Merhaba, İstanbul'dan sonra Denizli'den de karşınızdayım. İstanbuldan aldığım güzelleri Denizli'ye getirirken halimi görseniz tam bitki delilerinin delilik öykülerine göre bir manzaraydı. Neyse ki sağ salim vardık.
Amaryllis hippeastrum'in yeni gelen sapı besleyebilsin diye açan çiçek sapını kestim. İki hippeastrum soğanının arasına picasso galla soğanı ve arkalarına da 3 tane sarı ve kırmızı glayör soğanı ektim. Anneme geçen yaz ektiğimiz dahlia soğanları yeniden yeşermeye başlamıştı. Ben de kalan glayör soğanlarının bir kısmını onların yanına ektim. Kalanları da önlerindeki teneke ve siyah saksıya ektim.
Güz soğanlılarımı da bu saksıda birleştirdim. Üzüm sümbülü, turuncu göbekli nergiz, sarı nergiz ile mavi frezya soğanları ektim. Clematisimi ne yapacağımı bilemedim,acaba bu yazı o saksıda geçirebilir mi yoksa daha geniş bir saksıya almalı mıyım? Bu konudaki önerileri bekliyorum. Annem Mickey Mouse kaktüsümün üzerinde çiçek tomurcuğu olduğunu düşünüyor. Henüz çok küçük bir oluşum zamanla anlarız ne olduğunu. Paskalya kaktüsümün çiçekleri geçti. Echeveria yolculuk sırasında epey hırpalandı umarım düzelir. Clematisin önünde de sn.Tura'nın yolladığı tohumlardan çıkan şebboylar büyümekte, birkaç hafta sonra şaşırtılacaklar.
Ben de bir kaç saksı aranjmanı denedim. Önce lavanta, erica ve hedera aranjmanım hemen yanında da petunya ve sakız sardunyalarım var.
Bunlar da minyatür gül aranjmanlarım.
Bugün pazardan aldığım ceylanlar ve bodrum papatyam
