agaclar.net

agaclar.net (https://www.agaclar.net/forum/)
-   2013-2014 Tohum Paylaşım Etkinliği (https://www.agaclar.net/forum/2013-2014-tohum-paylasim-etkinligi/)
-   -   Genel Yazışmalar (2013-2014) (https://www.agaclar.net/forum/2013-2014-tohum-paylasim-etkinligi/31319.htm)

Tohumcu Nılgun 20-12-2013 00:41

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Muda (Mesaj 1231305)
Sayın esgül73; Tarif ettiğiniz prasa sizin de tarif ettiğiniz gibi normal prasanın gömü tabir edilen toprağa gömülererek gevrekleştirilmiş hali. Bizim burada da aynı şekilde yapılıyor. Prasalar sonbaharda alınarak sıra sıra toprağa gömülüyor. Büyük kısmı gün ışığı almadığı için dış tarafları bozulmasına atılmasına rağmen iç kısımları çok gevrek ve sedefimsi beyaz gibi oluyorlar.

Sayin Muda, Sizin de belirttiginiz gibi bu islemden gecen pirasaya Afyon ve civarinda gomù pirasasi denir.
Bu islem her tùr pirasaya uygulanabilir.

ocak 20-12-2013 01:03

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi MeyveliTepe (Mesaj 1231186)
Değerli üyeler,

Evvelce yayınlanan tohum talepleri ve paylaşılan tohumlara ait tablolara, Fiilen Dağıtılan Tohumlar ve Fiilen Karşılanan Talepler tabloları eklenmiştir.

Tablolara bu link ile erişilebilir.

Kargo problemleri sebebiyle yerine ulaşmayarak geri dönen dört kargo, ilgili üyeler ile haberleşilerek kendilerine tekrar gönderilmiştir.

Kargoda çalındığı bildirilen tek bir zarf, sadece benden (Meyvelitepe) yapılmış talepleri içermekteydi. Söz konusu talepleri karşılayacak kadar tohum elimde mevcut olup, bir kaç gün içinde yeniden hazırlayarak doğrudan kendisine göndereceğim.

7-8 kadar üyemize gönderilen tohum zarflarının teslim edilecek şubede teslim edilmeyip bekletildiği, alıcıya haber verilmediği (ki geri dönenlerden üçü bu durumdadır),

2 üyemizin zarflarının ise kargo şirketinin kayıtlarında aynı isimdeki başka kişilerin adreslerine gönderildiği bu sebeple problemler ve gecikmeler yaşandığı tesbit edilmiştir.

Bu problemleri tekrarını önlemek maksadıyla kargo şirketinin genel müdürlüğüne bir yazı ile bildireceğiz.

Böylelikle talebe göre tohum toplama esasına dayalı yürütülen etkinlikte hedeflenen başarıya tam olarak ulaşılmış, geride hiç tohum kalmadan 4456 tohum paketi toprakla buluşmak üzerine sahiplerine ulaştırılmış olacaktır.

Süreçte, fedakarca tohum paylaşan ve bunlardan talepte bulunan değerli üyelerimize bir daha teşekkür ederim.

Etkinliğin prensiplerinin belirlenmesi, planlaması Nisan-Mayıs aylarında tüm agaclar.net moderasyon grubunca ortaklaşa yapılmıştır. Son derece farklı, tohumların tamamının dağıtılmasını, kısıtlamaların değil özgürlüklerin hakim olduğu, her türlü hesabın hiç tereddütsüz verilebileceği, kuşkusuz şeffaf, kişisel tasarruflardan uzak bir etkinlik tasarlanmak istendi, ve sanırım başarıldı.

Etkinlik prensiplerinde anlatılan rollerden Kayıt Merkezi rolünü ben üstlendim. Etkinliğe ait her türlü kayıt elimizde mevcuttur ve kişisel bilgiler dışında saklanacaktır.

Lojistik Merkezi rolünü sn.Ciroz oynamıştır. Zor bir görevin altından fedakarca ve samimiyetle kalkmış olduğundan dolayı kendisini kutlar ve teşekkür ederim.

Dağıtılmış olan tohumların herkese hayırlı olmasını, güle güle, keyifle büyütmelerini diliyorum.

Saygılarımla

ben bu etkinliği kaçırdım ama böyle büyük bir organizasyonu üstlenmek büyük bir cesaret iş sizde bunu hakkıyla başarmışsınız tebrikler

HakanG 27-12-2013 10:44

Bu konu çok önemli olduğundan siz değerli doğaseverlerin yardımına ihtiyacım oldu:
Merhaba!

