Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi mjgn
Ben de genellikle yanlış kullanılan mütevazı sözcüğünü hatırlatayım madem ki  Genellikle mütevazi şeklinde kullanılıyor yanlışlıkla. Mütevazı, tevazudan geliyor, alçak gönüllü anlamında.
Mütevazi ise eşit, paralel anlamına geliyor.
|
"Mütevazi" Arapça kökenli bir sözcük. Bundan ötürü "mütevazi" biçiminde kullanılmalı. Sebebi ise Türkçe'nin vurgusunun kelimeyi bu şekle sokması. Sonuçta biz Türkçe kullanıyoruz; dolayıyısıyla da yabancı kökenli kelimeleri Türkçe'deki imlası ile konuşmalı ve yazmalıyız, bir başka dildeki imlası ile değil... Eğer bir başka dilin imlasını ve vurgusunu kullanırsak, Fransız aksanıyla konuşan bir Çinli'den ne farkımız kalır?
Bu arada yeri gelmişken belirtmek isterim... Türkçe -ne yazık ki- hor görülen bir dildir; özellikle de kullanıcıları tarafından... En büyük tokadı da şu sözle yer: "Türkçe, yabancı dillerden çok fazla sözcük almıştır; nedeni de yetersiz bir dil olmasıdır." Aslında bu cümle, cümleyi kullanan kişinin bilgisizliğini ortaya çıkarır. Çünkü yeryüzünde "kültür dili" olmuş dillerde mutlaka belli bir oranda yabancı sözcük bulunur; bu, kültür gelişmesine neden olan kültürlerarası etkileşimin bir sonucudur.
Türkçe'deki yabancı kökenli sözcük oranı aşağı yukarı yüzde otuzdur (bir kültür dili için normal oran) ve bu da hem Türkçe'nin bir kültür dili olduğunu, hem de yabancı dillere (yıllarca -özellikle Osmanlı döneminde- hor görülmesine rağmen) asla boyun eğmediğinin göstergesidir. Yüzde otuzluk yabancı kökenli sözcük oranı Türkçe'nin bir kültür dili olduğunu gösterirken, yüzde yetmişlik Öz Türkçe sözcük de Türkçe'nin başka dillere ödün vermediğinin belgesidir.
Türkçe öyle muhafazakar, öyle boyun eğmez bir dildir ki 1300 yıl önce yazılmış Orkun Yazıtları'nı üniversite kültürü almış bir Türk okuyup anlayabilirken, bu özellik başka uluslarda bulunmaz...
Yaşasın Türkçe...
