Adamın birinin yol kenarında asmaları varmış. Her yoldan geçen yapraklarını koparır sarma yaparmış. Asmalar yapraksız kalır, salkımlara sıcak vururmuş.
Adam bıkmış. ''Yapraklara öyle bir şey atmalıyım ki; herkesin dikkatini çeksin, zehirliymiş gibi görünsün ama zehirli olmasın'' diye düşünmüş.
''Bakır eritip atsam bilirler ama kireçle karıştırısam kimse anlamaz, zehirlidir diye yapraklarımı koparamazlar'' demiş.
O yıl kimse asmaların yapraklarını koparmamış.
Ama o yıl tüm Avrupa'da asmalar, salgın olan Mildiyo hastalığına yakalanmış. Bizimkiler yakalanmamış.
Ve böylece
''Bordo Bulamacı'' bulunmuş.
1980 den beri _diğer ilaçlar terk edilip yerine yenileri bulunurken_ Mildiyö ve Küllemeye karşı günümüze kadar hiç önemini yitirmeden kullanılıyor.[ATTACH]
Mutfağa hoşgeldin.
Ayvanın bir dalına aşıladığım bu armudun cinsini bilmiyorum. Ya çok verimli bir çeşit ya da ayvaya aşılanınca verimli oluyor.
İlk yıl çok güçlü sürgün verdi. Birkaç tane de meyve...
2 ve 3 yıllar o kadar bol verdi ki; ''nazar deydi, göze geldi'' dedikçe Mahallenin
çocukları bayram etti.
Geçen yıl günbatımı tam akşamleyin yemek vakti, 2 gözcü 3 çocuk tarafından
48 saniyede hepsi koparıldı. İki güzel dalda gitti..Görevli komşu kadın ve benim kadın bu hıza baktı kaldı.
Ta tepede bir bir tane kalmıştı. Hergün gözümüz gibi bakıyorduk. Şöle 3 e 4 e böleçektik. Tadına bakaçaktık.
Onu da bir sabah kargaya kaptırdık. Karşı direğe kondu. Ağzında ''Son armut''.
Altına kadar vardım, sesizce...
Açaba yerken düşürür mü diye.
...diyecektim ona'' karga ne güzel sesin var, bi gaaaak dermisim''.
Nemelazım; armudu eline alır
''ben o lafonte'nin masalını biliyorum'' derse bir de çümle aleme rezil olurum diye sesimi çıkarmadım.
Kargayı kandırırmıyım bilinmez ama çocukları kesin kandırdım. Kaolin kilini zehir sanıyorlar.