"Siirt Valiliği: 'Leopar yakalayana araba' kampanyası geri çekilsin ve Leoparları korumak için gerçekçi adımlar atılsın!" kampanyasını başlattım ve harekete geçirmek için senin yardımına ihtiyacım var.

Hemen şimdi 30 saniyeni ayırarak bunu imzalar mısın? İşte linki:

http://www.change.org/tr/kampanyalar...dımlar-atılsın

Şimdiden teşekkür ederim...

incirli 27-12-2013 18:04

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi HakanG (Mesaj 1235339)
Bu konu çok önemli olduğundan siz değerli doğaseverlerin yardımına ihtiyacım oldu:
Merhaba!

"Siirt Valiliği: 'Leopar yakalayana araba' kampanyası geri çekilsin ve Leoparları korumak için gerçekçi adımlar atılsın!" kampanyasını başlattım ve harekete geçirmek için senin yardımına ihtiyacım var.

Hemen şimdi 30 saniyeni ayırarak bunu imzalar mısın? İşte linki:

http://www.change.org/tr/kampanyalar...dımlar-atılsın

Şimdiden teşekkür ederim...

leopar yakalayana araba veren zihniyeti kınıyorum
böyle hayvanlık olur mu dicem ama hayvanlara ayıp etmiş olurum

OSMAN45 27-12-2013 18:55

1 Eklenti(ler)
Tohum takas ile ilgili olduğu için yazacaklarımı bu başlığa daha uygun buldum. Belki yetkililer yazacaklarım için ayrı başlık açarlar.

İlk ben olayım diyordum ama Oz26 kardeşim benden önce davranmış:)

Sevgili kardeşlerim Loveforlife ve Kiraz ın tohum paylaşım etkinliğinden gönderdikleri sedef çiçeği ve Red Robin domates tohumlarını daha fazla sabredemiyerek çimlendirme işlemine başladım. Hemşehrim Kasap94 ün hediyesi sphagnum yosunu içine aldığım tohumların yarısını ektim. Ayrıca bir çiçekçiden aldığım ve bahçemin çeşitli yerlerine dikeceğim lavantaların tohumlarını da bu postada çimlendireceğm.

Çimlendirme için erken olabilir ancak her üç bitkiyi de kapalı sıcak ortamda fide olana kadar tutacağım. Hatta daha fazla.

incirli 28-12-2013 11:43

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi OSMAN45 (Mesaj 1235425)
Tohum takas ile ilgili olduğu için yazacaklarımı bu başlığa daha uygun buldum. Belki yetkililer yazacaklarım için ayrı başlık açarlar.

İlk ben olayım diyordum ama Oz26 kardeşim benden önce davranmış:)

Sevgili kardeşlerim Loveforlife ve Kiraz ın tohum paylaşım etkinliğinden gönderdikleri sedef çiçeği ve Red Robin domates tohumlarını daha fazla sabremiyerek çimlendirme işlemine başladım. Hemşehrim Kasap94 ün hediyesi sphagnum yosunu içine aldığım tohumların yarısını ektim. Ayrıca bir çiçekçiden aldığım ve bahçemin çeşitli yerlerine dikeceğim lavantaların tohumlarını da bu postada çimlendireceğm.

Çimlendirme için erken olabilir ancak her üç bitkiyi de kapalı sıcak ortamda fide olana kadar tutacağım. Hatta daha fazla.


bu şekilde poşetle ağzını kapatırsak hava almasını engellmeiş olmaz mıyız?

ciroz 28-12-2013 13:25

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi incirli (Mesaj 1235528)
bu şekilde poşetle ağzını kapatırsak hava almasını engellmeiş olmaz mıyız?

Sn incirli,
tohum çimlenene kadar, çimlendirme ortamındaki nemi korumak için uygulanan bir yöntemdir.

Size ve yeni başlayacak diğer arkadaşlara, oldukça detaylı anlatılmış

http://www.agaclar.net/forum/fidan-v...-asi/30988.htm

ve

http://www.agaclar.net/forum/fidan-v...-asi/23363.htm

konularını tavsiye ederim.

cetiner 31-12-2013 20:00

Tüm ağaçlar.net üyelerinin yeni yılını en içten dileklerimle kutlar, yeni yılın sağlık, mutluluk ve huzur içinde geçmesini temenni ederim . MUTLU YILLAR...

