|
Tavukçu dostlara selam`;
Benim 7 dömüm arazim var. 13 yıldır burada yaşıyorum. Bahçemin içinde zeytin ağırlıklı ağaçlarım var. Elli metrekare kümesim var. Civcivlerimi kendi yaptığım kuluçka makinası veya gurk tavuklarımla üretiyorum. İlk günlerde ürettiğim tüm yumurtaları eşe dosta bedelsiz dağıttım. Her gittiğim yere 20-30 adet götürdüm. İki yıl böyle devam etti. Tavuk sayım arttı yumurta arttı, dağıtımda arttı. Benim giderlerim de arttı. Zaten zor yaşıyoruz. Bazı duyarlı arkadaşlar "bu böyle olmaz, yumurtalar çok lezzetli, biz bunları para ile alalım dedi" Haftada 300-400 yumurta üretiyordum. İki yıl boyunca sürekli dağıttığım arkadaşlara artık bu yumurtaları satıyorum dedim. Cüzi bir miktar söyledim. Para ile verince; Zamanla yumurtalarımın sarılarının açık renk olduğunu ve lezzetsiz olduğunu vs öğrenmeye başladım. Yumurtalar elimde kaldı. Bende elimdeki organik yumurtaları tekrar civcivlerime kaynatıp yedirdim. Çiftliğime misafir gelenlere (yumurtalarıma bahane bulan arkadaşlarım dan ) kahvaltıda marketten aldığım tanesi 20 krş luk yumurtalardan ikram ettim. Nabız ölçmek için. "hah işte biz bu lezzeti istiyoruz" dedi.
Şimdi 100 tavuğum var günde 30-35 yumurta alıyorum. Kendi ektiğim buğdayı mısırı veriyorum. Yazın bol miktarda kabak ekiyorum. Büyüyünce ikiye bölüp önlerine atıyorum. Yere düşen meyveleri yiyorlar. Çevremde bol mitarda marul ekimi var. Hergün kırk elli adet önlerine atıyorum. Ağaçların dibinde sürekli yeşil ot var. vs vs..Buna rağmen bu koşullarda ürettiğim yumurtaya pazar bulamıyorum. Günde sigaraya 10 tl veren adam yumurtaya 70-80 krş vermiyor. Şİmdi kimseye bedelsiz yumurta vermiyorum. Bazen espri olsun diye 2-3 adet götürüyorum. Aslında 1 tl nin altında satılırsa zarar eder. Civciv çıktıktan sonra 4-5 ay keseden yiyor.
Köy yumurtası- köy yumurtası. Sanki şehirde de oluyor bu iş. Şimdi köydekilerde fenni yem kullanıyor. Gerçi evinin önünde tavuğu olanda kalmadı..
Tavuklarımı seviyorum ama etlerini de seviyorum..herkese kolay gelsin..
|