Koskoca bahçede yer bulamayıp, saksıya yuvalanan Kurbağayı görünce önce yılan kafası sanıp ürktüm, sonra Kurbağa olduğunu anlayıp rahatladım. Büyük saksılarının birinde toprağa aynı yılan gibi delik açıp içine yerleşmiş. Aynı gün, Nilüfer akvaryumunun tarafında da hayatımda ilk kez bu kadar büyüyüğünü gördüğüm bir Kurbağaya rasladım. O kadar iriydi ki, ağırlığından zıplayamıyordu. Akvaryumdaki balığı kurbağa ve sivrisinek larvalarını yer diye koymuştuk ama o kurbağayı görünce balığı yer diye korumaya aldık.
Bu sene bu Ortancalarımın rengini çok sevdim. Çok açtılar ama onlar da sonbahar havasında sanki, alt yaprakları sararıp dökülüyor.
Sevgili Romantik'ten denemelik 5 adet Dev Ayçiçek fidesi almıştım. Hepsini Salyangozlar yedi sadece bir tanesi sevgili Kiraz'ın salyangozsavarları sayesinde kurtuldu.
Bu fotoğrafı 2 gün önce çekmiştim, bu sabah çiçeğini yarım açmıştı. Bitki yüksekliği 2 metreyi geçmiştir.
Sevgili Farezya'nın hediyesi Küpe fidelerinden birisi çiçek açtı. Hayatımda gördüğüm en zarif çiçekli Küpe. Fotoğraftaki rengi birebir aynı.
Gardenya mı Ful mü desem bilemedim. Geçen yıl Gardenya diye almıştım, aslında pek nazlı sandığım için almak istememiştim ama satıcının ısrarır üzerine kaya gibi bir toprakta dikili halde 5 TL'ye almıştım. Ben kışın içeriye almak gerekir, özel gübreler gerekir sanırken sevgili Jineop'un bahçesine diktiğini görünce hemen bahçeye geçirmiştim. Kar-kış-don gördü ama bana mısın demedi. 10 gündür çiçekleniyor. Çiçek ömrü çok kısa olsa da üzerinden eksik olmuyor, çok ta güzel kokuyor. Henüz boyu 1 metre bile yok, büyüme hızı nasıl olacak bilmiyorum.
Bugünlük benden haberler bu kadar.
Bir kaç güne kadar açmış Ayçiçeğini ve Phloxları fotoğraflarım. Şimdiden seneye (bir değişiklik olmazsa) yapacaklarımı kafamda planlamaya başladım. En büyük aldığım karar, fazla çeşide girmemek, bölüm bölüm ayırdığım yerlere aynı tür bitkiden yoğun dikmek.