1.
Tohumculuk kanununun neleri kisitladigini/yasakladigini sormuyorum. Dernek olarak, yasanin yerli ticari tohum uretimine getirdigi bu kisitlamalarin ortadan kaldirilmasi konusunda dernek olarak ne gibi calismalar yaptiginizi soruyorum. Yerli ticari tohum uretimi yapan sirketler sizce var olmali mi yoksa yerli tohum sadece takaslarla/tohum dagitimiyla mi yayginlastirilmali?
2.
Yukarda sizin bahsettiginiz ve dernek sayfalarinda sikca gorulen "yerellik" kavrami, maalesef ilk kim yaptiysa ceviriyi yapan kisi tarafindan, Ingilizce'deki orjinalindan Turkce'ye yanlis cevrilmis. Bir kere, yerel tohum kavrami aciklanirken referans verilmesi zorunludur. Turkiye'ye getirip ektiginiz yabanci tohuma "yerel tohum" diyemezsiniz; boyle bir tanim yok. Turkiye'yi referans alacaksak, Ankara'nin yerel tohumu, Manisa'nin yerel tohumu denilebilir. Fransa referans alinacaksa, once Fransa'nin yerli tohumu (Fransa sinirlari icinde gelismis tohum), sonra da yore adi belirtilerek ornegin Marseille'in yerel tohumu denilebilir. Ayrica bizde tarihsel olarak arsivcilik zayif oldugu icin bircok atalik cesidimizle ilgili bilgi mevcut degil ama Bati uygarliklarinda atalik tohumlar, mumkun oldugunca tarihceleriyle birlikte anilirlar ve uretilirler ki bu ayrica bir kulturel onur meselesidir onlar icin. Adamlar Charentais kavununundan bahsederken, buyuk bir gurur ve ozguvenle bahsederler. Tohumlarin sahipsizlik durumu, bize mahsus bir hastalik.
3.
Dernegin Adana icin actiginiz Facebook sayfasindaki arka plan resminin ustunde soyle yaziyor:
Yukardaki ifadede ne demek istiyorsunuz?
4.
Vah ki ne vah. Biz gece gunduz Anadolu'ya ait geleneksel/atalik tohumlarin tasnifini yapmak, arsivlemek icin ugrasaduralim siz de Fransa'ya ait atalik tohumlari (tohumu saklanip ertesi sene ekildiginde aslina uygun sonuclar veren ve kimisi on yillar kimisi de yuzyillar boyu ekilegelen tohumlardan bahsediyorum), "yerel tohum" adiyla yerli ureticiye dagitin. Sizin bahsettiginiz yerel tohum kavramiyla (tekrar belirteyim, dunya literaturunde sizin yaptiginiz sekliyle yapilmis bir tanimlama yok) yine dunya standartlari belli olan atalik tohum kavrami birbirinden cok farkli seyler.
Eger bir domates, Anadolu topraklarinda bundan 200 yil once bir koylu tarafindan amator islah yoluyla edilmisse, domatesin anavataninin Guney Amerika olduguna bakilmaksizin, o domates artik Anadolu menseylidir. Yine dunya literaturunde, sizin tanimladiginiz gibi bir mensey kavrami yok. O zaman referans noktasi olarak Isa'nin dogumunu alip butun kulturel aidiyetleri bir kenara birakalim. Bir aci biberin, herhangi bir toplumda kendine yer bulup cok ekilir olmasinin sosyal ve kulturel tercihlerle dogrudan ilgisi var. Sizin mantiginiza gore Karabuk'un Maniye domatesi, Guney Amerika'ya ait bir domates mi oluyor?
5.
Sn MeyveliTepe'nin paylastigi
burdaki alinti kime/hangi kaynaga ait, bilgi verebilir misiniz (kopyala/yapistir yapilmis)?
6.
2014 yilinda dernek olarak kac cesit tohumun dagitimini yaptiniz? Bunlarin hepsini sozunu ettiginiz uretim bahcelerinde mi urettiniz? Yerel tohum senliklerine katilip topladiginiz tohumlari, bu bahcelerde kendiniz uretmeden dernek uyelerine dagittiginiz oluyor mu? Dagittiginiz tohumlar icinde yerli/yabanci tohum orani nedir?
7.
Zaten sorun, ciftcinin ozgurlugunun elinden alinmasiyla ilgili, degil mi? Hic kimse koylunun/ciftcinin fikrini sormuyor. Herkes birsey dayatip baska birseyi yasaklama derdinde. Hukumet, ciftcinin atalik tohumunu ekmesini yasakliyor, sizinki gibi dernekler de hibrit tohum ekmesine karsi. Yani ciftci, oyle para kazanacagini dusunuyorsa ve kendi tercihiyle hibrit tohum ekmek istiyorsa, niye ekemiyor? Ciftciyi egitmekten, dogru bilgilendirmekten kastiniz, "hibrit tohum ekemezsin, atalik tohum da ekemezsin" demek mi? Bu, ciftciyi aptal yerine koymaktan, birilerinin onun adina karar vermeye calismasindan baska birsey degil mi? Ne onu ekebilecek ne oburunu; ne yapacak acliktan agzi mi kokacak?