Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Türk kahvesi
https://www.youtube.com/watch?v=Cjy4Q29RHK8
Adaptasyon usulünün ne olduğu, yahut ülkemiz iklimine nasıl uyarlandığı hakkında gerçekten bilgi sahibi olanlar hiç yok denecek kadar az.
Acele ederek, hemen egzotik bir bitkiyi kapalı alana almak, örtü altında tarım yapmak bana pek doğru gelmiyor. Bu, sera çiftçiliğine karşı geldiğim anlamına gelmiyor, lakin eğer bir şeyi doğal ortamda yıl boyu açıkta yetiştirmenin bir metodu varsa, neden bu iş sabırla yapılmıyor anlamıyorum.
Örneğin paylaştığım videoda bahsedilenlere bakılırsa, örtü altına alınmadan adaptasyona başarı ile cevap vermiş bir anaç kahve ağacı var olduğunu görüyoruz. Bence bu anaçtan alınabilecek tohumlar tam akdenize uyumlu karakterde bir kahve ağacı olacaktır. Tekrar, tutup, bu bitkiyi kışın örtü altına almak, bir çuval inciri berbat etmeye eş değer bir davranış.
Çiftçilerimizin çoğu sahiden neyi niçin yaptıklarından habersizler, yüzüp yüzüp kuyruğuna gelmişsin, ağacın adaptasyonu nu, tropikalden, akdenize uyarlamayı başarmışsın, şimdi de tekrar örtü altına alıp ağacı tekrar özüne döndürmeye çalışmak niyedir yahu? Bırak bir kaç yıl daha sabret, örtü altına alma, bak gör o ağaç, ege ve karadenizde bile yetişecek düzeyde yeni adaptasyonlara açık tohumlar verebilecektir.
Her konuda olduğu gibi bu konudada aceleceiyiz, ziraat ilaçlarını falan basıp geçip, insanların immün sistemini alt üst eden biziz, hormon kullanan biziz, daha neler neler... Nedir bu acelecik ve hırs? Halbuki biraz sabredilse aslında verim ve mahsul daha üst düzeyde olacaktır, hatta sera tarımı tamamen olmasa da, büyük ölçüde azaltılabilir.
|
Adaptasyon veya sera hakkındaki hassasiyetinize katılıyorum, eğer emek verilirse orijinal tarımın seradan çok çok performanslı olacağı aşikar, lakin insanların deney yapacak vakti yok, ülkenin durumu ortada, ekmek davası, neticede hırs değil, zaman yok.
Dediğim gibi, sera & adaptasyon konusu hakkında, ziraat ilaçları ile birlikte bir kıyas yapmışsınız, ben neyi kastettiğinizi anladım, ama çoğu insan sizi yanlış anlayabilir. Metni dikkatli okumayanlar, sera tarımının insan sağlığını tehdit edebileceği kanısına varabilirler...
Öte yandan adaptasyonda belirlenmiş bir anaç bitkinin çekirdeğinden değil çeliğinden çoğaltmanın daha nitelikli olacağını düşünmekteyim, adaptasyona oturduktan sonra yetişir yetişmesine, ancak bu defada çekirdekler bazen istenilen lezzette çıkmayabilir.
Mesela bahçemizde leziz meyve veren bir erik ağacı vardı, ağaç yaşlanmaya başladı, bende çekirdeğinden fidanlar ürettim ama sonuç hüsran oldu ve meyveleri hiç lezzetli çıkmadı, o yüzden beğendiğiniz anaç bitkinin bire bir seçilmiş çeliklerini almaya çalışın, bunu yapmanın bir çok metodu var: