Merhaba;
Nihayet Ağustos'ta yola çıktığım zeytin macerama bir nefes ara verme fırsatım oldu. Havran'dan satın aldığım 18 dönüm arazim, eğimli ve maki örtüsü ile kaplıydı. Uzun çalışmalardan sonra araziyi temizleterek ekime hazır hale getirmiştim. Geçen hafta da 600 fidan dikimi gerçekleştirdim. Ne zor işmiş! En çok da araziyi uygun mesafede işaretlerken zorlandım. Meyilli olması ve ilk kez yapıyor olmam beni yordu. Çözümü tüm araziyi iplemekte buldum. Böylece düzgün bir dikim yaptım. Fidanları sırıkladım ve bağladım. Bir sürü pratik tecrübe edindim. Eminim bu pratikleri zeytin işi ile uğraşanlar biliyordur. Şimdi yüzüm gülüyor.
Ayrıca biraz daha işi ciddiye alarak arazimi 41 dönüme çıkardım. Bu yıl uğraşacak gücüm kalmadı, kışa bırakıyorum.
Hazine arazisi işine ben de ilgi duydum ve son aldığım yerin çevresindeki arazileri almak için Kaymakamlık üzerinden Mal Müdürlüğü'ne dilekçe verdim. Sanırım bana 1 ay içinde cevap vereceklermiş. Eğer alma şansım olursa, "ham toprak" geçen bu yere de zeytin dikmek istiyorum.
Doktor olmama rağmen, çiftçiliği çok sevdim. Bana inanılmaz neşe veriyor. Dikim yaptığım geçen hafta içinde her sabah güneşin doğuşunu ve her akşam güneşin batışını izledim. Yaşamaya dair içime kocaman enerji depoladım ve Ankara'ya döndüm.
Bazen işler alıp bizi götürüyor ve farkında olmadan işin esiri haline geliveriyoruz. Nacizane bir tavsiyem olacak: geçmişin hiç'liği ile geleceğin sonsuzluğu içinde yaşadığınız an'ın tadını çıkarın ve hayata hep gülümseyin.
Saygı ile..
|