımdan dolayı merak edenler olabilir... Ne tohum, ne GDO, ne genetik mühendisliği, ne ithalat, ne hayvancılık vs. gibi bir sektörle yakından uzaktan bir ilgim bulunmamaktadır. Yani kimsenin çıkarları için falan hareket etmediğimi peşinen belirtmek isterim.

MeTePe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön