View Single Post
Eski 01-05-2013, 20:29   #104
pria
Ağaç Dostu.
 
pria's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-08-2009
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 6,526
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Serpent Mesajı Göster

HES karşıtı arkadaşların dişe dokunur bir iki görüş vermelerini beklerdim. En azından ülkemiz elektrik ihtiyacını nasıl karşılayabileceğimiz konusunda (HES veya diğer kaynaklar) bizi aydınlatmalarını beklerim. Haaa.. Belki de elektriğe ihtiyacımız olmadığını anlatırlar.

Selamlar..
Sayın serpent,
Siz inşaat okumuşsunuz, ben ise karınca kararınca İktisat..
İktisat her işin temelidir, yön vericidir.
Sağlam iktisadi temellere- hesaplara dayanmayan hiçbir şey rantabl değildir.

Ben sizin kadar uzun yazmayacağım..Çünkü bir konuyu uzun uzun yazmak, o konudaki savların doğruluğunu kanıtlamayabilir..

Bakınız, bu ülkenin 2011 toplam ihracat geliri aklımda yanlış kalmadıysa 134 milyar dolar, ithalatı ise 240 milyar dolardır..
Petrole ve doğalgaza takriben yıllık 60 milyar doları mecburen ödediğimizi kabullensek bile, yine de büyük dış ticaret açığı veren bir ülkeyiz maalesef..

Bunun tek nedeni, her konudaki bilinçsizce yapılan yatırımlar ve israf olduğu gibi, ülkemizin yüksek teknolojiye dayanan yüksek katma değerli üretim, ihracat yapamamasıdır.

İsraf konusuna en güzel örnek şudur..Bu ülkede genellikle dış kaynaklarla üretilen elektriğin hemen hemen yarısı sanayi tarafından kullanılmaktadır..
Fakat, sanayi sektöründe kullanılan devasa elektrik tüketiminde % 25 tasarruf yapılabileceği halde, devlet bu tasarrufu sağlayan yatırım ve programlar yerine
mantar gibi üreyen HES yapımlarını teşvik etmektedir..

Bakınız; dökümanın 11. sayfası:

http://siteresources.worldbank.org/T...urkeyEE-tr.pdf

Oysa, sanayide bırakın % 25 i, % 10'luk tasarruf sağlanabilse belki çoğu HES yapımına gerek bile kalmayacaktır..

Batı ülkelerine egemen olan kapitalizm, maalesef bizim ülkemizde vahşice uygulanmakta; ülkemizin iç- dış, yeraltı, yerüstü kaynakları, insanı yok bahasına hovardaca kullanılmaktadır.

Tüm kaynaklarımız hovardaca kullanılmasına rağmen ekonomik yapımız olumlu anlamda yön değiştirmemektedir.
Bugün sanayimiz bile, dışardan aldığı ara mallarını, ülkemizde montajını yapmaktadır.İşin hammaliyesini yapmaktadır ülkemiz kısacası..
Sanayi firmalarının kâr marjları çok düşüktür..Çünkü yüksek teknolojili katma değerli üretim yok gibidir..

Bizim dışardan ithal ettiğimiz 1 kilogram cep telefonunu satın almak için ödediğimiz dolar miktarını tahayyül edin..Elin ecnebisi bu 1 kilo cep telefonunu üretmek için ne kadar elektrik tüketip ne kazanıyor?
Biz ise eski demirperde ülkelerinin çöplük ve hurdalıklarından gelen hurdaları eritip tekrar demir elde etmek için ne kadar elektrik tüketiyoruz acaba?
Batılı ülkeler niye hurda gemilerini bizim gibi ülkelere gönderiyor? Bizim ülkemizde sökülen bu hurda gemiler için tüketilen elektrik kaç HES'e ihtiyaç doğurmaktadır? Sökülen hurda gemiler bu ülkeye ne kadar artı değer sağlıyor..
Bu örnekleri sanayinin birçok alanında çeşitlendirmek mümkündür..

İleri kapitalist ülkeler artık kendi ülkelerinin insanı ve çevresi için sakıncalı gördükleri işleri ve sanayi alanlarını bizim gibi ülkelere devretmektedir.

Elektriği hem israf edercesine hem de ülke ekonomisine çok az katma değer sağlayan alanlarda kullanıyoruz..Elektrik talebi sürekli artmaktadır..Ama, arttıkça da sorun çözülmemekte, ne dış ticaret rakamlarımız lehimize dönmekte, ne de insanımızın refahı artmaktadır..Yani bir kısır döngü içindeyiz. Elin sıcak parasıyla söküklerimizi dikip, kendimizi avutmaktayız..

Nehirlerimize, derelerimize HES adındaki kelepçeleri takarak ülkemizin ve insanımızın geleceğini hovardaca heba ederek ürettiğimiz elektriğin, sanayi tarafından hovardaca tüketilmesine bu ülkenin gerçekten ihtiyacı yoktur mecburiyeti de yoktur.

HES'lerin yapımından önce sanayide ve zihinlerde devrim gereklidir.
Mevcut sanayimizin yapısı ülkemize ve insanımıza pek katma değer katmamaktadır.
Bu çarpık sanayinin enerji açlığı uğruna ülkemiz doğası kurban edilmemelidir.
Çarpık ve katma değeri az sanayiye artık derelerimiz de yetmeyecektir.

Her dereye HES kondurmayı değil, başta sanayide elektrik kullanımı olmak üzere her alanda tasarruf yapmayı acı bir şekilde öğrenecek milletimiz eninde sonunda..
Dağa taşa, havadaki kuşa, denizdeki yunusa satılacak bir mal olarak bakıldığı bir dönem yaşıyoruz.
''Dere''nin suyu da bitecek birgün..


Düzenleyen pria : 01-05-2013 saat 23:35
pria Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön