Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Halil Önen
Öyle demeyin, bende sizlerden öğreniyorum. Gerçekten endivyeni Sayın Uzaylı T.T. Etkinliğinde öğrenmiştim. Bizim radikamış.
Köylünün birine hanımı _yokluktan olsa gerek _ yetiştirdikleri kuru fasulyeden yediriyormuş, hergün... Adamın kırk yılın başı şehre yolu düşmüş 'karnımda fasulye bitecek değişik bir şey yiyeyim' demiş.
Garson yemekleri saymış ama pek bir şey anlamamış. ''Tamam demiş 'lobiye' getir, getir değişiklik olsun''...Yanına da pelte tatlısı istemiş.
Garson bir tabak kuru fasulyeyi _ ki şehirli adı lobiyemiş_ getirmiş. Adam bir kuru fasulyeye bakmış bir garsona;
çekmiş silahını kuru fasulyeye ateş etmiş bir kaç kere...'adını değiştirdik burada mı beni buldun' diye bağırmış. Tabii bu arada çok sevdiği pelte tatlısı sallanmış. 'Sen titreme, korkma sana sözüm yok demiş.
|
fıkra biraz eksik kalmış. adam bakmış yan tarafta oturan bir ecnebi kebap yiyo..
van mor deyince önüne bir kebap daha geliyor.. çağırir garsonu
van mor der
yine kuru gelince