|
Arkadaşlar, sütün girmediği ev yoktur. Kimimiz kutu olarak alırız, kimimiz şişeyi tercih ederiz kimimiz de bildiğimiz tanıdığımız ineği-koyunu olan kişilerden sağdırarak alırız (tabii kaldıysa)
Ama illâki sütü kullanırız. İçeriz, bebeklerimize mama yaparız, çorbalarda, tatlılarda kullanırız, yani bir şekilde tüketiriz.
Gıdalarda hile olabilir, sucuğun içine yabacı etler karıştırılabilir, peynirin içine başka maddeler konabilir, sütün içine süt tozu ilave edilebilir ama süt kutusundan böyle bir iğrenç, mide bulandırıcı bir şey çıkmasını insanın aklı almıyor.
Bu merdiven altında bir kuruluşta bile olmaz hele hele böyle büyük bir kuruluşta hiç olmamalı.
Tabii ki herkesin güvenini kazanmış bir firmanın adını kötüye çıkarmak hoş değil ama ben bunu birebir yaşadım. Vallahi hiç bir beklentim de yok ama bileyim ki bundan böyle daha sıkı kontrol olacak, daha bir dikkat gösterilecek ve benim bu şikayetim kaale alınacak.
Kutu içinden çıkan o iğreç şeye dokunamadım ama büküldüğüne, çatalın ucu ile tabağa geldiğinde, fotoğrafını çekmek için yine çatal yardımı ile düzeltebildiğime göre yumuşak bir şey, bazı yerleri yosunlaşmış sanki küflenmiş, ne bileyim ben. Ama arkadaşların yazdığı da beni korkuttu, ben haklı çıkayım derken bir de okka altına girmeyeyim.
Oğuz şu an evde değil, olsaydı ona danışırdım. Eğer bu gün gelip kutuyu almak isterlerse ne yapayım?
Kutu içinden çıkan madde iki parçaydı, birini her ihtimale karşı elimde mi tutayım, bir arkadaşımız böyle önermişti.
|