Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Çanakkaleli
Geriye tüm iyi niyetiyle organik üretim yapan butik işletmeler ve idealistler kalıyor. Buna rağmen bilerek ya da bilmeden rasyonda kullanılan buğday, mısır ve diğer yem maddeleri hibrit tohumdan üretilmiş, organik olmayan gübre kullanılmış olabiliyor.
Sonuç olarak da gerçek organik yumurta. 25-01-2021 itibariyle 3 TL yi hak ediyor diyebilirim.
Başta söylediğim gibi gerçek organik üreticilerle dayanışma halinde olmak çok önemli.
|
Bu geriye kalanlardanım ben de. Hayatta hep geride kalanlardan oldum zaten.
Hibrit tohumlara, organik olmayan gübrelere gelince, bunlardan kaçış zor.
Bazı arkadaşlara takılıyorum. Diyorum ki: Benim tavukların kişi başı gezinme alanı (şu andaki mevcutla) 10 m2. Siz şehirlilerin çocuklarına 10m2 yeşil alan düşüyor mu? Benim tavuklar bütün yaz, organik ayarında Ayaş domatesi, pembe domates, black from Tula yediler. Yedikleri lahanalar, kabaklar daha neler neler, hepsi birinci sınıf. Sizin ve çocuklarınızın tükettikleri bu kadar kaliteli mi?
Onlara takılıyorum ama bizim bile yediğimiz şeylerin ciddi bir kısmı hibrit tohumlar ve organik olmayan gübrelerle üretiliyor.
Buğday, arpa, mercimek gibi çokça verdiğim ürünler organik değil. Diğer bir deyişle biz insanların tükettiği gıdalardan.
GDO şüphesi olan soya ve mısırı kümese sokmuyorum. Vara yoka ilaç kullanmıyorum, kullanınca ürünleri imha ediyorum. Bitlerle ve iç parazitlerle ilaçsız mücadele ediyorum.
Eş dost, tanıdıklardan talep var. Fakat üretim yok henüz. Hedeflenen üretim seviyesine ulaşsam/ulaşsak bile çok sayıda insana kaliteli, doğal yumurta ve tavuk yediremeyiz.
Sadece ayrıcalıklı, az sayıda insan bu ürünleri tüketebilir.
İlçemizdeki bir tanıdık, iki kişi ile 43 günde 38000 etlik piliç yetiştiriyor. Biz de iki kişiyiz. Benim bresseler 130 günde kesime geldi ve çok üretsek, bir partide100 tane üretebiliriz.