MeyveliTepe 01-01-2014 12:10

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Hayrinnüsa Gül
Yediğimiz her şeyden korkar hale geldik


İlla organik gıda mı tüketmeye gayret edersiniz?

Bugün ne acı ki böyle bir soruyla karşı karşıya kalıyoruz. Çocukluğumuzun sebze ve meyvesini özleyeceğimiz, mis gibi kokan bir domatese hasret kalacağımız aklınıza gelir miydi? Yediğimiz her şeyden korkar hale geldik. Bırakın işlenmiş ürünleri, bir meyveyi, sebzeyi bile çocuklarımıza yedirirken saflığından, doğallığından endişe ediyoruz. Bizim neslimiz bu konuda daha şanslıydı, bizler doğal ürünlerle büyüdük. Maalesef artık birçok ürünün tohumlarını bile bulamıyoruz. Oysa yöresel tohumlarımız ve ürünlerimiz ülkemizin kimliğidir, mirasıdır. Onları özenle korumamız gerektiğine inanıyorum. Gelecek kuşaklar bu tatları hiç tadamayacaklar diye üzülüyorum. Köşk’te oluşturduğumuz küçük bahçelerimizde tadımlık da birçok ürün yetiştiriyoruz. Hem Ankara’da hem de Tarabya’da küçük birer seramız var. Domatesten bibere, şeftaliden elmaya kadar birçok sebze-meyve yetişiyor. Buradan elde edilen ürünleri konuklarımıza ikram ediyoruz, yapılan yemeklerde değerlendiriyoruz. Küçük bir kümesimiz var. Taze yumurta alabiliyoruz.

Hayrünnisa Gül: Tüketim pompalanıyor; yediğimiz her şeyden korkar hale geldik - Yaşam - T24

bahcedenn 01-01-2014 12:54

Burada bir çelişki yok mu?

... Bırakın işlenmiş ürünleri, bir meyveyi, sebzeyi bile çocuklarımıza yedirirken saflığından, doğallığından endişe ediyoruz. Bizim neslimiz bu konuda daha şanslıydı, bizler doğal ürünlerle büyüdük. Maalesef artık birçok ürünün tohumlarını bile bulamıyoruz. Oysa yöresel tohumlarımız ve ürünlerimiz ülkemizin kimliğidir, mirasıdır. Onları özenle korumamız gerektiğine inanıyorum. Gelecek kuşaklar bu tatları hiç tadamayacaklar diye üzülüyorum....

Sn. Hayrünnisa GÜL bu şekilde söylüyor.

Buğday Derneği'nin de 2006 yılında yayımlanmış aşağıdaki gibi bir metni var.

...Ülkede satılığa çıkartılacak yeni alanlar keşfetmekte gecikmeyen AKP hükümeti şimdi de tohumlarımıza göz dikti. Irak'ta savaş sonrasında çıkartılan 81 numaralı kararname gibi çiftçiler tohumluk alamayacak, tüketiciler sefalet koşullarına mahkum edilecek. Bu kanunla, bugüne kadar TAGEM (Tarımsal Araştırmalar Genel Müdürlüğü)'e bağlı enstitüler aracılığıyla yürütülen tarımsal ar-ge sonucunda, TİGEM'e ait çiftliklerde tohumların üretilip üreticilere dağıtıldığı tarımsal sistem tamamen yok ediliyor. Özetle ülkemizin tarım sektöründeki tohum üretimi ve satışını özelleştiriyorlar....

Yazının tamamını buradan okuyabilirsiniz.

Yöresel tohumlarımızı ve ürünlerimizi özenle mi korumalıyız yoksa özelleştirerek mi koruyabiliriz?

pria 01-01-2014 14:33

Bu sabah T24'te okumuştım; bu açıklamalar hiç samimi gelmiyor bana:

Abdullah Gül'ün Kıbrıs'a taşıdığı bir kasa domates!
Bu ülke kimlerin devr-i iktidarlarında geldi bu noktaya diye sorarlar insana..

