Karınca70'in alıntıladığı yazı, canola (
kanola'dan daha doğru gibi)'nın yemeklik yağ olarak kullanımına odaklanmış.
Canola, forumumuzun
başka bir köşesinde ise daha geniş incelenmişti.
Oraya
yazdığım yazıdaki düşüncelerim değişmedi.
Hem böylece yerli yağ üretimi için harcanan, on yıllara varan çabanın, canola gibi
ithal ve tohumluğu her daim ithal olmak zorunda olan bir ürün ile sonuçlanmasındaki
açmazdan da kurtulmuş oluyorum.
Biliyorsunuz, zeytinyağı, tamamen yerli, fiyat düzeyi itibariyle de daha uzun süre öyle olmak zorunda. Tek sıkıntı rafine edilmesinde, o sıkıntı da zaten canolada misli misli mevcut. Ki zeytinyağının mis gibi sızması var, ben canolanın sızmasını duymadım. Duyacağımı da hiç sanmıyorum.
Sonuç olarak; bir kez daha, ben almam, alana da mani olmam, diyorum.
gece
GDO, Lab. bitkisi yerine, doğal bitkiden elde edilen yağı tercih eden,
ya da Yağcı'da inmeyip yola devam eden forum kişisi.