İşin aslı, leonarditde bulunan humik ve fulvik asitlerin %90'ından fazlası humik asittir. Çok azı fulvik asittir. Bu organik asitlerin topraktaki işlevleri de farklıdır. Her ikisi de birer metal şelatlayıcıdır. Humik asit toprağı iyileştirir ama çok büyük molekül yapıları sebebiyle kökler tarafından alınamaz. Fulvik asit ise şelatladığı minerallerle beraber kökler tarafından alınabilir ve asıl işlevi bitki bünyesine girdikten sonradır.
Humik asit toprakta işe yarar. Toprakta yavaş yarayışlı olan leonardittir, çünkü bünyesindeki humik asitlerin çözünmesi toprağın PH durumuna da bağlı olarak yıllar alır. Bu yüzden kullanıldığında çok miktarda kullanılmalı ki bir işe yarasın. Bazı satıcıların söylediği gibi dekara 50 kg ölçeğindeki kullanımların hiç bir işlevi yoktur. Kullanılacak ise dekara bir ton gibi kullanılmalı. Toprakta az miktarla hızlı çalışan hümik asit etkisi istiyorsak yukarıda anlattığım gibi önce alkali ortamda çözüp sonra toprağa vermek daha mantıklı olur.
Bitkisel kökenli humik-fulvik asitlerde elde edilenin %80'dan fazlası fulvik asittir. Bunu bir toprak düzenleyici olarak değil de bitki besleyici ya da bitki beslenmesine katkı gibi düşünmek gerekir ki çok yararlıdır.
Buradan da leonardit kaynaklı humik asitler ile bitkisel kökenli fulvik asitlerin biribirlerine alternatif olmadığı, işlevlerinin farklı olduğu ve her ikisinin de son derece yararlı olduğu sonucuna varabiliriz.
Not: Humik asitin alkali ortamda çözünmesi konusu, humik asitin leonardit bünyesinden eriyik humik asit haline gelmesi ile ilgili bir durum. Bir kere çözündükten sonra sulandırılıp asitik toprağa da uygulanır.
|