MeyveliTepe 01-01-2014 14:37

Ben bunu biraz faklı görüyorum. Sn.Hayrünnüsa Gül, ülkenin tarım politikalarını temsil etmiyor, bu politikaların ne yapıcısı ne de icracısı. Aynı ABD başkanı Obama'nın eşi Michael Obama gibi.

pria 01-01-2014 14:47

Sn. Meyvelitepe,

Tabi ki, Sn. Hayrunisa Gül Türkiye'nin tarım politikalarını temsil etmiyor ama eşi olan Cumhurbaşkanı Meclis'ten geçirilen Tohumculuk Yasası'nı onaylamıyor mu ? Niye VETO etmiyor..Eşinin serzenişlerine kulak verip, danışmanlarına konuyu inceleterek toplum sağlığı ve beslenmesinin önemi açısından Anayasa Mahkmesi'nde iptal davası niye açmıyor ?
Tarabya'daki seralarından organik domates toplarken karı koca bunları hiç mi aralarında konuşmuyor..
Çelişkili durum bu..

MeyveliTepe 01-01-2014 15:14

Hem evet, hem hayır :)

Michael Obama da, eşi Monsanto'yu koruma kanunu imzalarken beyaz sarayın bahçesinde sebze adaları kurup geleneksel tohumlarla organik sebze yetiştiriyordu.

Türkiye Cumhurbaşkanının eşi de imkan bulduğu yerlerde geleneksel tohumlardan organik ürünler yetiştiriyor.

Bugüne kadar muhtelif başlıklarda defalarca kere yazdığım bir şey var. Bırakın ABD başkanını, Türkiye Cumhurbaşkanını, yiyeceğe benzer ticari ürünler üretenler, GDO şirketlerinin patron ve yöneticileri, en berbat tarım politikalarının yapıcıları kendi mutfaklarına sadece organik ürünleri sokuyorlar. Organik tarımı tamamen öldürmeyip ama yaygınlaşmasını da önleyerek marjinal ölçekte tutmanın sebebinin de bu olduğunu düşünürüm.

Başkan ve Cumhurbaşkanı eşlerinin kendi mutfakları için gösterdiği çabayı da anlıyorum. Gidip kendilerine sorsanız, büyük ihtimal toplumun tümünün sağlıklı besinlerle beslenmesini arzu ettiklerini söyleyeceklerine de kuşkum yok. Tohumculuk yasasını Sn.Cumhurbaşkanı eşinin veto etme yetkisi olsaydı gönlünün veto etmekten yana olduğunu da düşünürüm. Ne ki veto etme yetkisi kendisinde değil, ve yetki kendisinde olanın önüne aynı zamanda ilgili DTÖ anlaşmaları vb. şeyler de konmuştur.

Linkini verdiğim haber önemlidir. Alıntıladığım ifade bizlerin zaman zaman anlatmaya çalıştığı şeylerin hemen hemen aynı. Demek ki statü ne olursa olsun, işin gerçeği değişmiyor ve (bireysel) aklın yolu da bir.

Toplumda bilinirliği olan birinin, konumunun tersine, bizlerle aynı şeyi söylüyor olması başka milyonlarca mutfak sahibi için çok önemli bir mesajdır. Verilen mesaj, "kim ne derse desin, geleneksel tohumlarla organik prensiplere göre yetiştirilmiş yiyecek en sağlıklısı ve en değerlisidir" şeklinde. Bunun üzerine bilmem ne gazetesinin, bilmem kim köşe yazarları istedikleri kadar GDO propogandası yapsın. Hepsinin kişisel çıkarlar sebebiyle yapıldığının içten teyididir. Bir bakıma insanlara neyi istemeleri gerektiğini öğütler mahiyettedir, çünkü çatallarımızın ucunda dönüyor dünya.

pria 01-01-2014 15:31

Bu konular bir zihniyet, dünyaya ve olaylara bakış, dik durma meselesidir..

Geçmişin en ünlü dertlerinden biri olan Cargill konusunda sayın Ahmet Necdet SEZER, '' ulusal çıkarlara ve kamu yararına aykırı olduğunun yargı kararlarıyla hükme bağlandığına '' dikkat çekerek ''..yabancıya ayrıcalık tanınamaz, yasanın, özellikle bir yabancı şirketin ya da varsa belirli şirketlerin tarım arazilerinde kurulu sanayi tesislerinin sorununu çözmek amacı taşıyan 6. maddesindeki düzenleme, yasaların genel, soyut ve nesnel olmasını gerektiren evrensel hukuk kurallarıyla ve Anayasa’nın hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmamaktadır“ gerekçesiyle Cargill'e af getiren yasayı VETO etmişti..
Ama bir sonraki Cumhurbaşkanı Abdullah Gül yeniden gündeme getirilen bu yasayı jet hızıyla onaylamıştı.

pria 02-01-2014 00:52

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi MeyveliTepe (Mesaj 1237622)
Ben bunu biraz faklı görüyorum. Sn.Hayrünnüsa Gül, ülkenin tarım politikalarını temsil etmiyor, bu politikaların ne yapıcısı ne de icracısı. Aynı ABD başkanı Obama'nın eşi Michael Obama gibi.

