Xanthos
"
Pers ordusu, başında komutanları olduğu halde Xanthos Ovası'na indiği zaman, Xanthoslular bitmez tükenmez kuvvetlere karşı az sayı ile dövüştüler, yiğitlikte nam saldılar, ama yenildiler, kentlerine geri atıldılar, kadınları, çocukları, hazineleri ve köleleri kaleye doldurdular. Alttan, yandan ateşe verdiler. Öyle ki yangın kaleyi yerle bir etti. Bundan sonra birbirlerine korkunç yeminlerle bağlanarak düşmana saldırdılar ve Xanthos'ta oturanların tümü de savaşarak öldüler."
"Herodot, M.Ö.545 yılında Lykialıların Pers komutanı Harpagos'a karşı savaşını böyle anlatmaktadır. Bu ateşten yalnızca o sırada başka yerlerde olan Xanthoslular kurtulabilmişler, daha sonra şehirlerine geri gelerek şehri baştan kurmuşlardır.
Buradan Xanthos'un M.Ö.V.yüzyılda var olduğunu anlıyoruz. M.Ö.1200 yılında yapılan Troya Savaşı sırasında başlarında Xanthoslu Sarpedon olduğu halde Lykialılar Troya Savaşı'na katılmışlardır. Bu da bize gösteriyor ki Xanthos M.Ö.1200 yıllarında da vardır. Fakat görkemli ama talihsiz bu şehir, M.Ö.475-450 arasında bu kez yangın felaketiyle karşılaşarak baştan başa yanmıştır. Kazılarda bu tarihlere ait kül tabakaları bulunmuştur."
Kaynak:Arkeolog İlhan Akşit
Xanthos, Fethiye-Kaş yolu üzerinde, Feyhiye'ye 55 km. uzaklıktadır. Kınık Köyü'nün hemen yanından Xanthos harabelerine çıkılır.
Hem hikayesiyle, hem gökemiyle bizim en etkilendiğimiz şehirlerin başında geliyor.
"Xanthos'u 1838 yılında ilk keşfeden Ch.Fellows'un bütün rölyef ve büyük mimari parçaları sökerek, Patara'ya yanaşan harp gemisiyle Londra'ya taşımış, bugün British Museum'un Lykia salonunda sergileniyor. "
Buna hem üzüldük hem de acaba korunması açısından daha mı iyi oldu diye düşünmeden edemedik.
