Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Vildan Sönmez
Kaktüsleriniz çok güzel de, 191 Nolu mesajda ilk fotoğraflardaki kaktüsünüz çok ilgimi çekti. Toprağa öyle yan vaziyette mi ekildi, kökleri nerede, yani gövde sonradan mı toprağın üzerinde uzandi )
Aşık Veysel'i de anımsattınız sağolun. Lise yıllarımda karkalem bir portresini yapmıştım, hani başında takkesi olan bir fotoğrafı vardır,yüzündeki kırışıklıklarla nasıl da uğraşmıştım. Yıllar sonra bir taşınma sırasında kaybettim ve çok üzüldüm.
DELİ GÖNÜL NE GEZERSİN
Deli gönül ne gezersin
Geze geze yorulman mı
Ne kazandın bu sevdadan
Vazgeç desem darılman mı
Delisin gönül delisin
Güzellere cilvelisin
Bu işleri bilmelisin
Çiçek olsan derilmen mi
İnc-elekten elenirsin
Diyar diyar dolanırsın
Akar çağlar bulanırsın
Hiç bir zaman durulman mı
Yüce dağın menekşesi
Sesin güzeller neşesi
Gönlümün billur şişesi
Taşa çalsam kırılman mı
Söyletme garip Veysel'i
Kahi uslu kahi deli
Candan sevdiği güzeli
Tenha bulsan sarılman mı
|
Sevgili Vildan Sönmez kökler alttaki ana lobun yan kısmından çıkmış. Aynen gözüktüğü gibi sabit duran köklü bir bitki. Belki çelik olarak ekildi ve devrilince kök toprağa değdiği yerden çıktı ya da daha büyük bir ana gövdeden çıkan sürgündü ve malum yerinden köklendi koparılıp kök aşağı gelecek şekilde dikildi. Açıkçası bilemiyorum. Ben bu haliyle aldım. Doğrusunu Taner Angay' a sormak lazım. İlk gördüğümde benimde çok ilgimi çekmişti. İlgimi anlamış olacak ki peşimden evime kadar geldi
Şiir için teşekkürler. Ruhumuz beslendi. Resim de sanırım aşağıdakidir.