Sayın meyvelitepe,

Bu konuda maalesef sizinle aynı görüşte değilim..
Batılı lider eşleri ile bizimkileri kıyaslamak, aynı potaya koymak mümkün değil bana göre..
Batının aile ilişkileri, aile içi demokrasi bizimkinden çok çok farklı..Oraların lider eşleri çok daha özgün insanlar..
Siz, Abdullah Gül'ün veya T.Erdoğanın TV'ye çıkıp '' Suriye'ye tezkere konusunda eşimi, aile fertlerimi ikna edemiyorum'' diye konuşabileceğini tahayyül edebiliyor musunuz?

Obama, Michelle Obama'yı Suriye'ye Operasyona İkna Edemedi

Firt Lady bayan Obama'ya özendi

Hayrünnisa Gül meğer Michelle Obama'nın organik bahçesine özenip başlamış bu işe 2009'larda..Bu konu sayesinde öğrenmiş olduk bunu da..

MeyveliTepe 02-01-2014 01:37

Sn.Pria, bu konuyu ele alma biçiminizi tuhaf karşıladığımı belirtmeliyim.

Haberde söylenen şey Cumhurbaşkanlığı mutfağında yerel tohumlardan organik prensiplerle yetiştirilmiş sebze meyvenin tercih edildiği, dahası köşkün bahçesinde dahi bu ürünlerden yetiştirildiğine dair bir bilgi.

Buna ilaveten Sn.Hayrinnüsa Gül'ün;

"Çocukluğumuzun sebze ve meyvesini özleyeceğimiz, mis gibi kokan bir domatese hasret kalacağımız aklınıza gelir miydi? Yediğimiz her şeyden korkar hale geldik. Bırakın işlenmiş ürünleri, bir meyveyi, sebzeyi bile çocuklarımıza yedirirken saflığından, doğallığından endişe ediyoruz. Bizim neslimiz bu konuda daha şanslıydı, bizler doğal ürünlerle büyüdük. Maalesef artık birçok ürünün tohumlarını bile bulamıyoruz. Oysa yöresel tohumlarımız ve ürünlerimiz ülkemizin kimliğidir, mirasıdır. Onları özenle korumamız gerektiğine inanıyorum. Gelecek kuşaklar bu tatları hiç tadamayacaklar diye üzülüyorum."

ifadesiyle yerel tohumların doğal yöntemlerle yetiştirilmesine, yerel tohumların kaybedilmemesi gerektiğine dair vurgu.

Buna mı katılmıyorsunuz? Yoksa Cumhurbaşkanı eşinin bu sözleri söylemiş olabileceğine mi katılmıyorsunuz?

Alıntıladığım haber ne ülkenin tarım politikalarından, ne tohumculuk kanunundan, ne gitgide tarım ülkesi olmaktan çıkıp kendi karnını doyuramayan bir ülke oluşumuzdan, ne de köylerin ve köylülüğün yok edilme sürecinden dem vuruyor.

Cumhurbaşkanlığı, son yıllarda tasvip etmediğimiz karar ve uygulamaların ortaya çıkma sürecinde bir onay merciidir diye Sn.Cumhurbaşkanı eşinin söylediği ülkenin tarım stratejisine tamamen ters ama bize göre doğru bir şeyi karalayacak mıyız? Öyle yaparsak bir bakıma at gözlüğü takmış olmaz mıyız?

Söylenen şey;

"Ne güzel artık her türlü zararlıyı hemen bertaraf eden pestisitler ve çok lezzetli hibrit tohumlar var. Sayesinde mutfağımız lezzetlendi, inşallah yakında GDO'lara kavuşup ilimin verdiği nimetlerden de faydalanırız."

gibi bir şey olsaydı hoşunuza mı gidecekti? Belki sizce çok tutarlı olacaktı.

Tırnak içinde uydurduğum ifadeyi nice tıp doktorlarımız(!), nice profosörlerimiz, kelli felli köşe yazarları gerine gerine yazıyorlar zaten. Hatta bazıları, "organik" tohumların lezzetsizliğinden dem vuruyor, neredeyse yemeden önce sebzelerin üzerine 3-5 damla round-up damlatmayı önerecek.

