
Yolumuza devam ettik...

Spinci Murat: Abi sizin burada kurt çakal var mı keçileri yiyorlar mı?
İhtiyar: Var tabi yiyorlar arada...
Spinci Murat: Peki bunlar size saldırmıyor mu? Keçileri yiyen sizi der yer burada?
İhtiyar: Yok ya yiyemez, bize bir şey yapamaz.
“Tamam” dedi ihtiyar, “beni şurada indirin.”
Arabayı sağa çektim ihtiyar “sağ olun” dedi. Önce ben, “sen de sağ ol dayı” derken...
Spinci Murat: Sende sağ ol dikkat et kurda kuşa çakala yedirme kendini buralarda.
İhtiyar gülümsedi ve: İki ayaklı kurtlara kaptırmazsak kendimizi berikiler bir şey yapamaz.. dedi.
Spinci Murat: Anladım “Adam kurt” yani; “dört ayaklılardan değil, iki ayaklılardan korkun” diyorsun!
İhtiyar: Tabi ya onlar; alacak bir şey bulamazsa insanın canını alır!

Daha sonra Yörüklerin tek tük duman tüten çadırlarına yakın geçtik...

Evet, böyle demiş Mustafa Kemal ATATÜRK. Hızla Dağa doğru yolumuza devam ediyoruz. İlk defa bu kadar yükseklere gündüz gözüyle çıkıyorum desem yalan olmaz sanırım. Doğanın o muhteşem güzelliği karşısında şaşkınlık içindeyim. Hakikatten Allahın yarattığı bu güzellikleri görmek, yaşamak ve korumak gerektiğine inanıyorum.