İlk başta bahçe böyle boşken;
http://www.agaclar.net/forum/610930-post171.htm
Sonra gelen adalarla yürüyecek yer kalmadı

İlk seneler 20-30 domates dikip, bahçeyi arap saçına çeviriyordum, 13 adede indirmeme rağmen yine de doldu.
Tarçının bu bahçeye girmesi yasak, kediler ise yasak dinlemiyor. Onlara da önlem olsun diye ince plastik kafes tel kullanıyorum çok işe yaradı. Bitkiler küçükken adaların üzerine sermiştim, uzayınca şeritler halinde aralara serdim.
Bir de altında soluklanmak ve mis gibi üzümlerini alabilmek için izabel üzümüne küçük bir çardak yapıldı. Fotoğraf kalitem yeterince iyi değil, 2 metreyi geçen domates ve salatalıkları da çekemedim.
Ada kenarlarında ve ortalarda bol kadife çiçeği var. Toprağın yapısından kadifeler öyle gelişti ki, biberler yaşamayacak sandım. Neyse ki biberler bu günlerde kadifeleri aşıp güneş görmeye başladılar. Fesleğenlerin ise çoğu öldü, kenardakiler kaldı. Adalardaki ısırganlar, her geçişte ısrsa da kökünden sökmüyorum. Uzayan dallarını, yapraklarını suda bekletip, çürüyünce sulandırıp bahçede kullanıyorum.
Santini domates (Meyvelitepe'den tohum takasta almıştım), çok verimli ve ilk kızaran cins oldu. Kesinlikle tohum ayıracağım. İkinci çalışkan ise sarı domates. Pembe domateslerin bir kökü çok güzel verdi ama diğerlerinin çiçeklerine çekirge, tırtıl zarar vermiş olabilir. Şimdilik üstlerde çiçekler var.
Bu sene en büyük zararlım tırtıl. domateslerdeki hasarın arttığını görünce geçen hafta Delfin uyguladım.
Her sabah çıtır çıtır hıyar topluyoruz. Boyları 2 metreyi geçti.
En güzel haber, bu sene kabuksuz salyangozlar adalara hiç zarar vermedi. Geçen sene bir kasa kadife çiçeğinden sadece iki kökü sağlam bırakmışlardı. geçen sene arada biralarını tazeliyordum, bu sene hiç kullanmadığım halde en korktuğum kalıcı ıspanaklar bile sağ-salim

Sonbaharda önlem olarak biraz bira tuzağı daha hazırlamakta yarar olacak, neredeyse kökünü kurutmuş.