Her gün geleneksel tohumların öneminden, kaybedilmemesi gerektiğinden, herkesin organik prensiplerle yetişmiş yiyeceklere erişebilmesi gerektiğinden, herkesin imkanları çerçevesinde az ya da çok yiyeceğini üretebilmeyi öğrenmesi gerektiğinden, kimi tarlasında, kimi bahçesinde, hiç biri yoksa saksıda roka maydanoz yetiştirmesi gerektiğinden söz ederken, Cumhurbaşkanı eşinin kendi mutfağı için bunları yapmakta olduğunun bir haber olarak çıkması bizleri ne diye rahatsız etsin. Kendi adıma tam tersi. Olsa olsa tarımın yozlaştırılması için çaba sarfedenler rahatsız olurlar bundan.

Maksat, politikaları eleştirmek ise bunları hem ilgili başlıklarda hem de bilfiil hayat tarzımız ile yapıyoruz zaten, öyle değil mi?

pria 02-01-2014 02:29

Sayın Meyvelitepe,


Aslında, bu konularda öylesine söylenecek, eleştirilecek şeyler var ki..

Hayrünnisa Hanımefendi'nin görüş ve ifadeleri, geç kalmış bir temenni ve özlemden öteye geçmeyen, ülkenin ağır, yorgun ve yoğun gündemine dair haberleri içinde kaybolup gidecek bir haberdir.

Ama, Sn Hanımefendi'nin bir yöresel tohum takas etkinliği içinde faal bir rol aldığını görürsem veya aynen Micheelle Obama'nın yaptığı gibi eldivenleri takarak gençlerle, çocuklarla Çankaya veya Tarabya Köşkleri içinde yerli, orijinal tohumları yaşatmak gibi fiili bir uğraş içinde görürsem, o zaman bu iyiniyetli söylemlerinin toplum nezdinde kalıcı ve teşvik edici etkileri olabileceğine inanırım.

Siyasi üslûp kullanmadan bu konudaki görüşlerimi tam olarak ifade edebilmem mümkün değil, buna da forum prensipleri müsaade etmediği için artık mesajlarıma devam edemiyeceğim.

OSMAN45 08-01-2014 12:32

3 Eklenti(ler)
Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi OSMAN45 (Mesaj 1235425)
Tohum takas ile ilgili olduğu için yazacaklarımı bu başlığa daha uygun buldum. Belki yetkililer yazacaklarım için ayrı başlık açarlar.

İlk ben olayım diyordum ama Oz26 kardeşim benden önce davranmış:)

Sevgili kardeşlerim Loveforlife ve Kiraz ın tohum paylaşım etkinliğinden gönderdikleri sedef çiçeği ve Red Robin domates tohumlarını daha fazla sabredemiyerek çimlendirme işlemine başladım. Hemşehrim Kasap94 ün hediyesi sphagnum yosunu içine aldığım tohumların yarısını ektim. Ayrıca bir çiçekçiden aldığım ve bahçemin çeşitli yerlerine dikeceğim lavantaların tohumlarını da bu postada çimlendireceğm.

Çimlendirme için erken olabilir ancak her üç bitkiyi de kapalı sıcak ortamda fide olana kadar tutacağım. Hatta daha fazla.


Buradan devam ediyorum.

İlk fotoğraf: Red Robin ve Sedef çiçeği ummadığım kadar çabuk(12 günde) çimlendiler.

2. ve 3. ler: Bu günkü durumları.

malbman 08-01-2014 17:33

Sayın OSMAN45, sanırım ışık yetersiz geliyor. Boyları çok uzamış. Biraz ışık takviyesi yaparsanız iyi olur gibi. Kotiledon yapraklarının iki-üç mm altına kadar torf doldurun isterseniz. Böylece cılız gövde üstteki yaprakları taşımakta zorlanmaz.

OSMAN45 08-01-2014 18:01

Çok haklısınız sayın Malbman. Bilgilendirmenize teşekkür ederim. Hemen bu akşam söylediğinizi yapacağım. Aslında 4 er tohum ekmiştim. Şimdiye kadar 4 üncünün de çimlenmesini bekledim. Ancak artık beklemenin gereği kalmadı.

Direk güneş almayan çok aydınlık camla kapalı bir ortamdalar. Malum, mevsim nedeni ile bulutlar çok. Ancak yapay aydınlatmayı da düşünüyorum.

Lavanta tohumlarından bir görüntü yok.

