Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi MeTePe
Prensip olarak bir şeyin "yokluğu" değil, "varlığı" kanıtlanabilir.
|
Boş bir su bardağının içinde su olmadığını kanıtlayamaz mıyız? Önermeniz yanlış.
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi MeTePe
Bir ürünün zararlı olduğunu gösterebiliriz... zararsız olduğunu ispat edemeyiz. Zaten bilimde ispat da yoktur.
|
İspat edilemiyorsa gösterilsin, buna da razıyız. İspat, bilimin her alanında olmayabilir, ama bilimde ispat vardır.
(Bu iki paragraftaki cümlelerinizden birşeyler seziyorum ya, daha sonra açıklayacağım)
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi MeTePe
20 yıldır GDO'lu mısır kullanılıyor. Şu ana kadar kitle ölümleri veya GDO'ya bağlı kitlesel kanser vakaları, veya makro ölçüde biyosfer değişiklikleri olduğuna dair bir iddia duymadım ben.
|
GDO'ya yüz çevirmek için kitlesel ölümler, kitlesel kanser vakalarını beklenmesinin gerekliliğini savunmak olacak şey mi? Olunca tüh zararı da varmış denebilir mi?
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi MeTePe
Verdiğiniz diğer örnek; nişasta bazlı şekerlerin ise bu konuyla ne ilgisi var anlayamadım?
Evet, şeker kullanımının çok çeşitli sakıncaları söz konusu ama bunun için GDO'lu olması gerekmiyor. Her neyden üretirseniz üretin şekerin pek çok sakıncası vardır.
|
Doğrudan ilgisi var, çünkü bu şekerler nişasta bazlıdır ve nişasta da GDO'lu ABD mısırlarından elde edilmektedir. (Bu üretimi yapan firmalar büyük ve güçlü kartellerdir. Ülkemizdeki uygulamaların ne boyutta olduğunu küçük bir araştırma yapan herkes görebilir.)
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi MeTePe
Konuları birbirine karıştırmamak lazım.
|
İşte bu nedenle bu konular birlikte ele alınmalıdır.
Felsefî değerlendirmelerle gıda gibi bir konudaki tehlikeler örtülemez. Hele de ne olduğu bilinmeyen GDO'lar sözkonusu ise.