Sahi unutmuşum sevgili sevelim
. Günün özeti:
GEZİYE KATILANLAR
1) Selahattin Yılmaz
2) Turco (Süha bey)
3) Samowan ( Samet bey)
4) Ben
Saat 09.15 sıralarında teleferikten yürüyüş başladı. Dağın içinde, patikalarda keçi gibi biraz tırmadık biraz yürüdük
. Sıcaktan çok etkilenmedik o güzelim uludağ kayınlarının arasında yürüdüğümüz için. Kısa süreli olarak güneş altında yürüdüğümüz de oldu. Rehberimiz Selahattin hocam idi, çok iyi rehberlik yaptı. Yürüyüş sırasında bir domuz sürüsüne bile rastladık. Ben hocama acaba dağdaki hayvan popülasyonu nasıldır, hiç hayvan görebilcekmiyiz diye sordum. Hocam; ben 4 senedir çıkıyorum hiç görmedim dedi. Bir süre sonra yürürken gine Selahattin hocam bizi durdurdu ve sürüyü gösterdi. Ben geldiklerini anlamadım ama hocam farketmiş, tecrübe tabi
.
Saat 12.15 sıralarında hedefe vardık. Yorulmuştuk ama değmişti, doğanın içindeydik kuş sesleri her taraf yemyeşil. Kayınlar o kadar sıktı ki gökyüzü zor gözüküyordu. Bir çeşmenin kenarına oturduk, su buz gibiydi İnsan o suyu içince içi ferahlıyordu. Sonra ateşimizi yaktık sucuklarımızı kızarttık, börekler dolmalar derken işte bu arada çok güzel sohbetler ettik. Oradan sonra yaylaya çıktık ve teleferik ile şehir karmaşasına geri döndük
. Hepinizin o ortamı görmesini isterdim. O kadar güzeldi ki. Umarım iyi bir şekilde bugünü anlatmışımdır