Bu vesile ile sevgili Kiraz ve Loveforlife kardeşlerime bir kere daha teşekkür ederim.

Her şey gönlünce olsun.

Aysis 08-01-2014 20:52

Arkadaşlar bu tohumlar ne zaman takas edilecek. Bu sezona yetişebilir mi?

yağmur 08-01-2014 22:28

Hayır. Bu senenin tohum takas etkinliği sona erdi. Bunlar seneye dağıtılacak olan tohumlar için talep ricası.

inkero 09-01-2014 10:06

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi MeyveliTepe (Mesaj 1237753)
Sn.Pria, bu konuyu ele alma biçiminizi tuhaf karşıladığımı belirtmeliyim.

Haberde söylenen şey Cumhurbaşkanlığı mutfağında yerel tohumlardan organik prensiplerle yetiştirilmiş sebze meyvenin tercih edildiği, dahası köşkün bahçesinde dahi bu ürünlerden yetiştirildiğine dair bir bilgi.

Buna ilaveten Sn.Hayrinnüsa Gül'ün;

"Çocukluğumuzun sebze ve meyvesini özleyeceğimiz, mis gibi kokan bir domatese hasret kalacağımız aklınıza gelir miydi? Yediğimiz her şeyden korkar hale geldik. Bırakın işlenmiş ürünleri, bir meyveyi, sebzeyi bile çocuklarımıza yedirirken saflığından, doğallığından endişe ediyoruz. Bizim neslimiz bu konuda daha şanslıydı, bizler doğal ürünlerle büyüdük. Maalesef artık birçok ürünün tohumlarını bile bulamıyoruz. Oysa yöresel tohumlarımız ve ürünlerimiz ülkemizin kimliğidir, mirasıdır. Onları özenle korumamız gerektiğine inanıyorum. Gelecek kuşaklar bu tatları hiç tadamayacaklar diye üzülüyorum."

ifadesiyle yerel tohumların doğal yöntemlerle yetiştirilmesine, yerel tohumların kaybedilmemesi gerektiğine dair vurgu.

Buna mı katılmıyorsunuz? Yoksa Cumhurbaşkanı eşinin bu sözleri söylemiş olabileceğine mi katılmıyorsunuz?

Alıntıladığım haber ne ülkenin tarım politikalarından, ne tohumculuk kanunundan, ne gitgide tarım ülkesi olmaktan çıkıp kendi karnını doyuramayan bir ülke oluşumuzdan, ne de köylerin ve köylülüğün yok edilme sürecinden dem vuruyor.

Cumhurbaşkanlığı, son yıllarda tasvip etmediğimiz karar ve uygulamaların ortaya çıkma sürecinde bir onay merciidir diye Sn.Cumhurbaşkanı eşinin söylediği ülkenin tarım stratejisine tamamen ters ama bize göre doğru bir şeyi karalayacak mıyız? Öyle yaparsak bir bakıma at gözlüğü takmış olmaz mıyız?

Söylenen şey;

"Ne güzel artık her türlü zararlıyı hemen bertaraf eden pestisitler ve çok lezzetli hibrit tohumlar var. Sayesinde mutfağımız lezzetlendi, inşallah yakında GDO'lara kavuşup ilimin verdiği nimetlerden de faydalanırız."

gibi bir şey olsaydı hoşunuza mı gidecekti? Belki sizce çok tutarlı olacaktı.

Tırnak içinde uydurduğum ifadeyi nice tıp doktorlarımız(!), nice profosörlerimiz, kelli felli köşe yazarları gerine gerine yazıyorlar zaten. Hatta bazıları, "organik" tohumların lezzetsizliğinden dem vuruyor, neredeyse yemeden önce sebzelerin üzerine 3-5 damla round-up damlatmayı önerecek.

Her gün geleneksel tohumların öneminden, kaybedilmemesi gerektiğinden, herkesin organik prensiplerle yetişmiş yiyeceklere erişebilmesi gerektiğinden, herkesin imkanları çerçevesinde az ya da çok yiyeceğini üretebilmeyi öğrenmesi gerektiğinden, kimi tarlasında, kimi bahçesinde, hiç biri yoksa saksıda roka maydanoz yetiştirmesi gerektiğinden söz ederken, Cumhurbaşkanı eşinin kendi mutfağı için bunları yapmakta olduğunun bir haber olarak çıkması bizleri ne diye rahatsız etsin. Kendi adıma tam tersi. Olsa olsa tarımın yozlaştırılması için çaba sarfedenler rahatsız olurlar bundan.

