Alıntı:
Bu sorunun tek ekonomik çözümü, fındık arzını en yüksek fiyatın oluştuğu noktada sabitlemeye çalışmaktır. Bu da iki şekilde olabilir ve her ikisinin de yapılması aya gitmekten kolaydır: Fındık ekim sahalarını kısıtlamak, belli bölgelerin dışında fındık ekimini yasaklamak. Yasakla eşzamanlı olarak depo inşa edip arz fazlasını üretimin düşük olduğu yıllarda pazarlamak üzere saklamak.
Fındık iklim koşullarının uygun olduğu bölgelerde çok kolay büyüyen bir bitkidir. Çok az bakım ister. Doğu Karadeniz platoları için idealdir çünkü buralardaki üçüncü sınıf tarım arazilerinde para getiren başka ürün ekmek şansı çok azdır. Ama fındık rekoltesinin sadece % 40-45'i bu bölgelerden elde ediliyor.
Geri kalan, Akçakoca'ya ve hatta Düzce'ye kadar uzayan bir hat üzerinde, birinci sınıf tarımın yapılabileceği verimli ovalardan çıkıyor. Buralarda fındık yerine daha fazla gelir getirecek başka ürün ikame etmek pekâlâ mümkündür. Ama fındıkçılık ova çiftçilerinin neredeyse tamamının ikinci işidir. Bunlar biri ilaçlama, diğeri hasat mevsiminde olmak üzere yılda iki defa tarlalarına giderler, geriye kalan zamanlarda şehir ve kasabalardaki esas işleriyle uğraşırlar.
Hükümet para teklif etti
Ovalardaki, özellikle birinci sınıf tarım arazilerinde, fındık üretiminin durması şarttır. Nitekim hükümet buralarda fındıkları söküp başka tarımsal alanlara geçmeleri için üreticilere toptan para teklif etti. Ama son derece az bir talep geldi. Çünkü, dediğim gibi, buralarda fındık ekimi ikinci iştir. Toprakta yaşamayan çiftçinin bakım istemeyen fındığın yerine koyacak ikinci bir ürünü yoktur.
Çözüm, afyon ve tütünde olduğu gibi, belli alanların dışında fındık plantasyonlarına sınırlamalar getirmek, yasaklamaktır.
|
Metin Münir (Milliyet)
Soho, merhaba;
Doğrudan bilen biri olarak size sorayım. Kimi yazılarda fındıkçılığın zor ve emek yoğun bir iş olduğu yazılırken kimi yerlerde de böyle deniyor. Hangisi doğru?
Bizim için baştan sonra geçen aşamaları yazar mısınız?