Ben de gideceğim yerde uzun kalacaksam pirinç, kurufasulye, makarna hatta unu buzdolabına koyuyorum.
Manyas'da pirinç ve fasulye bol oluyor, zaman zaman çekmece içinde kelebeklerin uçuştuğunu görünce " eyvahhh" diyerek başlıyorum hepsini elden geçirmeye.
Hele bir keresinde, kuru yemişlerin birazını kavanozları almayınca kesekâğıdında unutmuşum. İstanbul dönüşü bir de baktım ki tavanda duvarda 3-5 tane minik yaratık kıvrıla kıvrıla yürüyor.
Aklım oynadı, bütün mutfak, tabağı ile bardağı ile yere indi, bütün erzaklar elden geçti, bir elimde büyüteç ne var ne yok diye inceleyerek yerleştirmek tam 2 günümü aldı. Yıka yıka koy, sil sil yerleştir canım çıktı. Adeta tik geldi bana. Sabah mutfağa girer girmez tavana-duvarlara bakar olmuştum. Ama bu olaydan iyi de bir ders almış oldum.
Bu defne yaprağı içi çok hoşuma gitti. Çekmeceye mi koyacağız, bez pirinç torbalarının içine mi? Pirince konu sinmez mi?
Lavantayı çamaşırlarda bol bol kullanırım.
Naftalin de kullanırım yün yorganları kaldırırken ama bu işlemi her yapışımda adeta hasta oluyorum, allerjim olduğu için aksıra tıksıra bir hâl oluyorum, maske de taksam bu sefer gözlerimden yaşlar akıyor.