Maksat, politikaları eleştirmek ise bunları hem ilgili başlıklarda hem de bilfiil hayat tarzımız ile yapıyoruz zaten, öyle değil mi?

sn. Meyvelitepe ,

yazdıklarınıza bende katılamıyorum.
Hayrunisa gül doğru şeyler söylemiş olabilir. kendi destek verdiği partisi ve eşinin yaptıkları tamamen farklı.
Erdoğan'da gezi eylermleri sırasında biz Türkiye'nin en çevreci partisiyiz en çok ağacı biz diktik diyordu."
Doğayı çok seviyoruz ama 3. köprü için ağaçları kesmek zorundayız.
doğaya biz de zarar vermek istemeyiz ama HES lerin yapılması büyük bir ihtiyaç.
Doğal gıda herkesin hakkı ama yabancı firmaların çıkarlarını gözetmek durumundayız.
açıkcası bana böyle bir mantık saçma geliyor.

MeyveliTepe 09-01-2014 11:58

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi inkero (Mesaj 1239506)
sn. Meyvelitepe ,

yazdıklarınıza bende katılamıyorum.
Hayrunisa gül doğru şeyler söylemiş olabilir. kendi destek verdiği partisi ve eşinin yaptıkları tamamen farklı.
Erdoğan'da gezi eylermleri sırasında biz Türkiye'nin en çevreci partisiyiz en çok ağacı biz diktik diyordu."
Doğayı çok seviyoruz ama 3. köprü için ağaçları kesmek zorundayız.
doğaya biz de zarar vermek istemeyiz ama HES lerin yapılması büyük bir ihtiyaç.
Doğal gıda herkesin hakkı ama yabancı firmaların çıkarlarını gözetmek durumundayız.
açıkcası bana böyle bir mantık saçma geliyor.

Söylediklerinizde vurguladığınız şeyler bana göre de yanlış ve ülkeye geri dönüşü zor, ağır tahribatlar verecek şeyler ve öyle üç-beş de değil daha çok var. Fakat siz yazılanı nasıl okuyor ve anlıyorsunuz ve ne yazdığımı sandınız onu anlamadım.

yağmur 09-01-2014 23:12

"Doğru; kimin ağzından çıkarsa çıksın, doğrudur" diye düşünüyorum. Konunun gündeme taşınması, bizim gibi bu tarz konularla ilgili - bilgili olmayan insanların da dikkatini çekiyor olması açısından olaya yaklaşmak lazım. Bunu kabul etmek söyleyeni kabul etmek anlamına gelmez.

ocak 14-01-2014 22:52

nasıl olsa liderlerin eşleri ailelerini organik bahçelerinden besliyorlarya önemli olan bu

HakanG 15-01-2014 01:00

Ülkenin getirildiği durum ortada iken bunların söylediği hiç ama hiçbir şeyi samimi bulmuyorum. Siyaseti öyle iğrenç bir halde yapıyorlar ki, eşleri-çocukları, her türlü akrabaları, anaları-babaları olsun bunlar için her birini kullanmak çok normal! Tabii yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde 'şirin aday' Gül'ün şirin gözükebilmesi için her koldan çalışması gerekiyor...
Her ne ise demem o ki, bunlar samimi değildir, bunu ezberledik artık. Ve her yolu mübah bilirler çıkarları için maalesef bu böyledir...
Temiz tarım, temiz yaşam ancak bizlerin savaşımı ile elde edilebilir. Bizler ilaç kullanımını düşürmedikçe devlet düşürmüş-kota koymuş kim takar? Sorarım, bu ülkede denetleme mi var? Bu yüzden bizler birbirimize umut olmaya, destek olmaya mecburuz diye düşünüyorum, saygılar...

birnefestoprak 17-01-2014 21:03

1 Eklenti(ler)
Etkinlige gonderdigim Everglades'in 2 gun once cekilmis hali. Daha once gelistigi yerde 4-5 C sicaklikta meyve tutarak yasam dongusune devam ediyor.

efeege 18-01-2014 00:22

5 Eklenti(ler)
tohum etkinlikten gelen tohumların bazılarını ektim.
fire vermeden çimlendirebildim..
sıra büyütmekte balkon serama koydum. şimdilik keyifleri yerinde.
paylaşımcı tüm arkadaşlara teşekkür ederim..
işte torunlarınız..:D


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 04:36.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)

Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025